Gürcüstan 1994 Moskova Anlaşması'ndan geri çekildi

Gürcüstan, Abhazya-Gürcüstan Savaşı'nın sona erdirilmesi amacı ile Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında imzalanan 1994 Moskova Anlaşması'ndan geri çekildi.

Gürcüstan Entegrasyon Bakanı Temur Yakobaşvili'nin basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, karar, Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarının Rusya tarafından tanınması ile bağlantılı olarak alındı.

1994 Moskova Anlaşması, silahlı güçlerin ayırımı ve Rus Barış Güçleri'nin bölgede huzur ve güvenliği sağlamalarını öngörüyordu.

30.08.2008  APSUAA RIBJI

 Kolektif Güvenlik Anlaşması Organizasyonu Dışişleri Bakanları Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığını ele alacaklar

Moskau, Kolektif Güvenlik Anlaşması Organizasyonu Dışişleri Bakanları önümüzdeki hafta yapacakları toplantıda, Rusya'nın Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlık kararını ele alacaklar.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Andrey Nesterenko'nun Cuma günü yaptığı açıklamaya göre, 4 Eylül'de yapılacak olan toplantıya, Ermenistan, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan ve Özbekistan Dışişleri Bakanları katılacaklar. Ertesi gün, Kolektif Güvenlik Anlaşması Organizasyonu Güvenlik Konseyi toplanarak, Kafkasya'daki son gelişmeler üzerine müzakere yapılacak.

Beyaz Rusya Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko Salı günü Rusya Devlat Başkanı Dmitri Medvedev'e gönderdiği bir yazıda, Rusya'nın Abhazya ve Güney Osetya poltikasını desteklediğini açıklamıştı.

29.08.2008  RIA Novosti

Moskova, Rusya’nın ardından Doğu Avrupa’daki eski Sovyet ülkesi Beyaz Rusya da Güney Osetya ve Abhazya’yı tanımaya hazırlanıyor.

Beyaz Rusya’nın Moskova Büyükelçisi Vasili Dolgoyev, Minsk’in yakın bir zamanda Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıyacağını söyledi. Gazetecilerin Beyaz Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını destekleyip desteklemediği yönündeki sorusu üzerine “Biz müttefikiz ve bu her şeyi ifade ediyor” diyen Dolgoyev bugün değilse yarın Beyaz Rusya Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun bu konudaki kararını  açıklayacağını belirtti. Lukaşenko dün Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’e gönderdiği mesajında “Meydana gelen zor durumda Rusya’nın Güney Osetya ve Abhazya halklarının tanınma konusundaki başvurularını desteklemekten başka seçeneği yoktu” ifadelerini kullanmıştı. Lukaşenko, Minks’in de Moskova’nın yolunu izlemesi konusunun 5 Eylül’de yapılması planlanan Ortak Güvenlik Anlaşması toplantısında görüşülmesini önerdi.

Rusya’nın Minsk Büyükelçisi Aleksandr Surikov da “Beyaz Rusya Güney Osetya ile Abhazya’nın bağımsızlığının kabul eder veya etmez, bu onların egemen bir devlet olarak verecekleri bir karar. Ama açıkça söyleyelim ki, Beyaz Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanımasını bekliyoruz” dedi. Rusya Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) üyelerinden de Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınmasını istemiş ama ilk etapta olumlu yanıt alamamıştı. ŞİÖ’nün kilit üyesi Çin, kendi içinde bağımsızlık arayan bölgelerden korkuyor.

29.08.2008  Ajans Kafkas

Maykop, Adıgey Devlet Başkanı Aslan Tkhakuşinov, Adıgeyli gönüllülerin özgürlük savaşına destek verdiği Abhazya ile Güney Osetya’nın Rusya tarafından tanınmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Adıgey Cumhuriyeti’nin her zaman Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlık taleplerinin arkasında olduğunu belirten Tkhakuşinov dün yaptığı açıklamada “Çok milletli Adıgey Cumhuriyeti en zor günlerinde Oset ve Abhaz kardeşlerine yardımda bulundu. İnanıyorum ki, Adıgey’in Güney Osetya ve Abhazya ile dostluğu, işbirliği sağlamlaşacak ve gelişecek. Güney Osetya ile Abhazya’nın tanınması sadece çok milletli bu ülkelerin kendileri için değil tüm Rusya için büyük bir anlam ifade ediyor” dedi.

Gayri resmi rakamlara göre, 1992-1993 Abhaz-Gürcü Savaşı'nda Adıgey’den yaklaşık 800 gönüllü Abhazların safında yer aldı. Gönüllülerin çoğu Abhazya tarafından madalya ile ödüllendirildi. Savaşın ardından dönemin Adıgey ve Abhazya liderleri Aslan Carım ile Vladislav Ardzınba iki ülke arasında ekonomik ve kültürel işbirliği anlaşması imzalamıştı. Anlaşma hala yürürlükte. Gürcistan’ın saldırısıyla 7-8 Ağustos’ta yaşanan trajedi sırasında da Adıgey, Güney Osetya’ya 30 ton insani yardım göndermiş ve yaklaşık 350 mülteciyi kabul etmişti.

29.08.2008  Ajans Kafkas

Nalçık, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş da Rusya’nın ardından birkaç devletten bağımsız devlet olarak tanınma beklediklerini söyledi.

Dün Kabardey-Balkar ziyareti sırasında gazetecilerin soruları üzerine Bagapş, “Rusya’nın cesaretli kararı sayesinde Abhazya ve Güney Osetya tanınmış cumhuriyetler oldular, birkaç ülke daha bağımsızlığımızı tanımaya hazır” deyip ekledi: “Ama uluslararası tanınmamız konusunda en önemli şey, dünyanın ve Avrupa’nın ‘Tamam onlar demokratik gelişim yolunda gerekli düzeydeler’ deyip bizi tanıması için hukuki ve demokratik bir devlet inşa etmemiz gerektiğidir.”

Bagapş, “kahramanca karar almak” ve “prensiplere göre davranmakla” övdüğü Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’e derin şükranlarını dile getirdi.

Bagapş, Rusya’ya misilleme olarak Kuzey Kafkasya ve Çeçenya’nın bağımsızlığının tanınması çağrısı yapan ABD’deki başkanlık seçiminin Cumhuriyetçi Parti adayı John McCain’e “Böyle bir saçmalığı yorumlamak istemiyorum. Eğer Amerika başkan adayı böyle bir açıklama yapıyorsa öncelikle ABD halkına üzülürüm” yanıtını verdi.

29.08.2008  Ajans Kafkas

Nalçık, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş dün Rusya Federasyonu’na bağlı Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’ni ziyaret ederken Batı’dan ekonomik destek aramadıklarını belirtip “Şu anda partnerlerimiz Kafkasya ve Rusya’da” mesajı verdi.

Rusya’nın Abhazya’yı tanımasının ardından işbirliğini pekiştirmek için Sohum’a yeni fırsatlar doğarken Bagapş, ilk iş olarak Nalçık’ta Kabardey-Balkar yönetimi ve işadamlarının nabzını yokladı. Ülke yöneticileriyle gerçekleştirdiği görüşmede Bagapş, Kabardey-Balkarlı iş çevrelerinden Abhazya ekonomisine yatırım umduklarını belirtti. Abhazya lideri ülkesinde başta boş arazi olmak üzere yatırım için yeterli imkanların olduğunu belirtirken öncelikli olarak turizm ve ulaşım alanlarına yatırımların yanı sıra Kafkas sıradağlarından otoyol inşasının gündemde olduğunu belirtti. Bagapş, yakın bir gelecekte Abhazya’nın Gürcistan ile sınırını güçlendireceğini, Rusya Federasyonu ile askeri anlaşma imzalama niyetinde olduğunu da sözlerine ekledi.

Bagapş, 1992’de patlak veren Gürcüstan-Abhazya Savaşı'nda Kabardey-Balkar’dan Abhaz halkına omuz vermek için gelmiş gönüllü savaşçıları da selamlayıp, ev sahibi Devlet Başkanı Arsen Kanokov ile birlikte şehitler anıtına çelenk bıraktı.

29.08.2008  Ajans Kafkas

 Kamuoyuna duyuru

Abhazya'nın  tanınması hayalinin bile tüm Abhazlar için kutlama nedeni olacağı yadsınamaz, bugün  gerçekleşmiş olan bu ideal her türlü coşkuyu ve kutlamayı hak etmiştir, bunu da herkesin istediği gibi yapmaya hakkı vardır.

Ancak son günlerde  Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi'nin bilgisi dışında gerçekleştirilen organizasyonların  Komite adı kullanılarak yapılmaya çalışılması tarafımızdan etik bulunmamaktadır.

Komitemiz 15 yıldır diasporada Abhaz toplumu adına yaptığı görevde aldığı sorumluluk ve duyulan güven gereği  yanlış yapmamış, dengeleri hassasiyetle korumuştur ve korumaya devam edecektir.

Belirsiz ifadeler kullanılarak Pazar günü yapılacağı ilan edilen organizasyonda Komite adının kullanıldığı görülmektedir.Gıyabımızda alınan karardan bölge derneklerinin bilgilendirmesiyle haberimiz olmuş; bölge halkı ve derneklerinin sorumlusu belirsiz bir organizasyona onayı olmadığı görülmüştür.

Abhazya'nın toplumun birliğine ve dayanışmasına en çok ihtiyaç duyduğu bugünlerde toplumu bölen bu girişimleri Komite ve bölge dernekleri olarak  tasvip etmediğimizi, toplumu rahatsız eden belirsizlik nedeniyle açıklama gereği duyduk.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

KAFKAS- ABHAZYA DAYANIŞMA KOMİTESİ

BİRLEŞİK KAFKASYA KONSEYİ

DÜZCE ABHAZ DERNEĞİ

ESKİŞEHİR  KUZEY  KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ

HENDEK KAFKAS DERNEĞİ

BURSA BİRLEŞİK KAFKAS DERNEĞİ

İNEGÖL ABHAZ DERNEĞİ

BİLECİK KAFKAS DERNEĞİ

30.08.2008

Duşanbe, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Rusya’nın Güney Osetya’ya saldıran Gürcistan’ın başlattığı savaşa müdahil olmasına destek çıkarken Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması konusunda mesafeli tutum sergiledi.

2001'de NATO'nun bölgedeki etkinliğine karşı Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan'ın oluşturduğu ŞİÖ'nün Duşanbe’de yapılan zirvesinin sonuç bildirisinde "Rusya'nın bölgede barış ve işbirliğine destek için aldığı faal rolü destekliyoruz" denildi.

Bildiride Güney Osetya etrafındaki gerilimden çıkan sorundan derin endişe duyulduğu vurgulandı. 'Diyalog yoluyla barışçı çözüm' çağrısı yapan ortak açıklamada Gürcistan’ın adı zikredilmeden, 'her ülkenin tarihi-kültürel geleneklerine saygı ilkesi ile devletin birliği ve toprak bütünlüğünün korunması çabalarına bağlılık teyit edildi'.  Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev de, ŞİÖ'nün tavrını Batı'nın mesaj olarak alması gerektiğini belirterek "Eminim ki ŞİÖ üyelerinin ortak tutumunun uluslararası yankısı olacaktır. Gürcistan'ın Güney Osetya'ya yönelik saldırganlığını haklı gösterme amacıyla siyahı beyaz göstermeye çalışanlar için ciddi ikaz olacağını umuyorum" yorumunu yaptı.

ŞİÖ liderlerine 'ülkesinin barışçıl çabalarıyla ilgili anlayış ve tarafsız değerlendirmelerinden ötürü' teşekkür eden Rus lider, ABD'nin Gürcistan'a desteği kesmesini istedi. Medvedev "Gürcü yetkililere kimin yardım ettiğini, hatta kendi emelleri doğrultusunda kimin teşvik ettiğini herkes iyi biliyor. Bu kabul edilemezdir ve bitmelidir" dedi.

29.08.2008  Ajans Kafkas

Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarını tanımasının ardından dünyadan tepkiler gelmeye başladı. Rusya’ya en ciddi tavrı Beyaz Saray gösterdi. ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice, belgenin BM Güvenlik Konseyine gelmesi halinde ülkesinin veto hakkını kullanacağını duyurdu.

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un temsilcisi Mishel Montas, önceki gün yaptığı açıklamada, Moon'un Rusya'nın bağımsızlıkları tanıma konusundaki kararının, BM Güvenlik Konseyi’ne çözüm konusunda zorluk çıkarmasından endişe duyduğunu ifade etti.

Öte yandan NATO, AGİT ve Avrupa Birliği de Rusya'nın Abhazya ile Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanımış olmasını kınadı ve Rusya’yı, Gürcistan’ın toprak bütünlüğü ile ilgili BM Güvenlik Konseyi’nin birkaç kararını çiğnemekle suçladı.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband Rusya'nın tanıma kararına karşı uluslar arası bir koalisyon oluşturulması teklifinde bulundu.

Polonya başbakanlığından yapılan açıklamada, Polonya Devlet Başkanı Lech Kazinski’nin Rusya'yı protesto ettiği duyuruldu. Polonya devlet başkanı, Moskova'nın kararını, Rusya'nın Gürcistan'a karşı örneği olmayan saldırısının sonuçlarını meşrulaştırma gayreti olarak yorumladı.

Norveç dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada, ülkenin Rusya'nın kararını üzüntüyle karşıladığı ifade edildi. Norveç dışişleri bakanlığı kararı, “sorunun barışçıl ve kalıcı çözümü konusuna yapıcı bir katkı değil” şeklinde değerlendirdi.

Macaristan dışişleri bakanlığı da yayınladığı açıklamada kararı “üzüntüyle karşıladıkları”nı bildirdi.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni bir açıklama yaparak kararı kınadıklarını duyurdu. Benzeri bir tutum Letonya Dışişleri Bakanı Maris Riekstiniş'ten de geldi.

Ukrayna yönetimi Rusya'nın tanımasını, Gürcistan'ın bazı bölgelerini ilhak etmek olarak ve 'yanlı rejimleri destekleme' olarak gördüğünü açıkladı.

Azerbaycan ve Japonya hükümetleri de Rusya'nın tanıma kararına karşı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı resmi temsilcisi Hazar İbragim, Bakü'nün Gürcistan'ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu ifade etti.

Rusya'nın Abhazya ve Güney Osetya'yı tanımasına olumlu tepkiler ise Filistin Hamas Örgütü, Transdinyester Devlet Başkanı İgor Smirnov'dan geldi. Öte yandan bugün Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de açılışı yapılan Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinde Rusya’ya güçlü destek çıkması bekleniyor.

28.08.2008  Ajans Kafkas

Kafkas Abhazya Kültür Derneği'nden bildirildiğine göre, 31 Ağustos tarihinde Düzce'de, Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarının kutlanması amacı ile, büyük bir miıting düzenlenecek.

İstanbul'dan çıkacak olan kafile, yol boyu diğer kafilelerin katılımı ile, saat 14 civarında Düzce'ye ulaşacak,

Detaylı program aşağıda.

31 AĞUSTOS PAZAR / İSTANBUL -DÜZCE BAĞIMSIZLIK YÜRÜYÜŞÜ
 

PROGRAM:
 

10:00 İstanbuldan katılmak isteyenlerle birlikte; İstanbul Abhaz Derneğinden Abhaz ve Oset bayrakları açılarak,  araçlarla hareket edilecek. Gebzeden gelenler  yoldan katılacak.
 

11:00 İzmit Batı gişelerinde İzmit grubu ile buluşulacak.  Bursa Yalova Karamürsel tarafından gelenler konvoya İzmit de katılacaklar.
 

12:00 Adapazarı Dörtyol (sanayi) da Adapazarı grubu ile buluşulacak. Eskişehir, İnegöl, Bilecik tarafından gelenler konvoya bu noktada katılacaklar. Adapazarı içinden tur atılıp, Hendeğe doğru yola devam edilecek.
 

13:00 Hendek Serdar Otel (E- 5 karayolu üzerinde Hendek otoban girişine gelmeden) önünde Hendek grubu ile buluşulacak. Hendeğin içinden geçilerek Düzceye hareket edilecek.
 

14:30 Düzce meydanında olunacak. Basın açıklaması yapılıp, çoşkulu bir kutlamanın ardından, Düzce merkeze yakın bir meydan da kutlamalar devam edecek. Havayi fişek gösterisi yapılacak.

Tüm kurum ve kuruluşlarımızı, camiamızın değerli üyelerini, bizi seven herkesi;Türkiye halkını, Haksızlığın karşısında olan herkesi davet ediyoruz..

Organizasyon Komitesi: Abhaz, Adige ve Osetler. Tüm Kuzey Kafkasyalılar, Dernekler, Komiteler, Sivil Toplum Kuruluşları, Dostlar, Vakıflar.

Kabardey-Balkar Devlet Başkanı Arsen Kanokov bir açıklama yaparak, Rusya'nın Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlığını tanımaktan başka seçeneği olmadığını savundu.

Kanokov, Gürcistan yönetiminin sorumsuz ve maceracı hareketi ile Güney Osetya'da sivil insanların toplu imhasından sonra Rusya'nın her iki cumhuriyeti resmen tanımak dışında bir seçeneği kalmadığını ifade etti. Rusya’nın tanıma kararını, bölge insanlarının hayatlarını korumanın tek yolu olarak değerlendiren Kanokov, “Rusya, kendisini Abhazya ve Güney Osetya’yı ilhak etme planları ile suçlayanlara, bu devletlerin egemenliklerini tanıyarak bir kez daha bizim ülkemizde imparatorluk güdülerinin olmadığını gösterdi” dedi.

Kanokov " Kabardey-Balkar her zaman sıradan vatandaşların acılarından dolayı üzüldü ve tepki gösterdi. İnanıyorum ki Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarının tanınması bu ülkelerdeki halkların yaşamlarında güzel sonuçlar ve gelişimlere sebep olacak" diye konuştu.

28.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in 'Abhazya Cumhuriyeti'nin Bağımsızlığı' hakkındaki kararnameyi imzaladığını öğrenen yüzlerce Sohum'lu, Özgürlük Meydanı'nda toplandı.

Moskova'dan henüz dönmüş olan Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba, Devlet Başkanı Yardımcısı Raul Hacımba, Başbakan Aleksandr Ankuab, milletvekilleri ve hükümet üyeleri de kutlamaya katıldı.

Yurttaşlara hitaben konuşan Bagapş, cumhuriyetin bağımsızlığının tanınmasından ötürü Abhazya halkını tebrik etti. Bagapş, Abhazya’nın Rusya tarafından tanınmasını Abhazya halkı ve ülkesi için tarihi bir an olarak nitelendirdi. Bagapş "Bu güzel günü, bugüne ulaşamayanlara adıyoruz. Vatanı için canını veren kıymetli oğullar yetiştiren anneler önünde saygıyla eğiliyorum. Tüm Abhazya bugünü kutluyor. Biz bu zaferi hak ettik. Abhaz halkının asırlık hayali gerçeğe dönüştü" dedi.

Rusya yönetiminin Abhazya'nın bağımsızlığını tanıma kararını uluslararası tanınmanın ilk adımı olarak değerlendiren Bagapş, Abhaz halkının milli kurtuluş mücadelesine başkanlık eden ve özgürlük için sağlığını ortaya koyan ilk devlet başkanı Vladislav Ardzınba'nın rolünün önemini de hatırlattı.

Bagapş "Rusya Federasyonu ve bu büyük ülkenin devlet başkanına, beklentilerimizi anladıkları ve bizim için büyük bir mutluluk olan kararımızı kabul ettikleri için teşekkür ediyorum" diye konuştu. Önümüzdeki üç günü ‘kutlama günü’ ilan eden Bagapş "Bu üç günde çalışma odalarımızdan çıkacağız ve dolaşacağız, insanlarla görüşeceğiz, birbirimizi kutlayacağız. Öncelikli olarak da bu bağımsızlık için savaşmış olanlarla görüşmeliyiz" dedi.

Gecenin geç saatlerine kadar sokaklarda kutlamalara devam edildi.

27.08.2008  Ajans Kafkas

Tarih bu, kime ne zaman nereden sille atacağı, kimi ne zaman nereden öpeceği belli olmuyor. Bush yönetimindeki Ne-Con’ların sırtını sıvazladığı şövenist Gürcü lider Mihail Saakaşvili’nin Temmuz 2006’da Kodor’a asker çıkardığı günden beri Abhazya ve Güney Osetya’yı geri almaya kalkışacağına dair korkularla yatıp kalktık.

Nitekim 7 Ağustos’ta delinin deliliği tuttu ve Güney Osetya’yı ‘özgürleştirmek için’ topyekûn savaş başlattı. Yedeklerini de kışlaya çağırdı... Ne havaydı ama! Kafkas ötesindeki ‘Küçük Bush’ konuşuyordu: “Tshinval’i özgürleştirme hareketini başlattık. Güçlerimiz Güney Osetya’nın tamamını kontrolü altına aldı.” Elindeki bütün roketlerini ve havan toplarının kısa bir süre önce Kurta köyünde yanında getirdiği Batılı gazetecilerin karşısında başlarını okşayıp ağlak bir suratla “Bunlara kıyamam, ben barışçıl çözümden yanayım” dediği Oset çocukların üzerine yağmur gibi indirdi. Bush’un Irak’ı özgürleştirmek için 1 milyonu aşkın Iraklıyı öldürdüğü gibi!

Saakaşvili korkunç bir kumar oynadı ve kaybetti, tabi patronu Amerika da. Rusya kendi nüfuz alanını, üstelik 1992’deki ateşkes anlaşmasının verdiği yetkiyle bölgede bulundurduğu barış gücü askerlerini açıkça hedef alan savaşa müdahale edip Saakaşvili’nin burnunu fena sürttü, üstelik Gürcistan’ın Oset ülkesinde yaptığı yıkımın onda birini bile yapmadan. Ve Batı kanadının korktuğu gün gelip çattı: Rusya Federasyonu bugün hem Abhazya’yı hem Güney Osetya’yı bağımsız devletler olarak tanıdı. Kafkasya’nın iki ‘de facto’ cumhuriyeti en azından Rusya açısından ‘de jure’ oldu. İşte tarihin Abhazlar ve Osetleri öptüğü an!

Artık bütün dünya buraya nasıl gelindi, bundan sonra ne olacak sorularının peşinde. Buraya nasıl geldiğimize dair bize külahımızı tersinden giydirmekte mahir kitle iletişim ağının manipülasyonlarından kurtulmak için önce olguları sıralayalım;

11 Eylül 2001 saldırılarıyla Washington ile Moskova arasında kurulmuş ‘kirli’ ittifak sayesinde ABD, Soğuk Savaş döneminden beri giremediği Kafkasya’da Gürcistan üzerinden kendine yer açtı. Hem Afganistan hem Irak işgalinde Gürcistan’ı üs olarak kullandı. Vladimir Putin de, Çeçenya’nın özgürlük savaşını ABD’nin Kaide ile savaşıyla aynileştirip Çeçenya’daki korkunç katliamları “terörle mücadele” olarak yutturabilmek için bu ittifakı kullandı. Uluslararası destek kesildi ve Çeçenya’nın defteri dürüldü. Ancak ABD, önce 2003’ün sonunda Gürcistan’da ‘Gül devrimi’, 2004’ün sonunda Ukrayna’da ‘Turuncu devrim’ adı verilen para sihirbazı Soros’un finanse ettiği halk darbeleriyle Rusya’nın nüfuz alanda yeni bariyerler kurmayı denedi. Çeçenya’da ayağına dolanan bağlardan kurtulan Putin, petrol fiyatlarındaki artışın verdiği ekonomik güçle Rusya’yı Sovyetler zamanındaki fiyakasına yeniden kavuşturup “Ben küresel aktörüm” diyerek ABD’nin tek kutuplu dünyasına çomak sokmaya başladı. Renkli devrimlerle yörüngesinden çıkan ülkelere karşı Rusya’nın derin sessizliği sürerken ABD İran’ı bahane edip Çekya ve Polonya’ya füze kalkanı kurmak için düğmeye bastı. Hedef Rusya’ydı.

En kritik hamle ise şubatta Kosova’da yapıldı, bu ülkenin Sırbistan’dan tek taraflı bağımsızlık ilanı Batılı ülkelerce tanındı. Son hamle NATO’nun nisandaki Bükreş zirvesinde Gürcistan’a üyelik için güçlü vaatlerde bulunulmasıydı.

Rusya’nın ABD’ye yanıtının Kafkasya üzerinden vereceği belliydi. Ama açıkçası Rusya Gürcistan’ın NATO’ya üyeliğine engellemek için Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıma tehdidini kullanmak istiyordu. Saakaşvili’nin ‘aptallığı’ sayesinde Rusya sonraya sakladığı kartı erkenden masaya koydu.

Rusya’nın Kafkasya tarihindeki kanlı sicilini, Çerkeslerin anavatanlarından sökülüp atıldığı 1864 Büyük Kafkas Sürgünü’nü, Çeçen, İnguş, Karaçay, Balkar, Kırım Tatarı ve Ahıskalıların Sibirya ve Orta Asya’ya sürüldüğü 1943-1944’teki trajedileri ve son olarak Çeçenya’da 1994’ten beri yaşanan iki savaşta 230 bin insanın hunharca katlettiğini unutmadan şunu bir kenara not edelim; Rusya İran ve Ortadoğu sorunu dahil hem küresel mevzularda ABD’yi bloke etme hem de Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıma konusunda bugün haklı bir pozisyonda. Neden mi? Küresel mevzular bir yana sadece Kafkasya’daki süreç açısından meseleye bakacak olursak; Şu sihirli ‘toprak bütünlüğü’ ilkesinin egemenlerin acıktıklarında yediği puttan ibaret olduğu Kosova örneğinde bir hayli sırıttı. Moskova bunun ‘de facto’ ülkeler için emsal teşkil edeceği uyarısını yaptı ama sürece engel olamadı. Rusya emsal teşkil edeceği argümanında haklıydı. Maalesef Batı temel hakların tanınması ve esasen köklü bir şekilde sorgulanması gereken ‘uluslararası hukuk’un herkese eşit şekilde uygulanması konusunda iki yüzlü. Almanya’nın başını çektiği Batı kanadının Yugoslavya’yı yutulabilir küçük lokmalara bölüp Sırpları canileştirdiğini, ardından Boşnaklar katledilirken seyirci kaldığını, Srebrenitsa’da 8 bin Müslüman erkeğin BM gücündeki Hollandalı taburun göz yumması ve ihaneti sayesinde olduğunu kim unutabilir? Kosova kasaplaşan Sırpların ödediği en acıtıcı bedel oldu. Belki Sırplar yaptıkları katliamlar yüzünden bunu çoktan hak etmişti. Fakat ‘toprak bütünlüğü’ diye tutturanlara “Kosova Slav halkının kadim ülkesi değil miydi? Toprak bütünlüğü ilkesi neden Sırbistan’a sıra gelince paçavraya dönüşüverdi” diye sormazlar mı? Evet işin içine Müslüman kimlikleri de eklenince Arnavutlar için sempati besliyoruz ve bağımsızlık yönündeki tercihlerini alkışlıyoruz. Ama biri hem toprak bütünlüğünden dem vuruyor hem de Kosova’nın Sırbistan’dan kopuşunu alkışlıyorsa burada ahlaki bir sorun var demektir. Maalesef Türkiye bu kulvarda koşan ülkelerin başında geliyor, Abhazya ve Güney Osetya söz konusu olunca “Gürcistan’ın toprak bütünlüğünden yanayız” diye kestirip atıyor. Peki ya BM Şartı’nın ‘halkların kendi kaderlerini tayin hakkı’ için Türkiye’nin yanıtı nedir? Hiç. Halbuki Abhazya Abhazların kadim ülkesi, Osetya da Osetlerin. Gürcü asıllı Gorili Joseph Stalin, SSCB zamanında Gürcistan’a hibe etti diye bu iki ülke Gürcülerin olacak değil ya! Bunu ne Abhazya halkı ne de Osetya halkı hiçbir zaman kabullenmedi, SSCB dağıldı zoraki nikah bozuldu. Ama Çeçenya gibi Abhazya ve Güney Osetya da uluslararası toplumun tanıdığı eski SSCB ülkeleri arasına giremedi. Çeçenya’nın kurtulmaya çalıştığı Rusya diğer iki Kafkas halkının can simidi haline geldi. (Bu tamamen ayrı bir yazı konusu).

Peki bundan sonra ne olacak? Soğuk Savaş benzetmesinin yaşanan yeni süreci ifadede yetersiz kaldığı açık. Fiyakası bozulan ABD’nin tek yapabildiği Polonya ile kalkan anlaşmasını imzalamak ve Karadeniz’e insani yardım maskesi altında küçük savaş gemisi göndermek oldu. Karadeniz’in suları iki süper gücün kapışmasıyla ısınır mı? Herkes bunu soruyor. Ancak şurası bir gerçek ki iki ülke sıcak savaştan kaçınmak için 50 yıl soğuk savaş yaptı. İki taraf da savaşı göze alamaz, tabi birileri çılgınlık yapmazsa. Malum tarih, dönüm noktalarını delilere borçlu. Öyle görülüyor ki taraflar bütün kartlarını oynayacak. Ama ABD’nin Rusya’nın nüfuz alanında fazla kartı yok. Bush yönetiminin Rusya’nın elini kolunu kesmek için Orta Asya’daki bütün girişimleri fiyaskoyla sonuçlandı. Artık Bush kasım seçimleri öncesi ‘topal ördek’ pozisyonunda, yani gidici. Washington Çeçen kartını oynayıp Rusları köşeye sıkıştırmayı deneyebilir, belki böylece iki emperyalistin kapışması sayesinde Çeçenya da bağımsız olur! Amerikalılar Kafkasya’daki diğer cumhuriyetlerde hatta Tataristan’da bağımsızlık ateşini körükleyebilir. Bunun dışında Kafkasya dışında oynanacak çok sayıda kart var; Rusya Moldova’dan bağımsızlık savaşı veren Transdinyester’i tanıyabilir, Kırım’ı Ukrayna’dan koparmak için hünerlerini sergileyebilir, Ukrayna’nın doğusundaki Rus nüfusu tetikleyebilir, AB üyesi Estonya’da nüfusun yüzde 25’ini oluşturan Rusları kaşıyabilir. Kış geliyor, Rusya doğalgaz vanasıyla Amerikan müttefiki şımarık batıyı terbiye edebilir. Füzelerini tehdit ettiği üzere Polonya ve Çekya’ya çevireceğinden de kimsenin kuşkusuz yok. Batı da Gürcistan’ı apar topar NATO’ya alabilir. Rusya zaten bu ihtimale binaen Abhazya ve Güney Osetya’yı askeri tampon bölge olarak kullanacağının işaretlerini veriyor. Bu iki bölgede yakında Rus üslerini göreceğiz. Kafkasya’daki restleşmenin Ortadoğu’da bile yansımalarını göreceğiz. Rusya, ABD ve İsrail’in vurmak istediği İran’a kol kanat olup İsrail’le teknik olarak savaşta olan Suriye ile Sovyetler zamanındaki gibi ittifak kuracaktır. Zira Beşşar Esad Rusya’dan hava savunma sistemi, füze ve uçak almak için geçen hafta Moskova’da temaslarda bulundu bile... Rusya da bu ülkedeki eski üssünü yeniden açmaya pek hevesli. Velhasıl dünya Abhazya ve Güney Osetya sayesinde İkinci dünya Savaşı sonrası yaşanan paylaşım savaşının 21’inci yüzyıl versiyonuna tanık olacak.

Kafkasya bugün Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınmasının sevincini yaşıyor. Amma velakin 300 yıldır Kafkas halklarının canına okuyan bir emperyalist güç iken ‘ayranı yok içmeye’ benzetmesini pek de hak eden Kafkasya’nın ‘küçük emperyalisti’ Gürcistan sayesinde ‘barışın garantörü’ mesabesine yükselen Rusya’nın bir dev misali oturduğu misafir koltuğunu ezeceği gerçeği de bu sevince buruk bir tat katıyor. Kuşkusuz Abhaz ve Osetlerin bundan sonra Rusya ile sınavı çetin olacaktır. Abhazların bundan sonra Rusya ile sınavı kuşkusuz daha çetin olacaktır. Gürcü yönetiminin “Rusya ilhak ediyor” yaygarasını boşa çıkarmak da 2005 seçiminde Putin’in örtülü bir şekilde dayattığı Raul Hacimba yerine Sergey Bagapş’ı devlet başkanı seçebilmiş Abhazların elinde. Aynı dirayeti Kuzey Osetya ile birleşmeyi de bir seçenek olarak gören Güney Osetya’nın gösterip gösteremeyeceğini de bize zaman söyleyecek. (Fehim Taştekin)

26.08.2008  Ajans Kafkas

Berlin, Alman hükümeti, Rusya Federasyon Konseyi'nin, Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanıma kararını sert bir dille eleştirdi.

Alman hükümetinin yardımcı basın sözcüsü Thomas Steg, Moskova yöneticilerinin bu karara uymamalarını kesinlikle beklediklerini açıkladı. Steg, Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarının tanınma kararın,  tamamen Gürcüstan'ın toprak bütünlüğüne karşı olduğunu ekledi.

25.08.2008  APSUAA RIBJI

Moskova, Rus Parlamentosu'nun alt kanadı Duma, Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığını destekliyor.

Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığı ile ilgili belgeyi hazırlayan, Duma'nın BDT Komisyonu Başkanı Kostantin Zatulin, Duma'nın oybirliği ile Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını kabul edeceğini beklediğini söyledi.

Duma ayrıca, Gürcüstan'ın Güney Osetya'ya yaptığı saldırısı esnasında yapılan insanlık suçlarını araştırmak üzere bir komisyonun kuracak ve uluslararası bir Savaş Suçluları Mahkemesinin kurulmasına çaba gösterecek.

Rus Parlamentosu'nun üst kanadı Federasyon Konseyi, bu sabahki toplantısında Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını kabul etti. 130 temsilciden oluşan Federasyon Konseyi, oybirliği ile aldığı kararla, Rusya Devlet Başkanı Medvedev'e, Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını kabul etmesini tavsiye etti.

Konsey yaptığı açıklamada, Gürcüstan'ın, geçtiğimiz günlerde Güney Osetya'ya karşı sergilediği aşırı saldırgan tutumu ile binlerce masum insanın hayat kaybına ve insani felakete neden olması ile, Abhaz ve Oset halkları ile tek bir devlet içinde yaşama hakkını kaybettiğini belirtti.

Abhazya Cumhurbaşkanı Sergey Bagapş ve Güney Osetya Cumhurbaşkanı Eduard Kokoytı, Federasyon Konseyi'nde yaptıkları konuşmada, Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığının kabul edilmesi yönünde istekde bulunmuşlardı.

Rusya Devlet Başkanı Medvedev daha önce, Abhaz ve Oset halklarının alacağı tüm kararları desteklemekle kalmayıp, uluslararası alandada koruyacağını açıklamıştı.

25.08.2008  RIA Novosti

İstanbul, Alman NATO Fırkateyni "Lübeck" ve İspanyol "Admiral Juan de Borbon" gemisi Perşembe akşamı, Gürcüstan'a yardım malzemeleri götürmek amacı ile, Karadenize geldi.

Rus ''RIA Novosti'' haber ajansının türk donanmasından aldığı bilgilere göre, iki savaş gemisi önümüzdeki günlerde beş NATO gemisi ile takviye edilecek. "Gemiler çoğunlukla Roket Fırkateynleri. Bu gemiler önümüzdeki günlerde Batı Karadeniz'de demir atacak''.

Türk kaynaklardan alınan bilgilere göre, yardım kampanyasına Bulgar, Romen ve Ukrayna gemilerininde katılması muhtemel.

Amerikan hükümeti daha önce yardım kampanyasını duyurmuştu. Yardım malzemeleri Hava Kuvvetleri ve Donanma tarafından Gürcüstan'a iletilecek.

Alman ''STERN'' haber mecmuasının bir haberine göre, Almanya Savunma Bakanlığı, Alman, İspanyol ve Polonya gemilerinin, bir sene önce planlanmış olan, Karadeniz'in batısında yapılacak bir NATO Manövrasıne katılmak için gittiklerini ve Gürcüstan'a yardım kampanyası ile bir alakası olmadığını açıkladı.

Bu arada, amerikan destroyeri ''USS McFaul''ın Cuma günü yardım malzeleri ile Gürcüstan'a doğru yol aldığı belirtildi.

23.08.2008  APSUAA RIBJI

Tskhinval, Batı, Güney Osetya'ya saldırarak Kafkasya'da savaşı başlatan Gürcistan'ı yardıma boğarken Rusya'nın insafına kalan Güney Osetyalılar ancak iki hafta sonra BM'in insani elini görebildi.

BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres, yardım konvoyuyla birlikte bugün başkent Tskhinval’e gitti. BM'den ilk kez üst düzey bir yetkili savaşın yıktığı Güney Osetya'ya adım atmış oldu. Tskhinval’den önce Kuzey Osetya'nın başkenti Vladikavkaz’daki mültecileri ziyaret eden Guterres, Oset yetkililerle görüşüp gerek Oset gerekse Gürcü mültecilerin bir an önce evlerine dönmesi gerektiğini vurguladı.

BM'ye göre çatışma bölgesinde en az 25 bin insanın yardıma ihtiyacı var. Rusya makamları da sadece Güney Osetya'dan 30 bin kişinin Kuzey Kafkasya'ya kaçtığını belirtiyor. Daha önce Tskhinval’e uluslararası toplumdan ilk yardımı Kızılhaç ulaştırmıştı. AB ise Gürcistan'a acil yardım kapsamında dün 5 milyon Euro daha ayırdı. AB, 10 Ağustos'ta Tiflis'e 1 milyon dolar tahsis etmişti.

22.08.2008  Ajans Kafkas

İstanbul, ABD, Gürcistan’a insani yardım adı altında Rusya’ya gözdağı vermek üzere bir savaş gemisini Karadeniz’e çıkardı.

Amerikan gemisi bugün Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçip Karadeniz’e ulaştı. Rusya, ABD’nin Gürcistan’a yardım malzemesi götürme girişiminin şüpheli olduğunu söyledi.

Gürcistan’a yardım malzemeleri taşıyan ve sabah erken saatlerde Ege Denizi yönünden Çanakkale Boğazı’na giriş yapan McFaul-74 gemisi sekiz buçuk saat sonra İstanbul Boğazı’na giriş yaptı. Çanakkale’de kılavuz kaptan alan gemi İstanbul Boğazı’ndaki geçişini de tamamladı. Türk Sahil Güvenlik botunun eşlik ettiği geminin boğazlardan geçişi sırasında, vatandaşlar dürbünlerle geçişi izleyip fotoğraf çekti. Gemide sağlık malzemeleri, bebek maması ve çocuklar için gerekli malzemeler taşındığı söyleniyor. Montrö Anlaşması’na göre, Boğazlar’dan geçen yabancı savaş gemilerinin tonajının 15 bini geçmemesi gerekiyor. McFaul destroyerinin tonajı ise 9 bin civarında.

Rusya Genelkurmay Başkanı Yardımcısı Anatoli Novogitsın, ABD’nin yardım malzemesi taşıyan gemilerinin Boğazlar’dan geçerek Karadeniz’e girmesi ile ilgili olarak, “Rus tarafından baktığınız zaman bu operasyonun gereksizliği fazlasıyla şüpheli bir durum” yorumunu yaptı.

Nogovitsın Rusya’nın NATO ile ilişkilerini de kısmen durdurduğunu doğruladı ve “Bu durumu biz başlatmadık. Biz böyle bir adım atmaya zorlandık.” dedi. Rus yetkili, Gürcistan’daki kontrol noktalarını kaldırmayı düşünmediklerini de söyledi. ABD yetkilileri yardım gemileri konusunda Rusya’ya bilgi verdiklerini söylemişti.

22.08.2008  Ajans Kafkas

Moskova, Gürcistan ordusunu eğitip donatan ve Güney Osetya ile Abhazya’yı geri alması konusunda cesaretlendiren Amerikan yönetiminden savaşın kimin nasıl başlattığına dair itiraflar gelmeye başladı.

ABD'nin çiçeği burnundaki Moskova Büyükelçisi John Byerly, Rus Barış Gücü askerlerinin saldırıya uğramasının ardından Gürcistan'a verilen yanıtın 'meşru' olduğunu söyledi. Rusya’nın ekonomi gazetesi Kommersant’a konuşan büyükelçi "Meşru bir şekilde Rus Barış Güçleri'ne saldırıya yanıt veren Rus güçlerinin şimdi Gürcistan topraklarında ilerlemiş olduğunu görüyoruz. Burada Gürcistan'ın toprak bütünlüğü meselesi devreye giriyor" ifadelerini kullandı. Byerly, ‘sivil altyapının tahrip edilmesi’, ‘Gürcü yönetimini devrilmesi gerektiğine ilişkin yetkililerin açıklamaları’ ve zaten kağıt üzerinde kalan ‘Gürcistan’ın toprak bütünlüğüne zarar verilmesini’ Rusya'nın 'ileri gittiği noktalar' olarak sıraladı. ABD'nin NATO'daki daimi büyükelçisi Kurt Volker ise, 7 Ağustos öncesi Tiflis'e 'Güney Osetya ve Abhazya’yı güç kullanarak geri almaya kalkışma' diye uyardıklarını söyledi. Volker "ABD sürekli olarak Gürcistan'a askeri çözüm olmadığı nasihatını yaptı. Gürcü birlikleri Güney Osetya'ya gitmeden bir gün önce 'Yapma, askeri çatışmanın içine girme, bu senin çıkarına değil' dedik. Ama üzerlerindeki baskı büyüktü ve Rusya'ya askeri harekât başlatma bahanesi verdiler" ifadelerini kullandı.

Gürcü Savunma Bakanı Yardımcısı Batu Kutelya da, Rusya'nın yanıt vereceğini düşünmediklerini ve yanlış hesap yaptıklarını aktardı. 8 Ağustos sabahı "Güney Osetya'yı özgürleştirme harekâtını başlattık. Tam seferberlik ilan ediyorum, yedekleri silah altına çağırıyorum" demiş olan Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ise, dün, Rus tankları Güney Osetya sınırına dayanınca apar topar İtalya’daki tatilden dönüp birlikleri harekâta geçirdiğini iddia etmişti.

22.08.2008  Ajans Kafkas

Devlet Basın Kurulunun verdiği bilgiye göre, bugün Beyaz Rusya, Güney Osetya ve Abhazya Devlet Başkanları, Aleksandr Lukaşenko, Eduard  Kokoytı  ve Sergey Bagapş, G.Osetya ve Gürcistan arasındaki sorunu görüştü.

Aleksandr Lukaşenko, Gürcistan’ın eylemlerini eleştirirken, Minsk’in mağdur halka yardım yapacağı haberini doğruladı.

20.08.2008  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

Sohum, 1994 – 2002 yıllarında Abhazya Millet Meclisi Başkanlığını yapan Sokrat Cincoliya, Abhazya’nın 30 Eylül 1993 tarihinden, gürcülerin abhaz halkına karşı yaptıkları işgal ve saldırılardan kurtulduğundan bu yana bağımsız bir ülke olduğunu, fakat maalesef  bu bağımsızlığın henüz tanınmadığını söyledi.

Cincoliya, Abhazya’nın tarihi boyunca kader belirleyici kararlarını, en zor kararlarını mitingler sonucu aldığını vurguladı. 1999 yılı 3 Ekim tarihinde Abhazya da halkın neredeyse tamamının bağımsızlığı onayladığı bir referandum düzenlendiğini ve 12 Ekim de bu kararın Parlamento tarafından onaylandığını hatırlattı.

Eski Meclis başkanının görüşüne gör, Abhazya’nın Gürcistan ile bir devlet altında yaşayamayacağını görmek için Abhazya ve Gürcistan’ın tarihine bakılmasının yeterli olduğunu söyledi. Cincoliya, ‘Abhazya, eğer Rusya’nın desteği olmasaydı, Güney Osetya ile aynı kaderi paylaşacaktı, bunu son günlerdeki saldırılar ve soykırımlar açıkça gösterdi’, -  diye konuştu.

Eski Meclis başkanı:

‘Bu sebeple Abhazya’nın tanınma isteği ile Rus devletine başvurması en mantıklı olandır. Ben bize bu kadar desteği veren Rus devletinin bize olumlu yanıt vereceğini düşünüyorum’, - diye konuştu.

20.08.2008  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

Sohum, Abhazya Parlamentosu'nun dün Rusya’dan bağımsızlığın tanımasını isteme kararının ardından bugün ülkenin bütün kesimlerinin katılımıyla halk kongresi yapılıyor. Referanduma eşdeğer tutulan kongrede parlamento kararı desteklenecek.

Dün toplanan Abhazya Parlamentosu, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın ‘Abhazya’nın bağımsızlığını tanıması’ için Moskova yönetimine başvurma talebine onay verdi. Çağrıda Rusya’nın Abhazya’daki askeri varlığının sürdürülmesi de isteniyor. Parlamentoda vekillere seslenen Bagapş, "Rusya Federasyonu’ndan Abhazya Cumhuriyeti’ni egemen ve bağımsız bir devlet olarak tanımasını, Abhazya ile Rusya arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasını istiyorum" dedi.

Halk Kongresi toplanıyor

Parlamentonun kararı bugün Abhazya’daki siyasi partiler ve sosyal örgütlerden oluşan ‘Halk Kongresi’ne sunulacak. Tüm bölgelerden kitleler, saat 12.00'de başkent Sohum’daki Özgürlük Meydanı’nda buluşup kararı perçinleyecek. Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba, Abhaz halkının tarihindeki halk kongrelerinin önemine değinerek “Kongreler ulusal referandumla eşdeğerdedir” dedi.

Bagapş Moskova’ya gidiyor

Bagapş’ın halkın kararını Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’e sunmak üzere Moskova’ya uçması bekleniyor. Rusya Federasyon Konseyi’nin pazartesi toplanarak iki cumhuriyetin tanınma çağrılarını değerlendirmesi bekleniyor. Federasyon Konseyi Başkanı Sergey Mironov “Güney Osetya ve Abhazya’yı tanımaya hazırız” demişti.

21.08.2008  Ajans Kafkas

Moskova, Abhazya Parlamentosu, Moskova’ya ‘bizi tanıyın’ diye seslenmeye hazırlanırken Rus parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi Başkanı Sergey Mironov, “Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığının tanımaya hazırız” mesajı verdi.

Miranov, “Eğer bu cumhuriyetlerin halkları istiyorsa ve Rusya Devlet Başkanı'nın da bu yönde bir kararı olursa Federasyon Konseyi, Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlık statülerini tanımaya hazır” ifadelerini kullandı. Abhaz siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri de yarın başkent Sohum’da bir miting yapıp hükümetin tanınma çabalarına destek verecek. 1991’den bu yana ‘de facto’ bağımsız olan Abhazya, 1999’daki referandumla bağımsızlığını ilan etmişti.

20.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Gürcistan’ın Güney Osetya’yı geri almak için başlattığı savaş Kafkasya’da ‘de facto’ bağımsız ülkelerin uluslararası tanınma meselesini yeniden gündeme getirirken Abhazya Parlamentosu bu konuda yeni bir çağrı yapmaya hazırlanıyor.

Abhazya Parlamento Başkan Yardımcısı Vyaçeslav Tsugba, tanınma için Rusya’ya resmen başvuracaklarını açıkladı. "Abhazya ulusu Rusya liderliğine Abhazya’nın tanınması için başvurmaya niyetli” diyen Tsugba, parlamentonun bugün Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’e başvurulması konusundaki çağrısını değerlendirip bir karar alacağını söyledi. Tsugba bu çağrıya halkın desteğini göstermek için de yarın başkent Sohum’da bütün bölgelerden siyasi partiler ve sivil toplum temsilcilerinin katılacağı bir miting yapılacağını duyurdu. Kosova’nın tek taraflı ilan ettiği bağımsızlığının Batılı ülkeler tarafından tanınmasının ardından Abhazya Parlamentosu da başta Rusya olmak üzere Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), BM ve AB üyelerine Abhazya’nın tanınması çağrısı yapmıştı.

Bu konuda Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma da hükümete Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester’in bağımsızlıklarının tanınması yönünde bir değerlendirme yapmasını istemişti. Rusya Başbakanı Vladimir Putin de henüz devlet başkanıyken hükümete ‘de facto’ bölgelere yönelik BDT ambargosunun kaldırılması, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel ilişkilerin kurulması talimatı vermişti.

20.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Dün gece geç saatlerde Abhazya hava sınırlarında kime ait olduğu belirlenemeyen bir uçak tarafından saldırı gerçekleştirildi. Abhazya Silahlı Kuvvetleri Komutanı Anatoliy Zaytsev bu konu hakkında gazetecileri  bilgilendirdi.

Zaytsev, Abhazya sularında bulunan savaş gemilerden yapılan soruları cevaplamayan uçağın, toplarla yapılan uyarı atışlarından sonra Abhazya hava sınırlarını terk ettiğini belirtti.

19.08.2008  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

Sohum, Devlet Başkanı Sergey Bagapş, mevcut olaylar karşısında 11 Ağustos tarihinde parlamento tarafından ilan edilen olağanüstü savaş halinin 18 Ağustos itibari ile Gal, Tkuarçal, Oçamçira, Gulripş ve Sohum’un bazı bölgelerinde sona erdirilmesi kararını imzaladı.

Devlet Basın Sözcüsü Kristian Bjanya, Gürcistan devletinin Güney Osetya’ya yaptığı saldırıdan ve Kodor Bölgesi'nin Gürcü Silahlı Kuvvetleri tarafından işgal edilen kısmının temizlenmesi için 11 Ağustos günü ilan edilen 10 günlük olağanüstü savaş halinin 18 Ağustos itibari ile sona ermesi kararının devlet başkanı tarafından imzalandığını söyledi.

19.08.2008  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

Sohum, Abhazya’daki sanat örgütleri Gürcistan’a her türlü desteği sağlayan ABD’nin savaştaki sorumluluğunu üstlenip Kafkasya’dan elini eteğini çekmesi çağrısı yaptı.

Abhazya-Kuzey Kafkasya Kültür Vakfı, Özgürlük ve İrade Gazeteciler Birliği, Abhazya Cumhuriyeti Kültür Vakfı, Abhazya Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, Abhazya Yazarlar Birliği, Abhazya Devlet Drama Tiyatrosu ve Abhazya Ressamlar Birliği ortak bir bildiri yayımlayarak, ABD'nin Gürcistan’a tek taraflı yardımları nedeniyle artık anlaşmazlıkların çözümünde arabulucu olamayacağını vurguladı. Bildiride “ABD yürüttüğü siyasetin sonuçlarından ötürü siyasi ve hukuki sorumluluğunu üstlenmelidir” denildi.

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, AGİT Genel Sekreteri Marc Perrin de Brichambaut, UNESCO Koiçiro Matsuuri, Dünya Gazeteciler Birliği, Uluslararası PEN Kulübü Başkanı İrci Gruşe ve Rusya Kültür Vakfı’na da gönderilen bildiride şu ifadeler yer aldı:

"Amerikalı ve bazı Avrupalı siyasetçilerin yeniden Mikhail Saakaşvili başkanlığındaki Gürcü askeri suçlularını koruma ve himaye etme girişimleri meşru bir öfke nedenidir. 7 Ağustos'tan 12 Ağustos 2008'e kadar Güney Osetya'da yaşanan trajik olaylar tüm dünyayı derinden endişelendirdi. Daha önceleri de defalarca Gürcistan tarafından silahlı saldırılara maruz kalmış Oset halkına büyük zararlar verildi. Güney Osetya Cumhuriyeti’nin sosyo-ekonomik durumu yıkıldı. Hayati açıdan önemli kurumlar yok edildi. Tüm bu olanlar uluslararası hukuka göre soykırım dışında bir şeyle adlandırılamaz. Gürcü işgalci askerleri 1992-1993 Abhazya'daki savaşta da devlete büyük maddi kayıplar verdirdi, binlerce sivilin ölümüne neden oldu.”

19.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya’da Gürcistan’ın zapt ettiği Kodor Vadisi ve İngur Nehri civarındaki köylerin kontrolünü ele alma operasyonunu yürüten Abhaz ordusu iki kayıp verdi.

Pazar günü Gürcü nüfusun yaşadığı Gal Bölgesi'ne bağlı Piçora köyünde mayınlı saldırıyla iki Abhaz askeri öldürüldü. Uzaktan kumanda ile patlatılan mayın en az iki askerin de yaralanmasına yol açtı. Yaralılar hastaneye kaldırılırken Abhaz güvenlik yetkilileri patlamadan Gürcü istihbaratını sorumlu tuttu.

19.08.2008  Ajans Kafkas

Tiflis, Bugün, barış planının hayata geçirilmesini görüşmek amacı ile Gürcüstan'ı ziyaret eden Almanya Başbakanı Angela Merkel, Saakaşvili ile yaptığı görüşmeden sonra basın toplantısında, Almanya'nın, Gürcüstan'ın bağımsız ve demokratik bir devlet olduğunu ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini açıkladı.

Merkel ayrıca Gürcüstan'ın, istediği takdirde, NATO üyesi olabileceğini, Budapeşte'deki tutumlarının savaşa rağmen değişmediğini açıkladı.

Merkel, şimdi, ''sonsuza dek'' sorunun nedenlerini araştırmak değil, ileriye bakmanın önemli olduğunu açıkladı.

Alman n-tv haber kanalının verdiği habere göre, NATO temsilcileri, Salı günü yapacakları toplantıda, Gürcüstan'ın tekrar eski askeri gücüne ulaşabilmesine destek olmak için bilgi alış verişinde bulunacaklar.

Alman televizyon kanalı ARD'nin ''Report Mainz' adlı proğramında, Gürcü Özel Birlikleri'nin yasadışı olarak, Heckler&Koch şirketinin ürettiği G36 model makineli tüfeklerle donatılmış olduğunu ortaya çıkarıldı. Proğram yapımcıları, ellerinde sözü geçen tüfekleri kullanan askerlerin resimlerinin olduğunu açıkladı. Silahların Güney Osetya'ya yapılan saldırıda da kullanıldığını belgeleyen görüntüler var. Üretici şirket yorum yapmazken, Alman Federal Ticaret Bakanlığı silahlar için ithal onayı verilmediğini açıkladı.

17.08.2008  APSUAA RIBJI

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakan Yardımcısı Maxim Guncia, Ajans Kafkas’a verdiği demecinde Gürcistan’ın Güney Osetya’ya saldırarak Kafkasya’da başlattığı savaşın bağımsızlığın tanınması konusunda Abhazya’nın önünü açtığını söyledi.

Guncia, Abhaz güçlerinin Gürcü güçlerini kovup ele geçirdiği Kodor ve İngur boyunu Rusların yardımı olmaksızın kontrol ettiklerini belirtirken olası bir tehditte Kuzey Kafkasya’nın desteğine güvendiklerinin altını çizdi. İşte Guncia’nın kısa ve öz yanıtları:

Abhazların Kodor ve Abhazya ile Gürcistan arasındaki İngur Nehri boyunca sınırı tamamen kontrol altına aldığı söylenebilir mi?

Evet bugün Kodor Vadisi ve Gürcistan sınırına yakın Gal Bölgesi dahil bütün Abhazya’yı tamamen kontrol ediyoruz.

Gürcistan’ın bu bölgeleri geri almak için tekrar saldırma riski var mı?

Gürcistan’ın Abhazya’ya saldırmaya çalışacağına dair her zaman risk bulunuyor. Son yıllarda bunun için hazırlıklar yaptık. Gürcistan’a asla güvenmedik ve Güney Osetya olaylarından sonra da güvenmiyoruz.

Rus yardımı olmadan Abhazlar Kodor ve İngur sınırında kontrolü koruyabilirler mi?

Evet, Rus yardımı olmadan hala kontrolü sürdürüyoruz. Eğer Gürcistan ordusu büyürse o zaman iş değişir ve böylesi bir durumda Kuzey Kafkasya’nın desteğine bel bağlarız.

Bölgedeki etnik Gürcülerin durumu nedir? Abhazya’dan yeni mülteci meselesi söz konusu mu?

Birliklerimiz Kodor Bölgesi'ne girdiğinde hiç kimse yoktu, hepsi kaçmıştı. Onları tekrar geri kabul etmeye hazırız. Gal Bölgesi'nde yaşayanlar da evlerinde oturuyor, ayrıca son yıllarda Gürcistan’dan çok sayıda mülteci Abhazya’ya geri döndü.

AB’nin arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rusya’nın statümüzün tartışılmasıyla ilgili altıncı madde önerisini memnuniyetle karşılıyoruz. Gerçi statü meselesinde bizim pozisyonumuz şu; Biz bu meseleyi tartışmayacağız, (bağımsızlık) statüsünü elde etmeye kararlıyız.

Savaştan sonra Abhazya’nın tanınması konusunda uluslararası toplumdan bir kapı aralanmasını bekliyor musunuz? Moskova’dan Sohum’a yönelik yeni bir açılım söz konusu olabilir mi?

Evet, şimdi kapının yavaşça açılmasını umuyoruz. Artık bağımsızlığımızın daha fazla realist destekleyicileri var. Uluslararası topluma mesajımız sonunda ulaşıyor.

Teşekkür ederiz.

Saygılar sunarım…

15.08.2008  Ajans Kafkas

Moskova, Ateşkesin ardından Gürcistan’dan hemen çekilmeyen Rus güçleri, Gürcü cephane ve silahlarını imha etmeye çalışıyor.

Bugün Güney Osetya’nın hemen altındaki Gori’den tank ve zırhlı araçlarını çıkartıp yakındaki üsse yerleştiren Rusya ordusu çok sayıda Amerikan silahı ele geçirildiğini duyurdu.

Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Anatoli Nogovitsın, tam da ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Tiflis’e destek ziyareti sırasında "Senaki kentinde büyük miktarda Amerikan silahı ele geçirdik. Bunlar arasında 664 Amerikan yapımı M-16, M-40 keskin nişancı tüfekleri var. Toplamı 1728" açıklamasını yaptı. Nogovitsin, ele geçirilen silahların, Amerika'nın Gürcistan'a 'insani' olduğunu söylediği yardımlarına da gölge düşürdüğünü vurguladı. Nogovitsın dün de Amerikan ordusunun Tiflis’e ulaştırdığı insani yardımlarla ilgili kuşkusunu dile getirirken, "Amerikan insani yardım uçağının Tiflis havaalanına ulaştığını söylüyorlar, yani iki gün önce bombaladığımızı söyledikleri yere. Hadi medyayı çağırıp gösterin, içindekiler insani yardım mı değil mi? Uçakların içinde insani yardım olup olmadığı konusunda endişelerimiz var" dedi.

Tiflis’in Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının bombalandığına ilişkin iddialarını da reddeden Novogitsın "Bombalamak çevre felaketinden başka bir şeye yaramaz. Bombalamak işimize gelmez. Bombalamadık" diye konuştu. Nogovitsın Kiev’in ‘Gürcistan sahilini kuşatmaya giden Rusların Karadeniz’deki filosu tekrar Ukrayna’ya geri dönemez' uyarısına da, "Filonun tek komutanı var, o da Rusya Devlet Başkanı'dır. Hariçten gelen bütün emirler bizim yasadışıdır" karşılığını verdi. Kayıplarla ilgili soruya "Büyük kayıplardan kaçınmaya çalışıyoruz ama, her iki taraf da ağır silahlar kullanıyor. Biliyorsunuz Berlin'i almak daha kanlı olmuştu" karşılığını verdi. Nogovitsın, Güney Osetya’da düşürüldüğü söylenen Gürcü casus uçaklarıyla ilgili olarak da, "Medyada sürekli sızıntılar oluyor. Ofisimdeyken düşürülen uçak bir taneydi, Moskova'ya geçince iki tane oldu, şimdi üç. Ama gerçekte ise hiç" dedi.

15.08.2008  Ajans Kafkas

Tiflis, Güney Osetya’yı bir gecede yerle bir ederek Kafkasya’yı ateşe atan Gürcistan’da yavaş yavaş savaşın neden çıkarıldığı sorgulanmaya başladı.

Siyasi cephede yüksek sesle ilk çıkışı, 2003’teki Gül Devrimi’ni Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ile birlikte yapan eski Parlamento Başkanı Nino Burcanadze, ''Ülkenin bu noktaya nasıl geldiğini kendi içimizde de sorgulamalıyız'' diyerek yaptı. Güney Osetya’dan kaçan Gürcü mülteciler ise, Tiflis yönetimine ve umut bağladıkları ABD’ye öfkeli. Mülteciler tepkilerini dile getirmek için 13 Ağustos’ta Tiflis Belediyesi’nin önünde eylem yaptı. Gürcistan yönetimini kendilerini savunmamakla, ABD’yi ise ciddi yardımda bulunmamakla eleştiren mülteciler, hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi.

Gürcüce yayın yapan Pressa.ge’nin gösteride çekip yayımladığı video kaydında mültecilerden biri "ABD'ye umut bağlamak zorunda mıydık? Hayır mı? Bizim askerlerimiz Irak'ta savaştı. Şimdi Amerika nerede, nerede?" diye haykırıyor. Bir başka kadın 12 Ağustos’ta Tiflis’te Saakaşvili’nin halkı galeyana getirmek için düzenlediği ve vatansever şarkıların söylendiği gösteriyi kast ederek "Konserler veriyorlar. Şimdi konser zamanı mı? İnsanlar ölüyor" diyor.

Bir erkek de devriye polisine soruyor: "Yönetim bizi neden yalnız bıraktı? Ordu neden çıktı? Köyleri ve insanları neden korumasız bıraktılar?" Polis ise Rus ordusunu kast ederek "Onlar daha güçlü" yanıtını veriyor. Ama soruyu soran kişi teskin olmuyor: "Evet. O zaman tüm bunlar neden başladı? Bunun bir anlamı var mıydı? Neden bu kadar insan öldü?"

Rustaveli caddesinde toplanan mültecilerin karşısına Tiflis Belediye Başkan Yardımcısı Mamuk Ahvlediani çıkıp, yardım sözü vererek, öfkeli insanları sakinleştirmeye çalışıyor. Kadınlardan biri belediye başkan yardımcısına "Bize neden silah vermediler, biz hiç değilse kendimizi savunurduk" diye bağırıyor. Gürcistan’ın resmi açıklamalarına bakılırsa, Tiflis’e sığınan Güney Osetyalı mülteci sayısı 23 bin civarında.

15.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Bugün Sohum da Güney Osetya’ya yardım kampanyası başladı. Yardımı Sohum belediyesi organize ediyor.

Sohum Belediyesi Basın Sözcüsü Madonna Kutsniya, ‘Sohum, 10. okuluna, sabah saat ondan itibaren şehir sakinleri, çocuk ve yetişkinler için kıyafetler toplayarak yardım kampanyasına katılmak için akın etmekte. Yardım kampanyası her gün saat 10:00 dan 18:00 a kadar sürecek’, - diye bildirdi.

Basın sözcüsü halkın yardım kampanyasına katılımının yüksek olduğunun altını çizdi.

Görevlilere ulaşabileceğiniz numara: 26 42 10

14.08.2008  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Abhazların yeniden kontrolü sağladığı Kodor Vadisi’nin üst kısmında çok sayıda silah ve mühimmatın ele geçirildiğini söyledi. Bagapş, Kodor’da bulunan silahlar ve cephanenin Abhazya Savunma Bakanlığı’nın depolarına taşındığını kaydetti.

Gürcü askerlerden kalan silahların Amerikan, Romanya, Çin yapımı olduklarını belirten Bagapş, "Top, atış silahları, mayın çok sayıda cephanelik kaldı. Hepsi Savunma Bakanlığı'nın depolarına taşınıyor" dedi.

Kodor Vadisi’nin Abhazya’nın sınırları içerisinde kaldığını ve bundan sonra bölgede normal bir yaşamın süreceğini kaydeden Bagapş, "Buradaki insanlar zaten uzun yıllardır Abhazlarla birlikte yaşıyor. Abhazya kanunlarına göre topraklarımızda yaşamak isteyenler için, barışçıl yaşamın sağlanması için her şeyi yapmaya hazırız" ifadelerini kullandı.

‘Bölge sakinlerine yeşil ışık’

Bagapş çoğunluğu etnik olarak Gürcülerden oluşan vadi sakinlerinin Abhaz güçlerinin başlattığı harekat öncesinde Sohum’un çağrısına kulak vererek bölgeyi ettiğini, dolayısıyla can kaybı yaşanmadığını belirterek, "Bundan dolayı memnunum. İnsanların bir iki gün sonra evlerine dönmeye başlayacağını düşünüyorum" dedi.

Vadiden Gürcü askerlerinin çıkarılması operasyonuna Rus askerlerinin katılmadığının altını çizen Abhazya lideri, "Bu operasyonda kimseden yardım istemedik, çünkü insan sayısı yeterliydi. Bizim bir tek problemimiz vardı, o da buraya gönüllü olarak gelmek isteyen çok sayıda insanı durdurmaktı" diye konuştu.

Abhazya Genelkurmay Başkanı Anatoli Zaytsev de “Vadide çok sayıda Gürcü birliklerine ait belge, askeri kıyafet ve daha başka şeyler bulundu. Bunlar da Tiflis’in iddiasının aksine Kodor’da şimdiye dek Gürcü askerlerinin aktif olarak hizmet ettiklerini gösteriyor” dedi. Tiflis, savaş öncesine kadar BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarını savuşturmak için Kodor’da kesinlikle asker bulundurmadığını iddia ediyordu. Ne zaman ki Abhazlar Kodor Vadisi'ni tamamen ele geçirdi, Tiflis çıkıp operasyondan önce bölgedeki Gürcü askerlerin mevzilerinden çekildiklerini açıkladı.

Gürcistan, 1994 Moskova Ateşkes Anlaşması’na göre silah ve askerden arındırılmış olması gereken Kodor’un üst kısmına 2006’da asker çıkarmıştı. Kodor, Gürcüler için başkent Sohum’un ele geçirilmesi için en stratejik noktalardan biriydi.

14.08.2008  Ajans Kafkas

Moskova, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Rusya ve Fransa’nın ortaya koyduğu barış planının altıncı maddesinde Abhazya ve Güney Osetya'nın statüsü meselesinin yer almasına rağmen ‘cumhuriyetin statüsünün müzakereye açık olmadığını’ söyledi.

Şamba, "Abhazya'nın statüsü meselesi müzakere dışıdır. Statüsü Abhazya halkı tarafından 1999'da referandum ile belirlendi, ülke nüfusunun yüzde 97'si bağımsızlık için oy kullandı" dedi. Sadece Abhazya'nın bağımsızlığının tanınması meselesinin söz konusu olabileceğini belirten Şamba, "Güney Osetya'da yaşananlardan sonra artık herkesin gözünü gerçeklere açması lazım. Her akıllı insan, özellikle politikacılar için Abhazya ve Güney Osetya'nın hiçbir zaman Gürcistan bütünlüğüne dönmeyeceği açık. Gürcistan Abhazya ve Güney Osetya halklarına karşı soykırım gerçekleştirdi. Bu soykırım televizyon kameralarının karşısında gerçekleşti. Belki şimdi akan kan nehri dünya toplumunu bir şeye ikna edebilir" ifadelerini kullandı.

Şamba, Abhazya ve Güney Osetya'ya karşı beklentilerinin konjonktüre değil realiteye dayalı daha objektif bir uluslararası politika olduğunu ifade etti.

Abhazya Dışişleri Bakanı "Abhazya ve Güney Osetya'nın tanınması, Kafkasya'da istikrarın sağlanması için tek yol. Bunun öncesinde herhangi bir istikrar olmayacak. Gürcistan buna açık örnek. Çünkü, Tiflis SSCB'nin dağılmasının ardından birkaç savaş başlattı ve tüm savaşlarda da soykırım ve etnik temizlik yaptı. Artık gerçeklere dayalı özel önlemler almak gerekiyor" dedi.

14.08.2008  Ajans Kafkas

Moskova, Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in AB ile vardığı barış anlaşması için ilkeler bildirisine imza atan Güney Osetya ve Abhazya liderleri Eduard Kokoytı ve Sergey Bagapş’ın mesajı ortaktı: Bağımsızlıktan dönüş yok.

Kremlin’deki imza törenin ardından kısa bir açıklama yapan Kokoytı, Abhazya ile birlikte iki cumhuriyetin bağımsızlıklarının tanınması için çabaları artıracaklarını söyledi. Kokoytı “Uluslararası hukukun bütün kuralları çerçevesinde bağımsızlığa erişeceğiz” dedi. Bagapş da "Amaç bağımsızlık olarak ortaya konulmuştur, buna doğru birlikte adım atacağız” diye konuştu.

14.08.2008  Ajans Kafkas

Moskova, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov “Gürcistan’ın toprak bütünlüğü meselesini unutun” diyerek Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsız statülerine ilk kez açıkça vurgu yaparken Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev de iki cumhuriyete desteğini teyit etti.

Gürcistan’ın Güney Osetya’yı cehenneme çevirmesiyle başlayan savaşın durulmasının ardından Medvedev, Güney Osetya ve Abhazya devlet başkanları Eduard Kokoytı ve Sergey Bagapş’la Kremlin’de görüştü.  Salı günü AB Dönem Başkanı ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile uzlaştığı altı maddelik barış planını Kokoytı ve Bagapş'a imzalatan Medvedev, görüşmenin ardından şu açıklamayı yaptı:

"Lütfen Rusya’nın tutumunun değişmediğini bilin. Güney Osetya ve Abhazya halkının alacağı her kararı destekleyeceğiz. Bunu desteklemekle kalmayacağız aynı zamanda bunu Kafkasya’da ve dünya genelinde garanti altına alacağız. Bildiğiniz gibi deklarasyondaki statüyle ilgili 6’ncı madde konusunda konuştuğumuzda, sizden Rusya’nın tutumunun değişmediğini bilmenizi ve bunu Güney Osetya ile Abhazya halkına anlatmanızı istiyorum. Güney Oset ve Abhaz halklarının BM tüzüğü, 1966 tarihli uluslararası sözleşme ve Avrupa'nın güvenliğiyle ilgili 1975 tarihli Helsinki Nihai Senedi uyarınca alacağı her kararı destekleyeceğiz. Desteklemekle kalmayıp hem Kafkasya'da hem de tüm dünyada garantörü olacağız."

Sorunun çözümüyle ilgili ilkeler anlaşmasına dair "Bu ilkeler çalışmalarımızı sürdürebilmemizin temelini oluşturuyor" diyen Medvedev, tüm tarafların Rusya, AB ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) güvencesi altında yasal bağlayıcılığı olan güç kullanmama anlaşması imzalaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise, "Gürcistan’ın toprak bütünlüğü hakkında her tür konuşmayı unutabilirsiniz, çünkü Oset ve Abhaz liderleri tekrar Gürcü devleti içinde yaşamak zorunda oldukları mantığına ikna etmenin imkansız olduğuna inanıyorum. Bu artık ölü bir konu" dedi. Rusya Başbakan Yardımcısı Sergey İvanov da, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Sakaşvili'yle asla doğrudan konuşmayacaklarını, barış gücü düzenlemelerini de AB aracılığıyla görüşeceklerini söyledi. İvanov, "Gürcistan'ın egemenliği ve bağımsızlığını tanıyoruz, ama Güney Osetya ile Abhazya bağımsızlığından beri Gürcistan'ın parçası değil. Bunlar Sovyetlerin ve Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin parçasıydı" diye konuştu.

14.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Gürcistan ile Rusya’nın AB’nin arabuluculuğunda uzlaştığı, Abhaz ve Oset liderlerin de bugün imzaladığı barış müzakerelerine temel teşkil edecek ilkeler anlaşması, Abhazya ve Güney Osetya’nın gelecekteki statüleriyle ilgili uluslararası müzakere başlatılmasını da içerirken Sohum ‘bağımsızlık tanınmadan müzakere olmayacağını’ kaydetti.

Abhazya Dışişleri Bakanlığı, Gürcistan’la müzakere masasına oturmanın yegane koşulunun bağımsızlığın tanınması olduğunu açıkladı. Açıklamada Gürcistan’ın Güney Osetya’ya karşı başlattığı savaşla ilgili bir karar olmak üzere BM Güvenlik Konseyi’nde yapılan toplantıların Gürcistan askeri yöntemlere başvurduğunda uluslararası toplumun garanti vermediğini gösterdiği belirtildi. Dışişleri, Gürcistan’ın silahla Abhaz-Gürcü meselesini çözme yolundan dönmediğini, bu yüzden Abhazya’da Rus Barış Gücü'nün varlığının sürmesinin kaçınılmaz olduğunu savundu.

14.08.2008  Ajans Kafkas

Kamuoyumuza,

Bilindiği gibi 16 yıl evvel bugün (14 Ağustos 1992) Gürcü birliklerinin karadan ve denizden Atavatan Abhazyamızı işgal ettikleri kara gündür.

Binlerce çocuk-genç-kadın ve yaşlılarımızı şehit verdik. Yılmadık teslim olmadık ve 30 Eylül 1993 günüde Abhazyamız  zafere ulaştı.

Söz konusu bu kara günün başından itibaren Abhazya'da yaşayan kardeşlerimizin uğradıkları insanlık dışı saldırı karşısında Kuzey Kafkasyalı kardeşlerimizin tümü (Adige-Çeçen- Dağıstanlı) ve özellikle Türkiye olmak üzere diaspora olarak bulunulan her yerden Ata toprağına koşulmuş ve zafere gidilen yolda omuz omuza gönül gönüle savaşılmış ve şehitler vererek zafere ulaşılmıştır.

Tüm şehitlerimizin ruhu şadolsun.

Ne mutlu onlara ki Atavatanları ve kardeşleri için can verdiler.

Barbar bir yönetim aynı acıların yaşandığı bir süreci Oset kardeşlerimize saldırarak camiamızı tekrar acıya sevk etmişler, ne var ki yine derslerini almışlardır. Ancak burada da kardeşlerimizi katlederek ciddi bir acı bırakmışlardır.

Gürcü yönetiminin bu davranışını her zaman olduğu gibi şiddetle kınıyoruz.

Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi

 Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Kodor Vadisi'nin hukuken olması gerektiği şekline getirilmesinin büyük bir zafer olduğunu söyledi

Sohum, Gürcistan’ın Güney Osetya’ya açtığı savaşta Osetlerle dayanışma sergileyen Abhazya, Gürcülerden saldırı beklediği Kodor’un üst kısmını ele geçirdikten sonra iki ülke arasındaki sınırı teşkil eden İngur nehri üzerindeki köprüye de Abhaz bayrağı dikti.

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın Gal Bölgesi Özel Temsilcisi Ruslan Kişmariya, İngur’a kadar olan bölgedeki Gürcü birliklerinin savaşmadan çekildiklerini belirtti. Gürcülerin düne kadar kontrol ettiği Gunmukhuri köyünün yakınındaki köprünün üzerine çıkan Kişmariya, "Burası Abhazya toprağı. Bu nehir 1000 yıldır sınırı teşkil ediyor. Gürcistan artık bu gerçeği kabul etsin” dedi.

Köprüde duran Abhaz askerler ‘Amerikan eğitimliler kaçıyor’ esprilerini yaparken birisi de yaklaşan Amerikalı gazeteciye “Güle güle Amerika” diye takıldı.

Abhazlar, Gürcülerin yaşadığı Gunmukhuri köyü sakinlerine de güvenlik garantisi verdi. Köylülerin çoğunun Gürcistan’a kaçtığı belirtilirken Abhaz güçleri bu kişilerin evlerine dönmelerine engel çıkarmadıklarını belirtti.

Abhazlar dün de İngur nehri üzerindeki baraj civarında birkaç köy ile bölgedeki bir köprünün kontrolünü ele geçirmişti.

13.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Gürcistan ile Rusya beş maddelik ateşkes taslağında uzlaşma sağlanırken Güney Osetya ve Abhazya, ‘Savaş suçlusuyla görüşmeyiz’ resti çekti.

Güney Osetya Devlet Başkanı Eduard Kokoytı "Soykırım tertipçileriyle görüşme olamaz. Sadece uluslararası savaş suçları mahkemesinin yargıçları onlarla konuşmalı" diye çıkıştı. Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş ise, " Gürcistan'da daha fazla müzakere olamaz. Birileri savaş suçlularını mahkemeye çıkarmalı" açıklamasını yaptı. Sohum, Gürcüler, 2006'da işgal ettikleri Kodor'dan çekilmedikçe ve saldırmazlık anlaşması imzalamadıkça müzakere masasına oturmayacağını söylüyordu. Gürcistan Güney Osetya’ya savaş açınca Abhazlar da Kodor’a hareket düzenleyip tekrar ele geçirdi. Rusya ve Gürcistan ateşkes için şu ilkelerde uzlaşmıştı: “Şiddete başvurulmayacak. Askeri faaliyetlere son verilecek.  İnsani yardım organizasyonları için geçiş sağlanacak. Gürcü güçleri kalıcı üslerine dönecek. Rus ordusu savaş başlamadan önceki pozisyonuna dönecek. Uluslararası mekanizmalar işler hale gelinceye dek Rus Barış Gücü ilave güvenlik önlemleri alabilecek.”

Rusya ile AB’nin üzerinde anlaştığı altıncı madde ise Tiflis’in itirazı üzerine silinmişti. Bu madde “Güney Osetya ve Abhazya'nın statüsü ile ilgili uluslararası müzakereler başlayacak” şeklindeydi.

13.08.2008  Ajans Kafkas

Tiflis, Gürcistan’ın Güney Osetya'yı yerle bir eden askeri operasyonuyla Kafkasya’da başlayan savaş, Tiflis ve Moskova’nın AB’nin arabuluculuğunda, ateşkesin ilkeleri üzerine anlaşmasıyla dursa da çatışmalar yer yer sürüyor.

Rus ordusu Gürcistan’da gözdağı vermeyi sürdürürken, Gürcü keskin nişancıları da Güney Osetya’da ateş açıyor.

Gürcistan'ın Güney Osetya sınırları içerisinde 1992'den beri olduğu gibi Barış Gücü adı altında asker bulundurup bulunduramayacağı ve Rusya'nın Güney Osetya'daki askeri varlığının boyutları konusunda belirsizlikler barındıran ateşkes planının maddelerinin hayata geçirilip geçirilmeyeceği bilinmezken, bölgeden sıcak gelişmeler eksik olmuyor. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Gürcü birlikler kışlalarına dönünceye dek Rus güçlerinin çekilmeyeceğini belirtirken, Gürcistan Ulusal Güvenlik Bakanı Aleksander Lomaya, 50 Rus tankının Gori kentine girdiğini, bir üssü zapt ettiğini ve Zugdidi'deki kontrolünün sürdüğünü söyledi. Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Anatoli Nogovitsın ise, "Gori'de tank yok" derken bazı askerlerin ateşkesin Gürcü yetkililerle birlikte uygulanması için kente gönderildiğini ama bir yetkili bulamadıklarını açıkladı. Gürcü birliklerinin aktif olarak çekilmediklerini kaydeden Nogovitsın ayrıca Güney Osetya'da Gürcü keskin nişancılarının ateş açtığını ve yer yer çatışmaların yaşandığını belirtip ekledi: "Buna karşılık vermek durumundayız."

Öğlenden sonra Gori'den çıkan Rus tanklarının Tiflis’e doğru 20 km ilerlemesi başkentin işgal edileceği korkularına yol açtı. Tankların Orjoosani yönünde çark ettikleri haberleri gelirken, Saakaşvili, "Ruslar başkent yönünde toprak kazanıyorlar. Bir yuvarlak oluşturuyorlar. Kanımızın son damlasına kadar başkentimizi koruyacağız" diye feveran edip özel birliklerle Tiflis'in 25 km ötesinde bir kontrol noktası kurdu.  Gürcistan İçişleri Bakan Yardımcısı Ekaterine Zguladze ise, "Rus ordusu başkente ilerlemiyor" sözleriyle Saakaşvili’yi yalanladı.

Rus ordusu, biri önceki gece diğeri dün sabah olmak üzere, iki Gürcü casus uçağını Sinval üzerinde düşürdüklerini açıklarken Rus tankları da Tskhinval ile Tiflis arasındaki ana yolu kapattı.

13.08.2008  Ajans Kafkas

Moskova, Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, Güney Osetya’ya askeri harekata karşı misilleme olarak girdiği savaşta operasyonları durdurma kararı verdikten sonra Gürcistan’la olası barış müzakereleri için altı şart ortaya koydu.

Medvedev arabulucu olmak için Moskova’ya giden AB dönem başkanı ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile birlikte barış müzakeresinde esas alınacak altı maddelik ilkeler bildirisine imza attı. Sarkozy'nin Moskova’nın ardından Tiflis'e sunduğu ilkeler şöyle:

• Şiddete başvurulmayacak.

• Askeri faaliyetlere son verilecek.

• İnsani yardım organizasyonları için geçiş sağlanacak.

• Gürcü güçleri kalıcı üslerine dönecek.

• Rus ordusu savaş başlamadan önceki pozisyonuna dönecek. Uluslararası mekanizmalar işler hale gelinceye dek Rus barış gücü ilave güvenlik önlemleri alabilecek.

• Güney Osetya ve Abhazya'nın statüsü ile ilgili uluslararası müzakereler başlayacak. (Gürcüstan'ın itirazı üzerine bu madde kaldırıldı - kapba.de)

12.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya’da sivil örgütler Kafkasya’yı savaşın içine atan Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin savaş suçları mahkemesinde yargılanması çağrısı yaptı.

Abhazya Anneleri Hareketi, Güney Osetya'ya Yardım Gönüllüleri Merkezi, sosyo-politik hareket  Ayayra  (Zafer) ve Abhazya Şefkat Kız Kardeşler Birliği, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ve BM Güvenlik Konseyi’ne, Saakaşvili'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması talebiyle başvurdu. Yayımlanan bildiride "Güney Osetya'daki olaylar, Gürcü askerlerince Tskhinval sakinlerinin yok edilmesi, Oset halkının soykırımı dünyanın tüm dürüst insanlarını şoke etti. Abhazya halkı bu soykırımın tanınmasını istiyor ve bunun adil olacağını düşünüyor" denildi.

1992-1993 Abhazya’ya savaş açmış eski Devlet Başkanı Eduard Şevardnazde gibi  Saakaşvili’nin de kötülüğü tahrik ettiğini belirten Abhazyalılar, mesajlarında "Hepimiz 1992’de Abhazya’yı işgal ederken ‘97 bin Abhaz’ı yok etmek için gerekirse 100 bin Gürcü’yü feda ederiz’ diyen Gürcü komutan Georgi Karkaraşvili’nin bu sözlerini hatırlıyoruz."

Abhaz sivil toplum örgütleri Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş ve Güvenlik Konseyi Başkanı Stanislav Lakoba'ya da bir mesaj göndererek insanların çatışma bölgesinden çıkmaları için açılan insani koridorun mülteci kisvesine girmiş kundakçılar tarafından kullanılabileceğini belirterek şöyle dedi:  "Gürcistan'dan gelen mülteciler arasına elinde silah oğul ve kızlarımıza karşı 1992-1993 savaşında savaşmış olanların karışmasından endişe ediyoruz. Güney Osetya'da meydana gelen trajik olaylar ve Gürcü askerlerinin Oset halkını soykırımından sonra artık Gürcistan hükümetine ve halkına karşı hiçbir güvenimiz kalmadı." Bu arada Gürcistan da Rusya’yı Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne şikâyet etti. Mahkeme talebi değerlendirmeye başlayacağını duyurdu.

12.08.2008  Ajans Kafkas

Moskova, Rus Vesti televizyonu, Abhazya sınırlarındaki Kodor Vadisi’nin tamamen Abhaz güçlerinin kontrolüne geçtiğini duyurdu.

Televizyonunun Kodor’daki muhabiri Maksim Ksirof "Abhaz helikopterleri vadiye sürekli komandoları indirmeye devam ediyor ve şu ana kadar 60’dan fazla uçuş yaptılar. Görüldüğü kadarıyla Kodor vadisinde tek bir Gürcü askeri yok. Hepsi burayı terk etmiş durumda. Gürcü birliklerinin dağlarda saklanma ihtimali bulunduğunu kaydeden Abhaz yetkililer, bu güçlerin gece saldırabileceğini, bu yüzden de buna karşı önlem aldıklarını açıkladılar" dedi. AP muhabiri 135 tank ve zırhlı araçtan oluşan Rus askeri konvoyunun Zugdidi'den Kodor'a yol aldığını aktardı.

12.08.2008  Ajans Kafkas

Tiflis, Gürcistan, 2006’da asker çıkardığı Abhazya’nın Kodor Vadisi'nden çekildiğini ilan etti.

Abhaz güçlerinin Kodor’u ele geçirmek için harekete geçmesinin ardından Gürcistan İçişleri Bakanlığı sözcüsü Şota Utiaşvili, “Gürcü kuvvetleri Kodor Vadisi’nden çekiliyor. Tahliye sözkonusu. Herhangi bir zayiat yok” açıklamasını yaptı.

Abhaz ordusu bu sabah Kodor'daki Gürcü güçlerini bölgeden atmak için bir hamle daha başlatmış, uçak ve havan toplarıyla vadi bombalanmıştı. Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, birkaç gün içinde kontrolü tamamen ele geçirmeyi amaçladıklarını söylemişti.

12.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Güney Osetya'ya karşı savaş başlatan Gürcistan'a karşı ikinci cepheyi açan Abhazya Kodor’u geri almak için bastırıyor.

Abhaz ordusu sınırı teşkil eden İngur nehrine doğru ilerleyip 2006'da Yukarı Kodor'da konuşlanmış Gürcüleri köşeye sıkıştırdı. Abhazların Kurga köyünü ele geçirdiği belirtildi.

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş Kodor'u geri alıncaya dek operasyonun bitmeyeceğini söyledi. Abhaz lider ateşkes çağrılarına da "Mevcut Gürcü yönetimiyle herhangi bir diyalog imkansız. Onlar devlet suçlusu. Kodor meselesi çözülünceye dek müzakere olmayacak. Gürcistan yanlısı Batılı güçlerin tutumu gösterdi ki barışçıl müzakerelerden sonuç çıkmıyor. Şu aşamada Kodor meselesinin askeri çözümüne karar verdim. Geçen 48 saatte hava kuvvetlerimiz ve topçularımız Gürcü birliklerine saldırıyor" diye konuştu.

Abhaz Savunma Bakanlığı da 'Gürcü askeri birlikleri Kodor'da sıkıştı' açıklamasını yaptı.

Abhazya'daki asker sayısını 9 bine ve zırhlı araç sayısını da 350'e çıkaran Rusya da, Abhazya’nın sahillerinde de güvenlik şeridi oluşturdu. Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Anatoliy Nogovitsın "Bu hem deniz yüzeyi, hem deniz altı hem de hava sahası için geçerli bir uyarı. Bu bölgeye girmeye çalışacaklara uygun karşılığı verip imha edeceğiz. Bu meşru bir hak" dedi.

11.08.2008  Ajans Kafkas

Tiflis, Rusya’nın bugün Abhazya üzerinden Zugdidi ve Senaki kentlerine girmesinin ardından Gürcü yetkililer Rus ordusunun Güney Osetya üzerinden Gori’yi ele geçirdiklerini iddia etti. Bunun üzerine Gürcüleri başkent Tiflis’in işgal edileceği korkusu sardı.

Rusya Savunma Bakanlığı’nın ısrarlı bir şekilde “Bir tek Rus askeri Gori’de değil” açıklamasına rağmen Gürcistan hükümeti aksini savunmakla kalmayıp çatışma bölgesindeki askeri birliklerin Tiflis’i korumak için geri çekildiklerini duyurdu.

Tiflis’e 60 km mesafedeki Gori'ye Rusların girdiğine dair söylentilerin ardından Gürcü hükümeti şu açıklamayı yaptı: “Rus işgalci ordusu Abhazya ve Güney Osetya çatışma bölgesinin dışında Gürcistan toprağına girdi. Gürcü ordusu başkenti korumak için çekiliyor. Gürcistan'ı düşmekten kurtarmak için uluslararası topluma acil çağrı yapıyoruz.”

‘Ülkenin yarısını Ruslar işgal etti’

Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili de Rusların ülkenin doğuyu batıya bağlayan otoyolundaki stratejik Gori'yi ele geçirerek Gürcistan’ı fiilen ikiye böldüklerini  öne sürerek "Gürcistan'ın büyük bölümü işgal altında" dedi. Saakaşvili, halktan paniğe kapılmamasını isteyerek, "Size söz veriyorum. Rus askerleri Tiflis’e girecek olursa, bundan 12 saat önce haberdar olacaksınız" dedi. Teslim olmayacaklarını vurgulayan Gürcü lider halktan yarın öğle saatlerinde parlamento önünde toplanmalarını istedi.

Bu gelişmeler üzerine Rusya Savunma Bakanlığı, Rus askerlerinin Tiflis’e doğru ilerleme gibi bir planının olmadığını açıkladı. Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili, "Söz konusu durumun gerçekle en ufak bir ilgisi yok. Bizim Tiflis’e doğru ilerleme gibi bir planımız yok ve hiçbir zaman da olmadı. Gürcü liderliği, muhtemelen panikten böyle şeyler ortaya atıyor" dedi.

11.08.2008  Ajans Kafkas

Tskhinval, Rus ve Oset yetkililer Gürcistan'ın Güney Osetya'ya açtığı savaşta Amerikalılar, Baltıklılar ve çekik gözlü Asyalıların Gürcü ordusuyla birlikte savaştığı kaydetti.

Güney Osetya Devlet Başkanı Eduard Kokoytı, başkent Tskhinval’e saldıran birlikler arasında Ukrayna, Letonya, Estonya, Litvanya ve diğer bazı ülkelerin vatandaşlarının yer aldığını söyledi. Kokoytı, Baltık ülkeleri ve Ukrayna vatandaşlarıyla birlikte Gürcü askeri üniforması giyinmiş siyah ve Asya kökenli çekik gözlülerin cesetlerini bulduklarını belirtti.

Rusya ordu sözcüsü Anatoli Nogovitsın ülke ismi vermeden "Gürcü saflarında yabancılar da savaşıyor" derken Rusya'nın Güney Osetya temsilcisi Dimitriy Medoyev şu açıklamayı yaptı:

"Tankların personeli görünüşe bakılırsa Ukraynalıydı. Ölen kişinin tenleri siyahtı. Bunlar muhtemelen Amerikalı ama bunu şu anda gerekli tetkikler olmadan kesin olarak söyleyemeyiz." Rus Vesti televizyonu da, Güney Osetya'da öldürülen Gürcü askerleri arasında siyahların da olduğunu ve bunların Gürcü ordusunu eğiten Amerikalı askerler olabileceğini belirtti. Gürcistan’da başta ABD ve Britanya olmak üzere NATO ülkelerinden yüzlerce askeri danışman bulunduğunu belirten Vesti'nin haberinde ‘Gürcistan’da bulunan 200 Pentagon uzmanı Gürcü birliklerini savaşa hazırladı' denildi.

11.08.2008  Ajans Kafkas

Abhazya üzerinden Gürcistan'a giren Rus ordusu Zugdidi ve Senaki'nin ardından Karadeniz kıyısındaki stratejik Poti kentini de ele geçirdiği belirtildi.

Rus ordusu Güney Osetya'ya karşı saldıran Gürcü güçlerini tamamen dağıtmayı hedeflediğini açıklamıştı. Rusya Savunma Bakanlığı, 'Rus Barış Güçleri ve destek birlikleri Gürcistan güçlerinin yeniden bir araya gelip Güney Osetya ve Barış Güçlerine karşı yeni saldırı düzenlemesini önlemek için operasyon yapıyor. Senaki harekâtın yapıldığı yerlerden biri' demişti.

11.08.2008  Ajans Kafkas

Tiflis, Tiflis’ten yana tutumu nedeniyle Kafkasya’da arabulucu vasfını yitirmiş AB, Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü koruyacak bir ateşkes için devrede.

AB dönem başkanı Fransa’nın Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ve AGİT dönem başkanı Finlandiya’nın Dışişleri Bakanı Alexander Stubb bir ateşkes belgesi sundu. Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin hemen imzaladığı belgeyi, Rusya elinin tersiyle itti. Gürcistan'ın toprak bütünlüğüne odaklı belge, iki tarafın aşamalı çekilmesi, kriz kurbanlarına yardım ulaştırılması ve siyasi müzakerelere geçilmesini içeriyor. Kremlin sözcüsü ise Gürcistan'ın Güney Osetya'da güç kullanmaya devam ettiğini belirterek ateşkesi reddederken, Tiflis'in saldırmazlık anlaşması imzalaması talebini de tekrarladı. Rusya Başbakan Yardımcısı Sergey İvanov, "Bu bir ateşkes anlaşması değil" tepkisini verirken, Tiflis'in Moskova değil Güney Osetya ve Abhazya ile saldırmazlık anlaşması imzalamak zorunda olduğunu savundu.

AB temsilcileri Tiflis’in ardından Moskova'ya geçip Rus Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la görüştü. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de yarın Moskova ve Tiflis'te temaslarda bulunup AB planını kabul ettirmeye çalışacak.

11.08.2008  Ajans Kafkas

Tiflis, Güney Osetya'yı iki günde ele geçirme hedefiyle tam seferberlik ilan edip ülkeyi savaşa sürükleyen ve delifişek çıkışlarıyla tanınan Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, Rus uçaklarının hedefindeki Gori’ye gidip cesaretini dünya aleme göstermek istedi. Ama havada uçuşan helikopterin sesini duyunca öyle bir kaçtı ki korumaları Gürcü lideri yakalamakta zorluk çekti.

Her saniyesi kameralarca görüntülenen Saakaşvili’nin bu hali anında dünya televizyonlarının ekranlarına taşındı. Saakaşvili’nin yanına Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'i de almıştı. Gori semalarında helikopter sesi duyulur duyulmaz Saakaşvili paniğe kapılırken korumaları 'Kaçın, kaçın, kaçın, saklanın' diye bağırmaya başladı. Çelik yelek giyinmiş olan Saakaşvili alandan fırlayıp kaçan ilk kişi oldu. Korumaları arkasından koşup yetişmeye çalışırken ilginç görüntüler oluştu. Panik içinde eğilip kalkan ve el kol hareketleri çeken Saakaşvili özel zırhlı cipe bindirilerek bölgeden hızla uzaklaştırıldı. Oldukça sakin gözüken Kouchner de başka bir araca bindirilerek kentten götürüldü. Tiflis’e giderek saç baş dağılmış vaziyette daha seslenen Gürcü lider, "Alçaktan uçan Rus uçağı vardı, kesinlikle hedefi bizdik, korumalar da bu olaya böyle bir tepki gösterdi" diye konuştu.

11.08.2008  Ajans Kafkas

Tskhinval, Güney Osetya’nın başkentini yıkıp çekilmek zorunda kalan Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili savaşın seyriyle ilgili dudak uçuklatan propaganda savaşını girişti.

Gori’yi ziyaret eden Saakaşvili "Gürcüler 80 ile 90 arasında Rus uçağını düşürdü, yüzlerce Rus askerini öldürdü" dedi.  Rus tanklarının Gori’ye hareket ettiğini öne süren Tiflis ayrıca Rus ve Oset güçlerinin Tskhinval ve civarındaki köylerden toplanan Gürcüleri Tiflis'in alternatif Osetya yönetimini kurduğu Kurta köyünde bir toplama kampına götürdüğünü iddia etti. Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Anatoliy Nogovitsın ise Tiflis’in savaşla ilgili haberlerini yalanladı. Rus komutan "Prensip olarak Güney Osetya sınırlarının ötesine geçmiyoruz, Gürcistan’ı işgal etmiyoruz" dedi. Nogovitsın 50 Rus uçağının gece operasyona katıldığına ilişkin iddiayla da dalga geçti: "50 mi? Söyledikleri bu mu? Gece nasıl saymışlar? Gece uçan 50 uçağımız yok. Gece 50 uçakla ne yapmış olabiliriz ki?"

Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattını bombaladıkları iddiasını da reddeden Rus general, Rus askeri kayıplarını da 18 olarak verdi.

11.08.2008  Ajans Kafkas

Tiflis, Tiflis’in Güney Osetya’ya açtığı savaşta yerini alan Rusya, Gürcistan limanlarındaki kuşatmasını sürdürürken başkent Tskhinval’in bombalanmasına hava saldırılarıyla karşılık verdi.

Gürcistan Dışişleri Bakanlığı "50'nin üzerinde Rus uçağı Gürcistan üzerinde uçuyor. Tiflis bombalanıyor. Bombalar Kocori köyü ve Mahata dağını vurdu' açıklamasını yaptı. Gürcü İçişleri'ne göre de Rus uçakları Tiflis havalanındaki radarları, Tiflis'in dış kesiminde bir hava kontrol merkezini, özel güçlere ait bir üssü ve Gori kentinde sivil hedefleri vurdu” açıklamasını yaparken Gürcistan İçişleri Bakanlığı da şu iddiaları öne sürdü: “Rus tankları Gori'ye doğru ilerledi ancak Gürcü birlikleri geri püskürttü.”

Gürcü televizyonları da Türkiye'ye 14 km ötede Acaristan'daki Mahvilauri köyü ile Batum’a bağlı Helvaçauri ilçesinin bazı beldelerinin hedef olduğunu belirtti.

11.08.2008  Ajans Kafkas

Tskhinval, Gürcistan'ın Güney Osetya'ya karşı açtığı savaş bugün yeniden kızıştı. Dün gece Tskhinval'i vuran Gürcü birlikleri bugün öğleden sonra yoğun top ateşlerine başladı.

Topların kentin Güney sınırına 1 km mesafeden ateşlendiği belirtilirken, Osetyalı rahip Georgi Pukhati durumu şöyle anlattı: "Tskhinval’in güneyinde gece boyunca roketler ve makineli tüfekler susmadı. Çok sayıda insan öldü. Ben şahsen sokakta beş ceset gördüm. İnsani bir felaket var. Su yok, kentin altyapısı yerle bir edildi. Hafta sonunda Gürcistan'ın Kuzey Osetya'ya gitmek için yola çıkan mülteci konvoyunu vurdu, 50 kişi öldü. Bu yüzden kentte kalanlar kaçmaya cesaret edemiyor.”

11.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Güney Osetya’ya açılan savaşa karşı Osetlerle dayanışma sergileyip Gürcü işgali altındaki Kodor vadisini geri almak için harekete geçen Abhaz birlikleri bölgede ilerliyor.

Abhaz birlikleri Kodor’un kuzeyine ulaşırken Gürcü ordusu da bölgeye takviye birlikler gönderiyor. Interfax’a göre Rusya binlerce askerini Abhazya’ya sokarken ateşkesi denetleyen BM Askeri Gözlem Misyonu'ndan da bölgeyi terk etmesini istedi.

Gürcü medyasına göre Rus uçakları hem Abhazya sınırları içerisinde bazı mevzileri hem de Gürcistan’ın Zugdidi kentini bombaladı. Gürcistan’ın 2006’da asker çıkardığı Kodor’un üst kısmını geri almak için tüm güçlerini harekete geçiren Abhazya Devlet Başkanı Sergeş Bagapş, Güney Osetya Devlet Başkanı Eduard Kokoytı ile telefonla görüşüp durum değerlendirmesi yaptı. İki liderin önümüzdeki günlerde uluslararası topluma bağımsızlıklarının tanınması yönünde ortak çağrı yapması bekleniyor.

11.08.2008  Ajans Kafkas

Tskhinval, Güney Osetya’ya savaş açan Gürcistan, dün ateşkes çağrısı yaptıktan sonra gece başkent Tskhinval’i yeniden vurdu.

Gürcü birliklerinin dört günde taş üstünde taş bırakmadığı kentteki Rus güçleri de hedef alıp üç askeri öldürürken, Rusya da savaş uçaklarıyla Tiflis yakınlarında bazı mevzileri bombaladı. Moskova, Tiflis’in ateşkes çağrısına karşı Gürcü güçlerinin Güney Osetya’daki bazı mevzilerini koruduklarını ve çatışmalara son vermediklerini belirterek, ‘Gürcü ordusu hiçbir koşul öne sürmeden çatışma bölgelerini terk etmelidir” yanıtını verdi.  Karadeniz’deki Rus donanmasının Gürcistan limanlarını kuşatıp bir Gürcü gemisini batırdığı belirtilirken, Rus filosuna ev sahipliği yapan Ukrayna da ‘Rus savaş gemileri tekrar Ukrayna’ya dönemez’ çıkışını yaptı. Ukrayna Gürcistan’a silah desteği sağlamakla suçlanıyor. Gürcistan’a destek çıkan ABD, Rusya’yı orantısız güç kullanmakla suçlarken, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, acil ateşkesin sağlanması için Gürcistan’da Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ile görüştükten sonra Moskova’ya hareket etti.

11.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya Cumhurbaşkanı Sergey Bagapş bugün imzaladığı bir kararla Abhazya'da askeri seferberlik ilan etti. Seferberlik bu gece saat 12'den itibaren şimdilik Onbir gün için geçerli olacak.

10.08.2008  APSUAA RIBJI

Sohum, Abhazya'dan alınan ve doğruluk derecesi henüz belli olmayan bir habere göre, Abhazya'ya doğru yola çıkan Gürcüstan Deniz Kuvvetleri'ne bağlı savaş gemileri, Rus Karadeniz Filosu'na bağlı savaş gemileri tarafından geri dönmeye zorlandılar.

Çıkan çatışmada en az bir Gürcü Hücumbotununn battığı belirtildi.

Abhazya Cumhurbaşkanı da, diğer bir habere göre, Abhaz ve Gürcü savaş gemilerinin karşı karşya geldiğini ve bir çatışma olduğunu açıkladı.

10.08.2008  APSUAA RIBJI

Tiflis, Gürcistan, Güney Osetya’ya karşı başlattığı savaşta karşısında Rusya’yı bulunca çekilme yönünde sinyal vermeye başladı.

Gürcistan Hükümeti Güney Osetya’dan çekildiklerini ve başkent Tskhinval’in Rus güçlerinin kontrolünde olduğunu açıkladı. Ancak Rus ordusu sözcüsü, Gürcü birliklerinin çatışma bölgesinden henüz çekilmediklerini kaydetti.

Kuzey Osetya’yı ziyaret eden Rusya Başbakanı Vladimir Putin de Güney Osetya’nın Gürcistan’la birleşmesinin olasılığı olmadığını söyledi.

Denizden kuşatma

Bu arada Gürcistan’ı havadan vuran Rusya, Karadeniz’den de kuşatma başlattı. Rus savaş gemilerinin Gürcü limanlarını çembere aldığı haberleri geliyor. Rus medyası kuşatmadaki amacın Gürcistan’a silah sevkiyatını önlemek olduğunu belirtti. Gürcistan’a göre Güney Osetya ve Abhazya’ya geçen Rus askeri sayısı da 10 bini buldu.

10.08.2008  Ajans Kafkas

Tskhinval, Amerika’nın Kafkasya’ya girmek için sıçrama tahtası olarak kullandığı Gürcistan'ın Güney Osetya'ya karşı başlattığı askeri harekat, gecikmeden Rusya’nın da doğrudan taraf olduğu bir savaşa dönüşürken, Kafkasya’da tepetaklak felaketlere sürükleniyor.

Önceki geceden itibaren Güney Osetya’nın başkenti Tskhinval'i füze ve tank ateşleriyle yerle bir edip en az 2000 sivilin yaşamına mal olan Gürcistan’ın saldırganlığına karşı bugün Rusya’nın Gürcü kentlerini vurmasıyla savaşın rengi tamamen değişti.

Rus Barış Gücü'nün de hedef olması üzerine misilleme harekâtına girişen Rusya, 150 tankla Tskhinval’e girip Gürcü birliklerini geri püskürtürken, Rus savaş uçakları da Vaziyani üssü ve Marneuli havaalanının ardından Karadeniz'de Hazar petrolünün Batı’ya sevk noktası olarak Gürcistan için stratejik önem arz eden Poti limanını yerle bir etti. Rusya, Güney Osetya'ya saldırarak Kafkasya'da savaş tarihine bir çentik daha atan Gürcistan’ın, Senaki üssünü de vurdu. Rusya’dan en sarsıcı darbeyi ise Gori kenti aldı. Gori'deki üs ve bazı binalar hedef olurken, bölge sakinleri Gürcistan’ın başkenti Tiflis'e doğru kaçmaya başladı. Gürcistan'ın demiryolu şebekesi ve bazı köprüler de tahrip edildi.

‘Gürcüler Tskhinval’den çekildi’

Tiflis toplam 10 Rus savaş uçağını düşürdüğünü ileri sürerken Rusya sadece iki uçağının vurulduğunu belirtti. Ayrıca Gürcistan 10 Rus tankının imha edildiğini savundu. Bir Rus pilotunun da yaralı olarak ele geçirildiği kaydedildi.

Gürcistan Ekonomik Kalkınma Bakanı Ekaterina Şaraşidze de, Rus uçaklarının Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattını hedef aldığını ama vuramadığını iddia etti. Bu arada savaşın ilk günü Gürcistan’ın yerle bir ettiği Tskhinval'de yanan evler ve tanklar, kaçışan kadın ve çocuklar görülürken, Rusya Kara Kuvvetleri Komutanı Vladimir Boldyrev, "Gürcü birliklerini çıkardık, kenti özgürlüğüne kavuşturduk" açıklamasını yaptı. Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ise "Güney Osetya Bölgesi'ni Cava dışında tamamen denetim altına aldık" iddiasını sürdürdü.

Resmen savaş ilanı

Çatışmalar büyürken Saakaşvili, Rusya'ya resmen savaş ilan etmekten de geri durmadı. Dün Güney Osetya’yı tamamen ele geçirmek için yedekleri silah altına çağırıp tam seferberlik ilan eden Saakaşvili, bugün de Ulusal Güvenlik Konseyi'ni toplayıp "İlan ediyorum; Rusya ile savaş halindeyiz" dedi. Hemen ardından Saakaşvili’nin imzalamış olduğu 15 günlük savaş hali kararı parlamentoda kabul edildi. Gürcü lider parlamentodan olağanüstü hal ilanı için onay istedi. Fakat anlaşılmadık bir şekilde olağanüstü hal ilanı meselesi gündemden hızlıca düştü. Rusya’nın demir yumruk gibi inmesi üzerine ABD Başkanı George W. Bush "Rusya bombardımanı durdursun, 6 Ağustos'taki statüye geri dönülsün" açıklamasını yaparken, Gürcü lider de konuşmasının tonunu düşürdü. Saakaşvili ikinci açıklamasında savaş ilan ettiklerini ama ateşkesten yana olduklarını söyleyip “Savaş hali sıkıyönetim rejimine geçildiği anlamına gelmiyor” dedi.

Savaşı başlatan taraf olduğu halde Saakaşvili bu kez de Rusya'yı sorumlu tuttu.  Saakaşvili Gürcistan’ın Güney ve Kuzey Osetya'yı birbirine bağlayan geçitten girip işgal hazırlığına başladığı için harekata geçtiklerini iddia etti. Irak'taki 2 bin askerini derhal geri çağıran Saakaşvili, Batum'daki birliklerini de çatışma bölgesine sevk etti.
 

Rusya’nın iki şartı

Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ise Bush ile görüşmesinde sorunun tek çözümünün Gürcistan'ın çatışma bölgesinden çekilmesi olduğunu vurguladı. Gürcistan’dan saldırmazlık anlaşması imzalanmasını da isteyen Medvedev “Gürcistan'ın barbarca hareketleri sonucu binlerce insan öldü ve onbinlercesi mülteci durumuna düştü” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da sivil ve Rus Barış Gücü'ne saldırı yapılan her yeri bombalayacaklarını söyledi. Gazetecilerin 'Tiflis'i de vuracak mısınız' sorusu üzerine Lavrov, "Tiflis'ten saldırı geleceğini sanmıyorum ama saldırı için kullanılan bütün yerler güvende olmayacak"  dedi. Rusya'nın NATO elçisi Dmitri Rogozin de "Güney Osetya'da olup bitenler etnik temizlik ve soykırım" ifadelerini kullandı.
 

İkinci cephe Abhazya’da

Abhazya da Güney Osetya ile dayanışma sergilemek için Gürcistan’ın işgal ettiği toprakları üzerinde ikinci bir cephe açtı. Saakaşvili'nin 2008'e kadar geri alma vaadi yüzünden Güney Osetya’dan sonra sıranın kendilerine geleceğini hesaba katan Abhazya, Yukarı Kodor vadisini bombalamaya başladı. Yukarı Kodor’da Tiflis’in 2006’da kurdurduğu “alternatif Abhazya yönetimi”, vadide iki köyün Rus uçakları tarafından bombalandığını söylerken, Sohum, Abhazya’nın hem toplarla hem savaş uçaklarıyla harekete geçtiğini duyurdu. Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba da "Abhaz Silahlı Kuvvetleri Gürcü askerlerini Kodor'dan çıkarmak için operasyon başlattı" dedi.

Ajans Kafkas’a ulaşan bilgilere göre, Abhazya karadan da Gürcistan’la sınırı teşkil eden İngur nehrine doğru ilerlemeye başladı. Sohum kaynakları askerlerin Gürcü birlikleriyle karşılaşmadığını belirtirken, Saakaşvili “Abhazların saldırısını geri püskürttük” dedi. Abhazya’nın niyeti Kodor’daki Gürcü birliklerini tamamen söküp atmak ve bölgede kontrolü sağlamak. Gürcistan 1994 Moskova Anlaşması'nı ve BM’nin ilgili kararlarını çiğneyerek 2006'da Kodor’un üst kısmına askeri yığınak yapmıştı. BM Güvenlik Konseyi'nin iki kararına rağmen Tiflis askerlerini çekmemişti.

09.08.2008  Ajans Kafkas

İstanbul, Gürcistan’ın Güney Osetya’da başlattığı savaşı yorumlayan uzmanlar Tiflis yönetiminin kumar oynadığını ama kaybettiğini düşünüyor.

Jonathan Eyal (Kraliyet Birleşik Hizmetleri Enstitüsü):  "Gürcülerin Tskhinval'i bombalaması Rusları küçük düşürmeye yönelik utanmazca bir hareket. Kesinlikle Gürcülerin hesaplı bir kumarı: Sadece bin Rus askerinin bulunduğu sırada Güney Osetya'yı ezerlerse, Rusya'yı aşağılayıp kendileri için zafer yaratacaklardı ve Batı'nın da diplomatik açıdan müdahil olmasına yol açacaklardı. Ama Medvedev etkinliğini sağlamaya çalışırken Rusya'ya saldırmak çok riskli. Rusya Gürcistan'la topyekün savaşı göze alamaz diye blöf yaptılar. Ama ben öyle düşünmüyorum. Putin böyle utanmazca aşağılanmayı kaldıramaz. Ya ateşkes müzakeresi ve arabuluculuk başlar ya da topyekün savaş çıkar. İkincisi olursa Batı için akut bela ve komünizmin bitişinden beri Avrupa'daki en kötü kriz olur. Batı'da Gürcistan'a sempati duyulsa da Gürcü liderinin son umursamaz davranışından ötürü olağanüstü çapta sinir bozukluğu da var."
 

Thomas de Waal (Savaş ve Barış Haberleri Enstitüsü-IWPR): "Gürcüler, Rus Başbakanı Putin Pekin Olimpiyatı'na gitmişken, Güney Oset başkentini iki günde alıp gelecek iki ay boyunca savunabilecekleri hesabını yaptı. Ama ters tepti."

Stephen Larabee (Rand Corporation): "Olayları Gürcistan başlattı, Rusya misillemesiz bırakamazdı. Ruslar, Gürcistan’ın burnunu kanatıp biraz ders vermek istiyor. Bölgede çıkarları bulunduğu ve bunları korumaya niyetli olduklarını da göstermek istiyorlar."
 

Jeffrey Mankoff (Dış İlişkiler Konseyi): "Batı'nın, başlattığı eylemden sonra Saakaşvili’yi kurtarmak için harekete geçeceğini sanmıyorum. Batı, Saakaşvili için Rusya’ya karşı savaşmayacak."
 

Steven Pifer (Brookings Enstitüsü): "Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesindeki temel güdü, ABD’nin Doğu Avrupa’ya kurmak istediği füze kalkanından kaynaklanmıyor. Esas sebep, Gürcistan’ın askeri yöntemlerle istediğini elde edemeyeceğini göstermek."
 

Nicu Popescu (Avrupa Dış İlişkiler Konseyi): "Eninde sonunda NATO üyesi olacağının taahhüt edilmesi, Gürcistan'ın özgüvenini ve kendi imkanlarıyla ayrılıkçı bölgeleri ele geçireceği fikrini güçlendirdi. Bu hikayenin gerisinde, züccaciyedeki fil Gürcistan'ın NATO üyeliği ihtimalidir."
 

Zeyno Baran (Hudson Enstitüsü): "Gürcistan’ı provoke için çok uğraşan Rusya, NATO’yu bölmek istiyor. Görüştüğüm Azerilerle Türkmenler 'Bakalım Rusya mı kazanacak yoksa ABD mi' diyor. Rusya Gürcistan’da kaybetmek istemeyecektir. Zaten o yüzden Tiflis’i bombalayacak kadar ileri gittiler. Ama ABD’nin ne kadar ileri gidebileceğini tahmin etmek güç. Rusya'ya 'dur' demezse bunun ciddi yankıları olur. Orta Asya, Azerbaycan’daki çıkarları tehlikeye girer. Rusya, Ortadoğu'da eli sıkışmış ABD'nin bölgede aktif bir şey yapacağını hesaba katmadı. 'Cevap vermez' diye düşündü."

09.08.2008  Ajans Kafkas

Ankara, Gürcistan’a askeri yardımlarını esirgemeyen Türkiye, Tiflis’in Güney Osetya’ya karşı savaşında da payı olduğu eleştirisi aldı.

Türkiye’de temaslarda bulunan Abhazyalı milletvekili heyeti Ankara'da Atlı Spor Kulübü'nde bir basın toplantısıyla Güney Osetya’daki savaşla ilgili endişelerini kamuoyuyla paylaştı. Abhazya Parlamentosı Başkan Yardımcısı İrina Agırba, Türkiye’nin askeri açıdan Gürcistan’a destek olması ve Güney Osetya'ya saldırması sonrası sessiz kalması nedeniyle kırgın olduklarını belirterek "Türk halkından milyonlarca dolarlık vergilerle Gürcistan'a silah yardımında bulunuyorsunuz. Bu adil bir davranış değil" dedi.

Agırba, "Geçmişte Abhazya ile Gürcistan arasında da bu tür olaylar olmuş ve Gürcistan saldırmıştı. Bu konuda suçlu Osetya ve Abhazya değil, Gürcistan’dır. Türkiye'nin Gürcistan'da çıkarları var, ama tek taraflı olarak askeri açıdan Gürcistan'a verdiği destek kırgınlık yarattı” deyip ekledi: “Türkiye'nin bu desteğini anlamak mümkün değildir. Türkiye'nin kendi halkı için kullanması gereken milyonlarca dolarlık vergileri Gürcistan'a gitti. Gürcistan'ın bu savaşlardaki emellerini gerçekleştirmesinde Türkiye de ön ayak olmuş oldu. Bugün öldürülenlerde de bu paralarla alınan silahların payı var."

Türkiye’den Abhazya’ya dönüş yapmış ve şimdi parlamentoda milletvekili olarak görev yapan Soner Gogua da, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının etkilenmesi ihtimaliyle ilgili soru üzerine "Geniş anlamlı savaş başlarsa savaşın sınırı yoktur. Bölgedeki her yer için aynı tehlike söz konusu. Geniş anlamda başlayacak bir savaş sadece Abhazya ve Güney Osetya sınırlarıyla sınırlı kalmayacaktır. Tüm bölge için büyük bir tehlike olacaktır" dedi. Valera Kvarçiya da Abhazya'nın bu saatten sonra Gürcistan ile yaşamasının mümkün olmadığını belirtti.

09.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya’nın Güney Osetya’ya saldıran Gürcistan’ın 2006’da asker çıkardığı Kodor’un üst kısmını bugün bombalayarak ikinci bir cephe açmasının ardından Devlet Başkanı Sergey Bagapş seferber olduklarını duyurdu. Bagapş, Gürcü birliklerini Yukarı Kodor Bölgesi'nden çıkarmak için her türlü imkanlarını seferber ettiklerini söyledi.

Bagapş yaptığı açıklamada, "Abhaz topraklarında kalan ancak Gürcistan denetiminde olan Yukarı Kodor Bölgesi'ni Gürcistan’ın elinden geri almak için harekat başlattık” dedi.

Bagapş, hava güçlerini de kullanmak koşuluyla Gürcü birliklerini Kodor’dan atmak için bütün imkanlarını kullanacaklarını kaydetti.

09.08.2008  Ajans Kafkas

Mehdi Nüzhet ÇETİNBAŞ, Kafkasya’da savaş, tabiri caizse göstere göstere başladı. Gürcü kökenli Sovyetler Birliği döneminin diktatörü Stalin tarafından çizilen sınırlar Kafkasya’da yaşanan problemlerin kaynağı olmaya devam ediyor.

Sovyet dönemi öncesi Gürcistan’la sosyal, kültürel, ekonomik ilişkileri yok mesabesinde olan Abhazya ve Güney Osetya, Sovyet diktatörlüğü kurulurken coğrafi olarak Gürcistan Sovyet Cumhuriyeti içinde gösterildiler. Tek bir halk ve tarih boyunca tek bir yapı içinde olan Osetya’nın Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrılarak parçalanması Stalin’in Kafkasya’ya ektiği bir fitne tohumudur. Zalim ve diktatör Stalin’in mirasına sahip çıkan şöven Gürcü yönetimi Kafkasya’yı kana bulayarak büyük bir hata yapmıştır.

Sovyetlerin dağılması sonrası Trabzon’u da kapsayan büyük Gürcistan rüyası gören Zviad Gamsahurdiya ve onu takip eden Eduard Şevardnadze Abhazya’ya saldırarak ağır bir yenilgi almışlardır. Bu yenilgiyi hazmedemeyen Gürcistan 1993 yılından bu yana silahlanmaya devam etmiştir. Amerikan patentli darbeyle iktidara gelen Saakaşvili yönetimi seçim vaadi olarak seçmenlerine verdiği sözü tutmak üzere 2008 yılı çıkmadan Güney Osetya ve Abhazya problemini güç kullanarak çözmeye karar vermiştir.

7 Ağustos 2008 gecesi Gürcistan’ın Güney Osetya’ya saldırısı ile başlayan savaş haliyle Güney Osetya ile sınırlı kalmayacaktır. Bu savaş zaten istikrardan yoksun olan Kuzey Kafkasya’yı derinden etkileyecektir. Bu savaşın başlamasında Gürcistan’ı ağır silahlar ve teçhizatla donatan ABD başta olmak üzere Türkiye’nin de içinde bulunduğu NATO’nun vebali büyüktür. Türkiye Gürcistan’a açıktan destek vererek, Gürcü ordusunu eğitme görevini üstlenmiş, verdiği silahlarla Kafkasya’da kan dökülmesine sebep olmuştur. Türkiye tarih boyunca Kuzey Kafkasya ile yaşadığı dostluğa dayalı sıcak ilişkileri unutarak, aleni ve açık olarak Gürcistan tarafı olmuştur. Kuzey Kafkasya lehine bir politika izlemesi beklenmeyen Türkiye tarafsız olmayı da becerememiştir.

Türkiye, Osmanlı mirası sebebiyle Kuzey Kafkasya halklarıyla yakın akrabalık ilişkileri içinde olmuştur. Türkiye’de yaşayan Kuzey Kafkasyalıların yakın akrabaları halen o bölgede yaşamaktadır. Beş milyondan az olmadığı ifade edilen Türkiye’deki Kuzey Kafkasyalılar savaşı ibretle izlemektedir. Kaderin cilvesine bakın ki Çarlık Rusya’sını bölgeye davet eden, tek mermi bile atmadan çarların himayesine girerek Kuzey Kafkasya’yı Rusların istila etmesine vesile olan Gürcistan, Rusya ile karşı karşıya. Buna karşılık yıllarca Rusya tarafından soykırıma tabi tutulan, yüzyıllardır bağımsızlık mücadelesi veren Kafkas halkları Rusya’dan medet umuyor.

Yıllarca özgürlükten yoksun olarak yaşayan halklar, özgür olduktan sonra bu duyguyu başkalarının da tatması için çalışacakları yerde tam tersine kendi içlerindeki azınlıkları ezmek için işe koyulurlar. Eski Yugoslavya’nın dağılmasının ardından meydana gelen Kosova olayları sırasında Sırp zulmünden kaçıp komşu ülkelere sığınan Kosovalı mültecilerin bir kısmı Türkiye’ye getirilerek Kırklareli’nde bulunan Gaziosmanpaşa mülteci kampına yerleştirilmişti. Mültecilerin yüzde doksanı Arnavut kökenliydi. Bir miktarı Türk, 120 civarında Kosovalı Çerkes mülteci de bunların arasında yer alıyordu.

Çerkes mültecilerin problemlerini yerinde görmek için İstanbul’da bulunan Kafkas derneklerini temsilen kampa gitmiştik. İçeri girerken yaşlı bir kadın (Türk mülteci) bizim önümüzü keserek “Allah’ınızı seviyorsanız bu Arnavutlara yardım etmeyin. Onların bize yaptığını Sıplar yapmadı” diye haykırıyordu. Anlaşılan oydu ki Yugoslavya yıkılınca Arnavut çoğunluk daha bağımsızlık elde etmeden kendi içindeki azınlıklar üstünde hakimiyet kurmaya girişmişti. Aynı şikayetleri sonradan Çerkes mültecilerden de duymuştum. Derler ki bir kölenin en büyük hayali özgür olup köle sahibi olmaktır. Gürcistan yıllar boyu özgürlüğe hasret yaşadıktan sonra aynı duyguyu yaşama hakkını başkalarına çok görmektedir.

Bağımsız Gürcistan,  toprak bütünlüğü içinde gösterdiği bölgeleri de dahil edersek nüfusunun yüzde otuzdan fazlasını oluşturan Müslüman halka nispet yaparcasına bayrak değişikliği yaparak bayrağına beş adet haç yerleştirmiştir. Kendisini Hıristiyan aleminin kollarına atan Gürcistan bölgedeki Hıristiyan misyonerliğinin merkezi olma iddiasındadır. Aslan Abaşidze yönetimini devirdikten sonra Acara’da silahların gölgesinde gerçekleşen toplu vaftiz törenleriyle Müslüman Gürcüler Hıristiyan köklerine (!) geri döndürülüyorlar.

Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Gürcistan, statü belirleme konusunda masaya oturmaya hazır olan Abhazya ve Güney Osetya’ya saldırarak onları toptan ortadan kaldırmaya çalışarak artık güvenilmez olarak tescil edilmiştir. Gürcistan hayatının en büyük hatasını yaparak Kafkasya halklarını Rusya ile müttefik olmaya zorlamıştır. Başlangıçta geniş bir özerklik verilerek halledilebilecek olan mesele, Gürcistan’ın şöven ve saldırgan politikası sebebiyle geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Abhazya ve Güney Osetyada döktüğü bunca kandan sonra Gürcistan bu bölgelerde nasıl hakimiyet tesis edecektir. Gerek Abhazya gerekse Güney Osetya artık Gürcistan’la birlikte yaşayamaz.

Çeçenistan’da 250 binden fazla insanın ölümünden sorumlu olan Rusya Federasyonu’nun Güney Osetya’da insan haklarını ihlal eden ve etnik temizlik yapan Gürcistan’a engel olmak için savaşa müdahil olması ibretlik bir durumdur. Gerek Rusya gerekse Gürcistan için bölgede yaşayan Kafkas halklarının hayatlarının fazla önemi yoktur. Her ikisi de emperyalist emeller için savaşmaktadır. Tarih boyunca ezilen, tarihin üvey evladı namını alan kuzey Kafkasya halkları için şu an geçerli olan kural “Düşmanımın düşmanı dostumdur” kuralıdır.

Gürcistan’ın bugün Kafkasya’da başlatmış olduğu savaşa karşı hep bir ağızdan tepki koymalıyız. Bunu en başta yapması gerekenler Türkiye’de yaşayan Acara kökenli Gürcülerdir. Bugün Türkiye’de yaşayan Gürcü nüfusunun burada olma sebepleri Hıristiyan Gürcülerin o zamanlar uyguladıkları zulümlerdir. Aynı zulüm bugün Acara topraklarında hala devam etmektedir.

Bu satırları kaleme aldığım sırada Rus ordusu olaya müdahil olarak Gürcistan’ı bombalıyor ve Osetya’ya tanklarını sokmuş ilerliyordu. Sonuçta Gürcistan burada kalıcı olamayacaktır. Eğer Gürcistan bu harekatı Rusya’nın bölgedeki hakimiyetini perçinlemesine yardımcı olmak için bilinçli olarak yapmışsa mantıksal bir izahı vardır. Aksi halde Rusya’nın en güçlü olduğu bir aşamada ona kafa tutuyorsa güvendiği başka yerler vardır diyeceğim ancak konjonktör de buna pek müsait değil.

Gürcistan’ın yapması gereken en akılcı hareket, zaten tarihsel olarak sahip olmadığı bu topraklarda üniter bir yapı oluşturma sevdasından vazgeçmesidir.Gürcistan önkoşulsuz olarak masaya oturmak durumundadır. Türkiye başta olmak üzere dünya, çifte standart kokan politikaları bir tarafa bırakmalıdır. Kosova ile kıyaslandığında ondan yüzbinkere daha fazla bağımsız olmayı hak eden Abhazya’ya uygulanan ambargo yüz kızartıcı bir durumdur.

Türkiye ve ABD den aldığı silahlarla Osetleri katleden Gürcistan’ın bir an önce durdurulması gerekir. Beş milyonu aşkın Kuzey Kafkasyalının yaşadığı Türkiye, Gürcistan’a yaptığı silah yardımıyla vatandaşlarının akrabalarını etnik temizliğe tabi tutturmaktadır. Türkiye Gürcistan’a verdiği askeri ve lojistik desteği çektiği takdirde Gürcistan bu kadar rahat hareket edemeyecektir. Savaşı sadece ekonomik çıkarlar çerçevesinde değerlendirerek insan hayatını hiçe sayan söylemler ve yorumlar iğrenç olduğu kadar iğrenç ötesidir. Kuzey Osetya’nın Beslan kasabasında terör mağduru olan çocuklara kucak açanlar, Gürcistan tarafından Güney Osetya’da etnik temizliğe maruz kalan çoğunluğu kadın ve çocuk olan sayısı binlerle ifade edilen siviller için ne düşünmektedirler.

Sonuç olarak; askeri harcamalara bir milyar dolardan fazla yatırım yapan Gürcistan için bu rakam Rusya’ya karşı bir silahlanma çabası ise hiçbir anlam ifade etmez. Kendi içindeki problemleri çözmek için bu derece silahlanmak beraberinde orantısız bir gücü getirecektir. Gürcistan gibi köklü bir devlet geleneği olmayan bir ülkeyi bu derece silahlandırma hatasına düşenlerin yaptıkları hatadan tez zamanda dönmeleri umulur.

09.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Gürcü medyasının Rus uçaklarının Abhazya'nın kontrolünde olmayan Yukarı Kodor'da iki köyü vurduğunu duyurmasının ardından Abhaz Dışişleri Bakanı Sergey Şamba da bölgede askeri operasyon başlattıklarını açıkladı.

Şamba, "Abhazya Silahlı Kuvvetleri Gürcü askerlerini Kodor'dan çıkarmak için operasyon başlattı" dedi. Şamba Gürcü mevzilerini top ateşine tuttuklarını söyledi. Gürcistan 2006'da Yukarı Kodor'a asker çıkarmıştı. 1994 Moskova Anlaşması'na göre silahtan arındırılmış olması gereken bölgeye askeri yığınağa karşı BM Güvenlik Konseyi de karşı çıkmıştı. Konsey'in iki kararına rağmen Gürcistan birliklerini çekmemişti.

09.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Gürcistan'ın Güney Osetya'ya açtığı savaş karşısında tank ve uçaklarıyla Gürcü mevzilerini vuran Rusya bir cephe de Abhazya'da açtı.

Rus savaş uçaklarının Abhazya'nın tontrolünde olmayan ve 2006'dan beri Gürcistan'ın asker bulundurduğu Kodor Vadisi'nin üst kısmını bombaladığı belirtildi. Gürcistan televizyonu gelişmeyi 'Rus Hava Kuvvetleri Sakeni ve Aşağı Kuapçara'yı bombalıyor" diye verdi.

09.08.2008  Ajans Kafkas

Tiflis, Topyekun seferberlikle Güney Osetya’yı işgale kalkışan Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili Rusya’ya da savaş ilan etti.

Rus uçaklarının Gürcü kentlerini vurmasının ardından Gürcü lider "Rusya ile savaş halindeyiz” dedi. Saakaşvili, televizyondan canlı yayınlanan Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı açıklamada, “Rusya Gürcistan topraklarını işgal girişimini uzun süreden beri planlıyordu. İlan ediyorum. Rusya ile savaş halindeyiz" ifadelerini kullandı. Önceki gece patlak veren savaş öncesinde Güney Osetya’ya karşı 2004’ten beri gerilim politikası güden ve son aylarda da ara sıra Oset köylerini ve Tskhinval’i bombalayan Saakaşvili, Rusya’nın bugüne kadar sürekli kendilerini tahrik ettiğini savunarak şöyle dedi: "Sağımızdan vurdular suskun kaldık. Solumuzdan vurdular suskun kaldık. Artık yeter, buna son vermek lazım."

Saakaşvili ayrıca bugün meclisten sıkıyönetim yasasını onaylamasını isteyeceğini duyurdu.

09.08.2008  Ajans Kafkas

Moskova, Rusya'nın önde gelen gazetelerinden İzvestiya, Güney Osetya’yı ele geçirmek için top yekün savaş başlatıp yedekler dahil tüm ordusunu seferber eden Gürcistan'ı bugüne Türkiye ve ABD'nin hazırladığını yazdı.

‘Gürcistan savaşa nasıl hazırlandı ve ona kimler yardım etti’ manşetini atan gazete Gürcistan'ın son dört yılda savunma bütçesini 30 kat arttığını hatırlattı. Türkiye’nin Gürcistan’ın savunma harcamaları için 45 milyon dolar yardımda bulunduğunu, ABD’nin de 40.6 milyon dolar hibe ettiğini belirten gazete “Türkiye çok sayıda gelişmiş silah ve mühimmat sağladı. Türkiye'nin Gürcistan'a vereceği silahlar arasında 100 araç, 50 adet PZRK tipi füze rampası, Kılıç 2 ve Doğan savaş gemileri, SkyWatcher hava erken uyarı sistemi, 80 adet MP5 otomatik silah, 1800 M72 el bombası, 10 milyon adet mermi, 160 MP5A3 silahı var” dedi.

Gürcü subaylarının yıllardır Türk ve ABD ordusu tarafından eğitildiğini de hatırlatan gazete “Gürcistan'ın askeri harcamaları 1 milyar dolara çıktı” deyip ekledi: “Karşılıksız yardım sağlayan ülkeler ise ABD, Türkiye, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, İsrail, Bosna Hersek, Sırbistan ve Ukrayna.”

Türkiye savaşın patlak vermesinin ardından karanlıkta kalan Gürcistan’ın elektrik talebini de derhal karşılayacağını duyurdu.

09.08.2008  Ajans Kafkas

Moskova, Gürcistan’ın başlattığı savaşta yerini alan Rusya, dün Kuzey Osetya üzerinden 150 tank ve zırhlı araçla Güney Osetya’ya girdikten sonra cepheye takviye güçler göndereceğini duyurdu.

Rus piyade birliklerinin komutan yardımcısı İgor Konaşenkov, Kuzey Kafkasya’da konuşlanmış bulunan 58’inci ordunun Güney Osetya başkenti Tskhinval’e ulaştığını belirterek “Barış Gücü Misyonu ile hareket edip barışı tesis edeceğiz” dedi. Konaşenkov, özel güçlerin de birkaç saat içinde Güney Osetya’ya ulaşmış olacağını belirtti.

Gürcistan hala Tskhinval’i kontrol altında tuttuklarında ısrar ederken, Gori kentinde Gürcü yedek askerlerinin çatışma bölgesine sevk edilmek üzere hazırda bekletildiği belirtiliyor.

09.08.2008  Ajans Kafkas

Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, Gürcü güçlerinin Güney Osetya'nın başkenti Tskhinval'i kuşatmasının ardından resmen savaşı başlattı.

Saakaşvili Güney Osetya'nın tamamen ele geçirilmesi için yedekler dahil bütün orduyu seferber ettiğini duyurdu. Saakaşvili geri dönüşün olmadığını belirtirken Rusya da harekete geçiyor. Rusya Başbakanı Vladimir Putin Rus barış gücü askerlerinin de saldırıya uğradığı Güney Osetya'daki duruma kayıtsız kalmayacaklarnı ve gereken yanıtı vereceklerini açıkladı. Bir Rus savaş uçağının bölgede Gürcü karakolunu vurduğu gelen haberler arasında.

08.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Gürcistan'ın Güney Osetya'yı ele geçirmek için başkent Tskhinval'i kuşatırken Kuzey Osetya ve Abhazya’dan binlerce gönüllünün Gürcü kuvvetlerine karşı savaşmak için harekete geçtiği belirtildi.

Interfaks'a göre Kuzey Osetya Devlet Başkanı Taimuraz Mamsurov, "Yüzlerce Kuzey Osetyalı Güney Osetya’ya gitmek üzere yola çıktı. Bu kişileri durduramayız ya da gitmelerini engelleyemeyiz" dedi. Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagaşp da "Bin kadar Ahbaz Güney Osetya’ya gitmek için yola çıktı" ifadelerini kullandı.

08.08.2008  Ajans Kafkas

Tskhinval, Gürcistan dün akşam saatlerinde bugün yapılması planlanan görüşmelere kadar ateşkes ilan ettiğini duyurmasına rağmen Güney Osetya'nın başkenti Tskhinval'i ele geçirmek için harekete geçti.

Gürcistan Başbakanı Lado Gurgenidze, Tskhinval civarındaki sekiz köyün kontrolünü ele geçirdiklerini açıkladı. Gurgenidze, Güney Osetya'yı tamamen ele geçirme niyetlerini "Güney Osetya’daki anayasal düzeni sağlayana kadar operasyonların devam edeceğini" sözleriyle ortaya koydu. İnterfaks Gürcü askerlerinin Tskhinval’e girdiğini belirtirken Gürcistan İçişleri Bakanlığı sözcüsü Şota Utiaşvili, "Bu doğru değil" dedi.

Rus askerleri de hedef

Tskhinval’e yönelik topçu ateşinde 3 Rus barış gücü askeri de yaralandı. Rusya Devlet Başkanı Dımitri Medvedev, Moskova’nın stratejisi konusunda yardımcılarıyla durum değerlendirmesi yaptığı belirtildi. Kremlin sözcüsü, "Medvedev barış gücü görevi içinde kalan sivilleri savunmayı, Güney Osetya’da barışı restore etmeyi amaçlıyor" dedi. Sözcü Medvedev’in bir dizi tedbiri müzakere ettiğini sözlerine ekledi.

08.08.2008  Ajans Kafkas

Tskhinval, Güney Osetya'ya yönelik Gürcü saldırılarıyla tırmanan gerilim Kafkasya’yı bir kez daha savaşa sürüklüyor. 2008 sonuna dek Abhazya ile birlikte Güney Osetya'yı geri almayı resmen seçim vaadi haline getirmiş olan Gürcistan’ın Amerikan destekli milliyetçi Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili'nin askeri yığınak yaparak oluşturduğu gerilim sonunda çatışmaya dönüştü.

Geçen Cuma günü Gürcü güçlerinin ateşiyle Güney Osetya'nın başkenti Tskhinval'de altı kişinin ölümü ve 12 kişinin yaralanmasının ardından dün gece çatışmalar yeniden alevlendi. Geceden beri devam eden çatışmalarda 18 Oset sivil ile 3 Gürcü askeri yaralandı. Osetya kaynaklarına göre çok sayıda ev yıkılırken, Gürcistan’a ait iki zırhlı araç da vuruldu. Oset tarafı Gürcü ateşinin ardından karşılık verdiklerini belirtirken Tiflis tam aksini savundu. Tskhinval ve civarını döven top ve ağır silahların çıkardığı seslerin kilometrelerce öteden duyulurken, Gürcistan İçişleri Bakanlığı, Osetlerin gün boyu Tiflis’in kontrolündeki Gürcü köyü Avnevi’ye yüklendiklerini açıkladı.

Güney Osetya İçişleri Bakanı Mikhail Mindzayev, “Gürcistan birliklerinin BMP tankından açtıkları ateş sonucunda Avnevi köyü girişinde bulunan Güney Osetya karakolu yok edildi. OMON birliklerini bölgeye konuşlandırdık. Gürcistan güvenlik birimleri Nul tepesini ele geçirmeye çalışıyor” derken Güney Osetya Basın ve Enformasyon Komitesi Başkanı İrina Gagloyeva şu bilgileri ekledi:

“Tskhinval'in kuzey bölgesinde bulunan Sarabuk ve Tsihinval karakollarına ateş açıldı. En çok Dmenis, Sarabk ve Ubiat köyleri zarar gördü. Dmenis köyündeki evlerin yüzde 20'sinden fazlası yakıldı. Ölü yok ama Gürcistan tarafı psikolojik gerginliği arttırmaya devam ediyor."

Güney Osetya Devlet Başkanı Eduard Kokoytı, Saakaşvili'nin Eylül'de bölgeyi ele geçirmek için savaşa hazırlandığını belirterek "Görüşmeye hazırız ama Rusya ve Kuzey Osetya da katılırsa" derken, Saakaşvili Gori’de yaralı askerleri ziyaretinde Rusya'yı gerilimi kızıştırmakla suçlayıp ekledi: "Savaş istemiyoruz. Çatışma Gürcistan’ın çıkarına değil, umarım Rusya’nın da çıkarına değildir, bu deliliğe son verilmeli."

Gel gör ki Saakaşvili Batı'lı gazetecileri karşısına alıp savaş istemediğini vurgularken, Gori yakınlarında Güney Osetya istikametinde Gürcü askerleriyle dolu 30 otobüs ve yedi askeri aracın operasyona hazır bir şekilde bekletildiği uluslararası ajanların dikkatinden kaçmadı.

Rusya gerilimi düşürmek için Tiflis'e temsilci gönderirken Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigori Karasin "Gürcistan liderliğini aklı selime ve sorumsuz askeri hareketlere son vermeye davet ediyoruz. Durumu çok tehlikeli buluyoruz. Durum gerçekten eşi görülmemiş bir noktaya ulaştı” diye çıkıştı.

Tansiyonu düşürmek için planlanan görüşme ise Tiflis'in 1991’deki savaştan bu yana barış müzakere sürecinin tarafları olan Rusya ve Kuzey Osetya'yı dışlama çabası, Tskhinval'in de dörtlü görüşme ısrarı yüzünden gerçekleşemedi. Bir Gürcü bakanın Güney Osetya’ya geçerek Rus Barış Gücü üssünde Osetlerle görüşmeye çalıştığı ama sonuç alamadığı belirtildi.

Hafta sonu Gürcü keskin nişancıların gençleri hedef aldığını belirten Kokoytı, Cuma günkü saldırının ardından Tskhinval'deki çocukları Kuzey Osetya'ya tahliye etmeye başlamıştı. Gürcü köylerinden geçen borulara düzenlenen sabotajlar yüzünden Tskhinval'in suyu tamamen kesilmişti. Tiflis'in tehdidi altındaki Abhazya da Güney Osetya ile dayanışma sergileyip savaş çıkarsa Gürcistan'a karşı ikinci bir cephe açma tehdidi savurmuştu. Abhaz güçlerinin Abhazya'nın kontrolünde olmayan Yukarı Kodor Vadisine 2006'da konuşlanmış Gürcü birliklerini hedef alabileceği iddia ediliyor. Gürcistan BM Güvenlik Konseyi'nin iki kararına rağmen Yukarı Kodor'daki birliklerini çekmemişti.

07.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Rusya ordusunun demiryolu birliğinin Abhazya’nın raylarının tamir etmesinin ardından sıra Abhaz halkının sağlına geldi. Sohum’un Moskova’dan talebi üzerine Kuzey Kafkasya Askeri Bölgesi Askeri Hastanesi’nde çalışan 13 kişilik doktor ve uzman grubu Abhazya'nın Oçamçira, Tkuarçal ve Gal bölgelerinde halkı muayene etmeye başladı.

Bir hafta içinde Oçamçira bölgesinde 720 vatandaş muayene edilirken 32 cerrahi operasyon yapıldı. 100'den fazla kişi Elektrokardiyografi (EKG) kontrolünden geçirildi. Cerrahi operasyonlarda 11 hastadan 1992-1993 savaşında vücutlarında isabet etmiş mayın ve mermi parçaları çıkarıldı. Tüm ihtiyaç sahiplerine gereken tıbbi yardım ücretsiz yapıldı. Savaşta ve savaş sonrası psikolojik rahatsızlıklardan mustarip olmuş kişilere psikiyatr ve psikolog desteği verildi. Tkuarçal’a geçen Rus askeri doktorların günde 300 hasta kabul ettiği belirtildi. Ağustos sonuna dek Abhazya’da kalmaları beklenen doktorların hedefi 6-7 bin kişini muayeneden geçirip tıbbi yardımda bulunmak.

Cerrah Yarbay Artur Oganov başkanlığındaki heyet operasyonlar sırasında Abhazyalı doktorlarla da tecrübelerini paylaşıyorlar.  Doktorlar görev bitiminde beraberinde getirmiş oldukları tıbbi malzemeleri de Abhazya hastanelerine bırakacak.

07.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya gazileri Tiflis'i Güney Osetya'ya yönelik saldırılarına son vermeye çağırıp Osetleri korumaya hazır oldukları mesajı verdi.

1992-1993 Abhaz-Gürcü Savaşı'na katılmış gönüllüler, Güney Osetya'daki gelişmelerden ötürü endişelilerini dile getirirken Gürcistan’ı sert bir dille uyardı.

Gazileri birleştiren 'Abhazya Cumhuriyeti Adıge Khase' adlı sivil örgüt "Gürcistan'ın Güney Osetya'ya yeni bir savaşa başlaması halinde biz hepimiz kardeş halkın korunması için ayağa kalkmaya hazırız" diye çıkıştı. Aralık 2007’de Sohum’da kurulan Khase’nin başkanı Anzor Goov'un imzasının taşıyan açıklamada şöyle denildi:  "Görüldüğü üzere Gürcistan yönetimi yeniden Oset halkına karşı silahlı saldırı yolunda ilerliyor. Gürcistan yönetiminin dikkatini şuna çekmek istiyoruz; maceracı siyaset kardeş Güney Osetya'nın kaderine kayıtsız olmayan Kuzey Kafkasya halklarının çatışmaya çekilmesine neden olur."

Gürcistan yönetimini Gürcü-Oset meselesini güçle halletme çabalarına son vermeye davet eden gaziler “Barışın korunmasının baş garantörü Rusya ile sorunun çözüm sürecinin diğer katılımcılarının bir an önce askeri hareketlerin yinelenmemesine engel olmak, sivil halk arasından çok sayıda kurban verilmesine neden olan şiddet eylemlerine son verilmesini sağlamak için acil önlemler alınmasını umut ediyoruz” dedi.

06.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya Parlamentosu, BM, AGİT ve Rusya Federasyonu'na Güney Osetya'daki gerilimin düşürülmesi için Gürcistan’a baskı yapmaya çağırdı.

Geçen Cuma altı kişinin ölümüne yol açan Gürcü güçlerinin saldırılarının ardından savaşın eşiğine gelen Güney Osetya'daki durumla ilgili olarak Abhazya Parlamentosu’nun kabul ettiği bildiride Tiflis’in gerilimi tırmandıran taraf olduğu vurgulanırken “Askeri hareketlerin başlaması tehlikesi oluştu” denildi. Bildiride Gürcistan’ın bölgede istikrarı bozmaya çalıştığı, yapılmış ikili ve uluslararası anlaşmaları çiğnediği belirtilerek şöyle denildi:

"Son saldırıların tümü, Gürcistan'ın devlet terörünü sürdürdüğünü ve halkının iradesiyle bağımsızlık kararı almış Güney Osetya Cumhuriyeti üzerinde etkisini yeniden tesis etmek için güce dayalı eylemlere hazırlandığını gösteriyor. Tüm bu gerçekler Gürcistan yönetiminin Rus Barış Misyonu'nun şanına zarar verip pozisyonunu zayıflatma, Rusya Federasyonu’nu anlaşmazlığın çözüm sürecinden çıkarma, barış süreci formatını değiştirme isteğine delalet ediyor. Bu şartlarda Abhazya Cumhuriyeti kardeş Güney Osetya Cumhuriyeti’nde meydana gelen olaylara ilgisiz kalamaz ve negatif gelişmelerin yaşanması halinde onlara BM tüzüğünün 51. maddesi ve Demokrasi ve Halkların Hakları Topluluğu üye devletlerinin anlaşmalarına uygun olarak her türlü yardımı yapmaya hazırdır."

Bildiri “yeni trajedilerin engellenmesi amacıyla barış ve güvenliğin esas garantisi olarak BM, AGİT ve Rusya Federasyonu’na barışa mecbur kalıncaya dek Gürcistan tarafına etkide bulunma” çağrısıyla noktalandı.

06.08.2008  Ajans Kafkas

Tiflis, Abhazya Gürcistan’ın Güney Osetya’ya savaş açması halinde Osetleri yalnız bırakmamak için kartlarını masaya koydu.

Rusya’da yayımlanan Nezavisimaya Gazeta gazetesine göre Abhaz yönetimi Güney Osetya hedef olursa Abhazya da Gürcistan’a ikinci bir cephe açacak ve İngur’da ortak üretilen elektriği kesecek. Gazete hatta Abhazya’nın Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’na da sabotaj düzenleyeceğini iddia etti.

Nezavisimaya Gazeta, Abhazya Savunma Bakan Yardımcısı Gari Kupalba’nın özel demecinde “Eğer Gürcistan Güney Osetya’ya karşı savaş başlatırsa Abhazya da ikinci bir cephe açar. Abhazya tereddüt etmeden bu savaşta yer alır” dedi.

Kupalba, Abhazya’nın nerede cephe açacağına dair bir bilgi vermezken gazete Abhazya toprağı olup da Gürcistan’ın kontrolünde bulunan Kodor’un üst kısmındaki Gürcü güçlerine saldırı ihtimalinin bulunduğunu belirtti. Gürcistan, 1994 Moskova Anlaşması gereği askerden arındırılmış olması gereken Kodor’un üst kısmına 2006’da birlik sevk etmişti. BM Güvenlik Konseyi’nin iki kararına rağmen Gürcistan askerlerini çekmedi.

Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba’nın da “Karşılıklı anlaşmalar çerçevesinde Güney Osetya’ya yardım için elimizden gelen her şeyi yaparız” dediğini aktardı.

Gazete Abhazya’nın Gürcistan’ın elektriğini de kesebileceğini öne sürdü. Elektrik iki ülkeyi birbirinden ayıran İngur nehri üzerinde kurulu baraj ve santralden elde ediliyor. Malum baraj Gürcistan sınırlarında, santral ise Abhazya sınırlarında yer alıyor.

Sabotaj timi iddiası

Gazete adını vermediği uzmanlara dayanarak Hazar petrolünü Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyan Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’nın da olası hedefler arasında yer aldığını iddia etti.

Gürcistan Parlamentosu üyesi Paata Davitaya ise Abhazya’da 30 kişilik ‘Delfin’ adlı bir sabotaj grubunun oluşturulduğunu iddia etti. Davitaya, grup üyelerinin Rusya’da özel eğitim aldıklarını savundu.

06.08.2008  Ajans Kafkas

Sohum, Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Don Büyük Ordusu Atamanı General Kazitsin ile görüştü. Buluşmada, Gürcistan-Abhazya ve Gürcistan-Güney Osetya anlaşmazlıkları görüşüldü.

Devlet Başkanı, dostluk anlaşması imzalanan Güney Osetya da gelişmekte olan olaylara Abhazya’nın tepkisiz kalamayacağını belirtti. Görüşmede Güney Osetya'ya her yönden yapılabilecek destekler konuşuldu.

06.08.2008  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

Sohum, Pitsunda 2009 turizm sezonunda , ‘Strana Duşi’ (Canlar Ülkesi) adı altında, Rusya film festivaline ev sahipliği yapabilir.

Rusya’nın ünlü sinema sanatçıları bu sene tatillerini Abhazya da geçirdi. Pitsunda’yı çok beğenen sanatçılar, gelecek sene düzenlenecek film festivalini burada yapma kararı verdi.

Gagra Belediye Başkanı Temur Kapba, gazetecilere şu açıklamayı yaptı:

‘Bu gerçekten sevindirici bir durum. Fakat bizim buna altyapı olarak çok iyi hazırlanmamız gerekir. Bu film festivalinin yoğun sayıda insanın ilgisini çekeceğini düşünüyoruz’, - dedi.

06.08.2008  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Topluluğu, 1999 senesinde yapılan, halkın yüzde doksan yedisinin bağımsızlığı oyladığı referandumun sonuçlarını kabul etmeye davet etti. Dışişlerinin bu açıklamayı yapmasının sebebi,  ABD Eşbaşkanı  Matthew Bryza’ın ‘Karabağlılar bir referandum düzenleyerek kendi kaderlerini kendileri belirleyebilir’ , açıklaması oldu.
 

Abhazya Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin yaklaşımını rasyonel ve yapıcı bulmakta. Ancak böyle bir çözüm, ülkenin uzun yıllardır içinde bulunduğu çıkmazdan, ekonomik stagnasyondan ve izolasyondan kurtulmasını sağlayabilecektir.
 

Abhazya Dışişleri Bakanlığı aynı zamanda, aynı uluslararası topluluğun, Abhazya-Gürcistan arasındaki anlaşmazlığı ele alırken, yapılmış olan referandumu yok sayıp, Abhazya’nın tekrar Gürcistan bünyesinde özerk bir devlet olmasını istemesinden duydukları üzüntüyü vurgulamakta.
 

Abhazya Hükümeti, devlet statüsünün her  kiminle olursa olsun tartışmaya açık olmadığını, kararın halk tarafından 1999 yılında yapılan referandumla alındığını ve değişmeyeceğini belirtti.

04.08.2008  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Güney Osetya etrafında artan gerilim nedeniyle Abhazya Silahlı Kuvvetleri’ne "Savaşa hazırlanın” talimatı verdi.

Resmi haber ajansı Apsnıpress’e göre, Gürcü ve Oset güçlerinin karşılıklı ateş açmasıyla yaşanan son gerilimin arasında Güvenlik Konseyi’ni toplayan Bagapş, Savunma Bakanlığı’ndan Abhazya’nın doğu kesiminde konuşlanmış birliklerin savaşa hazır duruma getirilmesini istedi. Güney Osetya Devlet Başkanı Eduard Kokoytı ile sürekli irtibat halinde olduğunu belirten Abhazya lideri, Güney Osetya’da çıkacak herhangi bir olaya kayıtsız kalamayacaklarını vurguladı.

Bagapş "Güney Osetya'da durum kızışıyor, çocuklar ve kadınlar bölgeden tahliye ediliyor. Gürcistan sınıra ağır toplar, ateşli silahlar ve 'Grad' sistemini taşıyor” dedi. Sohum’un Almanya’nın girişimiyle Berlin’de 30-31 Temmuz’da planlanan ve gerçekleştirilemeyen BM Gürcistan’ın Dostları Grubu toplantısına katılmama kararına da değinen Bagapş, "Gürcistan yönetiminin soykırım politikası önceden olduğu gibi baş köşeyi işgal ederken ne Gürcistan ile ne de BM Genel Sekreterliği Dostluk Grubu ile görüşme yapamayız. Güney Osetya'da durum normale dönerse kararımızı yeniden gözden geçiririz” diye konuştu. Almanya, ABD, Fransa, Britanya ve Rusya’nın yer aldığı Gürcistan’ın Dostları Grubu, Berlin’in üç aşamalı çözüm planını Abhaz ve Gürcü taraflarıyla müzakere etmek istiyor.

04.08.2008  Ajans Kafkas

 Abhazya Berlin de yapılacak görüşmeden vazgeçti

Sohum, Abhazya, 15 Ağustos tarihinde Berlin de BMT Genel Sekreterliği Dostluk Gurubu (Büyük Britanya, Almanya, Rusya Federasyonu, ABD ve Fransa) ile yapacağı toplantıya katılmaktan, Gürcistan’ın provokasyonları ve Güney Osetya ile Gürcistan arasında olan anlaşmazlıkta gerginliğin artması yüzünden  vazgeçti.

Devlet Başkanı Sergey Bagapş, iki gündür sürekli olarak Güney Osetya Devlet Başkanı Eduard Kokoytı ile iletişimde olduklarını bildirdi.

Sergey Bagapş: ‘Tsikhinvali de durum git gide gerginleşiyor, kadınlar ve çocuklar Kuzey Osetya’ya gönderilmeye başladı. Gürcistan Güney Osetya ile arasındaki sınıra askerlerini yığmaya başladı. Bu durumda ne Gürcistan ile ne de BMT Genel Sekreterliği Dostluk Gurubu ile bir görüşme yapmamız doğru olmaz’, - diye vurguladı.

Devlet Başkanı, askeriyenin Doğu Ordusu'na çatışmaya hazırlanmaları için talimat verirken ülkenin gereken diğer yönetimlerine de hazırlıklı olmalarını bildirdi.

Bagapş: ‘Eğer Güney Osetya da savaş çıkarsa Abhazya sakince bunu izleyemez. Olayların nasıl gelişeceğine bakacağız. Her şey normale dönerse  anlaşma sürecini tekrar gözden geçirebiliriz’, - diye ekledi.

Abhazya Savunma Bakanlığı olağanüstü bir toplantı düzenleyerek, Abhazya, Güney Osetya ve Pridnestrovya arasındaki dayanışma anlaşmasını ele alarak alınacak önlemleri konuştu.

04.08.2008  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

Abhazya devlet başkanı Sergey Bagapş, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Berlin de yapılacak toplantının Abhazya Gürcistan tarafının anlaşması olarak değil, sorun taraflarının BM Genel Sekreterliği Dostluk Gurubu (Büyük Britanya, Almanya, Rusya Federasyonu, ABD ve Fransa) ile yapacağı bir görüşme olarak adlandırılmasının daha doğru olacağını belirtti.

Bagapş: ‘BM Genel Sekreterliği Dostluk Gurubu  ile Gürcistan  hükümeti ve biz ayrı görüşmelerde bulunarak taleplerimizi dile getireceğiz’, - diye belirtti.

Devlet Başkanı, Berlin de yapılacak görüşmede özellikle iki konunun dile getirileceğini belirtti. Bunlar, Gürcistan askerlerinin Kodor vadisini terk etmesi ve taraflar arasında tekrar bir çatışma olmayacağına dair anlaşmanın imzalanması diye ekledi.

Bagapş, aynı zamanda Gürcistan tarafının, Abhazya tarafının daha tarih konusunda kararını vermediği  açıklamasını yalanladı.

Bagapş: ‘İlk alınan karar görüşmelerin 28 – 29 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilmesi yolundaydı, fakat bu tarihler bize uygun olmadığı için görüşmenin 15 – 20 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilmesine karar verildi. Yani Gürcistan’ın yaptığı açıklamanın gerçeğe dayanan bir tarafı yoktur’, - dedi.

Berlin de gerçekleşecek görüşmelerde Abhazya’yı kimin temsil edeceği sorusuna, ‘Gürcistan’ın seçtiği kişiye göre bir karar vereceğiz’, cevabını verdi Sergey Bagapş.

01.08.2008  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi