AҦCУAA  PЫБЖbbI
-------------------- Abhazya'dan haberler --------------------


 
 Rusya, Gürcü korsanlığına geçit vermeyecek

 

Sohum, Gürcistan’ın Abhazya ile ticaret yapan gemilere el koymasına son vermek için Rusya, Abhaz sınır muhafızlarıyla birlikte koruma misyonu üstleniyor.

 

İki ülkenin sınır muhafızları sivil gemilerin Karadeniz’in açık sularında kaçırılıp Gürcü limanlarına çekilmesine izin vermeyecek. Bu yöndeki açıklama Gürcistan’ın son olarak iki Türk gemisine Sinop açıklarında el koymasının ardından geldi.

 

Abhazya Devlet Güvenlik Hizmeti Sınır Birliği Başkanı Zurab Marganiya, “Rusya ve Abhazya ortak sınır muhafızları bundan sonra Gürcistan’ın Abhazya’ya sivil kargo taşıyan gemilere el koymasına izin vermeyecek” dedi.

 

Marganiya, Rusya ile Abhazya arasındaki devlet sınırlarının korunması anlaşmasının bu konuda ortak çalışma yürütmeyi de öngördüğünü söyledi.

 

Rusya Federasyonu FSB Sınır Hizmeti Başkan Yardımcısı Yevgeni İnçin de, bunun FSB’nin Gürcistan’ı, gemilere el koyma konusunda doğrudan engelleyeceği anlamına gelip gelmediği sorusu üzerine “FSB’nin Abhazya Sınır İdaresi bünyesinde bu meseleyi çözecek yani dokunulmazlığı sağlayacak bir grup var” dedi. İnçin gemileri koruma operasyonlarının yakın zamanda başlayacağını kaydetti. İnçin, sivil gemilerin korunması meselesinin Soçi 2014 Kış Olimpiyat Oyunları’nın hazırlıkları kapsamında da ele alındığını belirtti.

 

29.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Rus turist için Abhazya gibisi yok

 

Sohum, Rusya Seyahat Endüstrisi Birliği ve tur operatörleri, Abhazya’ya giden turist sayısında yüzde 40-60 artış olduğunu ve ekime kadar otellerde boş yer kalmadığını belirtiyor.

 

Zvezdnıi adlı şirketin müdürü Stanislav Frolov “Abhazya’ya talep arttı, satışlar çok iyi. Boş odalar ancak ekim ortalarında var” dedi.

 

Rusya Seyahat Endüstrisi Birliği ise ekonomik kriz nedeniyle çok sayıda Rus’un turlara başvurmadan bireysel tatili tercih ettiğini belirtirken turistlerin Abhazya’dan büyük lüks beklemediklerini de not etti. Birlik “Abhazya müşterisi özel. Onlar ülkenin tüm artı ve eksilerini biliyor, imkansız şeyler beklemiyorlar. Abhazya’da turistleri hiçbir şey rahatsız etmiyor, ne yaşanan savaşın izleri, ne halen Sovyet döneminden kalan sanatoryum ve pansiyonlar, ne de servis ve hizmetteki kusurlar. İnanılmaz tabi güzelliğin yanı sıra Soçi ve Yalta denizlerinden daha temiz olan denizinin yanında bunlar önemli değil” açıklamasını yaptı. Tur operatörleri, Abhazya’da geçen seneye nazaran tatil fiyatlarının yüzde 5-7 arttığını, bugün Abhazya’da dinlenmenin Rusya’nın Karadeniz sahillerinde veya Kırım’da dinlenmekten 2-2.5 katı daha ucuz olduğunu belirtiyor.

 

Sovyetler döneminde Abhazya’da 138 tatil ve dinlenme yeri vardı ve senede yaklaşık 800 bin kişi tatil yapıyordu. Şu anda Abhazya’da çoğu Gagra bölgesinde 51 kurum çalışıyor. Abhazya, geçen sene Güney Osetya’da yaşanan savaş dolayısıyla tatil sezonunu kötü geçirmişti. Abhazya Devlet Tatil ve Turizm Komitesi Başkan Yardımcısı Vyaçeslav Bartsıs, en iyi tatil sezonunu 2007’de geçirdiklerini söylüyor.

 

29.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Sergey Bagapş: Abhazya olarak, Rusya’nın risklere aldırmadan bağımsızlığımızı tanımasının değerini biliyoruz
 

Sohum, Bağımsızlığın tanınmasının birinci yılı kutlamaları için filarmonide gerçekleştirilen törende konuşma yapan Devlet Başkanı Sergey Bagapş, ‘Rusya, uluslararası devletlerin baskı ve şantajlarına rağmen büyük risk alarak Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarını tanımıştır. Abhazya bunun değerini çok iyi bilmektedir’, dedi.

 

‘Rusya’nın, Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması kararı bizim halkımız için büyük önem taşımaktadır. Belirli şartlar altında bu zor kararı vererek Rusya, uluslararası arenada bizim devletimizin sorumluluğunu yüklenmiştir. Bu hususta biz Abhazya olarak dost ülke Rusya’ya karşı üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz’.

 

Bazı Batı ülkelerin bu karara düşmanca tepkileri, Abhazya’yı, bağımsızlığının tanınması yolunda büyük zorluklar beklediğinin göstergesidir’.

 

Bagapş aynı zamanda, Abhazya’ya yeni bir savaş girişiminde bulunmaya hazırlanan Gürcistan'ın engellenmesinde Rusya'nın büyük rolünün altını çizdi.

 

27.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Sohum'dan uluslararası örgütler için kriter

 

Sohum, Abhazya, ülkede faaliyet gösteren uluslararası örgütlerin Tiflis’teki ofislerinden bağımsız olarak çalışmalarını istiyor.

 

Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, uluslararası örgütlere yeni bir şart koştu: Abhazya’da çalışmak istiyorsanız Tiflis’teki ofislerinizle değil merkezlerinizle koordine sağlayın.

 

25 Ağustos’ta Sohum’da uluslararası örgütlerin temsilcileriyle bir toplantı yapan Şamba, Abhazya’nın bağımsızlığının tanınmasının ardından yeni statüsünün göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Uluslararası örgütlerin insani, sosyo-ekonomik ve eğitim alanındaki çalışmalarına büyük önem verdiklerini vurgulayan Şamba “Biz, uluslararası örgütlerin doğrudan merkez ofisle irtibatta olmaları gerektiğini, onların Tiflis’teki ofislere karşı hesap vermemeleri gerektiğini düşünüyoruz. Neticeler elde etmemiz için koordineli olmamız, yeni gerçeklere adaptasyon yollarını beraberce aramamız lazım” dedi. Dışişleri Bakanlığı basın sözcülüğüne göre, uluslararası örgüt temsilcileri bu konuyu merkez ofisleri ile görüşecekleri yanıtını verdi.

 

27.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhaz heyeti Nikaragua yolcusu

 

Sohum, Abhazya, Rusya’nın ardından Abhazya’nın bağımsızlığını tanıyan Nikaragua ile ilişkiler tesis etmek üzere hazırlıklar yapıyor.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın ikili ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla bir heyeti Nikaragua’ya göndereceği belirtildi.

 

Bagapş, bu konudaki niyetini 26 Ağustos’ta Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega’ya bir mektup göndererek iletti. Bagapş’ın isteği, ziyaretin 9-10 Eylül tarihlerinde gerçekleşmesi. Bagapş, Ortega’ya mektubunda tanıma kararından dolayı Abhaz halkının şükranlarını da sunarak “Tanıma kararı her zaman Abhazya devleti tarihinde, onca yıl bağımsızlık ve özgürlük istemiş halkın hafızalarında kalacaktır” dedi.

 

27.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhaz diasporası Medvedev'e müteşekkir

 

İstanbul, Abhazya’nın Moskova tarafından tanınmasının birinci yıldönümünde Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi Başkanı İrfan Argun, Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’e bir mektup göndererek diasporanın şükranlarını sundu.

 

26 Ağustos 2008’de imzaladığı tanıma kararı nedeniyle Medvedev’e “Sizlere minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek istiyoruz” diye seslenen Argun, “Tanınmanın ardından Abhazya’ya verdiğiniz destek ve hem Gürcistan yönetiminin saldırılarına karşı, hem de Abhazya’yı Gürcistan’ın toprak bütünlüğü içerisinde olduğunu sürekli olarak belirten ABD ile Batılı devletlere karşı gösterdiğiniz dik duruş hepimizin takdirini kazanmıştır” dedi.

 

Argun mesajında şu ifadeleri kullandı:

 

“Kuşkusuz,  Rusya Federasyonu’nun  her açıdan dönüm noktası sayılacak bu cesur adımı özellikle Kafkasya’nın gerçeklerini ve uluslararası hukuku hiçe sayan Gürcistan’dan yana tavır alan devletleride haliyle  rahatsız etmiştir. Bizler, Abhaz Diasporasının Temsili Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi olarak Rusya Federasyonu’nun Güney ve Kuzey Kafkasya’da istikrar ortamının yaratılmasında en büyük güvence olduğunu belirtiriz. Abhaz diasporası olarak sizin Abhazya’ya karşı göstermiş olduğunuz destek içerikli çalışmalarınızı ilgi ile  izliyor ve takdirle karşılıyoruz. Bizler sayısı 500.000’i aşan Abhaz diasporası temsilcileri olarak bir kez daha Abhazya Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanıma kararınızdan dolayı sizin kalplerimizde ayrı bir yerinizin olduğunu bilmenizi istiyoruz.”

 

27.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Bagapş, Lakoba'nın istifasını kabul etti

 

Sohum, Abhazya’da Rusya ile işbirliği anlaşmaları ve Megrellere pasaport verilmesini kolaylaştıran yeni vatandaşlık yasası etrafında tartışmaların kızıştığı bir dönemde görevini bırakan Güvenlik Konseyi Sekreteri Stanislav Lakoba’nın istifası Devlet Başkanı Sergey Bagapş tarafından kabul edildi.

 

Devlet başkanlığı basın sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre Bagapş, 25 Ağustos’ta Lakoba’nın istifa dilekçesini işleme koydu. Lakoba 18 Ağustos’ta istifa dilekçesini sunarken vatandaşlık kanunu etrafında yaşanan son olayların görevi bırakmasının bir nedeni oğlunu söylemiş ama ayrıntı vermemişti. Bagapş istifa ile ilgili olarak Vremya gazetesine demecinde “Tecrübeli bir siyasetçi. Galiba onu bu adıma mecbur bırakan şeyler var. Henüz onunla karşılaşmadım, konuşmadım. İstifa edip, etmemiş olmasına bağlı olmaksızın, Lakoba arkadaşımız, dostumuz olarak kalacak. Galiba henüz bilmediğim bazı şeyler var” demişti.

 

26.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Bagapş'la A'dan Z'ye Abhazya gündemi

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Vremya.ru’dan İvan Suhov’a gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

 

Abhazya’nın Rusya ve Nikaragua dışında diğer devletlerin de tanıması için aceleleri olmadığını belirten Bagapş, muhalefetin Rusya ile işbirliği anlaşmalarına getirdiği eleştirilerin de tamamen seçim öncesi siyasi amaç taşıdığını savundu. Ajans Kafkas’ın Türkçe’ye aktardığı röportajda Bagapş şu değerlendirmelerde bulundu:

 

Sergey Vasilyeviç, bir yıl önce Rusya Abhazya bağımsızlığını tanıdı. Bu olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
 

Bu önemli tarihi bir an. Abhazya devletinin tanınması, uzun yılların Abhaz halkının istediği şey. Hiç şüphesiz biz, bize yaptıkları ve yapmakta olduklarından ötürü Rusya sınırsız minnettarız.
 

Sizce Rusya’nın tek taraflı tanıması uluslararası tanınmayı güçlendirmez mi?
 

Tanınma sürecini zorlamıyoruz, kimseye yalvarmak istemiyoruz. Tanınma süreci uzun. Sovyet Rusya’sını birçok Avrupa ülkesi onun ortaya çıkışından ancak on yıl sonra tanıdı. Bizi bir yıl önce yeryüzündeki en büyük ülke, en büyük güçlerden biri, BM Güvenlik Konseyi’nin bir üyesi tanıdı. Geri kalanlar bırakın düşünsün.
 

Şu anda Abhazya’nın Gürcistan ile ilişkileri nasıl?
 

Gürcistan ile henüz hiçbir ilişki yok. Şu anki Gürcistan yönetiminin elinde oldukça çok sayıda Oset ve Abhazın kanı var.
 

Tanınmayı saymazsak, 2004’de koyulan hedefler açısından sizin devlet başkanlığınız döneminde Abhazya neler elde etti?
 

Birincisi ve en önemlisi; biz ülkenin toplam bütçesi 440 milyon iken yönetime geldik. 2010’da ülke bütçesini 2 milyar ruble olarak düşünüyoruz. Bütçe büyümesi 4.5 kat, bu çok iyi bir büyüme. Planlamış olduğumuz, programımızda olanların çoğunluğunu yerine getiriyoruz. Bu yaşam seviyesini arttırmak, harap durumdaki ekonomiyi düzene kavuşturmak, ekonomiyi büyütmek demek. Rakamlar yeterli. Elbette tamamıyla hoşnut olmak mümkün değil. Ama çok şey yapıldı, bu bir gerçek.
 

Peki başarılamayan neler var?
 

İçişleri Bakanlığı faaliyetleri alanındaki, suçun düşürülmesi konusundaki bazı hedefler. İlerlemeler var, ama daha çok şeyin yapılmış olması istenirdi. Makroekonomik meselelerde elde etmek istediğimiz şeylerin hepsine ulaşamadık; Yolunu açmak isteğimiz demiryolu, Adler’den Zugdidi’ye, çalışmalarını yeniden başlatmamız gereken havaalanı. Enerji konusunda halen birçok problem var. Eğer bunları çözseydik ülke ekonomimizde iyi etkili olurdu. Tarım sektöründeki problemler de var, çünkü bu alan yatırıma ihtiyaç duyuyor ve şimdilik bu sağlanamadı. Bundan dolayı problem çok.
 

Demiryolundan söz edecek olursak, geçen seneki savaş bu projeye zarar vermedi mi?
 

Olmadığını düşünüyorum. Bu iyi ve doğru bir proje, talep olacak ve devam edeceğiz. Rusya Demiryolları Şirketi ile umut verici ön anlaşmalar, çalışma kredisi ve yolun hizmete açılması var.
 

Demiryolu, muhalefetin en sevdiği konulardan biri. Eski Devlet Başkanı Yardımcısı Raul Hacimba neden görevden ayrıldı?  Anlaşmazlığınız ne konuda? Devlet başkanının eylemlerinde devlet başkanının hoşuna gitmeyen nedir?
 

Henüz seçimler ilan edilmedi, ama seçim öncesi kampanya başladı. Yönetim mücadelesi var. Resmi adaylık başvurusu henüz olmadı. Ama muhalefet bu mücadeleye erken başladı. Eski devlet başkanı yardımcısına gelince, galiba bazı duyguları kaldı. Bu normal bir olay. Dört yıl boyunca beraber çalıştık, sükunet içinde çalıştık, herhangi bir duygu olmadan, genel bir anlaşmazlık olmadan çalıştık. Gerçi onun da ifade ettiği gibi her zaman kendi düşüncesi vardı. Ve bunu da çok iyi anlıyorum. Tüm çözümler seçim zamanında olacak. Halk muhalefete oy verirse, demek ki biz dört yıl içinde az şey yaptık. Gerçi ben aksini düşünüyorum. Global konularda ayrılık yok, bağımsızlığımızla ilgili. Bazı konularda belirli spekülasyonlar var. Bu, Rusya Federasyonu sınır hizmetinin burada bulunması, Rusya ordusunun yerleştirilmesi, Gal bölge sakinlerinin vatandaşlığı ile ilgili. Bugün halka negatif olarak sunulan konuların yönetim tarafından çözülmediği doğru değil. Politik mücadele var. Bir kez daha söylüyorum, seçimler herkesi yerine koyacak.
 

Peki şu andaki muhalefet, 2004’de size karşı duranlar mı?
 

Evet, hepsi aynı kişiler.
 

2004’de olduğu gibi riskli karşı duruşun tekrarlaması mümkün mü? Yoksa yine de diyalog olacak mı?
 

Ben diyalogdan yanayım. Televizyonda, doğrudan görüşme ve irtibatlar, müzakerelerle diyalog olmasından yanayım. Siyasi doğruluğu olmayan, muhalefet tarafından hiçbir hakarete cevap vermeyeceğiz. İşimiz bize yetiyor. Çalışmamız, ekonomimizi kalkındırmamız, zorlu turizm sezonunu geçmemiz lazım, çünkü çok tatilcimiz var. Her şey seçimlerin ilan edilmesinden sonra başlayacak. Yönetim tarafından çatışma riski yok. Eğer muhalefet kızışmaya giderse, sonradan olacakların sorumluluğunu üstlenmesi lazım.
 

Riskli soru, sizce Vladimir Putin muhaliflerle neden görüştü? Bununla Rusya geçen devlet başkanlığı seçimlerin öncesinde olduğu gibi Abhazya’daki durumu tırmandırmıyor mu?
 

Kesinlikle hayır. Görüşmemizde Vladimir Vladimiroviç’in söylediklerini kelimesi kelimesine aktarabilirim. O basınla tanıştı, orada Rusya sınır erleri ve Gal bölge sakinlerinin vatandaşlığı ile ilgili meseleler gündeme getirildi. Rusya’nın Abhazya’nın güvenliğinin sağlanması konusunda sorumluluk aldığını konuştuk. ‘Bağımsız bir devlet olarak çıkarları her zaman göz önünde bulundurulmalı. Yani uluslararası hukuk ve sözleşmelere göre.’ O şöyle dedi: Uygun olduğunu düşünüyorsanız muhalefetle görüşmeye hazırım, ama hayır derseniz görüşmem. Şöyle cevap verdim: Vladimir Vladimiroviç, elbette muhalefetler görüşmek gerekiyor. Bunlar bizim vatandaşlarımız, onların kendi düşünceleri var. Konuşunuz, benim açımdan hiçbir problem yok. Ben bu görüşmeyi onlara organize ettim.
 

Gal bölgesindeki pasaportlar meselesi hakkında muhalefetle anlaşmazlığınızı kısaca özetleyebilir misiniz?
 

Anlaşmazlık bir tane. Herkes anlamalı ki ( 1992-1993 savaşından sonra bölgeyi terk eden) Gal bölge sakinlerinden Abhazya’ya geri dönmüş olanlar bizim vatandaşımız. Onları Abhazya’nın ilk devlet başkanı geri getirdi, yaklaşık 45-50 bin kişi. Bu insanlar bağımsızlık referandumuna (1999), ilk devlet başkanlığı seçimlerine, geçen diğer devlet başkanlığı seçimlerine ve parlamento seçimlerine katıldılar. Onların yerel yönetimleri, bölge meclisleri oluştu. Onların parlamentoda kendi temsilcileri var. Eğer onlar Abhazya Cumhuriyeti devlet başkanlığı seçimlerine katıldıysa, şimdi onların devlet başkanlığı seçimlerine katılmaması meselesi neden gündeme getirilsin? Bağımsız bir devlet olarak böyle bir şey yapabilir miyiz? Yapamayacağımızı düşünüyorum.
 

Peki onlar geçen sefer olduğu gibi, pasaport yerine geçen 9 nolu formla mı katılacaklar?  Çünkü pasaport vermek büyük ihtimalle gerçekleştirilemeyecek.
 

Bu parlamentonun meselesi. Kanun var ve her şey kanunlara uygun olacak. Eğer maksimum sayıda pasaport verebilirsek, elbette tercih edilen pasaportla seçimlere katılmaları. Eğer yetiştiremezsek de insanları oy kullanma haklarından mahrum bırakamayız.
 

Muhalefet sizi Rusya sınır erlerini yerleştirmek ve devlet başkanı olarak Rusya sınır noktalarını ziyaret edemiyor olmanızdan ötürü eleştiriyor.
 

Bu delilik, anlıyor musunuz? Bu durumu gerginleştirmek demek. Bizde uzun yıllar Rus barış askerleri bulundu. Onlarla en iyi ilişkilerimiz vardı. Onları ziyaret ettik, beraber çalıştık. Sınır erleri ile de aynısı olacak. Bizim, Abhazya’nın dünyada Rusya ile olduğu gibi iyi ilişkilerinin olduğu başka bir ülke yok. Aynı şekilde sınır erleri ve askerleri ile olduğu gibi. Evet, farklı engeller, süreçler olabilir. Örneğin, kaza veya daha başka çıkışlar olabilir. Ama bizim sınır bölgelerini ziyaret edemeyeceğimiz, bu delilik. Bu insanlar bizi korumaya, Abhazya’da barış ve sükunetin korumaya geldiler. Bugün muhalefetin söylediği şeyleri söylemek değil, onlara yardım etmek gerekiyor.
 

Peki onlar gerçekten, tüm bu yıllar boyunda kendi özgürlüklerini koruyan ve her zaman kendi başlarına kendilerini korumaya hazır olan Abhazya için gerekli mi?
 

Onların şu anda çok gerekli olduğunu düşünüyorum.
 

Açık kısa cevap; Peki gergin siyasi tartışmalı kurumlardan biri haline dönüşen demiryoluyla ilgili neler oluyor?  Sözünü ettiğiniz krediyle ilgili durum nedir? Bu kredi alındı mı, yoksa henüz sadece planlanıyor mu tam anlaşılır değil ve hangi garanti altında?
 

Şimdilik hiçbir şey alınmadı. 1.5 veya 2 milyar ruble kredi ayrılabileceği konusu gündeme getirildi. Bu Abhazya’nın kredisi değil. Rusya Demiryolları için kredi istedim. Demiryolunu hızlı şekilde yeniden inşa etmek için bizim kendi gücümüz ve uzmanımız yok. Rusya Demiryolları’nın var.
 

Yani kredi alıcısı Rusya Demiryolları olacak?
 

Elbette.
 

Rosneft ile anlaşma perspektifleri nelerdir? Rafineride petrol pompalanmaya başladığında bu turizme zarar verebilir mi?
 

Eğer bu sadece Abhazya’da olsaydı elbette, endişem olurdu. Ama Abhazya ile doğrudan sınırda Gürcistan’da beş Amerikan petrol rafine şirketi çalışıyor. Türkiye’de Karadeniz’de iki şirket çalışıyor. Bulgaristan ve Romanya’da çalışıyor. Rusya Tuapse önünde çalışıyor. Soruyorlar: Orada bir şey olursa bu tatil yerlerimize engel olmaz mı, çünkü bizden sadece 80 km uzakta? Elbette biz de çalışabiliriz, çünkü biz de kazanmak ve zengin olmak istiyoruz. Eğer tüm geri kalanlar rafinede çalışmaktan vazgeçerse biz de vazgeçeriz.
 

Rosneft ile anlaşma imzalandı mı?
 

Henüz hazırlanıyor.
 

Eğer Rosneft planladığı üzere gelirse, bu Abhazya yakıt sisteminde yerel işadamlarına zarar vermez mi?
 

Zarar vermeyeceğini düşünüyorum. Rosneft sabit fiyatlar vaat ediyor. Onlara bize zarar vermek için değil,  bize modern kaliteli benzin istasyonları kurmaya yardımcı olmak için geliyor.
 

Rosneft ile anlaşma sadece perspektifi olan ekonomik planlı anlaşma mı, yoksa Kremlin’de olan bazı kişilerle de siyasi anlaşma mı?
 

Biliyorsunuz benim Kremlin’de anlaşma imzalamam gibi bir gerekliliğim yok. Beş yıllık çalışmamda, ekibimizin beş yıllık çalışmasında Kremlin bizi iyi öğrendi. Onlar bizim imkanlarımızı, ilişkilerimizi, nasıl çalıştığımızı ve ne yaptığımızı biliyor. Biz açığız. Rusya hükümet başkanının ziyaretinden bazı siyasi şovlar yapmak gerekmiyor. Bu normal bir ziyaret. Biz onunla daha önceden konuşmuştuk, onu davet ettim ve o da daveti kabul etti. Buraya gelecek grup oluşturulduğunda rica ettim: Elbette grupta Sergey Bogdançikov’un (Rosneft başkanı) olması iyi olurdu, çünkü konuşacaklarımız var, özellikle de benzin kaynağı açısından. Durum şu ki, benzini biz şimdi çoğunlukla Romanya’dan alıyoruz ve son zamanlar gösterdi ki, problemler olabilir. Bildiğiniz gibi, Gürcüler korsan yollarıyla yakıt tankerimizi çaldılar. Ve burada anında sıkıntı oldu. Bir tekelci, her zaman oldukça tehlikelidir. Eğer nakliye ile ‘Abhaztorg’ şirketi ilgilenirse bu tür problemler olmayacak.
 

Alıkonulan tankerden kayıp bir şekilde dolduruldu mu?
 

Elbette, henüz değil.
 

Ne yapmayı planlıyorsunuz?
 

Bundan sonra bu tür problemlerden nasıl kaçınacağımıza elbette hükümet ve nakliye şirketi ile karar vereceğiz.
 

Rosneft bir şekilde yardım edecek mi?
 

Yardım ediyor bile.
 

Sözü edilen demiryolu ve petrol dışında Abhazya’nın yeni büyüme noktaları var mı?
 

Elbete projeler çok. Otomobil yolu. Ritsa gölüne yeni yol. Tüm turizm kompleksinin çekici hale getirilmesi. Sağlık kuruluşlarını düzene koymak. Bu sene tatil sezonunda 1 milyon turist bekliyoruz. Elbette bu ekonomiyi etkileyecek. Paralel olarak tarım sektörünün gelişimi demek. Yerel sanayinin gelişimi demek. Turizm alanı her ülkede diğer alanlarda gelişmeye götüren lokomotiftir.
 

2000’den beri turist sayısı ciddi şekilde arttı mı?
 

Elbette. Biz henüz 2007 seviyesindeyiz, o sene en başarılı yıldı, 800 binden fazla turist gelmişti. Şimdi henüz 2007 ile eşitiz.
 

Sizin yönetime gelmeden önce oldukça az mıydı?
 

O zaman turist hiç yoktu. Yaklaşık 60-70 bin, bazı yıllarda 100-150 bin. Geçen sene 2008 olaylarından ötürü yüzde 30 kadar azalma oldu. Bu sene yeniden çok sayıda insan geldi. Bu sevindirici. İnsanlar burada istikrarı hissetti. Burada ekoloji güzel. Servis de kötü değil. Üstelik deniz temiz, ürünler oldukça ucuz. En önemlisi de sadece yüzebilecekleri değil, iyi bildikleri ve anladıkları kişilerle konuşabilecekleri dost bir ülke. Bizim burada çok ilginç yerler var. Örneğin şu anda Novıi Afon manastırı yeniliyoruz, Ritsa yolunu düzenliyoruz. Kutsal Ortodoks yerleri var. Elbette Rus turisti memnuniyetle buraya gelecek.
 

Geçen devlet başkanlığı seçimlerin öncesinde Abhazya’da kimin neye sahip olduğunu anlamak için tatil merkezleri ve sağlık merkezlerinin kayıt defterinin tutulması meselesi gündemde idi. Bu çalışma yürütüldü mü?
 

Elbette yürütüldü. Biz hepsini biliyoruz. Bizden önceki yönetim henüz çalışabilir durumdaki birçok kurumu kiraya verdi. O dönemde bu doğru bir karardı, onları korumak gerekiyordu. Onlar kiralandığında turist hiç yoktu, kimse buraya gelmiyordu. Bugün kurumsal ve yasal formlar değişebilir. Henüz karar vermedik, bu problemle ilgileniyoruz, seçim öncesi programda ekonomi bakanlığının planlarında yer alabileceği görülüyor. Tüm bu kompleksin yeni gelişim yollarını düşüneceğiz.
 

Ekibinizin istikrarı büyük hayret uyandırıyor. Başbakan tek bir kez değişmedi. Böyle bir durumda güvenlik konseyi sekreteri Stanislav Lakoba’nın istifa olayı ilginç.
 

Güvenlik konseyi sekreteri, tecrübeli bir kişi, siyasetçi. Galiba onu bu adıma mecbur bırakan şeyler var. Henüz onunla karşılaşmadım, konuşmadım. İstifa edip, etmemiş olmasına bağlı olmaksızın, Stanislav Lakoba arkadaşımız, dostumuz olarak kalacak ve onunla ilişkilerimiz nasıl iyi idiyse öyle kalacak. Galiba henüz bilmediğim bazı şeyler var.

 

26.08.2009  Ajans Kafkas

 

 'Abhazya ve Güney Osetya'ya 1700 asker yeter'

 

Ulan Bator, Rusya Genelkurmay Başkanı Nikolay Makarov, Abhazya ve Güney Osetya’daki askeri üslerde asker sayısını azalttıklarını söyledi.

 

Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev’in Moğolistan gezisine eşlik eden Makarov, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ağustos 2008’deki savaşın ardından Abhazya ve Güney Osetya’daki üslerde asker sayısını 4800-5000'e çıkardıklarını ancak daha sonra bu sayıyı azalttıklarını kaydetti.

 

Makarov, modern silahlarla donatılmış 1700 askerin yeterli olacağına karar verdiklerini söyledi.

 

26.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhaz ve Osetler tanınmayı kutluyor

 

Sohum, Abhazya ve Güney Osetya bağımsızlıklarının Ağustos 2008 savaşının ardından Rusya tarafından tanınmasının birinci yıl dönümünü anıyor.

 

Sohum yönetimi 26 Ağustos'u devletin tanınmasının şerefine resmi tatil ilan ederken kutlamalar Abhazya’nın başkenti Sohum’da şehitler anıtını çelenk bırakılarak başladı. Törene Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın yanı sıra bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar ve vatandaşlar katıldı. Akşam saatlerinde Devlet Filarmoni Orkestra Binası'nda konser düzenlenirken ikinci bir konser geceye doğru tiyatro meydanında verilecek. Etkinlikler havai fişek gösterisiyle sona erecek. Törenlere katılan Abhazyalılar Abhazya’nın Rusya ve Nikaragua’nın ardından başka ülkeler tarafından da tanınması temennisini dile getirdi. 59 yaşındaki Sohumlu Tsugurian Sergey Tsugurian  “Tanınma her şeyden önce barış ve istikrar demektir. Umarım diğer ülkeler de Rusya’nın adımını takip edip ülkemizi tanır” sözleri ortaktı. Güney Osetya’nın başkenti Shinval’de de etkinlikler düzenlendi.

 

26.08.2009  Ajans Kafkas

 

 İhracatçı öfkeli: Gürcistan hem korsan hem fidyeci

 

İstanbul, Gürcistan’ın ardı ardına iki Türk gemisine Abhazya ile ticaret yaptıkları gerekçesiyle uluslararası sularda el koymasına ihracatçılar da sert tepki verdi. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, gemilere uluslar arası sularda el konulması ve yer belirleme cihazlarının kapatılmasının suç ve korsanlık olduğunu belirtti. Gürdoğan, gemileri geri vermek için fidye istendiğini ve kimsenin kendileriyle ilgilenmediğini söyledi.

 

Densa Tanker İşletmeciliği'ne ait Panama bandıralı ‘Buket’ adlı gemiye 16 Ağustos’ta Sinop açıklarında,  Reha Aldin Gemicilik Limited Şirketi’ne ait ‘Afro Star’ adlı Kamboçya bandıralı 1860 groston ağırlığındaki kuru yük gemisi de 19 Ağustos’ta yine Sinop açıklarında el konulmuştu. Poti limanına çekilen Buket Abhazya’ya yakıt götürürken AfroStar Abhazya’dan Türkiye’ye hurda metal getiriyordu.

 

Gürcistan’ın gemilere el koymasına karşı Trabzon’da bir basın toplantısı düzenleyen Hamdi Gürdoğan, son yıllarda Gürcistan'la deniz ticaret yolları konusunda büyük sorun yaşadıklarını belirterek “"İhracatçılarımız bu bağlamda önemli bir yekün teşkil eden nakliye masraflarını biraz daha düşürebilmek için deniz nakliyesini kullanmakta ve gemi satın almaktadırlar. Bu yolla ihracatlarını sürdüren firmalarımız, özellikle Abhazya’dan gelen talep üzerine bölgeye ihracatlarını sürdürmekte, Birleşmiş Milletlerin de desteklediği biçimde özellikle gıda taşıması yapmaktadırlar. Fakat son yıllarda Gürcistan tarafıyla sorunlar yaşanmakta ve Abhazya’ya ihracat yaptıkları ileri sürülerek firmalarımızın gemilerine diplomatik kurallar dahi çiğnenerek el konulmaktadır. Yakın dönemde bu gerekçeyle adeta korsanlık yaparcasına el konulan iki gemimiz daha var. Gemiler Poti limanına çektirilmiş, mürettebat da apar topar çıkarıldıkları mahkemece ’sınır ihlali’ yaptıkları gerekçesiyle tutuklanmıştır. Burada dikkat çeken husus sınır ihlali gerekçesiyle yapılan el koyma işleminin Sinop açıklarındaki uluslararası sularda gerçekleşmesidir. Gemilere el konulunca deniz hukuku kurallarına göre kapatılması yasak olan CSR cihazı kapatılmış, ancak gemiler Gürcistan karasularına girdiklerinde açılmıştır. Bu uygulamanın yalnızca Türk malı taşıyan ve sahibi Türk olan gemilere yapılması, tutuklanan 24 mürettebatın serbest bırakılması için Gürcistan hükümetince 150 bin dolar istenmesi düşündürücüdür” dedi.
 

Fidye istiyorlar
 

“Gemi ve personel için ayrı ayrı fidye isteyen Gürcü kolluk kuvvetleri, fidye miktarları üzerinden ikramiye aldığı için daha da baskıcı davranmaya başladılar. Gürcistan toplamda milyarlarca doları bulan bu korsancılık oyununu ciddi biçimde ticarete dökmüştür. İhracatçılar olarak hükümetimizin bütün hukuk kurallarını çiğneyen Gürcistan hükümetine karşı sessiz kalmasını anlayamamaktayız. Acilen bir şeyler yapılması gerekiyor. Yoksa bizim için önemli bir pazarı Rusya himayesine bırakmış olacağız” dedi. Son 16 yılda Gürcistan tarafından yaklaşık 100 Türk gemisine el konulduğunu hatırlatan Gürdoğan, şunları söyledi:  

 

“Bunları geri iade etmektense parçalayan veya satışa çıkaran Gürcistan’ın bu tavrına Türk tarafınca gerekli tepki verilmediğinden firmalarımız mağdur olmaya devam etmektedir. Oysa Rusya, Amerikan ve AB ülkelerine ait gemiler Abhazya sularında rahatça seyretmekte, Gürcistan bu gemilere dokunamamaktadır.”
 

‘Bu korsanlık’

 

Gemisine el konulan işadamı Reha Üçüncüoğlu ise “Bu zorlukları bildiğimiz için Gürcistan’ın karasularına girmemeye özen gösteriyoruz. Trabzon veya Samsun’dan gemimiz kalktığı zaman Gürcistan sularına girmemek için Sinop’un açıklarına kadar gidiyoruz. Ama buna dikkat ettiğimiz halde ulusalararası sularda Gürcüler gemilerimizi alıyorlar. En acısı beni telefonla arıyorlar. Mahkeme yapıldığını, tayfalarımın suçlu olduğunu, kurtarmak için 50 bin dolar para vermem gerektiğini söylüyorlar. ‘50 bin dolar fazlaysa buraya geldiğinde savcı ile görüşerek fiyatı aşağıya çekebilirsin’ diyorlar” dedi. Üçüncüoğlu, bu durumu NATO’ya ve AİHM’ye götüreceğini belirterek şunları söyledi: “Gürcistan’ın yaptığı korsanlıktır. Devletimiz Aden Körfezi’ndeki korsanları toplamak için gemi yolluyor, burnumuzun dibindeki küçücük Gürcistan bizim gemilerimizi alırken bir şey yapmıyor. Dışişleri Bakanlığı’nda bizi muhattap alacak insan bulamıyoruz. En son bir daire başkanıyla görüştüm. Bu durumun politik bir şey olduğunu, kendilerinin bir şey yapamayacağını, Başbakan ve Dışişleri Bakanı aracılığıyla işin halledilebileceğini söyledi. Bu iş böyle devam ederse yeni aldığımız gemileri Rus bandıralı yapıp tayfalarını da Ruslardan seçeceğiz.”
 

Türkiye hükümeti Panama ve Kamboçya kadar olamadı
 

Üçüncüoğlu, gemilerin bağlı olduğu Kamyoçya ve Panama'nın bile Türkiye hükümetinden daha fazla işi sahiplendiğini belirterek, “Panama gemi bırakılmadığı takdirde Gürcü gemilerinin kanaldan geçişinde zorluk çıkaracağını Gürcistan hükümetine bildirdi” dedi.

 

25.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Rusya: Abhazya ve Güney Osetya'yı tanıyın

 

Moskova, Abhazya ve Güney Osetya bugün bağımsızlıkların Rusya tarafından tanınmasının birinci yıldönümünü kutlarken Rusya Dışişleri Bakanlığı, uluslararası topluma Kafkasya’nın bu iki cumhuriyetinin tanınması çağrısı yaptı.

 

Dışişleri, Abhazya ile Güney Osetya’ya daha kolay ulaşma imkanına sahip olmak için bu bölgelerin bağımsızlığını tanıması gerektiğini kaydetti. Yazılı açıklamada "Bölgedeki meşru ve yeni askeri-siyasi gerçekleri tanımadan, Güney Osetya ve Abhazya topraklarında uluslararası varlığın bulunması ya da bu varlığın genişletilmesinin mümkün olmadığı açıktır" denildi.

 

Güney Osetya ile Abhazya’nın temsilcilerinin Ağustos 2008 savaşı sonrası Cenevre’de BM, AB, ABD ve Rusya’nın himayesinde yürütülen müzakerelere katıldığını hatırlatan Dışişleri, "Tanınma süreci hiç kuşkusuz bölgenin barış ve güvenliğine katkı sağlayacağı" ifadelerini kullanıp ekledi: "Elbette ki böylesine hassas uluslararası mevzularda baskıya başvurmak düşünülemez. Uluslararası toplumun her bir üyesi, uluslararası siyasetteki önceliklerini bağımsız olarak kararlaştırır." Abhazya ve Güney Osetya’nın Rusya’nın dışında bir tek Nikaragua tanımıştı.

 

25.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Abazin aydınlar sorunlarını tartıştı

 

Çerkesk, Karaçay-Çerkesk’teki Abazin aydınları bir forumda buluşarak halklarının sorunlarını tartıştı.

 

22 Ağustos’ta başkent Çerkesk’teki sendikalar binasında düzenlenen foruma yaklaşık 200 kişi katıldı. Forumda konuşan ‘Abaza’ sivil hareketi başkan yardımcısı Rubin Fizikov dilin artık ‘paslanmaya’ başladığını belirterek “Abazinler dillerini kaybetmeye başladı. Herkesin dilin yeniden doğması için toplanması ve elinden geleni yapması lazım” dedi.

 

Fizikov, devlet başkanı ve başbakanı da foruma davet ettiklerini, ama gelmediklerini belirterek, “Halbuki onlara Abazin halkının hakları hakkında doğrudan sormak istediğimiz sorular vardı” diye yakındı. Foruma katılan herkesi halkları adına çalışmaya davet eden Fizikov şunları söyledi:

 

“Düşündüğümüz çok şey var, ancak ne finansal kaynağımız, ne de elimiz yetiyor. Maalesef bugün davet ettiklerimizin hepsi gelemediler. Çalışma için tüm uzmanları birleştirecek komiteler kurmaya çalışacağız. Örneğin komşular ve dışarıdakilerle ilişkiyi destekleyecek uluslararası ilişkiler komitesi oluşturuluyor, bunun için hazır ve uzman kadrolar lazım.” Fizikov forumu senede en az iki kez düzenlemenin elzem olacağını da ekledi.

 

Abazin dili öğretmeni İsiyat Agirbova ise, Abazin dili sınıflarının gereken şartlardan yoksun olduğunu belirterek “Hiçbir dil sınıfında bilgisayar yok, sadece şehirdeki iki okulun Abazin dil sınıflarında televizyon var” dedi.

 

Forumda, Abazin köylerinin gelişimiyle ilgili bir projede de oy birliği ile kabul edildi.

 

Karaçay-Çerkes’de Abazin Bölgesi 2006’da kuruldu, ancak bölgede yer alan beş köyün sorunlarının çözümüne yönelik ciddi adımlar atılamadı.

 

24.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Şamba: Avrupa Birliği bizi tanırsa gözlemciye kapıyı açarız

 

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Ağustos 2008’deki savaşın ardından Gürcistan’da konuşlandırılan AB Gözlem Misyonu’nun Abhazya’ya girmesi için Sohum’un şartını yineledi: Abhazya’yı tanırsanız olur.

 

AB, gözlem misyonunun görev alanının Abhazya’ya genişletilmesi talebini gündemden düşürmezken, Şamba bu konuda net mesajlar verdi. Şamba: “AB Abhazya’da ancak bağımsızlığımızı tanıdıktan sonra çalışabilir” dedi. AB’nin Gürcistan’ın toprak bütünlüğüne sonsuz destek verip, Abhazya’yı asla tanımayacağına dair ardı ardına açıklamalar yaptığını hatırlatan Şamba, “Eğer AB Abhazya’yı uluslararası hukuk bölgesi niteliğinde tanırsa biz de onların ülkemizde bulunmalarını isteyebiliriz” ifadelerini kullandı.

 

Şamba, “Baştan beri onların burada olamayacaklarını açıkladık, çünkü onların misyonu sadece Gürcistan’da geçerli. Eğer biz onların burada varlığını kabul edersek, bu bize Gürcistan’ın parçası olarak bakılmasını kabul etmiş olduğumuz anlamına gelir. Bundan yola çıkarak bu konuda işbirliğini düşünmediğimizi açıkladık” diye konuştu. Şamba, AB’ye Abhazya konusundaki tutumunu değiştirmesi çağrısı da yaptı: “AB’nin sürekli Gürcistan toprak bütünlüğünü desteklediğini, hiçbir zaman Abhazya’yı tanımayacağını açıklaması, vatandaşlarımıza sosyal ve eğitim projeleri kapsamında yapacakları ziyaretler için vize vermemesi, sadece AB hakkında negatif düşüncelere yol açmıştır. AB er yada geç sürekli Gürcistan’ın toprak bütünlüğünden söz etmemek gerektiğini anlayacaktır.”

 

22.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi'nden açıklama

 

Tarih   : 22 Ağustos 2009
 

Sayı    : 2009/098
 

Konu   : Abhazya'ya uygulanan ambargo

Sn. Prof. Dr. Ahmet DAVUTOĞLU

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı

Ankara

 

Sn. DAVUTOĞLU; öncelikle sizin Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak Türkiye'nin dış politika uygulamaları konusunda ne kadar deneyimli olduğunuzu vurgulayarak yazımıza başlamak istiyoruz. Özellikle Dışişleri Bakanlığınız öncesinde ki akademik kariyer ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık dış ilişkiler baş danışmanlığı döneminizde Abhazya ve Kuzey Kafkasya konusunda da yetkin tecrübelerinizin olduğunu biliyoruz.

 

Kafkasya'da yaşanan 2008 Ağustos krizi döneminde Kafkasya'da barışın sağlanması için Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sn. Tayyip Erdoğan tarafından "Kafkasya İstikrar Planı" olarak açıklanan planın hazırlanmasında ki katkılarınızı da en yakından takip ettik ve takdirle karşıladık.

 

Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi olarak, Güney Kafkasya'da yaşanan gelişmelerin ayrıntısına girmek istemiyoruz, ancak size özellikle 2008 Ağustos tarihinden itibaren yaşanan gelişmeleri hatırlatmak isteriz. Abhazya cumhuriyeti, 26 Ağustos - 04 Eylül 2008 tarihlerinden itibaren BM Üyesi olan Rusya Federasyonu ve Nikaragua Cumhuriyeti tarafından tanınan ve dünyanın çeşitli ülkeleri tarafından tanınma hazırlığı yapılan "Bağımsız" bir ülke statüsünde bulunmaktadır. Abhazya Cumhuriyeti ile siyasi, ekonomik ilişkilere giren ülkeler ve vatandaşları dostluk ve işbirliği içerisinde karşılıklı olarak ilişkilerini sürdürmektedirler. Bazı ülkeler ise Abhazya'nın bağımsızlığını tanımasalar da bu ülke ile ekonomik ve sosyal ilişkilerini sürdürmek isteğinde oldukları görülmektedir ve bunu memnuniyet verici bir gelişme olarak görmekteyiz.

 

Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde, özellikle 1864 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan itibaren milyonlarca Abhaz ve Kuzey Kafkas kökenli vatandaşlar gelerek yaşam alanı oluşturmuşlar ve Anavatanları kabul etmişlerdir. Osmanlı döneminde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti döneminde de Devlet yönetimi içerisinde ciddi miktarda Abhaz ve Kuzey Kafkasya kökenli yöneticilerin bulunduğu bilinmektedir ve günümüzde de Türkiye Cumhuriyeti Devlet Yönetimi içerisinde bu insanlar ülkelerinin bölünmez bütünlüğü, ülke refahı gibi önemli hususlara özen gösteren bir nitelikte oldukları ayrıca bilinmektedir. Bugün için 5 Milyon'un üzerinde Abhaz-Kuzey Kafkasya kökenli Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşamaktadır. Özel de Abhaz Kökenli Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları 500.000 kişinin üzerinde bulunmaktadır. 1992 Yılında Abhazya Gürcistan Savaşı'nın başlamış olduğu 14 Ağustos 1992 tarihinde Abhaz - Kuzey Kafkasya Diasporasının desteği ile kurulan Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi olarak 1992 tarihinden günümüze kadar, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Yöneticileri ile Atavatanları olan Abhazya hakkında ciddi bilgilendirme görüşme ve toplantılar yaptık. Bunlar resmi belgelerde açık olarak görülmekte ve bilinmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile yapılan bilgilendirme toplantıları ve belgeler Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi arşivlerinde bulunmaktadır.

 

1996 yılından 2008 yılına kadar Bağımsız Devletler Topluluğu tarafından Gürcistan'ın talebine uygun olarak Abhazya'ya uygulanan "ekonomik ambargo" başta Rusya Federasyonu olmak üzere bir çok BDT ülkesi tarafından kaldırılmış olmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri tarafından bu "ekonomik- siyasi ambargo" 1996 yılından bu yana en "katı" bir biçimde sürdürülmektedir. Bilindiği üzere 1994 - 1996 yılları arasında Trabzon ve Suhum limanları arasında deniz ulaşımı ile insan ve mal taşımacılığı yapılmakta idi. Bu sayede Abhazya ile Türkiye arasında hem ekonomik ilişkiler geliştirilmekte hem de Türkiye'de yaşayan 500.000 kişinin üzerindeki Abhaz kökenli Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşının "Atavatan"larında ki akrabaları ile buluşmaları sağlanmakta idi. Bizler bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti Vatandaşı olarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından Abhazya'ya uygulanan "ekonomik-siyasi" ambargonun "katı" bir biçimde uygulanmasını anlamakta güçlük çekiyor ve bu uygulamanın sürdürülmesine Abhaz-Kuzey Kafkasya diasporası olarak ciddi bir tepki duyduğumuzu belirtmek istiyoruz.

 

Sn. DAVUTOĞLU, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından bugünlerde Türkiye'de "demokratik açılım" biçiminde uygulama alanına konulmak istenen bir açılım paketi topluma sunuluyor. Türkiye'de yaşayan tüm etnik toplumların bu açılımdan yararlanacakları, başta Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sn. Tayyip ERDOĞAN tarafından vurgulanmaktadır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından Abhazya'ya uygulanan "ambargo"nun sürdürülmesinde ısrarlı olunmasının, Türkiye'de yaşayan Abhaz kökenli Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının en demokratik hakkı olan "ata vatanları" ile ilişki kurmak istemelerinin engellenmesinin hangi "demokratik açılım" ile izah edilebileceğini anlamakta ve bunu kendi toplumumuza açıklamakta zorluk çektiğimizi belirtmek isteriz.

 

Özellikle 2009 yılı içerisinde Gürcistan tarafından Abhazya'ya ticari mal taşıyan Türk gemilerine Karadeniz'in uluslararası karasularında, hiçbir uluslararası deniz kanun ve hukuk sisteminde kabul edilmeyen, deyim yerinde ise adeta bir "korsanlık" biçimde el konulmaktadır. 17 Ağustos 2009 tarihinde PETKİM dolum tesislerinden petrol yakıtı alarak Karadeniz'de Sinop yakınlarında uluslararası karasularda seyreden "BUKET" isimli tanker Gürcistan Sahil Botları tarafından zorla el konularak Poti limanına kaçırılmıştır. Bu olaydan önce 2 yük gemisine de elk oyan Gürcistan 19 Ağustos Tarihinde de Abhazya'dan Türkiye'ye "Hurda Metal" götüren "AfroStar" isimli yük gemisine de el koymuştur. Bu iki geminin mürettebatı Türk, Azerbaycan ve Suriye kökenli bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak hem kendi vatandaşlarının hem de komşu ülke vatandaşlarının Gürcistan tarafından tutuklanmasına ve gemilerin satılmak istenmesine bugüne kadar ciddi bir tepki gösterildiğini duymadık ve görmedik.

 

Sn. DAVUTOĞLU, Bizler Abhaz Diasporasının Temsilcisi olan Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi olarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin Gürcistan tarafından son günlerde Karadeniz üzerinde uygulamış olduğu uluslararası hukuk kurallarına aykırı olan "korsan" davranışına ciddi bir biçimde tavır gösterilmesini beklemekteyiz. Gürcistan Yönetimi; hem kendisini Türkiye ile "stratejik ortak" ilan ediyor, hem de Türk Gemilerine, oldum olası Türkiye karasularına yakın bir bölgede rahat bir biçimde el koyabiliyor. Bizler Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tarih içerisinde bu tür "korsan" eylemlere karşı nasıl yanıt verdiğinin bilincindeyiz ve bu konuda da tepki konmasını beklemekteyiz.

 

Eğer Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından bu tepki gösterilmeyip Gürcistan'ın uluslararası hukuk kurallarına karşı olan bu "tavrı" engellenmez ve artık "kangren" haline dönüşen Türkiye Cumhuriyeti tarafından Abhazya'ya uygulanan "ekonomik-siyasi ambargo" kaldırılmaz ise, bizler Abhaz Diasporasının temsilcisi olan Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi olarak uluslararası adalet divanı, uluslararası insan hakları mahkemesi ve diğer bütün uluslararası kuruluşlarda konunun gündeme getirilmesi ve takip edilmesi için elimizden gelen her türlü yasal yöntemleri kullanacağımızı size belirtmek istiyoruz.

 

Derin Saygılarımızla,

 

Saygılarımızla

 

Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi

 

Adına Başkan

 

İrfan ARGUN
 

 Komisyon: Abhazya vatandaşlık kanunu muğlak

 

Sohum, Abhazya’da muhalefet ve iktidar vekillerinin bir kısmının itirazı nedeniyle Devlet Başkanı Sergey Bagapş tarafından imzalanmayıp parlamentoya geri gönderilen vatandaşlık yasasında, Gürcistan vatandaşlığından kati surette vazgeçmemiş Gal bölgesi sakinlerine pasaport verilmesiyle ilgili hükümler muğlak bulundu.

 

31 Temmuz’da parlamento tarafından kabul edilen ‘Abhazya Cumhuriyeti Vatandaşlık Kanunu’nda gerekli değişikliklerin yapılması için kurulan inceleme komisyonu, ‘yasada Gal bölgesinde yaşayan Megrellere vatandaşlık verilmesiyle ilgili hükümlerin açık olmadığı' sonucuna vardı.

 

Bagapş’ın talimatıyla 4 Ağustos’ta kurulan komisyonun dünkü açıklamasında “Komisyon üyelerinden bazılarının düşüncesine göre, kanun üzerinde ilave çalışmalar gerekiyor” denildi.

 

Komisyon, devlet başkanına parlamento ile birlikte kanun üzerinde çalışma ve Gal sakinlerine Abhazya pasaportunun verilme sürecini ilerletme tavsiyesinde bulundu. Komisyona göre yapılacak çalışmalar, savaş yaşamış diğer ülkelerin tecrübeleri göz önünde bulundurularak sistemli bir şekilde yürütülmeli. Bu konuda Gürcistan ile çözülememiş anlaşmazlık faktörü ile Abhazya’nın tanınmasının ardından meydana gelen gerçekler de dikkate alınmalı. Ve demokratik çok milletli Abhazya devletinin uzun vadeli stratejileri göz önünde bulundurulmalı.

 

Seçim sonrasına kaldı

 

Abhazya Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba da, Oçamçira sakinleri ile yaptığı bir görüşmede, parlamenterlerin bu kanunu Abhazya devlet başkanlığı seçimlerinden sonra yeniden inceleme kararı aldığını söyledi. Aşuba “ Çünkü seçimlere kadar ne yaparsak yapalım farklı şekilde yorumlanacak” dedi. Parlamentoda 11’e karşı 20 oyla kabul edilen tartışmalı kanun tasarısı, ‘yasaklı’ olanlar hariç nerede yaşadığına ve yabancı bir devletin vatandaşı olup olmadığına bakılmaksızın ‘Abhaz’ (Abaza) milliyetinden olanlara vatandaşlık hakkı tanıyor. Yine yasaklılar hariç Abhazya vatandaşlığından yazılı olarak vazgeçmemiş ve Abhazya Cumhuriyeti’nin bağımsızlık referandumunun yapıldığı 12 Ekim 1999’dan beri en az 5 yıl Abhazya Cumhuriyeti’nde sürekli ve aralıksız yaşamış kişiler Abhazya vatandaşı olabiliyor. Ayrıca Abhazya Cumhuriyeti’nin tek taraflı kararı sonucunda Gal bölgesindeki önceki daimi ikametine dönenler Abhazya vatandaşı olabiliyor. Yasaklı kişiler ise her üç maddede şöyle tanımlanıyor: “Anayasa karşıtı metotlarla Abhazya Cumhuriyeti statüsünün değişmesi veya zorla Abhazya Cumhuriyeti’nin anayasal temellerinin değişmesi veya anayasaya aykırı metotlarla devlet yapısının varlığına karşı çalışan (çalışmış olan) veya terörist faaliyetlere bağlı olanlar dışında.”

 

21.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Rus-Petrol tarafından önümüzdeki hafta Abhazya'ya 500 ton benzin gönderilecek

 

Abhazya Ekonomi Bakanı Kristina Ozgan, “Apsnypress” haber ajansına, 'Rus-Petrol tarafından önümüzdeki hafta Abhazya'ya 500 ton benzin gönderilecektir’, açıklamasında bulundu. Ekonomi bakanının verdiği bilgiye göre  ülkemizde şimdilik yeterli oranda benzin stoğu bulunmakta.

 

Bazı benzin istasyonlarının fiyatları yükseltmesi konusunda ise, ‘Bu konu ile ilgili devlet ekonomik suçlarla mücadele bölümü ve ticari müfettişlik gereken işlemleri başlatmış bulunmakta’, cevabını verdi.

 

Kristina Ozgan, beklenen benzinin gelmesi ile fiyatların normale döneceğini bildirdi.

 

21.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Yukarı Kodor bölgesini ziyaret etti

 

Devlet Başkanı Basın Sözcüsü Yardımcısı Alkhas Çolokua’nın verdiği bilgiye göre, Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Yukarı Kodor bölgesini ziyaret etti.

 

Devlet Başkanı'na Yukarı Kodor Bölgesi ziyareti sırasında, Abhazya Milli Savunma Bakanı Merab Kişmariya, İçişleri Bakanı Otar Khetsiya, Abhazya Milli İstihbarat Örgütü Başkanı Nugzar Samsonia, Karayolları Genel Müdürü Leonid Lolua, Sahil Koruma Genel Müdürü Maksim Kharçilava, Devlet Başkanlığı Yukarı Kodor Bölge Temsilcisi Sergey Conua, Gulripş Bölge Valisi Mihail Logua eşlik, etti.

 

Devlet Başkanı, yol ve köprüleri de kontrol ettiği, Çkhalta, Ajara, Kuabçara köylerinde bulundu.

 

Sergey Bagapş, bölgede bulunan köprü ve yolların onarım çalışmalarının bitirilmesi için ilgili kurumlara talimat verdi. Devlet Başkanı Ajara Köyü'nde bulunan sağlık ocağını ziyaret etti. Sağlık ocağının koşullarını gören Bagapş görevlilere, ambulans ve  tıbbi yardım sözü verdi.

 

Başkan ayrıca, yetkililer ile birlikte Yukarı Kodor Bölgesi'nin gelişimi ve güvenliği ile ilgili toplantı yaptı.

 

Görüşmelerinin sonunda, Devlet Başkanı Sergey Bagapş, askeri-vatansever kamp yapan gençlik örgütü “Molodaya Abkhazia” (Genç Abhazya) grubu ile görüştü. Her sene düzenlenen kampın bu sene açılış tarihi 10 Haziran'da yapılmıştı. Devlet başkanının ziyareti ile kamp törenle bir kapanış yaptı.

 

Gençlerle yaptığı toplantıda Sergey Bagapş, Abhazya ve etrafında dönen siyasi konular hakkında bilgi verdi. 12 Ağustos tarihinde RF Başbakanı Vladimir Putin’in Abhazya ziyaretinden bahsederken Bagapş, ‘Bu iki ülke arasında çok güzel ilişkilerin geliştiğinin parlak bir örneğidir’ deyimini kullandı.

 

Sergey Bagapş, askeri-vatansever kampta başarı gösteren gençlerin ödüllerini verdi. Gençler, Devlet Başkanı’na kamplarını ziyaret ettiği için teşekkürlerini sundu.

 

Yerli halkla konuşan Devlet Başkanı, ‘Bu bölgemizin geliştirilmesi için yapılması gereken daha çok şey var’, dedi.

 

21.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Şamba: Gürcistan’ın yaptığını yaparız

 

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, bu hafta biri Abhazya’ya giderken diğeri ayrılırken iki ticari gemiye el koyan Gürcistan’ı bir kez daha sert bir dille uyardı.

 

İnterfax’a konuşan Şamba, Tiflis’in korsanlık yaptığını belirterek, “Gürcistan’ı uyarıyoruz: Uygun yanıtı veririz, Gürcistan’ın yaptığının aynısını yaparız” dedi. Şamba, Gürcistan’ın Abhazya karasularına Tiflis’in izni olmadan uğranılmasını yasadışı sayan tutumunu reddederek, "Gürcistan’daki yasalara göre Tiflis’in izni olmadan nefes alıp verme hakkına bile sahip değiliz” dedi.

 

Gürcistan, 17 Ağustos’ta Türkiye'den Abhazya’ya 3000 ton benzin ve 775 ton dizel yakıt götüren Panama bandıralı Türk gemisi Buket’e el koyup satışa çıkarmıştı. Tutuklanan kaptanın 24 yıla kadar hapsedilme ihtimali bulunuyor. Kamboçya bandıralı bir gemi de Salı günü Sohum limanından ayrıldıktan sonra alıkonulmuştu.

 

20.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Gürcistan bir gemiye daha el koydu

 

Sohum, Gürcistan Türk gemisi Buket’e el koyduktan sonra Abhazya’dan hurda demir yüküyle ayrılan bir başka gemiyi de alıkoydu.

 

Salı günü Kamboçya bandıralı ve mürettebatı Suriyeli olan geminin Sohum limanından ayrıldıktan sonra Karadeniz’de durdurularak Gürcistan’ın Poti limanına çekildiği belirtildi.

 

Gürcistan Sınır Koruma Müdürü Besik Şengelia bu yıl dördüncü gemiye el koyduklarını kaydetti. Abhazya limanlarına uğradığı için Temmuz'da alıkonulan 'Karagal' ve 'Densa Demet' isimli iki tankerin mürettebatı 30 ve 26 bin dolar cezayla bırakılmış, ama gemiler alıkonulmuştu.

 

20.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Türk gemisinin sahibi: Tiflis suç işledi

 

İstanbul, Gürcistan’ın Türkiye'den Abhazya’ya 3000 ton benzin ve 775 ton dizel yakıt götürürken el koyup satışa çıkardığı Panama bandıralı Buket adlı Türk gemisinin sahibi isyan ediyor.

 

17 Ağustos'ta Karadeniz'in uluslararası sularında Gürcü sınır muhafızları tarafından durdurulup, 13'ü Türkiye, 4'ü Azerbaycan vatandaşı 17 mürettebatıyla birlikte Poti limanına çekilen geminin sahibi DENSA şirketinin genel müdürü Hüseyin Avni Şen, hiçbir yasadışı durum olmadığını, aksine Gürcistan’ın yasadışı davrandığını belirterek, geminin bırakılmasını istedi. Türk Dışişleri’nden de yardım isteyen Şen, gemiden son sinyali Sinop Limanı'na 96 mil, Rusya’nın Novorossiysk Limanı'na 111 mil ve Gürcistan’ın Poti Limanı'na 256 mil uzaktayken, yani uluslararası karasularda iken aldıklarını söyledi.

 

Şen, Gürcistanlı yetkililerin gemiye girer girmez yasadışı olmasına rağmen zorla seyrüsefer ve AIS cihazlarını kapatıp sinyali kestiğini belirtip ekledi: “Gemi personeli bir odaya kapatılarak, gemi Poti limanına çekilmiş. Kaptanımız Mehmet Coşkun Öztürk, apar topar çıkarıldığı mahkemece 'sınır ihlali' gerekçesi ile tutuklanmış.”

 

Benzer olayları daha önce de yaşadıklarını anlatan Şen, “Malum Gürcistan ile Abhazya’nın arası iyi değil. Gürcistan gizli bir ambargo uyguluyor. Ancak bu tutum bizim de canımızı yakıyor. Biz sonuçta yalnızca ticari amacı olan bir kuruluşuz ve gayrı resmi hiç bir girişimimiz olmadı. Zaten kaptanımız da seyri sırasında Rus karasularına kadar gidip, Abhazya’ya Rus kıyılarının açığından gitmeyi planlıyordu” ifadelerini kullandı.

 

Gürcistan Ulaştırma Bakan Yardımcısı Georgi Bokuçava, "Gürcistan makamlarına haber vermeden işgal altındaki bölgelere sefer eden gemi kaçakçılık yaptığı için satılacak" demişti. Mahkeme aralarında stayjer kaptan Özlem Akıncı Balca’nın da bulunduğu mürettebata 40 bin dolar para cezası kesmişti. Tutuklanan kaptan Mehmet Coşkun Öztürk’e birkaç yıl hapis cezası kesilmesi bekleniyor.

 

20.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Bagapş dünyaya seslendi: Gürcistan'ı frenleyin

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Abhazya’ya yakıt taşıyan Türk gemisine el koyan Gürcistan’ı korsanlık yapmakla suçlayıp uluslararası topluma müdahale çağrısı yaptı.

 

Bagapş, BM Güvenlik Konseyi Başkanı John Sawers, AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’den, Gürcistan’ın bölgenin istikrarını bozma çabalarına son vermesi için devreye girmelerini istedi. Bagapş, "Gürcüler korsanlık yapıyor. Buket bir an önce serbest bırakılmazsa, bizler de Gürcistan'a giden gemileri durduracağız" diye uyardı.

 

17 Ağustos’ta Türk gemisi Buket’e el konulmasının ardından açık mektup yayımlayan Bagapş, “Gürcü sınır muhafızlarınca alıkonulan geminin geri verilmesine katkıda bulunmanızı da talep ediyoruz. Aksi takdirde Abhazya tarafı, Abhazya’ya giden yükleri koruma konusunda benzeri önlemler alma hakkını saklı tutacaktır ve olası sonuçlardan Gürcistan tarafını suçlu tutacaktır” dedi. Gemiye el konulmasının Gürcistan’ın istikrarı bozma politikasını sürdürdüğünün işareti olduğunu vurgulayan Bagapş, “Bu konuda Gürcistan Abhazya’ya politik ve ekonomik baskı şeklinde çeşitli metotlar kullanıyor. Üstelik Gürcü yönetimi çok sayıda terör eylemini yermiyor, bunlardan biri Gürcü istihbaratınca 12 Ağustos’ta Gagra’da meydana gelmiş, sonucunda iki kişi ölmüştü” ifadelerini kullandı.

 

Abhazya’nın Ağustos savaşını bitiren Medvedev-Sarkozy Anlaşması, bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması konusunda Cenevre görüşmeleri, Abhazya-Gürcistan sınırında olayların engellenmesi ve takip mekanizması konusunda beşli görüşmelere umut bağladığını belirten Bagapş, “Ancak Gürcistan’ın provokasyon eylemleri ve öncelikli görevinin bölgede durumun normale dönmesi ve istikrarın sağlanmasına yardımcı olmak olduğunu defalarca açıklamış olan Avrupa Birliği başta olmak üzere, uluslararası toplumun sessizliği bizi, bu mekanizmaların etkili olduğu konusunda şüphede kalmaya mecbur bırakıyor” dedi. Bagapş, AB gözlemcileri dahil uluslararası toplumun Gürcistan’ın kışkırtıcı eylemlerine yönelik gereken değerlendirmeyi yapmamasını da saldırgan politikalara açıkça destek olarak gördüklerini belirtti.

 

20.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Gürcistan, el koyduğu Türk tankerini satıyor

 

Tiflis, Gürcistan, Abhazya'ya yakıt taşıdığı gerekçesiyle Karadeniz’in uluslararası sularında 17 Ağustos’ta el koyduğu Türk tankeri Buket’i satmak için açık artırmaya çıkardı.

 

NTV’ye göre Tiflis yönetimi gemiyi satmaya karar verirken mürettebata da ağır cezalar kesti. Poti limanına çekilen Buket'in 13 Türk ve 4 Azeri'den oluşan 17 kişilik mürettebatına mahkeme kararıyla 40 bin dolar para cezası verildi. İki aylık tutuklama kararıyla cezaevine konan gemi kaptanının birkaç yıl hapis cezasına çarptırılması sözkonusu. Bununla da yetinmeyen Tiflis, ilk kez bir Türk gemisini açık arttırmaya çıkardı.

 

Gürcistan Ulaştırma Bakan Yardımcısı Georgi Bokuçava, Abhazya'ya 3000 ton benzin ve 775 ton dizel yakıt götüren Panama bandıralı 'Buket' tankerinin Gürcistan sınırını daha önce de defalarca ihlal ettiğini belirterek, “Gürcistan makamlarına haber vermeden işgal altındaki bölgelere sefer eden gemi kaçakçık yaptığı için satılacak” dedi. Abhazya yönetimi Gürcistan’ı korsanlık yapmakla suçlamıştı.

 

20.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Stanislav Lakoba istifa etti

 

Sohum, Abhazya Güvenlik Konseyi Sekreteri Stanislav Lakoba, Megrel nüfusa Gürcistan vatandaşlığından çıkmadan kolayca pasaport verilmesinin önünü açan yasa nedeniyle istifa etti.

 

Dün istifasını sunan Lakoba “Abhazya Güvenlik Konseyi sekreterliği görevinden istifa ettiğime dair dilekçeyi devlet başkanlığı yönetimine verdim ve ayrıldım” dedi. Abhazya Güvenlik Konseyi Sekreterliği’ne Şubat 2005’de atanmış olan Lakoba, istifa kararını Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in Abhazya ziyareti öncesinde aldığını da kaydetti. Lakoba 2004’teki sancılı seçim sürecinde Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın yanında devlet başkanı yardımcı adayıydı ancak adaylığını 6 Aralık 2004’de çekmişti.

 

19.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya Devlet Başkanı açık mektubu
 

Sohum, BM Daimi Temsilcisi John Sawers, AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy’e.

 

17 Ağustos 2009 tarihinde Gürcistan Sınır Muhafızları Abhazya’ya gelen bir Türk gemisini daha kaçırdı. Türk bayrağı ile Sohum’a yola çıkan tanker, uluslararası açık sularda Gürcistan Sahil Savunması tarafından kaçırılmış, Poti limanına çekilmiştir. Bu yıl içerisinde Gürcistan korsanlarının bu üçüncü olayı olmaktadır.

 

Bu olay Gürcistan hükümetinin bölgede istikrarsızlığı sağlama çabalarının devam ettiğinin göstergesidir. Bu emeli ile Gürcistan hükümeti her yolu denemektedir. Abhazya üzerinde politik baskı yaratmaya çalışmasının yanı sıra ekonomik baskı da yapmak istemektedir. Bunun haricinde, terörist saldırılarınada ara vermemişrtir. En son 12 Ağustos tarihinde Gagra yapılan saldırıda iki insan hayatını kaybetmiştir.

 

Abhazya, 2008 senesi 12 Ağustos-8 Eylül tarihleri arasında Medvedev ile Sarkozy’nin yaptığı anlaşmalardan, bölgedeki istikrarın sağlanması için Cenevre de yapılan toplantılardan ve olağan anlaşmazlıkları engellemek için Abhazya ve Gürcistan sınırında yapılan beş taraflı anlaşmalardan çok umutlu idi. Ancak, Gürcistan hükümetinin bitmek bilmeyen provakasyonları ve uluslararası kuruluşların, özellikle her fırsatta bölgede istikrar ve barışı istedikleriniö bu konudaki amaçlarını bildiklerini ve gerekeni yapacaklarını dile getiren AB’nin, bu konuda sessiz kalması uluslararası mekanizmanın etkili çalıştığı konusunda bizde şüpheler yaratmaktadır.

 

Uluslararası kuruluş ve gözlemcilerin  Tiflis’e karşı doğru değerlendirmeyi yapamaması, Abhazya tarafından, Gürcistan hükümetinin, anlaşmazlığı uç noktaya taşıycak ageresif yaklaşım ve politikasına teşvik olarak görülmekte.

 

Biz Abhazya olarak yukarıda bahsettiklerimizi gözönünde bulundurarak, Sizlerden Gürcistan hükümetinin politikasına doğru değerlendirmeyle yaklaşmanızı ve bu hükümetten bölgede istikrarı bozmayı kesmesini istemenizi rica ediyoruz. Abhazya halkının uluslararası kuruluşların bölgede istikrarı sağlamak için kurduğu mekanizmaya yaklaşımı ve desteği, kuruluşların Gürcistan hükümetinin istikrarı bozma eylemlerine ve yeni provakasyonlarına müdahalesine göre değişecektir.

 

Aynı zamanda, Gürcistan Sınır Muhafızları tarafından kaçırılan tankerin iade edilmesi konusunda da girişimlerinizi beklemekteyiz. Aksi taktirde Abhazya tarafı yük gemilerini korumak için gereken kararı alıp harekete geçirecektir. Bu durumda yapılacak tüm müdahalelerin sorumluluğu Gürcistan tarafına aitttir.
 

Abhazya Devlet Başkanı

 

Sergey Bagapş

 

18 Ağustos 2009

 

18.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Kardeş şehir Adapazarı'ndan Sohum'a yardım paketi geldi
 
 

Sohum Şehir Yönetimi Basın Büro Sorumlusu Madonna Kutsniya'dan aldığı bilgiye göre, ‘Türkiye - Adapazarı Şehri Belediyesi tarafından, Kardeş Şehir Sohum'a geçtiğimiz gün insani yardım paketi gönderildi. Yardım paketi içerisinde, sakatlar için elektrikli ve normal tekerlekli araba, protez bacak, baston, yatak vb. haricinde, genç sporcular için 10 kutu Badminton raketi ve malzemesi bulunuyor’, dedi.

 

Sohum Valisi Alyas Labakhua, ‘Sakat arabaları öncelikli olarak, "Sakatlara Yardım Birliği"ne verilecektir, geri kalan ortopedi ve sağlık malzemeleri gereksinimi olanlara ulaştırılmak üzere Devlet Hastanesi'ne teslim edilecektir. Spor malzemeleri ise Kaldakhuar ve Sohum Yatılı Lise'lerine verilecektir’, açıklamasında bulundu.

 

"Sakatlara Yardım Birliği" Başkanı Alkhas Tkhaguşev, ‘Adapazarı Belediyesi'ne, Abhaz Kültür Derneği'ne, şehir halkına ve diasporaya yapmış oldukları bu yardımdan dolayı teşekkürlerimizi iletiyorum. Şimdi, bizlerin elektrikli sandalyemiz var, bizler şehir içerisinde rahatlıkla istediğimiz yerlere gidebileceğiz. Bizlere kimler yardım ediyorsa herkese teşekkür ederiz’, dedi.

 

Madonna Kutsniya, ‘Sohum ve Türkiye'nin Adapazarı şehri arasında 1986 yılında beri karşılıklı olarak kardeş şehir anlaşması uygulanıyor. Geçtiğimiz yıl Sohum'a Adapazarı Belediye Başkan yardımcısı Yusuf Erdem ziyarette bulunmuştu. Ziyaret sırasında Başkan Yardımcısı, Sohum Valisi Alyas Labakhua ile yapmış olduğu görüşme sırasında Sohum için çeşitli konularda yardım desteği yapacaklarını belirtmişti’, dedi.

 

18.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 'Gürcistan'ın yaptığı korsanlık'

 

Sohum, Gürcistan’ın Abhazya’ya yakıt taşıyan Türk gemisi Buket’e el koyup mürettebatı gözaltına almasına Sohum’un tepkisi sert oldu: ‘Bu korsanlık.’

 

Devlete ait Abhazya Ulaştırma Şirketi Genel Müdürü Zaur Ardzınba, Gürcistan’ın 16 Ağustos’ta gemiye Karadeniz’in açık sularında el koyup Poti limanına çektiğini belirterek, “Gürcistan’ın bu hareketini korsanlık ve uluslararası deniz ve insan hakları hukukuna aykırı bir hareket olarak değerlendiriyoruz” dedi.

 

Ardzınba, “Gürcistan sınır muhafızları bir kez daha Somalili korsanlar gibi olduklarını gösterdiler ve Abhazya’yı tatil sezonunda yakıt sevkiyatından mahrum bıraktılar. Meydana gelen olay Gürcistan’ın bizi ekonomik açıdan gelişmekten mahrum bırakan düşman devlet olduğunu bir kez daha gösteriyor” diye çıkıştı.

 

Gürcistan’a misilleme uyarısı

 

Abhazya Dışişleri Bakanlığı ise, “Abhazya tarafı, Abhazya tarafına gönderilen yüklerin korunması için karşı önlem alma hakkını kendinde saklı tutuyor ve olası bir sonuçtan Gürcistan tarafını sorumlu tutuyor” uyarısı yaptı. Dışişleri, Gürcistan’ı Abhazya üzerinde siyasi ve ekonomik baskıyı artırmak, teröre başvurarak bölgede istikrarı bozmaya çalışmakla suçladı. Açıklamada, Gürcistan’ın istikrar bozucu eylemlerini AB gözlemcilerinin gölgesinde yapıyor olmasının anlamlı bulduğu not edildi.

 

Ele geçirilen geminin 13’ü Türkiyeli, 4’ü Azerbaycanlı 17 kişilik mürettebatı gözaltına alınmıştı. Gemiyle ilgili adli soruşturma sürüyor. Gürcistan Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri ise devlet sınırlarını defalarca ihlal ettiği gerekçesiyle gemiye el konulacağını, mürettebat hakkındaki kararın da mahkemece verileceğini kaydetti. Kaptanın sınır ihlali suçunu tekrar etmesi nedeniyle tutuklandığı belirtilmişti. Gürcistan kanunlarına göre, devlet sınırı ihlalinde sorumluluk kaptana ait. Genellikle bu tür olaylarda mahkeme, ya gemi kaptanını büyük para cezasına çarptırıyor ya da birkaç yıl hapse mahkum ediyor.

 

18.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Gürcistan yine Türk gemisine el koydu

 

Tiflis, Gürcistan, Abhazya’ya gidip gelen ticari gemilere el koymaya devam ediyor. Abhazya’nın ‘korsanlık’ diye tepki gösterdiği Tiflis’in gemi avlama politikasının son mağduru yine bir Türk gemisi oldu.

 

Türkiye'den Abhazya'ya benzin ve dizel yakıtı taşıdığı belirtilen 'Buket' isimli gemi 16 Ağustos'ta Karadeniz'de Gürcü sınır muhafız birimlerince durduruldu. Geminin alıkonulmasının ardından 13’ü Türkiye ve 4’ü Azerbaycan vatandaşı olan 17 kişilik mürettebat gözaltına alındı.

 

Kaptan ise 'Gürcistan sınırlarını defalarca ihlal ettiği ve Rusya tarafından işgal ettiği bölgelere sefer düzenlediği' iddiasıyla tutuklandı. Gürcistan İçişleri Bakanlığı’na göre, tanker 2 bin ton benzin ve 700 ton dizel yakıtı taşıyordu.

 

18.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya'dan kahraman anneye vefa

 

Sohum, Abhazya, Abhazların ‘Vatan Savaşı’ olarak andığı 1992-1993 Abhaz-Gürcü savaşına dört oğlunu kurban veren bir anneye vefasını, onun acı hatıratını kitaplaştırarak gösterdi.

 

Gazeteci-yazar Yekaterina Bebia, devletin finansörlüğünde bütün Abhazların önünde saygıyla eğildiği Tamara Ayüdzba-Ezugubaya’nın hikayesini 'Stoykost' yani ‘Direnç’ adlı kitapla ebedileştirdi. 14 Ağustos’ta başkent Sohum’da Bakanlar Kurulu salonunda devlet ve savaş kahramanlarının katıldığı bir toplantıda kitabın tanıtımı yapıldı. Tamara, 39 yaşındayken verdiği ağır kayıplara rağmen yıkılmamış biri. Bugün ülkenin sivil ve siyasi yaşamında aktif rol oynamaya devam ediyor; Eşera köyünün başkanı, Sohum Belediye Meclisi üyesi, Eşera köyündeki müzenin kurucusu ve Ahdz-apşa II derece nişanı sahibi.

 

Tanıtım toplantısında Kabardey-Balkar’dan eski Kafkasya Halkları Konfederasyonu Başkanı ve ‘Abhazya Kahramanı’ Prof. Musa Şenibov, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın önsözünde "Bunun gibi insanlar ‘annelerin annesi’ diye anılıyor" ifadesini kullandığı kitapla ilgili "Tam da 14 Ağustos’ta, 1992-1993 Abhazya Vatan Savaşı’nın başladığı günde, dört oğlunu Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlığı için veren anneyle ilgili kitabın tanıtımının yapılması semboliktir" dedi. Yazarına da büyük övgüler dizen Şenibov, kitabın büyük bir akıl ve kadın sıcaklığıyla gönülden yazıldığını söyledi.

 

Abhazya Anneleri Barış ve Sosyal Adaletten Yana adlı hareketin lideri Guli Kiçba ise "Tamara'nın uzak görüşlülüğü ve manevi bilgeliği tüm annelere güç veriyor. Çünkü söylendiği gibi savaşta fırlatılan mermi annelerin gönlüne isabet ediyor. Tamara'nın kalbine mermi dört kere düştü, 39 yaşında dört oğlunu kaybetti" diye konuştu.

 

İhtiyarlar Heyeti Başkanı Konstantin Ozgan da, annelerin kahramanlığı ve direncini göstermek, gelecek nesilleri yetiştirmek için bu tür kitaplar yazılması gerektiğinin altını çizdi.

 

Bebia da kitabın hikayesi hakkında bilgiler verdi. Bir yılını Tamara ile birlikte geçiren yazar, annenin oğullarını anlatırken hiçbir zaman gözyaşlarını göstermediğini ifade etti. Böyle bir proje fikrinin savaşta ölenlerle ilgili pek çok kitabın sponsorluğunu üstlenmiş Başbakan Aleksandr Ankuab'dan geldiğini belirten Bebia "Savaşın başlangıcının 10’uncu yılında, 2002'de Ankuab fikrini dile getirdi. Ancak o zamanlar hemen çalışmaya başlayamadım. Ve bir kaç yıl sonra Bagapş, Ankuab ve Sohum Belediyesi’nin mali desteğiyle kitabı yayınlamak mümkün oldu" dedi.

 

17.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya Dışişleri Bakanlığı’ndan uyarı

 

Sohum, Abhaz yönetimi, Abhazya’nın yer isimlerini (coğrafi toponomi) Gürcistan’ın resmi söylemine göre yazmakta ısrar eden uluslararası kurumları tutum değiştirmeye davet ediyor. Sukhumi (Sohum), Gali (Gal) örneklerinde olduğu gibi yer isimlerinin sonuna Gürcücedeki ‘i’ takısının eklenmesi, özellikle haberlerde mahreç olarak ‘Sohum/Abhazya’ yerine ‘Sohum/Gürcistan, ya da belgelerde, ‘Abhazya/Gürcistan’ın tercih edilmesi, Abhazya için ‘ayrılıkçı’, ‘asi’, ‘Gürcistan’ın ayrılıkçı bölgesi’, ‘de facto yönetim’ ifadelerinin kullanılması Abhazları öteden beri rahatsız eden bir konu.

 

Ancak Abhazya Dışişleri Bakanlığı, ülkenin bağımsızlığının Rusya ve Nikaragua tarafından 26 Ağustos 2008’de tanınmasının ardından toponomideki tercihlerini yakın gündemine aldı. Dışişleri Bakanlığı, 31 Ekim 2008’de uluslararası topluma bu konuda nazik olmalarını ve gerçeklere uygun tercihlerde bulunmalarını salık vermişti. Tabi tutum değişmediği gibi, özellikle Batı'da, Tiflis lehine kışkırtıcı tanımlamalar daha da arttı. Bunun üzerine Dışişleri Bakanı Sergey Şamba bir uyarıda daha bulunma ihtiyacı duydu. Şamba çağrısını şöyle yaptı:

 

“Defalarca yapılan açıklamalara rağmen uluslararası örgütlerin resmi belgelerini günümüz siyasi gerçeklerine ve Abhazya'nın bir devlet olarak varlığına aykırı şekilde düzenliyor olmasından dolayı endişeliyiz. Dışişleri Bakanlığı’nın (31 Ekim 2008) nazik olmaları ve Abhaz toponomisini doğru yazmaları talebiyle yaptığı resmi başvuruya rağmen uluslararası insani örgütler resmi sitelerinde Abhazya hakkında kabul edilemeyecek coğrafi toponomiyi kullanmaya devam ediyor. Üstelik Abhazya'nın ardından virgülle Gürcistan'ı yazıyorlar (Abhazya, Gürcistan). 'Abhaz ayrılıkçılar', 'de fakto yönetim', 'Gürcistan'ın ayrılıkçı bölgeleri' ve daha başka Abhazya tarafından kabul edilemeyecek tanımları kullanıyorlar."

 

Şamba BM ile birlikte çalışanlar dahil tüm uluslararası örgütlerin dikkatini BM Genel Sekreteri’nin Abhaz-Gürcü sorununa ilişkin 18 Mayıs 2009 tarihli son raporuna çekmek istediklerini belirterek, burada Abhazya Cumhuriyeti’nin bağımsız devlet statüsünü doğrudan veya dolaylı olarak küçülten her türlü formülasyondan kaçınıldığını hatırlattı. Şamba, rapordaki tutumun diğer uluslararası örgütlere de örnek olmasını temenni etti.

 

15.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazyalı Müslümanlardan üç hedef

 

Sohum, Abhazya’da özellikle radikal dini akımları engellemek, dinler arası barış ve toplumsal istikrarın temini amacıyla 2004’de kurulan Rusya Müftüler Konseyi Abhazya Temsilciliği, yürütülen çalışmalarını kamuoyuyla paylaştı.

 

Rusya Müftüler Konseyi Abhazya Temsilciliği Başkanı ve Müslüman Kültür Merkezi Vasatıya Başkanı Ruslan Yenik, Abhazya Müslümanları Kültür Merkezi ve camisinin inşası, Kur'an'ın Abhazcaya tercümesi ve Abhazya Dinlerarası Konsey’in kurulmasını öncelikli hedefler olarak sıraladı. “Temsilcilik açıldığından beri Abhazya'da barış, istikrar ve dinler arası uzlaşının kurulmasına hizmet ediyor” diyen Yenik, temsilcilikte Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Konutu Müdürü İbragim Ayüdzba, din adamları Yasir Aryutaa ve Ramzi Aryutaa ile birlikte çalıştıklarını belirtip planlarla ilgili şu bilgileri aktardı:

 

Müslüman Kültür Merkezi Vasatıya, Müslümanların daha yoğun olarak yaşadığı Gudauta'ya taşınacak. Gudauta’da 843 metrekarelik bir alana Müslüman Kültür Merkezi ve 1052 metrekarelik bir alana da cami yapılacak. Gudauta Bölge Başkanı 31 Mart 2008’de Müslüman Kültür Merkezi’nin genel planını kabul etti. Vasatıya'yla ilgili tüm belgeler Devlet Başkanı, Başbakan ve Gudauta Bölge Başkanı'nın yardımlarıyla tamamlandı.

 

Kur'an'ın Abhazcaya çevirisi üzerinde Abhazya Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Abhazca Dil Bölümü Başkanı Lili Hagba çalışıyor. Tercüme konusunda temel yardımcı kaynaklardan biri Moskova Cami İmamı Şamil Alautdinov'un çalışması.

 

Geleneksel dini örgütlerin faaliyetlerinin koordine edilmesi, dinler ve milletler arası barışın sağlanması, toplumda uzlaşı ve istikrarın temini, dinler arasında olası anlaşmazlıkların engellenmesi, Abhazya Devleti, diğer devletler, uluslararası örgütler ve dinler arası örgütlerle diyalog amacıyla Abhazya Dinlerarası Konseyi kurulacak.

 

Yenik, Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynutdin'in Abhazya’yı ziyaretinde Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın “sahte İslami akımların faaliyetlerinin olumsuz sonuçlarından kaçınmak için dini aydınlanmadan yana olduğunu, her zaman çok milletli ve çok dinli bir ülke olan Abhazya’nın hoşgörü geleneğinin tarihin derinliklerine uzandığını” söylediğini hatırlattı. Yenik ayrıca, “Abhazya Müslümanları bağımsızlığın tanınmasının birinci yılını umut, halkımızın dini dirilişi ve halkımızın aydınlanmasına büyük inançla karşılıyor” mesajı verdi.

 

15.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya Savunma Bakanlığında, Kodor vadisinin gürcü askerlerin işgalinden kurtarılmasının 1. senesi dolayısı ile bilimsel konferans düzenlendi

 

Sohum, Abhazya Savunma Bakanlığında, Kodor Vadisi'nin gürcü askerlerin işgalinden kurtarılmasının 1. senesi dolayısı ile bilimsel konferans düzenlendi.
 

12 Ağustos 2008 tarihinde Abhaz askerler Kodor Vadisi'ni işgal eden gürcü askerleri ülke sınırlarından çıkarmak için operasyon düzenlemiş ve işgalcileri ülke topraklarından temizleyerek Gürcistan sınırına sürmüştür.
 

Konferansa, Savunma Bakanı Merab Kişmaria, bakanın tüm yardımcıları, askeri yönetimciler, karargah temsilcileri ve Savunma Bakanlığı birimlerinin temsilcileri katıldı.
 

Merab Kişmaria konferansı açarken, ‘Askeri teorinin geliştirilmesi için savaşların incelenmesi ve genel hükmünün yapılması, savaşın kurallarını ve yönlerini öğrenmeyi sağlayan tatbikatların önemi büyüktür ve bu askeri bilimsel problemleri bunlar olmadan çözemeyiz’, şeklinde konuştu.
 

Abhazya Silahlı Kuvvetleri Genel Kurmayı Anatoli Zaytsev’in hazırladığı konuşma, Yukarı Kodor'da meydana gelen problemler, 2008 senesi yazının askeri-siyasi durumu, Kodor vadisinin temizlenmesine hazırlık ve operasyonun gerçekleştirilmesi, başlıklarından oluştu.  Genel Kurmay bu operasyonun tarihi ve askeri önemlerine değindi.

 

14.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 14 Ağustos - ‘Vatanı Koruyanlar’ günü

 

Sohum, 14 Ağustos günü Abhazya genelinde tüm şehitlikler ziyaret edilip çiçekler çelenkler bırakılır. Bu gün şehitleri anma günüdür.
 

14 Ağustos: Gürcistan Devlet Konseyi Birlikleri demir yollarını koruma bahanesiyle Abhazya’ya giriyor. Abhazya Yüksek Kurulu bu olayın Gürcistan birliğinin Abhazya topraklarını işgale hazırlık olduğunu anlıyor ve gereken önlemleri almaya başlıyor.
 

Gürcü birliklerin ülkeye girmesi ile Gürcistan-Abhazya savaşını başlatan olağanüstü hal ilan edildi. Savaş tam olarak 413 gün sürmüş, Gürcistan tarafı malup olmuştur. Bu savaşta yaklaşık 12.000 kişi yer almıştır. Savaşın verdiği kayıp 2700’ün üzerinde. 5000 den fazla insan da bu savaşta yaralanmıştır.
 

Bağımsızlık savaşının kronolojisi
 

14 Ağustos: Gürcistan Devlet Konseyi birlikleri Abhazya topraklarına giriyor.Gal, Oçamçıra ve Gulrıpş bölgelerini ele geçiriyorlar ve Sohum’un doğudaki dış mahallelerine geliyorlar. Şehirde sokak savaşları başlıyor. Abhazya Devlet Başkanlığı seferberlik ilan ediyor.
 

15 Ağustos: Gagra’ya Gürcü birlikleri çıkarıldı. Sohum’da sokak savaşları devam ediyor. Kuzey Kafkas cumhuriyetlerinde, savaşan Abhaz halkını destekleme amaçlı halk hareketi dağıtılıyor.

 

18 Ağustos: Sohum Gürcü birlikleri tarafından tamamen ele geçiriliyor. Aşağı ve Yukarı Eşera bölgesinde şiddetli savaşlar oluyor. Gürcü birliklerinin kontrol bölgesinde yağmalar, çapulculuklar ve zorbalıklar kitlesel bir karakter kazanıyor. İşgal altında olan Oçamçıra bölgesinde Abhaz partizan birlikleri aktif bir şekilde hareket etmeye başlıyorlar. Grozni’de Kafkas Dağlı Halkları Konfederasyonu parlamentosu gönüllü birliklerin Abhazya’ya hareketi hakkında karar alıyor.
 

19 Ağustos: Gagra, Gürcü birlikleri tarafından tamamen ele geçiriliyor.
 

25 Ağustos: Gürcü birliklerini yöneten Albay G. Karkaraşvili, “Genel olarak 100 bin kişi ölürse, bunun 97 bini sizden olacaktır” diye bildirdi.
 

3 Eylül: Moskova’da B. Yeltsin, E. Şevardnadze ve V. Ardzınba’nın katılımıyla görüşmeler başladı. Genel bir belge imzalandı: 5 Eylül 12:10’dan itibaren ateşkes olması, Kuzey Kafkasyalı gönüllü silahlı birliklerin Abhazya’dan çekilmesi, Gürcistan’ın askeri kuvvetlerinin aktarılması, bölgenin resmi organlarının faaliyetlerine yeniden başlaması.
 

5 Eylül: Ateşkes, başlamasından 10 dakika sonra, Eşera’daki Abhaz mevzilerinden Gürcü tarafına açılan ateşle bozuldu. Orada 22:30’da Gürcü birlikleri tank saldırılarına başladılar.
 

25 Eylül: VS RF “Abhazya’daki olaylarla bağlantılı olan Kuzey Kafkasya’daki sosyal politik durum hakkında” karar aldı. Eylül ayından itibaren Abhaz şehri Tquarçal’a Gürcü birlikleri tarafından kuşatma uygulanmaktaydı.

 

1-6 Ekim: Gagra va Gagrinskiy bölgelerinin işgalcilerden kurtulması için askeri harekat düzenlendi. Psou sınırına kadar olan bölge geri alındı.
 

23 Ekim: Özel Gürcü birliklerinin kasıtlı faaliyetleri sonucunda Sohum’da, Abhazya’nın Devlet Tarihi ve Tarih Edebiyat ve Dil Enstitüsünün arşivi yakıldı ve yok edildi.
 

14 Aralık: Gürcü tarafı kuşatma altına aldığı Tquarçal şehrinden sivil halkı tahliye eden Mİ-8 Rus helikopterini düşürür. Genelini kadınlar ve çocukların oluşturduğu 60 yolcu ve mürettebat öldü.
 

1993
 

5 Ocak: Abhaz birliklerinin Gumısta cephesindeki taarruz harekatları. Öncü birlikler Sohum’un kenarlarına çıkıyorlar, ancak bundan sonra başarı sağlanamıyor.
 

16 Mart: Karşı taarruz yürüyüşünde Abhaz birlikleri Gumısta’ya zorla girdiler ve Sohum’un yakınındaki stratejik tepeleri zapt ettiler. Ancak bundan sonraki taarruz gelişmeleri başarılı olmadı. Çok kan akan savaşlardan sonra 18 ve 19 Mart’ta Abhaz birlikleri, hareket mevzilerine geri döndüler.
 

22-23 Mayıs: Gürcü tarafı, yaklaşık 500 ücretli askeri Ukrayna’dan Gumısta cephesi’ne sevketti.
 

24 Mayıs: Gürcü tarafı kuşatılmış Tquarçal şehri için sosyal yardım yüklü MI-8 Rus helikopterini düşürdü. 5 kişilik mürettebat öldü.
 

15-18 Haziran: RF arabuluculuğunda Moskova’daki Abhaz-Gürcü görüşmelerinin ilk raundu, ateşkes antlaşmasının hazırlanmasıyla geçti.
 

1-12 Temmuz: Moskova'da Abhaz-Gürcü görüşmelerini ikinci raundu başladı.
 

2-15 Temmuz: Abhaz ordusunun taarruz hareketleri.
 

18-25 Temmuz: B.Pastukhov‘un Gudauta, Sohum ve Tiflis arasındaki ateşkes antlaşmasının hemen yapılması amaçlı mekik seferleri.
 

27 Temmuz:  Soçi’de ateşkes antlaşması ve onun gözetilmesi için kontrol mekanizması imzalandı.
 

9 Ağutos: V. Ardzınba, B.Yeltsin ve Butros Gali’ye mektup gönderir. Gürcü tarafının Soçi antlaşmasını görmezden gelmesine dikkati çeker. Abhaz mevzilerine saldırı devam etmektedir, birliklerin ve askeri araçların çıkış planı ağırdan alınmaktadır.
 

22 Ağustos: Kontrol için kurulmuş olan Birleşik Komisyon, Abhaz tarafı birliklerinin ve askeri araçlarının ayrılmasının tamamlandığını, Gürcü tarafının görevini tamamlamadığını tesbit eder.

 

16-30 Eylül: Abhaz ordusunun son taarruz harekatı.
 

21-26 Eylül: Sohum’da sokak çatışmaları, Oçamçıra cephesinde başarılı operasyonlar düzenlendi. 27 Eylül’de Abhaz Cumhuriyeti’nin başkenti Sohum kurtarıldı.
 

30 Eylül: Çekilen birlikleri takip eden Abhaz birlikleri, İngur'daki Abhaz-Gürcü sınırına çıkıyorlar. Abhazya Cumhuriyeti toprakları işgalcilerden kurtuluyor.

 

14.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Gagra Valiliği, patlamada yaralananlara ve hayatını kaybedenlerin ailelerine yardım yapacağını açıkladı

 

Gagra, Gagra Valiliği, tatil beldesinde meydana gelen patlamada yaralananlara ve hayatını kaybedenlerin ailelerine yardım yapacağını açıkladı.
 

Gagra Şehir Valisi Astamur Ketsba’nın verdiği bilgiye göre, 12 Ağustos günü, 16:47 sularında merkez kavşağının yakınındaki Nartaa sokağında 8 nolu evin yanındaki çöp kutusuna yerleştirilen bomba patladı.
 

Patlama, ‘Yutek’ şirketi temizlik görevlisi, 1952 doğumlu Lyudmila Surina çöp kutusuna yaklaştığı sırada gerçekleşti. Lyudmila Surina olay yerinde hayatını kaybetti.
 

Patlama esnasında olay yerinden geçmekte olan, Gagra sakini 1974 doğumlu telefon şirketi teknisyeni David Metreveli aldığı ciddi yaralanma sonucu hastahanede hayatını kaybetti.
 

Aynı zamanda tatil için şehirde bulunan Samçenko ailesinden Konstantin, Antonina ve 7 yaşındaki çocukları Fyodor yaralı olarak hastahaneye kaldırıldı.
 

Gagra şehir Valisi Astamur Ketsba bugün hastahanede aileyi ziyaret etti. Vali, ailenin hayati tehlikesi olmadığını söyledi. A.Ketsba aileye, ‘devletin size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın’ şeklinde konuştu.
 

Devlet güvenlik birimleri olayla ilgili suçluları bulmak için araştırma başlattı. Olay ile ilgili olarak İçişişleri Bakanı 1. Yardımcısı Ramin Gablaya, Başsavcı 1. Yardımcısı Beslan Kutsnia ve Gagra Şehir Valisi Astamur Ketsba'dan oluşan araştırma gurubu oluşturuldu. Patlama ile ilgili bir kaç versiyon üzerinde duruluyor.

 

13.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 PR sırası Abhaz ve Osetlerde

 

Sohum, Abhazya ve Güney Osetya’ya karşı kendi tezlerini yaymak için uluslararası platformları şimdiye kadar sonuna kadar kullanan Gürcistan halkla ilişkiler atağı ile karşı karşıya.

 

Sohum ve Tskhinval yönetimleri Abhazya ve Güney Osetya davasının haklılığını savunması için Amerikan PR şirketi Saylor Company ile anlaştı. Los Angeles Times gazetesinin eski yayın yönetmeni Mark Saylor’un başkanlığını yaptığı Saylor Company ile anlaşmanın haziranda yapıldığı belirtildi. Verilen bilgilere göre Saylor Company, Batılı ülkelerde yürüteceği imaj çalışmaları için iki cumhuriyetten, ayda 30,000 Doları geçmemek kaydı ile, saatine 165 ila 550 Dolar arasında para alacak.

 

Güney Osetya'deaki insan hakları yetkilisi David Sanakoyev "Devletimiz Saylor Company ile dünyaya hakkımızdaki gerçekleri ulaştırmak için anlaşma imzaladı. Gürcistan'ın 2008’deki saldırısının ardından dünyada doğru olmayan bir izlenim oluştu. Güney Osetya ve Abhazya yönetimi Saylor Company’nin yardımıyla bu propagandaya karşı koymaya karar verdi” dedi. Sanakoyev’e göre şirketten şu talep edildi: “Geçen yılki savaşta Rus ordusunun Güney Osetya’da sivil halkı koruduğu, Gürcü ordusunun acımasızca barış içinde yaşayan sivillere saldırdığı, bağımsızlıktan geri dönüşün olmadığı anlatılacak.”

 

Sohum ise Abhazya’nın özgür seçimlerle kendi demokratik sistemini inşa ettiği, hukuk devletini kurduğu, sivil toplumunu güçlendirdiği, ekonomisini geliştirdiği ve Rus askerlerinin bölgeye Gürcistan’ın saldırganlığına karşı bir önlem olarak konuşlandığının anlatılmasını istiyor.

 

Abhazya Devlet Başkanı Özel Temsilcisi Kristian Bjanya, Gürcülerin açıkça yanlış haber yapmayı başardıklarını belirterek “Gürcü propaganda aracının çalışmaları sonucunda Batı'da oluşan bakış açısını değiştirmeyi hedefliyoruz" dedi.

 

Gürcistan son halkla ilişkiler manevrasını 6 Ağustos’ta Gürcüce ve İngilizce 'Rusya Federasyonu’nun Gürcistan'a karşı gerçekleştirdiği geniş çaplı saldırının raporu' 1000 adet dağıtarak yapmıştı. Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Korgeneral Anatoli Nogovitsın, rapordaki materyalleri, “Tiflis yönetiminin Batı'daki namını kurtarmaya yönelik planlanmış basit sahtekârlıklar” diye nitelemişti.

 

13.08.2009  Ajans Kafkas / APSUAA RIBJI

 

 Tiflis ve Sohum bir kez daha masada buluştu

 

Sohum,Abhazya ve Gürcistan, sınırda olası çatışmaların engellenmesi amacıyla Cenevre süreci çerçevesinde başlayan toplantıların sonuncusunu Gal’de yaptı. Sohum ve Tiflis heyetlerinin görüşmesine Rusya, AB ve BM temsilcileri de katıldı.

 

11 Ağustos’taki görüşmede Abhazya tarafı Gürcistan istihbaratının kaçırdığı Gal Seçim Kurulu Başkanı David Sigua'nın Sohum'a iadesini bir kez daha gündeme getirdi. Gürcistan Entegrasyon Bakan Yardımcısı Elena Tevdoradze'nin verdiği bilgiye göre Tiflis tarafı da Abhazya’nın Dranda’da tuttuğu Gürcülerin durumunu masaya koydu. Abhaz heyeti, Sigua’nın kaçırılması başta olmak üzere güvenlikle ilgili konularda ortak soruşturma yürütmek için Gürcü istihbaratçı ve güvenlikçilerin Abhazya’ya girmesi önerisini reddetti.

 

Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba "Buna gerek yok. Gal bölgesinde soruşturmayı Abhazya ve Rusya temsilcileri yürütüyor, Gürcistan bölgesinde ise Avrupa Birliği ve Gürcistan temsilcileri. Gürcüler önceden olduğu gibi David Sigua'nın kendilerinde olduğu gerçeği reddediyor. Ama biz bu konuyu gündemden indirmiyoruz" dedi.

 

Gürcü heyetine başkanlık eden Gürcistan İçişleri Bakanlığı Enformasyon-Analiz Dairesi Başkanı Şota Utiaşvili ise en fazla önemsedikleri konunun Gal'deki Gürcülerin (aslında Megrel) İngur nehri üzerinden Gürcistan’ın Zugdidi kentine güvenli şekilde geçebilmeleri meselesi olduğunu ama bunu görüşemediklerini belirtti.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Gal'deki beşli görüşmenin Cenevre toplantıları kadar ülkesi için önem arz etmediğini belirterek "Bu sadece diplomatik siyasi bir süreç. Bu görüşme hiç bir şey çözemez. Belki sadece sınırdaki bazı meseleler çözülür. Abhazya'da Gürcü nüfusu var, insanların hareketi var, küçük çaplı sınır ticareti var. Anlaşmazlık tarafı olan hiç bir ülkenin geri döndürmediği kadar Gürcü mülteciyi geri döndürdük. Global meseleler çözülecekse bir kez daha tekrarlıyorum, bu şu anki Gürcistan yönetimi ile olmaz" dedi. Taraflar görüşmelere 1 Eylül’de devam etme kararı aldı.

 

13.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Putin, Abhazlarla ilişkileri perçinledi

 

Sohum, Abhazya’ya ilk resmi ziyaretini 12 Ağustos’ta gerçekleştiren Rusya Başbakanı Vladimir Putin, ikili ekonomik anlaşmaya imza atmanın yanı sıra siyasi parti temsilcileriyle de görüşmeler yapıp birlik çağrısında bulundu.

 

Putin, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş ile birlikte Abhazya’nın ekonomik kalkınmasına yardım amacı taşıyan ikili anlaşmanın imza törenine katıldı. Abhazya Ekonomi Bakanı Kristina Ozgan ve Rusya Bölgesel Gelişim Bakanı Viktor Basargin’in imza attığı anlaşma Abhazya'ya 2010-2011 döneminde 10.9 milyar ruble mali destek sağlanmasını öngörüyor.

 

Yardımlar sürecek

 

İmzaların ardından Putin ve Bagapş, bakanlar kurulu konferans salonunda hükümet üyeleri, milletvekilleri, sivil toplum temsilcileri ve gazetecilere hitaben birer konuşma yaptı. Bagapş bu ziyaret sebebiyle Rusya hükümetine, özellikle de Putin'e teşekkür ederek "Faydalı işbirliğiyle ilgili bazı meseleleri görüştük. Çözüm isteyen çok sayıda probleme değindik. Rusya Federasyonu hükümet başbakanının ziyareti ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin dinamik gelişim göstergesi" dedi. Bagapş "Ülkemize sosyo-ekonomik gelişime yardım gösterilmesi konusunda yine önemli bir Rusya-Abhazya anlaşması imzalandı. İnanıyoruz ki, bu anlaşma Abhazya'ya için yeni imkanlar olacak. Rusya başbakanı ile detaylı şekilde üzerinde konuştuğumuz daha başka anlaşmalar da hazırlanıyor. Rusya Federasyonu hükümet başkanına her zaman şunu söyledim ve şimdi Vladimir Putin'de buradayken bir kez daha tekrarlamak istiyorum: Abhazya Rusya'nın güvenilir müttefiki idi ve öyle kalacak" diye konuştu.

 

Putin de Gürcistan’la geçen yıl yaşanan savaşın ardından Abhazya'nın bağımsızlığının tanındığını, artık önceki duruma dönmenin mümkün olmadığını belirterek “Bugün artık önümüzde sosyal ve ekonomik alanda çözüm bekleyen konular var” dedi. Abhazya devlet başkanına ziyaret davetinden ötürü teşekkür eden Putin "Ortak çalışma konularımızı belirledik. Bunlar turizm, ulaşım, iletişim, enerji gelişimi konularında yatırımın artmasıyla ilgili" dedi. Putin, Abhazya'nın kendi ekonomi ve sosyal temelini sağlamlaştırmak için gereken başlangıç sermayesini temin etme sözü de verdi. Abhazya'ya bundan sonra da ekonomik, politik ve askeri yardımların süreceğini vurgulayan Putin "Abhazya halkının çok kabiliyetli ve çalışkan olduğundan şüphemiz yok. Eğer ambargo şartlarında ve bitmeyen savaş şartlarında ayakta durabildiyse, bugün de yeniden diriliş ile baş edebileceği açık" dedi.

 

Muhalefetle görüşme

 

Putin Bagapş yönetiminin yanı sıra muhalefet liderleriyle de görüştü. Eski Devlet Başkan Yardımcısı Raul Hacimba, Sosyal-Demokrat Parti Başkanı Gennadi Alamia, eski Başbakan Yardımcısı Vladimir Zantaria ve Milli Birlik Forumu Eş Başkanı Daur Arşba da Putin’in görüştüğü muhalifler arasında. Putin Abhazya’nın yeniden inşa sürecinde birlik olmasının önemine vurgu yaptı.

 

Gürcistan tepkili

 

Gürcistan yönetimi ise Putin'in Abhazya ziyaretine öfkelendi. Gürcistan Dışişleri Bakanlığı, Putin'in Abhazya ziyaretini Kafkasya'da durumu bozma girişimi olarak niteledi.

 

13.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya'da iki patlama, iki ölü

 

Sohum, Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in Abhazya’yı ziyaret ettiği gün iki bombalı saldırıda iki kişi yaşamını yitirdi.

 

Dün turistik kent Gagra'da düzenlenen saldırıda 52 yaşındaki Lüdmila Surina ile 25 yaşındaki David Metreveli ölürken en az üç kişi de yaralandı. İkinci saldırının düzenlendiği başkent Sohum’da ise zarar gören olmadı.

 

Abhazya İçişleri Bakan Yardımcısı Ramin Gablaya, “Gagra'da 16:47'de patlama oldu. Patlayıcı Nartta caddesinde bulunan YUTEKA ticaret şirketi binası önündeki çöpe konmuştu.

 

Patlayıcı, çöpçü Lüdmila Surina çöp konteynırına yaklaştığı anda patladı, David Metreveli de yakından geçiyordu. Patlama sonucunda yakından geçen bir erkek, bir kadın ve bir çocuk da yaralandı. Yaralılar Gagra hastanesinde tedavi ediliyor. Hayati tehlikeleri yok” dedi.

 

Saldırı ile ilgili Ahbazya Başsavcı Yardımcısı Beslan Kvitsiniya, İçişleri Bakan Yardımcısı Ramin Gablaya ve Gagra Belediye Başkanı Astamur Ketsba’nın yer aldığı bir soruşturma komisyonu kuruldu. Gagra Belediyesi olaydan zarar gören ailelere ve tüm kurbanlara yardım vaat etti.

 

İkinci patlama Sohum'da yaşandı. Devlet Güvenlik Konseyi Başkanı Nugzar Samsoniya, patlamanın sahilde 20:20'de meydana geldiğini belirterek, “Patlayıcı Elbrus restoranının yakınlarındaki bir ağacın altına konmuştu. Patlama sonucunda zarar gören olmadı. Güvenlik organları gerekli incelemeleri yaptı ve adli soruşturma başlatıldı” dedi.

 

Geçen sene de Gagra ve Sohum'da bombalar patlamıştı. 29 Haziran’da Gagra pazarında meydana gelen patlamada altı kadın, 30 Haziran’da Sohum'da meydana gelen patlamada altı kişi yaralanmıştı. 7 Temmuz’da Gal'in merkezinde meydana gelen patlamada iki kişi ölmüş, yedi kişi yaralanmıştı. Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, olaylardan Gürcü istihbaratını sorumlu tutmuştu. Gürcistan Savunma Bakanı David Kezeraşvili ise suçlamaları reddetmişti.

 

13.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Putin’in gözünde Abhazya

 

Soçi, Rusya Başbakanı Vladimir Putin, 12 Ağustos'ta Abhazya’ya yaptığı ilk ziyaret öncesi Soçi’de Abhaz gazetecilere bu bölgeye nasıl baktığına dair mesajlar verdi. Putin, Abhazya ve Güney Osetya’ya Rus yardımlarının küresel ekonomik krize rağmen süreceğini vurguladı.

 

Rus lider, Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığının tanınmasını savunurken Gürcistan’ı Abhaz ve Oset halkının ne istediğine bakmaksızın politika üretmekle suçladı. Abhazya’nın resmi haber ajansı Apnspress’in derleyip servis ettiği Putin röportajını Ajans Kafkas için Özlem Güngör Türkçeye çevirdi. İşte Putin’in mesajları:

 

Vladimir Vladimiroviç, bir yıl önce Gürcistan, Güney Osetya'ya saldırdı. Bu tarihi hatırlarken ne gibi duygular hissediyorsunuz? Rusya'nın Güney Osetya ve Abhazya halklarını koruma önlemleri almasının ardından bölgede ne gibi değişiklikler oldu?
 

Trajedide elbette hepsinden önce kurbanları hatırlıyoruz. Neden bunun olabildiğini düşünüyoruz. Ve elbette bu olayların analizini yapıyor, neticeler çıkarıyoruz.
 

Benim için bu tür trajedilerin olmaması için en önemlisi şu, ilgili kararları alan insanlar şu veya bu bölgede yaşayan insanların düşüncesini göz önünde bulundurmak zorunda. Onların, insanların iradesi olmadan, onların iradesi göz önünde bulundurulmadan devlet yapısının tek bir meselesi çözülemez. Bugünkü Gürcistan yöneticileri tam da bunu unuttu. Abhazya Rusya'nın bu anlaşmazlıkla ilgili tavrını, daha önceden ilişkilerin nasıl geliştiğini iyi biliyor. Siz de biliyorsunuz, Güney Osetya ve Abhazya şu veya bu şekilde Rusya'ya kendilerinin Rusya Federasyonu yapısına kabul edilmeleri, bağımsızlıklarının kabul edilmesi için çok kereler başvurdular. Rusya çok dikkatli ve yavaş davrandı. Çünkü biz her zaman uluslararası hukukun temel prensiplerinden birinden, devletin bölgesel bütünlüğünden yola çıktık. Ancak, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Gürcistan'ın bu bölgesel bütünlüğü koruması için Abhazya ve Güney Osetya halklarına saygılı davranması gerekiyordu. Gerçekleri bilmek ve bu gerçekleri göz önünde bulundurmak gerekiyor. Gerçekler ise, yüzyıllarla oluştu. Zira Gürcistan Rusya İmparatorluğu yapısında, hafızam yanıltmıyorsa 1783'de yer aldı. Abhazya ise Rusya'ya yaklaşık otuz yıl sonra, 1810'da bağlandı. Bağımsız devlet, bağımsızlık prenslik olarak. Ve ancak daha sonra ortak ülke yapısında Gürcistan yapısına girdi.
 

Ve yüz yıllar, on yıllar boyunca ilişkiler zor oluştu. Etnik anlaşmazlık maalesef vardı. Eğer bugün Gürcü yönetimi yeni şartlarda ortak devlet yapısını korumak istiyorduysa, Abhaz ve Güney Osetlere saygılı olması gerekiyordu. Geçmişteki hataları itiraf etmek ve bunları düzelmek üzerinde çalışması gerekiyordu. Bugünkü Gürcü yönetimiyle çok kereler konuştuk. Şahsen ben onları sabretmeye, Abhazya ve Güney Osetya'da saygı, otorite ve güvenliği elde etmeye çağırdım. Ve ancak böylelikle (o zamanda böyle düşündüm, şimdide böyle düşünüyorum) bölgesel bütünlüğe ulaşmak mümkün. Çağrıma cevapları nasıl oldu? 'Evet, evet, anlıyoruz ve böyle yapacağız'. Uygulamada ne yaptılar? Tam tersi. Her şeyin tam tersini: Askeri baskı, özerklik hakkından mahrum bırakılma, sonuçta saldırı. Sivil ve gönüllüler arasında çok sayıda kurban olan suç.

 

Elbette, Rusya'nın ne Güney Osetya'yı ne de Abhazya'yı felakette yalnız bırakma hakkına sahip değildi ve tek gerçek kararı aldı: Abhazya ve Güney Osetya halklarını korumak, onların bağımsızlığını tanımak. Ve bence bu gerçekleştikten sonra da durum istikrara kavuştu. Oluşturulan hukuki temel bize, Abhazya ve Güney Osetya ile artık, bu durumdan hoşlanmayanlara bakmadan,  bağımsız devletler olarak ilişkiler geliştirmemize imkan veriyor. Ve bu temel üzerinde ekonomi, sosyal alanda ilişkiler inşa etmeye, devletler arası ilişkileri geliştirmeye, istikrar ve güvenliği sağlamaya imkan veriyor.

 

Biz var olan anlaşmalar çerçevesinde hareket etmeye niyetliyiz. Ve yakın bir zamanda, hatta şimdiden işbirliğimizin hukuki temeli güçleniyor: Abhazya ile çeşitli alanlarda yaklaşık 40 anlaşma hazırladık. Ve inanıyorum ki, bu Abhazya ve Rusya halklarının menfaatine olacak.
 

Söyledikleriniz, geçen seneki Ağustos olaylarının tekrarlama olasılığı anlamına mı geliyor
 

Bugünkü Gürcistan yönetimi ile hiç bir şeyi ihtimal dışı görmemeli. Ama onların bunu yapması oldukça zor olacak. Onlara bir şeyin ders vermesi mümkün olsaydı, son olaylar, geçen seneki Ağustos olayları onlara güç tarafından konuşmanın perspektifsiz olduğunu öğretirdi. Üstelik bildiğiniz gibi, dostluk ve işbirliği anlaşmamız çerçevesinde askeri yardımda bulunma anlaşmamız da var. Rusya Abhazya bölgesinde silahlı güç yerleştirecek. Sınırların modern korunmasını inşa etmek için ilgili Abhazya organları ile gereken gayreti gösteriyoruz. Tüm bunlar Abhazya ve Güney Osetya'nın ciddi garantisi için ek şeyler.
 

Vladimir Vladimiroviç, ilk kez böylesine yüksek düzeyde bir Rusya yöneticisi Abhazya'yı ziyaret ediyor. Bu ziyaretten beklentiniz nedir?
 

Öncelikli olarak her şeyi gözümle görmek istiyorum. Abhazya'da uzun zaman önce iki kez bulunmuştum. İlk kez henüz üniversitede okurken inşaat birliğinde bulunmuştum. Üniversiteli arkadaşlarla orada olmuştuk. Daha sonra Gudauta'da öğrenci kampında bulunmuştum, orada Leningrad Üniversitesi’nin öğrenci kampı vardı. Orada iki hafta kalmıştım. Hatırlıyorum, o zamanlarda Sohum'a da gitmiştik. Bundan dolayı elbette Abhazya nasıl değişmiş görmek benim için ilginç olacak. İş kısmına gelince: Şu anda bizler ekonomi, sosyal alan, güvenlik, sınır güvenliği konusunda belgeler paketi hazırlıyoruz ve tüm bu konuları elbette Abhazya yönetimi ile yapacağımız görüşmelerin merkezinde olacak.
 

Kafkasya halkları Rusya'nın geçen sene Ağustos ayındaki girişimini önemli olarak değerlendirdi. Ama Batı, Rusya'yı az sayılı iki halkı korumasından ötürü eleştiriyor. Batı tarafında gösterilen bu çifte standart Rusya'nın bölgedeki adımlarına ne kadar etki ediyor?
 

Biz her zaman standart şekilde şunu söylüyoruz: "İşte Batı..." ve "İşte Rusya..." Biliyorsunuz, Batı da heterojen değil. Kesinlikle heterojen değil. Batı'da gerçekten azımsanamayacak taraftarımız var. Onların hepsi NATO ülkelerinin-ABD’nin belirli baskısı altında. Ve açıkça söylemek gerekirse, birçokları ABD'nin tavrından oldukça farklı bir tavırda olsalar bile bunu açıkça ifade etmiyorlar. Çifte standart dediniz. Bu çifte değil, hatta üçlü değil... Bu aslında hiç bir standardın olmayışı. 'Soğuk Savaş’ın' bitmesinin adından ABD'de bazılarında hiç kuralsız hareket etmenin mümkün olduğu illüzyonu oluştu: Nasıl isterse, nasıl beğenirse. Ve tek bir şey kriter olabilir, kendi çıkarı. Hayatta gerçekler kendisini bildiriyor. Ve hayatta bu gerçekler kendine yol buluyor. Onlar bugün olduğu gibi sağlamlaşacak. Buna bağlı olarak dikkatlerinizi önemli bir duruma çekmek istiyorum. Geçen seneki olaylar nasıl gelişti hatırlıyor musunuz? Dünya televizyon kanallarında doğru bir şey duymak mümkün değildi.

 

Bugün hemen hemen tüm uluslararası örgütler bu gerçeği itiraf ediyor. Saldırganın gerçekte Gürcistan yönetimi olduğu, kurbanların Güney Osetya ve Abhazya halkı olduğu itiraf edildi.

 

Bu arada, Abhazya son yıllarda oldukça yapıcı davrandı. Zira 50 bin mülteci Gal bölgesine döndü. Bu Abhazya halkı ve yönetiminin iyi niyetli hareketiydi. Hiç kimse buna dikkat bile etmiyor. Halbuki bu, durumun çözüme kavuşturulması için ciddi bir adım. Bu tür pozitif sinyaller ve adımlar bile Gürcistan yönetimini geçen seneki suçundan engellemedi.
 

Vladimir Vladimiroviç, son zamanlarda Rusya çok aktif şekilde Abhazya'ya yardım ediyor. Sadece son bir yılda bizde sıfırdan Rus okulu inşa edildi, filarmoni hizmete girdi. Şu günlerde kadınlarımızın çok sevindiği doğum evi açılışı yapılacak. Bunun dışında devlet hastanesi, Rus ve Abhaz tiyatroları tadilatı yapılıyor, yolların tadilatı yapılıyor. Tüm bunlar Rusya yatırımı ile oluyor. Ama çeşitli düzeylerdeki görüşmelerde karşılıklı olarak yararlı şartlardan söz ediliyor. Sizce Abhazya Rusya için ne yapabilir? Abhazya Rusya'ya ne verebilir?
 

Bugün için çok şey yok. Biz bunu biliyoruz ve Abhazya'nın olan potansiyelinden yola çıkıyoruz. Potansiyel var. Biz hepimiz Abhazya'nın ölçülerini, nüfusunu biliyoruz, ama şunu söylemek istiyorum ki, Avrupa'da, dünyada Abhazya'dan bölge ve nüfus olarak daha küçük olan yerler var. Ve onlar aydınlanıyor. Onların vatandaşları kendilerini çok iyi hissediyor, sosyal hizmetlerden faydalanıyor, yüksek gelirleri var ve güvenlik içinde yaşıyorlar. Ben Abhazya'nın da böylesine bir seviyeye gelişmesini dilemek isterim.

 

Elbette onlar, küçük Avrupa devletlerinin komşuları ile ilişkileri var. San Marino, Monako ve daha başka yerlere bakmak mümkün. Avrupa'da bu tür ülkeler tek değil. Şöyle diyelim, Monako'nun Fransa ile ilişkileri var. Bundan dolayı Rusya ve Abhazya arasında ilişkilerin oluşuyor olması kesinlikle normal bir durum ve tamamen dünya uygulamasına uygun.
 

Abhazya ekonomik anlamda Rusya için ne sunabilir? En tepede turizm var. Türkiye'den henüz döndüm. Ve biz büyük dostumuz Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül ile işbirliği istikametlerimizi konuştuk. Şu anda 2,5 milyon Rus turisti Türkiye'yi ziyaret ediyor. Türkiye öyle büyük bir ülke ve orada o kadar çok modern otel var... Abhazya'ya ise Rusya'dan bir milyon turist gidiyor. Türkiye ile kıyaslanabilir. Milyon!  Ve bu, henüz Gagra ve diğer yerlerde henüz tüm inşa çalışmaları yapılmamışken. Eğer tüm bu yerler yeniden inşa edilirse? Askeri üslerimizin kurulmasının ardından sınırlarda güvenlik ve düzen sağlanırsa ne olur? Sınır, bu prensip meselesi. Artık turizm alanında pozitif ilişkilerin gelişmesi mümkün.
 

Elbette şu anda bu garip gelebilir, ancak yüksek teknoloji sektörü, büyük olmayan ülkeler için de tamamıyla mümkün. Doğal yapıyı ihlal etmemeli, zarar vermemeli, ancak Abhazya'da faydalı yeraltı kaynaklarının olduğunu tahmin etmek için dayanaklar var. Ama bu, tekrarlıyorum, uzmanlar düzeyinde. Abhazya yönetimi ile her zaman istişare etmeli. Eğer Abhazya yönetimi kendi ekonomisinin gelişmesi için bazı hazırlıkları mümkün görürse, bunu beraber yapmak mümkün. İşbirliğimizin tam ve eşit olabileceği başka etkileşim istikametleri var.
 

Ekonomik krize rağmen Abhazya ekonomisi son zamanlarda yapıcı şekilde gelişiyor. En azından uzmanlarımız böyle düşünüyor. Aynı zamanda, ekonomik gelişim doğrudan yatırım projelerine bağlı. Bilindiği üzere, Rusya'da da dünya krizi etkili oldu. Bu durum, birçok yatırım projesinin durdurulacağı anlamına gelir mi?
 

Gerçekten, şu anda tüm dünya ülkeleri şu veya bu derecede krizi olaylarını yaşıyor. Rusya da bununla karşılaştı ve kriz ciddi şekilde etkiledi. Bütçe açığı, bazı alanlarda bütçe kısıtlamasına gitmek zorunda kaldık. Bildiğiniz gibi tüm temel sosyal sorumlulukları Rusya'da yerine getiriyoruz ve getireceğiz. Abhazya'ya ve Güney Osetya'ya gelince... İşte, Abhazya bütçesine destek için bu sene yaklaşık 2.5 milyar ruble gönderdik. Ve bu sadece bütçe desteği, orada daha başka gider maddeleri de var. Gelecek sene yaklaşık bu rakam olacak, ancak biraz daha az. Ama gelecek sene biz, güvenlik meselelerinin çözümü için, yani askeri üslerimizin inşası ve Abhazya devlet sınırlarının inşası için çok büyük paralar, 15 milyar ruble göndereceğiz.
 

Bunun dışında sosyal işbirliği alanında desteğe devam edeceğiz. Doğrudan söyleyelim, emekli maaşları ödenmeye devam edecek. Biz bunu 2003'den beri kararıma bağlı olarak devam ettiriyoruz. Bunun için bu sene bir milyar rubleden fazla gönderildi. Gelecek sene tamamıyla bu ödemeleri koruyacağız. Hiç bir değişiklik olmayacak.
 

Abhazya'nın yeni statüsüne bağlı teknik meselelerimiz var ve biz şimdi artık bağımsız bir devlet olarak farklı hukuki temel inşa etmeliyiz. Ve bunu yerine getirmeliyiz. Ama her halükarda, kimsenin hiç bir şey kaybetmemesinden yola çıkacağız. Ve bunu Abhazya yönetimi ile yapacağız. İnsanların zarar görmemesi ve tekrarlıyorum, hiç bir şey kaybetmemesi için bir yol bulacağız. Ve son olarak ulaşımın gelişmesine bağlı yatırım projeleri. Açıkça söylüyorum, henüz somut finansla kaynakları belirlemedik, ama Soçi ve Sohum arasında şose yollar, köprü inşaatı, demiryollarının tadilatı, deniz yolu ulaşımının açılması için tahmini bilgilere göre 4 milyar ruble gerekli. Tekrarlıyorum, bu amaç için henüz kaynak belirlemedik. Henüz hesaplar uzmanlarca yapılıyor. Tüm bunları yapacağız.
 

2014 Olimpiyatları için karar verilirken biz hepimizi Abhazya'da Rusya için çok heyecanlandık. Bugün Abhazya Rusya'ya bu olayın hazırlıklarında yardımcı olmaya- limanları, inşaat malzemeleri- hazır. Rusya'ya böyle bir yardım lazım mı?
 

Açık konuşacağım; Biz şimdi sizinle sohbetimize geçen sene yaşanan trajediden başladık. Abhazlar ve Güney Osetyalılar için büyük, tarihi olaylar oldu. Bağımsızlık gerçekleşti. Tüm bunlar Gürcistan ile oldukça gergin ilişkiler gölgesinde oluyor. Bunu anlıyoruz. İnanıyorum ki, her şey yerine oturacak. Olimpiyat hazırlıklarını bu problemler arasında koymanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Tüm bu olayların bir safta olmaması gerekiyor. Spor ve olimpiyat siyaset dışı. Olimpiyat hazırlıkları sürecinde konulan belirli görevlerin yerine getirilmesiyle ilgili teknik meselelere gelince, onlar devlet düzeyinde değil kurumsal ve ticari düzeyde çözülüyor. İhaleler yapılıyor, kontratlar imzalanıyor ve en iyi çözümü teklif edenin bizimle çalışma imkanı olduğunu açıkladık. Bu anlamda Rusya ve yabancı katılımcılar açısından herhangi bir sınırlama yok.
 

Vladimir Vladimiroviç, cumhuriyetimizin nüfusunun büyük bölümü Rusya Federasyonu vatandaşı. Son zamanlarda on binlerce kişinin pasaport süresi bitti, Rusya ülkeler arası pasaportunu kastediyorum. Bundan dolayı Rusya-Abhazya sınırını geçmeden zorluklar meydana geldi. Aynı zamanda pasaport değiştirme uzun bir süreç. Bu meseleyi sorunsuz çözmek mümkün değil mi?
 

Bürokrasi çok, katılıyorum. Abhazya'dan yaklaşık 100 bin kişi son yıllarda Rusya pasaportu aldı. Ve gerçekten bunlardan birçoğunun süresi 2009'da bitiyor. 2009-2010'da yaklaşık 70 bin pasaportun değişmesi gerekiyor. Bu sene 10-12 bin kişi değiştirdi. Soçi'de ek dışişleri bakanlığı noktası açıldı ve bence Sohum'da da olmalı. Şu anda dışişleri bakanlığı bu konuyu görüşüyor. Yakın bir zamanda Sohum'da doğrudan bir temsilciliğin açılma kararını alınacağını düşünüyorum. Bunun problemlerin çözümünü hızlandıracağını düşünüyorum. Ama iki bölümden oluşacak. Sadece Rusya'nın ülke içi pasaportuna sahip olması yeterli görülen Abhazya vatandaşları var. Bunlar emeklilik maaşı alacak emekliler için gerekli. Bunu yapmak kolay, bu içişleri bakanlığı tarafından yapılıyor. Rusya yabancı ülkeler pasaportuna sahip olmak isteyen vatandaşlarsa... Bu daha zor, çünkü dışişleri bakanlığının kapasitesi yetmiyor. Ama burada söyleyelim siyasi sınırlamalar, engellemeler olmayacak, bu pasaportların alınması için engellemeler olmayacak. Mesele sadece dışişleri bakanlığının kapasitesi. Bunu halledeceğiz.
 

Sizin yeni iki devletin, Güney Osetya ve Abhazya yöneticileri ile ilişkileriniz nasıl oluşuyor?
 

İyi oluşuyor. Eğer kötü olsaydı, buraya gelmezdim. Ve Dmitri Anatolyeviç, bildiğiniz gibi geçenlerde Güney Osetya'ya gitti. Bu iki cumhuriyet şu anda zor zamanlar yaşıyor. Bu oluşum, devlet inşa süreci. Ve zor, kolay olmayan şartlarda. Bebek ağrılarla doğuyor. Ve işte bugün Abhazya ve Güney Osetya da böyle bağımsız devletler olarak doğuyor.
Ve bir kez daha tekrarlamak istiyorum, bunlar küçük cumhuriyetler, küçük ülkeler, ama dünyada örneği ülkeler çok ve burada özel ve anormal bir durum yok. Cumhuriyet yöneticilerine gelince, bence onlar oldukça profesyoneller. Yüksek derecede vatansever ve iç siyasi yaşamı organize etme, bu cumhuriyetlerin uluslararası ilişkilerini Abhazya ve Güney Osetya halklarının menfaatine olacak şekilde inşa etme yeteneğine sahipler. Rusya ise yanlarında olacak, biz bu sürece eşlik etmeye, her türlü desteğe hazırız.
 

Yaz döneminde Rusya ve Abhazya sınırında oluşan duruma değindiniz. Ama somut olarak Rusya vatandaşlarının Rusya-Abhazya sınırını geçmesinin hafifleştirilmesi için ne yapılması öngörülüyor?
 

Bu konu her şeyden önce yatırım meselesi. Psou üzerinden otomobil-yayalar için bir köprü daha inşa edilmesi gerekiyor. Demiryolunu yenilemek, modern geçiş noktaları inşa etmek lazım. Kriminali yok etmek, insanların kendilerini konfor için hissetmelerin sağlamak lazım. Bu para demek. Rakamları ifade ettim: Tahmini rakam yaklaşık 4 milyar. Küçük paralar değil, özellikle de kriz şartlarında. Ama iki ay önce emri verdim. Biliyorsunuzdur, orada bazı personel artışı oldu, özellikle sınırda. Şimdi ek olarak neler yapılabileceğini Abhazya yönetimi ile görüşeceğiz. Ve sınır hizmeti, dışişleri bakanlığı da büyük yatırım projelerini gerçekleştirmeden bu durumu şu anda değiştirmek, iyileştirmek için tekliflerini sunacak. Bu problemi biliyoruz. Çözeceğiz.
 

Hakkınızdaki 'Birinci Şahıstan' adlı kitapta galiba Gagra'da çekilmiş bir resminiz var...
 

Bunu söyledim.
 

O tatiliniz hakkında hatırladıklarınız var mı?
 

Hatırladıklarım var. Oraya inşaat birliğinden sonra ilk kez gittim. Ve o zamanlar büyük paralar kazandım, yaklaşık 800 ruble. Hatırlıyorum, bir palto almıştım ve 15 yıl giydim. Geri kalan parayı biz Gagra'da sizin yararınıza harcadık. Yani hatırlayacağım şeyler var. İyi bir zamandı. Memnuniyetle hatırlıyorum. Gagra daha sonra savaşta yıkıldı. Çok üzüntü verici. Bizzat buna çok üzülmüştüm. Çünkü şehir çok hoşuma gitmişti. Orası çok güzel, düzenli idi her zaman. İşte bunlar aklımda kaldı.
Abhazya çok milletli bir ülke: Abhazlar, Ruslar, Ermeniler ve Gürcüler yaşıyor. Ve tüm bunlar kesinlikle doğal ve armonik idi. Bu Abhazya'nın büyük avantajı idi. Umuyorum, bu yeniden oluşturulur.
 

Abhazya kaplıcaları ve tatil yerleri ile uzun zamandan beri biliniyor ve savaştan önce binlerce kişi sağlıklarına kavuşmak ve dinlenmek için geldi. Tanrıya şükür bu gelenek yeniden oluşturuluyor. Size de sormak istiyorum: Resmi ziyaret ama sadece dinlenmek ve gençliğinizi hatırlamayı istemez misiniz?
 

İsterim. Bu ne zaman mümkün olabilir bilmiyorum. Çünkü gördüğünüz gibi burada, Soçi'de de tam olarak dinlenemiyorum. Çalışmak gerekiyor. Ama Abhazya yönetiminden böyle bir teklif var ve bunu bir zaman kullanmayı umuyorum.
 

Vladimir Vladimiroviç, Abhazya'da sözleriniz ve düşünceleriniz çok dikkatle dinleniyor. Halkımıza,-Abhazlar, Ruslar, Ermeniler ve Gürcüleri kastediyorum- ne dilemek isterdiniz?
 

Abhaz toplumun içinde güvenin inşa edilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Abhazya çok büyük değil ama çok milletli bir ülke ve Sovyetler döneminde Abhazlar, Ruslar, Ermeniler, Gürcüler ve Abhazya'da yaşayan diğer ırklar arasındaki bu uyum bence ülkenin aydınlık geleceğini oluşturan önemli bir bölüm. Bu birincisi. İkincisi; Bugünkü şartlarda tüm siyasi güçlerin birliği önemli, çünkü Abhazya kendi devletini, ekonomisini oluşturmanın başında ve bu konuda pekişmiş, ortak tavır çok önemli.

 

- Teşekkürler.

 

- Teşekkürler.

 

13.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Gürcü-Abhaz sınırında kısıtlama

 

Sohum, Abhazya, Gürcistan’dan yasadışı geçişler olması üzerine İngur nehri üzerindeki sınır geçişini kısmen kapattı.

 

Geçişlerin bundan böyle sadece özel izinle mümkün olacağı belirtildi. Abhazya Devlet Başkanı'nın Gal Özel Temsilcisi Ruslan Kişmariya, Gürcistan tarafından Gürcü-Abhaz sınırını geçmeye çalışan çok sayıda kişinin yakalandığını, bundan dolayı önlemler almak zorunda kaldıklarını açıkladı. Kişmariya, gerekli izin olmadan ve belirlenen noktanın dışındaki yerlerden sınırı geçmeye çalışanların gözaltına alınacağını söyledi.

 

12.08.2009  Ajans Kafkas

 

 İtalyan gazetecilere Gal’de gözaltı

 

Sohum, Abhazya'nın güvenlik açısından hassas bölgesi Gal’de iki İtalyan gazeteci gözaltına alındı.

 

Gürcistan sınırındaki bölgede halkla röportajlar yapan gazetecilerin Devlet Güvenlik Konseyi çalışanlarınca gözaltına alındığı belirtildi. İzinsiz çalıştıkları tahmin edilen gazetecilerin Sohum'da sorgulandıktan sonra Abhazya'dan sınır dışı edilmeleri bekleniyor.

 

12.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum'da Putin'e kurtarıcı melek muamelesi
 

 

Sohum, Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Ağustos 2008 savaşının yıldönümünde gerçekleştirdiği sürpriz Abhazya ziyaretinde ‘kurtarıcı melek’ gibi karşılandı.

 

Temaslarına başkent Sohum’da 1992-1993 Abhaz-Gürcü savaşında yaşamını yitirenler anısına yapılmış anıta çelenk bırakarak başlayan Putin, burada şehit çocuklarının resimlerini taşıyan anneler tarafından ‘Putin, kurtarıcı meleğimiz’ sloganıyla selamlandı. Sohum sokakları ise ‘Rusya ve Abhazya: Birlikte refaha’ yazılı billboardlarla donatıldı.

 

Ardından Putin, kendi adı ile Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in adının verildiği yeni doğmuş ikizleri görmek için ev sahibi Devlet Başkanı Sergey Bagapş ile birlikte doğumevine gitti. Hastane başhekimi Liana Açba, ikizlere Dmitri ve Vladimir isimlerini koyma kararının tamamen anneye ait olduğu belirtti. Hastanenin baş jinekologu Rita Trapş ise Putin’e Abhazya’da doğum patlaması yaşandığı bilgisini verirken henüz yeni anne olan kadınlardan Yelena Gerasimenko ise doktorun sözlerini şu ilaveyi yaptı: "Rusya’nın Abhazya’yı bağımsız devlet olarak tanımasından beri kadınlar yeniden çocuk doğurmak istiyor.”

 

Putin Abhazya’ya en son Sovyetler Birliği döneminde ‘işçi öğrenci ekibi’yle geldiğini belirterek “O zaman 800 ruble kazandım. Parayla 15 yıl boyunca giyindiğim paltoyu aldım” dedi.

 

Rus ordusu, 7 Ağustos 2008'de Güney Osetya'ya giren Gürcü askerlerini beş günde geri püskürtürken Abhazya da Gürcistan'a ikinci cepheyi açıp 1992-1993 savaşında işgal edilmiş Kodor'un yukarı kısmı ile İngur nehri bölgesini Gürcü askerlerinden temizlemişti. Savaşın ardından Rusya 26 Ağustos 2008'de Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığını tanımıştı

 

12.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Putin Abhazya’da

 

Sohum, Rusya Başbakanı Vladimir Putin Moskova’nın Abhazya’yı bağımsız devlet olarak tanımasının ardından ilk Sohum ziyaretini bugün gerçekleştiriyor.

 

Abhazya’ya hareketinden önce Soçi’de gazetecilere açıklama yapan Putin, "Abhazya’nın nasıl değiştiğini görmek gerçekten ilginç" diye konuştu. Putin, Abhazya yönetimiyle ekonomik ve sosyal kalkınma, güvenlik ve sınır koruması konularında görüşeceklerini söyledi. Abhazya'nın ekonomisini güçlendirmek için bu sene 55 milyon Dolar yardım yaptıklarını ve gelecek sene için de aynı meblağı destek olarak vereceklerini belirten Putın, “Rusya Abhazya’ya asker konuşlandıracak ve modern bir sınır koruma sistemi inşa edeceğiz. Bütün bu önlemler Abhazya ve Güney Osetya için ilave güvenlik garantisi olacak. Bütün bunların maliyeti yaklaşık 15-16 milyar rubleyi (463 milyon dolar) buluyor” dedi.

 

Putin ayrıca, Gürcistan yönetimini geçmişteki hatalarının farkına vararak, Abhazya ve Güney Osetya’ya saygı göstermeye çağırdı. Gürcistan’daki liderlere bunu çok kez söylediklerini kaydeden Putin, "Ben kişisel olarak onlara, Abhazya ve Güney Osetya’ya karşı sabır ve saygı göstermelerini, ancak bu yolla toprak bütünlüğünün sağlanmasının mümkün olabileceğini söylemiştim. Hala da böyle düşünüyorum. Peki onların (Gürcistan’ın) yanıtı neydi? ’Evet, evet, anlıyoruz ve böyle yapacağız’ dediler. Ama ne yaptılar? Sözlerinin tam tersini" dedi.

 

12.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Putin: ‘Rusya, Abhazya ve Güney Osetya’yı kaderlerine terketme hakkına sahip değildi ve terketmedi’

 

Rusya Federasyonu Başabakanı Vladimir Putin, Abhazya ziyaretinden önce Abhaz gazetecilerin sorularını cavapladı.

 

Soru: Sayın putin, bundan tam bir sene önce Gürcistan hükümeti Güney Osetya’ya saldırdı. Bu tarihi hatırladığınız zaman neler hissettiğinizi ve Rusya Federasyonunun Güney Osetya ve Abhazya’ya destek verme kararından sonra nelerin değiştiğini bizimle paylaşırmısınız?

 

V.Putin: Tabii ki trajedileri andığımız zaman akla ilk gelen şey can kayıplarımız oluyor, doğal olarak bu kayıpları vermemizin sebebini ve bu olaylardan çıkarmamız gereken neticeleri düşünüyoruz.

 

Benim için önemli olan, bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması, insanların ölmemesi, bu karararı alan yöneticilerin yönettikleri halkın kararlarını, fikirlerini de göz önünde bulundurmalıdır. Yönettikleri halkın fikirlerini önemsemeden hiç bir devlette, hiç bir sorun çözümlenemez. Gürcistan hükümeti de tam olarak bunu göz ardı etmiştir.

 

Abhazya bu anlaşmazlık konusunda Rusya’nın pozisyonunu çok iyi bilmekte, bu sebeple Abhazya ile ilişkiler daha öncesinde gelişmeye başlamıştı. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, Abhazya ve Güney Osetya’nın, Rusya Federasyonuna, ya RF Birliğine kabul edilmeleri ya da bağımsızlıklarının tanınması için bir çok kere başvurduklarının saklaması büyük günah olur. Rusya bu konuda çok dikkatli ve ölçülü davranmıştır. Çünkü bizim her zaman temel aldığımız uluslararası kanun – devletlerin toprak birliğidir. Fakat, Gürcistan’ın toprak birliğini sağlaması için, Sovyetlerin yıkılmasından sonra Abhazya ve Güney Osetya halkına çok daha dikkatli yaklaşması gerekirdi.

 

Gerçekleri göz önünde bulundurup, onlara göre hareket edilmelidir. Gerçeler yüzyıllık tarihlere dayanır. Eğer hafızam beni yanıltmıyor ise Gürcistan, Rusya İmparatorluğuna 1783 yılında katılmıştır, Abhazya ise Gürcistandan 30 yıl kadar sonra bağımsız bir devlet, bağımsız bir krallık olarak 1810 senesinde girmiş, daha sonra Gürcistanla birleşmiştir.

 

İlişkilere değinmek gerekirse, hepimiz çok iyi biliyoruz ki, on yıllar yüzyıllar içinde sorunlar birikti. Ne yazık ki bu sorunların içinde etnik çatışmalarda bulunmaktaydı. Eğer Gürcistan hükümeti bugün, tek bir Gürcistan devleti yaratmak niyetinde idiyse, Abhazya ve Güney Osetya haklarına saygı ile yaklaşmak zorundaydı. Geçmişteki hataları görüp onları düzeltmeye çalışmak gerekirdi.

 

Biz bir çok kere Gürcistan hükümeti ile görüştük. Özellikle ben, Gürcistan hükümetinden biraz sabırlı olmasını ve Abhazya ile Güney Osetya halklarının saygısını kazanmaya çalışmalarını istedim. O zaman da böyle söylemiştim, bugünde böyle düşünüyorum, sadece bu yolla toprak birliği sağlanabilirdi. Fakat aldığım yanıtlar, ‘Tabii tabii, anlıyoruz, öyle yapıcaz’, şeklinde idi.

 

Peki pratikte yapılan ne idi? Tam olarak aksini uyguladırlar, askeri baskı, hakları kısıtlama ve en son olarakta saldırı. Bir çok sivilin, müstahfızın ölümüne sebebiyet verdiler.

 

Sanırım Rusya yapması gerekeni yaptı. Abhazya ve Güney Osetya halklarını kaderlerine terketmemesi gerekiyordu, terketmedi destek çıktı ve bağımsızlıklarını tanıdı. Benim görüşüm, bu olaydan sonra durum istikrara kavuştu. Daha açık ve anlaşılır bir hal aldı. Sağlanan bu hukuki konum, Rusya olarak, Abhazya ve Güney Osetya ile bağımsız devletler olarak kimsenin fikrini sormadan görüşme ve ilişkileri geliştirme hakkını tanımaktadır, bu durumdan hoşlanmayan taraflar olsada. Bu sayede, Abhazya ve Güney Osetya ile ekonomik, sosyal, kültürel gibi devletler arası ilişkiler geliştirilmekte, ortak bir anlaşma ile güvenlik ve istikrar sağlanmakta.

 

Biz bütün ilişkilerimizi dayanışma anlaşmaları ile resmileştirme çalışmalarındayız. Şu an içinde ilişkilerimizi geliştirmek için gereken hukuki temel sağlamlaştırılmakta. Biz, Abhzya ile dayanışma çerçevesinde değişik dallarda 40 anlaşma daha hazırladık. Bu anlaşmaların Rusya ve Abhazya halkının yararına etkili bir şekilde çalışacağına eminiz.

 

Soru: Anlattıklarınız, geçtiğimiz Ağustos ayında yaşanan olayların tekrarlanmıyacağı anlamına geliyormu?

 

V.Putin: Şuan ki Gürcistan hükümeti ile hiç bir şeyi göz ardı etmek mümkün değildir. Fakat bu sefer bunu yapmak o kadar kolay olmayacaktır. Eğer bir şeyden ders almak gerekiyorsa, yaşananlardan bir şeyler öğrenilmesi gerekiyorsa, geçtiğimiz Ağustos olaylarının silahlarla konuşmanın bir şey kazandırmadığını öğretmiş olması gerekmektedir.

 

Tabii ki bunun haricinde, herkesin de bildiği gibi, dostluk anlaşmamızın içerisinde, askeri dayanışma, yardımlaşmada bulunmaktadır. Rusya Abhazya topraklarında asker bulunduracaktır. Biz, gereken Abhazya birimleri ile beraber, sınırların gerekli güvenliğini oluşturulması için gereken çabayı sarfediyoruz. Dolayısı ile bütün bunlar, Abhazya ve Güney Osetya’nın güvenliğinin ek bir garantisidir.

 

Soru: Sayın Vladimir Putin, ilk defa Rusya hükümetinden bu kadar üst düzey bir görevli Abhazya’yı ziyaret edecek. Bu ziyaretten beklentileriniz nelerdir?

 

V.Putin: İlk olarak herşeyi kendi gözlerimle görmek istiyorum. Abhazya’ya çok öncelerde bir kaç kere gitmiştim. İlk seferinde üniversiteden arkadaşlarımızla beraber gitmiştik. İkincisinde ise üniversite kampı ile Gudauta da bulunmuştum, hatta Sohum’a da uğradığımızı hatırlıyorum.

 

Bu sebeple, Abhazya’nın nasıl değiştiğini görmek istiyorum. İş konusuna gelince, Abhazya ile, ekonomik, sosyal gelişme, güvenlik, sınırların korunması gibi bir belge paketi hazırlamaktayız ve Abhazya hükümeti ile görüşmelerimizde konuşmalarımızn merkezi bunlar olucaktır.

 

Soru: kafkas halkları Austos olaylarında Rusya’nın tavrını takdir ediyor. Fakat Batı’dan iki azınlık halkı koruduğu için Rusya’ya büyük eleştiriler gelemekta. Rusya’nın bölgelerdeki tavrını Batı’nın tutumu ne kadar etkilemekte?

 

V.Putin: Biz standart olduğu gibi buna her seferinde şu cevabı veriyoruz, “İşte Batı...”, “İşte Rusya...”. fakat bilmenizi isterimki, Batı’da da tüm ülkeler aynı değil, hiç değil. Batı’da da bizim tarafımızda olan, bizi destekleyen ülkeler var, fakat bu ülkeler NATO’yu yönetenlerin etkisi altında kalmaktadır, ABD’nin etkisi altında kalmaktadır. Bir çok taraf kendi fikrini açıklamaktan kaçınmaktadır. Çünkü ABD’den farklı düşünmektedir.

 

11.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Abhazya Silahlı Kuvvetleri “saldırılara karşı hazır olma” alanında senelik plan çerçevesinde tatbikat düzenliyor

 

Sohum, Abhazya Silahlı Kuvvetleri “saldırılara karşı hazır olma” alanında senelik plan çerçevesinde tatbikat düzenliyor.

 

Abhazya Silahlı Kuvvetleri Genel Karargah Komutanı Aleksandr Antipov’un “Apsnypress” haber ajansına yaptığı açıklamaya göre, tatbikata, Hükümet Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Doğu Grubu Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Silahlı Kuvvetleri Karargahı katıldı.

 

Tatbikatta, dış saldırı, savunma ve  kontratak taktikleri işlendi.

 

Antipov, tatbikatın yüksek düzey yöneticilerin planladığı şekilde eksiksiz tamamlandığını bildirdi.

 

Antipov, ‘Tatbikat, 2009 senesi çalışma planları doğrultusunda gerçekleştirildi. Bu yıl bu tatbikatımız 2008 Ağustos Kodor Vadisi olaylarının senesi ile çatıştı. Geçen sene bu zamanlar, Abhazya Silahlı Kuvvetleri, gürcü askerlerini Kodor Vadisi'nden çıkarmanın yollarını düşünürken, bugün Abhazya’nın bağımsız ve istikrarlı bir ülke olduğunu göz önünde bulundurursak, askerlerimiz sadece savunma tatbikatı yapmakta’, şeklinde konuştu.

 

11.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Sohum’da demiryolunda patlama

 

Sohum, Abhazya’da işletmesi Rusya’ya bırakıldığı için bir süredir gündem konusu olan demiryolları bombalı saldırının hedefi oldu.

 

8 Ağustos gecesi başkent Sohum’da şehir polikliniği bölgesinde demiryolunda patlama meydana geldi. İçişleri Bakanı Otar Khetsiya, maddi hasara yol açan patlamadan dolayı kimsenin zarar görmediğini söyledi. İçişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Milli Güvenlik Konseyi ve istihbarat dört koldan araştırma yürütürken Khetsiya, olayı istikrarı bozmaya yönelik bir girişim olarak niteledi. Bakan bazı zanlılardan bahsetse de soruşturmanın tamamlanmamış olması nedeniyle daha fazla bilgi vermedi.

 

10.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Putin: Hoşlanın yada hoşlanmayın...

 

Soçi, Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Ağustos 2008 savaşının birinci yıldönümündeki mesajında Moskova’nın Gücistan'a karşı savaşa müdahil olduktan sonra Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıma kararını savundu.

 

Soçi’de yaptığı açıklamada Putin, Sohum ve Tskhinval’le meşru ikili ilişkiler geliştirmenin önünde hiçbir şeyin duramayacağını vurgulayarak, "Durum son derece açık ve anlaşılır hal almıştır. Mevcut yasal temeller bize bundan hoşlanmayanları dikkate almaksızın bu iki bölgeyle ilişkiler geliştirmeye izin veriyor” dedi.

 

Rusya’nın savaşın ardından 26 Ağustos 2008’daki tanıma kararını bir tek Nikaragua izlemişti.

 

08.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Tskhinval'de soykırım müzesi

 

Tskhinval, Güney Osetya, Ağustos 2008 savaşının yıldönümünü çeşitli etkinliklerle anmaya devam ediyor. Güney Osetya Devlet Başkanı Eduard Kokoytı, misafiri Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş ile birlikte başkent Tskhinval’de savaşın anısına müze açtı.

 

Yas etkinlikleri dün gece Gürcü saldırısının başladığı saatlerde Tskhinval’in merkezinde mum yakılarak başlamıştı. Etkinliğin düzenlendiği alana kurulan dev ekrana Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin fotoğrafları eşliğinde bombalanan evler ve ağlayan Oset annelerin görüntüleri yansıtıldı. Kokoytı ise kalabalığa hitabında savaşın tek sorumlusunun Saakaşvili olduğunu belirterek "Operasyonun amacı Güney Osetya halkını yok etmek ve sürmekti” dedi.

 

Kokoytı, “Oset savaşçılar Tiflis’in planlarını bozdu. Rus ordusu da Güney Osetya’yı kurtarmaya geldi ve kana susamış düşmanı kovdu” diye ekledi.

 

Oset yönetimi başkentte bombardımanla yıkılan bir evin kalıntılarını da ‘soykırım müzesi’ne dönüştürdü. Bagapş ve Kokoytı’nin açtığı müzede savaşın dehşetini yansıtan fotoğraflar ve çizimler yer alıyor.

 

08.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Ankara'da Gürcistan’a protesto

 

Ankara, Türkiye’deki Kafkas diasporası, Ağustos 2008 savaşının yıldönümünde savaşı başlatan Gürcistan’ı protesto için başkent Ankara’da bir gösteri düzenledi.

 

Oran semtindeki Gürcistan’ın Ankara Büyükelçiliği önünde yapılan gösteride Güney Osetya ve Abhazya bayrakları eşliğinde "Kafkasya için özgürlük ve barış", "Katiller insanlığa hesap verecek" ve “Çocukların katili Mihail Saakaşvili” yazılı pankartlar açıldı. Kafkas-Osetya Dayanışma ve İnsani Yardım Komitesi, Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi, Alan Kültür ve Yardım Vakfı, Ankara Abhaz Kültür Derneği gibi sivil örgütlerin katılımıyla düzenlenen gösteride yapılan basın açıklamasında, geçen yıl, Gürcistan’ın Güney Osetya’ya karşı başlattığı operasyonda 2 bin sivilin hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Bildiride Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıma konusunda Türkiye’den somut adımlar beklendiği ifade edildi.

 

Açıklamada “8 Ağustos 2008 günü Gürcistan’ın, tam dünya kamuoyunun dikkatleri Pekin Olimpiyatları’nın üzerinde iken, bir oldu bittiye getirerek önce Güney Osetya’yı sonrada Abhazya’yı işgal etmek amacıyla başlattığı soy kırım harekâtı sonunda 2000 sivil Oset insanı katledilmiş, başkent Tskhinval yerle bir edilerek adeta bir hayalet şehir haline getirilmiştir. Batının ve ABD’nin şımarık çocuğu Saakaşvili patronlarının silah ve askeri personel desteği ile Oset halkına karşı soy kırım harekâtını başlatarak Güney Osetya’yı ardından da Abhazya’yı işgal edip, asker-sivil ayırımı yapmadan, tarihin çeşitli dönemlerinde uygulayıp başaramadığı topyekûn imha harekâtını Oset halkı üzerinde son bir kez daha uyguladı ve yine hüsrana uğradı” denildi.

 

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

 

“Gürcistan, kendisinden çok daha küçük Güney Osetya’ya orantısız güç kullanmıştır. Rusya Federasyonu hem bu orantısız güç kullanımını engellemek ve hem de Güney Osetya’daki vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak maksadıyla Gürcistan saldırısına müdahalesi ile işgal ve soykırım harekâtı durdurulmuş ve daha fazla insan kaybı önlenmiştir. Güney Osetya ve Abhazya Gürcistan ile iyi komşuluk ilişkisi içinde olmak istiyorlar. Tarihin hiçbir döneminde başkasının toprağında gözü olmayan Oset ve Abhaz halkları Gürcistan yönetiminden de kendi topraklarına saygı gösterilmesini beklemektedirler. Otokton halkı oldukları kendi topraklarında barış ve huzur içinde yaşamaktan başka amaçları olmayan Oset ve Abhazları Gürcistan yönetimi umarız bundan böyle rahat bırakır. Vahşetin birinci yıldönümünde hayatını kaybeden Oset kardeşlerimizi saygıyla anıyor, yaralanan ve sakat kalanlara sağlık ve esenlikler diliyoruz. Umarız Gürcistan yönetimi gerekli dersleri çıkarmıştır. Oset ve Abhaz halkları ile barış içerisinde yaşamaktan başka seçeneği olmadığını anlamıştır. Böylece kendi halkını da barış ve huzura kavuşturmuş olacaktır. Dünya barışını sağlamak görevini üstlendiğini söyleyen Batı ve ABD Kafkasya’da da barışın tesis edilmesini istiyorsa Gürcü yönetimini desteklemekten vazgeçmelidir. Silah ve askeri personel desteğini çekmelidir. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nden bunu beklemekteyiz.”

 

Açıklamada “26 Ağustos 2008 tarihinde Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarını tanıyarak bu Cumhuriyetlerin tarihlerinde yeni bir sayfa açmalarını sağlayan Rusya Federasyonu ve Nikaragua’nın ardından vatandaşı bulunduğumuz Türkiye Cumhuriyeti’nden de somut adımlar atmasını 16 senedir beklemekteyiz ve bekleyeceğiz” temennisi dile getirildi.

 

Elçiliğin kapısına siyah çelenk bırakan grup, savaşta yaşamını kaybedenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunduktan sonra dağıldı.

 

08.08.2009  Ajans Kafkas

 

 40 “Abkhazia Open” 2009 Uluslararası Satranç Festivali katılımcısı “Temiz sahiller” ekoloji etkinliğine katıldı

 

40 “Abkhazia Open” 2009 Uluslararası Satranç Festivali katılımcısı “Temiz sahiller” ekoloji etkinliğine katıldı. Bu gruba, gençlik derneği 'Genç Abhazya'dan gönüllü bir grupta katıldı.

 

Etkinlik sabah saat 10:00 sularında başladı. Sıcak havaya rağmen grup Dram Tiyatrosunun karşısındaki sahili çöplerden temizleyerek 50 çuval çöp topladı. Sohum Belediyesi yetkilileri toplanan çöpleri kaldırdı.

 

Turnuva başkanı Konstantin Tujba’nın verdiği bilgiye göre, “Temiz sahiller” etkinliğine katılanların hepsine Abhazya Devleti Ekoloji Bölüm Müdürü Roman Dbar tarafından imzalanmış sertifika verildi.

 

07.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Abhazya Dışişleri Bakanlığı: 2008 Ağustos olayları, uluslararası kuruluşların Kafkasya ve Gürcistan politikasını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini tasdiklemiştir

 

7 Ağustos tarihinde Abhazya Dışişleri Bakanlığı'nın basına verdiği bilgide, "8 Ağustos 2008 tarihi, Kafkasya ve dünya politikasına trajik bir tarih daha olarak eklenmiştir. Gürcü askerlerinin Güney Osetya’ya saldırması ve Abhazya’ya saldırma hazırlıkları, gürcü hükümetinin 16 yıldır silahsızlanmayı engelleyerek, terörist saldırılar düzenleyerek, bölgede istikrarsızlık oluşturma politikasının bir parçasıydı’, diye belirtiliyor.

 

Dışişleri Bakanlığı, "2008 Ağustos olayları, uluslararası kuruluşların Kafkasya ve Gürcistan politikasını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini tasdiklemiştir’, diye vurguladı.

 

07.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Sergey Bagapş, 2008 Ağustos ayında Gürcistan’ın Güney Osetya’ya saldırmasını anma etkinliklerinde yer alacak

 

Devlet Başkanı Basın Sözcüsü Kristiyan Bjanya’nın verdiği bilgiye göre, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Güney Osetya’nın Başkenti Tskhinval'de gerçekleştirilecek olan  2008 Ağustos ayında meydana gelen trajediyi, Gürcistan’ın Güney Osetya’ya saldırmasını anma törenlerine katılacak.

 

06.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Abhazya Parlamentosu 31 Temmuz tarihinde No: 2459-C-IV karar ile "Abhazya Cumhuriyeti Vatandaşlık Kanunu"nda yapmış olduğu değişiklik kararını erteledi

 

Abhazya Parlamentosu 31 Temmuz tarihinde 2459-C-IV No'lu kararı ile "Abhazya Cumhuriyeti Vatandaşlık Kanunu"nda yapmış olduğu değişikliği, 06 Ağustos Perşembe günü yaptığı toplantıda erteleme kararı aldı.

 

Abhazya Parlamentosu ayrıca Gürcistan sınırı topraklarında  yaşayanların Abhazya Vatandaşlık Kanunu içerisindeki haklarının düzenlenmesi ve çözümlenmesi için, içerisinde Yasa Hazırlama Komitesi'nin ve Abhazya Parlamentosu Devlet Yasa ve Mahkemeler Reform Hazırlık Komisyonu'nun bulunacağı bir çalışma grubunun oluşturulmasına karar verdi.

 

06.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, BM İnsan Hakları Abhazya temsilcisi ile görüştü

 

Sohum, 5 Ağustos 2009 tarihinde, Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, BM İnsan Hakları Abhazya Temsilcisi Richard Komenda ile görüştü. Temsilci, Dışişleri Bakanlığına bu ziyaretinin, üstlendiği görev ile son ziyareti olduğunu, organizasyonun Abhazya'da etkinliğinin sona erdiğini dile getirdi.

 

Dışişleri Bakanlığı'ndan verilen bilgiye göre, Komenda Dışişleri Bakanlığı'na, Abhazya'da bulundukları sürece yaptıkları dayanışmadan destekten dolayı teşekkürlerini iletti. Dışişleri Bakanı Sergey Şamba'da, İnsan Haklarını Koruma kuruluşuna uzun yıllardır, özellikle son zamanlardaki zor günlerde Abhazya'da yaptıkları işler ve ülkenin yeniden yapılanması sürecindeki destekleri için kendilerine şükranlarını iletirken, BM ile varolan gerçekler bazında başka formatta çalışma umudunda olduğunu dile getirdi.

 

06.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Abhaz vekiller vatandaşlık yasası için tatili kesti

 

Sohum, Abhazya’nın Gal Bölgesi'nde yaşayan Megrel nüfusun kolayca Abhazya pasaportu almasının önünü açan yasal değişiklik muhalefetin sert tepkisine yol açında parlamento tatili yarıda kesmek zorunda kaldı.

 

5 Ağustos’ta başkent Sohum’da muhalif parti ve hareketlerin gösterisinin ardından parlamento bugün olağanüstü toplantıya çağrıldı. Toplantı öncesi Meclis Başkanı Nugzar Aşuba’nın düzenlediği basın toplantısı da muhaliflerin baskınına uğradı ve sözlü sataşmalar yaşandı. Muhalefet, 31 Temmuz’daki son oturumda kabul edilen yasada Gal sakinleri için Gürcistan vatandaşlığından vazgeçmeleri şartının getirilmemesini ülkenin geleceğinin altına dinamit koymak olarak yorumlamıştı.

 

Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba dün düzenlediği basın toplantısında, “Bu düzenlemeler etrafında ortaya çıkan sorunu görüşmek için toplandık. Devlet Başkanlığı seçimi öncesinde muhalefet hareketler sadece bunu kullanmak istiyor, özellikle de durumu istikrarsızlaştırmak için bahane bulmak istiyor. Onların aslında seçmenlerin oyunu toplaması gerekiyor” dedi.  Basın toplantısı sürerken eski Devlet Başkanı Yardımcısı Raul Hacımba’nın başında bulunduğu muhalifler odaya girmeye çalıştı. Bunun üzerine Aşuba muhaliflerin toplantıya alınmasına izin vererek, “Onlar da bizim vatandaşımız! Bırakın toplantıda onlar da bulunsun” dedi. Ancak toplantıda iktidar ve muhalefet temsilcileri arasında sözlü kavga çıktı. Muhalifler yasa iptal edilmediği takdirde kitlesel protestoların süreceği uyarısı yaptı.

 

5 Ağustos’ta Sohum’un merkezinde Abhazya Milli Birlik Forumu, Gürcü-Abhaz savaşı gazileri örgütü Aruaa ve sivil hareket Akhâtsa bir miting yapmıştı. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı mitingde, Raul Hacımba’nın yanı sıra Gennadi Alamiya, Daur Arşba, Zakan Agrba ve Vladimir Zantariya yaptıkları konuşmalarda, yasayı devlete karşı işlenmiş bir suç olarak niteledi. Abhazya Milli Birlik Forumu Eş Başkanı Daur Arşba, yasa tasarısının yönetim tarafından dayatıldığını ve milletvekillerinin yaptığı önerilerin dikkate alınmadığını savunarak, “Sonuç olarak kabul edilen kanun tüm mültecilerin dönüşüne sebep olacak. Ülkede yolsuzluk artacak, Gal sakinlerine para ile pasaport verilecek” dedi. Arşba, yasayı onaylama makamındaki Devlet Başkanı Sergey Bagapş’a, “Son söz Devlet Başkanı'nın. Kanun tasarısını reddetmesi lazım. Aksi takdirde insanları protesto eylemine toplama hakkımızı saklı tutuyoruz” diye seslendi.

 

Gösteride, Bagapş’la görüşmesi için bir ihtiyarlar heyeti oluşturuldu.

 

06.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Bagapş ve Kokoytı: Batı ahlaken iflasta

 

Londra, Abhazya ve Güney Osetya liderleri Sergey Bagapş ve Eduard Kokoytı, Britanya’nın sol eğilimli gazetesi Guardian’a ortak makale yazarak, Batının, özgürlük isteyen halklara karşı Gürcistan’a sorumsuzca destek vererek, ahlaken iflas ettiğini kaydetti.

 

Gürcistan’ın geçen yılki savaşta yaptıkları ile yüzleşme konusunda Batılı siyasi, medya ve aydınların ahlaki bir duruş sergileyemediklerini belirten Kafkasyalı liderler, “Amerikan eğitimli ve donanımlı Gürcistan ordusunun yaptığı vahşet hakkında sorumluluk ve gerçeği talep etmek yerine Batı, komşumuzu yeniden silahlandırıyor ve yardım adı altında aynı pervasız liderliğe milyarlarca dolar para veriyor” diye çıkıştı.

 

“Abhazya ve Güney Osetya bağımsız ülkelerdir. Asla Gürcistan’ın bir parçası olmayacağız” vurgusu yapan Bagapş ve Kokoytı, “Geçen 20 yılda uluslar topluluğundaki yerimize hazırlanmak için sivil toplumun gelişmesini desteklemek, özgür basını teşvik etmek ve rekabet ortamında seçimler düzenlemek suretiyle sıkı bir şekilde çalıştık. Aynı şeyin Gürcistan’da olduğu söylenemez. Çocuklarımızın her gün elinde Amerikan silahları bulunan sorumsuz bir liderden dolayı endişelenmeden büyümesini istiyoruz” dedi.

 

Liderler, “Bağımsız gözlemci, gazeteci ve insan hakları gruplarının Gürcistan’ın eylemlerini teyit etmesinin ardından, bazı Amerikalı ve Batılı liderler, Ağustos savaşını kimin başlattığının önemli olmadığını söyledi. Sivillere saldırı asla önemsiz değildir. Abhazya ve Güney Osetyalılar uzun vadede, dünyanın bütün halkları için evrensel hak olan siyasi bağımsızlık ve ekonomik hedeflerine ulaşacaktır. Fakat yakın dönemde Gürcistan’ın tecrit ve yıldırma politikasına Batının rıza göstermesiyle ilerlememiz engellendi” ifadelerini kullandı.

 

Yazıda, “Gürcülerin özgürlüğü Abhazya ve Güney Osetya'lılarınkinden daha mı önemlidir? Gürcü bir çocuk Abhaz ve Güney Osetyalı çocuktan daha mı değerlidir?” sorusu yöneltildi.

 

06.08.2009  Ajans Kafkas

 

 'Abhazya ve Güney Osetya'yı ilhak niyeti yok'

 

Moskova, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigori Karasin, Rusya’nın ne Abhazya ne de Güney Osetya’yı ilhak gibi bir niyetinin olmadığını söyledi.

 

7 Ağustos 2008’de Gürcistan’ın Güney Osetya’ya saldırmasıyla çıkan savaşın yıldönümünde düzenlediği basın toplantısında Karasin, “İlhaktan bahsetmek doğru değil. Rusya Federasyonu’nun Abhazya’ya milli devletin inşası konusundaki yardımının sistemli bir özellik taşıdığı söylenebilir. Ancak ilhak veya Abhazya ile Güney Osetya’daki yükseklikleri tamamıyla ele geçirme konusunda Rusya devletinin bir niyeti yok” dedi.

 

Abhazya’da bazı siyasilerin cumhuriyetin yavaş yavaş Rusya Federasyonu bölgesine dönüştüğüne dair kaygıları sorulunca Karasin, “Bu tür açıklamalar Abhazya’da çoğulculuk düşüncesinin olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya ile iki devlet arasında ikili ilişkilere dayalı bir entegrasyon politikası güttüğünü belirten Karasin, “Gelecekte ne olur bunu şu anda tahmin etmek zor, ama eminim ki bizim yakın hedeflerimiz geniş çaplı devletler arası ilişkilere yönelik” dedi.

 

06.08.2009  Ajans Kafkas

 

 “Abhazya Vatandaşlık Kanunu”nda yapılacak olan değişiklikler için politik ve hukuki çalışmaları yapacak uzmanlar komisyonu kuruldu

 

Sohum, Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın isteği doğrultusunda, Parlamento tarafından 31 Temmuz tarihinde alınan karar ile, “Abhazya Vatandaşlık Kanunu”nda yapılacak olan değişiklikler için politik ve hukuki çalışmaları yapacak uzmanlar komisyonu kuruldu.

 

Komisyon Sosyal ve Toplumsal İlişkiler Bölüm Başkanı Natela Akaba başkanlığında aşağıdaki üyelerden oluşuyor.


. Konstantin Ozgan     - İhtiyarlar Heyeti Başkanı.
. Sokrat Cincal           - "Avrasya Araştırmalar Enstitüsü" Abhazya Bölüm Başkanı.
. Safarbey Mikanba     - Abhazya Baş Savcısı.
. Valeri Gurcua           - Mahkemeler Başkanı.
. Dimitri Şamba           - Devlet Başkanı Ulusal Meclis Tam Yetkili Temsilcisi.
. Ludmila Khocaşvili     - Adalet Bakanı.
. Arda İnal-ipa           - STK Bölüm Üyesi.
. Liana Kvarçelia         - İnsani Yardım Merkezi Müdürü.
. Sergey Smır             - Abhazya Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı.
 

Komisyon; 10 Ağustos 2009 tarihinden itibaren çalışmalarına başlayacak.

 

05.08.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Aşuba'ya göre vatandaşlıkta telaşa mahal yok

 

Sohum, Abhazya Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba, vatandaşlık kanununda yapılan değişiklikle Gal’de yaşayan Megrellerin Gürcistan vatandaşlığından vazgeçmeden kolayca Abhazya pasaportuna sahip olacaklarına dair eleştirilere yanıt verdi.

 

31 Temmuz’daki hararetli oturumda kabul edilen yeni yasada Gal sakinlerinin Gürcistan vatandaşlığından vazgeçmelerine ilişkin bir şart olmamasına karşın Aşuba bu konuda farklı düşünüyor. Aşuba’ya göre Gal sakinlerinin Gürcistan vatandaşlığından vazgeçtiklerine dair bir belge getirmeleri gerçekçi olmadığından kendi beyanları yeterli sayılacak. Resmi haber ajansı Aspsnıpress’e konuşan Aşuba, muhalefet hatta bazı iktidar vekillerinin devletin temeline dinamit konulduğu eleştirilerine hak vermiyor. Aşuba’nın yeni vatandaşlık yasasına ilişkin yorumu şöyle:

 

'Abhazya Cumhuriyeti Vatandaşlık Kanunu’ndaki düzenleme, tüm Gal sakinlerinin Abhazya vatandaşlığı alacağı anlamına mı geliyor?

 

Hiçbir şekilde. Bu, sadece savaşa katılmamış, Abhazya Cumhuriyeti’nin egemen statüsünün anayasa karşıtı metotlarla değişmesi için çalışmamış, çalışmıyor olan, ülkenin anayasal yapısının zorla değişmesine çağrıda bulunmayan, devletin egemen yapısına karşı anayasa karşıtı metotlarla savaşmamış, savaşmıyor olan, terör faaliyetleri ile ilgisi olmayan Gal sakinleri Abhazya vatandaşı sayılır anlamına geliyor. Üstelik söz konusu olan insanlar, defalarca sürekli yaşadıkları ikametleri terk etmek zorunda kalan, ancak tek taraflı mülteci geri dönüş kararı ile Gal Bölgesi'ne, evlerine dönmüş ve orada yaşamakta olanlar. İşte onlar Abhazya Cumhuriyeti pasaportu alabilir.

 

Gal Bölgesin'de pasaport alınması için herhangi bir gürültü yok. Bugüne kadar pasaport için başvuruda bulunan 4 bin kişiden yaklaşık 2 bini pasaporta aldı. Diğerlerinin belgeleri halen incelenmekte. Güvenlik Konseyi tüm bu belgeleri dikkatlice inceliyor. Bir kez daha netleştirmek istiyorum ki, pasaport verilmesi söz konusu olanlar 2005'e kadar Gal'e dönüş yapmış olan kişiler. Bilgilerimize göre onlar 50 binden fazla değil. Daha başka rakamlar da getirmek istiyorum: Örneğin, 1996'da yapılan parlamento seçimlerine Gal Bölgesi'nden yaklaşık 7.000 kişi katıldı. 1999'da yapılan referandum ve Devlet Başkanlığı seçimlerinde listede 13.000 kişi vardı. 2004'de listede bulunan 14.500 Gal'liden Devlet Başkanlığı seçimlerine 8 bin kişi kadar katıldı. Yani Gal Bölgesi'nde on binler, yüz binlerden söz edilmiyor. Kanunda, yeni 'Abhazya Cumhuriyeti Vatandaşlık Kanunu’nun kabul edilmesinden (2005'e kadar) önce Gal Bölgesi'nde geri dönenlerden söz ediliyor. 2005'den sonra geri dönen veya dönecek olan Gal'lilerin vatandaşlık meselesi genel düzende ele alınacak, yani onların Abhazya'da 10 yıl yaşamaları, geçici ikamet alması, vs. göz önünde bulundurulacak.

 

Hatırlatmak isterim ki, 1993'de kabul edilen vatandaşlık kanununa göre, Gal Bölgesi'nin tüm sakinleri ülkemiz vatandaşı oldu. Biz yeni hiç bir şey yapmadık, sadece kimin özellikle vatandaşlık için aday olabileceğini netleştirdik.

 

Şu an yürürlükte olan vatandaşlık kanununda yaptığımız değişikliğe uygun olarak Gal'de yaşayan ve yukarıda saydığım şartlara uygun olanlar hiç bir engel olmadan başvurdukları takdirde pasaport verilecek. Onların, bunun için yazılı şekilde eğer varsa Gürcistan vatandaşlıklarından da vazgeçmeleri gerekecek.

 

Yani dilekçede Gürcü vatandaşlığından vazgeçmeleri yeterli olacak? Belgeli olarak kişinin Gürcistan vatandaşlığından çıkarılıp çıkarılmadığı talep edilmiyor?

 

Prensip olarak bunu düşündük, ama bu gerçekçi değil. Gürcistan resmi olarak kendi vatandaşının reddini onaylamaz. Hatırlatmak isterim ki, yasaya göre yaşadığı yere ve yabancı devlet vatandaşlığı olmasına bağlı olmaksızın tüm Abhaz ve Abazinler Abhazya Cumhuriyeti vatandaşı kabul ediliyor. Ancak onlar Abhazya'ya gelip, pasaportumuzu alıncaya kadar Abhazya vatandaşı haklarını kullanamaz. Abhazya vatandaşı olarak kabul edilen Gal sakinleri de ilgili organlara başvurmalı ve dilekçe yazarak, Abhazya Cumhuriyeti vatandaşlık hak ve sorumluluklarının tümüne sahip olmak için Gürcistan vatandaşlığını reddettiklerini göstermeli. Eğer sonradan onun Gürcü vatandaşlığını gizlediği ve Gürcü pasaportunu sakladığı tespit edilirse, vatandaşlığımızdan mahrum bırakma prosedürümüz var.

 

04.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum'da satranç tahtası bir kez daha kuruldu

 

Sohum, Abhazya’da altıncısı düzenlenen uluslararası satranç festivali 'Abhazia Open: Sohum-2009' dün başladı.

 

Başkent Sohum'daki Devlet Drama Tiyatrosu’nda düzenlenen festivale Abhazya ve Rusya'dan 200 kadar satranççı katılıyor. Abhazya Satranç Federasyonu Başkanı Konstantin Tujba'nın verdiği bilgilere göre katılımcılar arasında Dmitri Andreykin, Aleksandr Lastin, Boris Savçenko gibi 11 grandmaster ve 10 uluslararası düzeyde usta bulunuyor. Turnuvanın başhakemi ise Krasnodar Satranç Federasyonu Genel Müdürü Aleksandr Sapfirov.

 

Festivalin organizasyonunu yürüten Tujba, “Festival Abhazya'da eski oyunların popülerleşmesine ve meşguliyeti olmayan gençlerin spor alanına çekilmesine hizmet ediyor” değerlendirmesini yaptı.

 

04.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Megrellere kolay pasaport gerilim çıkardı

 

Sohum, Abhazya Parlamentosu, ülkenin kritik bölgesi Gal’de yaşayan Megrellerin Abhazya vatandaşlığına kabul için Gürcistan vatandaşlığından vazgeçme şartını kaldırması tartışmalara yol açtı. Bazı iktidar vekilleri ve muhalefet bunun devletin sonuna getirecek bir adım olduğu görüşünde.

 

Parlamentonun 1 Ağustos’ta tatile girmeden önce 31 Temmuz’daki son oturumunda 11’e karşı 20 oyla kabul edilen yeni vatandaşlık yasası ‘yasaklı’ olanlar hariç nerede yaşadığına ve yabancı bir devletin vatandaşı olup olmadığına bakılmaksızın ‘Abhaz’ (Abaza) milliyetinden olanlara vatandaşlık hakkı tanıyor. Yine yasaklılar hariç Abhazya vatandaşlığından yazılı olarak vazgeçmemiş ve Abhazya Cumhuriyeti’nin bağımsızlık referandumunun yapıldığı 12 Ekim 1999’dan beri en az 5 yıl Abhazya Cumhuriyeti’nde sürekli ve aralıksız yaşamış kişiler Abhazya vatandaşı olabiliyor. Üçüncü kategori ise tartışma koparan düzenlemeyi içeriyor: Abhazya Cumhuriyeti’nin tek taraflı kararı sonucunda Gal bölgesindeki önceki daimi ikametine dönenler Abhazya vatandaşı olabiliyor. Yasaklı kişiler ise her üç maddede “Anayasa karşıtı metotlarla Abhazya Cumhuriyeti statüsünün değişmesi veya zorla Abhazya Cumhuriyeti’nin anayasal temellerinin değişmesi veya anayasaya aykırı metotlarla devlet yapısının varlığına karşı çalışan (çalışmış olan) veya terörist faaliyetlere bağlı olanlar dışında” ifadesiyle tanımlanıyor.

 

Yeni yasa 2005’teki vatandaşlık kanunu çerçevesinde Abhazya vatandaşlığını kazanmış kişilerin durumunu da etkilemiyor.

 

Atom bombası gibi

 

Kanunun Gal özel maddesi parlamentoyu böldü. Parlamentolar Arası ve Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Guram Gumba “Kabul edilen kanun Abhazya devletinin temeline konulan atom bombası. İlk hatayı Gürcüleri mülteci kabul ederek 1994’de yaptık. İkinci hatayı şimdi yapıyoruz” diye çıkıştı. Milletvekili Daur Arşba ise, “Gal sakinleri otomatik olarak Gürcü vatandaşlığı ile beraber Abhazya vatandaşlığı alma hakkına sahip oluyor. Dönen 55 bin mülteciden Abhazya vatandaşlığı için 4 bin başvurunun yapılmış olması Gürcü vatandaşlığından vazgeçmeyi istemediklerini gösteriyor” eleştirisini yöneltti.

 

Milletvekili Valeri Bganba ise, “Kanunda değişiklik yapılmasına gerek yoktu. 2005’de kabul edilen Abhazya Cumhuriyeti Vatandaşlığı Kanunu Abhazya’nın milli çıkarlarına uygun ve önceki milletvekillerine bundan ötürü teşekkür etmek gerekiyor. Gürcü nüfusa neden vurgu yapılıyor? Savaş döneminde Abhazya’yı terk etmek zorunda kalan Yunan, Rus, Ermenilerden farklı olarak onlar neden farklı haklara sahip olmalı?” diye sordu. Gal bölgesinden milletvekilleri Vyaçeslav Vardaniya ve Bejan Ubiriya ise düzenlemeden ötürü memnuniyetlerini dile getirdi. İki vekil de ‘Gürcü-Abhaz savaşından sonra üç kere Gal bölgesine dönmüş olan insanlar Abhazya Cumhuriyeti vatandaşı olmayı istediklerini gösterdi” vurgusu yaptı.

 

Oturuma katılan Başsavcı Safarbi Mikanba ise tasarıyı “Abhazya Cumhuriyeti Vatandaşlığı Kanunu ile biz 1999 referandumuna katılanları, vatandaşlıkları olduğu halde haklarından mahrum bıraktık. Bu düzenlemeleri kabul ederek yaptığımız hatayı düzeltiyoruz” diye savundu. Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba da Abhazya pasaportu almak isteyenlerin eskiden olduğu gibi diğer ülke vatandaşlığını reddettiğine dair dilekçeyle gelmek durumunda olduğunu belirterek “Abhazya yasamasına göre, çifte vatandaşlık sadece Rusya Federasyonu ile olabilir. Gürcistan’a gelince onların pasaportlarını tanımıyoruz ve Gürcistan vatandaşı Abhazya vatandaşı olamaz” izahatı getirdi.

 

‘Amaç seçimde Gürcü oylarıyla zafer kazanmak’

 

11 vekilin ‘Hayır’, 20’sinin ‘Evet’ dediği oylamada bir vekil çekimser kalırken Rita Lolua ve Daur Arşba da protesto için oturumu terke etti. Muhalefetteki Abhazya Milli Birlik Forumu, savaşı gazileri sivil örgütü Aruaa, sivil hareket Akhâtsa da ortak açıklama ile düzenlemeyi eleştirdi. Muhalefetin ortak açıklamasında şöyle denildi: “Parlamento bu adımlarla ülke için oluşturulan tehlikeli sonuçları görmezden geldi. Bu andan itibaren Gürcü kökenli Abhazya vatandaşı ile aynı seviyede oldu. Bir anda Abhazya’nın bağımsızlığı için mücadele edenler ile uzun yıllar Gürcü sömürü çıkarlarına teşvik eden kişiler eşit haklara sahip kılındı. Gal bölgesindeki nüfusun büyük çoğunluğu Gürcü vatandaşlığa sahip ve onların düşmanımız olan Gürcistan vatandaşlığından vazgeçmeden Abhazya vatandaşlıkları tanındı.”

 

Muhalefetin iddiasına göre düzenleme devlet başkanlığı seçimi öncesinde bölgeden oy toplama kaygısıyla yapıldı. Açıklamada “Çünkü yönetim Abhazya vatandaşlarının büyük çoğunluğunun desteğini ummadığından zaferini Gürcüler üzerinden garanti etmeyi hesaplıyor” suçlaması yer aldı.

 

03.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Rusya’dan Gürcistan’a sert uyarı

 

Moskova, Gürcistan ordusu 7 Ağustos 2008’de patlak veren savaşın yıldönümünde Oset sınırında hareketlenirken Moskova’dan sert bir uyarı geldi. Rusya, Gürcistan’ı ‘kışkırtmanın devam etmesi halinde’ güç kullanmakla tehdit etti.

 

Rusya Savunma Bakanlığı’nın internet sitesinden yayımlanana açıklamada, ‘Gürcistan’ın kışkırtmalarına devam etmesi halinde Rusya güce başvurma hakkını muhafaza ettiği’ belirtildi. Gürcistan’ı Güney Osetya’nın başkenti Tskhinval’e son haftalarda birçok kez havan topu ve el bombası atmakla suçlayan Savunma Bakanlığı, "Olaylar, Ağustos 2008’de Gürcistan’ın Güney Osetya ve Rus birliğine yönelik askeri saldırganlığını andırır biçimde gelişmektedir. Bu tür eylemler Savunma Bakanlığını ciddi biçimde endişelendirmektedir. Güney Osetya halkı ve buradaki Rus birliklerine tehdit oluşturan kışkırtmaların devamı halinde Savunma Bakanlığı bütün gücünü ve sahip olduğu  tüm imkanları kullanma hakkını saklı tutmaktadır” ifadelerini kullandı.

 

01.08.2009  Ajans Kafkas

 

 Tskhinval: Gürcistan havan topu attı

 

Tskhinval,  7 Ağustos 2008’de Gürcü ordusunun başlattığı savaşın yıldönümü yaklaşırken Güney Osetya’ya yönelik tehlikeli kışkırtma eylemleri sürüyor.

 

Güney Osetya Enformasyon Bakanlığı, bugün Gürcistan’ın Ditsi köyünden Güney Osetya’nın askeri kontrol noktasına iki havan topu atıldığını ancak kimsenin zarar görmediğini açıkladı. Daha önce Tskhinval civarına yine ateş açılmıştı. Bakanlığa göre son olayda hedef alınan nokta başkent Tskhinval’e birkaç kilometre ötede yer alıyor.

 

Gürcistan İçişleri Bakanlığı sözcüsü Şota Utiaşvili ise “Gürcistan tarafından ateş açılmadı” diyerek suçlamayı reddedip karşı suçlamada bulundu:

 

“AB gözlem misyonunun uyarılarına rağmen Ağustos olaylarının yıldönümünde Rusya ve Güney Osetya durumu gerginleştiriyor.”

 

01.08.2009  Ajans Kafkas