AҦCУAA  PЫБЖbbI
-------------------- Abhazya'dan haberler --------------------


 
 Avrupa Abhaz diyasporası temsilcilerinden ortak açıklama

 

Biz, Avrupa Abhaz diyasporası temsilcileri olarak, ''Özgür Kafkasya'' sivil hareketi başkanı olduğu belirtilen Rusudan Gioberidze isimli şahıs ile kesinlikle görüşmediğimizi ve görüşmeyede niyetimizin olmadığını açıklarız.

 

Özellikle Almanya’daki diyasporanın hedef alınması bir tesadüf değil. Avrupa Abhaz diyasporasının yaklaşık % 70’i Almanya’da yaşamaktadır ve son senelerde yoğunlaşan Abhazya ile ilgili aktivitelerin merkezidir.

 

Gioberidze’nin açıklamasının, Abhazya Devlet Başkanı sayın Sergey Bagapş’ın 11 Haziran 2009’da yapmış olduğu, Abhazya’nın, Avrupa Abhaz-Abazin diyasporası temsilcileri ile ilişkilerini güçlendirme politikasını sürdürdüğünü açıklamasının ardından gelmesi bir hayli ilgi çekici.

 

Gioberidze’nin açıklaması  ilk etapta, Avrupa diyasporasını lekelemeye, toplumumuzu karıştırmaya ve bölmeye yönelik bir girişimdir.

 

Rusya’yı ortak düşman olarak gören bazı Çeçen, Gürcü ve Gürcü yandaşı Azerinin hedefi, Abhaz diyasporasınıda alet ederek ve tüm Kafkasya’yı birleştirme adı altında, fitne yaratmaktan başka bir amaç taşımamaktadır.

 

Bu ve benzeri girişimler, senelerden beri, Gürcü politikalarının bir parçasını oluşturmaktadır.

 

Abhaz diyasporasının Avrupa kanadı olarak, değil toplumumuzun temsilcileri, aklı selim tek bir Abhaz dahi bu ve benzeri oyunlara kanmaz.

 

Abhazya Cumhuriyeti Almanya Temsilciliği,

Avrupa Abhaz-Abazin Topluluğu ’’Pro Abkhazia’’,

Dünya Abhaz-Abazin Halkı Birliği Yönetim Kurulu Avrupa üyeleri

 

 Devlet Halk Bankası, Dirmit Gulia, Samson Çanba ve Bagrat Şinkuna’nın hatırasına basılan gümüş paraları piyasaya sürüyor

 

Sohum, Devlet Halk Bankası’nın resmi sitesinde verilen habere göre, 29 Haziran tarihinden itibaren, Abhaz milletinin ‘önde gelen isimleri’ Abhaz edebiyatının kurucusu Dirmit Gulia, dramaturg Samson Çanba ve halk şairi Bagrat Şinkuba’nın hatırasına basılan hatıra gümüş paraları piyasaya sürecek.

 

Hazırlanan hatıra paralarının nominal değeri 10 Apsar. Belirlenen tiraj 1000’er tane.

 

Basılan hatıra paraları kanunlara göre, Abhazya’da nominal değeriyle piyasada geçerli. Rusya rublesiyle yüksek eşdeğeri olan 1 Apsar 10 Rusya Federasyonu Rublesine eşit bulunmaktadır.

 

24.06.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Sohum Kültür Okulu, senelik geleneksel konserini Devlet Flarmonisinde verecek

 

Sohum, Sohum Kültür Okulu, senelik geleneksel konserini 24 Haziran tarihinde Abhazya Devlet Filarmonisinde gerçekleştirecek. Kültür Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre, orkestra, koreografi grupları ve halk şarkılarını seslendirenler, sanatlarını izleyenlerin beğenisine sunacak.

 

Bakanlığın verdiği bilgilere göre, bu sene program çok geniş olacak. Halk danslarının haricinde, genç koreograf Yana Tsveyba’nın çalıştırdığı, İspanya, Moldova, doğu dansları gibi, değişik ülkelere ait 10 yeni dans daha sergilenecek.

 

Konser saat 17:00 da başlıyacak.

 

23.06.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Abhazcanın gelişimi ve korunması

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanlığı İdaresinde, Abhazcanın gelişimi ve korunmasıyla ilgili bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.

 

Abhazcanın gelişimi ve korunmasıyla ilgili toplantı dün Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

 

Toplantıya milletvekilleri, sanat ve bilim aydınları, Abhazya Devlet Üniversitesi, Eğitim Bakanlığı'nın Abhazca Gelişimi Devlet Vakfı temsilcileri katıldı.

 

Toplantıda yaptığı konuşmada Bagapş, Abhazcanın kendi başına gelişemeyeceğini yardıma ve desteğe ihtiyacı olduğunu, bilim adamları ve aydınların gayretine gerek olduğunu söyledi.

 

Devlet Başkanlığı İdaresi Başkanı Valeri Arşba 2007’de Abhazcanın gelişimi devlet programının hazırlandığını ve onaylandığını söyledi.

 

Arşba “ Bu programa uygun olarak planlanan çalışmaların çoğu gerçekleştirildi. 2008’de Abhazya Devlet Üniversitesi komisyonu ve Bilimler Akademisi tarafından seçilen 24 kitap yayınlandı, bunun için 3 milyon ruble harcandı” dedi. Abhazcanın bilgisayar teknolojisi ile tanıtımı için laboratuarın henüz oluşturulmadığını, bu çalışma için 12 milyon rubleye ihtiyaç olduğunu belirten Arşba, bu sene sonuna kadar çalışmanın gerçekleştirilmesini umut ettiklerini belirtti.

 

Buna bağlı olarak Abhazya Devlet Üniversitesi Rektörü Aleko Guaramiya, Abhazcanın bilgisayar teknolojisine aktarımı çalışmasının altı aydan fazla bir süredir devam ettiğini, ancak Abhazya dışından davet edilen uzmanlara şu ana kadar tek bir ruble bile ödeme yapılmadığını belirtti. Devlet Başkanı Bagapş, bunu Abhazcanın gelişim problemleri devlet komisyonunun eksikliğine bağladı. Bagapş, “Konu devlet dilimizin gelişimi olduğunda hiçbir problem olmamalı” dedi ve Arşba’ya konuyu bir an önce çözme ve gereken tedbirleri almakla görevlendirdi.

 

Bagapş’ın ifadesine göre, yayınlanan kitapların gençler tarafından okunmasını, çocuklara Abhazca düşünmenin öğretilmesi gerekiyor. Bagapş bu alanda Abhazca gelişimi Devlet Vakfının büyük çalışmalar yaptığını, ancak yine de yapılan çalışmaların az olduğunu belirtti.

 

Filolog Sariya Amıçba’ya göre, Abhazcanın gelişimine yönelik basın organlarında ayrı bölümler olmalı, bilim adamlarının Abhaz-Adıge dilleri ve geleneklerinin öğrenimi konusunda araştırmaları olmalı. Amıçba ayrıca üniversiteye giriş sınavlarında öğrenci adayları ile Abhaz etiketi üzerine sohbet etmek gerektiği düşüncesinde.

 

“Her yıl geniş çaplı olarak Abhazca Dil Günü kutlanmalı” diyen Amıçba, bu sene Abhazca Dil Günü'nde Dünya Abhaz-Abazin Halkı Birliği'nin jübilesinin yapılmasını da teklif etti.

 

Milletvekili Valeri Kuarçiya Abhazca probleminin her zaman tartışıldığını, ancak parlamento da dahil hiçbir yerde Abhazca tek bir toplantı veya görüşmenin yapılmadığını belirtti. Kuarçiya, “Yönetimin üst düzeylerinde Abhazca konuşulmasına başlanmadan, devlet diliyle programlar yapılmaya başlanmadan problem çözülmeyecektir. Bizim Abhazca ile ilgili tek bir kanunumuz yok. Bundan dolayı her şey bizden başlıyor” dedi.

 

Bilim adamı Boris Conua’ya göre, Abhaz okulu gerçekten Abhaz okulu oluncaya kadar problemi çözmek zor. Conua, “Bizim Abhaz okulumuz sadece dördüncü sınıfa kadar, ama çocukların diğer dersleri de üst sınıflarda da ana dillerinde görmesi gerekiyor, üstelik biyoloji, coğrafya derslerin Abhazca olarak verebilecek bilim adamlarımız da var” dedi. Conua’ya göre devlet dili kanunu çalışmıyor.

 

Eğitim Bakanı İndira Vardaniya’nın belirttiğine göre, uzmanlar periyodik olarak Abhazcanın durumunu inceliyor. Var olan problemlere rağmen 4,5 yılda Eğitim Bakanlığı devlet desteği ile 35 kitap ve yardımcı materyal yayınladı. Vardaniya’ya göre, dili bilmek önemli ama daha da önemlisi dili kullanmak. Vardaniya, “Çocuklar okul dışında Abhazca duymuyor, ama nedense tüm problemler okullara bağlanıyor” dedi.

 

Parlamento Başkan Yardımcısı İrina Argrba’ya göre, Abhazca problemi yeni değil, ama yeni yaklaşımlar lazım, eğitim metodunu değiştirmek lazım, çünkü mevcut metotla dil çocuklara zor öğretiliyor. Agrba, devlet (Abhaz) dili kanunu çalışmaları konusunda gözlem yapacak bir parlamento komisyonu kurulması teklifinde bulundu. Agrba, “Bu konuda parlamento çok şey yapabilir” düşüncesinde.

 

Yuvarlak masa toplantısında geri dönüş meselesi de görüşüldü. Bilim adamı Yuri Argun’a göre, diaspora nesillerinin tarihi vatandaşlarına geri dönüş meselesinin çözümü Abhazcanın korunmasıyla ilgili problemlerin çözümüne yardımcı olabilir. Argun, “Ancak, Geri Dönüş Devlet Komitesi bu konuyla ilgilenmiyor. Abhazca eğitimi konusunda modern kurslar gerekli. Ama geri dönüşçüler Abhazca öğrenemeden daha çabuk Rusçayı öğreniyor. Sadece Abhaz-Abazin Halkı Birliği geri dönüşçüler için Abhazca kurslar düzenliyor” dedi.

 

Argun ayrıca, Sohum’da geri dönüşçülerin geçici olarak kalabileceği tek bir yurdun dahi olmadığını da belirtti. Bu konuyla ilgili olarak Abhazya Devlet Üniversitesi Rektörü, geri dönüşçü öğrencilerin de kaldığı Abhazya Devlet Üniversitesi öğrencileri için yurt meselesini en kısa zamanda çözmeyi düşündüklerini belirtti.

 

23.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Rus elçi: Abhazya kimliği bizde geçer

 

Sohum, Rusya’nın Sohum Elçisi Semyon Grigoryev, Abhazya nüfus cüzdanlarının devlet olarak Moskova tarafından tanınma kararından sonra da Rusya’da kabul edilmediği eleştirilerini reddetti.

 

Grigoryev, Abhazya vatandaşının taşıdıkları cüzdanların Rusya tarafından 2008’den beri geçerli kimlik olarak kabul edildiğini söyledi. Grigoryev “Ülkenizin vatandaşının Abhazya kimliği ile bizim sağlık kurumlarımızda tedavi olduğu, kendi işlerini kurdukları, bankalarda hesap açtıkları, Rusya bölgesinde ve ilerisinde seyahat ettikleriyle ilgili şahsen azımsanmayacak kadar örnekten haberdarım” dedi.

 

Grigoryev, Abhazya’nın  ülke içi kimlikleri hazırlanırken gereken belge güvenliği seviyesinin sağlanmadığını, buna bağlı olarak Rusya-Abhazya sınırında Abhazya vatandaşlarından pasaport istendiğini söyledi. Grigoryev bu meseleyi çözmek için Abhazya Dışişleri Bakanlığı’na Abhazya kimliğini pasaporta çevirme teklifinde bulunduklarını belirterek “Şimdi her şey Abhazya yönetimine bağlı” dedi. Türkiye’de bastırılan Abhazya kimlikleri, 14 yaşına ulaşmış tüm ülke vatandaşları için zorunlu. 10 seneliğine verilen kimlikler süreci dolunca değiştirilecek.

 

19.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Sergey Şamba, ‘Abhazya Hükümeti, BM ile ilerde yeni konuma uygun işbirliği yapabileceğini umut ediyor’

 

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, BM Genel Sekreteri Pan Ki Moon'a göndermiş olduğu mektupta "Abhazya Cumhuriyeti toprakları içerisinde görev yapan BM Barış Gücü Kuvvetleri'ne çalışmış oldukları süre içerisinde istikrarın ve güvenliğin sağlanmasındaki eşsiz katkılarından dolayı teşekkürlerimizi iletiyoruz" dedi.
 

"Abhazya toprakları üzerinde silahlı çatışmaların yaşandığı zor dönem içerisinde BM Barış Gücü içerisinde değişik uluslardan görevlilerin yapmış oldukları etkili çalışmalarını devletimiz olarak destekledik ve memnuniyet duyduk. BM Barış Gücü'nün Abhazya Cumhuriyeti toprakları üzerinde istikrarın ve güvenliğin sağlanmasında yeri doldurulamaz çalışmaları olmuştur.
 

1993 yılı içerisinde zor koşullar altında görev yapan BM Barış Gücü Kuvvetleri bölgede barışın sağlanmasında ve görüşmeler sürecinin sürdürülmesinde kendi yaşamlarını tehlikeye attılar ve çalıştılar.
 

2001 yılı içerisinde Gürcistan Yönetimi'nin Abhazya toprakları üzerinde yapmış oldukları provokasyon saldırısı sonucunda düşen helikopterde ölen 6 BM Barış Gücü Askerini Abhazya halkı olarak hiç bir zaman için unutmayacağız.
 

BM Organizasyonu bölgemizde ve bütün dünya'da barışın sağlanması için önemli görevler üstlenmiş ve başarmıştır. Abhazya her zaman için BM Barış gücü'nün kendi toprakları içerisinde görev yapmasından yana olduğunu belirtmiştir, fakat BM Barış Gücü Kuvvetleri Gürcistan'ın 14 mayıs 1994 tarihinde imzalanan Moskova Anlaşmasını ihlal etmesine ve 08 Ağustos 2008 tarihinde Güney Osetya'ya askeri saldırısı karşısında yaşanan yeni gerçeklere yanıt verememiştir.
 

Abhazya tarafı zor koşullar içerisinde bile BM Barış Gücü'nün çalışmalarını desteklemiştir, devlet olarak BM Barış Gücü'nün istemlerini yerine getirmiştir, ve statünün belirlenmesinde yaşanan bütün zorlukların ortadan kaldırılabilmesi için farklı uzlaşma önerileri sunmuştur. Fakat, bazı BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkeler Abhazya tarafının görüşlerini dinlemek istemediler ve BM Barış Gücü'nün eski biçimde görev yapması konusunda ısrarcı oldular, 1808 no.lu madde 2008 yılının Nisan ayında alınan bir karardı ve o tarihte Gürcistan'ın askeri saldırısı sonucunda bölgede yeni koşullara bağlı değişikliler yaşanmamıştı.
 

Üzülerek belirtmek isterim ki, bazı ülkeler BM Barış Gücü’nün görevleri ile ilgili olarak objektif olamayan istemlerde bulundular, asıl çalışma koşullarını engellediler, prensiplerin dışına çıktılar, BM’in çalışmalarını kilitlediler, ulusların haklarını tam olarak paylaştıramadılar.

 

Bizler, bizim BM içerisindeki konumumuzun ileriki dönemlerde bu biçimde olmasının kabul edilemez olduğunu belirten birçok açıklamalarda bulunduk. Dünya içerisinde bizim bağımsızlığının tanınması sonucunda BM Barış Gücü’nün daha fazla Gürcistan’da bulunan BM Barış Gücü adı altında görev yapmasını basit bir mantık bile kabul edemez. Bizler, BM Barış Gücü’nün adil olarak çalışmasını, eşit koşullarda, gerçekçi ve tarafsız olarak çalışmasını isteriz.
 

BM Güvenlik Konseyi tarafından belirtilmek istenen çalışma koşulları, bölgenin var olan gerçeklerine uyum göstermiyor ve Abhazya tarafından bütünü ile kabul edilemez bir konumdadır. Abhazya’nın devlet olarak varlığının gerçek olarak reddi anlamına geliyor. Biz, bu tür koşulları kabul etmeyeceğimizi birçok kez yineledik.
 

Şimdi, Abhazya Yönetimi olarak yeni koşullarda BM ile gelecekte yapacağımız görüşmelerde ortaklık işbirliği içerisinde olmayı ümit ediyoruz.”

 

18.06.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Kadirov, Abhazya'ya cami yapmak istiyor

 

Caharkale, Abhazya Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba başkanlığında bir parlamenter heyeti, Çeçenya’da temaslarda bulunurken iki ülke arasında işbirliğini geliştirmenin simgesi olarak Abhazya’ya cami yaptırılması önerisiyle karşılaştı.

 

Abhazya heyeti, Rus güdümlü Çeçen başkan Ramzan Kadirov ve Çeçenya Parlamento Başkanı Dukvakh Abdurahmanov tarafından ağırlandı.

 

Kadirov Abhazya’nın Rusya tarafından bağımsız devlet olarak tanınması nedeniyle tebriklerini sunup iyi komşuluk ilişkileri kurma temennisini dile getirdi. Aşuba da Çeçen ve Abhaz halkları arasında her zaman dostluk ilişkilerinin bulunduğunu belirtirken 1992-1993 Abhaz-Gürcü savaşı sırasında Çeçenlerin Abhazya’yı yalnız bırakmadığını hatırlattı. Aşuba “Çeçenler her zaman ön cephede yer aldı. Abhazya topraklarındaki savaşta Çeçen halkının 76 temsilcisi öldü” dedi. Aşuba, ‘Çeçenya Cumhuriyeti’nin geleceğini Rusya ile birliktelikte görüyor olmasının da kendisini sevindirdiğini’ belirterek “Abhaz halkı geleceğini Rusya’ya bağlıyor. Rusya Federasyonu ile var olan ortaklık ilişkilerimizi bundan sonra da ileriye götürmeye niyetliyiz” diye konuştu.

 

Çeçenya’da kısa sürede çarpıcı gelişmeler gözlemlediğini dile getiren Aşuba, “Caharkale Kuzey Kafkasya’nın en güzel şehri oldu, Çeçenya Cumhuriyeti ise tüm Kuzey Kafkasya sosyo-politik yaşamında en önemli rolü oynuyor” ifadelerini kullandı.

 

İki cumhuriyet arasında işbirliğinin geliştirilmesinin müzakere edildiği toplantıda Kadirov, Abhazya ile kültür, spor, turizm alanlarında ilişkiler kurmak istediklerini vurguladı. Kadirov, Abhazya’da cami inşaatı teklifinde de bulunarak “Arsa ayrılması durumunda, Rusya ve Abhazya arasındaki iyi komşuluk ilişkilerinin işareti olarak cami inşa etmeye hazırız” dedi. Aşuba da, teklifi Devlet Başkanı Sergey Bagapş’a iletileceği sözünü verdi.

 

18.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum'a muhacirler anıtı

 

Sohum, Abhazya’nın başkenti Sohum’da 18 yıldır yapımı beklenen ‘muhacirler anıtı’ sonunda dikiliyor. 19. yüzyılda anavatnlarından sürülen Abhazlar için düşünülen anıt projesiyle ilgili yarışmayı ünlü Abhaz heykel sanatçısı Gennadi Lakoba’nın çalışması kazandı.

 

2008’de Başbakan Yardımcısı Leonid Lakerbaya başkanlığında kurulan anıt komisyonu çalışmalarının tamamlayarak yarışma sonuçlarını 16 Haziran’da Ressamlar Birliği’nin merkez sergi salonunda açıklandı. Jüri ön elemede aralarında Türkiye diasporasından çalışmaların da bulunduğu beş kompozisyon seçti. Jüride de yer alan Kültür Bakanı Nugzar Logua, herkesin Gennadi Lakoba’nın heykelinin muhacirlerin trajedisini en iyi yansıttığı konusunda hem fikir olduğunu açıkladı. Lakoba, anıt kompozisyonu üzerinde 30 yıl çalıştığını belirterek “Anıt kompozisyonunda yer alan hafif bükük kol, birleşme ve ruhun gücünü sembolize ediyor. Uzatılmış at başı ise umuda ve kardeş Kuzey Kafkasya halklarına çağrıyı sembolize ediyor” dedi. Kültür Bakanlığı projenin hayata geçirilmesi konusunda mali sıkıntı olmayacağı garantisi verirken Lakoba da kompozisyonunu altı ayda dikilmeye hazır heykele dönüştürebileceğini kaydetti. Sohum kıyısında 31 Mayıs 1991’de muhacirler için yapılacak anıtın yeri belirlenmiş ve bir taş dikilmişti.

 

17.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Arşba Maykop'a konuk

 

Maykop, Abhazya Devlet Başkanlığı Genel Sekreteri Valeri Arşba, Adıgey Cumhuriyeti’ni ziyaret edip ikili ilişkileri geliştirmenin yollarını müzakere etti.

 

Dün Arşba’yı makamında kabul eden Adıgey Devlet Başkanı Aslan Thakuşinov iki halk arasındaki tarihi ilişkilere değinip “Yıllar boyunca Adıge ve Abhazların çok sıkı dostluk ilişkileri oluştu. Biz ilgiyle Abhazya’da gerçekleşen tüm gelişmeleri takip ediyoruz ve yeni işbirliklerine girmeye hazırız” dedi. Görüşmede Thakuşinov ve Arşba iki ülke arasında siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda işbirliğinin yollarını ele aldı. Arşba hükümet temsilcileriyle de görüşmeler yaptı.

 

17.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum: AB gözlemcisi Abhazya'ya giremez

 

Sohum,  BM Gürcistan Gözlem Misyonu’nun (UNOMIG) görev süresinin uzatılmasının ardından Gürcistan AB gözlemcilerin bölgeye konuşlandırılmasını isterken Sohum’dan ret yanıtı geldi.

 

Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Sohum istemediği sürece AB gözlemcilerinin topraklarına giremeyeceği resti çekti. ‘Abhazya’nın sınırlarını sağlam kilitlerle kilitlediklerini’ belirten Şamba, bağımsızlıklarını hiçbir zaman tanımayacağını ifade eden AB’nin gözlemcilerinin topraklarına girmelerine karşı olduklarını vurguladı. Tiflis’in BM gücünün yerini AB gözlemcilerinin alması için çabaladığını hatırlatan Şamba, "AB, siyasi açıdan, bize karşı iyi niyetli olmayan ilişkisini net olarak gösteriyor ve bu nedenle AB misyonunun topraklarımızda bulunmasına karşıyız" dedi. Şamba, "Gürcüler her zaman dış güçlere güvendi, şimdi de tek ümitleri AB" diye ekledi. 1993 yılından beri görev yapan UNOMIG’in görev süresinin 2 hafta uzatılmasını öngören karar tasarısı, Rusya’nın vetosu nedeniyle reddedilmişti.

 

17.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Rusya askeri varlığını küçük tutacak

 

Paris, Rusya Genelkurmay Başkanı Nikolay Makarov, Güney Osetya ve Abhazya’da bulundurmayı planladıkları asker sayısını düşüreceklerini söyledi.

 

Makarov ancak rakam telaffuz etmedi. Rusya’nın ağustosta Gürcistan’ın başlattığı savaşın ardından oluşan yeni koşullarda başlangıçtaki hedefi Güney Osetya ve Abhazya’da 3.800’er asker bulundurmaktı.

 

Fransa’da temaslarda bulunan Makarov, Güney Osetya ve Abhazya’nın kendi güçlerini oluşturması nedeniyle bu bölgelerde çok sayıda asker konuşlandırmak için bir gerekçe kalmadığını belirtti. Makarov, Rusya’nın bu bölgelere kaç asker göndereceği ve ağustostan beri bölgeye kaç Rus askerinin gönderildiği konusunda bilgi vermedi.

 

17.06.2009  Ajans Kafkas

 

 UNOMIG gitmeseydi Abhazya gönderirdi

 

Tiflis, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, BM Gürcistan Gözlem Misyonu’nun (UNOMIG) görev süresinin uzatılmamasının Sohum’un beklentisiyle örtüştüğünü belirtti.

 

Şamba, "Eğer BM Güvenlik Konseyi bizi memnun etmeyen bir karar alsaydı, biz kendimiz gözlem gücünün çekilmesi konusunu gündeme getirirdik" dedi.

 

BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya vetosu nedeniyle UNOMIG’in görev süresinin uzatılmamasıyla ilgili olarak “Beklediğimiz gibi oldu” diyen Şamba, misyonun Abhazya’dan gidişini hızlandıracak herhangi bir girişimde bulunmayacaklarını kaydetti.

 

Gözlem gücünün ayrılışıyla ilgili bir koşulları olup olmadığı sorusu üzerine Şamba, "Hiçbir şart konulmayacak. Güvenlik Konseyi görev süresini uzatmadı, demek ki gözlem gücünü finanse de etmeyecek. Bizim tarafımızdan hiçbir harekete gerek yok" dedi. Dışişleri Bakanı, teknik altyapı ve malzemenin dışında 110 asker ve 150 sivil personeli bulunan UNOMIG’in bölgeden ayrılması için normal koşullarda üç ay gerektiğini belirtti.

 

17.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Hacımba'dan Bagapş'a tek adam suçlaması

 

Sohum, Abhazya’da Rusya ile ilişkiler konusunda muhalefet ile iktidar arasında yaşanan tartışmalar üzerine devlet başkanı yardımcılığı görevinden istifa eden Raul Hacımba, Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ı hükümet ve parlamentoda tartışmadan tek başına ülkeyi bağlayıcı kararlar almakla suçluyor.

 

12 Haziran’da Regnum ajansının Sohum’daki muhabirine istifasının nedenlerini anlatan Hacımba, Bagapş’ın muhalefeti dinlemek yerine bu kesimlerin Rusya’nın gözünde Rus karşıtı olarak algılanmasını hedefleyen bir çabaya giriştiğini düşünüyor. Ajans Kafkas’ın Türkçeye çevirdiği röportajda Hacımba’nın değerlendirmeleri şöyle:

 

Raul Cumkoviç, devlet başkanı yardımcılığından ayrılma kararınızda neye göre hareket ettiniz?

 

Bu konuyla ilgili açıklamam ve daha sonra yapmış olduğum basın toplantısında böyle bir karara beni ikna eden sebepleri anlattım. Temel sebep, iç siyasi mücadeleyi yönetimin dış politik ilişkiler, özellikle de Abhazya’nın Rusya ile ilişkileri alanına götürme gayreti oldu. Muhalif örgütler devletlerimiz arasında imzalanan bazı belgelerle ilgili düşüncelerini ifade etti. Üstelik muhalefet liderleri açıklamalarında bu belgelerin daha çok içeriği hakkında değil, hazırlanma esnasındaki Abhazya tarafının prensipleri hakkında fikir beyan ettiler. Ama yönetim durumu, Abhazya toplumunun belirli bir kısmının Rusya Federasyonu ile ilişkiler oluşturulmasına karşı çıktığı şeklinde sunmaya çalıştı. Amaç tek bir şeydi, Rusya siyasi üst tabakası ve tüm Rusya toplumunun Abhazya muhalefetine karşı negatif yaklaşım oluşturmaktı. Ülkenin son Güvenlik Konseyi toplantısında devlet başkanı, katılımcıları bir taraftan ülke yönetiminin faaliyetlerini destekleyen, diğer taraftan muhalefeti kınayan mitingler toplamaya çağırdı. Sadece muhalefet, bağımsız basın değil farklı düşünen herkesin kınanması girişiminde bulunuldu. Ben devlet başkanı yardımcılığından ayrılacağımı açıkladığımda, kimse beni vazgeçirmeye çalışmadı, ama daha önemlisi, Güvenlik Konseyi’nin bazı daimi üyeleri kesinlikle iç siyasi durumu zorlaştıracak toplantı ve eylemlerin yapılmasına karşı çıktı. Düşünceme göre, böylesi sıkı bir tavır devlet başkanına düşündüklerini gerçekleştirme imkanı vermedi. Ancak bir başka yol bulundu. Abhazya devlet televizyonunun imkanları kullanılarak muhalefet temsilcilerine yönelik takipler organize edildi. Bu, muhalefet liderlerinin yönetime yönelik eleştirilerinin dile getirildiği basın toplantısından yapılan röportajın ertesi günü oldu. En ilginci röportaj Abaza televizyon kanalından gösterilmişti ve bu kanalın yayın alanı ise başkent bölgesiyle kısıtlı. Muhalif olarak Abaza televizyonunun izlenemediği bölgelerdeki vatandaşlar damgalandı. Sorarlar,  onlar muhalefetin açıklamasının içeriğini nereden bilebilir. İnsanlara her şeyin, güya birilerinin Rusya ile iyi komşuluk ilişkilerinin oluşturulmasına karşı durmaya çalıştığı şeklinde sunulmaya çalışıldığı anlaşılıyor. Eğer yönetim tüm halkı ayağa kaldırmayı başarabilseydi galiba insanları durdurmak için yirmi dört saat yetmezdi. Sonunda onlar meselenin aslında ne olduğunu anladılar.

 

Abhazya’da Rusya karşıtı düşünceler var mı?

 

Abhazya devletinin tüm oluşum tarihi gösteriyor ki, toplumumuzda hiçbir zaman Rusya’ya karşı düşüncede insanlar yok. Evet vatandaşlarımızdan bazıları, Rusya’nın Gürcü-Abhaz ilişkilerindeki problemi çok daha önce çözebileceğini düşünüyor. Zira biz henüz Sovyet döneminde artık Gürcistan SSR yapısı içinde var olmaya devam edemeyeceğimiz konusunu gündeme getirdik. O zaman merkez kesin bir karar alabilir ve üstelik 90’lı yılların başındaki trajik olaylara engel olabilirdi. Rusya-Abhazya ilişkileri her iki ülke için aynı partnerlik derecesinde olmalı.

 

Resmi olarak seçim kampanyası henüz başlamadı. Bununla birlikte ülkede temel politik güçler arasında polemik büyüyor. Genel olarak seçim öncesi durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

İstifa açıklamamın ardından yönetim muhalefetin seçim kampanyasına başladığını açıkladı. Bu tam böyle değil. Muhalefet öncelikli olarak yönetimin eylemlerine tepki gösteriyor. Muhalefet birkaç yıl önce de seçimler söz konusu değilken de böyle davrandı. Diğer taraftan hükümet yanlısı ‘Birleşik Abhazya’ partisi çoktan insanlarla çalışmaya başladı. Çeşitli bahanelerle onlar ilçelerde kendi programlarını yürütüyorlar. Bu seçim kampanyasının başlangıcı değil mi? Neden birileri için mümkün, diğerleri için mümkün olmasın? Hükümet yanlısı partinin eylemlerine karşı muhalefet hiç değilse neden kendi düşüncesini savunamasın?

 

Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın son açıklamaları, özellikle Rusya tarafına Abhazya demiryolu işletmesinin verilmesi muhalefet tarafından ciddi eleştiri konusu oldu. Şahsen siz yönetime yönelik yapılan tüm eleştirilere katılıyor musunuz veya muhalefet ile ayrıldığınız bazı konular var mı?

 

Aslında dile getirilen tüm eleştirilerde tamamıyla muhalefete katılıyorum, özellikle de ekonomi projeleriyle ilgili olanlarda. Ben de Abhazya’nın geleceği için önemli meselelerin sadece bir kişinin yaklaşımıyla gizli olarak çözülemeyeceğini düşünüyorum. Devlet Başkanı Bagapş ülke dışına çıkıyor, orada görüşmeler yapıyor, sonra dönüyor ve fayda getirecek bir proje olduğunu söylüyor. Bu konuda Rusya tarafına daha önceden proje içi onay verilmiş oluyor. Şu veya bu projeleri dile getirirken öncelikli olarak yarını, şu veya bu projenin sadece belirli kişilere değil bu ülkede yaşayan insanlara ne gibi faydalar getireceğini düşünmek lazım. İnanıyorum ki, eğer bugün Abhaz toplumunda tartışılan meseleler öncelikli olarak Güvenlik Konseyi veya Bakanlar Kurulu’nda görüşülmüş olsaydı, onların faydası hakkındaki konuşmalardan kaçınılabilirdi. Ama uygulamada devlet başkanın emri vakisi var.

 

Dahası müzakere aşamasında toplumun şu veya bu projeden devletin ne gibi kazanç hissesi olacağını bilmesi lazım. Projelerin birilerine değil devletimize, halkımıza kazanç getirmesi lazım.

 

Ama Abhazya’nın Rusya ile işbirliğinin alternatifi yok…

 

Biz de var olduğunu söylemiyoruz. Birkaç yıl önce, şu anki yönetim dış politikada çok vektörlü politika kavramını ilan etti. O zaman bazıları, Rusya ile ilişkiler inşa etmek gerektiğini, ama diğer ülkelerin de olduğunun unutulmaması gerektiğini söylediler.
Hiç kimse sadece tek bir devletle işbirliğine kapanmamız gerektiğini söylemiyor. Ama şunu da unutmamak lazım, aramızdaki ilişkiler her zaman iyi olmasa da tüm bu yıllar boyunca biz Rusya sayesinde hayatta kaldık. Şunu açıkça anlamamız lazım, Rusya için Psou nehrinin ardında, kendi yüzü ve yaklaşımı bulunan bir devletin olması faydalı. Yoksa kiminle görüşsün, neden konuşsun?

 

Seçime kalan süre içinde olaylar nasıl gelişebilir?

 

Yönetim ve muhalefetin diyaloga başlamak için fırsat bulmalarını isterdim. Bu bize medeni, demokratik toplumlarda olduğu gibi seçimlere gitmemize imkan verir. Tüm dünyaya kabul ettiğimiz kanunlara riayet edebildiğimizi göstermemiz gerekiyor. Şu anda var olan duruma göre, bence yönetim muhalefetle yapıcı diyaloga hazır değil. Yönetim galiba idari kaynaklara, aynı zamanda muhalefetin devlet televizyonu ve diğer medya organlarına ulaşımına getirdiği kısıtlamaya güveniyor. Yönetimin bağımsız gazetelere baskıya çalışıyor olması korkunç. Onlar eleştirilerinde hem muhalefet hem de yönetimden bağımsızlar. Gerektiğinde bağımsız gazeteler hem bunları, hem diğerlerini eleştiriyorlar. Bu onların hakkı. Herkesin ağzını kapamaya yönetimin gücü ve parası da yetmez. İnsanın düşüncesini ifade etmesine engel olunabilir mi? İnsan her ne olursa olsun, evde oturur ve bunu yapar. Sonuç olarak onun yaklaşımı bir-iki kişi için alarm olacak, yarın ise herkes için.

 

Son zamanlarda size sorulan geleneksel soru: Devlet başkanlığı seçimlerine aday olarak katılmayı düşünüyor musunuz?

 

Mesele görev değil, inanın. Önemli olan, şu anda Abhazya’nın içinde bulunduğu durumu düzeltmek. Ben, devlet için her görev ve ekipte çalışmaya hazırım. Açıkça söyleyeyim, ekip henüz oluşturulmadı. Birçokları seçim kampanyası olası katılımcıları hakkında söylentiler var. Ancak tüm bunlar tahmin. Aday olabilecek olarak sayılanlar arasında sistemli şekilde çalışabilecek başarılı insanlar var. Ama bu her şeyin istenilen şekilde olacağı anlamına gelmiyor.

 

16.06.2009  Ajans Kafkas

 

 'Diaspora dert etmesin Abhazya'nın geleceği garanti'

 

Sohum, Oktay Çkotua, Türkiye’den anavatanı Abhazya’ya dönüş yapıp orada yaşam kurmuş ilklerden biri. Sürgün sonrası anavatanında milletvekili seçilen ilk diasporalı.

 

Milletvekilliği öncesinde geriye dönüşten sorumlu Cumhurbaşkanlığı Komisyonuna başkanlık etmiş olan Çkotua’ya Abhazya’nın Rusya tarafından tanınmasının ardından yaşanan gelişmeleri Ajans Kafkas’a değerlendirdi.

 

Halihazırda Abhazya Sivil Meclis üyesi olan Çkotua, Abhazya’nın sınırlarının FSB tarafından korunması anlaşmasıyla başlayıp demiryolları ve havaalanının Rusya’ya verilmesi planlarıyla derinleşen Rus-Abhaz ilişkilerinin bir ilhakla sonuçlanacağına ilişkin kaygıları yersiz buluyor. Abhazya’nın özel tarihsel koşullarına bağlı olarak şu an bağımsızlığı ve geleceğini Rusya ile birliktelikte gördüğüne işaret edip çıkarlarına göre Rus yanlısı olduğu gibi Rus karşıtı da olabileceğine dikkat çekti. Çkotua’nın özellikle anavatan dışından gelen eleştirilere yanıtı özetle ‘Endişelenmeyin Abhazya’nın geleceği garanti altında’ şeklinde. 1962 Sakarya doğumlu, Abhazya Üniversitesi tarih bölümü mezunu, evli ve Mramza ile Guranda’nın babası Çkotua’nın Abhazya’nın yaşadığı sürece ilişkin görüşleri şöyle:

 

Abhazya'nın Rusya tarafından tanınmasının sosyal, siyasal ve ekonomik etkileri neler oldu?

 

Rusya Federasyonu tarafından tanınmak bağımsızlık mücadelesinde Abhazya için tarihi bir dönüm noktası oldu. Düşünün bir kere, daha düne kadar sizi ambargo cenderesinde inleten, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi bir devlet sizi tanıyor, hatta bununla da yetinmeyerek uluslararası arenada çıkarlarınızı temsil görevini de üstleniyor. Bir kaç yıl önce tüm bunları kabul edecek her hangi bir ülke için neler vermezdik... Elbette ki savaşın ve sonrasında yıllarca süren ambargonun acılarını yaşamamış olanların bu günkü durumu tam anlamıyla değerlendirmelerini beklemiyorum. Çünkü bu süreçte yaşanan sıkıntıları, çekilen acıları Abhazya dışından görmek ve anlamak asla mümkün olmazdı. Bu yüzden bugün elde edilen sonuç Abhazlar açısından adeta “suyu uyurken görmek” gibi bir şey, yakın zamana kadar Rusya’nın böyle bir karar alacağına en iyimser kişiler bile inanamazlardı, ancak gelişen olağanüstü şartlar ve sağ olsunlar Gürcü yönetiminin inanılması güç tarihi hataları süreci bu şekilde noktaladı. Bu tanınmanın Abhazya’nın pozisyonunu uluslararası düzeyde iyice güçlendirdiğini düşünüyorum. Çünkü bu güne değin soruna sadece Gürcistan penceresinden bakan uluslararası toplum Rusya Federasyonu’nun son adımından sonra artık Abhazya’nın tezlerini de dinlemek durumunda olacak, böylelikle ülkemizin Rusya ve Nikaragua’dan sonra Abhazya karşıtı “özürlü” devletler başta olmak üzere bir çok ülke tarafından da tanınmasını beklemek artık hiç de uzak bir hayal değil.

 

Tanınma, Abhazya’nın standartlarının uluslararası düzeye ulaştırılmasını ve sağlam temeller üzerinde yükselen bir hukuk devleti inşası için her alanda kendisine çeki düzen vermesini de beraberinde getiriyor, hatta dayatıyor. Artık tarımdan turizme, sağlıktan eğitime, bayındırlıktan bankacılığa, hukuktan insan haklarına, her alanda uluslararası sisteme entegre olunması, şimdilik Rusya üzerinden bile olsa “yasal” olarak dünyaya açılması, eksiklerin ithali ile ürettiklerimizin ihracı, Abhazya’nın sosyal, siyasal ve ekonomik hayatına büyük canlılık getirmeye başladı bile. Ben artık Abhazya’nın bir ok gibi yerinden fırladığını ve adeta ışık hızıyla hedefine ulaşarak en kısa sürede Kafkasya’nın incisi önemli bir cazibe merkezi olacağını görebiliyorum. İşte tüm bunlar tanınma ile mümkün olabildi, düne kadar eli kolu bağlı olan Abhazya, bugün özellikle ekonomik alanda büyük hamlelerle tanışacak bir ortama girmiş durumda...

 

Rusya ile yapılan savunma işbirliği anlaşması, havaalanı ve demiryollarının işletmesinin Rusya'ya verilmesi, doğalgaz ve petrol arama işinin Rosneft'e havale edilmesi Abhazya'nın bağımsızlığına dair endişelere de yol açtı. Muhalefetin bu konuda tepkileri nasıl değerlendirilmeli?

 

Şüphesiz muhalefet kesiminin ileri sürdükleri konuların içerisinde gerçeklik payı olan hususlar elbette ki var, örneğin sınır koruması için gelen askerlerin dönem sonunda isterlerse Abhazya’da kalabileceklerini ve devletin onların iskanı için yükümlü olduğunu öngören madde uzun vadede Abhazya’nın demografik yapısını alt üst edebilecek nitelikte. Ben de anlaşmaların parlamentoda nihai olarak onaylanmadan önce bir kez daha gözden geçirileceğini umuyorum. Ancak sınırın ortak korunması ile ilgili durumun geçmişte de, önümüzdeki dönem içerisinde de, Abhaz halkı için son derece büyük bir önem arzettiğini de gözden kaçırmamak gerekir. Gürsistan’ın saldırgan politikaları ve bölgedeki terör guruplarını el altından destekleyen tutumu yüzünden savaş sonrası dönemde yüzlerce askerimizin, sınır muhafızımızın ve polisimizin şehit edilmesi her açıdan telafisi mümkün olmayan yaralar açmaktaydı. Bu yüzden sınırın az sayıda askerle ve modern yöntemlerle korunması söz konusu oluncaya dek Rusya Federasyonu’nun söz konusu desteğini önemli buluyorum. Bilemiyorum, ben de Türkiye’de yaşayıp Abhazya gerçeklerini bu kadar yakından bilemeseydim konuya başka türlü ve duygusal yaklaşabilir miydim acaba? Bundan dolayı konuya eleştirel yaklaşanları kınayamıyorum, ama şu soru da aklımdan geçmiyor değil, onu da yeri gelmişken burada ifade etmek isterim. Abhazya’nın sınırlarının korunması ve bağımsızlığı ile ilgili özellikle diasporada endişelerini dile getiren değerli kardeşlerimin bu anlamda fikir üretmekten ve yazmaktan başka neler yaptıklarını ya da yapmayı düşündüklerini hep merak etmişimdir. Bu dostlarımız keşke Abhazya’da yaşıyor olup ülkelerinin sınırları ve bağımsızlığı ile ilgili tehditleri bire bir göğüslüyor olabilselerdi, o zaman zaten tüm bunlara da gerek kalmazdı… Ama yine de söylüyorum iyi niyetli olan bu görüşleri ve o arkadaşlarımızı hiçbir zaman kınamıyorum tam aksine bunu Abhazya sevgilerinin bir tezahürü olarak değerlendiriyorum. Sadece konuşma dışında sınırların ve bağımsızlığın korunması için fiilen de bir şeyler yapabileceklerini söylemek istedim, zira Abhazya’daki kardeşlerimiz bu eleştirileri pek de samimi bulmuyor ve “lafla peynir gemisi yürümüyor, bağımsızlık için hemen hemen her evden bir şehit vermiş bir topluma oturduğunuz yerden bağımsızlık edebiyatı yapmak kolay tabi, madem öyle gelin biraz da siz koruyun bağımsızlığı ve sınırlarımızı” diye sitemlerini dile getiriyorlar. Bunları dinlemenin bizleri üzmediğini söyleyemem…

 

Bunu Rusya'nın adım adım ilhakı olarak görenler de oldu...

 

Rusya’nın Abhazya’daki yatırımlarını adım adım ilhak şeklinde algılayanlara kesinlikle katılmıyorum. Rusya’nın Abhazya’yı resmen tanıyan bir sınır komşusu olması ve SSCB döneminden gelen birliktelik nedeniyle Rus yatırımcılar için Abhazya yabancı bir yer olarak algılanmıyor ve elbetteki bu yüzden diğer yatırımcılara nazaran bazen bir kaç adım daha önde olabiliyorlar, ancak unutmamak gerekir ki ülkemiz tüm yatırımcılara her alanda eşit mesafede bulunuyor, ne yazık ki bu tavrımız bir işe yaramadığı için Rus yatırımcılardan başka alternatifimizde bulunmuyor. Mesela petrol ve doğalgaz arama işine TPAO’da katılabilir, ama sizce bu mümkün mü? Dışişleri olumlu görüş verir mi? Gürcistan ne der gibi bin tane mazeret üretildiğine şahit olmaz mısınız? Bırakın herhangi bir yatırım yapmayı geçen sene Pitsunda kentinde düzenlenen ve uluslararası düzeyde yatırımcıların davet edildiği bir konferansa İTO heyetinin katılımı bile Türk Dışişleri’nce son anda engellendi, hal böyle olunca Abhazya’ya sadece Rus yatırımcı geliyor olmasının suçlusunu Ruslar veya Abhazlarmış gibi ifade etmek ve bunu ilhak olarak nitelemek en azından haksızlık sayılmaz mı?

 

Sizde bu gidişatın Abhazya'nın bağımsızlığına maliyeti ne olacaktır? Siyasi erkin beklentisi nedir?

 

Bir kere demiryolları uzunca bir süredir zaten sadece Rusya Federasyonu istikametine çalışıyor. Bunun orta vadede yine bu şekilde devam edeceğini zannediyorum, ancak Abhazya’nın bu konuda teknik eleman ve altyapı konusunda büyük eksikliği var, şu durumda ya her şeyi olduğu gibi çürümeye terk edeceksiniz ya da modernize ederek işletecek ve ekonomimize girdi ve istihdam sağlayacak bir kuruluşa kiralayacaksınız, sizce hangisi daha makul? Bizde meşhur bir atasözü var “Kötü köpek ne yer, ne yedirir” diye, ben öyle olmamak gerekir diye düşünüyorum. Arkadaşlarımla birlikte “günün birinde buraya uçak indiğini görebilecek miyiz acaba” diye Gulrıpş’taki havaalanına gözlerimiz buğulanarak baktığımız günleri daha unutmadım. Bu yüzden havaalanının terminal ve diğer hizmet binalarının yenilenmesi karşılığında işletilmek üzere kiraya verilmesini de yanlış bulmuyorum, zira bizim bütün bunları yapacak ne sermaye, ne bilgi birikimimiz, ne de uluslar arası engellemeleri aşabilecek gücümüz var. Bu konuda diasporamızdan veya başkaca yerlerden alternatif yatırımcılar ve verilebilecek destek konusunda ise hem hiç ümit var değilim, hem de “daha çoook bekleriz” diye düşünüyorum. Yanılmayı ne kadar isterdim…

 

Gelelim güvenlik anlaşmasına, bu güne dek Abhazya’da bırakalım yabancı yatırımcıyı kısıtlıda olsa yerli sermayenin bile yatırım yapamamasının insanların işsizliğe ve yoksulluğa mahkum olmalarının en önemli nedeni neydi? Gürcü politikacıların sürekli saldırgan söylemleri ve politikaları nedeniyle oluşan istikrarsız ve güvensiz ortamdan dolayı yatırım yapmayı düşünenlerin önlerini görememeleri değil miydi? Gürcistan’ın o dönemde dünyanın en çok silahlanan ülkesi olması ve her gün Abhazya’ya askeri müdahalede bulunulacağını açıkça dillendirmesi değil miydi tüm bunların sebebi? Bu gün ise, yapılan bu anlaşma sayesinde Abhazya’nın güvenliği her anlamda garanti altına alınmış olmuyor mu? Ülkenin her yerinde yükselen yeni yapılar, imzalanan ekonomik ortaklık anlaşmaları hep bu güvenlik anlaşmasının beraberinde getirdiği güven ortamının doğal sonucu değil mi? Ayrıca Dünya’nın birçok ülkesi biri birileriyle bu tip anlaşmalar imzalamıyorlar mı? Çeşitli paktlar oluşturmuyorlar mı? Bence bu anlaşmayı eleştirmek bir yana, tam aksine bunun Abhazya açısından önemli bir başarı olduğunu kabul etmek gerekir. Söyler misiniz Rusya federasyonu gibi devasa bir gücün askeri ve siyasi desteğini Türkiye de dahil olmak üzere hangi ülke elinin tersiyle itebilir? Hele birde kendisini tamamen yok etmek isteyen komşu bir ülkenin tehdidi altındayken… Gerçekçi olalım lütfen… Yani ne yapmalıydık? Rusya’nın bağımsızlığımızı kabul etmesini reddedip hiç bir anlaşma falan da imzalamadan Enver Hoca Arnavutluğu gibi kapılarımızı kapatıp mı oturmalıydık? Dahası bu gün bir ülkenin bağımsızlığı bir diğerininkinden tamamen bağımsız mı acaba? Ya da böyle bir ülke mi var? Abhazya’nın bağımsızlığı için bir damla kan ve göz yaşı dökmemiş kimselerin bu konularda ahkam kesmelerine, Abhazya’nın attığı her adıma ve imzaladığı her anlaşmaya şüpheyle bakmalarına şaşıyorum doğrusu…

 

Rusya ile geliştirilen ilişkiler aralıktaki cumhurbaşkanlığı seçim sürecine yansımaları ne olacaktır? Siyasal kriz beklenebilir mi, Rus karşıtları ve yandaşları diye bir cepheleşme söz konusu mudur? Abhazya böyle bir siyasal krizin altından kalkabilir mi?

 

Seçim atmosferinin yine kıran kırana bir mücadeleye sahne olacağını düşünmekle birlikte Abhazya’da ciddi bir siyasi kriz beklemiyorum. Biz şavaş yıkıntıları üzerinde her alanda yeniden yapılanma zorunluluğunda olmamıza rağmen etrafımızdaki ülkelerin içine sürüklendiği politik karmaşaları yaşamadan bu günlere geldik. Defalarca kez, hem de ambargo altında bin türlü yoklukla mücadele ederken bile genel, yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini gerçekleştirdik.

 

İktidarıyla muhalefetiyle çok değerli politik kişiliklere sahip olan Abhaz siyasetinin her geçen gün demokratik olgunluğunu eskiye göre biraz daha ileriye taşıması açıkçası gelecek günler için umutlarımı arttırıyor. Ancak tüm bunlarla birlikte, iktidar muhalefet ilişkilerin daha sağlıklı bir zemine oturmasını ve asgari müştereklerde komplekslerden arınmış ideal bir birliktelik sergilenmesini çok arzuluyorum. Muhalefette olan dostlarımızın sadece iktidarın her yaptığına eleştiri yöneltmekle yetinmeyip somut alternatifler ortaya koymaları. İktidardakilerin de her yaptıklarının mutlak doğru olduğu gibi bir yanlışa düşmeyerek gerektiğinde muhalefetin görüş ve düşüncelerini de sahiplenebilmelerini çok isterdim. Bu konuda hem iktidar hem de muhalefet kesiminde bir zafiyet olduğunu görüyor ve buna üzülüyorum. Ancak zamanla bu alanda da mesafe alınacağını umuyorum, zira politikacılarımızın arasında dünya görüşü açısından önemli bir farklılık göremiyorum. Belki inanmakta zorlanacaksınız ama biraz kurcaladığınızda mesela Komünist Parti’nin yöneticileriyle Abhaz ulusal hareketine mensup kişiler arasında bile genel konularda en küçük bir görüş ayrılığı olmadığını görürsünüz. Kısacası Türkiye’deki ya da dünyanın bir başka ülkesindeki siyasi görüşlerle ilgili şablonlar Abhazya’da geçerli olmayabiliyor. Bu yüzden sorudaki Rusya yandaşları ve karşıtları diye bir ayırımında kesinlikle doğru olmadığını söyleyebilirim. Gerektiğinde hepsi Rusya yanlısı olabilecekleri gibi, bir anda Rusya karşıtı da olabilirler, bu ayırımı sadece Abhazya’nın çıkarları ve Abhazya halkı belirler. Zaten bırakın Abhazları Rusya Federasyonu’nun etrafındaki tüm yönetimlerin Ruslarla iyi ilişkiler geliştirmekten başka bir alternatifleri mi var sanki? İşte, Atlantik ötesi sahte dostluklara güvenip savaş baltasını çıkaran Gürcü yönetiminin halkını düşürdüğü utanç verici durum ortada. Bu yüzden Abhaz politikacılar için özellikle Türkiye’de ifade edilen “yandaş” ve “karşıt” yaftalamalarını son derece hatalı buluyorum. Hafızalarınızı bir tazeleyin bakalım, daha kısa bir süre önce bu gün “Rusya karşıtı” olarak algılanan muhalefetin o dönemlerde Türkiye’den “Rusya yandaşı” olarak görüldüğünü, bu gün “Rusya yandaşı” olarak ilan edilen iktidar ileri gelenlerinin ise aynı süreçte “Rusya karşıtı ve hatta Gürcü yandaşı” diye suçlandığını hemen hatırlayabilirsiniz. Konuyu daha iyi anlayabilmeniz için çok daha iddialı bir örnek vereyim; muhalefette olan kişiler eğer iktidarda olsalardı bu günkü iktidarın Rusya ile yaptığı tüm anlaşmalara tereddütsüz imza koyarlardı, ama adım gibi biliyorum ki bu günkü iktidar da muhalefette olmuş olsaydı aynı şikayetleri noktasından virgülüne eksiksiz olarak dile getirirdi. İşte tüm olay bu…

 

Raul Hacımba'nın istifasını nasıl değerlendiriyorsunuz? İstifasının ardından yönetime yönelik eleştiriler Abhazya siyaset ortamında nasıl yankı buluyor?

 

Şahsen sayın Hacımba’yı ülkemizin yetiştirdiği değerli devlet adamlarından biri olarak nitelendiriyorum. Sadece ilk cumhurbaşkanımız sayın Ardzınba’nın kendisinden sonrası için onu işaret etmiş olması bile önemli bir ayrıcalık. Ancak tüm bunlara rağmen istifasını kendi dile getirdiği gerekçeler açısından samimi bulmuyorum. Bu gerekçeler doğru idiyse istifanın seçim atmosferine girilmeden çok önceleri gerçekleşmesi gerekirdi. Ya da eğer sayın Hacımba, yaklaşan seçimler dolayısıyla istifa ettiğini açıkça deklere etmiş olsaydı bana göre çok daha dürüstçe bir tutum sergilemiş olurdu. Bu açıdan istifanın Abhazya siyasetinde önemli bir dönüm noktası olduğunu söylemek zor, kısa bir süre zarfında ülke gündeminden düşüp gitmesi de bunun en açık göstergesi, zaten başkan yardımcısı olarak görev yaptığı süre içerisinde de o derece sessiz kaldı ki adeta adeta kendisini unutturdu. Bence Hacımba doku uyuşmazlığı içinde olduğu bir yönetimde başkan yardımcılığı gibi anayasal olarak etkisiz ve sembolik bir göreve talip olmak yerine ta başından beri taraftarlarının liderliğine soyunmuş olsaydı, belki de bu gün Abhazya siyaseti ve özellikle muhalefet için alternatif bir umut ışığı olabilirdi, ama ne yazık ki o, hiç bir etkisi olmayan göreviyle kendisini pasivize ederek, gölgede kalmayı tercih etti. Bu yüzden de bundan böyle onun rolünü üstlenebilecek başka politik kişiliklerin yavaş yavaş ön plana çıkabileceğini tahmin ediyorum.

 

Seçimlerle ilgili bir gelecek senaryosu çizmek mümkün müdür? Aralıkta Abhazya'yı neler bekliyor?

 

Politikada bazen hiç hesapta olmayan sürprizler ortaya çıkabilir ve hiç de öngörülemeyen sonuçlar alınabilir, bu yüzden çok önemli bir gelişme olmazsa ben Cumhurbaşkanı Sergey Bagapş’ın tekrar rahatça seçilebileceğini tahmin ediyorum. Tek dileğim geçen seçimlerde halk arasında ortaya çıkan bölünmenin bu seçimlerde aynı keskinlikle devam etmemesi. Çünkü her seçim döneminde ortaya çıkan ayrılıkların toplumumuza çok zarar verdiğini düşünüyorum. Geçen başkanlık seçimlerinde daha seçim atmosferine girmeden çok önceleri çoğu kişinin “ütopik” bulmalarına rağmen tüm liderlerin bir araya gelip tarihi bir uzlaşma çerçevesinde bir bakıma seçimi kendi aralarında önceden yapmalarını sağlamak için kişisel olarak çok çaba gösterdim. O dönemde Aydgılara örgütünün başkan yardımcısı olarak katıldığım tüm görüşmelerde liderlerin böyle bir uzlaşma için son derece iyi niyetli ve istekli olduklarını büyük bir memnuniyetle gözlememe rağmen etraflarındaki kişisel çıkar hesapları yapan dalkavuk takımları yüzünden bu çabamız maalesef herhangi bir sonuca ulaşamadı ve malum sıkıntılar yaşandı. Ama sonuçta ne oldu? Liderlerin tamamı devlet yönetiminde yer alarak birlikte çalışmaya bir anlamda mecbur kaldılar. Eğer Bagapş, bu kez de ekibini kurarken var olan ayrışmaları dikkate almadan her görüş ve kesimden iyi yetişmiş kişileri bir araya getirmeyi başarabilirse bunun Abhazya’nın önümüzdeki yılları için büyük kazanç olacağını düşünüyorum. Esasen uzun politik tecrübesi ile artık “bilge kişi” demlerinde olan Bagapş’ın Abhazya’nın önümüzdeki dönemde öncekinden çok daha yararlı olabileceğine inanıyorum.

 

16.06.2009  Ajans Kafkas

 

 UNOMIG'ın Kafkasya'da görevi sona erdi

 

New York, Abhazya ile Gürcistan arasındaki tampon bölgede görev yapan BM Gözlemci Gücü’nün (UNOMIG) görev süresinin 2 haftalığına uzatılmasını öngören karar tasarısı Rus vetosuna takıldı. Misyonun görev süresi bu sabah sona erdi.

 

BMGK Dönem Başkanı Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin’in başkanlığında düzenlenen toplantıda BMGK, gücün süresini uzatamadığı için bölgede 1993 yılından beri görev yapan UNOMIG’in görevi de sona erdi. Karara Rusya "hayır", aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 10 ülke ise "evet" oyu verdi. Çin, Vietnam, Uganda ve Libya ise çekimser oy kullandı. Karar tasarıları, 15 üyeli BMGK’nin veto hakkına sahip 5 daimi üyesinden (ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin) biri tarafından dahi reddedilse BMGK’da kabul göremiyor.  Avusturya, Hırvatistan, Fransa, Almanya, Türkiye, İngiltere ve ABD tarafından BMGK’ya sunulan karar tasarısında UNOMIG’in ismine yer verilmeden sadece "BM Misyonu" olarak adı geçen BM gücünün görev süresinin iki hafta uzatılması istenmişti. Ancak karar tasarısının Gürcistan’ın toprak bütünlüğünden söz eden (BMGK’nın geçen yıl aldığı) 1808 sayılı karara atıfta bulunmasından rahatsız olan Rusya, tasarıyı veto etti.

 

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin oylamadan önce yaptığı açıklamada, karar tasarısının asıl amacının Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini teyit etmek, Abhazya’nın devlet olmasını reddetmek olduğunu ileri sürerek, Rusya’nın bunu kabul etmeyeceğini belirtti. Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü geçen yıl Güney Osetya’ya karşı başlattığı saldırılarla kendisinin sona erdiğini belirten Çurkin, karar tasarısının kabul edilemez olduğunu belirtti. Çurkin içinde Gürcistan bulunan "UNOMIG" isminin de kabul edilemez olduğunu, gücün isminin ve görevlerin değişmesi gerektiğini savundu. Fransa’nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Jean-Maurice Ripert ise oylamanın ardından yaptığı açıklamada, benzer bir karar tasarısının bu yılın Şubat ayında Rusya’nın onayıyla kabul edildiğini, Rusya’nın bu karar tasarısına karşı çıkmasını anlayamadıklarını belirtti. 16 yıldan beri bölgeye istikrara getiren BM Gücü’nün ortadan kalkmasından büyük rahatsızlık duyduğunu belirten Ripert, Rusya’nın kararı veto etmesini esefle karşıladıklarını belirtti. ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardımcılarından Rosemary DiCarlo ve İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Yardımcısı Philip Parham da Rusya’nın kararı veto ve BM gücününü bloke etmesini büyük esefle karşıladıklarını, bunun sıkıntısını en başta bölgedeki sivillerin çekeceğini belirtti. İki temsilci de BM’nin konuyla ilgilenmeye ve AB ile işbirliği yapmaya devam edeceğini kaydetti.

 

Çekimser oy kullanan Çin ve Vietnam temsilcileri ise yaptıkları açıklamalarda, "yeni şartlara uygun şekilde görev alacak" BM gücünün bölgede devam etmesi için görüşmelerin sürmesi gerektiğini belirtti.

 

16.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Dmitri Şamba'dan demiryolu savunması

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın parlamentodaki temsilcisi Dmitri Şamba, ülkede son dönemlerde tartışma koparan demiryollarının Rusya’ya verilmesiyle ilgili olarak “Mülkiyet Abhazya’da kalacak” açıklamasını yaptı.

 

Abhazya demiryollarının işletmesinin Rusya’ya verilmesinin mülkiyet hakkından vazgeçeceği anlamına gelmediğini belirten Şamba, gizli pazarlıklar yapıldığı ve süreçte parlamentonun by-pas edildiğini düşünen muhalefetin endişelerini gidermeye çalıştı. Şamba “Demiryoluyla ilgili hiçbir gizli karar alınmadı ve alınmayacak” dedi. Şamba uluslararası anlaşmalarla ilgili müzakereleri devlet başkanı ve hükümetin yürüttüğünü hatırlatarak, “Bence Abhaz demiryolunun Rusya demiryoluna idaresine verilmesi konusunda müzakereler yürütülürken herkesin her türlü siyasi spekülasyondan uzak durması gerekiyor” dedi.

 

Şamba muhalefetin Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’e yazdığı şikayet mektubunu da değinerek şunları söyledi: “Medvedev’e yazılan açık mektubun sahiplerinden biri, tam üç yıl önce Haziran 2006’da Kafkasya Demokrasi Enstitüsü Sohum Şubesi’ndeki toplantıda, demiryolunun sahillerimizi kötüleştirdiğini, demiryollarının iyileştirilmesinin Abhazya için ne ekonomik, ne stratejik hiçbir faydası olmayacağını söylüyordu. Bugünse Abhazya demiryolunun stratejik önemi olduğunu söylüyor, bunu anlamakta zorlanıyorum.”

 

13.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazlara bir çağrı daha: Eve dönün

 

Sohum, Ülkenin yerli nüfus krizini diasporadan yapılacak dönüşlerle aşmanın peşinde olan Abhazya, anavatan dışındaki evlatlarını çağırıyor.

 

11 Haziran’da Dünya Abhaz-Abazin Halkı Birliği, başkent Sohum’da bir yuvarlak masa toplantısı düzenleyerek konuyu tekrar gündeme taşıdı. Yerli nüfus probleminin tartışıldığı toplantıya Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Dışişleri yetkilileri, bürokratlar ve sivil örgüt temsilcileri katıldı. Toplantının sonunda katılımcılar, diasporadaki Abhazlara tarihi vatanlarına dönme çağrısı yaptı.

 

Dünya Abhaz-Abazin Halkı Birliği Başkanı Prof. Taras Şamba açılış konuşmasında Kafkasya’da istikrarın temel faktörünün Rusya olduğunu iddia ederek, “Bugün burada sistemli, geniş çaplı bir görüşme yapılıyor ve aktüel problemler konuşuluyor. Bugün sevindiricidir ki, Rusya’nın Kafkasya’da, Rusya’nın Abhazya’da varlığı sükunet içinde gelişme imkanı veriyor ve ilk önce güvenlik, sonra ekonomik istikrar sağlıyor” dedi.

 

Dünya Çerkes Birliği Başkanı Kasbolat Dzamikhov da, 21. yüzyılda birlik ve tüm alanlarda ortak hareketin sağlanması konusunda herkesin elinden geleni yapmasının en önemli şey olduğunu belirtti. Bagapş ise Şamba’yı anavatanı için yaptığı çalışmalar nedeniyle ‘Ahdz Apşa’ nişanının ikinci derecesi ile ödüllendirdi. Bagapş, Şamba’nın Abhaz halkının milli kurtuluş mücadelesi, devletin oluşumu ve hukuk sisteminin gelişiminde büyük katkılarda bulunduğunu söyledi.

 

13.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Mişa BM raporunu engellemeye yeminli

 

Tiflis, Gürcistan, “Abhazya’nın Gürcistan’ın toprak parçası olduğu” yönündeki ifadelerden kaçınan BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun’un son raporunun Güvenlik Konseyi’nden geçmesini önlemek için diplomatik savaş vereceğini ilan etti.

 

15 Haziran’da BM Güvenlik Konseyi’nde tartışılacak olan raporla ilgili olarak Perşembe günü Gürcistan Milli Güvenlik Konseyi’nde bir değerlendirme yapıldı. Toplantıda Gürcistan Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili, Abhazya’nın Gürcistan’ın ayrılmaz bir parçası olduğu açıkça belirtilmediği takdirde Tiflis’in yeni kararı kabul etmeyeceğini söyledi. Saakaşvili “Ya Abhazya’nın her metresinin Gürcistan’ın parçası olduğunu açıkça belirten, Gürcistan egemenliğine tam saygıyı, Gürcistan devletinin bu bölgelere mültecileri döndürme hakkını destekleyen bir bildiri olmalı. Ya da bu bölgenin Gürcistan’ın ayrılmaz bir parçası olduğunun ifade edildiği önceki kararları teyit eden misyonun teknik uzantısı olmalı. Üçüncü olasılık yok” dedi.

 

BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı olan Rusya’nın BM Gürcistan Askeri Gözlem Misyonu’yla ilgili kararda belirli tavizler koparmak istediğini belirten Saakaşvili “Rusya Federasyonu’nun gerçekleştirdiği şantaja boyun eğen BM Genel Sekreteri’nin raporundan hiç hoşlanmadık. Şimdi bu konuyla ilgili müttefiklerimizle yapıcı ciddi istişarelerde bulunuyoruz. Rusya ne tür şantaj, baskı ve provokasyonda bulunursa bulunsun, Gürcistan uzlaşmayacak ve bölgesinin işgaline son vermek amacıyla diplomatik mücadelesine devam edecek” dedi.

 

Abhazya, ‘Gürcistan’ın toprak bütünlüğü’ ifadesi yer aldığı takdirde Cenevre’de yapılan müzakereleri boykot edeceğini duyurmuştu. Ban raporunu geciktirince Abhazya toplantıyı boykot etmiş, Rusya da Abhazya olmadan Kafkasya’nın güvenliğinin tartışılamayacağını belirterek müzakere masasından kalkmıştı. Bunun üzerine Ban apar topar raporu taraflara iletmişti. Tiflis, Rusya’nın baskısı nedeniyle Ban’ın raporu son anda değiştirdiğini düşünüyor.

 

12.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Bagapş ulusa seslenip eleştirileri yanıtladı

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş dün parlamentodaki yıllık konuşmasında ülkedeki mevcut durum ile devletin iç ve dış siyasi yönelimleri’ üzerine mesajlar verdi.

 

Önceki yıllık konuşmalardan farklı olarak bağımsızlığın tanınmış bir ülkenin devlet başkanı olarak konuştuğunu hatırlatan Bagapş “Abhaz halkının asırlık milli kurtuluş mücadelesi başarıyla sona erdi! Biz buna büyük zorluklar, büyük kayıplar, baskı ve kısıtlamalara rağmen adım adım geldik, ama hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, diz çökmedik. Devlet yapısı, siyasi sistem, elit değişti, değişmeyen tek şey, Abhazların kalıcı özgürlük isteği oldu” dedi.

 

Bagapş, Rusya ve Nikaragua’nın Abhazya’nın bağımsızlığını tanımasının Abhazya devleti için yeni bir dönüm noktası olmanın ötesinde uluslararası politika ve global süreçlere de  derinden etki ettiğini vurguladı.

 

Abhazya’nın öncelikli dış politikasının, geniş çaplı uluslararası tanınma, karşılıklı faydalı siyasi ve ekonomik ilişkiler kurma amacına yönelik olduğunu belirten Bagapş, bununla birlikte devletin tam siyasi tanınma sürecinin kolay olmayacağını, Abhazya’nın egemenlik hakkını adil olarak değerlendiren ülke ve kurumlarla siyasi ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için daha fazla gayret gösterilmesi gerektiğini kaydetti.

 

Rusya ile ortak hareket

 

Rusya ve Abhazya arasında devletler arası ilişkilerin gelişiminin önemime değinen Bagapş “Rusya ile birlikte uluslararası arenada, özellikle BM ve BM Güvenlik Konseyi’nde eylemleri koordine ediyoruz. BM’deki Rusya Federasyonu heyeti Güvenlik Konseyi’nin istişare toplantısına Abhazya temsilcilerinin de katılması için aktif gayret gösteriyor, ancak ABD Abhazya tarafının bu görüşmelere katılmasını boykot etmeye devam ediyor” dedi.

 

Bagapş konuşmasında, Abhazya’nın Cenevre görüşmelerine katılmaya devam edeceğini, ancak uluslararası arabulucuların görüşmeleri savsaklama düşüncesini paylaşmayacağını belirtti. BM Genel Sekreterliği Dostluk Grubu çerçevesinde var olan mevcut planı değiştirebilecek yeni bir şey bulunabileceğini belirten Bagapş “Aslında Cenevre görüşmelerinin kaderi BM’in yeni görevine bağlı olacak, ama bugün değişen şartlarla ilgili anlayış olduğu, dünya toplumlarının Abhazya ile ilgili gerçekler konusundaki değerlendirmelerinde pozitif gelişimler gözlemlendiğini söylemek mümkün” dedi.

 

Bagapş, BM misyonunun bundan sonra artık Gürcistan’daki misyon olarak kabul edilemeyeceğini, askeri gözlemcilerin ise faaliyetlerinin doğrudan Gürcü-Abhaz ayrılık bölgesinde güvenliği tehdit eden olayların gözlemlenmesi ve objektif aydınlatılmasına cevap vermesi gerektiğini belirtti. Bagapş BM Misyonu hakkında Gürcistan ve Abhazya arasında olası anlaşmazlıkların engellenmesi konusunda tek uluslararası mekanizma olduğunu ifade etti.

 

Diaspora ile temas sürüyor

 

Bagapş, Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa’da bulunan diaspora ile ilişkilerin güçlendirilmesi konusunda Abhazya diplomasisinin devam ettiğini belirterek “Ortadoğu yönelimi, özellikle Ürdün’de güçlendirildi. Bugün bu ülkede Abhazya ticari temsilciliği oluşturuldu, burası Ortadoğu ülkelerindeki yatırımcılar için kaynak merkezi olacak. Suriye, Dubai ve Abu-Dabi’ye yönelik çalışmalar da hız kazandı” dedi.

 

Bagapş, Abhaz-Abazin diasporasının potansiyelinin kullanılmasının da Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması konusunda olumlu etkileri olacağını ifade etti.

 

Demiryollarında geri adım yok

 

Bagapş konuşmasında, muhalefetin havaalanının işletmesinin devri ile demiryollarının Rusya demiryolları idaresine verilmesine yönelik eleştirilerine de değindi. Abhazya lideri eleştirilere rağmen projelerin devam edeceğini vurgulayıp ekledi: “Kim ne derse desin, demiryolları ve Sohum havaalanının restorasyon çalışmalarını sonuna kadar götüreceğim.”

 

Bagapş, Abhazya’da özelleştirmede şeffaflığın sağlanması için Özel Yatırım Konseyi oluşturulduğunu, konseyde hükümet, parlamento, devlet başkanlığı temsilcileri, ekonomistlerin yer aldığını kaydetti. Konseyin yatırım tekliflerini inceleyip tavsiyelerde bulunacağını ve ihale kararları alacağını belirten Bagapş, muhalefetin özelleştirmede şeffaflığın olmadığı yönündeki eleştirilerini ‘asılsız’ diye reddetti. Bagapş “Yerel hükümet il ve ilçe meclislerinin kabulüyle özelleştirilecek kurumların listesini bakanlar kuruluna sunuyor. Daha sonra hükümet yaptığı inceleme ve aldığı kararın ardından listeyi parlamentoya sunuyor, burada milletvekilleri materyalleri inceliyor ve kararını veriyor” dedi.

 

‘Sınır konusunda spekülasyon yapılıyor’

 

Bagapş, Rusya Federasyonu ve Abhazya Cumhuriyeti arasında Abhazya sınırlarının korunması konusunda imzalanan anlaşmanın ülke güvenliği açısından çok önemli olduğunu savundu. Sınırların korunması konusunda muhalefetin gündeme getirdiği tartışmaları ‘açık siyasi spekülasyon’ olarak niteleyen Bagapş “Devlet başkanlığı seçimleri öncesinde siyasi konjonktür onlara özellikle böyle davranmalarını dikte ediyor” dedi. Bagapş, Abhazya’nın önünde bulunan hiçbir problemin, ülkenin dış tehlikelere karşı güvenlik garantisi olmadan etkili şekilde çözülemeyeceğini ifade etti. Bagapş, Abhazya’daki yargı gücünü de ‘zayıf’ olarak niteleyerek, ‘Yargı sistemi geçmişte kaldı, Sovyet yargısının kötü izlerini koruyor. Şu anki haliyle Abhazya’da sosyo-ekonomik gelişime engel oluyor” eleştirisini yöneltti. Bagapş parlamento komisyonunu da bir an önce yargı reformu konusunda yasa tasarısı hazırlamaya çağırırken hazırlık çalışmasına yasama, yürütme ve yargı organları temsilcilerinin dahil edilmesini istedi.

 

12.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Bagapş: Devlet yönetimini eleştiren muhalefet Abhazya devlet sınırlarının korunması ile ilgili gerçekleri çok iyi biliyor

 

Sohum, Uzlaşmaya varılan her türlü anlaşmanın bu konuma çıkmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Devlet Başkanı Sergey Bagapş, devlet yönetimini eleştiren muhalefetşn Abhazya devlet sınırlarının korunması ile ilgili gerçekleri çok iyi bildiğinden emin olduğunu belirtti.
 

Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Perşembe günü gerçekleştirdiği, Parlamentonun dönem sonu bilançosunun ele alındığı, ülkenin iç ve dış politikasıyla ilgili konulara değindiği konuşmasında, muhalefetin eleştirilerinede yer verdi.
 

Bagapş, ‘Gürcista’nın NATO desteği ile bölgnin istikrarını bozmak için gerçekleştirdiği enformasyon savaşına karşı çıkabilmek için, ilk halledilmesi gereken sorunlardan biride ülkenin güvenlikle ilgili sounlarının ortadan kaldırılmasıdır. Bunun için ülkenin savunma gücünün sağlamlaştırılması, genel olarak askeri güçlerin geliştirilmesi gerekiyor, askeri alanda Rusya ile işbirliği yapılması ve sınırların ortak korunması gerekmektedir’, diye düşünüyor.
 

Devlet Başkanı, Rusya Federasyonu ve Abhazya Devleti arasında imzalanan sınırların ortak korunması anlaşmasını, ülkenin güvenlik sorununu çözen önemli bir döküman olarak adlandırdı.
 

Bagapş, muhalefetin, sınırların ortak korunması anlaşması üzerinde yürüttüğü yorumların, fikirlerin siyasi spekülasyonlardan başka bir şey olmadığını söyledi.
 

S.Bagapş, ‘Devlet Başkanlığı seçimlerinden önce siyasi durum onların bunu yapmasını gerektiriyor’, şeklinde konuştu.
 

Devlet Başkanı, dış tehlikeler çözülmeden Abhazya’nın önünde duran hiç bir problemin çözülmesinin imkanı olmadığını vurguladı.

 

11.06.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Sergey Bagapş: Abhazya diaspora ile ilişkilerini güçlendirme politikasını sürdürüyor

 

Sohum, Parlamentonun dönem sonunda çalışmalarını ele aldığı toplantıda açıklama yapan Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Abhazya’nın Türkiye, Orta Doğu, ve Avrupa’daki diaspora ile ilişkilerini güçlendirme politikasını sürdürdüğünü açıkladı.

 

Devlet Başkanı, ‘Orta Doğu ile özellikle Ürdün ile ilişkiler güçlendirilmiş durumda. Ürdün’de bugün, Abhazya’nın yatırımcılara kaynak merkezi olabilecek ticari temsilciliği bulunmaktadır.  Aynı zamanda çalışmalarımız, Suriye, Dubai ve Abu Dabi ülkelerinde yoğunlaşmış durumda’, diye açıkladı.

 

Sergey Bagapş, yurt dışında yaşayan Abhaz-Abazin diasporası ile ilişkilerin ilerletilmesinin, Abhazya’nın bağımsızlığının diğer ülkeler tarafından da tanınmasında, enformasyon eksikliğinde, ülkede gelişen olayların doğru yansıtılmasında ve ülkenin imajının düzeltilmesinde büyük yardımı olacaktır.

 

11.06.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Sergey Bagapş, ülkenin durumu iç ve dış politikasını anlatan çalışmalar hakkında bilgi verdi

 

Sohum, Sergey Bagapş, Parlamentonun senelik çalışmasını anlattı. Ülkenin durumu iç ve dış politikasıyla ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi
 

Devlet Başkanı, bu dönem yaptığı konuşmanın önceki dönemlerden daha iyi koşullarda gerçekleştiğini, bugün bağımsızlığımızın uluslararası tanınma statüsüne sahip olduğunun altını çizdi.  
 

S.Bagapş, ‘Abhaz halkının, yüzyıllardır süren savaşı başarıyla taçlandı. Biz bu yolda adım adım, ağır zorlukları aşarak, kardeşlerimizi kaybederek, insani haklarımız çiğnenerek ilerledik ama hiç bir zaman umudumuzu yitirmedik, diz çökmedik. Bu sürede devlet yönetimi, politika sistemi, aydınlar herşey değişti, değişmeyen tek şey – Abhaz halkının özgürlüğe olan bağlılığıydı’.
 

‘Rusya Federasyonu ve Nikaragua’nın, Abhazya’nın bağımsızlığını tanıması sadece Abhaz halkının tarihini etkilememiş, uluslararası politikanın lobalizasyon sürecinede büyük etkide bulunmuştur.
 

Abhazya dış politikasının öncelikleri olan karşılıklı olarak yararlı temaslar,siyasi ve ekonomik kalkınma sayesinde geniş uluslararası tanınmaya sahip olmuştur. Devletimizin tam olarak ulaslararası tanınması kolay bir süreç olmayaaktır, önümüzdeki süreçte gücümüzü daha çok toplayıp, ülkemizin çıkarlarına uygun olan Abhaz halkının özgürlüğüne saygı duyan ülkelerin hükümet ve sosyal yapılarıyla siyasi ve ekonomik işbirliklerine odaklanmamız gerekmektedir’, dedi.
 

Sergey Bagapş, Parlamento çalışmasının yıllık blançosunu çıkaran konuşmasında, Abhazya ve Rusya arasında geliştirilen ilişkilerede yüksek  not vererek, ‘daha kaliteli yeni bir seviyeye taşındı’ tanımlamasını yaptı.
 

Bagapş, ‘BM ve BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere yavaş yavaş uluslararası arenadaki durumumuzuda koordine ediyoruz. Bu konuda bizim görüşmelere katılmamız için BM büyük çaba sarfetmekte fakat ABD Abhazya tarafının görüşmelere katılmasını bloke etme çalışmalarını sürdürmekte’, diye vurguladı.
 

S.Bagapş, Latin Amerika ile ilişkilerin geliştirilmesininde büyük önem taşıdığını, bu yolda Nikaragua’nın Abhazya’nın bağımsızlığını tanımasının bu konuda önemli rol alabileceğini düşündüklerini dile getirdi.

 

11.06.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 İnguşlar da Abhazlarla anlaşanlar kervanında

 

Sohum, Abhazya ve Rusya Federasyonu içerisinde yer alan İnguşetya Cumhuriyeti, Moskova’nın Abhazya’yı bağımsız devlet olarak tanımasının ardından işbirliğini artırmak için el ele verdi.

 

Ticari, ekonomik, bilimsel ve kültürel alanlarda işbirliğini öngören anlaşma dün Abhazya’nın başkenti Sohum’da Abhazya Başbakanı Aleksandr Ankuab ve İnguşetya Başbakanı Raşid Gaysanov tarafından imzalandı. İmza törenine Rusya’nın Abhazya Elçisi Semen Grigoryev ile birlikte katılan Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, “Bu sene Şubat ayında İnguşetya Devlet Başkanı Yunusbek Yevkurov’un gerçekleştirdiği ziyarette başlayan diyaloğu devam ettirmek için dostlarımızla yeni bir görüşme yapıyor olmaktan mutluyuz” dedi. Bagapş, hükümetler arası anlaşmayla Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri arasındaki bağların güçlenmesi yolunda güçlü bir adım daha atmış olduklarını belirterek şunları söyledi: “Rusya Federasyonunun bağımsızlığımızı tanımış olması bize, tanınmadan önce oluşturmuş olduğumuz ilişkileri geliştirme sorumluluğunu yüklüyor. Bizim İnguşetya ile güzel ve iyi ilişkilerimiz var ve her imzalanan anlaşmayı büyük somut çalışmaların takip etmesi gerekiyor. Biz de genç bağımsız bir devletiz ve Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin tecrübesi bizim için önemli.”

 

İnguşetya Başbakanı Raşid Gaysanov da Abhazya’yı “Dünyanın en iyi köşelerinden biri” olarak niteleyip, “Siz genç bir devletsiniz, biz Rusya içinde genç bir cumhuriyetiz. Halklarımız arasında ilişkiler inşa etmek en önemli görevlerden biri. Abhazya Cumhuriyeti’nin tanınmasının ardından ilişkiler kesinlikle yeni bir seviyeye ulaşıyor. Bu sene Şubat ayında devlet başkanımızın Abhazya’ya ziyareti anlaşmaların imzalanması, yeni ilişkilerin başlaması için etken oldu” dedi.

 

Rusya Federasyonu’ndan 20 bölge anlaşma yaptı
 

Rus elçi Grigoryev ise Abhazya’nın bağımsızlığının tanınmasının hemen ardından Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in Rusya Federasyonu’nun tüm bölgelerine Abhazya ile ilişkiler kurma talimatı verdiğini hatırlatarak, “Geçen 10 ayda somut neticeler oldu, görev yerine getiriliyor. Rusya Federasyonu’nun yaklaşık 20 bölgesi Abhazya ile anlaşma imzaladı. İnguşetya Cumhuriyeti heyetinin burada bulunuşu, Abhazya’nın Kafkasya halkları ile ne kadar eski bağları olduğunu bilerek memnuniyet veriyor” dedi.

 

Grigoryev, Abhazya vatandaşlarının yakın bir zamanda Rusya Federasyonu bölgeleri ile yapılan anlaşmaların faydalarını hissedeceğini kaydetti.

 

Dün ayrıca Abhazya Ekonomi Bakanlığı ile İnguşetya Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı arasında da ayrı bir anlaşma yapıldı.

 

Ekonomik işbirliği konusunda Ankuab “İnguşetya’nın inşaat alanındaki tecrübesi benim ilgimi çekiyor, onların bu alanla ilgilenen bakanlıkları var. Onlar da bizim turizm alanındaki çalışmalarımızla ilgileniyor” dedi. Ankuab tören öncesi meslektaşı Gaysanov ile ekonomik alanlarda olası ortak çalışmaları müzakere etti.

 

11.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya'nın sesi Khibla İstanbul'da

 

İstanbul, Dünyaca ünlü Abhazı soprano Khibla Gerzmaa, 13 Haziran’da İstanbul'da CKM-Caddebostan Kültür Merkezi’nde sahne alıyor.

 

1996’da İstanbul ve Ankara’da verdiği konserlerde büyük beğeni toplamış olan Gerzmaa, Mozart, Bach, Verdi, Puccini, Çaykovski, Possini, Korsakov, Bellini,  Glinka, Stravinski, Lotti, Donizetti gibi ustaların eserlerini ve Abhaz halk şarkılarını seslendirecek. Abhazya’nın Dostları tarafından organize edilen konserde ünlü sanatçıya piyanoda Ekaterina Ganelina eşlik edecek.

 

1996’daki konserin ardından Ahmet Say’ın Cumhuriyet gazetesinde “Khibla Gerzmaa muhteşem bir ses. Ülkemizdeki uluslararası festivallerde daha sık görmeli ve dinlemeliyiz” dediği, Akşam gazetesinin haberini “Khibla Gerzmaa bahar ve göç şarkıları ile müzikseverlerin gönlünü fethetti” diye verdiği Gerzmaa ile ilgili Abhazya’nın Dostları girişiminin sözcüsü Sezai Babakuş’un düştüğü notlar ise şöyle:

 

“1991'in 21 Mayısıydı. Her yıl olduğu üzere, binlerce insan, 1864’deki büyük Çerkes sürgününü anmak için Abhazya'nın başkenti Sohum'un eski limanında toplanmıştı. Gün bitmış, akşamın alacası matem olup çökmüştü. İnsanlar titrek mum alevleri ile karanlığa meydan okuyordu. Kalabalığın bir adım önünde, denizle karanın buluştuğu yerde, çıplak ayaklı bir kız ağıt söylüyordu; “Deniz kardeşimi geri ver, geri ver sevdiğimi...” Adı Khibla’ydı. Sesi, yüzyıllık bir savaşın ve trajik bir sürgünün acısını yüklenmişti. Karadeniz, sürgünde onbinleri alıp götürmüştü. Kıyıda toplananlar, gidenleri geri istiyordu ve dönenler yolu bulsun diye ışıklı ellerini sallıyordu, denizin dipsiz karanlığına. Bekleyiş sonuçsuz kaldığında ses öfkeye dönüştü; “Ey deniz Karadeniz, yüreğin taş mı!”... Ağıt bittiğinde, kadınlar siyah tüllerini bıraktı denize. Erkekler sitem dolu bakışlarını...

 

Sonra, 1992'nin 5 Ekim'inde Pitsunda'da gördüm O’nu. Abhazya'da yine şavaş vardı. Abhazya halkı ülkeyi işgale kalkan barbarlara karşı zorlu bir direniş içindeydi. Khibla, Pitsunda’nın tarihi şapelinde, yorgun / yaralı insanlara, umuda ve özgürlüğe adanmış şarkılar söylüyor, sesiyle şifa dağıtıyordu. Radyo bu sesi cephelere taşıdı; direnişe güç kattı ve zaferi mümkün kıldı. 1994'ün 30 Haziran gecesi, dünyanın dört bir yanından gelerek Moskova Grand Hall’ı dolduran iki bini aşkın müziksever, Uluslararası Çaykovski Yarışması'nda finale kalan 12 yorumcunun nefes kesen yarışmasını izliyordu. Finalistlerden biri de bizim Khibla'ydı. Biz Sohum'da televizyon başında O’na eşlik ediyorduk. Sahneye çıktı, yüreklere dokundu; Büyük Ödül O'nundu. Sonra, dünyanın pek çok ülkesinde, en büyük operaların sahnesinden sesi yankılanmaya başladı. En prestijli festivallerde “onur konuğu” oldu. En ünlü orkestralar eşliğinde konserler verdi. Nice alkışları, nice ödülleri kucakladı. Bütün ödülleri, bütün alkışları Abhazya halkı adına kabul etti. O’nun sesiyle özgürlüğü hatırladık, umuda tutunduk ve bugünlere ulaştık...”

 

10.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum'da muhalif gazete neden basılmaz?

 

Sohum, Abhazya’da muhalif iki gazetenin bugüne kadar basıldıkları özel bir matbaadan ‘veto yemesi’ bunun iktidarın dolaylı yok ekme girişimi olup olmadığı tartışmasına yol açtı.

 

Bu hafta ‘Çegemskaya Pravda’ gazetesinin yeni sayısı çıkmadı, ‘Nujnaya’ gazetesi ise yüksek hızda fotokopi çeken Risograph sayesinde basıldı. İki gazetenin yazı işleri müdürlerine göre birkaç yıldır gazetelerini basan Alaşarbaga matbaası birden bire basımı reddetti. Matbaa gerekçe olarak bu gazetelerin tirajının az olduğunu, basmaya değmeyeceğini gösterdi. Çegemskaya Pravda ve Nujnaya’nın yayın müdürleri İnal Haşıg ve İzida Çaniya’ya göre, gazetelerin basılmaması tamamıyla siyasi baskıdan kaynaklanıyor. Haşıg ve Çaniya bu durumu Aralık yada yeni yılın başında yapılması beklenen devlet başkanlığı seçimlerine bağlıyor. Abaza-TV kanalında konuyu değerlendiren Haşıg “Eğer devlet demokratik değerleri ilan ediyor ve ifade özgürlüğünü savunuyorsa çeşitli düşüncelerin kendilerini ifade edebileceği alanların oluşturulmasına engel olmamalı” dedi.

 

Başbakan Aleksandr Ankuab ise suçlamayı reddetti. Ankuab, bu gazetelerin devlet matbaası ‘Dom Peçati’de’ yayımlanmadığını hatırlatarak “Yönetim bu gazetelerin yayınlanmasına engel olamaz. Çünkü bu gazeteler devlet basımevinde basılmıyor. Eğer onların, Alaşarbaga ile olduğu gibi ticari kuruluşlarla problemleri varsa, bu sadece gazete yazı işleri müdürleri ve basımevinin başkanını ilgilendirir. Okuyucular yanıltılmamalı” dedi.

 

Kitle İletişim ve Enformasyon İdaresi Başkanı Kristian Bjaniya da suçlamaların asılsız olduğunu belirterek “Sorun ticari ve durumu bu şekilde yorumlamaları etik değil” ifadelerini kullandı. Nujnaya ve Çegemskaya Pravda 2500 adet basılıyor. Her iki gazete de 10’ar rubleye satılıyor. Bu iki gazetenin basıldığı yerde muhalif Eko Abhazya gazetesi de 8 bin adet basılıyor. Bu üç gazete dışında yönetime eleştiren bir de Novıy Den gazetesi var.

 

06.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Saakaşvili: BM raporunun altında kalmadık

 

Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un raporundan "Abhazya, Gürcistan" ifadesinin çıkarılmasının "altında kalmadıklarını", buna sert tepki gösterdiklerini kaydetti.

 

Saakaşvili, "Eğer 1993 yılında olsaydık (eski devlet başkanı Eduard) Şevardnadze, başka şeylerde olduğu gibi bunun da altında kalırdı. Ancak ben ABD yönetiminden çok sayıda üst düzey yetkiliyi aradım. Fransa Cumhurbaşkanı ve çok sayıda Avrupalı bakanla görüştüm" dedi.

 

"Kendi ilkeli pozisyonları nedeniyle, son birkaç gündür BM'den daha önce olmadığı kadar destek gördüklerini" belirten Saakaşvili, sorunlu bölgelerle ilgili geri adım atmayacaklarını yineledi.

 

"Şantajlara, gözdağı vermelere ve tehditlere rağmen, Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü çocuklarımızın gözünde şüpheye sokacak belgeleri imzalamayacağız" diyen Saakaşvili, Gürcistan'ın ülke içi birliğinin ve demokrasisinin korunması durumunda bu bölgelerle (Abhazya ve Güney Osetya) yeniden bütünleşeceklerini söyledi.

 

Saakaşvili, bu amaç için her cephede barışçıl, diplomatik mücadele sürdürmeleri gerektiğini kaydetti.

 

ABHAZYA: "BM RAPORU BÜYÜK İLERLEME"

 

Abhazya'nın Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, BM Genel Sekreteri'nin Gürcistan Özel Temsilcisi Johan Verbeke'ye, bölgede görev yapan gözlem misyonunun görev tanımının değişmesi taleplerini ilettiklerini söyledi.

 

Şamba dün yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un hazırladığı son raporun "büyük bir ilerleme" olduğunu belirterek, "çok zorlu bir karar olmasına rağmen uzlaştırıcı bir yol bulunduğunu" kaydetti.

 

BM kararlarında, "Abhazya'nın bağımsızlığının tanınmasının dile getirilmesini talep etmediklerini" belirten Sergey Şamba, "BM'nin, Gürcü-Abhaz sorununun çözümünde, nötr ve iki tarafa eşit uzaklıkta kalması gerektiğini" söyledi. Şamba, "BM misyonunun Abhazya'da bulunmasının, uluslararası toplumla iletişim kurma fırsatı yarattığını" belirtti.

 

BM Genel Sekreterinin son Abhazya raporunun başlığında, daha önce kullanılan "Abhazya, Gürcistan" ifadeleri yer almıyor. "BM Genel Sekreterinin, 1808 (2008), 1839 (2008) ve 1866 (2009) kararlarına tevkifan raporu" başlığı kullanılan rapor, Cenevre görüşmelerinin 5. turunda sorun yaratmıştı.

 

Gürcistan'ın BM Temsilcisi Alexander Lomaia, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un "Rusya'nın şantajına boyun eğdiğini" öne sürmüş, "Ban Ki-Moon'un Abhazya ile ilgili son raporunu Rusya'nın baskıları nedeniyle ciddi ölçüde değiştirdiğini" söylemişti.

 

BM Güvenlik Konseyi, 13 Şubatta aldığı kararda Gürcistan'daki gözlem misyonunun (UNOMIG) görev süresini 4 ay uzatmıştı. UNOMIG'nin görev süresiyle ilgili karar 15 Haziranda BM'de görüşülecek.

 

06.06.2009  ZAMAN Online

 

 Hacımba'dan Bagapş'a yeni suçlamalar

 

Sohum, Abhazya’da aralık seçimleri öncesinde 28 Mayıs’ta devlet başkanlığı yardımcılığı görevinden istifa eden Raul Hacımba yönetimi reformları hayata geçirememek ve etkili bir güvenlik sistemi kuramamakla eleştirdi.

 

Hacımba “Devlet başkanının ağır suçların açığa çıkarılması, şu veya bu problemin çözülmesi konusunda kesin tarihler ifade etmesine defalarca şahit olduk, ancak her zaman bu tarihler ihlal edildi ve toplumun somut sonuçlar konusunda hiç bilgisi yok ve olacağı da şüpheli. Devlet başkanı tarafından verilen ancak yerine getirilmeyen konulardan sorumlu kişiler ise şu ana kadar herhangi bir cezaya çarptırılmadı” dedi. Hacımba 2004’te yenildiği seçimin ardından siyasal uzlaşma adına Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın yardımcısı olarak yönetime dahil edilmiş muhalif liderdi. Dün bir basın toplantısı düzenleyen Hacımba, yönetim kadrolarında başarılı insanlar olduğunu, ancak bu insanların faaliyetlerinin önemli faydalar getirmediğini belirtip ekledi:

 

“Çünkü devlet başkanına yakın kişilerin siyasi isteksizliğine çarpıyorlar. Bunu desteksiz söylemiyorum, çünkü tüm yıllar boyunca bu yönetimde bulundum ve yönetimin kendisi tarafından meydana getirilen birçok problemi biliyorum. İstifa etmemden sonra devlet başkanı bu konuyla ilgili yorumda bulundu. Devlet başkanının belirttiği üzere ben gerçekten onun ekibinde değildim. Kesinlikle eminim ki, bu açıklamayı hazırlayan insanlar kategorisi, zamanında benzeri bir açıklamayı bir başka devlet başkanı için de hazırlama imkanına sahip olmuştu. Devlet başkanının kendi adına yapılan açıklamaları anlamaya çalışmasını isterdim. Hiçbir zaman bu ekibe dahil olduğumu söylemedim.”

 

İstifa etmiş olmasına rağmen devlet başkanlığı seçimlerine kadar aktif olarak siyasete devam edeceğini belirten Hacımba “Böylesine uzun süre siyasetin içinde bulunmuş birinin öylesine siyasetten ayrılamayacağı kimse için sır değil. Şu anki şartlarda şayet mümkünse görevimin devletimizdeki durumun sağlığa kavuşturulması olduğunu görüyorum. Hiçbir zaman kendime devlet başkanlığını elde etmeyi hedef koymadım ve koymam. Abhazya’daki tüm güçlerle, görevi şu anda devletin içinde bulunduğu durumdan çıkarmak olacak olan bir ekibin oluşturulması için istişarelerde bulunacağım. Halkım için faydalı olacak her ekipte çalışmaya hazırım” dedi.

 

Hacımba, 30 Nisan’da Abhazya ve Rusya devlet başkanları arasında imzalanan Abhazya sınırlarının ortak korunması anlaşmasına da karşı olmadığını belirtti: “Biz özellikle bu anlaşma üzerinde çalıştık ve belgeyi ilk alan devlet başkanı belgedeki birçok noktanın bizim tarafımızdan kabul edilemez olduğunu açıkladı. Ve bu meseleler üzerinde çalışılmasını istedi. Biz bu projeyle ilgili hukuk alanında çalıştık. Ben devlet başkanımıza bu tasarıyla parlamentomuzun da bilgilendirilmesi konusunda teklifte bulundum, ama nedense bu yapılmadı. Eğer bu belge parlamentoda görüşülseydi, birçok mesele çözülürdü ve bugünkü duruma düşülmezdi. Hükümette devle başkanından farklı düşünenler var, ama onlar her zaman düşünce ve tavırlarını dile getirmiyor.”

 

Nujnaya ve Çegemskaya Pravda gazetelerinin Sohum matbaalarında basılmaması sorunuyla ilgili olarak Hacımba, gazetelerin kapatılması veya onların çıkmasına engel oluşturulmasına kesinlikle karşı olduğunu söyledi.

 

Hacımba “Başbakanlığım döneminde tüm gazetecilere açıktım, her devlette olduğu gibi sürtünmeler olmuştur, ancak hiçbir zaman yasaklamadım. Televizyonda hiçbir zaman olmadığı kadar çok program vardı. Eğer bana yönelik gazetelerde yer alan haberlerden dolayı darılsaydım, ne dün ne bugün sizinle görüşmezdim. Ben hakkımda iyi veya kötü yazan herkese teşekkür ediyorum. Bu beni hatırladıkları anlamına geliyor” dedi.

 

Abhazya toplumunda Rus karşıtı kişilerin olduğu yönündeki açıklamaları saçma olarak niteleyen Hacımba, reformlar konusunda parlamento ve başbakanın yetkileriyle ilgili değişiklik yapılması gerektiğinin altını çizdi.

 

Kendisine dış baskı olduğu, Moskova ile danışarak hareket ettiği yönündeki iddiaları reddeden Hacımba “Benim kendi pozisyonum ve düşüncelerim var. Benim hakkımda yazılan çeşitli şeyler bana bir şey eklemedi ve eksiltmedi. Geçen seçimlerde benim Moskova’nın adayı olduğum iddia edildi. Ben Moskova’nın adayı değil, ilk devlet başkanımız tarafından gösterilen adaydım. Ve bundan sonra da kimseyle fikir danışmaya niyetim yok” dedi.

 

Yapılacak seçimlerle ilgili Abhazya’da her şeyin anayasa zeminde gerçekleşeceğine emin olduğunu ifade eden Hacımba “Aruaa sivil örgütü temsilcilerinin veya gaziler örgütü devlet başkanına karşı daha sert tutumun gerekli olduğunu düşünüyorsa bu onların hakkı. Ancak bu konuda ben seçimlere kalan altı ay için karışıklık ve kargaşa çıkarmanın faydalı olacağını düşünmüyorum. Bu bizim Rusya ile ilişkilerimizi ve Abhazya’ya yönelik ilişkiler için belirli problemlere neden olur. Anayasal zemine uygun hareket etmek lazım” dedi. Hacımba şu anda  hiçbir parti, sosyo-politik hareket ve sivil harekette yer almadığını da ekledi.

 

05.06.2009  Ajans Kafkas

 

 'Savaştan korkmadık, barıştan da korkmayız'

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Rusya’nın Abhazya’yı yutacağı endişelerine, “Savaş bizi korkutmadı, barıştan da korkmuyoruz” sözleriyle yanıt verdi.

 

1 Haziran’da Kommersant-Ogonyok dergisinin sorularını yanıtlayan Bagapş, Rusya ile güvenlik anlaşmalarından dolayı aldığı eleştirileri Aralıktaki seçim kampanyasına bağlarken, Rusya ile ilişkileri güçlendirme hedefini yineledi. Ajans Kafkas’ın Türkçeye çevirdiği röportaj şöyle:

 

Geçen seneki olayların Abhazya için en önemli sonucu ve Rusya’nın Abhazya’yı tanımasının sonucunun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
 

En önemlisi insanlar artık güvende yaşadıklarını hissettiler. Para olduğu takdirde ekonomik durumu kolayca değiştirmek ve ülkeyi yeterince hızlı şekilde inşa etmek mümkün, ancak insanların bilincini değiştirmek için on yıllar gerekiyor. 2008 Ağustos savaşı ve bunu takip eden Rusya’nın Abhazya’yı tanıması insanlarımızın psikolojisi ciddi şekilde değiştirdi. İnsanlar rahat uyuyor ve radikal değişime ve cesaretli projelere hazır. İnsanlar özgürleşiyor, bakışları aydınlandı, dirilişe geçiyorlar. Kredi alıyorlar, yeni iş yerleri açıyorlar.
 

Siz artık Gürcistan tarafından provokasyonu ihtimal dışı mı görüyorsunuz?
 

Elbette ihtimal dışı görmüyorum, bundan dolayı da Rusya’ya sınırlarımızı korumaya yardımcı olması için başvurduk. Bugün çok normal bir zaman değil, şu anki Gürcistan yönetiminin stilini bilerek hiçbir şeyi ihtimal dışı görmemek lazım.
 

Siz Rus askerlerinin Abhazya sınırında durmasına, Rusya sınır muhafızlarının Abhazya sınırını kontrol altına almasına çok cesur yaklaşıyorsunuz. Bu cumhuriyet içinde birçoklarının endişesine neden oluyor. Siz neden böyle bir şey yapıyorsunuz, Abhazya’nın Rus askeri topluluğu içinde erimesinden korkmuyor musunuz?
 

Bu meseleye, Rusya’nın tüm güneyinden buraya Rusların gelmesi, Abhazya için savaşması ve Abhaz toprağı için ölmesinden ötürü cesaretle yaklaştık. Herkes Rusya pasaportu alırken de hiç korkmadık, çünkü başka türlü cumhuriyet dışına çıkmak mümkün değildi. Rusya’dan emeklilik maaşı almaktan korkmadık. Rusya her zaman bize yardım etti. Biz yolumuzu kendimiz seçtik. Bugün Abhazya’da birçok kişi, Gürcistan yapısından ayrılma ve Krasnodar Kray’a girme meselesini gündeme getirdiğimizi unuttu. O zaman biz dağılmadan korkmadık.

 

Rusya sınır muhafızlarının burada bulunuşunu devlet başkanlığı seçimlerin öncesinde siyasi bir meseleye dönüştürmemeli. Rusya bize Abhazya öğrenmeyi, Abhazca konuşmayı mı yasaklıyor? Veya demografimizi ve bağımsızlığımızı mı yasaklıyor? Eğer bunlar birilerinin alerjisine sebep oluyorsa, bu patolojidir, bu insanları tedavi etmek lazım.

 

Hayat dinamik şekilde gelişiyor, herkes bir blok altında birleşiyor. Biz, küçük bir devletiz ve öncelikli olarak Rusya ile bütünleşeceğiz. Geçen seçimlerde herkes, Bagapş’ın her şeyi Gürcistan’a götüreceği, çünkü onun güya Gürcü yanlısı olmasıyla korkutuldu. Böyle olmadı, aksine bağımsız olduk. Şimdi insanları ‘Bagapş’ın bizi yutacak Rusları getireceği’ iddiasıyla korkutmaya başlıyorlar. Bunlar, yorumlaması bile utanç verici saçmalıklar. Anti-Rusya dalgası oluşturan siyasilerin kendilerinin de Rusya’ya iyi yaklaştığına, onun gerçek bir partner olduğunu bildiklerine inanıyorum. Onlar ticaretlerini de Rusya’da yapıyor zaten.

 

Rusya yönetimi Abhazya’yı Rusya içine alma meselesini gündeme getirecek mi?

 

Hayır, asla. Biz Rusya ve Belarus Birliği’ne girme meselesini gündeme getireceğiz. Ama doğru, bu Minsk’in bizi tanımasının ardından olacak.  Medvedev ve Putin çok kere, Rusya’nın toprağının yettiğini söylediler.

 

Sınırları korunması anlaşması ve Rusya şirketlerinin katılımıyla olan yeni ekonomik projeler konusunda siz yönelik eleştiri dalgasını neye bağlıyorsunuz?

 

Ben hepsini sadece seçim öncesi kampanyaya bağlıyorum, başka bir şeye değil. Muhalefetimiz iktidar için mücadele ediyor, ama eğer onlar benim odamda otursalardı, aynen benim gibi hatta daha da katı hareket ederlerdi. Sadece şuna şaşırıyorum, yönetimi eleştirmek için daha başka birçok konu bulmak mümkündü: Kriminal, sağlık alanının durumu vs. Ama nedense dış politikayı ve Rusya ile ilişkileri seçtiler.

 

Aralık 2009’da yapılacak devlet başkanlığına aday olup olmama konusunda kesin kararınızı aldınız mı?

 

Henüz hayır. Moskova’da İnterfax’a bunu ihtimal dışı görmediğimi, ancak kesin karar vermediğimi söylemiştim.

 

Peki size ne engel olabilir?

 

Tüm taraftarlarımı toplayıp sormak istiyorum. Belki onların daha uygun bir adayları vardır.

 

Daha önceleri savaşın Abhazları birleştirmiş olması, şimdiyse barışın, paranın insanları tartıştırıyor olmasının tehlikeleri nelerdir?

 

Bu devletin gelişiminde zor bir süreç. Bunun ardından her şey geçecek. 1990’lı yılların ortasında Rusya’yı, Gürcistan’ı hatırlayın. Bizde suç düzeyi daha az, ama küçük cumhuriyette her suç yüksek sesli oluyor. Bizim henüz polis kadromuz, paramız yetersiz. Ama tüm gücümüzü kriminalle mücadeleye yönlendireceğiz. Savaş bizi korkutmadı, barıştan da korkmuyoruz.

 

03.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Ruslar Gal’de 5 bin kişiyi muayene etti

 

Sohum, Abhazya’nın sınırlarını koruma görevini üstlenen Rusya FSB Sınır Hizmeti’nin Gal Bölgesi'nde yürüttüğü sağlık tarama programı sona erdi.

 

18 Mayıs-2 Haziran tarihleri arasında Rus doktorların yürüttüğü ‘Yardım, işbirliği, güvenlik’ adlı sosyal yardım programı çerçevesinde 5 bini aşkın kişi muayene edildi ve hastalar arasından 110’una ameliyat yapıldı. Hatta sağlık yardımından sınırdaki Gürcü köylüleri de yararlandı.

 

Rusya FSB Sınır Hizmeti temsilcisi Yevgeni Kostromitin Gal sakinlerinin tedavileri için Rusya Sağlık ve Sosyal Gelişim Bakanlığı’nın 2,5 ton sağlık malzemesi gönderdiğini hatırlatarak, “Birçok kişi parasızlıktan hastanelere başvuramıyordu, ancak, Rus doktorlar her türlü yardımı ücretsiz gerçekleştirdi. Gal ve Oçamçıra’dan insanlar sabahın erken saatlerinde hastane önünde sıra oluşturdular. Yardım sadece bu bölgedeki insanlara değil, komşu Gürcü bölgelerinden insanlara da yapıldı. Rus doktorlar kimseyi yardım konusunda reddetmedi, tüm hastalar muayeneden memnun kaldı” dedi.

 

Rusya FSB Sınır Hizmeti sağlık dışında eğitim alanında da bazı çalışmalar yaptı. Kostromitin’in verdiği bilgilere göre, düzenlenen eğitim seminerlerine 350 öğretmen katıldı ve hepsine sertifika dağıtıldı. Gal Bölgesi'ndeki dört okulun yanı sıra Oçamçıra’daki Tamış yatılı yurduna toplam kitap, masa, sandalye, bilgisayar, televizyon, uydu anteni, müzik seti, fotokopi makinesi ve faks verildi. Gal spor okuluna futbol ve basketbol topları temin edildi. Yardım kampanyasının organizatörlerinden Vladimir Sobolev, bölge halkının memnun kaldığını belirterek, “Hangi okula gitmiş olursak olalım, öğretmenler ve öğrenciler, velileri bizi sevinçle karşıladı, götürülen yardımların indirilmesinde yardımcı oldu, üstelik sınır erleri ağırlandı, bize ilgi dostçaydı” dedi. Sobolev, sınır erlerinin güvenliği tam olarak yerine getirmeye başlamasıyla bölgede durumun daha rahat hale geleceğini kaydetti.

 

03.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya'nın çakılları Rusya'ya akmaya başladı

 

Sohum, Abhazya, 2014 Soçi Kış Olimpiyat Oyunları inşaatı için malzeme tedarikine başladı.

 

Kodor nehrinde işe koyulan Rus-Abhaz işletmesi Nerudkompleks, Pazartesi günü 40 vagonluk ilk kırma taş sevkiyatını gerçekleştirdi. Abhazya Ekonomi Bakanlığı, gönderilen kırma taşın Oçamçıra’daki Skurça demiryolu istasyonunda üretildiğini belirtti.

 

Bakanlık ayrıca, ‘inşaat malzemelerinin ihracatını teşvik amacıyla Bakanlar Kurulu’nun çakıl, kırma taş, beton ihracatında gümrük vergilerini yüzde 50 azaltmayı kararlaştırdığını’ kaydetti.

 

03.06.2009  Ajans Kafkas

 

 ‘Abhazya’ya karşı çifte standart’

 

İstanbul, Bilgi Üniversitesi’nde iki gün boyunca Kafkasya’nın dünü, bugünü ve yarını tartışıldı. Akademisyenler, Kosova’yı tanıyan ülkelerin Abhazya’nın bağımsızlığına soğuk bakmasını eleştirdi.

 

İstanbul’da iki gün boyunca süren Kafkasya konferanslarında geçen Ağustos ayında yaşanan savaşın ardından Rusya’nın, Abhazya’nın bağımsızlığını tanıması ve sonrasında yaşanan süreç tartışıldı. Konferansa katılan akademisyenlerin büyük bölümü Kosova’yla aynı konumda olan Abhazya’nın tanınmamasının çifte standart olduğunu söyledi. Eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın Kafkasya danışmanı ve Kanada McMaster Üniversitesi akademisyenlerinden Prof.Dr. John Colarusso ise Gürcistan’ı destekleyen ABD’nin tavrını eleştirerek “Washington’da halen kovboylara tapanlar var. ABD’liler Rusları mahvedeceklerini sandılar ama yanıldılar. Gürcistan geri dönülmez şekilde Abhazya ve Güney Osetya’yı kaybetti, ama ABD geri kalmış bir inatçılık gösteriyor” diye konuştu.

 

Abhazya’nın Dostları İnisiyatifi ve Beşiktaş Belediyesi’nin organizasyonuyla Bilgi Üniversitesi’nde hafta sonu iki gün boyunca “Abhazya’nın Bağımsızlığı, Kafkasya İçin Gelecek Senaryoları” konulu konferanslar düzenlendi. İlk gün Londra Üniversitesi’nden Prof. Dr. George Hewitt’in başkanlığındaki oturumda Birleşmiş Milletler’de Temsil Edilmeyen Uluslar ve Halklar Organizasyonu (UNPO) Genel Sekreteri Marino Busdachin, Abhazya Devlet Başkanlığı Dış Politikalar Danışmanı Viaçeslav A. Çirikba, Abhazya Dışişleri Bakan Yardımcısı Maksim Gunciya birer konuşma yaptı. Busdachin, defacto devletlerin güvenlik tehdidi olarak görüldüğünü, bu konuda tek istisnanın Kosova olduğunu, aynı konumda olan Abhazya’ya çifte standart uygulandığına dikkat çekti.

 

Çirikba da Abhazya ve Gürcistan’ın hiçbir zaman ortak birliktelik içinde olmadığını vurgulayarak “Abhazya, tanınması için uluslararası bütün kriterleri taşıyor. Ancak tanınmama nedeni hukuki değil, siyasi ve jeopolitik nedenler” dedi.

 

Maksim Gunciya ise, Cenevre’de 15 yıl boyunca müzakerelerin sürdüğünü ve sonunda savaş çıktığına işaret etti. Bölgede “Barış geliştirme sanayisi” olduğunu ifade eden Gunciya, “Arabulucular, Kafkasya’yı kendi kariyerlerine yazacak bir yer olarak görüyorlar. Biraz sorumluluk taşımalılar. Gürcistan’ın bir daha saldırmayacağına inanmıyoruz. Yeni bir saldırı düzenleneceğine eminim” diye konuştu.

 

‘KOVBOYLARA TAPIYORLAR’

 

Konferansın ikinci oturumunda söz alan Prof.Dr. John Colarusso da, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin ABD’nin kendisini destekleyeceğini düşünerek saldırı planları yaptığını savundu. Colarusso, şunları söyledi:

 

“Washington’da halen kovboylara tapanlar var. ABD’liler Rusları mahvedeceklerini sanıyorlar. Ancak müthiş Rus birliğini ve Kosova’nın bağımsızlığının tanınmasının ardından Putin’in çıkışını göz ardı ettiler. Soğuk Savaş döneminin duygusallığıyla hareket ettiler. Halen daha Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü destekliyorlar. Halbuki Gürcistan, Abhazya ve Güney Osetya’yı geri dönülmez şekilde kaybetti. ABD geri kalmış bir inatçılık gösteriyor. 1991’de Gürcistan-Abhazya Savaşı sırasında Beyaz Saray’da çalışıyordum. Hiçbir şekilde Gürcistan’ı desteklediklerini düşünmüyorum. Sadece tarihi sebeplerle Rusya’nın Avrasya’da etkili olmasını istemiyorlar.”

 

02.06.2009  StarGÜNDEM

 

 Gal’deki metruk otele Ruslar el atıyor

 

Gal, Abhazya’da Megrellerin yaşadığı Gal Bölgesi'nde atıl vaziyette duran otele Rus sermayesi el atıyor.

 

Gal Bölgesi Başkanı Beslan Arşba, Rusya’dan bir yatırıcının bölgedeki 100 Nolu Otel’i yeniden inşa edeceğini açıkladı. Gal’de şu anda tek bir otelin çalışmadığını belirten Arşba “Konforlu otele talep çoktan ortaya çıktı, son zamanlarda daha çok misafir gelmeye başladı. Rus doktorlar, pedagoglar ve daha başka kişiler geliyor” dedi.

 

Geçen Cuma günü Abhazya Hükümeti, Gal Bölgesi'ndeki yarı yıkılmış otelin özelleştirilmesini onaylarken Başbakan Aleksandr Ankuab, “Gal Bölgesi'ndeki müesseselerin özelleştirilmesinden yanayız. Bugün Gal’de kalacak bir yer yok, orada otel olmalı” dedi.

 

02.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Tarım hala Abhaz ekonomisinin belkemiği

 

Sohum, Abhazya Tarım Bakanı Yuri Akaba, tarımın Abhazya ekonomisinin en önemli dayanak noktası olmaya devam ettiğini söylerken turizmi ayakta tutmak için de tarımsal üretime ihtiyaç olduğunu söyledi.

 

Akaba Apsnıpress’in “Abhazya için tarım ekonomisi ekonomik gelişimde halen öncelikli mi?” sorusuna “Abhazya’da turizm yerel tarım ekonomisi olmadan gelişemez, çünkü tatilcileri kalitesiz ithal gıdalarla beslemek mümkün değil” yanıtını verdi. İthal ürünlerden yakınan Akaba, “Abhazya her zaman mandalina ile çağrıştırılıyor, halbuki yerli narenciye Abhazya ihracatının tek kalemi değil. Bizde sadece narenciye değil, kivi, hurma, ceviz, fındık, kestane, biber, et, süt vs de üretiliyor. Abhazya Moskova’da yapılan ‘2008 Altın Sonbahar’ fuarına katıldı ve dünyanın otuz ülkesinden katılımın olduğu fuarda bugün ülkemizde neler ürettiğimiz konusunda bilgiler verildi. Maalesef bugün pazarlarımızdaki tezgahlarda Rusya, Türkiye, Peru, Çin meyve ve sebzeleri ile donatılıyor. Yerli ürün de var, ancak yeterli değil” dedi. Akaba Abhazya tarımı ile ilgili şu bilgileri aktardı: “Oçamçira ve Gulripş bölgelerindeki seralarda yetiştirilen sebze alıcılar tarafından talep ediliyorsa da yerli pazardan talep gelmiyor. Bugün devlet çiftlik sahipleri ve çiftçileri azımsanmayacak şekilde destekliyor. Abhazya’da halen natürel işletme muhafaza ediliyor, birçok evde halen gelenekse çiftçilik yapılıyor, halen tarlalar öküz ve atlarla sürülüyor. Abhaz köylü mantalitesinde halen sebze ve süt ürünlerinin sadece kendileri için ürettikleri geleneğinin muhafaza edildiğini düşünüyorum. Durumu değiştirmek ve el emeğini arttırmak için devlet teknik açıdan gelişmeyi destekliyor. 2007 ortalarında 60 traktör ve 15 milyon ruble değerinde tarım aleti alındı. Bugün traktörler ülkenin tüm ilçelerinde çalışıyor. İki yıldır Rusya’dan Abhazya’ya pulluk, mibzer, tırmık, püskürgeç, patates toplama makinesi gibi tarım aletleri getiriliyor. Bizim görevimiz ekilen alanları arttırmak. Ülke yönetimi Rusya’dan ve Beyaz Rusya’dan tarım aleti almaya devam edecek ve bunu devlet başkanı defalarca ifade etti. Tarım bakanlığına bağlı 107 tarım kuruluşu ve örgütü bulunuyor, bunlardan 84’ü fonksiyonel, 23’ü geçici olarak gerekli araç ve finansal destek yokluğundan çalışmıyor.” Akaba “Bugün tarım alanında ülkedeki durum nasıl” sorusu üzerine de “Abhazya tarım ekonomisinde problemler halen var, ancak çözümleri konusunda küçük de olsa bir süreç işliyor diyebilirim. Bizim programımız maksimum seviyede gerçekten tarım ekonomisiyle ilgilenenleri desteklemek. Gelecekte Oçamçira bölgesinde büyük sebze ziraatı ve tavuk fabrikası inşaatı düşünülüyor. Ben bağcılıkla uğraşmayı seviyorum, üzüm, hurma, elma yetiştirdiğim toprağım var, kivi dikmeyi planlıyorum ve herkese tavsiye ediyorum” dedi.

 

02.06.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya Devlet Başkanı Snt.Petersburg’da düzenlenen “Dünya Tarım Forumu”na katılıyor

 

Sohum, Devlet Enformasyon Merkezi'nin verdiği bilgiye göre, Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in,  Snt. Petersburg şehrinde düzenlenecek olan "Uluslararası Dünya Tarım Forumu"a katılması için göndermiş olduğu daveti kabul etti. Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, 06-07 Haziran 2009 tarihleri arasında Snt. Petersburg'da yapılacak olan "Uluslararası Tarım Forumu"na katılacak ve Rusya’nın önemli kanalları ile röportajlar verecek.

 

Uluslararası forum'a 65 ülke devlet başkanı statüsünde katılması planlanıyor. Foruma, ülkelerin önemli ulusal tarım şirketleri ve uluslararası tarım şirketlerinin genel müdürleri, dünya finans, çalışma ve bankacılık sistemlerinin önemli temsilcilerininde davetli olduğu bildirildi.

 

02.06.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Bağımsız uluslararası sorunların çözümü komisyonu, 2008 Ağustos olaylarından dolayı Kodor bölgesinde inceleme yaptı

 

Sohum, Bağımsız uluslararası sorunların çözümü komisyonu, 2008 Ağustos olaylarından dolayı inceleme yapmak için Cumartesi günü Yukarı Kodor Bölgesi'ne gitti. Komisyon Başkan Yardımcısı Marian Staşevski’nin  heyet başkanlığını yaptığı Abhazya ziyareti 29-31 Mayıs tarihlerinde gerçekleşti. Heyet’in ziyaret ettiği bölgeler arasında, Sol Ptış, Sol Gentsviş, Sağ Gentsviş, Ajara, Mramba, Çkhalta bulunmakta.

 

Kupalba, ‘Heyet üyeleri, Yukarı kodor Bölgesi'nde, gürcü askeri kuvvetlerine ait yerleşim bölgelerini kendi gözleriyle gördü ve Gürcistan hükümetinin iddia ettiği gibi burada emniyet güçlerinden ziyade, sayısı 3000'den fazla askerin bulunduğunu anladı’, şeklinde konuştu.

 

Savunma Bakanı yardımcısının sözlerine göre, uluslararası temsilcilere, bu bölgelere yerleştirilen gürcü askerlerine ait plan defterleri ve diğer dökümanlar sunuldu. ‘Bunun haricinde, uluslarararı heyet üyeleri bölge halkı ile de görüşüp konuştu. Halk heyete, yaşantıları hakkında bilgi verirken, problemlerinden de bahsetti. Heyete bölge sakinleri tarafından verilen bilgiye göre, evlerine dönemeyen komşularının çoğu dönmeyi çok istiyor, fakat Gürcistan hükümeti tarafından engelleniyor. Bölgede şu an tam olarak 200 kişi bulunmakta’.

 

Gari Kupalba, İsviçreli diplomat Heidi Tagliavini’ye gereken bilgilerin verileceğini ve onunda doğru sonuçlara varacağını umut ettiğini bildirdi.

 

01.06.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi