AҦCУAA  PЫБЖbbI
-------------------- Abhazya'dan haberler --------------------


 
 YSK, Hacımba'nın hile iddiasını yersiz buldu

 

Sohum, Abhazya Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Devlet Başkanlığına adaylığını koyan eski Devlet Başkanı Yardımcısı Raul Hacımba’nın Devlet Başkanı Sergey Bagapş lehine hile hazırlıkları yapıldığı ve kamu kaynaklarının yasadışı olarak kullanıldığına yönelik şikayetini yersiz buldu.

 

Hacımba’nın devlet memurlarının kimlik fotokopilerinin zorla alındığına yönelik suçlamasını soruşturan YSK, hile yada kamu kaynaklarının kullanıldığına dair iddiaya temel teşkil edecek bir bulguya rastlanmadığını açıkladı.

 

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Batal Tabagua, Hacımba’nın 19 Kasım 2009 tarihli şikayet mektubunu incelediklerini belirterek, “Hacımba gönderdiği mektupta vatandaşlardan kanunsuz şekilde kimlik fotokopilerinin alındığıyla ilgili somut bir olay sunmadı. Ancak 20 Kasım’da Medya Çalışanları Birliği’nde düzenlediği basın toplantısında kimlik fotokopilerinin kanunsuz şekilde alınmasına örnek olarak Sohum Şehir Hastanesini gösterdi.

 

Buna bağlı olarak YSK, Sağlık Bakanlığı’na bu meseleyi sordu. Gelen cevapta, Sağlık Bakanlığı’nın 2008’den beri yürüttüğü ‘Personel Şubesi’ programı çerçevesinde tedavi kurumlarındaki tüm personelin bilgilerinin kaydedildiği belirtildi. Sağlık Bakanlığı’na göre, bu bilgiler sadece Sohum Şehir Hastanesinde değil, tüm tedavi kurumlarında toplandı. Bu olayların hiç birinin seçim kampanyasıyla ilgisi yok” dedi.

 

Yapılacak şikayetlerde kesin ve kanıtlanmış olaylara yer verilmesini isteyen Tabagua, “Seçim kanununun somut ihlaliyle ilgili bilgi içermeyen şikayetler incelenmeyecek” dedi.

 

Tabagua, ayrıca vatandaşlara kimlik bilgilerini yasadışı olarak isteyen olursa bunu hemen YSK’ya bildirmeleri çağrısı da yaptı.

 

26.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Abazalar, Çerkes mitingini sahiplenmedi

 

Çerkesk, Karaçay-Çerkes’teki Abazaların sivil örgütü Abaza, Çerkeslerin bugün Çerkesk’te yaptığı mitingine destek vermedi.

 

Örgütün başkanı Musa Takuşinov, miting öncesi bir açıklama yaparak “Abazinler toplu olarak Çerkes gençliğinin organize ettiği mitinge katılmayacak. Belki birileri ne olduğuna bakmak için gidecektir, ancak organizeli bir katılım olmayacak. Ne ihtiyar, ne kadın konseyi, ne gençlik hareketleri mitinge katılmayacak” dedi.

 

Meydana inmeden önce yönetimle her türlü diyalog imkanının denenmesi gerektiğini düşünen Takuşinov, gençleri bu eylemlerinden ötürü kınamadığını ancak bir eylem yapmadan önce ülkedeki tüm sivil hareket başkanları ve yaşlılarla görüşmek gerektiğini savundu.

 

Takuşinov, Karaçay-Çerkes Abazinlerinin kimseyle karşı karşıya gelmek istemediğini de belirterek şunları söyledi:  “Bizim halkları birleştirmemiz lazım, doğrudan ve açıkça söylüyorum: Ne Çerkeslerden, ne Karaçaylardan, ne Ruslardan yana olmayacağız. Gerçi belirtmek gerekir ki, ne Ruslar, ne Abazinler, ne de diğer halklar ülkede yürütülen kadro politikasından memnun değil, ama bu halkın meydana inmesi için bir sebep değil.”

 

Takuşinov’un bu açıklamasının ardından Karaçay-Çerkes Adıge Khase Başkanı Muhammed Çerkesov “Bu Çerkeslerin işi. Abazinler Abazin bölgesini almış olmakla yetiniyor. Bu onlar için yeterli diye düşünüyorlarsa kendileri bilir. Rusların kadro politikasından hoşnut olmadığını biliyoruz ve miting yapışımız konusunda bizi anlayışla yaklaştı. Diğer halkların protestolarıyla örtüşmeyen tek şey ifade şekli. Bildiğim kadarıyla Rus halkı da kapalı alanda böyle bir faaliyet yapmayı düşünüyor. Halkların problemleri aynı, sadece protesto şekli farklı” dedi.  2002 sayımlarına göre Karaçay-Çerkes’de 49 bin 600 Çerkes yaşıyor ve bu yüzde 11.3’lük orana denk geliyor. Çerkesler ülkede Karaçay ve Ruslardan sonra üçüncü büyük halk.

 

26.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Muhalefete göre Bagapş adil yarışmıyor

 

Sohum, Abhazya’da 12 Aralık’taki Devlet Başkanlığı seçimlerine adaylığını koyan Zaur Ardzınba ve muhalefetteki Abhazya Birlik Forumu Eş Başkanı Astamur Taniya, Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ı kamu kaynaklarını kendisi için kullanmakla itham etti.

 

Dün Medya Çalışanları Birliği’nde düzenlenen basın toplantısında Ardzınba, ikinci tura kalacağına inandığını belirtirken yönetimin kamu kaynaklarını yasalara aykırı şekilde Bagapş lehine kullandığını ve muhalif adayların işini zorlaştırdığını öne sürdü. Ardzınba, “Kamu kaynaklarının kullanıldığına şahit oluyoruz. Muhalefetin astığı pankartlar ortadan kaldırılıyor. Yerel idareciler adaylara seçmenlerle buluşma konusunda aynı imkanı sunmuyor. Medyada özellikle Abhazya devlet televizyonunda yönetimin adayı için tek taraflı propaganda yapılıyor. Hatta yasalara aykırı olmasına rağmen bu propagandaya yabancı ülke vatandaşı dahil ediliyor” diye şikayetlerini sıraladı. Seçildiği takdirde öncelikli olarak ‘biz’ ve ‘yabancı’ olarak bölünmüş halkı birleştirmek için çalışacağını belirten Ardzınba, Bagapş’ın sadece kendi çevresindeki insanları kadrolara yerleştirip diğer parti ve hareketleri dışladığını öne sürerek “Devlet yönetim organlarına, politik bağlantısı ve görüşlerine bağlı olmaksızın işinde profesyonel olanları getireceğim” dedi.

 

Ardzınba, çoğunluğu eski Devlet Başkan yardımcısı ve şimdi Devlet Başkanı adayı Raul Hacımba’nın çevresinden oluşan ekibine güvenip güvenmediği sorusuna “Benim taraftarlarım sadece eski Hacımba taraftarlarından oluşmuyor. Bugün benim ekibimde çok sayıda eski Bagapş taraftarı da var. Bu da bize, seçimleri kazanacağımızı düşünme imkanı veriyor” yanıtını verdi.

 

Astamur Taniya da, mevcut seçim yasasındaki boşlukların hileye imkan verdiğini belirterek “Bu problemi Adil Seçim İçin Seçmen Ligi’ temsilcileri ile de görüştük. Gerçekten bizim yasalarımız eksik ve bu da kamu kaynaklarının iktidar lehine kullanılmasına geçit veriyor. Yani böyle bir yasa kendi kendine iktidarın adayına idari kaynak teşkil ediyor” ifadelerini kullandı. Taniya, 23 Kasım’da Abhazya Devlet Televizyonu’nda Sergey Bagapş hakkındaki gösterilen filmde Ermeni topluluğu liderinin Bagapş’ı desteklediğine dair açıklamasının yer aldığını hatırlatıp bunun yasaya aykırı olduğunu kaydetti.

 

25.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Muhalif liderler nüfus bilgisi için bastırıyor

 

Sohum, Abhazya’da 12 Aralık’taki Devlet Başkanlığına adaylığını koyan muhalif liderler, yönetimden seçmen ve ülkenin nüfus yapısıyla ilgili bilgileri almak için ısrar ediyor.

 

Daha önce İçişleri Bakanlığı Pasaport ve Vize Dairesi Başkanı Maliya V.V’ya yaptıkları müracaata bakan izni olmadığı gerekçesiyle olumsuz yanıt aldıklarını belirten muhalif liderler, bu kez doğrudan İçişleri Bakanı Otar Khetsiya’ya başvurdu. Adaylar, Zaur Ardzınba, Beslan Butba ve Raul Hacımba, İçişleri Bakanlığı’ndan şunları istedi:

  • 24.11.2009 tarihine kadar Abhazya’da verilen kimlik sayısı, milliyet bilgisi.

  • Abhazya Devlet Başkanlığı seçimlerinin yapılacağı 12.12.09 tarihine kadar 18’ine ulaşmamış olacak vatandaşların sayısı.

  • Abhazya Cumhuriyeti vatandaşı olup sürekli ülkede yaşamayan vatandaşlara verilen kimlik sayısı.  Kimlik sahibinin soyadı, adı, baba adı gösterilmeden Abhazya Cumhuriyeti vatandaşlarına verilen kimliklerin seri numaralarının listesi.

  • Abhazya Cumhuriyeti kimliği alan Gal’deki vatandaşların diğer kimlik bilgileri olmadan sadece adlarının yer aldığı liste.

25.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Şamba: Rusya'yı tanıdığına pişman etmeyelim

 

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, 12 Aralık Devlet Başkanlığı seçimi öncesinde adaylardan eski Devlet Başkan Yardımcısı Raul Hacımba başta olmak üzere muhalefetin Gürcistan’la yürüttüğü müzakereleri eleştiri konusu yapması üzerine basın toplantısı düzenleyerek yürüttüğü dış politikayı savundu.

 

Bütün basın kuruluşlarına davetiye gönderen ama karşısında sadece resmi haber ajansı Apsnıpress ile Abhazya Devlet Radyo Televizyon Kurumu çalışanlarından başkasını bulamayan Şamba, eleştiri konularından biri olan Gürcistan’ın BM temsilcisi Irakli Alasaniya ile yaptığı görüşmelerin ‘saldırmazlık anlaşması’ taslağı hazırlamaya yönelik olduğunu, bunu Abhazya Milli Güvenlik Konseyi’nin bilgisi dahilinde ve devletin remsi politikası çerçevesinde gerçekleştirdiğini belirtti. Şamba, Hacımba’nın müdahalesi olmasaydı Ağustos 2008’deki savaş öncesinde Kodor’da Gürcistan’ın etkisi altındaki Svan nüfus içinden polis gücü oluşturularak BM misyonuna son verileceği suçlamasını da reddetti. Rusya’dan uzaklaşıp Batı yanlısı bir çizgiye kaydığı saptamasını da kabul etmeyen Şamba, Rusya ile stratejik müttefikliği korurken çok yönlü dış politika izlediklerini belirtti. Seçim sürecinde muhalefetin çizdiği tabloyu çok abartılı bulan Şamba, “Her şey o kadar kasvetli ve korkutucu değil” derken, Abhazya’nın demokraside çuvallayıp Rusya’yı bu ülkenin bağımsızlığını tanıdığına pişman etmek isteyen güçlerin oyununa gelinmemesi çağrısı yaptı. Şamba iki resmi kurumu temsil eden gazetecilerin sorularına geçmeden önce şu değerlendirmelerde bulundu:

 

‘Tanımayanlar bile bize dostça yaklaşılıyor’

 

“Ülkelerin çoğu, özellikle de bizim irtibatımız olan ülkeler Abhazya’ya tamamıyla dostça yaklaşıyor. Hatta bizi tanımayacağın söyleyenler bile cumhuriyetimize saygı ve sempati ile yaklaşıyor. Bu kulis konuşmalarında görülüyor. Onlar medeni bir devlet olarak geliştiğimizi görüyorlar. Elbette bizim çözülmemiş birçok iç problemimiz var. Bazı şeyleri daha etkili biçimde çözmek mümkündü, ancak hangi kaynaklara sahip olduğumuzu unutmayalım. Tanınmadan sonra bizim daha fazla meseleyi çözebilme imkanımız oldu. Tanınma tarihimizde bir dönüm noktası oldu. Devletimizin tarihinde şu anki gibi bağımsızlık şekli yoktu. Biz sıkça Abhazya krallığını hatırlamayı seviyoruz, ancak tarihçi olarak söylemek isterim ki, Abhaz kralları kendilerine unvan veren Bizans İmparatorluğuna bağımlıydı.

 

BM Güvenlik Konseyi üyesi olan büyük komşumuz Rusya ile ilişkilerimiz sadece partnerlik değil, stratejik birliktir. Dostluk, işbirliği ve karşılıklı yardım anlaşmasına uygun olarak, askeri tehlike durumunda Rusya Abhazya tarafında yer alacak. Şimdi artık dış güvenliğin sağlandığı şu anda iç problemler, ekonomimizin gelişimi konularına konsantre olma imkanı var. Alasaniya ile görüştüğümüz konu, Gürcistan ve Abhazya arasında savaşın tekrarlanmamasıyla ilgiliydi. Ve bu konu üzerinde, Yalta’da 2000’de gerçekleştirilen görüşmede uzlaşılmıştı. Bu görüşmenin sonuç belgesinde, tarafların savaşın yeniden başlamaması ve halklar arası güvenlik garantisi belgeleri üzerinde çalışmaya başlamaları yazılıydı. O zamandan beri süreç çeşitli başarılarla devam ediyor. Abhazya ve Gürcistan arasında tüm irtibatın tamamıyla kesildiği dönemler oldu. Örneğin 2001’de Gürcü askerleri ve Ruslan Gelayev birliğinin Kodor Vadisi’ne silahlı saldırısından sonra. Bir müddet sonra biz müzakereleri yeniden başlattık, savaşın başlamaması için belge hazırladık. O zaman benim müzakereler konusunda partnerim devlet bakanı Georgi Khaindrava idi.

 

Daha sonra müzakere süreci yeniden Gürcü askerlerinin Temmuz 2006’da Kodor’a girmesi ile koptu. Alasaniya ile Mayıs 2008’de görüşme kararı, her ne olursa olsun böyle bir belgenin hazırlanması için alındı ve biz belgeyi hazırladık. Biz diplomasiyle meşgulüz. Dışişleri Bakanlığı, askeri kurum değil. Barışçıl çözüm için fırsatlar bulmamız gerekiyor. Şu veya bu şartlarda faydalı kararları almak ülke yönetimine ait. Kodor Vadisi ile ilgili anlaşmazlığın barışçıl çözüm yollarıyla da ilgilendik. Olası barışçıl çözüm seçeneklerinden biri niteliğinde, Gürcü askerinin çıkışından sonra Yukarı Kodor’da kimin düzeni sağlayacağı meselesi de müzakere edildi. Yerli halk Svanlardan güvenlik organı oluşturmak, bunun için de BM polisini çekmek gerektiğinden söz edildi. Bilindiği üzere, BM askeri misyonunda 10 polis vardı, üçü Abhazya’dan, 7’si Gürcistan’dan. Aruaa’nın kongresinde (10 Eylül’de) benim Abhazya televizyonundaki bir konuşma kaydım, güya benim vadide polis kontrolünden yana olduğumu destekleyici olarak sunuldu. Gürcülerin hiçbir zaman gönüllü olarak vadiden askerlerini çekmeyeceğini bildiğimizden, biz problemlerin barışçıl çözümü konusunda çeşitli seçenekleri görüşmeye hazır olduğumuzu gösterdik, buna paralel olarak askeri operasyon da hazırladık. Hiç kimse Kodor Vadisi’ni vermeyi düşünmedi. Bir kez daha Alasaniya ile hazırladığımız belgeyi göstermeye hazırım. Orada böyle bir şey yok. Orada Kodor Vadisi’nde tarafların anlaşmadığı küçük bir nokta var ve Kodor Vadisi problemlerinin barışçıl çözüm yollarının aranması devam edecek. İşte belgede söylenen şey bu. Bunun dışında, bizim Tyrol’e gittiğimiz suçlaması dile getirildi. Bunda suç ne anlamıyorum. Biz oraya Abhazya’nın çıkarlarını satmaya mı gittik? Bizim, müzakere sürecinin başından beri görevimiz, yeni askeri çatışmalara izin vermemek ve zamanı uzatmaktır. Sadece müzakerelerle hedeflerimize ulaşabilmemizin şüpheli olduğunu çok iyi anlıyorduk. Mülteci problemleriyle ilgili şiddetin giderilmesi de gerekiyordu. Biz uzun yıllar bununla başarılı şekilde baş ettik. Hiç kimse bizi zaman uzatmakla suçlayamaz, çünkü aynı anda çeşitli teklifler yaptık.

 

Çünkü biz anlaşmazlıkla ilgileniyoruz, dünyanın diğer bölgelerinde çözüm meselelerinin nasıl çözüldüğüne ilgimiz da tamamıyla anlaşılır, çünkü bazı unsurlar bizim durumumuz için de belki kabul edilebilir. Bu arada, Tyrol’de tarımda küçük işletmelerin nasıl geliştirileceği konusunda bir ilginç şeyler öğrendik. Bu faydalı idi. Ancak hiç kimse onların siyasi çözüm tecrübelerini kullanmayı düşünmedi.

 

‘Gelin seçimleri saçmalığa dönüştürmeyelim’

 

Aynı şekilde temsilcilerimiz diğer bölgeler de gitti; Kıbrıs ve Kosova’ya. Ben kendim oraya gittim, ve bu suçlamaları anlamıyorum. Elbette diplomaside her şey açıkça konuşulmaz, ama beni bunu yapmaya zorluyorlar. Biz Güvenlik Konseyi oturumlarında Kodor Vadisi ve Tyrol ziyaretini müzakere ettik. Bu konulara neden yeniden dönülsün? Eğer sorumlu bir politikacıysan, Güvenlik Konseyi’nde müzakere edilen bir şeyi tüm tarafıyla nasıl ortalığa çıkarabilirsin. Bunun sorumsuzca bir politika olduğunu düşünüyorum. Eğer konuşulanların hepsi sokağa taşınacak olursa, Güvenlik Konseyi’nde devlet konularının ciddi şekilde müzakere edilmesi mümkün olmaz. Maalesef öyle de oldu.

 

Politikada ve ülke üst yönetiminden çoğulculuktan yanayım, ancak riayet edilmesi gereken kural ve formlar var. Gelin seçimleri bir saçmalığa dönüştürmeyelim, çünkü gözlemleniyoruz. Geçen seçimlerde biz, çok zor durumlardan çıkma yolları bulabileceğimizi, devlet ve demokrasimizin olgunluğunu gösterdik. Geçmişten ders çıkarmalıyız, çünkü burada durumu istikrarsızlaştırmayı ve Rusya’ya Abhazya’nın bağımsızlığını tanıyarak yanlış hareket ettiğin göstermek isteyenler var. Elbette onlar, her türlü negatif olaydan memnun olacaktır. Bundan dolayı düşmanlarımızı sevindirmemeliyiz, seçimleri dürüst rekabet mücadelesi ile gerçekleştirmeliyiz.”

 

Şamba ardından gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı:

 

Apsnıpress: Toplumda sizin batı yanlısı bir siyasetçi olduğunuz düşüncesi oluşturulmaya çalışılıyor.

 

Sergey Şamba: Bir çok siyasetçi Moskova’nın desteğini almak, beni ise Rusya için çok güvenilir olmayan partner diye sunmak istiyor. Çeşitli muhalif parti liderleri, Rusya elçisine, Kodor Vadisi’yle ilgili benden şikayetçi olmak, beni güya Rusya’nın arkasından Alasaniya ile görüşüp bir anlaşma hazırlamakla suçlamak amacıyla gitti. Cevap olarak şunu işittiler: ‘Siz önce Sergey Mironoviç Şamba’ya gitseydiniz, o size durumu açıklardı. Rusya bu anlaşmanın hazırlanmasını istiyordu. Rusya Devlet Başkanı onu imzalayacaktı. Eğer bu anlaşmayı Medvedev, Bagapş ve Saakaşvili imzalayacaktıysa onlar nasıl bizim arkamızdan bu belgeyi hazırlamış olabilirler?’ Buna ne diyebilirim? Ben aslında tüm ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmekten yanayım. Eğer bu batı yanlısı bir politika olarak adlandırılıyorsa, öyle olsun.

 

Doğu, Batı, Kuzey ve Güney ile ilişkiler oluşturmaktan yanayım. Elbette bizim stratejik müttefikimiz Rusya’dır ve bu konuda her şey söylenmiştir.

 

Heyetimiz şu anda İran’da bulunuyor, İran her zaman bölgede önemli bir oyuncu olmuştur. Daha önceden İran heyeti bize geldi. Onlar Abhazya’nın bölgenin stratejik güvenliği konusundaki önemini anlıyor. Heyetimiz geçenlerde Libya’da, Orta ve Güney Amerika’da bulundu. Bizimle ilişkiler oluşturmayı istediğini çeşitli ülkeler, Ekvator, Peru, Cezayir dile getirdi. Dünyanın çeşitli bölgelerindeki ülkelerde çalışıyoruz. Dış politikamızı ve çok yönlülüğümüzü kınayanlar anlamalıdır ki, çeşitli ülkelerle irtibat sağlamaya çalışırken, stratejik müttefikimiz Rusya’yı değiştirmiyoruz.

 

Bölgemizin önemli komşuları var; AB ülkeleri. AB’nin de bize yönelik tavrını nasıl değiştirdiğini görüyoruz. Geçenlerde, Abhazya’daki Devlet Başkanlığı seçimleri ile ilgili Peter Semnebi, bunun Avrupa için önemli bir anlamı olduğunu söyledi. Bu da bir şey demek. AB’nin Abhazya’nın bağımsızlığını tanımayacağı açıklamalarına rağmen, onlar Abhazya halkı ile işbirliğini istiyorlar.

 

Görüyoruz, Türkiye NATO üyesi olması ve Abhazya’yı tanımıyor olmasına rağmen, Abhazya ile ilgili kendi istikametini oluşturuyor.  Komşu Gürcistan ile anlaşmazlığımız var, ancak bizim onu çözmemiz lazım. Gürcistan ile barış içinde olma meselesini çözmemiz gerektiğine kesinlikle eminim ve bu konuya er ya da geç geçeceğiz.

 

Apsnıpress: Cenevre görüşmeleri çerçevesinde askeri hareketlerin yeniden başlamamasına yönelik bir tasarısı görüşülüyor. Bu müzakere şu anda hangi aşamada?

 

Şamba: Rusya ısrarla, o zaman Alasaniya ile müzakere ettiğimiz ‘güç kullanılmaması anlaşması’nın imzalanmasını istiyor. Şu anda Cenevre’de bu süreç oldukça zor, çünkü taraflar şimdilik sıkı bir şekilde kendi pozisyonlarında duruyor. Aracılar pozisyonları yakınlaştırmaya çalışıyor, bakalım bundan ne çıkacak. Bizim, takip ettiğimiz kendi taktiğimiz var. Her ne olursa olsun bu süreçte Abhazya diplomasisinin durumunu göstereceğiz. Diplomasi ise devletin yüzü, onun politikasının seviyesinin göstergesi. Cenevre görüşmelerine ve Gal’deki beşli görüşmelere katılan herkes görüyor ki, temsilcilerimiz oralarda Abhazya’yı başarılı şekilde temsil ediyorlar. Çeşitli ülkelerin ve uluslararası örgütlerin dahil olduğu Cenevre süreci bizim için önemli. O süreç yönetimimizin yasallığını sağlamlaştırıyor, bağımsızlığımızı destekliyor. Biz uluslararası sürece katılıyoruz. Uluslararası tanınma Abhazya’nın tüm ülkeler tarafından tanınması anlamına gelmiyor. Ülkenin tanınması, onun uluslararası tartışmalara, forumlara ve diplomatik zirvelere katılmasıdır. Bundan ötürü bizim için ilk adımdır. Bu süreç de çok düzgün başlamadı. Ancak biz takip ettiğimiz politika ve diplomasi ile bu süreçte sağlamlaştık. Abhazya’nın yakın zamanda bu alanda daha başka başarıları da olacağını düşünüyorum.

 

Apsnıpress: Askeri hareketlerin yenilenmemesiyle ilgili belgenin Abhazya ve Gürcistan tarafından imzalanmasından söz ediliyor değil mi?

 

Şamba: Bundan da bir şey çıkmayabilir. Biz önceden bir şey diyemeyiz, ama Gürcistan bu belgenin Rusya ve Gürcistan tarafından imzalanmasını istiyor. Onlar son zamanlarda anlaşmazlığı bir başka alana çekmeye, anlaşmazlığı Gürcü-Rus anlaşmazlığı olarak sunmaya çalışıyorlar. Bu durumda Gürcistan, büyük Rusya’dan zarar görmüş küçük ülke olarak dünya toplumunun desteğine güvenebilir. Biz, elbette Rusya da böyle bir seçeneği kabul etmez. Ama bu belge ile ilgili bir şey elde edilemezse de, Cenevre sürecine katılımımızın daha başka olumlu yönleri var.

 

Apsnıpress: Radyo Svoboda’nın (Özgürlük Radyosu-Radio Liberty) Abhazya’da temsilcilik açmasıyla ilgili mesele neydi?

 

Şamba: Bu konuda çok spekülasyonlar oldu. Biz kendi şartlarımızı, onlar için elbette kabul edilemez olan şartlarımızı sunduk. Diğer şartları ise biz elbette kabul etmedik. Biz onlara bize yazılı şekilde tasarıyı göndermelerini teklif ettik. Biz, Abhazya’da bağımsız editörlük teklifini incelemeye hazırdık. Onlarsa Abhazya editörlüğünü Gürcü, Rusya veya karma Gürcü-Rus editörlüğüne dahil etmek istedi. Biz bunu kabul etmedik ve elbette bu projeye dahil olmayacağız. Ama bizim ‘Svoboda’yı susturacağımız, yayına izin vermeyeceğimiz’ açıklaması saçmalıktır. Hiç kimse hiçbir şeyi susturamaz. Radyo Svoboda Sovyet döneminde de susturulmasına rağmen yayın yaptı.

 

Apsnıpress: Svoboda radyosunda yayınlanan ‘Eko Kafkasya’ programlarından tek birini olsun dinlediniz mi?

 

Şamba: Maalesef son zamanlarda hiç radyo dinlemiyorum. Onlar bana röportaj için telefon açtıklarında hayatımda ilk kez röportaj vermeyi reddettim. Gerçi ben tüm Gürcü gazetecilere günde birkaç röportaj veriyorum. Belki, Gürcü gazetecileri ile görüşüyor olmam kimilerinin hoşuna gitmeyebilir, ancak ben bunun da önemli olduğunu düşünüyorum. Ben, çıkarlarımız arasında bakış açımız ve tavrımızın Gürcistan’a kadar ulaştırılmasının bulunduğunu da düşünüyorum. Gerçi, benim adıma konuştukları, kesinlikle söylemediğim veya vermediğim açıklamaların olduğu durumlar da oluyor.

 

Apsnıpress: Seçim öncesi sürece müdahale etmemeyi başarabilecek misiniz?

 

Şamba: Bu sürece müdahale etmeyeceğimi söyledim, ama herkes bana bunu başaramayacağımı söyledi. Ve öyle de oldu. Aruaa kongresinde beni suçladıklarında bir defa sustum, ancak bir şey ne kadar tekrar edilebilir?

 

Apsnıpress: Eğer muhalefet safında olsaydınız, dış politikanızdan ötürü eleştirirler miydi, ne düşünüyorsunuz?

 

Şamba: Ben çalışmalarımızı toplumun değerlendirmesinden yanayım. Birçokları, hiçbir şeyin bize bağlı olmadığını, her şeyi bizim için Rusya’nın yaptığını söylüyor. Öyle olmuyor. Her zaman tarihte rolü azaltılamayacak durum ve kişiler var. Tüm bu faktörler birlikte sonuç veriyor. Bizim durumumuzda Rusya ve Abhazya’nın çıkarları örtüştü. Bizim ilkeli tavrımız, bizim uzun ve sürekli mücadelemiz, dünyadaki durum, dış politika konjonktürü, tüm bunlar  küresel siyasi bağlamda uygun oldu. Ve sonuç ortaya çıktı. Eğer biz başka bir politika yürütseydik?

 

Abhazya Devlet Radyo-Televizyon Kurumu: Hacımba neye dayanarak, kendisi sayesinde Kodor Vadisi’nin uluslararası polis kontrolüne verilme girişiminin engellendiğini iddia ediyor?

 

Şamba: Bunun olması için Gürcülerin oradan askerlerini çekmesi gerekiyordu. Ama bu operasyonu başarılı şekilde yürüten, Kodor Vadisi’ni harp alanı olarak gören Gürcülerin, orayı bizim oluşturduğumuz polise (Svanlara) birden bırakacaklarını kim düşünebilir? Elbette onlar bunu kabul etmezdi. Bundan ötürü de Hacımba’ya değil Saakaşvili’ye teşekkür etmek lazım.

 

Apsnıpress: Peki sizin eski Abhazya Güvenlik Konseyi Sekreteri Stanislav Lakoba ile temel anlaşmazlıklarınız nelerdir?

 

Şamba: Bizim onunla hiçbir anlaşmazlığımız yok. Üstelik, onunla her zaman iyi ilişkilerimizin olduğunu düşünüyorum. Biz aynı alanda çalıştık, yaşadık. Bizi birçok şey birbirimize bağlıyor ve ona büyük bir sempatim var ve onun ciddi politikacılardan biri olduğunu düşünüyorum. Bağımsızlık için mücadelemizde Lakoba olayların tam merkezinde idi, onun rolü çok iyi biliniyor. Stanislav Lakoba’nın çok önemli yazıları da Abhazya’nın içinde bulunduğu gerçeği yansıtıyor. Bizim Sosyal Araştırmalar Enstitümüz olmasına rağmen ‘Abhazya Tarihini’ o yazdı. Onun çalışmaları sayesinde insanlar Abhazya hakkındaki gerçeği biliyor.

 

24.11.2009  Ajans Kafkas

 

 'Kafkasya Tebeşir Dairesi'nden ödül ve diploma

 

Maykop, Adıgey Cumhuriyeti’nin başkenti Maykop’ta 18-21 Kasım tarihlerinde yapılan ‘Bizim Kafkasya Tebeşir Dairesi’ adlı Adıge-Abhaz tiyatro festivalinin sonuçları açıklandı.

 

Adıgey Kültür Bakanlığı’ndan verilen bilgilere göre, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’den Abazin Devlet Drama Tiyatrosu ile Türkiye’den drama grubu Umut’a ‘Anadil ve Milli Geleneğin Korunması ve Geliştirilmesi’ diploması, Abhazya Devlet Drama Tiyatrosu’na da ‘Onur ve Haysiyet’ diploması verildi. Rusya Tiyatrocular Birliği ödülü ‘Sanat Gezisi’ ise Adıgey Milli Tiyatrosu’ndan sanatçı Asiyat Gonejuk’a layık görüldü.

 

İkincisi düzenlenen festivale Abhazya dahil Kafkasya cumhuriyetlerinden dokuz tiyatro ekibi katılmıştı.

 

Adıgey Kültür Bakanı Gazi Çemso festivalle ilgili “Dört günde biz Adıgey’deki festivale gelen tiyatroların en iyi 8 oyununu izledik ve onlar genel dostluk atmosferi, hoşgörü ve memnuniyet oluşturabildi ve bu her dakika hissedildi” dedi. Çemso, festivalin kültür alışverişinin ötesinde sanat ekipleri açısından da uzmanlığın gelişimine katkı sağladığını vurguladı.

 

24.11.2009  Ajans Kafkas

 

 'Diplomatik gayrimenkul' anlaşması da tamam

 

Sohum, Rusya, bağımsızlığını tanıdığı Abhazya ile diplomatik misyonların kurulacağı yerlerle ilgili anlaşmayı da yaptı.

 

Rusya hükümetinin onayladığı anlaşmaya göre Abhazya, Rusya’nın başkenti Moskova’nın merkezinde 600 metrekarelik bir alanda iki bina kiralayacak. 99 yıllığına kiralanan binaların kira bedeli ise sembolik yani yıllık 1 ruble olacak.

 

Rusya’ya ise Abhazya’nın başkenti Sohum’da biri 11 bin metrekare, diğeri 3 bin metrekare büyüklüğünde iki arsa tahsis edilecek. Birinci arsada elçilik binası, ikincisinde elçilik rezidansı inşa edilecek. Arsaların mülkiyeti Abhazya’da kalırken bina mülkiyeti Rusya’ya ait olacak. Anlaşmanın bitiminde kira süresinin 99 yıllığına uzatılması da anlaşmada yer aldı.

 

24.11.2009  Ajans Kafkas

 

 2. İlya’nın Abhazya duası

 

Tiflis, Gürcistan patriği II. İlya “Abhazya’yı kaybetmedik, Abhazya bizim” mesajı eşliğinde bu toprakları geri almak için duacı olduğunu söyledi.

 

Dün Tiflis’in tarihi bölgesi Abanotubani’de 10 yıldır restorasyon çalışmaları devam eden 4. yüzyılda kalma Kırk Şehitler Kilisesi’nde Aziz Georgi Günü nedeniyle düzenlenen törende konuşan patrik, Gürcistan’ın toprak bütünlüğü meselesini değerlendirirken “Abhazya’nın geri dönmesi için gönülden ve çokça dua etmek gerektiğini” söyledi. “Gürcistan’ın bölgesel bütünlüğünün ihlalinin kendileri için sınav olduğunu” savunan 2. İlya, dualarına Güney Osetya’yı da ekleyerek “Abhazya’yı kaybetmediğimizi, Abhazya’nın bizim olduğunu bilmemiz lazım. Abhazya geri dönecek ve Shinval bölgesi de. Bizim sadece dualarımızı ve manevi çalışmalarımızı güçlendirmemiz lazım” dedi.

 

Törene Gürcistan Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili de iki oğlu ve eşiyle birlikte katıldı.

 

24.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya’da siyaseti sarsan iki kışkırtma

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanlığı'na adaylığını koyan Abhazya Ekonomik Gelişim Partisi’nin lideri Beslan Butba’nın işyeri ve partiden bir yetkilinin aracına yönelik saldırılar siyasetin nabzını yükseltti.

 

19 Kasım’da Gagra'da partisinin Gagra şubesi başkanı Vitali Ajiba'nın arabasının yakıldığını  belirten Butba, 20 Kasım’da da Oçamçira bölgesindeki Aradu köyünde kendisine ait 'Aradu' tarım kompleksi ofisinin havaya uçurulduğunu kaydetti. “Olayda can kaybı olmaması sevindirici" diyen Butba, saldırılara toplumu korkutma ve Abhazya'nın istikrarını bozmaya yönelik eylemler olarak niteleyip halka “Bu kirli provokasyonlara teslim olmamalıyız” mesajı verdi.

 

Hükümet sorumlu olur

 

1992-1993’deki Gürcü-Abhaz Savaşı'nın gazileri tarafından kurulmuş sivil hareket Aruaa ise, 19-20 Kasımda gelen olayları ‘terör eylemleri’ olarak kınayıp yönetime çattı. "Bu olaylar seçmenleri korkutmaya ve ülkede durumu bozmaya yönelik. Bu durum bir kez daha yönetimin, Abhazya Devlet Başkanlığı seçimleri gibi halk ve devlet için önemli bir süreçte vatandaşın güvenliğini ve düzeni sağlama kapasitesinde olmadığını gösteriyor" açıklamasını yapan Aruaa, bu iki olayın suçlularının bir an önce ortaya çıkarılmasını, aksi takdirde sorumluluğun Devlet Başkanı ve etrafındakilere yıkacaklarını savundu.

 

'Olay şüpheli'

 

İçişleri Bakanı Otar Khetsiya ise, Ajiba'nın aracının yandığını, ancak arabanın havaya uçurulduğu veya kundaklandığına ilişkin şimdilik bir delil olmadığını, başlayan soruşturmanın sonucunda olayın açığa çıkacağını söyledi.

 

23.11.2009  Ajans Kafkas

 

 KKTC 'first lady'si Abhazya'da

 

Pitsunda, Abhazya, Güney Kafkasya İş Kadınları Ekonomik Forumu’nun üçüncüsüne ev sahipliği yaparken konuklar arasında dikkat çeken isimler de vardı.

 

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın eşi Oya Talat, Abhazya’nın ‘first lady’si Marina Şoniya’nın konuğu olarak Abhazya’ya geldi. 20-22 Kasım’da Abhazya İş Kadınları adlı sivil örgütün hükümetin desteği ile Pitsunda’da düzenlediği foruma Talat ve Şoniya’nın yanı sıra Türkiye, Rusya, Ermenistan, KKTC, Kıbrıs Rum Yönetimi, Yukarı Karabağ ve Güney Osetya'dan iş kadınları katıldı.

 

Forumun açılışında bir konuşma yapan Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, "Güzel bir gelenek oluşturuldu, her sene Pitsunda'da Güney Kafkasya İş Kadınları Ekonomik Forumu yapılıyor. Var olan yeni şartlarda, saygın kadınlarımızın ilgilendiği girişimcilik sadece Abhazya kanunları ile değil devletlerarası anlaşmalarla da korunuyor. İnandığım tek şey var; eğer biz devlet olarak gelişmek istiyorsak, küçük ve orta çaplı girişimciliği geliştirmemiz lazım" dedi.  Oya Talat da selamlama konuşmasında misafirperverliklerinden ötürü ev sahiplerine teşekkür ederek, “Abhazya'nın neden ruhlar ülkesi (Apsnı) olarak adlandırıldığını anlıyorum, bu ülkede iyi ve misafirperver insanlar yaşıyor. Herkes için en iyi şeyleri diliyorum” diye konuştu.

 

23.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Hacımba’dan erken hile uyarısı

 

Sohum, Abhazya’da 12 Aralık’taki Devlet Başkanlığı seçimlerine aday olan muhalefet lideri Raul Hacımba, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Batal Tabagua’ya olası hileler konusunda üç uyarı mektubu gönderdi.

 

Eski Devlet Başkan Yardımcısı Hacımba, çeşitli devlet yönetim organları ve müesseselerde çalışanların kimlik fotokopilerinin zorla alındığını belirtip bunu ‘idari kaynakların yönetim tarafından yasadışı şekilde kullanılması, seçmene psikolojik baskı, seçime hile hazırlığı’ olarak niteledi.  Hacımba “İdari kaynakların kanunsuz şekilde kullanımının ve seçmene psikolojik baskının engellenmesi için kanunun öngördüğü tüm tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz” dedi.

 

Hacımba ikinci mektubunda, Devlet Başkanlığı seçimlerine katılmaya hakkı olan ülke sınırları içindeki vatandaşların sayısı hakkında bilgi istedi. Üçüncü mektup ise ikinci kez Devlet Başkanlığına aday olan Devlet Başkanı Sergey Bagapş hakkında Abhazya devlet kanalında yayımlanan filmle ilgiliydi. Hacımba, filmde yabancıların Bagapş için propaganda yaptığını, bunun da yasalara aykırı olduğunu belirtti. Hacımba Yüksek Seçim Kurulu’ndan bu ve benzeri ihlallere karşı önlem alınmasını talep etti.

 

Yolsuzlukla mücadele sözü

 

Hacımba dün Abhazya Cumhuriyeti Medya Çalışanları Birliği toplantısında da, tüm gazetecilere bilgiye ulaşma konusunda eşit imkanlar verilmesi gerektiğini belirtip kazanması halinde basına hürriyet, yolsuzlukla mücadele ve bürokraside küçülme vaat etti. “Televizyon ve basın organlarındaki gazetecilerin toplumda ve devlette yaşanan süreçlerle ilgili düşüncelerini ifade etme özgürlüğü olmalı” diyen Hacımba diğer adaylarla birlikte Bagapş’ı açık oturuma davet etti.

 

Yolsuzlukla mücadele edeceğini belirten Hacımba ‘yolsuzluktan kurtulmak için öncelikli olarak insanlara başkasının cebine bakmamaları için yeterli maaş’ ve ‘suç işleyenlerin cezadan muaf tutulmayacağını’ vaat ederek “Biz bunlar hakkında konuşuyoruz ancak tek bir cezalandırılan görmedik” dedi. Bürokratlara gelir beyannamesinin zorunlu olması gerektiğini vurgulayan Hacımba “Bugün 5-6 bin rubleyle yaşamak, pahalı arabalarla gezmek, pahalı evlere sahip olmak, Abhazya dışında dairelere sahip olmak mümkün mü? Eğer tüm bunlar dürüstçe kazanıldı ise, bu tabloyu açıklamaktan neden korkuyorlar” diye konuştu. Hacımba kendisinin de ev, arsa ve arabası olduğunu ekledi. Ayrıca bürokraside küçülme sözü veren Hacımba’ya göre devlet yönetim organlarında faydasız, birbirine paralel çok sayıda kurum var.

 

Muhalefet stratejisi

 

Hacımba adaylığını koyan diğer muhalif liderlerle işbirliği yapacaklarının işaretini verdi. Adaylardan Zaur Ardzınba’yı rakibi olarak görmediğini belirtip “Ardzınba ile rakip değiliz. Sadece onun yönetime kendi yaklaşımı, benim kendi yaklaşımım var” diyen Hacımba, Ardzınba ve diğer aday Beslan Butba’nın ayrı ekiplerle seçime katıldıklarını ama üçünden birinin ikinci tura kalması halinde diğerlerinin ona destek vereceğini söyledi.

 

Geçen seçimlerde Bagapş taraftarı olan Abhazya Güvenlik Sekreteri Stanislav Lakoba da bu seçimlerde Hacımba’yı destekliyor.

 

21.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Yedi Rus kanalı Abhazya'dan izlenecek

 

Sohum, Rusya’nın önde gelen yedi kanalı Abhazya’nın karasal yayın listesine girdi.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın imzaladığı kararname ile ‘Kültür’, haber kanalı ‘Vesti’, ‘Rusya Televizyonu’, ‘Birinci Kanal’,  Kuban televizyonu ‘NTK’, ‘NTV’ ve ‘Petersburg-5 Kanalı’ Abhazya devlet kanalı gibi yayın hakkı elde etti. Bu kanallar ücretsiz tüm Abhazya’da izlenebilecek. Kanalların karasal yayını Abhaz-Rus ortak kuruluşu ‘Ekran’ tarafından gerçekleştirilecek.

 

Gürcistan ağustosta Tiflis'ten izinsiz Abhazya ve Güney Osetya’da yayın yaptıkları gerekçesiyle Rus kanallarına gıyaplarında cezalar kesmişti. Rus kanallarının her birine 30 bin dolar ceza öngörülmüştü.

 

21.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Beyaz Rusya heyetinden Abhazya'ya geçer not

 

Sohum, Abhazya’nın tanınması önerisini gündemine alan Beyaz Rusya parlamentosunun yerinde inceleme yapmak üzere Sohum’a gönderdiği parlamenter heyeti yürüttüğü temaslardan tatmin oldu.

 

Dün parlamento ve hükümetin temsilcileriyle görüşmeler yapan Beyaz Rusya heyeti, tüm sorulara açık yanıtlar aldıklarını belirtip, olumlu izlenimler edindiklerini ve 12 Aralık seçimlerinde ülkede istikrarın korunduğunu kaydetti.

 

Heyet dün ilk önce Abhazya Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba ile bir araya geldi. Görüşmede Aşuba, Abhazya'lıların Beyaz Rusya Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’yu, 90’lı yılların başında, savaştan henüz çıkmış Abhazya’ya karşı sert ekonomik ambargo dayatan BDT kararını desteklemeyen lider olarak hatırladığını belirtip, minnettarlıklarını  diye getirdi.

 

Zamanla ABD bile tanır

 

Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması konusunda Aşuba, “Rusya’nın tanımasının ardından herkes sıraya girse ve bizi tanısalar çok iyi olurdu, ancak biz yeterince ciddi insanlarız ve bunun kısa bir sürede olmayacağını, olmaması gerektiğini biliyoruz. Biz bir yere acele etmiyoruz, kimseye de acele ettirmiyoruz” dedi. Kazanılan bağımsızlığın ebedi olduğunun altını çizen Aşuba, “Zamanla çok şey değişecek. Hatta okyanuslar ardında Abhazya’yı hiçbir zaman tanımayacaklarını sürekli açıklayanlar da zaman gelecek bağımsızlığımızı tanıyacak”, vurgusu yaptı. Beyaz Rusya parlamenterlerinin Abhazya ziyaretini ‘büyük çalışmanın başlangıcı’ olarak değerlendiren Aşuba, Minsk’in bağımsızlıklarını henüz tanımamış olmasını anlayışla karşıladıklarını, her ülkenin kendi yaklaşımı ve çıkarları olduğunu ifade etti.

 

Beyaz Rusya heyetnin başkanı Mikhail Rusıi ise, önlerinde ‘ciddi, çok boyutlu bir görev’  olduğunu belirterek, “Öncelikli olarak Abhazya Parlamentosu ile irtibat oluşturmaya niyetliyiz, ikinci olarak bize hükümetle görüşmelerimizde iki devlet arasında karşılıklı ekonomik işbirliğini oluşturma görevi verildi. Buradaki durumu detaylı şekilde öğrenmemiz gerekiyor, umuyorum ki, ziyaretimizde bunu gerçekleştirebiliriz, üstelik programımızda yönetim, gençlik ve hatta din temsilcileri ile görüşmek var” dedi.

 

İstikrar var

 

Rusıi, Abhazya milletvekillerine, Abhazya’da gördükleri ve duydukları her şeyi Beyaz Rusya yönetimine iletecekleri konusunda teminat verdi. Aşuba ile görüşmenin ardından Beyaz Rusya heyeti, Başbakanlığı ziyaret etti. Başbakanlığa vekalet eden Leonid Lakerbaya, kabulde Beyaz Rusya’nın kendileri için özel bir yere sahip olduğunu belirtti. Görüşmede Rusıi, Abhazya’nın tanınması yönündeki teklifin ele alınması öncesinde bu ülkeyi yakından görme göreviyle geldiklerini kaydetti. Rusıi, sadece ülkenin siyasi durumu ile değil, ekonomik potansiyelini ve işbirliği alanlarını da öğrenmeye çalıştıklarını belirtti.

 

Dışişleri Bakanı Sergey Şamba ile de görüşen Rusıi, izlenimlerini şöyle aktardı: “Yolların durumuna hayret ettik, sokaklarda temizlik ve düzen var. Atmosfer sakin, istikrarlı. Sabah sahilde gezdik, sanatçılar, tanınmış politikacılarla konuştuk. Orada yapılacak Devlet Başkanlığı seçimlerini canlı şekilde tartışan ihtiyarla konuştuk. Bu istikrardır. Adım adım cumhuriyet yeniden inşa oluyor ve onun doğru yolda olması sevindirici.”

 

Beyaz Rusya heyetinden milletvekili Yevgeni Smirnov da, Abhazya ziyaretlerinde çeşitli mercilerde gerçekleştirdikleri görüşmelerde, hiçbir sorularının yanıtsız kalmadığını, profesyonel ve nitelikli cevaplar aldıklarını belirtip ekledi: “Artık iş bize kaldı: Ülkenin bağımsızlığını tanımak veya tanımamak. Üçüncüsü olamaz.” Sergey Şamba da, Beyaz Rusya’nın, Abhazya’nın bağımsızlığı konusunda karar vermesinin o kadar da kolay olmadığını, ama er yada geç tanınma kararının çıkacağına inandığını belirtti.

 

19.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Peru'da muhalefet Abhazya ve G. Osetya için bastırıyor

 

Lima, Peru’da sosyalist muhalefet Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınmasını öngören bir teklifi kongreye sundu.

 

Peru Kongresi’nde ikinci büyük parti konumundaki Peru Milliyetçi Parti lideri Ollanta Humala, Rus haber ajansı RİA Novosti’ye tasarıyı geçen hafta ilettiklerini belirterek, “Peru Kosova’yı bağımsız devlet olarak tanıyan ülkelerden biri. Abhazya ve Güney Osetya’nın da iki yeni cumhuriyet olarak resmen tanınmayı hak ettiğine inanıyoruz” dedi. Hükümetin, Abhazya ve Güney Osetya’yı tanımasının önünde bir engel olmadığını kaydeden Humala, “25 Şubat 2008’de Kosova’yı tanıdıktan sonra kongrede Abhazya ve Güney Osetya’ya karşı ciddi bir argüman kalmadı” diye ekledi.

 

Anti-emperyalist ve anti-Amerikan çıkışlarıyla tanınan Humala, 2006’daki başkanlık seçimlerinde eski sosyal demokrat Alan García Pérez karşısında yüzde 44.56 oyla yenilmişti. Latin Amerika’dan iki Kafkas cumhuriyetini Nikaragua ve Venezüella tanımıştı.

 

19.11.2009  Ajans Kafkas/RIA Novosti

 

 Gal Bölgesi'nde, herhangi bir gerginliği önleme ve müdahale etme mekanizması kapsamında yapılan toplantıların dokuzuncusu gerçekleşti

Gal, Gal Bölgesi'nde, herhangi bir gerginliği önleme ve müdahale etme mekanizması kapsamında yapılan toplantıların dokuzuncusu BM Özel Temsilcisi Johan Verbeke başkanlığında gerçekleşti.

Toplantıdan sonra açıklama yapan Dışişleri Bakanı Maksim Gunciya, Gürcistan tarafının tekrar, Abhazya’nın Gal Bölgesi ve Gürcistan’ın Zugdidi Bölgesi arasında geliş gidişe izin verilmesini talep etti.

Gürcistan temsilcisi ve AB temsilcilerini, Abhazya Devleti tarafından kanunsuz olarak sınırı geçme – sınır ihlali cezaları rahatsız etmekte. Maksim Gunciya, ‘Biz ülke sınırlarının geçişinin kuralları olduğunu, herkesin buna uyması gerektiğini, Abhazya ceza kanununda sınır ihlali maddesi bulunduğunu bir kere daha anlattık’, şeklinde konuştu.

Abhazya Devlet Güvenlik Hizmetleri, Gal Bölgesi yaşayanları Abhazya–Gürcistan sınırını kanunları ihlal ederek geçtikleri takdirde, askeri ücretten 10 ila 20 işgünü miktarında para cezasına, yabancı vatandaşların ise 600 ruble para cezasına uğratıldığını bildirdi.

Dışişleri Bakanı Yardımcısı Gunciya, Gürcistan tarafının toplantıdan iki hafta önce güya Gal Bölgesi'nde gerçekleşen olaylara sürekli dikkat çekerken dayanağı olmayan kaynaklara başvurduğunu vurguladı.

 

18.11.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Beyaz Rusya, Abhazya'yı yokluyor

 

Sohum, Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıma konusunda derin tereddüt yaşayan Beyaz Rusya, Abhazya’yı yakından tanımak için başkent Sohum’a bir heyet gönderdi. 17 Kasım’da Sohum’a gelen heyet Abhazya yönetimiyle bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi.

 

Beyaz Rusya Parlamentosu’nda Çernobil faciasıyla ilgili komisyonun başkanı Mikhail Rusıi, milli işler komisyonu başkan yardımcısı Anatoli Vankoviç ve yasama komisyonu başkanı Yevgeni Smirnov’dan oluşan heyet, bugün ilk önce Abhazya Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba ve milletvekilleriyle bir araya geldi. Ardından Dışişleri Bakanı Sergey Şamba ve Savunma Bakanı Mirab Kişmariya ile görüşen heyet, akşam da Devlet Başkanı Sergey Bagapş tarafından kabul edildi.

 

Beyaz Rusya temsilcileri yarın (19 Kasım), Abhazya Devlet Üniversitesi’ni ziyaret ettikten sonra, Abhazya Ortodoks Kilisesi Başkanı Vissarion Apliaa ile görüşecek. Novi Afon’u da gezmeyi planlayan heyet, 20 Kasım’da Abhazya’dan ayrılacak. Beyaz Rusya Parlamentosu 5 Kasım’da Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlıklarının tanınması başvurularını incelemek üzere bir çalışma grubu oluşturmuştu.

 

Gürcistan rahatsız

 

Gürcistan Dışişleri Bakanlığı, Beyaz Rusya heyetinin Abhazya ve Güney Osetya ziyareti konusunda önceden Tiflis’i bilgilendirdiğini açıklarken, Dışişleri Bakan Yardımcısı Nino Kalandadze de gelişmelerden duyulan rahatsızlığı, “Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanımak Beyaz Rusya’nın çıkarına değil” diye aktardı.

 

18.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya'dan ilk hac kafilesi

 

Sohum, Abhazyalı Müslümanlar ilk kez hac görevini yerine getirmek üzere Suudi Arabistan’a gidiyor.

 

Hac ziyaretinin Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın özel daveti sayesinde gerçekleşeceği belirtildi.

 

Abhazya Din İdaresi Başkanı Timur Dzıba, din idaresinden Stanislav Kuaratskheliya, Ramzi Aryütaa, Daur Cenia, Timur Dzidzariya ve Vladimir Nirov’dan oluşan hac kafilesinin 17 Kasım’da Suudi Arabistan’a uçmak üzere Moskova’ya gideceğini açıkladı.

 

Heyetin Kral Abdullah’a Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’tan bir mektup götüreceği ve Dışişleri yetkilileriyle görüşmeler yapacağı belirtildi. Hacıların giderlerini Abhazya Dışişleri Bakanlığı ile Suudi Arabistan’ın paylaştığı kaydedildi. Timur Dzıba hac ziyaretinden siyasi beklentileri de şöyle aktardı:  “Abhazya genç bir devlet. Krala Müslüman topluluğu hakkında bilgi verildiğinde, idaremiz temsilcileri ile görüşmek istediğini iletti. Bu hacdan büyük umutlarımız var ve görüşmelerden halkımız ve ülkemiz için yüksek düzeyde fayda bekliyoruz.”

 

Bağımsız ve devlete bağlı olmayan Abhazya Din İdaresi, 1999’da Abhazyalı Müslümanların gönüllü girişimiyle kurulmuştu. Az sayıda Müslüman cemaatin sorunlarıyla ilgilenen Abhazya Din İdaresi, biri Sohum’da diğeri Gudauta’da olmak üzere sonradan mescide çevrilmiş iki ibadethaneyle ilgileniyor. Bu sene Çeçenya’dan 3 bin, Azerbaycan’dan 4 bin, Kabardey-Balkar’dan 200, Karaçay-Çerkes’den 300, Adıgey ve Krasnodar’dan 50 kişi hac için kutsal topraklara gidiyor.

 

17.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Maykop, Adıge-Abhaz tiyatro festivaline hazırlanıyor

 

Maykop, Adıge-Abhaz Tiyatro Festivali ‘Kafkasya Tebeşir Dairesi’ 18-22 Kasım’da Adıgey Cumhuriyeti’nin başkenti Maykop’ta perdelerini açıyor.

 

Festivale Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes, Abhazya, Adıgey ve Türkiye’den sanat grupları katılacak. Kabardey-Balkar tiyatrosunun ‘Nago Ailesi’, Abhazya’nın ‘İntihar’ adlı tiyatrolarını sergileyeceği festivalde, Türkiye’den Umut sanat ekibi de sahne alacak. Adıge Filarmonisi’nde yapılacak festival Krasnodar’dan gelen tiyatro ekibinin gösterisiyle son bulacak.

 

Festival jüri başkanlığını Rusya Federasyonu Tiyatro Çalışanları Birliği Milli Tiyatrolar Komitesi Başkanı Marina Korçak yapacak. Moskova Tiyatrosu temsilcisi ve eleştirmen Nina Karpova’un da katılması bekleniyor.  Festivalin organizatörü eski Kültür Bakanı Kasey Haçegog, festivalin adının Alman dramaturg Bertolt Brecht’in Augsburg Tebeşir Dairesi adlı eserinden esinlenme olduğunu söyledi. ‘Kafkasya Tebeşir Dairesi’nin sadece övünmek için değil, var olan problemlerin analizi için gerekli olduğunu vurgulayan Haçegog, festivalde Adıge-Abhaz tiyatrolarının müzmin problemlerinin de dile getirilmesini umut ettiğini belirtti.

 

17.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya telefonda Rus koduna geçti

 

Sohum, Abhazya, Gürcistan’la ilişkinin son halkası olan telefon bağını da kopardı.

 

Eylül'de Sohum ve Moskova arasında varılan anlaşma gereğince, Abhazya, Rusya’nın uluslararası telefon koduna resmen geçti. Gürcistan’ın 00995 olan uluslararası kodu ise yılbaşına kadar geçerli olacak. 2010’dan itibaren Abhazya’daki sabit ve mobil hatları sadece Rusya’nın kodu olan 007 ile aranacak.

 

Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın danışmanı Nadir Bitiyev, “Eski kodlar 1 Ocak’a kadar geçenli kalacak. Ardından eski kodlar kaldırılacak ve insanlar bağımsız Abhazya’nın yeni kodlarını kullanacak” dedi.

 

Gürcüstan Dışişleri Bakanlığı ise, İsviçre’nin Tiflis Büyükelçiliği üzerinden, Moskova’ya protesto notası verip, durumu Uluslararası İletişim Birliği’ne (ITU) bildirdi. BM üyesi olmayan ülkelerin ITU’ya kaydolabilmesi için birliğin üyelerinin üçte ikisinin onayı gerekiyor. Abhazya’yı ise şimdilik Rusya’nın yanı sıra, Nikaragua ile Venezüella tanımış durumda.

 

16.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya Kaddafi'nin Libyası ile temasta

 

Sohum, Abhazya 5. Dünya İslami Halk Kongresi vesilesiyle Libya’yı ziyaret edip Libyalı yetkililerle temaslarda bulundu.

 

Abhazya Dışişleri Bakan Yardımcısı Daur Kove ve Dışişleri Bakanlığı Danışmanlık Dairesi Başkan Yardımcısı Laşa Avidzba’dan oluşan Abhazya heyeti, 11 Kasım’da Trablusgarp’ta düzenlenen kongreye katıldı. Kongre sırasında İslam dünyasından gelen sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle görüşmeler yaptıklarını anlatan Kove, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın Libya lideri Muammer Kaddafi’ye Libya devriminin 40. yıl dönümü nedeniyle tebrik mesajlarını götürdüklerini belirtti.

 

Kove “Devlet Başkanımız Kaddafi’ye altın ve gümüşten Abhazya paraları, Libya lideri için özel olarak hazırlanmış geleneksel Abhaz bıçağı hediye gönderdi. Kaddafi ile çadırında kongre katılımcıları ile genel bir görüşme oldu. Orada Kaddafi dünyadaki durumu, örgütlerini, BM Şartı’nı yırttığı BM Genel Kurul toplantısındaki konuşmasını anlattı. Ardından Libya İslam`a Çağrı Cemiyeti Genel Başkanı Muhammed Şerif tarafından kabul edildik. Şerif’e Dışişleri Bakanı Sergey Şamba’nın Abhazya’ya ziyaret davetini ilettim. O da memnuniyetle bunu kabul etti” dedi.

 

Eski Kültür Bakanı ve Kaddafi’nin yakın çevresinden biri olan Şerif’le 40 dakikalık görüşmede Abhazya’daki durum ve Gürcistan ile yaşanan sorunları anlattıklarını belirten Kove “Şerif problemlerimizi, Gürcü-Abhaz savaşının çıkış nedenlerini, neyi savunduğumuzu ve bugün ne istediğimizi bildiğini belirtti. Bizim konularımıza vakıftı” diye konuştu.

 

Kove, Şerif’in Abhazya’ya yapacağı ziyaretin Libya ile ilişkiler açısından da önemli bir başlangıç ve işaret olacağını vurguladı. Kove, Libya yetkililerinin Abhazya’nın bağımsızlığına yönelik desteklerini ifade edip İslam ülkeleriyle ilişkiler kurmalarına yardım sözü verdiğini belirterek “Bu konuda Libya yönetimi kendi kaynaklarını bize sunmaya hazır” dedi. Libya ziyareti sırasında televizyon kanallarına röportajlar verdiklerini anlatan Kove, “Tüm Afrika kıtasına ve İslam ülkelerine yayın yapan gazete ve televizyonlar Abhazya meselesine açık” mesajı verdi.

 

Sırada İran var

 

Kove Libya dışındaki ülke temsilcilerinin de sıcak ilgisiyle karşılaştıklarını belirtip ekledi: “Hindistan temsilcisi ülkemize ilgi gösterdi, gittiğimiz takdirde hükümetle görüşme organize etme sözü verdi.”

 

21-25 Kasım’da İran’ı ziyaret edeceklerini kaydeden Kove, İran dışişleri bakan yardımcısı ile görüşeceklerini ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde Abhazya hakkında küçük bir rapor sunacaklarını kaydetti.

 

13.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Cenevre'de sekizince turdan da sonuç yok

 

Tiflis, Ağustos 2008’teki savaşın ardından Rusya, Gürcistan, Abhazya ve Güney Osetya’nın BM, AB, AGİT ve ABD’nin katılımıyla Cenevre’de sürdürdüğü görüşmelerin sekizinci turundan da sonuç çıkmadı.

 

Gürcistan Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Sergey Kapanadze, dün yapılan görüşmelerde yeni tur görüşmelerin 28 Ocak 2010’da yapılması dışında herhangi bir uzlaşma olmadığını açıkladı.

 

Görüşmelerin 8. turunda, karşılıklı güç kullanmama anlaşması ve güvenlik konusundaki uluslararası anlaşmaların uygulanması konularının görüşüleceği belirtilmişti. Kapanadze, Rusya’nın, Gürcistan, Abhazya ve Güney Osetya’nın da imza atacağı bir güç kullanmama anlaşması istediğini, ancak Gürcistan’ın sadece Moskova yönetimiyle ve uluslararası güvenlik mekanizmalarının dahil olması koşuluyla böyle bir anlaşma imzalayabileceğini söyledi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigori Karasin de, bazı konularda tarafların pozisyonunun birbirinden çok farklı olduğunu söyledi.

 

Karasin, son zamanlarda Gürcistan ve Güney Osetya, aynı zamanda Gürcistan ve Abhazya arasındaki sınır bölgelerinde durumun istikrarlı olduğu yönündeki iddialara katılmadığını ifade ederek “Tamamen böyle değil, insansız uçaklar Güney Osetya ve Abhazya üzerinde uçmaya başladılar” dedi. Karasin, bunun Tiflis’in halen Abhazya ve Güney Osetya’yı bağlama problemini güç yoluyla çözme gayretini bırakmadığını gösterdiğini vurguladı.

 

Güney Osetya temsilcisi Boris Çoçiyev ise, Gürcistan’ın Güney Osetya vatandaşlarını kaçırıp yasadışı olarak gözaltında tuttuğunu belirterek “Kanunsuz şekilde Gürcü istihbaratı tarafından tutulan vatandaşlarımız hakkında gelecek görüşmelerde bilgi almadığımız takdirde bu görüşmelere katılmaya son vereceğiz” dedi. Güney Osetya, geçen yıl Ekim'de kaçınılan beş kişinin tutulduğu yerleri belirlediklerini, ama Tiflis’in bu kişilerin bırakılması yönünde işbirliği yapmadığını söylüyor. AGİT temsilcisi Harlampos Hristopulos da, tarafların görüşmelerde, potansiyel bir anlaşmanın unsurları konusunu müzakere ettiklerini kaydetti. Görüşmelerde ayrıca, Gürcü vatandaşlarının sınır ihlali nedeniyle gözaltına alınmaları görüşüldü.

 

12.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Karasin, ‘Cenevre görüşmelerinde sorun çözümlerinde ilerleme kaydedilmekte’

 

Cenevre, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigory Karasin, bugün Cenevre'de yapılan güney Kafkasya'nın Güvenliği toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında "Cenevre'de yapılan görüşmelerde sorunların çözümünden çok uzak olmamıza rağmen ilerleme sağlanmıştır. Buna örnek olarak sorunların ve oluşabilecek olayların önlenmesi için organizasyon kurulmasının kabul edilmesini verebiliriz" dedi.

 

Grigory Karasin, ‘Bütün katılımcıların yer aldığı bu mekanizma çalışmalarında güncel sorunları çözmeye çalışıyoruz. Güç kullanılmaması prensipleri konusunda çok sert tartışmalar yaşandı ve bu konuda tarafların anlaşmalarının çok uzak olduğu görüldü. Gürcistan'ın veyahut Abhazya ve Güney Osetya'nın bu konularla ilgili olarak oldukça farklı modeller ile çıkış noktalarda olduğu görülüyor. Taraflar arasında kavramlar farklı anlamlara çekilmeye çalışılıyor’, açıklamasında bulundu.

 

Grigory Karasin, ‘Gelecekte yapılacak olan toplantılarda tartışmalar sürecektir ve önemli sorunlar çözülecektir, ortak noktalarda buluşulacağını ümit ediyorum. Gürcistan ve Abhazya arasında, Gürcistan ve Güney Osetya arasında anlaşmanın imzalanacağından eminim. Cenevre'deki görüşmeleri sağlayan uluslararası kuruluşların taraflar arasında yapılacak olan bu anlaşmanın garantörleri olacağına da inanıyorum’, dedi.

 

Grigory Karasin, ’Anlaşmanın oluşmasına doğru ilerlemenin, bugün için var olan değişimlerin kabulünün kolay olmayacağını görüyorum. Ancak, Güney Kafkasya'da istikrar ortamını uzun vadeli süreç içerisinde korumak için ortak çözüm aramayı sürdürmeliyiz’, vurgulamasında bulundu.

 

BM, AB ve AGİT Uluslararası Organizasyonlarının başkanlığında ve Abhazya, Gürcistan, Rusya Federasyonu, ABD ve Güney Osetya'nın katılımcı olarak katıldıkları Güney Kafkasya'da Güvenlik ve İstikrar amacı ile  2008 yılı Ekim ayından bu yana Cenevre'de sürdürülen görüşmelerin dokuzuncusu 28 Ocak 2010 tarihinde yapılacak.

 

12.11.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Kızılhaç, Kodor'a yardımcı

 

Sohum, Uluslararası Kızılhaç Komitesi Abhazya’da Kodor Vadisi’nin üst kısmında yaşayan Svanlara yardımlarını sürdürüyor.

 

Başkenti Sohum’daki Kızılhaç ofisinden yapılan açıklamaya göre, Eylül 2008’den beri insani durum hakkında gözlem yapan örgüt, Kodor’un üst kısmına düzenli olarak yardım yapıyor. Ekim 2009’da Kodor’dan 150 kişi Kızılhaç’tan un, pirinç, şeker, tuz, et konservesi, maya, zeytinyağı ve çeşitli gıdalardan oluşan kış yardımı aldı.

 

Altı eve 45 metrekarelik cam takıldı. 16 aile Kızılhaç aracılığıyla Gürcistan’daki akrabalarıyla irtibata geçti. Nisan 2009’da 138 Kodor'luya aynı gıda paketleri dağıtılırken, Haziran'da da 67 aile sebze tohumu verildi. Kızılhaç ofisi, “Kızılhaç insani durumu öğrenmeye devam ediyor ve ihtiyaca bağlı olarak Kodor’da yaşayan ve oraya dönenlere yardımda bulunuyor” açıklamasını yaptı.

 

12.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhaz ve Osetlerle ortak 'savaş' alanları belirlendi

 

Moskova, Rusya, Abhazya ve Güney Osetya ile ‘suçla mücadele’ kapsamında silah ve uyuşturucu kaçakçılığından Rusların ‘aşırılıkçılık’ diye etiketlediği direniş hareketlerine kadar geniş bir alanda birlikte hareket etmek üzere anlaştı.

 

11 Kasım’da Moskova’da Rusya İçişleri Bakanı Raşid Nurgaliyev ve Abhazyalı meslektaşı Otar Khetsiya suçla mücadele ortak anlaşmasını imzaladı. Rusya İçişleri Bakanlığı anlaşmayla ilgili, “Her iki ülkenin güvenlik organları, kişi ve mülkiyete karşı suçlar, aşırılıkçı faaliyetlerin ve aynı zamanda terörizmin finanse edilmesinin engellenmesi konusunda ortak hareket edecek. Rusya ve Abhazya İçişleri bakanlıkları yolsuzluk, organize suç alanında işbirliği yapacak, kanunsuz silah ve patlayıcı ticaretine karşı duracak. Anlaşma, ekonomi, bilgi teknolojisi ve entelektüel mülkiyet alanında suçların açığa çıkarılmasına yönelik işbirliğini düzenliyor” açıklamasını yaptı.

 

Nurgaliyev daha sonra Güney Osetyalı meslektaşıyla benzer bir anlaşmaya imza attı. Bu anlaşmayla ilgili olarak da İçişleri Bakanlığı şu açıklamayı yaptı: “Bu belge, organize suçlar ve uluslararası terörizmle mücadele alanında işbirliğine bundan sonra hız verme konusunda temel form ve talimatları, terör de dahil olmak üzere suçların açığa çıkarılmasında pratik yardım gösterilmesini, ortak özel-engelleyici operasyonların yürütülmesini, operasyon bilgi ve ekip alışverişini öngörüyor.”

 

12.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Kültürde de Rus-Abhaz işbirliği

 

Moskova/Sohum,  Askeri ve ekonomik alanlarda işbirliğini derinleştiren Rusya ve Abhazya ortaklığı kültür alanına da taşıyor. Rusya Kültür Bakanı Aleksandr Avdeyev ve Abhazya Kültür Bakanı Nugzar Logua dün Moskova’da işbirliği anlaşması imzaladı.

 

İmza töreninde Avdeyev, “Anlaşmanın temelinde iki kardeş ülke arasında kültür alışverişini maksimum derecede kolaylaştıran prensipler var” dedi. Rusya ve Abhazya’nın ilişkilerine sıfırdan başlamadığını, ortak tarihi köklere sahip olduklarını belirten Avdeyev, anlaşmayla kadroların yetiştirilmesi, karşılıklı sanatsal etkinlikler ve kütüphaneciliğin geliştirilmesini hedeflediklerini vurguladı.

 

Logua da, anlaşmanın 17 Eylül 2009’da imzalanan, ‘Rusya Federasyonu ve Abhazya arasında dostluk, işbirliği ve karşılıklı yardım anlaşması’ çerçevesinde imzalandığını belirterek, “Bu anlaşma, yeni dönemde kültür alanında ilişkilerin canlandırılması demek” diye konuştu.

 

Rusya Kültür Bakanlığı, benzer bir anlaşmayı Güney Osetya ile de imzalayacak.

 

12.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Kodor'da cephane bulundu

 

Sohum, Abhazya’nın 16 yıllık aradan sonda geçen yıl Gürcistan’ın kontrolüne son verdiği Kodor vadisini üst kısmında cephanelik bulundu.

 

Abhazya sınırlarını korumakla yükümlü Rusya FSB Sınır İdaresi’nin açıklamasına göre, cephane Gulripş Bölgesi'ne bağlı Saken köyünde daha önce Rus Barış Gücü askerlerinin kullandığı bir evde ortaya çıktı. 100’ün üzerinde el bombasının yer aldığı cephane, güvenlik bir şekilde imha edildi. FSB Sınır İdaresi, cephanenin Abhazya’da istikrarsızlık oluşturma peşindeki Gürcistan destekli örgüt ya da kişilerin işi olabileceğini belirtti.  13 Mayıs 2009’da Svanların yaşadığı Kodor’un üst kısmında Abhazya Güvenlik Güçleri ve Rus muhafızların ortak arama operasyonunda bir cephanelik daha bulunmuştu. 1992-1993’teki savaşta Gürcistan’ın kontrolüne geçen yukarı Kodor, 12 Ağustos 2008’de birkaç saat süren operasyonla tekrar ele geçirilmişti.

 

11.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhaz güreşçiler Rusya'dan madalyalarla döndü

 

Sohum, Emektar Rus antrenörü L.G. Kesou anısına 5-8 Kasım’da Rusya genelinde düzenlenen serbest güreş turnuvasında Abhaz sporcular önemli dereceler elde etti.

 

Gudauta serbest güreş okulu öğrencilerinden 35 kiloda yarışan Gudis Geriya ile 38 kiloda yarışan Osman Cugeliya birincilik aldı. Gudautalı İnal Ketiya 32 kiloda, Sohumlu Satbey Trapş 38 kiloda ikinci oldu. İnal Ketiya’ya ayrıca ‘en iyi teknik’ ödülü verildi. Gudautalı Cansuh Beniya ise üçüncülük ödülünü kaptı. Abhaz sporcuları turnuvaya antrenörler Astamur Beniya, Manuçar Beşiroğlu ve Timur Copua’nın hazırladığı belirtildi.

 

11.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhaz prensi Aleksandr Çaçba anısına para

 

Sohum, Abhazya Bankası, ‘Abhazya’nın Mümtaz Kişiler’ serisinde bu kez Abhaz Prensi Keleşbey Çaçba’nın torunu ünlü sanatçı Aleksandr Konstantinoviç Çaçba’nın anısına gümüş para basacak.

 

16 Kasım’da 1000 adet basılacak para 10 Abhaz apsarı değerinde olacak. 1 apsar 10 rubleye karşılık geliyor. Ressam Batal Copua tarafından tasarlanan paranın arka yüzünde Çaçba’nın portresi yer alacak. 1867-1968 yıllarında yaşamış Aleksandr Çaçba, veliaht prens olmanın ötesinde profesyonel ressam, grafiker, tasarımcı ve sanat eleştirmeniydi. 1907-1918 arasında Petersburg’ta Rus imparatorluğu tiyatroları Mariyinsk ve Aleksandrinsk’in önde gelen sahne grafikeriydi.

 

11.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhaz seçimlerinde tüm adaylar onayı aldı

 

Sohum, Abhazya’da 12 Aralık seçimlerine katılacak liderler Abhazca sınavını geçtikten sonra adaylıkları da resmen Yüksek Seçim Kurulu tarafından onaylandı.

 

Kurul 6 Kasım’daki toplantısında Zaur Ardzınba, Sergey Bagapş, Vitali Bganba, Beslan Butba ve Raul Hacımba’nın adaylığıyla ilgili gerekli kaydı gerçekleştirdi.

 

Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ı iktidardaki Birleşik Abhazya Partisi, Beslan Butba’yı Abhazya Ekonomik Gelişim Partisi, akademisyen Vitali Bganba, eski Devlet Başkan Yardımcısı Raul Hacımba ve Abhazya Deniz Sevkıyatı Genel Müdürü Zaur Ardzınba’yı ise farklı inisiyatif grupları aday göstermişti.

 

Devlet Başkanı yardımcısı adayları olarak da Başbakan Aleksandr Ankuab, Sergey Bagapş’la; eski İçişleri Bakanı Almasbey Kçaç, Beslan Butba’yla; tarihçi David Dasaniya, Vitali Bganba’yla; Abhazya Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Vasili Ayüdzba, Raul Hacımba’yla; eski Oçamçira Bölge Başkanı Khrıps Copua ise Zaur Ardzınba ile birlikte seçime girecek.

 

9 Kasım’da Devlet Başkanlığı ve Devlet Başkanı yardımcılığı adaylarına gerekli sertifikaların verilmesiyle birlikte yarış resmen başlamış olacak. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Batal Tabagua “Yüksek Seçim Kurulu’nun kararıyla devlet televizyonunda her adaya dörder saat canlı yayın hakkı ve günde üç kez üçer dakikalık video hakkı tanınacak, bunu devlet resmi ve ücretsiz olarak sunuyor” dedi. Bu arada 6 Kasım’da Sohum’da Yüksek Seçim Kurulu, il ve ilçe başkanlarının katılımıyla seçim süreciyle ilgili hususları değerlendirdi. Tabagua başkanlardan engelli ve yaşlıların oy kullanılması ve listelerin hazırlanması gibi konularda seçim komisyonlarına gereken desteği göstermelerini istedi.

 

07.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Aleko Guaramiya, The Club of the Rectors of Europe üyeliğine seçildi

 

Sohum, Abhazya Devlet Üniversitesi Rektörü  Aleko Guaramiya, Avrupa Rektörler Kulübü (The Club of the Rectors of Europe) üyeliğine seçildi. Sertifikanın resmi sunumu ve cüppe giyimi Oxford Üniversitesi'nde ve Oxford liderleri topluluğunda gerçekleşti.

 

Oxford liderleri topluluğu - Güney-Doğu İngiltere'de en etkin iş faaliyetlerinden biri. Dünyanın bilimsel merkezi Oxford'da düzenlenen geleneksel toplantı, her yıl 20'den fazla ülkenin temsilcilerini salonunda toplamakta.

 

Oxford iş, bilim ve sanat liderleri toplantılarının organizatörlüğünü – Europe Business Assembly, Thames Valley Chamber of Commerce Group, Club of Leaders international, The Club of the Rectors of Europe gerçekleştirmekte.

 

05.11.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Abhazlar bir süre daha Sovyet pasaportuyla sınır aşacak

 

Sohum, Rusya’nın Abhazya'yı tanımasının ardından Abhaz pasaportlarının sınırlarda kullanılmasıyla ilgili hazırlıklar bitmeyince Sovyetlerden kalma pasaportlar yeniden devreye sokuldu. Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, vatandaşların Sovyet pasaportlarını Rusya hükümetinin "özel bir emrine" kadar kullanabileceklerini açıkladı.

 

Rusya hükümetinin kararı gereği 2 Kasım’dan itibaren Rusya-Abhazya sınırından 1974 tarihli Sovyet pasaportları ve 40 ve 42 seri nolu Sovyet yabancı pasaportu ile geçiş yasaklanmıştı. Abhazya, Rusya’nın kabul edebileceği şekilde güvenlik özellikleri artırılmış yeni pasaportların hazırlanması için çalışmalara başlamıştı.

 

Şamba neden eski pasaportların yeniden devreye sokulduğuna dair “Bizim buna bağlı olarak ciddi problemlerimiz doğabilirdi ve bunun bilincinde olarak Sovyet pasaportlarının süresinin uzatılmasını konusunu gündeme getirdik” dedi. Rusya’dan aralarında Dışişleri Bakanlığı, Göç Hizmeti ve diğer müdürlüklerden temsilcilerinin Sohum’a geldiğini belirten Şamba, Rusya tarafının bu meseleyi oldukça hızlı şekilde çözdüğünü ve Sovyet pasaportlarının süresinin ‘özel bir emre’ kadar uzatıldığının altını çizdi. Şamba “Sovyet pasaportlarının süresinin gelecek sene yaza kadar uzatılmasını talep ettik ve gerekçe olarak Abhazya yabancı ülke pasaportlarının sipariş edildiğini ve Rusya Goznak tarafından kaliteli şekilde hazırlanacağını gösterdik. Bu pasaportlar hazırlandığında problem çözülmüş olacak” dedi.

 

Abhazya’da nüfusun yaklaşık yüzde 90’ı aynı zamanda Rusya vatandaşı.

 

Abhazya’nın tanınmasının ardından Rusya’ya verilen belgeler tasdik edildi ancak Abhazya iç pasaportu ile Psou nehri üzerinde geçişin mümkün olmadığına hükmedildi. Gerekçe ise bu pasaportların güvenlik seviyesinin düşük olmasıydı. Rusya’nın devlet kurumu Goznak’a Abhazya Cumhuriyeti vatandaşları için pasaport siparişi verilmişti. Şu anda belgenin dizaynı, hangi dilde ve sayfalarında hangi sembolün olacağı görüşülüyor. Yeni pasaportların 4 aydan önce vatandaşların eline ulaşması beklenmiyor. Ayrıca bu sene Abhazya nüfusunun önemli bir kısmının taşıdığı Rusya pasaportlarının sürelerinin dolmuş olması da Sovyet pasaportlarını zorunlu kıldı.

 

Abhazya Başbakan Yardımcısı Leonid Lakerbaya’ya göre, 2009’da 70 binden fazla pasaport, 2010’da 16 bin pasaport değişecek. Lakerbaya “Abhazya’da artık Rusya elçiliği ve dışişleri bakanlığı danışma şubesi çalışıyor ve durum belirli bir seviyede iyileşecek” dedi.

 

2009’da Rusya pasaportunu değiştirmesi gereken 23 bin emekliden 20 bininin başvuruda bulunduğunu belirten Lakerbaya “2010’da en fazla 5 bin emekli pasaportu değişecek, Abhazya’da artık bu çalışmaların normal şekilde devam etmesi için tüm imkanlar var, üstelik RF Dışişleri Bakanlığı danışma noktası da hizmete girdi” dedi. Rusya Federasyonu vatandaşlığı Abhazya vatandaşlarına 2002’den beri veriliyor.

 

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba 2 Ekim'de Abhaz ve Ruslara vizesiz geçiş imkanı veren bir anlaşma imzalamıştı. Artık Abhaz ve Ruslar yabancı ülke pasaportu ile değil ülke içi pasaportu ile de geçiş yapabilecek. Bu anlaşmanın imzalanmasından önce de Rusya vatandaşları Abhazya’ya yabancı ülke pasaportu olmadan gelebiliyordu ve her zaman da bu konuda uyarı almıyorlardı.

 

05.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya ve Güney Osetya, Minsk'in gündeminde

 

Minsk, Beyaz Rusya Parlamentosu, Moskova-Minsk arasındaki kredi pazarlıkları ve BDT'nin NATO benzeri askeri bir yapılanmaya gitmesi gibi konularda yaşanan gerilimli süreç yüzünden sürüncemeye bıraktığı Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması önerisini gündeme almaya hazırlanıyor.

 

Bu konudaki açıklama dün Devlet Başkanlığı Genel Sekreteri Vladimir Makey’den geldi. Minsk’te gazetecilere konuşan genel sekreter, “Gelecek hafta parlamento Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıyabilme konusunu görüşmeye başlayacak” dedi. Makey, milletvekillerinin Abhazya ve Güney Osetya’daki durumu yerinde görmek için bölge turuna çıkacağını da kaydetti. Beyaz Rusya parlamentosunun konuyla ilgili oturumunu gelecek Perşembe yapması planlanıyor.

 

Güney Oset ve Abhaz yetkilileri, geçen yılki savaşın ardından Beyaz Rusya’ya  bağımsızlıklarını tanıması çağrısında  bulunmuştu. Lukaşenko, geçen ay başında yaptığı açıklamada, Rus basının Minsk’in Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlığını Rusya’nın 500 milyon dolarlık krediyi vermemesinden dolayı tanımadığı yolundaki haberlerine tepki göstererek, tanıma konusunu çözeceklerini söylemiş ve Rusya’nın bu konuda sabırlı olmasını istemişti.

 

05.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Bagapş güçlü rakiplerle yarışacak

 

Abhazya’da dün ülke Devlet Başkanlığı adaylarının kayıt süresi sona erdi. 12 Aralık seçimleri Rusya tarafından tanınmış Abhazya’daki ilk seçimler olacak. Ancak alternatifsiz seçimler vadeden tahminlere rağmen, Abhazya Yüksek Seçim Kurulu’na kayıt olan aday listesi tam aksini gösteriyor, beş adaydan en az üçünün ciddi desteğe sahip. Ve Kommersant muhabiri Olga Allenova’nın açıkladığına göre, bu destek zaferi şu anki Devlet Başkanı Sergey Bagapş’tan birinci değilse bile ikinci turda alabilir.

 

İlk kayıt olan aday, seçimlerle ilgili resmi starttan çok önce hazırlanmaya başlayan eski Devlet Başkanı Yardımcısı Raul Hacımba oldu. Mayısta istifa etti, eylülde ise, Gürcü-Abhaz savaşı gazileri sivil örgütü Aruaa’nın üçüncü kongresinde, ‘vatandaşların daha fazla özgür iradesi’ için seçim yasamasında değişiklik sağlanmasını başarma düşüncesinde olduğunu açıkladı. Hacımba’nın düşüncesine göre, 2004 seçimleri toplumun dağılmış olduğunu gösterdi ve yeni bir iç çekişmeden kaçınmak için yönetimin seçimleri daha şeffaf yapması lazım. Bu şeffaflığın en önemli şartı, eski Devlet Başkanı yardımcısına göre, Abhazya vatandaşlığı olmalı. Abhazya pasaportuna sahip olanları kontrol etmenin daha kolay olduğunu düşüncen Hacımba o zaman “Oy kullanma imkan veren tek belge olarak Abhazya pasaportu kabul edilmelidir” demişti. Bu talep toplumda tanınmış gaziler ‘Aruaa’ tarafından da desteklenmiş ve parlamento kanunda gerekli düzenlemeleri yapmak zorunda kalmıştı. Bunun dışında, oy kullanan seçmenlerin pasaportlarının işaretlenmesini öngören düzenlemeyi de yapmıştı.

 

Hacımba’nın teklifi birçokları tarafından Bagapş’a darbe olarak değerlendirmişti, çünkü şu ana kadar Abhazya pasaportunu sadece, Bagapş’ın potansiyel seçim desteği olarak düşünülen Gal bölge sakinleri almadı. 2004’de bu bölgede 14 bin seçmen oy kullandı, yüzde 86’sı oyunu ona verdi. O zaman bu olay, Bagapş’ın Gal ve Oçamçira’daki popülerliğinin sebebinin onun Gürcü yanlısı olmasından değil, onun uzun süre Gürcistan Komünist Partisi Oçamçira sekreteri olarak çalışmış olmasından kaynaklandığı, yerli halkın onu o zamandan hatırlıyor olduğu uzmanlar tarafından ifade edilmiş olmasına rağmen adayın durumunu ciddi şekilde zorlaştırmıştı.

 

Uzman İnal Haşıg “Bugün de Gal sakinlerinin Bagapş için oy kullanacağı gerçek değil, çünkü durum değişti, ama Hacımba yine de kendini güvenceye almak istedi. Hiç şüphesiz kanunda düzenleme kararı Bagapş’a karşı” dedi. Bununla birlikte yönetim yeni düzenlemelere karşı durmadı, hatta onları destekledi. Abhaz bürokratlardan birinin ifadesine göre, ‘Bagapş’ın korkacağı bir şey yok, onun reytingi halen yüksek. Bu düzenlemelere karşı koymak ise toplumu tahrik etmek ve yeni suçlamalar için bahane demek.”

 

Bu suçlamalardan kaçınmak için, yönetim Gal’de pasaport vermeyi bile durdurdu. Abhazya Devlet Başkanının Gal temsilcisi Ruslan Kişmariya’nın açıkladığına göre, Gal sakinlerinin büyük bölümü oy kullanamayacak, ancak bu seçim sonuçlarında önemli şekilde etkilemeyecek.

 

Şu anki Devlet Başkanının şansı, diğer adaylardan farklı olarak yüksek. Bunda öncelikle, Abhazya’nın özellikle Sergey Bagapş döneminde Rusya tarafından tanınmış olması etkili, daha sonra tanınmadan sonra ülkede meydana gelen belirli ekonomik büyüme onun adına bağlı. Ancak yerel uzmanlara göre, Abhazya muhalefeti birleşerek Bagapş’tan daha güçlü olabilir.

 

Savaş gazileri, ihtiyar elitin bir kısmı ve muhalefetin radikal kanadına yaslanan Raul Hacımba dışında Bagapş’ın ondan daha az ciddi olmayan rakipleri de var; bunlar ılımlı muhalefetin lideri, tanınmış işadamı, restoranlar zinciri, otel ve Abaza TV’nin sahibi Beslan Butba ve devlet kuruluşu ‘Abhazya Deniz Sevkıyatı’ Başkanı Zaur Ardzınba. Bu adaylardan her biri sağlam bir bütçeye ve ticari kurum desteğine dayanıyor. İnal Haşıg “Şüphesiz ilk turda Bagapş kazanacak, ama ona kesin zafer için oyların yeteceğine inanmıyorum. Eğer ikinci tur olursa, muhalefet adayları büyük ihtimalle birleşecek, bu durumda da seçim sonucunu tahmin etmek zor” düşüncesinde.

 

Geçen Çarşamba aday Raul Hacımba az kalsın Zaur Ardzınba ile koalisyonu ilan ediyordu, seçmenler ile iki ortak toplantıda onlar, seçimlere tek ekiple gittiklerini açıkladılar. Bu ittifak tamamıyla geçerli olabilir, zira onun temelinde aday Hacımba’nın popülerliği ve Ardzınba’nın finansal durumu bulunuyor. Koalisyonun Perşembe günü kongrede oluşturulması gerekiyordu, ancak kongre iptal edildi, Zaur Ardzınba ise Abhazya Devlet Başkanlığına aday oldu. Kommersant’ın Abhazya hükümetindeki kaynaklarının düşüncesine göre, koalisyonun oluşturulmasına katılımcıların duyguları engel oldu: “Hacımba açıkça Devlet Başkanlığına gitmek istiyordu, Ardzınba’ya ise karşılığında en iyi durumda başbakanlık görevi sağlayacak olan para çantası rolü verilmişti. Büyük ihtimalle Ardzınba’nın ardındaki ticari kurumları böylesi bir durum tatmin etmedi”.

 

Aday Hacımba ve Butba arasında koalisyon kurma olasılığı da oldukça yüksek. Henüz yazın radikal ve ılımlı muhalefet temsilcileri koalisyon kurmaya çalıştı. Hatta onlar yönetime benzeri eleştirilerde bulundu, Sergey Bagapş’ı Rusya ile Abhazya için faydalı olmayan anlaşmalar ve Rusya tarafından emilebilecek Abhazya milli çıkarlarının ardında duramamakla suçladı. Ama Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in Ağustosta Sohum’a yaptığı ziyaretin ardından muhalefet liderleri tartıştı: Programında Abhazya Devlet Başkanı ve muhalefet ile görüşme bulunan Putin ile görüşmeye o zaman sadece Hacımba davet edildi, Butba bunu entrika olarak algıladı. Bununla birlikte seçimlerde ikinci tura gidileceğini düşünen uzmanlar, iki adayın ortak bir dil bulabileceğine inanıyor.

 

Bunlarla birlikte şu anki seçim kampanyasında önemli bir faktör, 2004’de olduğu gibi buna Kremlin’in katılması olabilir. Bugün Abhazya’da Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in, son bir yılda Moskova’nın, Rus askeri üslerinin ve Abhaz-Gürcü sınırında sınır erlerinin bulunmasına imkan veren anlaşmalar da dahil olmak üzere, kendisi için önemli anlaşmalar imzaladığı Sergey Bagapş’ı desteklediği düşünceleri dolaşıyor. Aynı zamanda birçok uzman, Putin’in 2004’de olduğu gibi Hacımba’yı desteklediğini düşünüyor. İnal Haşıg “Putin’in Hacımba ile görüşmesi, Rusya başbakanının önceden olduğu gibi şimdide bu adayı desteklediğini gösteriyor, bu da sadece kendi adayının düşürülmesini sevmeme sebebinden ötürü. Yoksa Putin’in idaresi boyunca dost ülkeye yaptığı ziyaretlerinde sadece yönetimle değil muhalefetiyle de ilk kez görüşmüş olması ne ile açıklanabilir? Üstelik Hacımba ile görüşme kapalı kapılar ardında Devlet Başkanlığı sarayında, Bagapş’ın çalışma odasından sadece yüz metre kadar uzakta oldu” dedi.

 

Ancak uzman Haşıg’a göre, 2004 Abhazya krizi tekrarlar mı şüpheli:”Herkes çeşitli Moskova kurumlarının Abhazya’da farklı adayları desteklediğini biliyor, ancak Abhazya’da her kim yönetime gelirse gelsin, o Moskova ile işbirliğine mahkum.”

 

Olga Allenova’nın 2 Kasım 2009’da Kommersant’ta yayımlanan yazısını Ajans Kafkas Türkçeye çevirdi.

 

03.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya beş adayla seçime gidiyor

 

Sohum, Abhazya’da 13 Ekim’de başlayan Devlet Başkanlığı seçimleri için aday gösterme süreci dün sona erdi.

 

12 Aralık’ta yapılacak seçimlere beş aday başvuru yapmış oldu.  Birleşik Abhazya Partisi Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ı, Abhazya Ekonomik Gelişim Partisi Beslan Butba’yı aday gösterirken eski Devlet Başkan Yardımcısı Raul Hacımba, Zaur Ardzınba ve Vitali Bganba de inisiyatif gruplarının adayı olarak kayıt yaptırdı. 3-12 Kasım tarihlerinde adayların resmi kayıt işlemleri gerçekleştirilecek. Adayların başvurularının kabul edilmesi için resmi dil Abhazca konusunda sınav vermeleri gerekiyor.

 

03.11.2009  Ajans Kafkas

 

 Karadeniz'in iki yakasındaki 'deja vu'

 

Fehim Taştekin, Abhazlar, 1918 ve 1992’deki gibi yine Karadeniz’in bu yakasına bakıyor; 1992’de kendisini yüzüstü bırakan Ankara yerine, 1918’de Kafkasları kucaklayan İstanbul’u arıyor. Ermenistan’la normalleşme ve Kıbrıs’ta çözümsüzlük Abhazya için denklemi değiştirebilir.

 

Kafkas halkları, Bolşevik ihtilalının ardından Beyazlar ve Kızılların kapışmasını fırsat bilip 11 Mayıs 1918’de Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’ni kurduklarında kapılarını çaldıkları ilk ülke Osmanlı’ydı. İstanbul, 8 Haziran 1918’de tereddütsüz bu yegâne Kafkas cumhuriyetinin bağımsızlığını tanıdı, hatta dostluk ve yardım anlaşması bile imzaladı. Gerçi, Kafkas birliğinin sembolü olan bu cumhuriyetin ömrü, Osmanlı’nın sonunu görmeye bile kâfi gelmedi. Kafkasya Cumhuriyeti’nin temel taşlarından biri olan Abhazya, 1991’de milletler hapishanesinden kurtulup yeniden bağımsız devletlerini kurduklarında, dedelerinin ayak izlerini takip edip, Türkiye’nin kapısına vardı. Ama Osmanlı'nın torunları bu kez ‘tanımadı’. Başbakan Süleyman Demirel, Abhazya lideri Vladislav Ardzınba’yı reddettiği gibi, muhalefetin görüşmesini de engellemeye çalıştı. TRT’ye Abhaz heyetiyle ilgili sansür koydurttu. Dahası, Abhazya lideri otel odasında randevu beklerken, Demirel, 30 Temmuz’da Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin’le Tiflis’e uçup, Eduard Şevardnadze ile Gürcistan’ın Sovyet patentli ‘toprak bütünlüğü esası’nı da teyit eden altı anlaşmaya imza koydu. Arzdınba, Abhazya Parlamentosu’nun 22 Temmuz 1992’deki bağımsızlık ilanının ertesi günü soluğu İstanbul’da almıştı, Moskova’da değil. Gürcistan, Türkiye ile anlaşmaların verdiği güçle 14 Ağustos’ta Abhazya’yı işgal etmişti.

 

Siyaset köprüsü, hem altından hem üstünden çok sular geçirdi. Bugünlerde Abhazlar yeniden Türkiye’nin kapısında, tabi 23 Temmuz hezimetini yeniden tatmak değil, 8 Haziran’ın Türkiye’sini görmek için... Ama Türkiye henüz hangi yüzünü göstereceğine karar verebilmiş değil. Ağustos 2008’deki savaşa kadar Demirel’in Tiflis’te attığı imzaların mürekkebi hala ışıldıyordu; Zira Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Kosova tek yanlı bağımsızlığa hazırlanırken, tanınma konusunda kendilerine yeni bir pencere açılacağını umarak, 2007’de Türkiye’ye gelip bunun altyapısını hazırlamak istemişti. Ankara’nın tutumu, ‘Bagapş, ya Gürcü lider Mihail Saakaşvili ile birlikte ağırlanır ya da gelemez’ şeklindeydi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Saakaşvili’ye Bagapş’ın patronu muamelesi yapacaktı, ama Abhazya bu fırsatı vermedi. Bunun yerine Bagapş, diaspora ile kucaklaşmak için Türkiye’ye gelmeyi planladı, ama Türk Dışişleri önce izin verdiği halde son dakikada direk Sohum’u arayıp Bagapş’a ‘gelme’ dedi.

 

Ama Ağustos savaşı, Türkiye’yi ‘orantısız’ destek verip şımarttığı Gürcistan’la ilgili de muhasebeye zorluyor. Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu önerisi, Gürcü ordusunu eğitip donatmış bir ülke olarak, savaşta dolaylı sorumluluğu bulunan Türkiye’nin düştüğü mahcubiyetten çıkış manevrasıydı. Platform tutmasa da Türkiye, hiç olmazsa kendi kendini Kafkasya’da Rusya dahil bütün taraflarla birlikte hareket ederek istikrar sağlama konseptine itti. Türkiye bir akıllılık daha yapıp Montrö’ye sığınarak Gürcistan’la dayanışma için ABD’nin gönderdiği savaş gemilerine boğazı dar etti. Tabii Gürcistan’a askeri destek vermiş ülkeleri not eden Rusya, Ankara’nın bu jestini de ‘telafi’ unsuru olarak bir kenara kaydetti.

 

Türkiye’yi Abhazya konusunda farklı durmaya zorlayan bir başka etken ise, yıllardır Abhazya’ya ticaret yapan Türk gemilerini alıkoyduktan sonra, bütün olarak ya da parçalayarak satan ve personeline cezalar yağdıran Tiflis’in Karadeniz’deki korsanlığının, Türkiye’nin artık sessiz kalamayacak noktaya varması oldu. Malum, Ağustos'ta iki Türk gemisine Karadeniz’in açık sularında el konulması ve birinin kaptanına 24 yıl hapis cezası kesilmesi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu geç de olsa Tiflis’e gitmeye zorlamıştı. Davutoğlu, gemilerin yarattığı mağduriyet hissinin de kolaylaştırıcı etkisiyle, müsteşarı Ünal Çeviköz’ü Sohum’a gönderdi. İlk kez Türkiye’den üst düzey bir yetkili Sohum’daydı. Türkiye, Sohum’la ne yapıp ne yapamayacağını yerinde görerek farklı bir sürece kapı açmıştı.

 

ABD, NATO ve AB ekseninde kurgulanmış Türk dış politikası, Davutoğlu etkisiyle farklılaştırma eğilimine girerken, Türkiye özellikle Gürcistan-Abhazya ve Gürcistan-Rusya denklemlerinde bocalıyor. Ancak yarın üç nedenle değişime mahkum;

 

1. Türkiye, yıllardır NATO’nun dolayısıyla ABD’nin politikalarının icracısı olduğu Kafkasya’da kendi denklemlerini kurmaya meylediyor. Ermenistan açılımı kilit adım. Gürcistan’a mahkumiyetin en önemli nedeni Kafkasya’ya açılırken Ermeni kapısının kapalı olmasıydı. Eğer ki, Yukarı Karabağ düğümü çözülmeye yüz tutar da, Zürich’te imzalanan protokoller uyarınca Ermenistan’la ilişkiler normalleşirse, bundan yararlanacak ülkelerin başında Abhazya gelecek.

 

2. KKTC’ye karşı Abhazya kartının masaya konulacağı günler de uzak değil. Eğer Kıbrıs’ta devam eden müzakereler nihayete erer, Mart'tan önce referandum yapılır ve Rum tarafı 2004’teki gibi çözümü reddederse, Türkiye için tek seçenek kalıyor; Uluslararası topluma KKTC’yi bağımsız devlet olarak tanıyın’ diye bastırmak. Bunun için BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinden biri olan Rusya’nın kapısı çalındığında, Moskova’nın, ‘Ben KKTC’yi, sen Abhazya ve Güney Osetya’yı tanı’ demeyeceği ne malum!

 

3. Türkiye, Rusya ile stratejik ortaklığını derinleştirirken bunun etki alanından siyasal tutumları dışlamak mümkün olmayabilir. Enerji güvenliğini önceleyen Batı’nın baskısıyla Kafkasya’da bütün yumurtalarını Gürcistan’ın sepetine koymuş Türkiye’nin Rusya ile ekonomik bağımlılığını katlanmasına paralel Türk dış politikasında Rus etkisini görmek mümkün. CNNtürk’te Mehmet Ali Birand’ın dediği gibi, Başbakan Tayyip Erdoğan, ekonomik ilişkilere karşın Çeçenya’yı gözden çıkardıysa, aynı etkiyle Abhazya’yı da yakın planına almak zorunda kalabilir.

 

Tabi Rusya’nın da tam olarak ne istediğine bakmak gerekiyor. Bir kere Rus tavrı konusunda aceleci çıkarımlar genelde yanıltıcı olabiliyor. Rusya iç sorunlarını bastırmada ne denli şiddetliyse, diplomasi o denli soğuk; tez alevlenmiyor, öfkeyle masadan kalkmıyor, kontör çekmek için uygun anı bekleyip intikamını zamana yayıyor. Ödüllendirmek için de aynı yolu izliyor. Batı’nınsa hep acelesi var. Soğuk Savaş denen sürecin ‘soğuk’ tarafında da esasen ABD değil Rusya yer alıyor.

 

Rusya, 26 Ağustos 2008’de Abhazya ve Güney Osetya’yı tanırken, Batı cephesi Kremlin’in bu kararında yalnız kalacağını farz etmişti, gitse gitse ardından Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) üyeleri giderdi. Tam tersine BDT ülkeleri Rusya’yı yalnız bıraktı. Acelesi olan Batı da hayıflandı; “İşte müttefikleri bile destek vermedi!”. Belki de Rusya müttefiklerinden ayak izlerini takip etmelerini cidden istemedi. Çok kötümser bir senaryoyla Moskova, ‘başka ülkelerinin tanıması ileride iki ülkeyi ilhak etmemizi zorlaştırır’ düşüncesiyle, Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınmasını kasten istemediğini düşünmek mümkün! Ancak beri tarafta Rusya’nın kararında yalnız kalması, ciddi prestij kaybı. Bu, hem Güney Osetya’daki savaşa müdahil olurken, hem de Tskhinval ve Sohum’la diplomatik ilişkiler tesis ederken attığı kritik adımlarda haklılığının önemini düşürme riski taşıyor. Rus nüfusu giderek eriyen ve çareyi eski Sovyet coğrafyasında kalmış diasporasını anavatana döndürmekte gören bir Rusya’nın, coğrafi olarak büyüme stratejisinden uzak durmak zorunda olduğu gerçeğinden hareketle, Moskova’nın Abhazya ve Güney Osetya açılımında uzun vadeli hesaplara bakmakta fayda var. Uzun vadedeki en kritik hesap yukarıda sıralı nedenlerden dolayı Türkiye’yle bağlantılı.

 

Malum Abhazya ve Güney Osetya’yı Moskova’nın ardından 4 Eylül 2008’de eski Sandinista gerillası Daniel Ortaga’nın Nikaragua’sı, 10 Eylül 2009’da da Latin solunun ‘delikanlı’ lideri Hugo Chavez’in Venezüella’sı tanıyarak, Moskova ile ‘blok’ dayanışması sergiledi. Latin Amerika’dan pek yakında bu halkaya Ekvador ve Bolivya da eklenebilir… Nitekim İstanbul’da görüştüğüm Abhazya Parlamentosu’nda yurttaşlarla ilişkiler komitesinin başkanı Soner Gogua, Eylül'de Latin Amerika’da yaptıkları temaslardan çok olumlu izlenimlerle döndüklerini söylüyor. Kolombiya gibi Amerikan müttefikleri soğuk karşılasa da, Küba, Bolivya, Nikaragua ve Ekvador’da üst düzeyde ağırlandıklarını, bölgeyle ilişkilerin zamanla gelişeceğine inandıklarını vurguluyor. Ancak, ‘Rusya bana yeter’ diyen Güney Osetya bir yana Abhazya’nın tanınma konusunda onlarca ülkeye bedel olarak gördüğü bir ülke Türkiye. Hatta sadece Rusya ve Türkiye Abhazya’ya yeter de artar da… Zaten Rusya Abhazya için tek nefes borusu. Abhazlar Rusya’ya mahkûmiyetten kurtuluşu bir nevi Türkiye’de görüyor. Birini diğerine alternatif olarak da görmüyor.

 

02.11.2009    DÜNYA BÜLTENİ