AҦCУAA PЫБЖbbI

Abhazların sesi

-------------------- Abhazya'dan haberler --------------------



 
 Vanuatu Cumhuriyeti Abhazya'yı tanıdı

 

Port Vilas, Güney Pasifik Cumhuriyeti Vanuatu, Abhazya'nın bağımsızlığını tanıdı. Böylece Vanuatu Abhazya'yı tanıyan beşinci Birleşmiş Milletler üyesi devlet oldu.

 

Abhazya Dışişleri Bakanı Maksim Gunciya, ''Diplomatik ilişkilerin kurulması ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk ve bir anlaşma imzaladık'' dedi.

 

Flagge Vanuatus

1980 senesine kadar ''Yeni Hebridler'' olarak bilinen Vanuatu Cumhuriyeti, toplam 83 ada ve adacıktan oluşuyor ve nüfusu 243.000 civarında. Resmi dili bislama, ingilizce ve fransızca.

 

Vanuatu 1980 senesinde bağımsızlığını kazandı. 1981'den beri Birleşmiş Milletler ve 1983'den beri Bloksuz Devletler üyesi.

 

31.05.2011  Apsua Rıbjı

 

 Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ı kaybettik

 

Moskova, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, tedavi olmak için gittiği Moskova hastanesinde bugün vefat etti.

 

21 Mayısta Devlet Başkanı, doktorların başarılı geçtiğini söylediği bir akciğer ameliyatı geçirmişti. Fakat son iki gündür Devlet Başkanının durumu aniden kötüleşti ve solunum cihazına bağlandı. 28 Mayıs tarihinde rahatsızlığın diğer organlara da yayıldığı teşhis edildi.

 

Doktorların gösterdiği bütün çabalara rağmen Devlet Başkanı komadan çıkamadı. Bu sabah bilinci yerine gelmeyen Sergey Bagapş vefat etti.

 

Yaşamını yitiren Abhazya Cumhurbaşkanı’nın yerine 3 ay gibi geçici bir süre için yardımcısı Aleksandr Ankuab bakacak.

 

29.05.2011  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Duma Milletvekili Zatulin'den Abhaz-Rus ilişkileri kitabı

 

Sankt Petersburg, Bağımsız Devletler Topluluğu Üyeleri Enstitüsü Müdürü, Devlet Duma milletvekili Konstantin Zatulin’in

 

‘Rusya ve Abhazya: İki ülke, tek halk’ adlı kitabı Sankt Petersburg’da yayınlandı.

 

Rusya ve Abhazya’nın ortak tarihinin 200. yıldönümü ve BDT Üyeleri Enstitüsünün 26 Mayıs’ta kutlanan 15. yıldönümü dolayısıyla yayınlandığı ifade edilen kitapta, makale, röportaj, tarihi belge ve fotoğraflar yer alıyor. Abhazya’nın onursal vatandaşı olan Zatulin, kitabını Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından Abhazya ve Rusya arasında yaşananlarla ilgili bir günlük olarak adlandırıyor.

 

28.05.2011  Ajans Kafkas

 

 AGİT Yüksek Komiseri Ankuab ile ulusal azınlıklar konusunu görüştü

 

Sohum, AGİT ulusal azınlıklar Yüksek Komiseri Knut Vollebaek, Abhazya devlet başkanlığına vekalet eden Aleksandr Ankuab ile görüştü.

 

Dün Sohum’da gerçekleşen görüşmede Sergey Bagapş’ın rahatsızlığından ötürü devlet başkanlığını vekaleten yürüten Aleksandr Ankuab, Abhazya’da siyasi durumun istikrarlı olduğunu ifade etti. Ankuab, ‘Abhazya’da etnik gruplar arasında problem yok” dedi. Nüfusu çoğunlukla Gürcü olan Gal bölgesiyle ilgili olarak Ankuab, bölgeye özel önem verildiğini, bölgede durumun 5 yıl öncesine göre iyi yönde oldukça büyük değişiklik gösterdiğini kaydetti.

 

Ankuab “Bugün bu bölge vatandaşları ve ekonomisiyle daha fazla ilgilenebilme imkanına sahibiz. Burada eğitim, sağlık, yatırım ile ilgili nokta projeleri daha aktif şekilde hayata geçirebiliyoruz ve çalışmalarımızı daha da arttırma niyetindeyiz” dedi.

 

Gal bölgesindeki kriminal durumla ilgili olarak Ankuab, bazı zorlukların önceden olduğu gibi devam ettiğini ve bunun Gürcü istihbarat birimi faaliyetlerine bağlı olduğunu ifade etti. Ankuab “Maalesef Gürcü istihbarat biriminin bölgedeki yıkıcı faaliyetleri halen devam ediyor ve bu da gerginlik yaratıyor” dedi. Ankuab, buna bağlı olarak Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın talimatıyla Gal bölgesinde polis sayısının ve polis maaşlarının arttırılması üzerinde çalışıldığını kaydetti.

 

Abhazya’da bulunan Rus sınır askerlerinin sınıra yerleştirilmeye başladığını ve bu askerlerin etkisinin her geçen gün arttığını belirten Ankuab, sınır noktalarının inşa edilmesinin ardından durumun daha iyi olacağına, bunun ardından Gal bölgesinde durumun köklü şekilde değişeceğine inandıklarını ifade etti.

 

Ankuab, 1 Mayıs tarihi bilgilerine göre, Gal bölgesinde 9 bin kişinin Abhazya Cumhuriyeti kimlikleri aldığını belirtti, ayrıca Gal bölgesindeki halkın kimlik alma sürecinin herhangi bir zorlama olmadan devam ettiğini, Abhaz toplumunda yaşamak isteyen vatandaşların kendi istekleriyle kimliklerini aldıklarını kaydetti.

 

Bölgedeki öğrencilerin Gürcüce eğitim alabildiklerini belirten Ankuab, Gal bölgesinde Rusça ve Abhazca eğitim konusunda sorunlar olduğunu, ancak Gürcüce eğitim konusunda bir problem olmadığını kaydetti. Ankuab “Biz kimseye Gal okullarında Gürcüce eğitim yasaklamıyoruz. Bununla birlikte, son yıllarda ailelerin çocuklarını bizim eğitim kurumlarına göndermeyi istediklerini fark ediyoruz, bunda dolayı da bölgede Rusça ve Abhazca eğitime önem veriyoruz” dedi.

 

Görüşmenin sonunda AGİT ulusal azınlıklar Yüksek Komiseri Knut Vollebaek, Abhazya yönetiminin azınlıklara anadilde eğitim imkanı sunma konusundaki kararları ve üstlendikleri sorumlulukları olumlu karşıladıklarını, bu konuda destek vermeye hazır olduklarını ifade etti.

 

Vollebaek, “Son Abhazya ziyaretimde Ermeni ve Gürcü okullarını ziyaret ettim. Ermeni okullarında sorun yok, ancak Gürcü okullarında anadil kitapları ve öğretmenleri konusunda sıkıntılar var” dedi. Gal bölgesindeki vatandaşların kimlik alması konusuyla ilgili olarak Vollebaek, her insanının şu veya bu vatandaşlığı alma konusunda seçme hakkı olması gerektiğini düşündüğünü belirtti.

 

Toplantının ardından Vollebaek ve Ankuab görüşmenin yapıcı ve faydalı olduğunu belirttiler. Vollebaek 25 Mayıs’ta koordinasyon komisyonu başkanı Zurab Lakerbaya ve milletvekilleri Batal Kobahiya ve Ruslan Kişmariya ile de görüştü.

 

26.05.2011  Ajans Kafkas

 

 Gürcistan tehlikeli sularda yüzüyor

 

Tiflis Çerkes soykırımını tanıdı. Amaç 2014 Soçi Olimpiyatlarını iptal ettirmek.

 

Çerkesler için 21 Mayıs 1864, Holocaust’un Yahudilere anımsattığından daha azını anımsatmıyor. Ermenilerin Meds Yeghern yarasından çok daha derindir 21 Mayıs’ın yarası. Ama Çerkes trajedisi bugüne kadar hep öksüz kaldı. Hatta Çerkes torunları, atalarının trajedisine daha yeni yeni uyanıyor. Türkiye’de de demokratik açılım sürecine paralel olarak ‘Çerkes’ duyarlılığının hissedilir hale geldiği bir dönemde Gürcistan, ‘Çerkes soykırımı’nı tanıyarak Rusya’ya yumuşak karnına umulmadık bir kroşe indirdi. Trajediye ‘soykırım’ diyen ilk ülke oldu. Böylece Çerkes meselesi uluslararası alana taşınma şansı yakaladı. Bu Çerkesler için stratejik bir kazanım olmalı! Peki ya öyle mi?

 

21 Mayıs’ta Kayseri’de sürgünle ilgili konferansta sıcak gelişme olarak Tiflis’in soykırımı tanıdığını aktardım. Normalde alkış kopmalıydı. Derin bir sessizlik oldu. Bu tavra Gürcüler ‘Rusçuluk’ diye kara çalıyor. 300–400 yılını Rus zulmüne lanet okuyarak geçirmiş nesiller için bu yafta ağır. O halde kararın alkışlanmamasının nedenlerine inilmeli.

 

Tarihi soğukluk

 

Gürcülere mesafe konulmasının biri tarihi, diğeri güncel iki nedeni var: Gürcistan’ın 1801’de Osmanlı ve İran saldırılarına karşı dindaşı Rusların himayesine girmesi Kafkas-Rus savaşının kaderini değiştiren gelişmeydi. 1840’lara dek 3 nesildir Petersburg askeri okulunda eğitilen Gürcü subaylar Çarlık Rusya’sının emperyal çıkarları açısından Ruslardan daha Rus’tu. Rus ordusunun direnişle karşılaşmadan Gürcistan’ı ilhak edip Tiflis’i ana karargâh yapması ve Tiflis’ten Kafkasya’nın ortalarına uzanan askeri yollar inşa etmesi Kafkasya’nın düşmesinde kilit faktörlerdi. Saflar ta o zaman ayrıştı.

 

SSCB sonrası Güney Osetya ve Abhazya’ya karşı açılan savaşlar ise Çerkesleri bir kez daha seçime zorladı. 1992’de Abhazya’nın işgalinde Kafkasya’dan 2 bin gönüllü Abhazların safında savaştı. Liderleri Nalçik doğumlu eski Sovyet generali Sultan Sosnaliyev daha sonra Abhazya Savunma Bakanlığı koltuğuna oturdu. Bugün hala Nalçik’teki abhazya Meydanı’nın nabzı hem Abhazlar için atar. Türkiye’den de gönüllüler seferber olmuştu. Bu yüzden Mihail Saakaşvili yönetimi, 2008 savaşından önce hazırladığı Milli Güvenlik Belgesi’nde bir devletten ziyade ‘devlet dışı’ aktörlerden gelecek tehditleri daha olası görüyordu. 1994-1996’da Çeçenya’nın işgalinde Çeçenlere kucak açılması Gürcistan’a bakışta yumuşamaya, hatta Gürcistan’ı ‘Birleşik Kafkasya’ idealinin kritik halkası sayan görüşün yayılmasına yardımcı olsa da 2008’de Güney Osetya’ya saldırıyla başa dönüldü. Osetler ve Abhazlar açısından bakarsanız onlara Rusya’nın yapmadığını Gürcistan yaptı. Hem Osetler hem Abhazlar, Sovyet dönemindeki Gürcüleştirme siyaseti ve yakın dönemdeki askeri saldırıları ‘soykırım’ olarak niteliyor. Kaynak: Radikal - Fehim Taştekin

 

26.05.2011  Ajans Kafkas

 

 Şamba: Savunma bakanlığı insanların taleplerini göz önünde bulundurmalı

 

Sohum, Abhazya Başbakanı Sergey Şamba Kommersant muhabiri Olga Allenova’ya Rusya ve Abhazya ilişkilerini zora sokan ‘Sohum’ sanatoryumu problemini anlattı.

 

‘Sohum’ sanatoryumu şu anda kime ait?

 

Abhazya Cumhuriyeti Devleti'ne ait ve RF Savunma Bakanlığı tarafından kiralanmış durumda. Savunma Bakanlığı orada tadilat yapmayı düşünüyor, çünkü bina uzun yıllar kullanıldı ve gerçekten ciddi bir bakıma ihtiyacı var.

 

Peki ama büyük tadilat tüm çalışanlarının kovulması için bir neden mi?

 

Bizim açımızdan, burada Rusya yasamasına uygun olarak hareket etmek gerekiyor, çünkü Abhazya’da Rusya’nın 7. askeri merkezinin kurulmasıyla ilgili hükümetler arası anlaşmaya göre, Rusya kurumlarında Rusya kanunları geçerli oluyor. Fakat Karadeniz bölgesindeki sanatoryumlar tadilat için kapatıldığında, çalışanları kovulmuyor, tadilat müddetince çalışanları maaşlarının üçte birini alıyorsa, neden aynı şey Sohum sanatoryumu çalışanları için de uygulanmıyor, öğrenmek isteriz. Biz durumun analizini yaptık ve RF Dışişleri Bakanlığına bu meseleyi incelemesi için gensoru verdik. Bakanlık da RF Devlet Başkanı'na başvurdu. Şu anda Rusya Savunma Bakanlığının konuyla ilgili yanıtını bekliyoruz.

 

Yani her halükarda bir cevap verilecek?

 

Elbette.

 

Peki sizce insanlar ne bekliyor?

 

Ben, Savunma Bakanlığının her halükarda insanların taleplerini göz önünde bulundurması gerektiğini düşünüyorum, tabii bu Rusya yasamasına aykırı olmuyorsa. İnsanlar işlerinin yeniden kendilerine verileceği konusunda garanti istiyor. Onlar mümkün olmayan bir şey istemiyorlar, şayet RF yasamasına uygun ise biz de bunu destekliyoruz. Ama uymuyorsa mahkeme de olmayacak, insanlar Rus kurumuna çalışmaya giderken işin ne gibi artıları ve eksileri olduğunu bilmeleri gerekiyordu.

 

Ancak birçoğu orada hayatı boyunca çalıştı.

 

İnanın ki; biz insanların tarafındayız. Ve Savunma Bakanlığının da bu konuyu çözeceğini düşünüyorum. Eğer bu durumda bir çifte standart varsa insanların yanında yer almak gerektiğini düşünüyoruz. Umuyoruz ki yakında bu konuyla ilgili Savunma Bakanlığı bir çözüm üretecek.

 

Yani sanatoryumun satışı söz konusu değil mi?

 

Hayır. En azından ben bilmiyorum.

 

Bu konuda Savunma Bakanlığı ile herhangi bir anlaşmazlık olmasını bekliyor musunuz?

 

Hayır, umuyorum olmaz.

 

Abhazya’da yine Rusya tarafından tatil sezonunun baltalandığı konuşuldu. Rusya-Abhazya sınırındaki yaya köprüsünün kapatılması neye bağlı?

 

Tadilata.

 

Tam da tatil sezonu öncesinde mi?

 

Öyle görünüyor.

 

Şimdi Rusya ve Abhazya’yı birbirine bağlayan tek otomobil köprüsü turist gelişi ile baş edebilecek mi?

 

Elbette hayır. Geçiş kapasitesi şu anda azaltıldı. Bu köprü kesinlikle engel teşkil edecek. Ama umuyorum ki, Haziranda Sohum’a tren ulaştıracağız, şu anda hemen hemen her şey hazır.

 

Abhazya’nın Olimpiyat inşaatlarına katılımı konusunda büyük planların olduğunu hatırlıyoruz. Onlar gerçekleşti mi?

 

Şu anda inşaat işçilerinin bizim bölgemize, Gagra’ya yerleştirilmesi söz konusu. Şimdilik imkanlarımızı inceliyorlar ve sunmaya hazır olduğumuz boş yer sayısı onları tatmin edecek mi, bunu inceleniyor.

 

Olimpiyat yapıları için inert malzemelerin hazırlanmasıyla ilgili durum nedir? Bu konuda da büyük planlar vardı.

 

Evet, inert malzemelerin nakliyesi bir müddet devam etti, ancak maalesef şimdi durduruldu. Olimpiyat İnşaat Şirketi nakliyecilerimize paralarını ödemedi.

 

Hiçbir şey ödenmedi mi?

 

Evet, insanlar hiçbir şey almadı. Hatta Soçi’ye inert malzemelerin ulaştırılması için kiralanan Belçika gemisine bile ödeme yapılmadı.

 

Ve siz artık Olimpiyat İnşaatla işbirliği içinde değil misiniz?

 

Geçici olarak işbirliği yapmıyoruz, yine de onların sorumluluklarını yerine getireceğini umuyoruz.

 

Çıkan sonuç şöyle, siz Olimpiyat inşaatlarından hiçbir şey kazanmıyorsunuz, hatta sınırda sezon başlangıcında başlatılan tadilatı göz önünde bulundurduğumuzda kaybediyorsunuz?

 

Durumun değişeceğiyle ilgili umudumuz var. Biz Rusya’ya Sohum’daki havaalanını önerebiliriz, havaalanı çoktan düzene sokuldu, tadilatı yapıldı ve hizmete hazır.

 

Bu havaalanı ile ilgili mesele sanki geçen yıl çözülmüştü?

 

Ama halen hizmete açılmadı. Gerçi Olimpiyatlar yaklaştıkça onun gerekli olacağını düşünüyorum. Soçi havaalanı sisten dolayı sürekli kapalı. Geçtiğimiz günlerde gün boyunca kapalı olduğu oldu. Olimpiyatlar döneminde buna izin verilemez. Onun bir yardımcıya ihtiyacı var, aksi takdirde büyük sorun olur. Havaalanımız bir yıldır açık. Bu meselenin çözülmesi gerektiğini düşünüyorum.

 

Novi Afon manastırının Abhazya’daki kiliselerle bölünme olayı Abhazya’nın Rusya Ortodoks Kilisesi ve Rusya ile ilişkilerini zorlaştırır mı?

 

Zorlaştırmasını istemezdim. Ama şu anda belirli zorluklar elbette var. Bölünmeyi sağlayan din adamlarının kendileri buraya ülke dışında gönderildi. Onlar yalan vaatlerle, güya bağımsız kilise kuracakları vaadiyle bölünmeyi sağladı. Güya Abhazya’daki kilise bağımsız değilmiş. Bu elbette böyle değil. Abhazya’da bağımsız kilise var, ama onun kabul edilip edilmediği başka bir mesele. Onların yeni kilisesine gelince, onun diğer yasal bir kilise tarafından tanınacağını düşünmüyorum.

 

26.05.2011  Ajans Kafkas

 

 21 Mayıs – Abhazya sürgünü anıyor

 

Sohum, Abhazya, Kafkasya Savaşı sonucunda sürülen atalarını anıyor. Sohum Mahacırlar Sahilinde tören düzenlendi, sürgün anıtına çiçek ve çelenkler bırakıldı.

 

31 Mayıs 1990 tarihinde buraya anıt yapılması üzerine bir taş koyulmuştu. Fakat savaş ve sonrası yılların zorluklarından ötürü bu ancak 2010 yılı 27 Eylül tarihinde gerçekleştirilebildi. Gennadi Lakoba’nın eseri olan anıtın açılımı büyük bir törenle yapıldı. Bu seneye kadar sürgün anma törenleri Abhazya’da, Kuzay Kafkasya Cumhuriyetine kıyasen 31 Mayısta yapılmaktaydı.

 

Tören, sürgünlerin ağıtı olan “Şişnani” eşliğinde başladı. Törene birçok isim katıldı ve çelenk bıraktı. Bunlar arasında; Aleksandr Ankuab, Nugzar Aşuba, Sergey Şamba, Parlamento Milletvekillileri, tüm şehirlerin Vali ve Yöneticileri, anavatanına geri dönüş yapan Abhazlar, siyasi ve sosyal kuruluş temsilcileri, öğrenciler vardı. Tören, sandalla denize açılıp yanan mumlarla çelenklerin suya bırakılmasıyla devam etti.

 

“Apsnypress” muhabirine röportaj veren, geri dönüşçü Milletvekili Soner Gogua, ‘Biz tüm zorluklara rağmen anavatanımıza dönmüş olmaktan çok mutluyuz. Bizler vatanımıza dönerek, Rusya-Kafkasya Savaşında vatanlarını bırakmaya mecbur kılınan atalarımızın hayallerini gerçekleştirdik. Şimdi burada bizim çocuklarımız yetişiyor ve ileride torunlarımız yetişecek. Onlar kendi dillerini anlıyor ve konuşuyorlar, kendi kültürleriyle büyüyorlar’, şeklinde konuştu.

 

21.05.2011  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi