AҦCУAA  PЫБЖbbI
-------------------- Abhazya'dan haberler --------------------


 
 Şamba: Rus üslerini bir an önce istiyoruz

 

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Abhazya’da ülkenin güvenlik garantisi olarak bir an önce Rus üslerinin kurulmasını istediklerini söyledi.

 

Dün İtar-Tass’a açıklama yapan Şamba, “Biz Rus askeri üslerinin kurulmasından yanayız. Çünkü üslerin güvenliğimizin tek garantisi olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda, üslerin olabildiğince çabuk açılmasını istiyoruz” dedi. Şamba Rusya ile üslerin kurulmasını öngören anlaşmanın hazırlıklarında da sona yaklaşıldığını ve yakın bir gelecekte imzalanacağını vurguladı.

 

Üsler için Gudauta ve Oçamçira’daki askeri yapıların kullanılacağını belirten Şamba, Abhazya’nın Svan ve Megrel nüfusunun yaşadığı Gürcistan sınırındaki Kodor ve Gal bölgelerinde Ruslarla birlikte alınacak önlemlere ilişkin de şunları söyledi:

 

“Kodor ve Gal’de durum farklı. Sınırlarla ilgili askeri işbirliği anlaşması hazırlanıyor, bu iki bölgedeki duruma uygun olarak işbirliği gelişecek. Bu konuyla da ilgileniyoruz çünkü Gürcistan ile büyük bir sınırımız var ve koşumuzun saldırgan karakterini göz önünde bulundurduğumuzda buraları yalnız kontrol etmek de zor. Eğer Gürcistan ile karşılıklı ilişkilerimiz başka türlü olsaydı, bu meseleyi başka şekilde çözerdik, ancak gerçeği göz önünde bulundurursak bu işbirliğine ihtiyacımız büyük.”

 

Şamba ayrıca Abhazya-Rusya sınırındaki Psou geçişine Rus muhafızlarının konuşlandırılmasının gündemde olduğunu belirterek “Bu gelecekte Abhazya’nın ekonomik çıkarlarına hizmet edecek. Psou nehri üzerinden Krasnodar Kray ile sınır daha şeffaf hale gelecek” dedi.

 

28.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya’da ‘tomografi çağı’

 

Sohum, Şimdiye kadar hastalarını tomografi filmi çektirmek için Rusya’nın Soçi, Krasnodar ve Moskova kentlerine göndermek zorunda kalan Abhazya artık bu çileden kurtuluyor. Ülkenin ilk bilgisayarlı tomografisi törenle hizmete girdi. Ancak tomografiyi çekecek uzman olmadığından Soçi’den bir radyolog ‘ödünç’ alındı.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş ve Sağlık Bakanı Zurab Marşaniya, Agudzerski Askeri Hastanesi’ndeki ilk tomografi merkezini dün hizmete soktu. Bagapş “Sağlığın korunmasındaki gelişimlere öncelikli hedefler olarak yaklaşıyoruz. Devlet size her türlü desteği gösterecek” dedi. Sağlık hizmetinin en üst seviyeye ulaştırılması için gayret gösterdiklerini ifade eden Abhazya lideri, başkent Sohum’daki doğum evinin tadilatının yanı sıra devlet hastanesindeki iyileştirme çalışmaların devam ettiğini söyledi.

 

Bakan Marşaniya da, tomografi merkezi sayesinde teşhisler konusunda birçok problemin çözüleceğini belirterek “Vatandaşlarımızın büyük bir kısmı tomografi için Soçi, Krasnodar ve Moskova’ya gitmek zorunda kalıyordu” dedi. Abhazya’da uzman radyolog bulunmadığını üzüntüyle ifade eden Marşaniya, Soçi’den radyolog Galina Krasnoslobodtsev’i davet ettiklerini, konuk uzmanın hastalarla ilgilenmenin yanı sıra Abhazya’nın genç uzmanlarını eğiteceğini kaydetti.

 

28.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Apsnı 90 yaşında

 

Sohum, İlk Abhaz gazetesi Apsnı kuruluşunun 90’ıncı yıldönümünü kutluyor.

 

Apsnı, Abhaz edebiyatının temelini atan Dmitri Gulia’nın editörlüğünde 27 Şubat 1919’da yayın hayatına başlamıştı. Abhazya yönetimi de Abhazya’nın ayda bir çıkan resmi hüviyetteki gazetesi Apsnı’nın çalışanlarını kutlayıp başarılar diledi.

 

28.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Tiflis: Gal'de sürgün var; Sohum: Yalan

 

Sohum/Tiflis, Abhazya’nın Gal Bölgesi'nde yaşayan Megrellerle ilgili sıklıkla kışkırtıcı iddialar ortaya atan Gürcistan yönetimi bu kez bölgedeki 30 ailenin evlerinden zorla çıkartıldığını öne sürdü. Abhazya yönetimi derhal yalanladı.

 

Gürcü İçişleri Bakanlığı’na göre Gal kenti yakınlarındaki Otobaya köyünde Abhaz güçlerinin yakalamaya çalıştığı 24 yaşındaki İrakli Bigvava’nın yaralı olarak Gürcistan’ın Zugdidi kentine kaçması üzerine, önce Bigvava’nın ailesi tutuklandı, daha sonra köydeki diğer aileler evlerinden zorla çıkarıldı. Bu şekilde 50 aile Gürcistan sınırlarındaki Ganmukhuri köyüne sığındı. Gürcü yetkililer uluslararası kuruluşları da konuya yakın ilgi göstermeye davet etti.

 

Gürcistan’daki AB Gözlem Misyonu'nun görüştüğü bazı kişilerin “Abhaz güçleri ancak Bigvava’nın teslim edilmesi halinde evlerimize dönmemize izin verileceğini söylüyor” dediği aktarıldı. Gürcü tarafı ayrıca bölgeye 30 Rus askeri aracı sevk edildiğini ileri sürdü.

 

Abhazya yönetimi ise, ailelerin evlerinden zorla çıkarıldığı haberlerini kesin bir dille reddetti. Gal Bölgesi Emniyet Müdürü Laurence Koghoniya, Gürcistan tarafını, bölgedeki tansiyonu kasıtlı olarak yükseltmeye çalışmakla suçlarken, Abhazya Devlet Başkanı'nın Gal Özel Temsilcisi Ruslan Kişmariya “Orada böyle bir şey olmadı” dedi. Gal güvenlik kurumları koordinatörü Lavrenti Mikvabiya da, Gürcistan tarafının yalan söylediğini, ayrıca bölgeye Rus askeri araçlarının getirilmediğini, sadece bölgede görevli birliğin rotasyona tabi tutulduğunu söyledi.

 

27.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Hindistan'dan Abhazlara vize ambargosu

 

Sohum, Hindistan, Jawaharlal Nehru Üniversitesi’nin davetlisi olarak uluslararası bir toplantıya katılmak üzere Hindistan’a gitmek isteyen Abhazya Dışişleri Bakanlığı çalışanlarını geri çevirdi. Abhazya Dışişleri, Abhazlara vize ambargosunu ‘nezaketsizlik’ diye protesto edip Hindistan’a misilleme yapma resti çekti.

 

Edinilen bilgilere göre, Abhaz Dışişleri’nin iki çalışanı taşıdıkları Rusya pasaportuyla Hindistan’ın Moskova Büyükelçiliği’ne vize başvurusunda bulundu. Ancak Hint yetkililer ikamet yerlerinin Abhazya olduğunu görünce Rusya pasaportu taşımalarına aldırmadan “Abhazya’nın tanınmayan bir ülke olduğu’ gerekçesini ileri sürüp müracaatları reddetti.

 

Bunun üzerine Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba dün Hindistan Dışişleri Bakanı ve Hindistan’ın Rusya elçisine birer mektup gönderip iki bakanlık çalışanının belgelerinin bile kabul edilmediğini belirtip şu tepkiyi gösterdi: “Hindistan elçilik çalışanlarının tavrını oldukça nezaketsiz ve Abhazya vatandaşlarına karşı dostça olmayan bir tavır olarak görüyoruz. Buna bağlı olarak bundan sona Hindistan vatandaşlarına vize vermeme hakkını kendimizde saklı tutuyoruz.”

 

Şamba, son birkaç aydır Moskova’daki Avrupalı elçiliklerinin Abhazya vatandaşlarına vize ambargosu uyguladığını, başvuran kişilere Gürcistan’daki elçiliklere gitmeleri gerektiğinin söylendiğini hatırlattı. Abhazya Devlet Başkanı Bagapş da daha önce Sohum’a gelen AB’li temsilcilerle görüşmelerinde bu meseleyi gündeme getirmişti.

 

Moskova’daki ABD elçiliği de Ekim 2008’de BM Güvenlik Konseyi toplantısına katılmak üzere New York’a gitmek için başvuruda bulunan Şamba’ya vize vermemişti.

 

27.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya: Uluslararası uçuşlara hazırız

 

Sohum, Abhazya, Gürcistan’ın 1992-1993 savaşının ardından Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’ne başvurarak uçuş trafiğine kapattırdığı Babuşera Havaalanı’nı tekrar hizmete sokmaya hazır olduğu mesajı veriyor.

 

Rusya ve Nikaragua’nın Abhazya’nın bağımsızlığını tanımasının ardından uluslararası uçuşların yeniden başlatılması için ümitlenen Abhaz Havayolları Genel Müdür Yardımcısı Müdür Yardımcısı Viktor Hilçevski, pistin 125 tonu geçmeyen her tür uçağı kabul etmeye hazır olduğunu açıkladı. Hilçevski “Bugüne kadar havaalanını hizmet verebilecek durumda korumayı başardık. Geçen yaz Rusya Ulaşım Bakanlığı komisyonu geldi. Ekipte havaalanıyla ilgili tüm hizmetler konusunda uzmanlar vardı. Elimizde olan her şeye baktılar, neyin eksik olduğunu tespit ettiler. Pistle ilgili uyarı almadık. Ancak uçuşların başlayabilmesi için teknik donanımlarla ilgili bazı eksikliklerin bulunduğu belirtildi” dedi. Babuşera’nın Sovyetler döneminde Tiflis, Erivan, Bakü, Minvodi, Soçi, Simferopol (Akmescit), Krasnodar ve Rostov havaalanları için yedek hizmeti verdiğini hatırlatan Hilçevski, “Sohum havaalanı (Babuşera), 3 bin 640 metre uzunluğundaki uçuş pisti ile Kafkasya’dakilerin en iyisi ve bu uzunluk açısından Adler’deki pistin iki katı” dedi.

 

1992’ye kadar Babuşera’ya turizm sezonunda günde 5 bin, kışın 1000 kişi iniyordu. Şu anda havaalanına bölgede askeri gözlem misyonu bulunduran BM helikopterlerinin yanı sıra Rusya’nın askeri nakliye uçakları inip kalkıyor. Havaalanına 15 yıl aradan sonra ilk inen sivil uçak 14 Eylül 2008’de Abhazya’yı ziyaret eden Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un uçağıydı. Hilçevski, Babuşera’nın Sovyetler dönemindeki kadar yoğun olmasa da ağırlıklı olarak kargo uçakları olmak üzere uluslararası uçuşlara açılmasının çok uzakta olmadığını vurguladı. Rus turist akınının yaşandığı yaz yaklaşırken konunun Moskova’nın gündemine girmesi bekleniyor. Abhazya Havayolları Genel Müdürü Vyaçeslav Eşba aralıkta yaptığı açıklamada Babuşera’nın uluslararası uçuşlara açılmasının 2014 Soçi Olimpiyat Oyunları için elzem olduğuna dikkati çekmişti.

 

26.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya ve İnguşetya Parlamentoları işbirliği anlaşması imzaladı

 

Sohum, 25 Şubat Çarşamba günü, Abhazya Millet Meclisi Başkanı Nugzar Aşuba ve Mahmut Sakalov Abhazya ve İnguşetya Parlamentoları arasında işbirliği anlaşması imzaladı.

 

Parlamentolar,  eşit haklar prensibinde parlamentolar arasındaki bağı geliştirmek ve sağlamlaştırmak, eşit haklarda tarafların çıkarlarını gözetmek ve parlamentoların deneyimlerini paylaşmalarının sağlanmasını planlıyor.

 

Taraflar, ekonomik, kültürel, teknik ve daha bir çok alanda karşılıklı olarak dayanışma yapmaya hazır olduklarını dile getiriyor. Bu konuda, ortak görüşmelerin, toplantıların yapılması, iki tarafıda ilgilendiren konuların biraraya gelip ele alınması ve parlamentolararası enformasyon merkezinin kurulmasının sağlanması gibi projeler bulunmakta.

 

Taraflar özellikle, hukuk konusunda deneyimlerini paylaşmayı hedefliyor. ‘İnsan haklarının korunması, kanunların sağlamlaştırılması, sosyal–ekonomik forumların sağlanması, halkın sosyal haklarının sağlanması, çevrenin korunması’, konularında paylaşılacak çok şey olduğunu düşünülüyor.

 

25.02.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Meclis bakanları, Mahmut sakalov’un önderliğini yaptığı İnguşetya delegesini ağarladı

 

Sohum, Abhazya Millet Meclisi üyeleri bugün, Mahmut Sakalov’un önderliğini yaptığı İnguşetya delegesini ağırladı.
 

Nugzar Aşuba, misafirleri selamladıktan sonra, kısa bir şekilde Parlamentonun çalışmaları ve devlet olmak için geçerli kanunlar hakkında misafirleri bilgilendirdi. Aşuba, ‘Abhazya’nın vatanı korumasında, zafere ulaşmasında, İnguşetya başta olmak üzere, Kuzey Kafkasyalı kardeşlerimiz çok büyük destek vermiştir’, dedi.
 

Aşuba, ‘İnşallah kardeşlerimize borcumuzu aynı şekilde ödiyeceğimiz bir gün yaşanmaz. Bizler Kafkaslarda artık savaş olmadığı için çok mutluyuz’.
 

İnguşetya Parlamento Temsilcisi Mahmut Sakalov, ‘Abhazlar özgürlüğün bedelini insan hayatları ile ödemiştir. İnguşetya halkı bu özgürlük savaşında, Abhaz kardeşlerinin yanında, yapılan çağrı doğrultusunda değil, yüreklerinin sesinin doğrultusunda yer almıştır. Abhaz halkı özgürlüğünü savunacağını herkese göstermiştir. Artık önemli olan, bağımsızlığın bundan sonra, küçük bir oranda da olsa birilerinin etkisinde olmaması’, diye konuştu.
 

Sakalov, ‘Abhazya bir devlet olmayı başarmıştır. Bundan sonra hukukun çizdiği yolda ilerlemeye devam edecektir’, dedi.
 

Karşılıklı siyasi ilişkilerin geliştirilmesi için, Meclis Başkanları Abhazya ve İnguşetya Parlamentoları arasında işbirliği anlaşması imzaladı.

 

25.02.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Gal emniyet görevlileri bölge yaşayanını kaçırılmaktan son anda kurtardı

 

Gal, Gal Bölgesi Emniyet Amiri Laurens Koghonia, Gal Emniyet Güçleri'nin, bir bölge sakinini son anda kaçırılmaktan kurtardığını açıkladı.

 

Emniyet Amiri, 24 Şubat Salı günü saat 17.20 sularında, kimliği henüz belirlenemeyen kişiler tarafında, Gal Bölgesi Otobaya Köyü sakini İrakli Bibvava’nın kaçırılmaya çalışıldığını belirtti.

 

Koghonia, ‘Olayı haber alan Gal Emniyet Kuvvetleri'miz, haydutlara Abhazya İngur sınırıda yetişerek müdahale etmiştir. Abhazya Emniyet Kuvvetleri'ni karşılarında gören haydutlar, kaçırdıkları İrakli Bigvava’ya ateş ederek ayağından yaralayıp orada bırakarak, hemen sınırın öteki tarafı Gürcistan’a kaçmıştır’, dedi.

 

25.02.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 İnguşlar Abhazya’ya konuk oldu

 

Sohum, İnguşetya Devlet Başkanı Yunusbek Yevkurov, Abhazya ile dayanışma sergilemek için kalabalık bir heyetle Sohum’u ziyaret etti.

 

Sohum’daki Şeref Anıtı’na çelenk bırakan İnguş heyeti, Abhazya Devlet Filarmonisi’ni ziyaret ettikten sonra devlet Başkanı Sergey Bagapş’la görüştü. Ayrıca iki ülkenin parlamento başkanları Nugzar Aşuba ve Mahmud Sokolov parlamentolar arası işbirliği anlaşması imzaladı.

 

25.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Bagapş'ın iyi ve kötü senaryoları

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Gürcistan’ın Türkiye dahil Batlı ülkelerin silahlarıyla Güney Osetya’ya saldırdığını, Rusya’nın müdahalesi sayesinde savaşın bütün Kafkasya’ya yayılmadan sona erdiğini söyledi.

 

Gürcistan’ın silahla sorun çözme hedefinden vazgeçmemesini senaryonun kötü ayağına koyan Bagaş, arzuladığı iyi senaryoyu ise ‘Rusya’nın güvenlik garantisi ile Abhazya’nın komşularla iyi ilişkiler geliştirmesi’ olarak dile getirdi. Abhazya liderinin 20 Şubat’ta Russia.ru muhabiri İlya Peresedov’a verdiği röportajı Ajans Kafkas için Özlem Güngör çevirdi:

 

-Sayın devlet başkanı, bizimle görüşmeye vakit ayırdığınız için teşekkürler. İlk soru; Ülkeniz kısa bir süre önce bağımsızlığını elde etti. Şunu açıklayabilir misiniz? Bu karar ne kadar gerekliydi, çünkü bizim televizyonlarımıza da çıkmış olan bazı uluslararası gözlemciler ve uzmanlar, eğer Abhazya bu statünün alınması konusunda bu kadar aceleci davranmasaydı, belki de büyük devletlerden daha fazla ilgi ve alaka görürdü şeklindeki düşüncelerini dile getirdi?

 

‘Bu kadar acele etmeselerdi’ cümlesini anlamak zor. Biz bilhassa aceleci olmadık. Çünkü Gürcistan ile 1992-1993 savaşının üzerinden on beş yıl geçti. 15 yıl pratikte bağımsız. Tüm devlet yönetim özelliklerinin inşa edildiği ‘de fakto’ bağımsız. Bu birincisi.

 

En önemli olana, bağımsızlığa sahip olmaya gelince, bizler problemlerimiz konusundaki anlayışından ötürü Rusya Federasyonu’na minnettarız. Batının ve ABD’nin kendisi bu süreci hızlandırdı. Onlar bunu ilk önce Kosova’da hızlandırdılar. Daha sonra, AB ülkeleri, ABD, Ukrayna ve diğer Avrupa ülkeleri Güney Osetya’ya karşı savaş başlatan Gürcistan’ı silahlandırarak bunu hızlandırdılar. Ve Rusya Federasyonu, Güney Osetya ve Abhazya’yı tanıyarak, halklarımızı ve milletimizi bu tür saldırılardan koruyarak kesinlikle adil davrandı.

 

Diğer türlü olaylar bir kabus olabilirdi. Bu, Güney Osetya, anlaşmazlığa Abhazya’nın dahil edilmesi, halkları bize yakın olan Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin dahil edilmesi olurdu ve tüm Kafkasya patlardı. Bu, sonrasında kimsenin durdurmayı başaramayacağı büyük bir savaş olurdu.
 

-Rusya ve Abhazya arasındaki dostluk da, Abhazya’nın bağımsızlığının gerçek ve objektif oluşu hakkında şüpheye neden oluyor. Abhazya’yı Rusya ile birleşme, en azından Rusya ve Beyaz Rusya arasındaki ittifak anlaşması gibi bir şeyin imzalanması beklemiyor mu?
 

Burada Abhazya halkının ayrıcalığı var. Halk pozisyonunu ifade etti, bağımsız devlet inşa etmek. Rusya ile en iyi ilişkilerimiz bağımsızlıktan önce de vardı ve gelecekte de gelişerek kalmaya devam edecek. Bağımsızlığımıza gelince, bir siyasetçi (V.G. Ardzınba) güzel söyledi: Abhazya bağımsızlık elde etmedi, sadece sahip olduğu bağımsızlık ve devletini yeniden kurdu. Çünkü Abhazya her zaman devlet idi ve kendi devlet yönetimi vardı. Biliyorsunuz, 1921’den 1931’e kadar müttefik cumhuriyet idi, ancak Stalin ve Beria daha sonra mümkün olan her şeyi yaparak onu Gürcistan yapısı içinde özerk cumhuriyete dönüştürdü. Bundan dolayı burada daha çok, bizim yitirdiğimiz şeyi yeniden inşa ettiğimizden söz etmeli. Ve Rusya ile ilişkiler hep vardı, iyi ve sıcak ilişkiler olarak kalmaya devam edecek. Çünkü Abhaz halkının en zor dönemlerinde, birçok Kafkasya halkının ve sadece Kafkasya’nın değil, devlet ve halkların yok edilme meseleleri gündemde olduğunda Rusya yardıma geldi. Ve Rusya’nın veya daha başka herhangi bir ülkenin bizim için yaptıklarına değer vermeyi biliyoruz. Bundan dolayı minnettarız ve ilişkilerimizi kiminle inşa edeceğimiz konusunda seçimimizi yaptık, Rusya Federasyonu ile. Hangi şartlarda? Bizim bağımsız bir devletimiz var. Tabii ki, eğer teklif olursa, elbette müttefik devlet, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, ileride BDT’ye girmeyi düşünürüz, ancak tüm bunlar gelecekle ilgili ve bugün için bizim başka görevlerimiz var. Bugün bizim görevimiz, iç politikamızı güçlendirmek, cumhuriyetimizin bağımsızlığını daha fazla ülkenin tanımasını sağlamak.
 

-Rusya Devlet Başkanı Dmitri Anatolyeviç Medvedev son zamanlarda ardı ardına Abhazya’nın uluslararası diyaloglara en üst düzeyde katılım hakkı olmasını savunuyor. Abhazya bugün böyle bir diyaloga hazır mı, uluslararası toplum da Abhazya ile böyle bir diyalog oluşturma yönünde adım atmaya hazır mı?

 

Abhazya hazır. Uluslararası toplumlarla son 15 yıldır böyle bir diyalog yürütüyoruz. Cenevre’den başlayan, İstanbul, Atina’da biten, tüm dünyada çeşitli düzeylerde ve yerlerde. Sorunlar çok: Güvenlik meselesi, mülteciler meselesi, devlet olarak bundan sonraki inşa meselesi, iç politika meselelerimiz, Gürcistan ile ilişkiler meselesi, Avrupa Birliği ülkeleri ile ilişkiler vs. Bu toplantılarda birçok problem gündeme getiriliyor. Ve biz, böyle bir diyaloga hazırız, işte geçenlerde Cenevre’deki diyaloga katıldık, gerçi orada Avrupa Birliği heyetinin anlayışsızlığı ile karşılaştık. Uluslararası görüşmelere, Sarkozy-Medvedev anlaşması çerçevesinde, dünyadaki en büyük, 150 milyonluk nüfusa sahip bir devlet tarafından tanınmış olarak katılacağımızı söyledik. Halbuki bizi, bu müzakerelerde Gürcistan’ın üvey evladı veya daha başka bir şey olarak görmek istediler. Ama biz bunu kabul etmeyiz. İşte heyetimiz gitti. Heyetimizi uyardık bile: Sadece eşitler arasında, eşit olarak. Başka bir diyalog olmayacak. Eğer onlar Abhazya problemleri hakkında biz olmadan konuşmak isterlerse, bizi davet etmeden bunu yapabilirler, ancak bizi dinlemek istiyorlarsa, müzakere sürecinde taraf olarak dinlemek zorundalar.
 

‘Türkiye de suçlu’

 

-Gürcistan’ın Osetya’ya saldırısı sizin için beklenmedik bir şey miydi ve bu askeri eylemin öncelikli olarak kimin suçu olduğunu düşünüyorsunuz, yani sorumluluk Saakaşvili’ye mi ait, veya bir başkasına mı?

 

Materyallerimizi, ‘genel sekreterlik dostları’ ile müzakerelerimizi, ABD, Fransa, Almanya gibi ülkelerin elçileri ile müzakerelerimizi anlamak zor değil. Bu olaylardan önce gelen son kişi (Alman Dışişleri Bakanı) Stainmaier’le Gal’de görüştüm, bundan önce (AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javiar) Solana ile de görüştüm, tek şeyden bahsettik: Gürcistan savaşa hazırlanıyor. Gürcistan Abhazya ve Güney Osetya meselelerin barışçıl yolla çözmeyecek. Abhazya veya Osetya’ya saldıracak. Bu büyük, ciddi bir savaş olacak. Biz, tüm bu yıllar boyunca uyardık. Biz bunları söylediğimizde, ‘Durumu abartıyorsunuz, durumu geriyorsunuz’ diye bizi kınadılar. Biz oraya yakınız, çok şey biliyoruz ve Gürcistan’da neler olduğunu biliyorduk. Ukrayna’nın Gürcistan’a çok sayıda silah getirdiğini biliyorduk. Yunanistan, Türkiye, Çekya, Avrupa ülkeleri, liste çok büyük. Biz, bu silahların bize karşı kullanılacağı konusunda uyardık. Gürcistan’ın Rusya’ya karşı savaşmayı düşünmediğini, Türkiye’ye veya bir başka ülkeye karşı savaşamayacağını, tüm bu silahların Abhazya ve Güney Osetya halkına karşı kullanılacağını söyledik. Ve Güney Osetya’da meydana gelen savaşın suçu öncelikli olarak Saakaşvili ve yakınında bulunan çevresine ait. Onların elleri dirseklerine kadar kan içinde. Biz, Saakaşvili’ye bu silahları kime karşı kullanacağını bile bile silah sağlayanları da suçluyoruz. Onların da onunla beraber cezalandırılması gerekiyor. Hiç değilse Abhazya ve Güney Oseyta’da meydana getirdiklerinden ötürü manevi sorumluluk.

 

Kodor Vadisini boşaltırken bizler, televizyondan kimden ve nereden silah, tank, askeri tekniğin geldiğini gösterdik. Orada net bir şekilde Ukrayna yazıyordu. Saakaşvili ise bu olayda en büyük sorumluluğu taşıyor. Bundan dolayı Gürcistan tarafının katıldığı müzakerelere, durumun sağlanmasına katılımda bulunan Dmitri Medvedev ve Sarkoz’ye olan saygımızdan gittik. Çünkü kendisine ve siyasetine saygı duyanlar Saakaşvili ve etrafındakiler gibilerle müzakere masasına oturmaz, oturmamalı.
 

-Osetya’nın yitirdiği kurbanlar için, soykırım mefhumu kullanılabilir mi?
 

Elbette. Bu defalarca oldu, bundan önce de yirmili yıllarda oldu. Bu tamamen soykırımdır.

 

-Ve aynı tehdit…

 

Aynı tehdit elbette Abhazya ile ilgili de vardı. Kodor Vadisi’ni ele geçirdiğimizin üzerinden zaman geçtiği halde, halen oradan patlayıcı ve silah taşıyoruz, henüz hepsini taşıyamadık, orada o kadar çok yığılmış ki. Çünkü Abhazya halkına karşı da harp alanı hazırlanmıştı. Ve biz, Gürcistan’a karşı bağımsızlığımızı elde ettikten sonra da hiçbir zaman hayal kurmayız.  

 

Barack Obama’dan farklı bir şey beklenmiyor

 

-Kısa bir süre önce Amerika’da seçimler oldu. Yönetime yeni bakış açısıyla bir siyasetçi geldi. Sizce, uluslararası toplumun hem Abhazya’daki duruma, hem de Kafkasya’nın genel durumuna bakışı değişir mi?

 

Esas itibariyle ciddi bir değişiklik beklemiyorum, çünkü Cumhuriyetçi veya Demokrat başkan ABD’de özel bir rol oynamıyor, çünkü orada yerleşmiş bir sistem var. Ama genç devlet başkanından global meselelerin çözümü konusunda umutluyuz, umutlu olmak istiyoruz. Bush yönetimi, Gürcistan’dan Osetya’ya, dünyanın bir çok noktasında gözyaşı ve kan yönetimi idi. Eğer sayın Obama da aynı yoldan gidecekse yolu çıkmaz.

 

-Kafkasya’da durumun gelişimi konusundaki tahmininiz; Kötü senaryo ve iyi senaryo, istikrarı ne tehdit ediyor veya tam tersi verimli bir hayata ne götürebilir?

 

Kötü senaryo, devam eden Gürcistan’ın silahlanması, savaşın çıkması halinde artık daha geniş çaplı bir savaş olacak. Ama bunun olmayacağını düşünüyorum. İyi senaryo, Güney Osetya ve Abhazya’nın sağlamlaşması. Rusya Federasyonu ile anlaşma imzalanması. Askeri üsler Abhazya ve Güney Osetya’da olacak, bu durumu istikrara kavuşturacak. Bu, bugün Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsız devletler olduğu, onlarla bağımsız devlet olarak diyalog yürütmenin mümkün olduğu anlamına geliyor. Böylelikle Gürcistan ile ve Gürcistan üzerinden Abhazya ile ilişkiler oluşturmayı isteyenlerle iyi komşuluk ilişkilerimiz düzelecek. Bundan dolayı bu yolun  en gerçek ve doğru yol olduğunu düşünüyorum.

 

-Son soru: Televizyonumuz geçenlerde Güney Osetya’daki olaylar hakkında bir film yayınladı. Bu filmin Ukrayna’da gösterilmesi yasaklandı. Ve programın kesilmesi uluslararası diplomatik anlaşmazlık nedeni oldu. Öncelikli olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz ve devlet başkanlığınızda habercilik problemleri ile karşılaştınız mı?

 

Ukrayna’da yasaklayarak filmi putlaştırdılar. Şimdi onu isteyen istemeyen herkes izleyecek: Filmde ne var diyecek? Ve ilgi artacak. Bundan dolayı elbette bir taraftan üzüntü verici,  ancak diğer taraftan bu filmin sahiplerini tebrik ediyorum, çünkü yasağın ne olduğunu siz ve biz hepimiz biliyoruz. Yasağın ne demek olduğunu, bizler ve Güney Osetyalılar on beş yıl boyunca yaşadık, o zamanlar bize Avrupa’da söz hakkı verilmedi, dışişleri bakanımız BM Güvenlik Konseyi’ne katılmak için gitmek istendiğinde vize verilmedi vs. Çeşitli kurumlarda sunmuş olduğumuz materyallerimiz kabul edilmiyor, görmezden geliniyor. Bundan dolayı bu basiretsiz bir politika. Ukrayna yönetiminin basiretsiz politikası.

 

24.02.2009  Ajans Kafkas

 

 'Minsk Abhazya ve Güney Osetya'yı satıyor'

 

Moskova, Rusya’nın müttefiki Beyaz Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması meselesini Batı ile pazarlıkta koz olarak kullandığı öne sürüldü.

 

Rus haber sitesi Gazeta.ru’nun Beyaz Rusya ile Batılı ülkeler arasındaki yakışlaşmaya dikkat çeke ‘Beyaz Rusya, Güney Osetya ve Abhazya’yı satıyor’ başlıklı haberinde AB’nin bu ülkeyi ‘Doğu Ortaklığı’ blokuna dahil ettiğini ve ABD’nin yeni yönetiminin de Minsk ile ilişkilerde olumlu sinyal verdiğini belirtti. Haberde ‘Doğu Ortaklığı blokuna, Beyaz Rusya’nın yanı sıra Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Moldova ve Ukrayna da dahil edildi. Bu Doğu Ortaklığı’nın değişik programlarına davet edilen Rusya ve Türkiye ise yukarıda ifade edilen ülkelerle aynı statüye sahip olamayacaklar’ denildi.

 

Batı ile pazarlıklar yapan Minsk yönetiminin Moskova’nın bağımsız devletler olarak tanıdığı Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıma konusunu koz olarak kullandığını belirten Gazeta.ru, şu yorum uyaptı: "Geçtiğimiz gün Minsk’in Batı ile yakınlaşmasına yardımcı olan yeni bir gelişme daha yaşandı. AB dönem başkanı Çek Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg, yaptığı açıklamada, Beyaz Rusya’nın Güney Osetya ve Abhazya’yı tanıma planlarından vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Schwarzenberg, Minsk’in, Moskova’nın isteği doğrultusunda bu cumhuriyetleri tanıma kararı alması halinde Beyaz Rusya’nın Doğu Ortaklığı’na üyeliği konusunda soru işaretlerinin ortaya çıkabileceğini söyledi. Şu anda ekonomik krizle mücadele eden Beyaz Rusya, Moskova’dan uzaklaşması halinde Batılı yeni ortaklarından maddi yardım da alabilir. Doğu Ortaklığı çerçevesinde AB eski SSCB ülkelerine 2013 yılına kadar toplam 350 milyon Euro yardım yapmayı planlamakta."

 

24.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Gulya'nın helkeli yeniden

 

Sohum, Abhaz dili ve edebiyatının temelini atan Dmitri Gulya'nın heykeli başkent Sohum’da dikildi.

 

Gulya’nın doğumunun 135. yıldönümü anısına yapılan heykel 21 Şubat’ta törenle açıldı. Törene Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Başbakan Aleksandr Ankuab, hükümet üyeleri, sanatçılar ve öğrenciler katıldı. Gulya'nın daha önce yapılmış heykeli 12 Ağustos 2000'de kimliği belirsiz kişilerin bombalı saldırısına uğramıştı. Patlama sonucunda 1970’lerde Mısır’dan getirilmiş yekpare granit anıt ciddi şekilde zarar görmüştü. Abhaz kültürünün gelişiminde rolü büyük olan Gulya'nın Abhaz etnografyası, tarihi, dili ile ilgili çalışmaları bulunuyor. Dmitri Yosif-ipa Gulya, Gulripş bölgesindeki Ğuarça köyünde fakir bir köylü ailesinde dünyaya geldi.

 

Gulya ailesi, 19. yüzyıldaki Kafkas sürgününde Türkiye’ye sığınan Abhazlar arasındaydı. Ancak babasıyla birlikte vatanına dönmeyi başarmıştı. Doğduğunda Gaç ismi verilmiş ancak sonradan ailesinin Ortodoksluğa geçmesiyle Dmitri adını almıştı. Gori'de öğretmenlik okuyup öğretmen oldu. 1892'de Aleksey Maçavaryani ile birlikte Abhazca alfabesini oluşturdu. İlk Abhaz gazetesi Apsnı'nın da editörüydü.

 

23.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Haşıg suskunluğunu bozdu: Tehdit edilmedim

 

Sohum, Abhazya’nın önde gelen gazetecilerinden İnal Haşıg, Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın koruması tarafından tehdit edildiğine ilişkin üçüncü şahıslar tarafından dillendirilen iddialar bir hayli gürültü koparınca sessizliğini bozup “Tehdit edilmedim” dedi.

 

Bağımsız 'Çegemskaya Pravda'nın yayın yönetmeni Haşıg, 6 Şubat’ta yazılarından rahatsız olan Bagapş’ın korumasıyla birlikte üç kişi tarafından Sohum sahilinden araca alınıp kentin dışına çıkartılarak yapılan konuşmanın nazik bir ortamda geçtiğini belirtti.

 

Hıg yönetime yönelik eleştirilerine son vermediği takdirde suikasta kurban gitmiş Rus gazeteciler Anna Politkovskaya ve Dmitri Kholodov’un kaderini paylaşacağı yönünde tehdit edildiği öne sürülmüş, bununla ilgili gazeteciler ve siyasiler ardı ardına açıklamalar yapmıştı.

 

Haşıg meselenin rakip siyasi gruplar arasında malzemeye dönüşmesi üzerine sessizliğini bozma ihtiyacı duyduğunu belirterek şunları yazdı:

 

"Tartışma sürecine mesafeli durmam, birçok söylenti ve uydurma haberlere yol açtı. Yaşadığım olay, olaya dahil olan herkes için aslında olmadığı kadar dramatik bir renge dönüştü. Ve sonuç olarak bu olay büyük bir siyaset unsuru haline geldi. Bundan dolayı tüm sorumluluğumla şunu söylemem gerekiyor; Kimse beni zorla herhangi bir ormana götürmedi ve çeşitli internet sitelerinde ifade edildiği gibi kimse beni dövmedi. Konuşmamız tenha plaj Kelasura'da araçtan da inmeden oldu, sohbetimiz de nazik geçti. Başka şekilde olabileceğini de düşünmüyorum. Diğer iki kişiyi de daha önceden iyi biliyordum ve birbirimize karşı eşit ve yeterli saygımız vardı. Evet, konuşmanın bir yerinde Dmitri Kholodov ve Anna Politkovskaya'nın adı geçti, ancak bunu bu isimlerin anlamsal yükünü tam olarak anlamayan muhaliflerimin gençliğine çekebiliriz. Bu gençlerin hoşuna gitmeyen 'Programsız Sevgi' adlı makalede yer alan eleştiri de somut olarak Sergey Vasilyeviç Bagapş'ın şahsına yönelik değildi. Sözü edilen, gelecekte devlet başkanımızın (sadece birilerinin akrabası değil) karşılaşacağı devlet problemleri idi."

 

Makalesinde Birleşik Abhazya Partisi’nin kongresini eleştirel bir dille aktarmış olan Haşıg "Beni büyük bir cefakeş veya 'kurbanlık koyun' rolünde sunmalarına kesinlikle karşıyım. Aynı şekilde bu gençlerin büyük yolda haydutlar olarak tasvir edilmesine karşıyım" diye ekledi.

 

Haşıg, kendisini savunmaları talebiyle kimseye başvurmadığını, ancak yaşadığı olaya ifade özgürlüğü kapsamında tepki gösterenlere de minnettar olduğunu belirtti.

 

Haşıg yazısını şöyle noktaladı: "Bu olayı bize çok şey öğretti, her birimizin bundan doğru sonuçlar çıkarmasını çok istiyorum: Gazeteciler her türlü keskin meseleyi gündeme getirme hakkına sahip, bunların yakınlarının şeref ve haysiyetine zarar verdiğini düşünen kişiler de kanuni yollarla gazetenin düşüncesini çürütme hakkına sahip. Tartışmalara medeni olmayan şekilde izin verildiği dönemleri kesin olarak geçmişte bırakmamızın zamanı geldi, özellikle de böylesine, her birimiz için önemli olan devlet başkanlığı seçim yılına girdiğimiz şu dönemde."

 

23.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Ruslar gazeteyle de Abhazya ve G. Osetya'ya girdi

 

Sohum, Abhazya ve Güney Osetya’yı tanımanın ardından iki bölgede askeri varlığını güçlendirmenin planlarını kuran Rusya, basın yoluyla da nüfuz ediyor.

 

Rusya’nın önde gelen gazetelerinden Komsomolskaya Pravda, Abhazya ve Güney Osetya'da da çıkmaya başladı. Komsomolskaya Pravda’nın yayın yönetmeni Vladimir Sungorkin, KP-Abhazya ve KP-Güney Osetya olarak çıkan yerel gazetelerin haftada bir kez beşer bin adet basılacağını ve ücretsiz dağıtılacağını söyledi. Kısa bir sürede gazetelerin baskılarına iki bin adet ilave yapılacağını ve daha sıklıkla basılacağını belirten Sungorkin, “Komsomolskaya Pravda Rus nüfusun yaşadığı her yerde basılıyor. Haliyle Abhazya ve Güney Osetya'da da yayınlanmasına karar verildi” dedi.

 

Her iki gazetede Rusya ve dünya gündemiyle birlikte yerel haberlere de yer veriliyor.

 

21.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum'dan Çeçenlere sürgün mesajı

 

Sohum, Abhazya Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba, 1944 sürgününün 65’inci yıldönümünü anan Çeçen halkıyla dayanışma sergilemek için bir mesaj yayımladı. Aşuba, Çeçenlerin vatanlarının yeniden doğuşu konusundaki çabalarına destek ifade etti.

 

Aşuba, Rus yanlısı yönetimin denetimindeki Çeçenya Parlamentosu Başkanı Dukvakh Abdurahmanov'a gönderdiği mektupta, Abhaz halkının 1944'de Sovyet diktatörü Joseph Stalin’in emriyle topraklarından sökülüp atılan Çeçenlerin yaşadığı tehcir, sürgün ve baskılara yabancı olmadığını vurguladı. Çeçen halkının yaşadığı maddi ve manevi zararı ölçmenin mümkün olmadığını belirten Aşuba, “Yeni Çeçenya'yı inşa edenlerin gelecek Çeçen nesillerinin güzel yaşamları için sağlam temeller oluşturduklarına inanıyorum. Yaşanan trajik olayların objektif analizinin yapılacağına inanıyoruz. Bu sadece Çeçen halkı için değil, bir zamanlar Sovyetler ailesinde yaşamış herkes için önemli" dedi. Çeçen halkının yaşadığı acılara rağmen gelenek, kültür ve ahlaki değerlerini koruyabildiğinin altını çizen Aşuba, Çeçenlere devletin inşası, demokrasi ve ekonominin gelişmesi konusunda başarı dileklerini iletti.

 

21.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum'da 'gazeteci tehdit edildi, edilmedi' tartışması

 

Sohum, Abhazya’da seçimlere geri sayım başlarken muhalefet ile iktidar arasında tanınmış gazeteci İnal Haşıg’in Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın koruma müdürüyle birlikte üç kişi tarafından tehdit edildiğine dair iddialar etrafında bir tartışma koptu. Açık sözlülüğü ile tanınmasına karşın bağımsız Çegemskaya Pravda gazetesinin yayın yönetmeni Haşıg, ortaya çıkıp tehdit edildiğine dair bir şey söylemezken çevredekiler iddiaları çarpıştırıyor.

 

Kavkazki Uzel’e konuşan Abaza televizyonu muhabiri Valeri Kurskua’ya göre Bagapş'ın aynı zamanda yeğeni olan koruma müdürü David Bagapş ile Sohum Belediyesi’nden iki üst düzey yetkili, 6 Şubat’ta Sohum rıhtımında dolaştığı sırada Haşıg’ı arabaya alarak kentin dışında bir yere götürüp yazılarından duyulan rahatsızlığı aktardı. Abhaz gazeteci Ahra Smır da bu olaya dair şunları ilave etti: "Bu adamlar İnal Haşıg'a başında bulunduğu gazetenin yayın çizgisini değiştirmediği takdirde, (öldürülen) Rus gazeteciler Dmitri Kholodov ve Anna Politkovskaya'nın kaderini paylaşabileceğini söylediler."

 

Devlet başkanlığından yalanlama

 

Gazetecilere göre, Haşıg’ın Birleşik Abhazya Partisi’nin kongresini iğneleyip Bagapş’ın 2010 seçimlerine hazır olmadığını savunduğu 3 Şubat tarihli 'Programsız Sevgi' adlı yazısı bazılarını kızdırmıştı. Gel gör ki dışarıda herkesin bir kenarından tutup tartıştığı konu hakkında Haşıg yorumda bulunmayı reddedip "Tüm bunlardan uzak kalmak istiyorum" dedi. Ancak Abhazyalı gazeteciler boş durmayıp 18 Şubat’ta Bagapş'a bir mesaj göndererek olayla ilgili bilgileri aktardı. Aralarında muhalif, bağımsız ve devlete ait yayın organlarında çalışanlarının bulunduğu gazeteciler ifade hürriyetine dair endişelerini dile getirip Bagapş’tan bir açıklama istedi. Bu durum karşısında Devlet Başkanlığı Basın Sekreteri Kristian Bjaniya "Gazetecilerin dilekçesi henüz başkana ulaşmadı. Ulaştığında tepkisi olacaktır" dedi. Bjaniya, Haşıg'a yönelik devlet başkanlığı çalışanlarından hiçbir tehdidin söz konusu olmadığını belirterek "Telefonla İnal Haşıg ile görüştüm, durumu müzakere ettik, ama bana kendisinin tehdit edildiğini söylemedi. Ayrıca, gazetecilerin toplandığı ve bu mesajı yazdıkları toplantıda da bulunmadı ve imzalamadı. O zaman neden söz edilebilir? Bu arada onun birinden korktuğunu da düşünmüyorum. Oldukça cesur konuştu. Doğrudan veya dolaylı olarak halk eylemlerine katılmayı de kendisi açısından mümkün görmüyor. Eğer biri insanlarla kıyıda bir kafede kahve içiyorsa, burada nasıl bir tehditten söz edilebilir?" dedi.

 

’Hukuka uyalım’ çağrısı

 

Parlamento İnsan Hakları ve Kanunlara Riayet Komitesi üyesi Batal Kobahiya ise "Umuyorum ki gazetecilerin başvurusuna savcılık tepki verir. Bu konuyla ilgili Devlet Başkanı Sergey Bagapş'ın bir basın toplantısı düzenleme planı olduğunu biliyorum. Bu olayın hukuk alanında çözülmesini ve bazı siyasilerin çıkarları için kullanılmamasını umuyorum" diye konuştu.

 

Sivil Meclis Sekreteri Natella Akaba, meclis üyeleri Sokrat Cincoliya, Arda İnalipa, Elana Kobakhiya, Larisa Smır, Daniil Ubiriya, Ruslan Haşıg, Alkhas Thaguşev da tüm siyasi tarafları ‘tartışma ve anlaşmazlıkların çözümünde hukuksal yollara bağlılık gösterme, asırların edindirdiği etnik ölçü ve geleneklere riayet edilmesi, hoşgörü ve karşılıklı saygıya’ çağırdı.

 

Haziran 2004'de beri yayımlanan Çegemskaya Pravda, 'Nujnaya' ve 'Ekho Abkhaziya' gibi bağımsız gazete olarak biliniyor. Novıi Deyn muhalif, Abhazya Cumhuriyeti ve Apsnı devlete ait gazeteler. Ayrıca sosyo-politik hareketlerin kendi isimlerini taşıyan Amtsahara ve Birleşik Abhazya gazeteleri var.

 

20.02.2009  Ajans Kafkas

 

 'Abhazya siyaseti diasporadan şekillenemez'

 

İstanbul, Kafkas diasporasının anavatandaki siyasi yapıya etkisiyle ilgili tartışmalar biteviye yaşanırken bu konuda Abhazya’nın önemli siyasi figürlerinden Sosyal Demokrat Parti Başkanı Gennadi Alamiya ‘dışarıdan siyasetin yönlendiremeyeceği’ görüşünü dile getirdi.

 

Abhazya’nın ilk Devlet Başkanı Vladislav Ardzınba’yı ‘ölümsüzleştirme’ amacıyla hakkında yazılmış yazıların derlendiği bir eserin dört dilde basım hazırlıkları için Türkiye’ye gelen Alamiya, anavatanı Abhazya’ya dönmekle kalmayıp parlamentonun ilk döneminde milletvekilliği yapmış Oktay Çkotua ile birlikte 19 Şubat'da İstanbul Selimiye’deki Kafkas Abhazya Kültür Derneği’nin konuğu oldu.

 

Abhazya’daki son gelişmelerin değerlendirildiği toplantıda Alamiya, diasporada yaşayanlar Abhazya siyasetine yön vermek istiyorlarsa anavatanlarına dönüş yapmaları gerektiğini vurguladı. Dünya Abhaz-Abazin Kongresi Genel Sekreteri ve Abhazya Milli Marşı’nın söz yazarı Alamiya, herkesin özgürce Abhaz yönetiminin benimsediği politikaları eleştirme ve öneride bulunma hakkına sahip olduğunu ancak dışarıdan siyasete yön verme girişimlerini doğru bulmadığını söyledi. Kendi görüşünü dile getirdiğini ve yönetim adına konuşmadığını belirten Alamiya, bunun yanı sıra Abhazya’nın geleceğine yönelik elbirliği ile çalışmanın önemine vurgu yaptı. Abhazya’nın Rusya ve Nikaragua tarafından tanınmasının ardından hem anavatan hem diasporada yaşayanların üzerlerindeki sorumluluğun arttığını ifade eden Alamiya, artık yılmadan daha fazla çalışmak gerektiğini vurguladı. Alamiya, gençlerin de Abhazya’nın daha fazla tanınması, ilişkilerinin geliştirilmesi ve güçlenmesi yönündeki bu çabalara ortak edilmesinin şart olduğunu kaydetti.

 

Alamiya’nın çevirmenliğini yaparken Abhazya’nın mevcut durumu hakkında bilgiler veren AYEŞARA Vakfı Başkanı Çkotua da bir soru üzerine Abhazya’da Megrellerin yaşadığı Gal bölgesi ile Svanların yaşadığı Kodor Vadisi’nde Ağustos'taki savaşın ardından durumun normale döndüğünü söyledi. Çkotua, Abhaz güçlerinin Kodor Vadisi’ni Gürcü askerlerinden temizlemek için düzenlediği operasyon sırasında Svanlara ‘Güvenliğiniz için ya Abhazya’nın içlerinde sizi bir yere yerleştirelim ya da güvenli koridor açalım Gürcistan tarafına geçin’ diye teklif götürüldüğünü, onların da dağlara çekilmeyi tercih ettiklerini, operasyon bitiminde sayıları 300’ü bulan bu kişilerin evlerine döndüğünü anlattı. Çkotua Gal’de ise savaş sırasında nüfus hareketinin söz konusu olmadığını belirtirken bölgeye 1999’dan itibaren Abhazya’nın tek taraflı olarak 1992-1993 savaşında evlerini terk etmiş Megrellerden 60 binini yeniden yerleştirdiğini hatırlattı.

 

20.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhaz filarmonisi yeniden doğdu

 

Sohum, Abhazya Devlet Filarmonisi iki yıllık tadilatın ardından sanat dünyasına kapılarını yeniden açtı.

 

Kapsamlı bir operasyondan geçen başkent Sohum’daki filarmoni dün törenle açıldı. Ülke yöneticileri ve halkın katıldığı açılışta Devlet Filarmonisi’nin tanınmış müzik grupları konser verdi.

 

90 milyon rubleye mal olan tadilatla duvarlar değiştirildi, sanatçılar için daha konforlu mekânlar oluşturuldu, ek prova salonu yapıldı, izleyici bölümü 555 kişilik olarak genişletildi.

 

Rusya’dan uzmanların katkısıyla havalandırma, iletişim ve elektrik sistemi kuruldu.

 

20.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Tskhinval’den Sohum’a kara köprüsü

 

Tskhinval, Bağımsızlıkları Rusya ve Nikaragua tarafından tanınan Abhazya ve Güney Osetya arasında kara ulaşımının sağlanması için çalışmalar başladı. Seferler için üst düzey görüşmelerin sürdüğü ve kısa sürede otobüslerin kalkmaya başlayacağı belirtildi.

 

Güney Osetya Ulaşım Bakanı Alan Koliyev "Şu anda Sohum'a Tskhinval'den sadece düzensiz seferler var. Ancak Abhazya'ya gitmek isteyenlerin sayısı artıyor. Bundan dolayı da yönetimlerimize Tskhinval-Sohum otobüs seferlerine izin vermeleri için başvurma kararı aldık. Ve yaza doğru ilk seferin gerçekleşeceğini umuyoruz" dedi. Otobüslerin Tskhinval'den Vladikavkaz'a, oradan Soçi'ye ve Sohum'a ulaşacağı kaydedildi.

 

Tskhinval-Sohum seferi için yolcular biri Roki geçidi, diğer Krasnodar ve Abhazya arasında olmak üzere iki kez sınırdan geçecek. Yolculuk yaklaşık 24 saat sürecek. Ancak yolun uzunluğu Abhazya'yı ziyaret etmek isteyenleri korkutmuyor. Elenora Guçmazova "Memnuniyetle Abhazya'ya giderdim. Bir zamanlar bu mükemmel şehirde dinlenmiştim. Daha sonra zor zamanlar oldu. Şimdi tanrıya şükür zorluklar geride kaldı. Umuyorum ki, Abhazya halkı da bize misafir olur" dedi.

 

20.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum-Trabzon hattı için herkes ümitvar

 

Sohum/İstanbul, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Rusya seyahatine eşlik eden Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın Abhazya ile Türkiye arasında deniz ulaşımına yeşil ışık yakıldığını gösteren açıklamasının ardından Sohum’dan da “Biz hazırız” yanıtı geldi.

 

Abhazya Parlamentosu Yurttaşlarla İlişkiler Komitesi Başkanı Soner Gogua, Abhazya'nın Türkiye ile deniz ulaşımını açmaya hazır olduğunu söyledi. Türkiye’den anavatanına dönüş yapmış bir milletvekili olan Gogua, Kavkazki Uzel’e "Ekonomimizi ayağa kaldırmak, buraya yatırımcılar davet etmek istiyoruz ancak deniz ulaşımını açılmadan bunu yapmak problemli. Türkiyeli işadamları deniz yolu ulaşımının açılmasına büyük önem veriyor çünkü bu olimpiyatlar için inşaat malzemelerinin Abhazya üzerinden Soçi'ye ulaştırılmasına yardımcı olacak. Bu hem Türkiye, hem Rusya hem de Abhazya için faydalı. Umuyorum ki kısa zamanda bu problem çözülür" dedi. Gogua, Abhazya'nın Türkiye ile deniz ulaşıma her zaman hazır olduğunu ancak Ankara’nın Gürcistan ile ilişkilerini bozmamak için bundan kaçındığını hatırlattı.

 

Bağımsız Devletler Topluluğu’nun Gürcistan'ın talebi üzerine Abhazya’ya ambargo dayattığı 1996’ya kadar Sohum-Trabzon arasında yük ve yolcu gemileri çalışıyordu. O tarihten bu yana Abhazya’ya giden gemiler sıklıkla Gürcistan sahil güvenlik botları tarafından alıkonuluyor.

 

Gogua, birkaç gün önce yine Abhazya'dan Türkiye'ye hareket eden bir Türk gemisinin Gürcüler tarafından ele geçirildiğini ve Ankara’nın müdahalesiyle bırakıldığını hatırlatıp ekledi: "Türkiye'de 500 bin kadar Abhaz yaşıyor ve Abhazya’nın nüfus probleminin çözümü için geri dönüş meselesi çok önemli. Şu anda yurttaşlarımız tarihi vatanlarına ancak Soçi üzerinden çift veya çok yönlü vize ile gelebiliyor ama bu hiç de kolay değil. Abhazya'ya ulaşımın kolaylaştırılması ve onların kardeşleri ile görüşebilmesi için yolu kesinlikle açmak lazım. Türkiye'ye heyetler halinde her gittiğimizde hükümetle görüşmelerimizde öncelikli olarak Abhazya ve Türkiye arasında deniz ulaşımının açılması konusunu gündeme getiriyoruz ve bu konuda diasporamız da bizi destekliyor."

 

Gürcü-Abhaz savaşına kadar Abhazya'nın en büyük limanı Sohum yılda 290 bin ton yük ulaşımını sağlıyordu. Oçamçira, Gagra ve Novıi Afon'da da birer küçük liman bulunuyor. 15 yıldır Sohum limanına çok büyük yük ve yolcu gemileri yanaşmıyor.

 

 Sohumlu Nikolay Çikovani de Abhazya deniz limanlarının yeniden açılması konusunda umutlu olduklarını belirterek "Bağımsızlığımızın tanınmasından sonra artık buraya turist gemilerinin gelmesi gerekiyor. Ben Abhazya'da durumun savaş öncesindeki durumdan daha kötü olmayacağını düşünüyorum" dedi.

 

Babacan talimat vermiş

 

Sohum-Trabzon arasında gemi seferlerinin başlatılması konusu Gül’ün dört günlük Rusya Federasyonu sırasında uçakta gündeme gelmişti. Sabah gazetesinden Muharrem Sarıkaya dünkü yazısında, gazetecilerin "Trabzon-Sohum seferleri başlayacak mı?" sorusu üzerine Gül’ün yanındaki Ali Babacan 'ı işaret ederek "Dışişlerinin konusu, onlara sorun" yanıtını verdiğini aktarmıştı. Sarıkaya’ya göre Babacan önce "Biliyorsunuz ayaküstü sorulara yanıt vermiyorum" dedi ardından Kafkas Dernekleri Federasyonu Başkanı Cihan Candemir’in "Trabzon Sohum seferleri başlayacak mı?" sorusuyla karşılaşınca şu yanıtı verdi:

 

“Türkiye'den Abhazya'ya direkt gitmeyi destekleriz. Ayrıca gitmeliyiz de...”

 

Babacan’ın yanında bulunan Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ünal Çeviköz ise hemen araya girerek “Bunu siyasi talimat olarak alıyorum. Ancak Gürcistan, Poti limanı üzerinden seferlerin yapılmasını istiyor. Doğrudan gidişi toprak bütünlüğüne karşı tavır olarak algılıyor” diye itiraz etti. Ancak Babacan “Hayır... Toprak bütünlüğüyle ilgili değil. Tamamen ticari bir durum... (Candemir'e dönerek) Nakliye işini yapacak insanları da bir araya getirin Ünal Bey (Çeviköz) ile görüştürün” dedi. Çeviköz tekrar “Dilerseniz alt yapısını oluşturana kadar dillendirmeyelim” hatırlatması yapınca Babacan son noktayı koydu: “Yok yok, gerekirse ben de çıkıp söylerim.”

 

18.02.2009  Ajans Kafkas

 

 'Abhaz ve Osetlerle sınırlar tanınmasa da olur'

 

Moskova, Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in Rusya’nın sınırlarının belirlenmesi için tayin ettiği özel temsilcisi Aleksardr Golovin, Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya ile olan sınırlarının başka ülkelerce tanınmasının önemli olmadığını savundu.

 

Moskova’nın geçen yıl bağımsızlıklarını tanıdığı iki cumhuriyetle sınırların belirlenmesi için çalışmalara koyulan Golovin, “Devlet sınırlarının üçüncü bir devlet tarafından tanınmasına ihtiyacı yok” dedi.

 

İnterfax’ın “Abhazya ve Güney Osetya ile sınırlarını belirlenmesi konusundaki çalışmaların ne zaman başlaması ve bitirilmesi planlanıyor? Bu konuda öncelikli olarak ne gibi önlemler alınması gerekiyor?” sorusu üzerine Golovin şunları söyledi: "17 Eylül 2008'de Rusya Federasyonu’nun Abhazya ve Güney Osetya ile imzaladığı dostluk, işbirliği ve karşılıklı yardım anlaşmasında, Rusya Federasyonu’nun bu iki ülke ile devlet sınırlarının geçişi konusunda anlaşma imzalanması öngörülüyor. Rusya ile Abhazya Cumhuriyeti arasındaki karasal devlet sınırının uzunluğu 245 km, Rusya Federasyonu ile Güney Osetya sınırı ise 74 km. Ayrıca Rusya ve Abhazya arasında bitişik kıyı devletleri olarak da Karadeniz’de karasularıyla ilgili anlaşmalar olacak. Bu sene içinde Rusya-Abhazya ve Rusya-Güney Osetya devlet sınırlarının uluslararası hukuki boyutuyla ilgili çalışmalara başlanması planlanıyor. Ne zaman tamamlanacağı konusunda tarih belirlemek zor, çünkü bu çok sayıda faktöre bağlı.”

 

Golovin “Rusya'nın bu cumhuriyetlerle sınırının uluslararası tanınma şansı nasıl” sorusuna da “Rusya ve Abhazya, Rusya ve Güney Osetya ile devlet sınırlarının üçüncü bir devlet tarafından tanınmasına ihtiyacı yok. Ancak yine de karasal sınırlarla ilgili açık konuşmak mümkün. Bunlarla ilgili anlaşmalar, uluslararası anlaşma statüsünde olacak” yanıtını verdi.

 

18.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya gönüllülerinin filmi çekildi

 

Sohum, Abhazya’da 1992-1993’te Gürcistan işgali üzerine yaşanan savaşta Abhazlarla omuz omuza savaşmış Kabardey-Balkarlı gönüllülerin mücadeleleri ve hayatları film oldu.

 

'Şeref Hayattan Üstün' adlı belgesel filmin tanıtım gösterimi 12 Şubat’ta başkent Nalçik'te Devlet Konser Salonu’nda yapıldı.

 

1992-1993 savaşına katılmış gönüllülerle ilgili bir ilk olan belgesel, Abhazya Gönüllüleri Birliği’nin talebi üzerinde Karakan Televizyonu tarafından iki bölüm olarak çekildi. Filmde gönüllülerin cephedeki mücadeleleri, hayatını kaybedenler ve gaziler hakkında bilgi ve görüntüler içeriyor. Kabardey-Balkarlı 59 gönüllü Abhazya'daki savaşta hayatını kaybetmişti.

 

18.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Rus elçi: Somut olmayan anlaşmanın faydası yok

 

Sohum, Rusya'nın Sohum Elçisi Semen Grigoryev, Rusya Federasyonu birimlerinin tanınmanın ardından Abhazya ile başlattıkları ilişkilerin düzeyinden memnun değil. Grigoryev, Sohum’la daha fazla pratiğe dönük anlaşmalar yapılmasını istedi.

 

Rus elçi "Rusya Federasyonu birimlerinin Abhazya hükümeti ile imzaladığı belgeler bazen oldukça kabataslak. Bu belgelerde işbirliğinin somut istikameti ve Rusya Federasyonu’nun ilgili biriminden gelecek yardımın kullanılacağı somut alanlar yer almıyor. Düzenlemeler yetersiz. Kardeş ve dost Abhazya halkının olabildiğince çabuk Rusya Federasyonu’nun kendisine olan ilgisini hissetmesi için bu ilişki ve yardımların daha somut olmasını isterdim" dedi. Abhazya Dışişleri Bakanlığı’na göre, Abhazya’nın Tataristan, Başkurdistan, Adıgey, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes ile işbirliği ve dostluk anlaşmaları var. Moskova, Krasnodar Kray, Orlov, Nijegorod, Vologod bölgeleri ile de memorandum, Kursk, Tambovsk, Penzensk ve Ulyanovsk bölgeleri ile de belli konularda protokoller imzalandı.

 

17.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya’dan BM misyonuna yeşil ışık

 

Sohum, Abhazya ismi değişmedikçe BM Gürcistan Askeri Gözlem Misyonu’nun (UNOMIG) görev süresinin 15 Haziran 2009’a kadar uzatılması tasarısını kabul etmeyeceği yönündeki tutumunu geri çekti.

 

Bugün BM Güvenlik Konseyi’ndeki oylama öncesinde Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba BM Güvenlik Konseyi Başkanı Yukio Takasu'ya gönderdiği mektupta, Abhazya liderliğinin BM misyonunun görev süresinin uzatılmasına onay verdiğini belirtti.

 

Şamba "Abhazya Cumhuriyeti yönetimi detaylı olarak Abhazya bölgesinde BM misyonunun görev süresinin uzatılması konusundaki Güvenlik Konseyi karar tasarısını inceledi. Endişelerimize neden olan bazı formüllere rağmen bizler bir kez daha güvenliğin sağlanması, güç kullanılmaması, insan haklarını korunması ve Medvedev-Sarkozy anlaşmasına riayet edilmesi konusunda işbirliğine bağlılığımızı  teyit ediyoruz”  dedi. Şamba daha önceki açıklamalarında Abhazya'nın 15 Şubat’ta görev süresi dolan UNOMIG’in Abhazya ve Güney Osetya’yı Gürcistan’ın parçası sayan yaklaşımından vazgeçilmediği takdirde misyona karşı çıkacaklarını kaydetmişti.

 

Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı (AGİT) da aldığı yeni bir kararla Gürcistan'da 20 askeri gözlemcisinin kalma sürelerinin uzatılmasına karar verdi. Abhazya ve Güney Osetya Ağustos'taki savaştan bu yana AGİT gözlemcilerinin girişine de izin vermiyor. AGİT Gürcistan Misyonu’nun 31 Aralık 2008'de siten görev süresi Rusya’nın veto etmesi nedeniyle uzatılmamıştı.

 

13.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Saakaşvili: Abhazya ve Güney Osetya'yı geri alacağız

 

Tiflis, Gürcistan Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili Ağustos'taki savaşta uğradığı hezimete rağmen Abhazya ve Güney Osetya’yı geri alma emelinden vazgeçmiyor.

 

Dün parlamentoda yaptığı yıllık konuşmasında Saakaşvili, Gürcistan'ın barışçıl yollarla bölgesel bütünlüğünü yeniden inşa etmeyi başaracağını, Abhazya ve Güney Osetya'yı yeniden geri alacağını, Rusya'nın da Gürcistan'ın bağımsız ve özgür bir devlet hakkına sahip olduğu gerçeğini kabul edeceğini söyledi.

 

“Barışçıl yollarla geri alacağım” diyerek 7 Ağustos 2008’de Güney Osetya’ya karadan ve haradan işgal hareketini başlatmış olan Saakaşvili "Gürcistan tek olacak. Abhazya ve Güney Osetya Gürcistan yapısına dönecek ve biz bunu uluslararası toplumun yardımıyla barış içinde başaracağız" dedi.

 

Gürcistan'ın Rusya ile normal ilişkiler oluşturabileceğini söyleyen Gürcü lider, Gürcistan'ın AB ve NATO’ya girme hedefinden de vazgeçmediğini vurguladı. Gürcülerin etnik temizliğe uğradığını iddia eden Saakaşvili “Önemli olan şu anda bizlerin istikrarı, sükuneti ve birlikteliği korumuş olmamız ve seçtiğimiz yoldan ayrılmadan gelişim ve demokrasi üzerinde yürümemiş olmamız" diye konuştu.

 

13.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Bagapş'tan Avrupa'ya bir ton azar

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’yı tanımasına esip gürleyen Avrupalılara madalyonun öteki yüzünü gösterdi.

 

Dün AB’nin Güney Kafkasya Özel Temsilcisi Peter Semnebi’yi ağırlayan Bagapş, Avrupa’dan bir şeyin net olarak bilinmesini istedi: Abhazya'nın statüsü artık müzakere konusu değildir.

 

“AB’nin ebediyen Abhazya’nın statüsünün hiçbir şekilde pazarlık konusu olmadığını anlaması gerekiyor” diyen Bagapş, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ni (AKPM) son oturumunda sadece Gürcü tezlerini dinleyip ahkam kesmekle suçladı:

 

“Bu toplantıda Abhazya için dile getirilen çok az sayıda doğru vardı. Toplantı temelinde Gürcistan’ın yalanlarının bir başka yalana hizmet etmesinden başka bir şey yoktu. Bu yolla Abhazya ile ilişkiler oluşturmanın anlamı yok. Eğer Ukrayna veya Baltık temsilcileri Abhazya'daki durumu, burada yaşayan bizlerden daha iyi bildiğini düşünüyorsanız bu şekilde arpa boyu yol alamazsınız. Avrupalılar Rusya'dan Abhazya'yı tanıma kararını değiştirmesini isteyerek durumu çıkmaza sürüklüyor. Rusya bizim stratejik partnerimiz, AB ile ilişkilerinde çok esnek bir politika yürütüyor ancak bunu anlamıyorlar. AB bizimle ilgili problemi Rusya üzerinden çözmemeli, eğer AB'nin Abhazya ile ilgili soruları varsa, Abhazya yönetimine başvurmalı."

 

28 Ocak’taki AKPM oturumunda Moskova'yı Güney Osetya ve Abhazya'yı tanıma kararından ötürü kınayan bir karar kabul edilmişti.

 

‘AB misyonu olmaz’

 

Bagapş Abhazya’da AB askeri gözlemcilerinin bulunması veya BM misyonunun faaliyetlerine devam etmesi veya Gürcistan'daki yabancı elçileri kabul edip etmeme konusundaki kararları da Abhazya yönetiminin verdiğini vurguladı. Basına kapalı toplantıda ise Bagapş BM misyonuyla ilgili değişiklik taleplerini dile getirdi. Abhazya Devlet Başkanlığı sözcüsü Kristian Bjaniya’ya göre Bagapş, BM misyonunun görev süresinin teknik olarak uzatılmasının Abhazya tarafını tatmin etmediğini söyledi. Bagapş BM misyonunun yerini AB misyonunun alması yönündeki umutların da boş olduğunu belirterek "Biz kesinlikle bu tür bir misyonun oluşturulmasına karşıyız. Avrupa ülkelerinin Moskova'ya Abhazya üzerinde etkide bulunma çağrılarının da hiçbir geleceği yok” dedi.

 

Bagaş görüşmede AB temsilcisine Avrupa ülkelerine gitmek isteyen Abhazya vatandaşlarına vize verilmediğini de hatırlatıp bununla ilgili Sohum’un bazı misillemeler yapabileceği uyarısında bulundu:

 

“Eğer bundan sonra da böyle devam edecek olursa, Abhazya tarafı bazı konularla ilgili pozisyonunu, özellikle müzakere süreçlerinde Avrupa ülke temsilcilerini kabul etme tutumunu gözden geçirmek zorunda kalacak."

 

Kafkasya'da güvenlik konusundaki Cenevre görüşmelerinin yapılmasını destekleyen Bagapş, "Öncelikli olarak bu süreçte katılımcıların statüsünün belirlenmesi gerekir. Yoksa gerçek bir netice sağlamak mümkün değil. Çünkü katılımcılar ülke olarak değil şahıs olarak kendilerini tanıtıyorlar. Bundan dolayı görüşmelerde hazırlanan ve kabul edilen karar ve tavsiyelerin gereken gücü göstermesi mümkün değil" dedi.

 

Ekonomik destekle ilgili olarak da Bagapş "Abhazya hiçbir zaman ekonomik yardım veya başka bir konuda AB’den yardım istemedi. Abhazya'da yapılan her şey ya kendi gücümüzle veya Rusya Federasyonu’nun yardımıyla yapılıyor” diye konuştu. Bagapş Gal bölgesinde Gürcistan istihbaratının istikrarı bozmaya yönelik terör ve şiddet eylemlerine de dikkati çekti.

 

Peter Semnebi de, Ağustos 2008 olaylarından sonra durumun yeniden normale dönmeye başladığını belirterek "Bence durum sakinleşti ve bu da bize insani yardım problemleri ve yeniden güveni sağlama konusundaki meselelerle ilgilenme imkanı veriyor" dedi.

 

Gazetecilerin Ağustos'taki savaşın ardından Gürcistan'a güvenin yeniden tesis edilmesinin mümkün olup olmadığı sorusu üzerine Semnebi "İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra tarihi düşmanlar arasında güven yeniden inşa edildi. Avrupa Birliği, Avrupa'nın birleşmesinde öncü oldu ve İkinci Dünya Savaşı’nın sonuçlarının giderilmesine katkıda bulundu. Olumlu tecrübelerinin bulunduğu daha başka anlaşmazlıklar da var" dedi.

 

Bagapş ile görüşmenin faydalı olduğunu ifade eden Semnebi, Abhazya ve Güney Osetya’nın sınırlarından içeri almadığı Gürcistan'daki AB gözlem misyonunu da "AB misyonu önemli istikrar sağlama rolünü yürütüyor ve onun katılımı olmazda durum daha da kötüleşir" diye savundu. Gürcistan'da askeri değil sivil AB gözlemcilerinin çalıştığını belirten Semnebi, gözlemcilerin çatışan tarafların kendilerini frenlemelerine yardımcı olduğunu, ortaya çıkan problemlerde arabuluculuk yapabileceklerini, ancak askeri gözlemci olmayışlarından ötürü fonksiyonlarının sınırlı olduğunu kaydetti. Semnebi dün Bagapş ile görüşmesinin ardından Devlet Başkanı Yardımcısı Raul Hacımba ve Güvenlik Konseyi Sekreteri Stanislav Lakoba ile de bir araya geldi.

 

12.02.2009  Ajans Kafkas

 

 'Abhazya değil Gürcistan silahsızlandırılmalı'

 

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Abhazya’nın Rusya ile askeri işbirliğini eleştirenlere “Askeri tehdit oluşturan hiçbir zaman Abhazya olmadı, asıl askeri tehdit arz eden Gürcistan’ın silahsızlandırılması konuşulmalı” yanıtını verdi.

 

Abhazya Dışişleri Bakanı, bu açıklamayı AB'nin Abhazya-Rusya askeri işbirliğine çatmasına paralel olarak Gürcistan'ın ‘entegrasyon bakanı’ ve devlet başkanın ayrılıkçı sorunların çözümü konusundaki özel temsilcisi Temur Yakobaşvili'nin “Abhazya'nın silahtan  arınmış bir bölge ilan edilmesi gerekiyor” şeklindeki çağrısı üzerine yaptı. Şamba, “Abhazya her zaman var olan problemlerin çözümü konusunda barışçıl çözümden yana oldu. Biz her zaman Gürcistan'a barış teklif edip askeri harekatların tekrarlanmaması konusunda garantisi sunan bir anlaşmanın imzalanması çağrısında bulunduk. Ancak Gürcsitan çeşitli bahanelerle her zaman bu belgeyi imzalamaktan kaçındı” diye konuştu.

 

Şamba Moskova ile askeri işbirliğini de “Biz istikrar ve güvenliğin sağlanması konusunda garantiyi Rusya Federasyonu ile işbirliğinde görüyoruz" diye savundu.

 

Gürcü mültecilerin geri dönüşüyle ilgili de Şamba, uzun yıllardır Abhazya'nın bu meseleyi çözmeye çalıştığını ve bugün de uluslararası teamüllere uygun olarak çözmeye devam ettiğini belirtip ekledi: "Biz mülteci problemini, ülke güvenliğine bağlı çıkarlarımızı göz önünde bulundurarak çözeceğiz." Abhazya yönetiminin inisiyatifi ile 1 Mart 1999'da başlayan tek taraflı dönüş sonucunda Gal'e şu ana kadar 55 bin mülteci döndü. 200 kadar Gal vatandaşı da Abhazya Cumhuriyeti kimliği aldı.

 

12.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Hamburg Etnoğrafya Müzesi'nde Kafkasya'daki kriz üzerine konferans

 

Hamburg, 8 Şubat 2009 tarihinde Hamburg Etnoğrafya Müzesinde, Müze Müdürü Sayın Prof. Dr. Wulf Köpke ve Avrupalı Çerkesler Federasyonu işbirligi ile  ‘Kafkasya'da kriz’ adlı bir konferans düzenlendi.

 

Türkiye, Almanya ve Rusya'dan katılan uzmanlar, hukukçular ve basından mensupları bu tür sempozyumların gerçekleştirilmesinin önemine değindiler. Kafkasyanın, Alman ve Avrupa Kamuoyu tarafindan daha iyi anlaşılıp, Kafkas coğrafyasının kültürel, etnik, politik ve stratejik yapısı hakkında bilgilendirilmesi için bu tür toplantılar büyük önem taşımakta, çünkü Avrupa da bu konular hakkında neredeyse hiç bir enformasyon bulunmamakta.

 

Toplantıda ele alınan konulardan bazıları şunlardı: Kafkasya bölgesinin gelişim perspektifleri, insan haklarının nasıl korunması gerektiği, Gürcistan ve Rusya ilişkileri, Abhaz ve Gürcülerin krize bakış açıları.

 

Toplantıda Avrupalı Çerkesler Federasyonu Başkanı Admiral Daşdemir, Abhazya Dışişleri Bakan Yardımcısı Maksim Gunciya, Abhazya Cumhuriyeti Almanya Temsilcisi Khibla Amıçba, Berlin Çerkes Kültür  Derneği Başkanı Timur Şogen, Dünya Abhaz – Abazin Halkı Birliği Yönetim Kurulu üyesi Zeki Kap, avrupa kafkas diasporası temsilcileri ve çok sayıda gazeteci bulundu.

 

11.02.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Bagapş'dan krize karşı tasarruf çağrısı

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Bakanlar Kurulu, şehir ve bölge yönetim başkanlarını toplayıp küresel ekonomik krizin Abhazya’yı da etkisi altına aldığını belirtip harcamalarda dikkatli olunması uyarısı yaptı.

 

Bagapş, "Olağanüstü duruma rağmen ülke yönetimi memur ve işçi maaşlarını arttırma konusunda sorumluluğunu yerine getiriyor" diyerek moral verse de 2009’un ilk yarısında bütçe harcamalarında sıkı denetim istedi. Toplantıda 2009 tatil sezonunun hazırlıkları da ele alındı. Devlet Başkanı bu konuda da tatil bölgelerinde olası provokasyonlara dikkat çekerek gerekli güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğini vurguladı.

 

Başbakan Aleksandr Ankuab da "Cumhuriyeti bütçesinden karşılanarak yapılacak tüm projelere devam edilecek. Bölgelere yapılacak yardımlar da devam edecek" dedi. Ankuab, Pitsunda'da anaokulu, Oçamçira'da spor tesisi ve Gal Bölgesi'ndeki okullarının çatılarının tamirinin yapılacağını söyledi. Başbakana göre Sohum'da doğum evinin tadilatı tamamlanmak üzere ve devlet hastanesindeki tadilatlar da hızlandırıldı. Abhaz ve Rus devlet tiyatroları, Devlet Müzesi’nin yanı sıra yüksek binaların çatıları tamiri, yolların inşası ve daha başka projelerin gerçekleştirilmesi çalışmalarına devam edilecek. Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Beslan Kubrava da, sene başından beri kamu çalışanlarının maaşlarına yüzde 40'lık artış sağlandığını kaydetti.

 

09.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Eski Gürcü komutan savaş suçundan tutuklandı

 

Sohum, Abhazya, 1992-1993 savaşı sırasında sivillerin katlinden sorumlu tutulan Gürcü komutan Malkhaz Kordzaya’yı yakalayıp tutukladı.

 

22 Ocak 2009’da Abhazya Devlet Güvenlik Hizmeti tarafından ele geçirilen Kordzaya’nın başkent Sohum’daki geçici tutuklama merkezinde tutulduğu belirtildi.

 

6 Şubat’ta Abhazya Başsavcılığı, savaş sırasında Sohum’da eski İnturist oteline yerleşmiş olan Gürcü taburu Bagration'ın eski komutanı Kordzaya’nın 1992-1993 savaşında Abhazya’da işlenen ağır suçlardan sorumlu tutulduğunu açıkladı. Açıklamaya göre Kordzaya, 14 Aralık 1992’de Gürcü ablukası altındaki Tkuarçal'dan sivilleri Gudauta'ya tahliye eden Rusya’ya ait Mi-8 helikopterinin Lata üzerinde kasten düşürülerek çoluk-çocuk 65 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutuluyor. Başsavcılık ayrıca Kordzaya’nın Yukarı Kodor'daki Gulripş’e bağlı Ajaca köyünde yaşadığı dönemde yasadışı silah, patlayıcı, uyuşturucu bulundurma suçlamasını kabul ettiğini belirtti. Soruşturmada Bagrationi taburunun Kaman köyü, Sohum-GES bölgesi, Oçamçıra bölgesinin Kındıg ve Tamış köylerinde yürütülen askeri operasyona katıldığı da tespit edildi.

 

09.02.2009  Ajans Kafkas

 

 İvanov'dan ABDye: Kafkasya'da kararlar kesin

 

Münih, Rusya Başbakan Yardımcısı Sergey İvanov Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya'yı tanıma ve buralarda askeri üsler kurma kararından geri dönmeyeceğini söyledi.

 

Dün Münih’teki uluslararası güvenlik konferansında ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden ile görüşmesinin ardından bir açıklama yapan İvanov "Rusya bu iki devletin bağımsızlığını tanımanın yanı sıra Gürcistan'ın problemi askeri güçle çözüm konusunda yeni girişimleri engellemek amacıyla bu iki bölgede küçük askeri üstler kurma kararlarını yeniden gözden geçirmeyecek" dedi. Biden de görüşmede yeni Amerikan yönetiminin politikaları hakkında bilgi verirken "ABD hiçbir zaman Abhazya ve Güney Osetya'yı bağımsız devletler olarak kabul etmeyecek" dedi.

 

Novaya İzvestiya gazetesi İvanov ile Biden görüşmeden, Washington’un Gürcistan konusundaki görüşlerini değiştirdiğine dair bir sinyal gelmediği yorumunda bulundu. Biden’ın Rusya ile her alanda uzlaşma içinde olmayacakları mesajını verdiğini kaydeden gazete, "Bu uzlaşmazlık konuları içinde Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanımayacaklarını belirtti. Bu da açıkça Rusya’nın Kafkaslar’daki çıkarlarını tanımamak demek" yorumunu yaptı.

 

09.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Borodin: Tanıma konusunda Minsk'ten emin

 

Minsk, Yıllardır kağıt üzerinde kalan “Rusya-Beyaz Rusya Birlik Devleti”nin Genel Sekreteri Pavel Borodin, Minsk’in Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığının tanıyacağından emin.

 

Birçok konuda Moskova’yla paralel düştüğü halde Beyaz Rusya Parlamentosu bir türlü Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınma taleplerini gündemine alamazken Borodin önceki gün bir basın toplantısı düzenleyip “Minsk Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığını yasal çerçeveler içerisinde tanıyacak” dedi. “Beyaz Rusya neden hala Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığını tanımadı” sorusu üzerine Borodin ayrıntıya girmeden "Tanınma konusunda bir prosedür söz konusu. Hem Güney Osetya hem Abhazya'ya bu mesele hakkında teklif götürdük. Süreç yasal zeminde devam ediyor ve hiç şüphem yok ki hepsi tanınacak" diye konuştu. Borodin'in yardımcısı Vasili Hrol ise iki cumhuriyetin bağımsızlığının tanınma konusunun Beyaz Rusya Parlamentosu’nun 2 Nisan tarihli oturumunda tartışılacağını söyledi.

 

Rusya dışında Abhazya ve Güney Osetya'yı henüz sadece Nikaragua tanımıştı. 24 Eylül 2008 tarihli açıklamasında Beyaz Rusya Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko, Rusya’nın attığı adımın savaşın bir neticesi olduğunu belirtip Minsk’in bu cumhuriyetlerin bağımsızlığını tanıma konusunda aceleci davranmayacağını belirterek beklentilere gölge düşürmüştü. Uzmanlar, Beyaz Rusya’nın asıl derdinin Birlik Devleti’ni Rusya ve Beyaz Rusya olarak hayata geçirmek olduğunu, Abhazya ve Güney Osetya tanınırsa bunların da müstakbel devletin ortakları olacağından endişe duyduğunu belirtiyor.

 

1996’da “Rusya ve Beyaz Rusya Topluluğu” olarak kurulan, 1997’de “Beyaz Rusya ve Rusya Birliği” adını alan ve 1999’da imzalanan “Rusya ve Beyaz Rusya Birlik Devleti Anlaşması”yla bir ileri aşamaya geçirilen ortak devlet önerisi, birleşmenin şekli üzerindeki anlaşmazlık yüzünden sürüncemede kalmış bir model. Müzakereler biraz da ortak devlete kimin liderlik edeceğine saplanmış gözüküyor. Lukaşenko'nun liderlik hevesi Vladimir Putin'in 2000'de Rusya’da Devlet Başkanı olmasıyla kursağında kalmıştı. 2002'de Putin daha da ileri gidip Beyaz Rusya'nın diğer özerk cumhuriyetler gibi Rusya Federasyonu’na katılmasını önerince Minsk’i kızdırmış ve Lukaşonko’ya 'işsiz' kalacağı korkusunu yaşatmıştı. Putin 2006’da da doğalgaz fiyatına ‘ortak devlet’ dinlemeden zam yapıp Lukeşonko'ya "Rusya büyük canavar" dedirtmişti. Yine de iki ülke ilişkileri 'düşman kardeş' misali devam ediyor. Ancak Abhazya ve Güney Osetya’nın beklenin aksine Beyaz Rusya tarafından tanınmaması Putin döneminde benimsenen yeni yolun Minsk’te yol açtığı rahatsızlıkta gizli.

 

07.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Tiflis'in tek çıkar yolu var: Tanımak

 

Tskhinval, Gürcistan Savunma Bakanı Grigol Vaşadze’nin, Abhazya ve Güney Osetya ile saldırmazlık anlaşması imzalamayacaklarını yinelerken, Tskhinval Tiflis için tek çıkar yolu gösterdi: Bizim bağımsızlığımız tanı ve iyi komşuluk ilişkilerinini benimse.

 

Güney Osetya Dışişleri Bakanı Murat Cioyev, Vaşadze’nin saldırmazlık anlaşması imzalanması çağrısını reddetmesinin, Gürcistan’ın savaştan hala vazgeçmediğinin göstergesi olduğunu belirterek, Ağustos'ta yaşananların tekrarlanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasının şart olduğunu kaydetti.

 

Cioyev, "Ağustos 2008’teki savaş öncesinde defalarca uluslararası örgütlerden Gürcistan'a güç kullanmaması yönünde bir anlaşma imzalaması için baskı yapmalarını istedik. Ancak Gürcistan bunu reddetti ve Ağustos saldırısına hazırlandı. Ve şimdi Ağustos sonrasında Güney Osetya defalarca güç kullanılmaması yönünde anlaşma imzalanması gerektiğini açıkladı. Bu talep Güney Osetya devlet başkanının 26 Aralık 2008'de parlamentoya hitaben konuşmasında da dile getirildi" dedi.

 

Cioyev, "Güney Osetya Gürcistan ile iyi komşuluk ilişkileri inşa etmeye hazır ve Gürcistan'dan pragmatik yaklaşımı benimseyip tek doğru kararı almasını bekliyor. Bu karar da Güney Osetya'nın bağımsızlığını kabul etmek ve ikili ilişkiler sürecinde güç kullanılmaması anlaşmasını imzalamaktır. Ancak Gürcistan yönetimi ve onun ardından duran güç buna hazır değil. Bu konuyu öncelikli olarak Medvedev-Sarkozy planının yerine getirilmesi konusunda garantörlüğü üzerine alan uluslararası örgütlerin müzakeresini gerektiriyor. Vaşadze'nin açıklamasının Kafkasya'da yeni bir savaşın çıkmaması için özel dikkati ve tedbirleri gerekli kıldığını düşünüyorum" diye konuştu.

 

07.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum: Rus uçağı yok ama 25 yıllık anlaşma yolda

 

Tiflis/Sohum, Sohum yönetimi Rusya ile uzun dönemli askeri işbirliği anlaşması imzalamaya hazırlanırken Gürcistan Dışişleri Bakanı Grigol Vaşadze, Rus savaş uçaklarının Abhazya’da konuşlandırıldığını öne sürdü.

 

Vaşadze, gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya’nın, Gudauta kenti yakınlarındaki Bombora Havaalanı’na yaklaşık 27 askeri uçağını konuşlandırdığını söyledi. Vaşadze, Bombora Havaalanı’nın, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) 1999 İstanbul zirvesinde aldığı karar uyarınca, kapalı olması gerektiğini savundu. Vaşadze'nin iddiası dünya liderlerinin Münih'teki uluslararası güvenlik konferansında toplandığı bir sırada geldi. Bağımsız kaynaklar Tiflis'in bu iddiasını Batı'yı kışkırtma çabası olarak yorumluyor.

 

Abhazya Savunma Bakanı Yardımcısı Gari Kupalba, Dışişleri Bakanı Grigol Vaşadze’nin Rusya’nın Abhazya'nın Gudauta kenti yakınındaki Bombora Havaalanı’na 25 savaş uçağı yerleştirdiği yönündeki iddiasını yalanlarken Moskova ile 25 yıllık askeri arlaşma yapacakları bilgisini verdi.

 

Kupalba Abhazya yönetiminin Moskova ile askeri anlaşmanın detayları ile ilgili yürüttüğü müzakerelerin henüz sonuçlanmadığını belirterek “Gudauta üssünde hiçbir Rus uçağı yok. Üs 1993’den beri kullanılmıyor. Ama eğer üs kurulması konusunda karar verilirse bunu resmen ilan ederiz” dedi. Hazırlığı süren anlaşmayı Abhazya’nın kendi güvenliğini garanti altına almak için imzalayacaklarını anlatan Kupalba, “Büyük güçler küçük devletlerin korunması konusunda yükümlülük üstlenmeli” ifadelerini kullandı. Kupalba anlaşma uyarınca Abhaz subayların Rusya’da eğitim alacaklarını da kaydetti.

 

Rusya da yalanladı

 

Rusya Hava Kuvvetleri sözcüsü Aleksander Drobişevski de Gürcü yetkilileri sorumsuzca açıklamalar yaptığını belirterek "Ne Abhazya ne de Güney Osetya topraklarında konuşlanmış hiçbir Rus uçağı yok” diye çattı.

 

07.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya'ya Rus üssü ABD'ye pazarlık konusu

 

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakanlığı, Gürcistan ile ilişkilerin iyileşmesi halinde Rusya’nın askeri üs kurmasına gerek kalmayabileceğini kaydetti.

 

Dışişleri Bakan Yardımcısı Maksim Gunciya, Rusya'nın ABD ve Gürcistan ile ilişkilerinin iyileşmesi ve tarafların bölgenin güvenliğine dair garantiler vermesi halinde Abhazya’da askeri üs kurma ihtiyacının azalacağına işaret etti. Bu konunun ABD ile Rusya arasında müzakere konusu olabileceğini belirten Gunciya "Eğer Rusya  askeri üs kurmayı düşünüyorsa, bu sadece Gürcistan ve Rusya, Rusya ve batı dünyası arasındaki ilişkilerin kızışma sürecinin bir neticesidir. Kim bilir belki de bu mesele, Rusya ve ABD arasında herhangi bir müzakere sürecine yol açabilir. Eğer bu meselede uyuşma sağlanırsa, planlardan vazgeçilebilir" dedi.

 

Gürcistan yanlısı 'Bizim Abhazyamız' adlı ajansın yerel kaynaklara dayandırdığı habere göre, Rus komutanlar bir aydır Oçamçıra bölgesinde ön inceleme yapıyor.

 

ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Matthew Bryza da Washington'ın Rusya'nın Abhazya'da askeri üs kurma planından endişe duyduğunu belirtip önleyici faktör olarak Gürcistan'da Amerikan üsleri açabileceği uyarısında bulunmuştu.

 

Amerikan üslerinin Gürcistan'da kurulması önerisi ocak sonunda Amerikan askeri heyetinin Tiflis ziyareti sırasında gündeme gelmişti.

 

04.02.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum: Gal'de zorla kimlik dağıtmıyoruz

 

Sohum, Abhazya’nın Gal bölgesinde yaşayan Megrellere zorla Abhazya kimliği verildiği suçlamasıyla sık sık karşılaşan Abhaz yönetimi duruma bir kez daha açıklık getirdi.

 

Sohum’a her gelen Batılı heyetin ilk önce parmak bastığı konuların başında gelen Megrellere kimlik dağıtımıyla ilgili bir açıklama yapan İçişleri Bakanlığı Gal Bölge Şubesi Başkanı Laurens Koghoniya, şimdiye dek sadece 200 kişinin kimlik aldığını belirtti.

 

Koghoniya sayının düşük olmasını Abhazya kimliği almak isteyenlerin yasalara uygun olarak Gürcistan vatandaşlığından vazgeçmeleri şartına bağladı. Yasaların sadece Rusya ile çifte vatandaşlığa izin verdiğini belirten Koghoniya, “Gürcü medyası tarafından yayınlanan Gal sakinlerinin Abhazya kimliği almaya zorlandığı haberleri kesinlikle yalandır. Gal Bölgesi'nin kimlik çalışmaları sükûnet içinde devam ediyor ve hiç kimseye Abhazya kimliği zorla verilmiyor. Sadece tüm cumhuriyette uygulanan düzen Gal Bölgesi'nde de yaygınlaşıyor; Abhazya'da herhangi bir rapor almak ve bir şey yapmak için milli kimliğin olması gerekiyor" dedi. Koghoniya, Abhazya'da yaşayan ve kendisini bu ülkenin vatandaşı olarak gören her kişinin milli kimlik sahibi olması kadar doğal bir şeyin olmadığını belirterek şunları söyledi: "Her gün bana Gal Bölgesi sakinlerinden kimlik için 30-40  başvuru dilekçesi geliyor. Ancak başvuru dilekçesinde Abhazya vatandaşlığının sadece Rusya ile çifte vatandaşlığı kabul ettiği ve Gürcistan vatandaşlığından vazgeçmesi gerektiği ifade ediliyor. Abhazya kimliğinin verilmesinin ardından bu kişilerin Gürcü kimliği olduğu anlaşılırsa Abhazya kimliği  iptal ediliyor.”

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın Gal Temsilcisi Ruslan Kişmariya da "Gal sakinleri memnuniyetle milli kimliği alırdı, ancak Abhazya yasası Gürcistan ile çifte vatandaşlığı öngörmüyor. Bundan dolayı Abhazya kimliğini sadece Gürcistan vatandaşı olmayanlar ve kendisini Abhazya vatandaşı olanlar alabilir" dedi.

 

Abhazya İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkede şu ana kadar yaklaşık 120.000 kişiye milli kimlik verildi.

 

Muhalefet partisi Abhazya Milli Birlik Forumu ise Gürcistan ile anlaşmazlık çözülünceye kadar Gal sakinlerine Abhazya kimliği verilmesine karşı çıkıyor. Abhazya kimliği almak için ücretsiz olarak verilen raporlar, 250 ruble kimlik kartı bedeli, 30 ruble harç parası ödemek yeterli.

 

04.02.2009  Ajans Kafkas

 

20 anlaşmayla Abhazya ile ilişkiler perçinlenecek

 

Sohum, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ‘ortağımız’ dediği Abhazya ile ilişkileri başta Gürcistan’ın olası saldırılarına karşı güvenliğin garanti edilmesi olmak üzere pek çok alanda geliştirmek için 20 anlaşmanın imzalanacağını söyledi.

 

Uluslararası sistemin değiştiğini, esnek koalisyonlar döneminin başladığını ve ağustostaki savaşla patlak veren krizin çözümünde eski mekanizmaların işe yaramadığının görüldüğünü belirten Lavrov, Abhazya ve Güney Osetya’nın BDT ülkelerince tanınmamasını da “Kendi egemen kararlarıdır, kimseye baskı yapamayız” diye yorumladı. Lavrov’un Abhazya’nın sosyo-politik dergisi 'Apsnı'nın şubat sayısına verdiği özel

röportajı Ajans Kafkas için Özlem Güngör Türkçe’ye çevirdi.

 

Kafkasya'da ağustosta yaşanan askeri harekat ve Abhazya ile Güney Osetya'nın tanınmasının ardından Rusya'nın dünyadaki tavırları nasıl değişti?

 

Rusya'nın Gürcistan'ın Güney Osetya'ya karşı saldırısını püskürtme hareketi gerekliydi ve kesinlikle duruma uygundu. Gürcistan'ın saldırısı aralarında Rusya vatandaşı ve barış askerlerinin de bulunduğu çok sayıda kurbana neden oldu. Ve bizim, saldırının bir kez daha tekrarlamaması için gerçek garanti sağlanması ve Abhazya'ya yönelik var olan planları baltalamak dışında amacımız yoktu. BM Şartı’nın 51’inci maddesi ve diğer uluslararası hukuk ölçülerine uygun olarak bizim yasal mukavemetimiz, saldırganı barışa mecbur etmeye, sivil halka karşı hava ve ağır silahların kullanılmasını sağlayan askeri yatırımların nötr hale getirilmesine yönelikti. Bunu herkes anlamadı. Baş partnerlerimizle öncelikli olarak ABD ve AB ile ilişkilerimizin sağlam olup olmadığı test edildi. Ama ortak çözüm yolu arama durumu Rusya ve Avrupa Birliği’ni, Avrupa-Atlantik alanında istikrar faktörü olacak pragmatik işbirliğine götürdü. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin 12 Ağustos ve 8 Eylül 2008 tarihli anlaşmaları krizin çözümüne temel oluşturdu, AB'nin rolünü Gürcistan'ın Abhazya ve Güney Osetya'ya karşı güç kullanmama garantisi oldu. İnanıyorum ki, bizim kararlı hareketlerimiz, aynı zamanda devamında iki cumhuriyetin bağımsızlığını tanımamız ve onlarla dostluk, işbirliği ve karşılıklı yardım anlaşmalarını imzalamamız Rusya'nın otoritesini, barışın ve insani güvenliğin etkili garantisi olarak sağlamlaştırdı. Biz 'güç yetkisinin' yönetmesine izin vermeme kabiliyetimizi gösterdik.

 

Şimdi her şeyi, bu tür tehlikeli durumların tekrarlamaması için yapmak gerekiyor. İnanıyoruz ki, ağustos olayları sonrasında, Medvedev'in Avrupa-Atlantik'te ortak kolektif güvenlik sistemi kurulması ve bu amaçla yeni bir hukuki sorumluluk anlaşması yapılması konusundaki inisiyatifinin güncelliği ciddi şekilde artıyor. Bu istikamette ilerleme, Avrupa'da ayrık yolların ortaya çıkmasına izin vermemeye ve kıtada güvenliğin bölünmezliği temeline dayalı yapıcılığın oluşturulmasına hizmet edebilirdi.
 

Ağustos 2008 olaylarının ne gibi jeopolitik sonuçları var?
 

Defalarca 'jeopolitik ağacı silkmek' veya onun meyvesini kullanmak gibi bir düşüncemiz olmadığını söyledim. Ancak Kafkasya'daki olaylara bağlı olarak birçok şey kendiliğinden netleşti. Özellikle de artık geçmişin öneri ve önyargılarına dayalı pasif politikanın işlemediği son derece açık hale geldi. Dünyada Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasından başka bir şey olmasaydı düşüncesiyle işler yürütülemez. Başka bir ifadeyle uluslararası ilişkiler tüm sistem koordinatları radikal şekilde değişti.

 

Ağustos olaylarının önemli derslerinden biri, 'tek kutuplu dünya' hakkındaki efsane artık geri dönmeyecek şekilde geçmişte kaldı, onu yeniden canlandırma gayretleri de perspektifsiz. Yeni ekonomik merkezler ve politik etkilerin ortaya çıkması ile beraber dünyada, hukukun üstünlüğü ve etraflı işbirliği temelinde çok kutuplu sistem oluşuyor. Bu, devletlerin büyük çoğunluğunun, hareketlerinde pragmatik ve çok boyutlu politikaya geçerek buna önem vermeye başladığı bir gerçek. Esnek koalisyonlar uluslararası problemlerin çözümü konusunda kilit rol oynamaya başlıyor.

 

Kafkasya krizi, ayrılık sorunlarının çözümü dahil günümüz problemlerinin güçle çözümü olmadığını gösterdi. Her kim olursa olsun hiçbir tecrit olmadan, tüm tarafların dahil edilerek, politik-diplomatik metotlarla uzlaşı sağlanmasının alternatif yok. Bundan sonra da bu konuda kılavuzluk etmeye, Transdinyester ve Yukarı Karabağ da dahil olmak üzere çözüm sağlanması için her türlü yardımı göstermeye devam edeceğiz. Şu anki şartlarda Rusya'nın dış politika yolunun doğruluğu tamamen onaylandı. Pragmatizm ve şeffaflığa dayalı aktif ve yapıcı dış politikaya, milli çıkarların yükselme cepheleşmesi olmadan sebatla devam etmeyi düşünüyoruz.

 

Rusya Federasyonu ve Abhazya Cumhuriyeti arasında imzalanan ‘Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardım Anlaşması’nın sonucu olarak, ilişkilerin anlaşma-hukuksal temelinin oluşturulması ve onların aktifleştirilmesi için şu anda ne gibi adımlar atılıyor ve gelecekte neler yapılacak?

 

Adı geçen anlaşma boşuna Rusya ve Abhazya başkanlarınca imzalanan ilk devletlerarası belge olmadı. Bir gayri resmi olarak onu 'büyük' anlaşma olarak adlandırıyoruz, çünkü o ülkelerimiz arasındaki ortak hareketin tüm alanlarını kapsıyor. Bu belgenin istisnai öneminin göstergesi de onun iki ülke parlamentosunca hızlıca kabul edilmesidir. 23 Aralık 2008'de Moskova'da Abhaz meslektaşım Sergey Şamba ve ben onaylama belgelerini birbirimize sunduk.  

 

Anlaşmanın birçok maddesinde, şu veya bu yönde çeşitli işbirlikleri konusunda farklı anlaşmaların yapılması gerektiği gösteriliyor. Abhazyalı partnerlerimizle bu çalışmayı, onaylama süreci bitmeden göz önüne serdik. Bunun sonucu olarak şu anda çeşitli hazırlık aşamalarda yaklaşık 20 anlaşma projesi bulunuyor. Bunlardan en önemlileri bizce, bir an önce Abhazya'nın güvenliğinin sağlanmasını hızlandıracak olanlarıdır. Öncelikli olarak askeri alanda işbirliği anlaşması ve Abhazya devlet sınırlarının korunması konusunda ortak güç hakkındakileri ifade ediyorum. Yakın bir zaman sonra bu belgeleri imzalayabileceğimizi düşünüyoruz. Aynı zamanda Rusya ve Abhazya bakanlıkları ve müdürlükleri tarafından, gümrük alanında işbirliği, kanunsuz göçle ve uyuşturucu ile mücadele konusunda işbirliği ve vatandaşlarının çoğu Rusya vatandaşı olan Abhazya için daha aktüel olan çifte vatandaşlık meselelerinin çözüme kavuşturulması konularıyla ilgili anlaşmalar konusunda da hazırlıklar yürütülüyor.

 

Abhazyalı partnerlerimiz bu çalışmaya aktif ve ilgiyle yaklaşıyor, hazırlanan belgelerle ilgili profesyonelce çıkışlarda bulunuyorlar, kendi projelerini teklif ediyorlar.

Elbette, ilişkilerin antlaşma-hukuk esaslarını oluşturmak asıl amaç değil. Somut uygulamalı çalışmalar güvenlik, sosyo-ekonomik ve sosyal alanlarda başladı bile. Uygun anlaşmaların yapılması ise bu faaliyetlere sistem esası oluşturacak.

 

Kafkasya'da güvenliğin sağlanması için şartların oluşturulması ve Gürcistan'ın Abhazya ve Güney Osetya'ya karşı güç kullanmamasını garanti eden uluslararası belgenin imzalanma şartlarının oluşturulma çalışmaları nasıl ilerliyor?

 

Bölgede güvenlik şartının oluşturulmasına yönelik çalışmalardan biri, Abhazya ve Güney Osetya ile çift taraflı temele dayalı çabalar. Bu problemin çok taraflı boyutu da var. Şimdi bu, Abhazya ve Güney Osetya'nın güvenlik meseleleri hakkındaki uluslararası tartışmalara, Rusya ve Fransa liderlerince 8 Eylül 2008'de yapılan anlaşmaya bağlı. Şu ana kadar Cenevre'de üç kez müzakere yapıldı, bunlara Abhazya, Gürcistan, Rusya, ABD, Güney Osetya temsilcileri katılıyor, AB, BM ve AGİT eş başkanlığı yapıyor.

 

Bizim amacımız Abhazya ve Güney Osetya'nın güvenliğinin sağlamlaştırılması için gerçekten gerekli olan, aynı zamanda Gürcistan'ın güç kullanmayacağını garanti eden belgelerde uzlaşılmasını sağlamak. Buna engel olan şeyse, diğer bölgeler kadar kendileri için de güvenliğin önemli olduğu Tiflis temsilcilerinin güvenlik problemlerini doğrudan çözmeyi istemiyor olması, Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü iddia ediyor olması. Maalesef aynı düşüncede olan bazı batılı partnerler de var.
Bununla birlikte bu durumda karamsarlık için sebep görmüyoruz. Çünkü Cenevre Transkafkasya için tek kanal değil. Bu problemlerin müzakere edilebileceği yapıcı uluslararası 'alanlar' var; BM ve AGİT. Bölgede güvenliğin sağlanması için çalışmalara devam etmek için onları da kullanacağız.

 

Bağımsız Devlet Topluluğu (BDT) Ortak Güvenlik Anlaşması Örgütü üyelerinin Abhazya ve Güney Osetya'nın tanınması meselesindeki 'gevşek' tavrını nasıl açıklıyorsunuz? Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığının tanınması konusunda bu devletlerle nasıl bir çalışma yürütülmesi planlanıyor?

 

Sorunun böyle sorulması doğru değil. Ortak Güvenlik Anlaşması Örgütü üye devletleri Rusya'nın eşit haklara sahip müttefikleri. Onlardan her birinin kendi menfaatleri, problemleri, kendi dış politikası var. Üstelik hatırlatırım ki, Saakaşvili'nin batılı kayırıcıları tarafından başlatılan geniş ve acımasız Rus karşıtı kampanyasına rağmen partnerlerimiz politik akıllılık gösterdiler ve Güney Osetya halkına sadece üzüntülerini ifade etmediler, aynı zamanda ona insani yardımda da bulundular, Ortak Güvenlik Anlaşması Örgütü Eylül toplantısında Gürcü saldırısını kınarken, Rusya'nın Kafkasya'da barışı ve güvenliği sağlama hareketini destekledi.

 

Ve bu tek defalık bir tepki değil. Var olan anlaşmalara uygun olarak müttefikler bizi, Güney Kafkasya'daki olaylara bağlı olarak Rus karşıtı hamlelere karşı etraflı forum ve uluslararası alanlarda bizi destekliyorlar. Bu tür hareketler 'gevşek' olarak karakterize edilebilir mi?

 

Ortak Güvenlik Anlaşması Örgütü üye devletlerinin Abhazya ve Güney Osetya'yı resmi tanımasına gelince, bu herkesin kendi egemen işi. Partnerlerimizin bu adımı atmasını istediğimizi iyi biliyorlardı, ama onlara baskı yapamayız ve yapmayacağımızı defalarca açıkladık. Aynı zamanda resmi tanımanın olmayışının Ortak Güvenlik Anlaşması Örgütü partnerlerinin Tskhinval ve Sohum ile çeşitlik ilişkiler geliştirmesine engel değil.

 

03.02.2009  Ajans Kafkas

 

 'Yabancı Ülke Vatandaşları' Yasası Hazırlanıyor

 

Sohum, Abhazya Parlamentosu Uluslararası ve Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Guram Gumba, Abhazya Parlamentosu'nun "Yabancı Ülke Vatandaşları Yasa Tasarısı" üzerinde çalıştığını bildirdi.

 

Abhazya Parlamentosu'nun Uluslararası İlişkiler Komitesi'nin dünkü toplantısında bir açıklama yapılarak, Abhazya'da yaşayan yabancı ülke vatandaşlarının durumunu düzenleyen bir yasa tasarısı üzerinde çalışıldığı belirtildi. Abhazya Parlamentosu'nun hazırladığı "Yabancı Ülke Vatandaşları Yasa Tasarısı"yla, yabancı ülke vatandaşlarının Abhazya'ya giriş-çıkışları başta olmak üzere, yabancı ülke vatandaşlarının Abhazya'da yaşamaları, iş yapmaları, Abhazya devlet organları ve yerel organlarla ilişkileri ve çıkabilecek problemlerin çözümü düzenleniyor.

 

Gumba, "Yabancı Ülke Vatandaşları Yasa Tasarısı" hakkında bilgi verirken, söz konusu yasanın uluslararası hukuk prensipleri ve yürürlükteki kanunlara göre Abhazya Parlamentosu'nda hazırlandığını, Rusya Federasyonu'nun ilgili yasasının aynısının kabul edileceğinin doğru olmadığını söyledi.

 

02.02.2009  Devlet Başkanlığı Resmi İnternet Sitesi

 

 Abhaz elçiliği misyona tam tekmil hazırlanıyor

 

Sohum, Abhazya’nın ilk Moskova elçisi olarak Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’e güven mektubunu 16 Ocak’ta sunmuş olsa da fiilen çalışmalara henüz başlamamış olan İgor Akhba diplomatik misyona çok iyi hazırlandıklarını kaydetti.

 

Akhba 16 Ocak'ta güven mektubunu Medvedev'e sunmuştu.

 

Gençlerden oluşan çok iyi donanımlı bir kadro ile işe koyulacaklarını belirten Akhba, elçilik binasıyla ilgili hazırlıklar tamamlanmadığından mart sonuna kadar bekleyeceklerini belirtti.

 

Bugünlerde başkent Sohum’da mesai yapan Akhba Moskova’nın merkezinde tahsis edilen elçilik binasının iyi bir tadilat gerektirdiğini belirterek "Rusya taleplerimize çok dikkatle yaklaştı, elçilik için Moskova'nın merkezinde Mayakovski bölgesinde bir yer ayırdı, orada biraz tadilata ihtiyaç var, düşüncem mart ayının sonunda çalışmalarımıza tamamen başlayabileceğimiz yönünde" dedi.

 

Akhba, kadro seçiminde profesyonellik ve yeterlilikten taviz vermediklerini ifade ederek "Elçilik devletin yüzü, Abhazya'nın yüzüdür. Biz bilgili, profesyonel, uluslararası ilişkiler okumuş, diplomat, akademisyen, yabancı dil bilen, nispeten gençleri seçtik. Kadroyu oluştururken bunlardan yola çıktık" diye konuştu. Yedi kişilik bir diplomat mekanizmasını oluşturduklarını anlatan Ahba, “Elçilik çalışanları farklı alanlarda çalışma yürütecek: Politika, enformasyon, konsolosluk, ekonomik, diplomatik çalışmalarda büyük önemi olan protokol meseleleri ve daha başka birçok konu” dedi.

 

‘Büyük ilgi var’

 

Akhba, yeni yıl kutlamaları sırasında Rusya Federasyonu’nda bulunan birçok elçi ile görüşme fırsatı bulduklarını belirtip ekledi: "Latin Amerika ülkeleri, Asya, Güney Doğu Asya, Ortadoğu, Arap ülkeleri elçileri tarafından dostluk ilişkileri ile ilgilenenler gördüm. Bizim sorumluluğumuz ve en önemli görevimiz, Moskova'da bulunan elçilerle irtibat oluşturmak ve dostluk ilişkilerimizi geliştirmek. Abhazya'nın tanınmasının ardından cumhuriyete ilgi arttı. Rusya Federasyonu bölgeleri bize anlaşmalar da dahil olmak üzere çeşitli meselelerle başvuruyorlar. Şu anda Abhazya ve Rusya arasında karşılıklı yardım konusunda imzalanan Dostluk Anlaşması’na uygun olarak devlet faaliyetlerine yönelik anlaşma hazırlıkları devam ediyor. Yani yeterince iş var ve ben elçilik başkanı ve tüm elçilik çalışanları, yüksek güveni haklı çıkarmak ve devletimizin yeterince temsil edilmesi için elimizden geleni yapacağız.  Abhazya'nın tanınmış olmasından ve bugün elçiliği olmasından ötürü gurur duyuyorum."

 

03.02.2009  Ajans Kafkas