AҦCУAA  PЫБЖbbI
-------------------- Abhazya'dan haberler --------------------


 
 Sohum'u geliştirmek için vakıf kuruldu

 

Sohum, Abhazya’nın başkenti Sohum’da Belediye Başkanı Alyas Labakhua, kenti geliştirmek için ‘Aqua-2008’ adıyla bir vakıf kurdu.

 

Sohum Belediyesi Enformasyon Şube Başkanı Madonna Kutsniya’nın verdiği bilgilere göre vakfın başkanlığını Alyas Labakhua üstlenirken, mütevelli heyetinde yardımcısı Alkhas Kutsniya, ‘A-Mobil’ şirketinin müdürü Kondrat Samsoniya ve Devlet Arşivi Başkanı Roman Ghunciya yer aldı. Vakfın genel müdürlüğüne Temur Tkebuçava atanırken, Laura Ayüdzba ve İrina Şoniya da idari kadroya girdi. Kvitsinya “Aqua-2008’in sosyal, hayır, kültürel, eğitim ve daha başka toplumsal faydalı programları destekleyecek olan, kâr amacı gütmeyen bir örgüt” dedi.

 

Vakıf yerleşim alanlarının güzelleştirilmesi, çocuk park alanlarının oluşturulması, spor ve oyun komplekslerinin oluşturulması, konutların restorasyonu, caddelerin aydınlatılması ve yeşillendirilmesine yönelik çalışmaları finanse edecek. Vakıf ayrıca Sohum’un yatırım cazibesinin arttırılması, gençlik, eğitim, kültür ve iletişim programlarının desteklenmesi ile ilgilenecek. Vakfın Müdürü Temur Tkebuçava da “Aqua-2008 gönüllü katkıları ve yasalara göre yasak olmayan gelirler ile kendini çevirecek” dedi.

 

Vakıf ticari faaliyetlerle ilgilenebilme, ekonomik topluluklar kurma ve katılma hakkına sahip. Gelirleri ise inşaat ve şehir ekonomisinin iyileştirilmesine yönelik programları finanse etmeye, başkentin sakat ve az gelirli ailelerini desteklemeye ve daha başka amaçlara yönlendirecek.

 

30.07.2009  Ajans Kafkas

 

 AB ile Sohum dobra dobra atıştı

 

Sohum, Gürcistan’ın toprak bütünlüğüne sonsuz desteğini sunup ağustos savaşın sonrası Abhazya vatandaşlarına vize ambargosu uygulayan AB, Sohum’da insani projeleri sürdürme talebini dile getirince Abhaz yönetiminden çifte standartlı politikalarına yönelik eleştiriler aldı. Abhaz tarafı AB ülkelerinin takip ettiği politikalarla Abhazya’yı Rusya’ya ittiğini dile getirdi.

 

Dün başkent Sohum’da Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba ve Avrupa Birliği Güney Kafkasya Özel Temsilcisi Peter Semnebi bir görüşme yaptı. Semnebi, görüşmenin başında AB’nin Abhazya’da çalışmalarına genişleterek devam etme düşüncesinde olduğunu aktardı. Semnebi “Bir yıl önce burada AB temsilcilerinin arttırılması kararı, siyasi meselelerden, toplumla ilişkiler vs. konularından sorumlu olacak, Abhazya’da yeterince vakit geçirecek olan ekibime birinin atanması kararı alınmıştı. Ama bilinen sebepten ötürü bu karar yerine getirilemedi, ancak halen yürürlükte” dedi. AB’nin çalışmalar yapması için Abhazya’da BM’nin varlığının da tercih edildiğini belirten Semnebi “Ben, BM’nin olmaması halinde bizim kesinlikle ilişkilerimiz olmayacağını söylemiyorum, ama bizim önceliğimiz varlığımızı bir şekilde BM ile sağlamalaştırmaktır” görüşünü dile getirdi.

 

Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba ise, AB’nin Abhazya’ya yönelik tavrını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini belirterek şu yanıtı verdi: “AB’nin sürekli Gürcistan’ın bölgesel bütünlüğünü desteklediğini, hiçbir zaman Abhazya’yı tanımayacağını açıklaması, vatandaşlarımıza insani meseleler ve eğitim projeleri konusundaki seyahatler için vize vermemesi sadece Avrupa Birliği hakkında negatif düşünceler oluşturmuştur.”

 

Şamba, böyle bir politikanın rasyonel olmadığını kaydedip ekledi: “Siz kendiniz diplomatik ilişkiler oluşturamayacağınızı, ancak Abhazya ile diğer ilişkileri geliştirmek istediğinizi söylüyorsunuz. Peki siz bizi Avrupa’dan koparırken, Rusya pasaportu ile dahi vatandaşlarımıza vize vermezken, bu nasıl gerçekleştirilebilir.”

 

Şamba, Semnebi’ye Avrupa AB’ye Abhazya’ya yönelik tavrını değiştirmesini salık verip “Aksi takdirde AB’ye her türlü ilgi yok olur” uyarısında bulundu.

 

Şamba “Siz gerçekten Gürcü SSCB’sinin yeniden oluşturulabileceğine inanıyor musunuz?” diye sorarken Semnebi soruyla karşılık verdi: “Peki siz her şeye rağmen kendinizi Avrupalı olarak saymaya devam ediyor musunuz?”

 

Şamba bu soruya “Avrupa olarak saydığınız Gürcistan ve Azerbaycan’dan farklı olarak biz coğrafi ve kültürel açıdan Avrupa’ya aitiz, ama siz bize izin vermiyorsunuz” cevabını verip ekledi: “Avrupa Birliği Abhazya’da son derece nahoş bir rejimin olduğunu, burada Avrupa için bazı tehlikeler oluşturan kötülük ekseni olduğunu düşünüyor. Böyle bir şey burada yok. Avrupa için Abhazya’dan herhangi bir tehlike yok. Biz kimseyi tehdit edemeyiz. Her zaman sadece biz tehdit ediliyoruz. Bizi birinci, ikinci, üçüncü imparatorluk yok etti, şimdiyse Avrupa’nın yardımıyla mini imparatorluk bizi yeniden yok etmeye çalışıyor. İşte olan bu. Tüm bunlardan sonra toplum size nasıl iyi düşüncelerle yaklaşabilir?”

 

Vize verilmesiyle ilgili problemler konusunda Semnebi, Avrupa Birliği’nde bu meseleye ortak bir yaklaşımın olmadığını, konunun yeterince zor olduğunu ve bir çok uluslararası  meseleyle ilişkisi bulunduğunu, bundan dolayı dikkatli bir yaklaşım gerektiğini söyledi. Şamba da “Rusya pasaportu ile Avrupa ülkelerine gidemiyoruz. Zamanında biz hepimiz Rusya pasaportu aldığımız için seyahatlerimiz kısıtlandı. Şimdiyse Rusya pasaportunu gördüklerinde Rusya ikameti de istiyorlar. Tamam biz şimdi Rusya ile konuşuruz ve hepimize Rusya ikameti alırız. Çıkan sonuç, AB’nin tüm politikasının bizi Ruzya’ya itmeye yönelik olduğudur” dedi.

 

BM ile ilgili olarak Şamba, şu anda örgütün Abhazya’da kalmasıyla ilgili yeni bir şekil üzerinde görüşüldüğünü söyledi. Şamba “Eğer istiyorlarsa, bunu kabul etmeye hazırız, ancak her şeye rağmen değil. Tek şartımız gerçekten yola çıkmak. Gürcistan’ın toprak bütünlüğü hakkında ne isteniyorsa söylenebilir, ancak böyle bir şey yok. İllüzyona sadık kalmak anlamsız ve faydasız” diye konuştu. Semnebi Şamba’nın ‘geleceğe bakmak lazım’ sözüne katıldığını belirtip şunun altını çizdi: “AB’nin yaklaşımı Abhazya’nın tanınmaması. Diğer taraftan burada yaşayan insanlarla iletişim halinde olmak gerektiğini düşünüyoruz. Burada BM’nin varlığının korunması gayretini destekliyoruz. BM kapı, köprü görevi gördü ve umuyoruz ki bu örgüt sizinle ilişkilerimiz konusunda aynı görevi yürütür.”

 

Görüşmenin ardından Semnebi gazetecilerin sorularını cevaplandırırken, AB’in bundan sonra da Avrupa Komisyonu’nun program ve projelerini geliştirme niyetini sürdürdüğünü belirterek “Abhazya ile oldukça kapsamlı çalışmalar yürüten, toplum ve ülke yönetimi ile görüşen temsilcilerimiz var. Abhazya Avrupa Birliği için beyaz bir leke veya kara delik değil. Burada meydana gelenler, burada yaşayan insanlarla ilgilenmek AB için çok önemli. AB tarafından gerçekleştirilen projeler listesinin genişletileceğine inanıyorum.”

 

Gürcistan’ın AB askeri gözlemcilerine ABD’nin dahil edilmesi talebiyle ilgili olarak Semnebi, bu talebi dikkate aldıklarını ancak AB misyonunun görevini yerine getirdiği müddetçe başka ülkelerin katılımına gerek olmadığını belirtti.

 

Şamba da gazetecilere yaptığı açıklamada, Semnebi’nin Abhazya ziyaretinin Avrupa Birliği’nin Abhazya ile ilişkileri geliştirme isteğine delil olduğunu belirtti.

 

Şamba’nın ifadesine göre, geçen seneki Ağustos olaylarının ardından durum değişti ve gerçek tablo tamamen farklı: “Bundan dolayı, konumları yeniden düşünmek, yeniden kesinleştirmek, tüm yönlerde ilişkileri yeni sayfadan başlatmak gerekiyor. Semnebi ile bundan sonraki ilişkilerimizle ilgili konuları görüştük.”

 

Fikir alışverişinin de karşılıklı ilişkilerin önemli bir bölümü olduğunu düşünen Şamba “Henüz tavrımızı netleştirme aşamasındayız: Hangi noktalarda temas olabilir, tarafların her biri neye gidebilir” dedi. Şamba, AB askeri gözlemcilerinin Abhazya bölgesine girmeleri konusunda ise şunları söyledi: “Baştan beri burada onların olmayacağını açıkladık, çünkü onların görev yeri sadece Gürcistan’ı kapsıyor. Eğer biz onların burada varlıklarını kabul edersek, bize Gürcistan’ın bir bölümü gibi bakılmasını kabul etmiş oluruz. Bundan yola çıkarak bu konuda işbirliği içinde olmayı düşünmediğimizi açıkladık.” Şamba, Abhazya tarafının AB ile Gürcistan üzerinden değil doğrudan karşılıklı ilişkilere hazır olduğu mesajını vererek “Avrupa Birliği Karadeniz üzerinden komşumuz ve elbette onunla ilişkilerimizi genişletmeliyiz” dedi.

 

30.07.2009  Ajans Kafkas

 

 'Gürcistan rövanştan vazgeçmedi'

 

Tskhinval, Gürcistan’ın 7 Ağustos 2008’de açtığı savaşın yıldönümü yaklaşırken Güney Osetya Savunma Bakanı Yuri Tanayev, Tiflis’i rövanş planları yapmakla suçladı.

 

Son zamanlarda Güney Osetya sınırında Gürcü Silahlı Kuvvetleri'nin aktif hale geldiğini belirten Tanayev, “Ayrıca Gürcistan’ın Ukrayna, İsrail, ABD tarafından silahlandırılması operasyonu devam ediyor” dedi. Gelişmelerin Güney Osetya’ya olası yansımaları konusunda Tanayev şu değerlendirmeyi yaptı: “Gürcistan rövanş planlarından hala vazgeçmedi. Batılı ülkeler ise bu konuda Gürcistan’ı destekliyor. Elbette herkes, yeni bir silahlı saldırı olasılığının yüksek olduğunu çok iyi biliyor. Gürcistan yönetimi sadece ülkemize ve bağımsızlığımıza arkadan darbede bulunmak için uygun vakti bekliyor. Böyle bir şeyin yakın bir zamanda olabileceğini beklemiyoruz. Tarafımızdan açık işaretler henüz kaydedilmedi, ancak gelecekte saldırı mümkün. Tskhinval’e önceki gün gerçekleştirilen saldırı provokasyon süreçlerinden biri ve Amerikalıların gözlemcilerini AB gözlemcileri arasında katma isteği de yeni bir anlaşmazlığa, olaylara ABD’in çekilmesine tahrik edebilir.”

 

Bakana göre Güney Osetya’nın Leningorski bölgesi sınırlarında Gürcü silahlı gücünün faaliyetleri hız kazandı. Gürcistan topları sürekli yer değiştiriyor, pozisyon alıyor, görevini yerine getiriyor ve yeniden gidiyor. Toplar Monaster köyüne yöneltildi ve Leningorski bölgesine saldırıda bulunabilir. Orçosan köyü bölgesinde Gürcü askerleri doğrudan sınıra geçti, gözlem cihazlarını yerleştirdi ve Güney Osetya bölgesini çekiyor. Aynı zamanda Güney Osetya vatandaşlarının sınır köylerinden kaçırılma olayları da sıklaştı.

 

30.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya tarafı BM misyonunun bölgede görev yapması için başka yolların bulunmasına karşı değil

 

Abhazya Dışişleri'nden verilen bilgiye göre, Abhazya Dışişleri Bakanlığı'nda, Dışişleri Bakanı Sergey Şamba ve BM Genel Sekreterinin Özel Temsilcisi Johan Verbeke arasında bir görüşme gerçekleştirildi. BM misyonunun en geç 2009 Ekim tarihinde Abhazya’dan çıkması ile ilgili bu görüşme yapılan son görüşmelerden biri.

Abhazya tarafı BM misyonunun bölgede görev yapması için başka yolların bulunmasına karşı olmadığını dile getirirken, Gal Bölgesi'nde gerçekleştirilen, Abhazya ve Gürcistan sınırında meydana gelebilecek olayları engellemek için yapılan beş taraflı toplantılarda BM'in bulunmaya devam etmesinden yana olduğunu vurguladı.

 

30.07.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Şamba: Peter Semnebi’nin Abhazya ziyaretinin, AB’nin Abhazya ile olan ilişkilerini geliştirmek istediğinin bir göstergesi

 

Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, AB Güney Kafkasya Özel Temsilcisi Peter Semnebi ile yaptığı görüşmeden sonra,  ‘Peter Semnebi’nin Abhazya ziyaretinin, AB’nin Abhazya ile olan ilişkilerini geliştirmek istediğinin bir göstergesi olduğuna inanıyoruz’, açıklamasında bulundu.

 

Sergey Şamba, ‘Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında yaşanan olaylardan sonra durum değişti ve gerçek tablo tamamen farklı. Bu sebeple  konumları tekrar düşünerek, yeni konumları göz önünde bulundurarak tüm ilişkileri temiz bir sayfada yürütmeliyiz. Peter Semnebi ile sorunları, bizleri ilgilendiren konuları ele aldık” dedi.

 

Şamba, ‘Yaşanan değişimin ilişkilerimizin önemli bir kesimini oluşturduğuna inanıyoruz. Daha biz konumumuzu belirliyoruz, hangi noktalarda temas kurabileceğimizi öğreniyoruz, hangi tarafa ne kadar gidebilir diye.” hatırlatmasında bulundu.

 

Dışişleri Bakanı, ‘AB misyonunun Abhazyada bulunması sorusu tabiiki sürekli olarak gündemde. AB misyonunun Abhazyada bulunması imkansızdır, çünkü misyon Gürcistan bölgesinde görev yaptığını açıklamaktadır. Eğer biz Abhazya hükümeti olarak AB ile işbirliği yapmayı kabul edersek, aynı zamanda Gürcistan devletinin bir parçası olmayıda kabul etmiş olacağız. Bu nedenden dolayıdır ki bizler bu sorun hakkında işbirliği yapmayacağımızı belirttik’, dedi.

 

Sergey Şamba, ‘Abhazya tarafı olarak AB ile tabiiki ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz, fakat Gürcistan aracılığı ile değil. AB, bizim Karadeniz’in karşısındaki komşumuz ve elbette bizler onlarla ilişkilerimizi geliştirmeliyiz’, dedi.

 

Dışişleri Bakanı,’Biz, AB’nin de bulunduğu Cenevre Görüşmeleri sürecine katılıyoruz. AB, Abhazya-Gürcistan sınırında olabilecek eylemlerin önlenmesi amacı ile yapılan beşli toplantılara katılıyor. Son yapılan toplantıda sorunların çözümü için ortak eylemlerde bulunabilme koşulları araştırıldı. Bizim görüşümüze göre, AB ve Gürcistan tarafı Gürcistan sınırı tarafındaki soruşturmaları yapacak, Abhazya ve Rusya’da bizim taraftaki olayları soruşturacaktır. BM de moderatör görevi yapabilir’, açıklamasını yaptı.

 

Sergey Şamba, “AB, er yada geç gerçeklere dayanan bir bakış açısını kazanması gerektiğini, sürekli olarak Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü tekrarlamanın faydasız olduğunu görecektir’, dedi.

 

30.07.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Şamba: AB temsilcilerinin açıklamaları toplumda güvensizlik yaratıyor

 

Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, AB temsilcilerinin Abhazya’nın bağımsızlığını tanımadıkları ve Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü destekledikleri açıklamaları toplumda güvensizlik yaratıyor.

 

Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, AB Güney Kafkasya temsilcisi Peter Semnebi ile görüştü.

 

Dışişleri Bakanlığı haber merkezinin verdiği bilgilere göre, görüşmede, AB ile gelecekte ilişkilerin sürdürülmesi, güvenlik, sosyal ekonomik alanlarda dayanışmanın sürdürülmesi için yapılabilecekler hakkında fikir alış verişi yapıldı.

 

Sergey Şamba, AB ile iki taraflı ilişkilerin geliştirilmesinden yana olunduğunu fakat AB temsilcilerinin Abhazya’nın bağımsızlığını tanımadıkları ve Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü destekledikleri ile açıklamalarının toplumda güvensizlik yarattığının altını çizdi. Şamba, var olan gerçeklere dayanarak, durumun objektif bir şekilde ele alınmasını istedi.

 

Dışişleri Bakanı, AB Misyonunun Gürcistan’da durumu kontrol etmesini yorumlayarak, ‘AB Misyonu sadece Gürcistan topraklarında etkindir, Abhazya'da değil. Bu durumda Abhazya tarafı AB Misyonu ile çalışma seçeneğini elemektedir’, dedi.

 

30.07.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Devlet Başkanı Sergey Bagapş ve AB Güney Kafkasya temsilcisi Peter Semnebi önemli sorunları görüştü

 

Devlet Başkanı Sergey Bagapş ve AB Güney Kafkasya temsilcisi Peter Semnebi önemli sorunları görüştü. Görüşme ile ilgili basını Develet Enformasyon merkezi Başkan Yardımcısı Alhas Çolokua bilgilendirdi.

 

BM misyonunun Abhazya’dan ayrılmak için toparlanmaları konusuna değinen Bagapş, böyle bir organizasyonun abhazya’yı terketmesinin üzücü olduğunu belirtti. Bagapş, ‘Bu konuda Abhazya’nın hiç bir suçu yoktur. BM misyonunun Abhazya’dan çıkmasından sonra, ülkemizde ne AB ne de OSCE temsilcisi bulunmayacaktır’, diye vurguladı.

 

Peter Semnebi, önümüzdeki seçim kampanyalarının, Cenevre görüşmelerine ve Gal şehrinde yapılan beş taraflı görüşmelere nasıl yansıyacağı konusundaki merakını dile getirdi.

 

Devlet Başkanı Sergey Bagapş konu ile ilgili, seçim kampanyasının resmi olarak henüz başlamadığını, başladığı zamanda görüşmelere hiç bir etkisinin olmayacağı açıklamasını yaptı.

 

30.07.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Psou'da kuyruk çilesine karşı ilk adım

 

Sohum, Rusya Federasyonu’nun güneyindeki Krasnodar Bölgesi ile Abhazya işbirliği anlaşması imzalanırken Abhaz-Rus sınırındaki kuyruk çilesini bitirmek için somut adımlar atıldı.

 

Krasnodar Kray Valisi Aleksandr Tkaçev, 28 Temmuz’da Abhazya’nın başkenti Sohum’da işbirliği anlaşmasını Devlet Başkanı Sergey Bagapş’la imzalarken, Psou-Adler sınırında oluşan uzun kuyruklara deva bulma konusunda da uzlaştı.

 

Tkaçev, sınırdaki kuyruklardan duyduğu rahatsızlığı dile getirerek “Problemin çözümü için bazı yasal meselelerde düzenlemeler yapmak, Abhazya ve Rusya yasamasında değişikliklere gitmek gerekiyor” dedi. Tkaçev sorunu aşmak için Rusya tarafından sınır hizmeti başkanının 29 Temmuz’da (bugün) Sohum’da olacağını söyledi.

 

Tkaçev, sorunun çözümü için geçiş prosedürlerinin basitleştirilmesi, geçiş noktalarının arttırılması, sınırı teşkil eden Psou nehri üzerindeki köprüde tadilat yapılması gerektiğini belirtip ekledi: “Bu mesele tamamıyla karara bağlanmıştır. Bu sene artık Psou köprüsünün tadilatı için gereken tüm belgeler hazırlandı, gelecek iki yılda çalışmalar tamamlanacak. Ve ardından biz istediğimizi alacağız.”

 

Bagapş da defalarca Rusya yönetimine sınırdaki sorunu ilettiklerini belirterek, “29 Temmuz’da Rusya Federal Sınır Hizmeti temsilcileri ile görüşülecek. Bu görüşmenin birçok meseleyi çözeceğini düşünüyoruz. Bundan sonra böyle devam edemez. İnsanlara yazık. Bize gelen ve güneşin altında uzun kuyruklarda bekleyen Ruslara yazık” dedi.

 

Tkaçev ayrıca, Abhazya’nın turistik kentlerinden Gagra’daki üç katlı tarihi Rus okulunun (500 öğrenci kapasiteli 2 No'lu okul) orijinaline uygun olarak tadilatı için gereken 300 milyon Ruble'nin 100 milyonunu karşılayacaklarını duyurdu. Tkaçev, Krasnodar Kray meclisinin bu konudaki kararı onayladığını belirterek “Bu siyasi bir karar, hiç bir şeye bakmaksızın kardeşçe davrandık” dedi. Tkaçev imzalanan işbirliği anlaşmasının ‘Kuban’ ve Abhazya’nın işbirliğine hukuksal temel oluşturacağını, resmi mali taahhütler ve bankalar aracılığıyla para transferine imkan tanımayacağını belirtti.

 

29.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Aleksandr Tkaçov, Gagra 2 №'lu okulun tadilatını finanse etme sözü verdi

 

Sohum, Krasnodar Valisi Aleksandr Tkaçov, bugün Sohum'da yaptığı basın toplantısında soruları yanıtlarken, Gagra 2 №'lu okulun tadilatını finanse etme sözünüde verdi.

 

Tkaçov, okulun tadilatı için 300 milyon Ruble'nin gerektiğini belirtti. ‘Bu çok ciddi bir rakam, fakat tadilatın yapılamaması ekonomik krizden değil, Abhazya’nın statüsünden kaynaklanmaktaydı. Abhazya ve Krasnodar arasında yapılan anlaşma, bu tür yardımlaşmaların yasal olarak gerçekleşmesini, finansal desteklerin Bankaların aracılığıyla yasal olarak transfer edilmesini sağlamaktadır’, açıklamasını yaptı.

 

Tkaçov, ekonomik krize rağmen, Krasnodar yönetiminin Gagra okulunun tadilatı için gereken paranın bir kısmını (100 milyon) yollamasına dikkat çekti.

 

Vali, Gagra’nın mimari yapısını yansıtan okulun eski görünümüne kavuşacağı sözünü verdi. Okul 500 öğrencilik.

 

Tkaçov, bu yardımın Kuban parlamentosu tarafından onaylı olduğu bilgisini verdi. ‘Bu politik bir karardır. Biz tüm şartlara rağmen kardeşçe bir tavır sergiledik’, şeklinde konuştu.

 

28.07.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Muhalefet üyesi eski Abhaz milletvekiller özelleştirmeye karşı alarm verdi

 

Sohum, Abhazya’da kamu mülklerinin yabancılara satışının önünü açan yasa tasarısına karşı muhalefet üyesi eski Abhaz milletvekillerinden uyarı geldi. Hazine ve belediye mülklerinin özelleştirilmesi yasa tasarısının parlamentodan geçmesi halinde Abhazya’nın kısa sürede yabancıların hatta Gürcistan vatandaşlarının eline geçeceği öne sürüldü.

 

Eski milletvekilleri Ruslan Harabua, Vladimir Zantarya, Gennadi Alamiya, Vladimir Aşhatsava, Teymuraz Açugba, Vadim Smır, Tali Copua, Marina Bartsıts, Kesou Hagba, Aslan Bartsıts, Gennadi Nikitçenko, Pavel Adzınba, Vianor Guaramiya ve Tsiza Gumba, mevcut milletvekillerine açık mektup yazarak 5 Haziran 2009’daki ilk oylamada kabul edilen tasarının nihai oylamada reddedilmesini istedi.

 

Dün Akhiâtsa adlı sivil örgütün merkezinde düzenledikleri basın toplantısında mektubu kamuoyuna açıklayan vekiller, “Bu belgenin içeriğini okuduktan sonra Abhazya Parlamentosu’nun ölümcül bir hataya izin verebileceği, Abhaz halkı ve devletine düzeltilemeyecek bir zarar getirebileceği sonucuna vardık. Geçiş dönemi ve küreselleşen dünya şartlarında böyle bir kanunun kabul edilmesi her genç ve gelişmekte olan devlet için ağır ekonomik, demografik ve siyasi sonuçlara sahiptir” dedi.

 

Eski vekillere göre ‘cumhuriyet ve belediye mülkiyetinin özelleştirilmesi’ kanun tasarısı son oylamada da kabul edilirse, satışa çıkarılan kurumlar toprağıyla birlikte anında yabancılar ve hatta ‘düşman Gürcistan’ vatandaşlarınca satın alınacak. Tasarıyı Abhazya’nın milli çıkarlarına aykırı, Abhaz karşıtı ve anayasanın ihlali olarak gören vekiller, mektupta, “Gürcistan’da şimdiden Abhazya’da gayrimenkul satın alınması için fonlar çalışıyor ve böyle bir kanunun kabul edilmesi sabırsızlıkla bekleniyor. Bu kanunun doğuşu ile birkaç ay içinde Abhazya’nın sahipleri yabancı vatandaşlar olabilecek, Abhazya Cumhuriyeti nüfusu iki katı artacak, yani Abhazya’nın demografik gelişmesi gerçekleşecek” dedi. Mektupta cevabı istenilen şu sorular sıralandı:

 

- Abhazya’nın bağımsızlık şartlarında bugün, yabancıların katılımıyla devlet mülkiyetinin topyekün özelleştirilmesinin ne gerekliliği vardır?

 

- Abhazya Parlamentosu sömürge dönemi rejimlerinin acı tecrübesini, Abhaz halkının kendi vatanında ülkesinin milli zenginliklerini kullanmaktan mahrum bırakılışını, milli devlet hakkından, etnik kimliğini koruma hakkından mahrum bırakılışını göz önünde bulundurmuyor?

 

- Yabancı kapitalistlere gereken rekabeti gösterebilecek tek bir Abhaz işadamı bulunabilecek mi?

 

- İş adamlarımızı nasıl bir kader bekliyor, bu kanunun kabul edilmesi halinde yabancı sermaye onları ‘yutmaz’ mı?”

 

Eski vekiller tasarının kamuoyunda tartışmaya açılmasını da istedi. Basın toplantısında Vladimir Aşhatsava, özelleştirme kanunun gerekli olduğunu, ancak, bunun için mülkiyetin tamamıyla envantere geçirilmesi gerektiğini söyledi. Gennadi Alamiya ise, özelleştirme kanun tasarısının bilinçli olarak kabul edilmesinin suç olacağını savunarak, “Çünkü ayaklarının altından vatanları gidecek. Biz diasporamızı gelecekten mahrum bırakıyoruz, eğer toprak bizim vatandaşlarımızca satın alınmazsa, biz yurttaşlarımızı vatansız bırakırız. Bu trajedidir” dedi. Eski Parlamento Başkan Yardımcısı Ruslan Harabua da, “Yeni özelleştirme kanunu ekonomik olmaktan çok siyasi özellik taşıyor. Biz de milletvekilliğimizde hatalar yaptık, ama onlar bir milletin ve devletin yok olmasına neden olmadı. Bu özelleştirme kanunu ise buna götürecek, bundan dolayı onun hiçbir şekilde kabul edilmemesi gerekir” dedi.

 

28.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Pitsunda ‘Ruhlar Ülkesi’ (Apsnı) Film Festivali başladı

 

Pitsunda, Abhazya’da ‘Ruhlar Ülkesi’ (Apsnı) film festivali 25 Temmuz’da tatil kenti Pitsunda’da başladı.Moskova’dan gelen sanatçıları kentte binlerce Pitsundalı ve turist coşkuyla karşıladı. Sanat Evi’nde konaklayan Rus aktörler 17 yıl sonra ilk kez Abhazya’ya geldiklerini belirtti.

 

Açılış törenine SSCB halk sanatçısı Lev Durov, Rusya halk sanatçısı Zinayda Kirienko, Rusya halk sanatçısı Anatoli Kuznetsov, tanınmış aktör Nikita Cigurda, şarkıcı Olga Kormuhina, sanatçı ve aktör Mikhail Zvezdinski katıldı. Törende Rusya Duma Milletvekili Sergey Markov ve Sergey Belokon birer konuşma yaptı. Törene mesaj yollayan Rusya Kültür Bakanı Aleksandr Avdeyev “Abhazya’daki yeni kültür hareketi burada yaşayan insanlar için gerekli oldu ve ‘Ruhlar Ülkesi’ anlamına gelen Apsnı (Abhazya) topraklarında normal hayatın inşası için yeni güç ve umutlar verebilir” dedi.

 

Pitsunda Belediye Başkanı Beslan Ardzınba ise, “Bu festival ilk kırlangıçtır, insanlar için büyük bir keyiftir. Devletimi kültür alanında da yeniden canlanmalı. Şu anda herkes tarafından bilinen yönetmenler Sanat Evi’nin yeniden inşası konusunu konuşuyor. Yeniden inşa için birkaç yıl gerekecek. Önümüzde bu Sanat Evi’nin sanat profilini koruma görevi de bulunuyor” diye konuştu.

 

29 Temmuz’da sonra eren festival sırasında tatilciler ve şehir halkı çocuk programlarına katılabilecek, tanınmış Rus filmlerini izleyebilecek. Yönetmen Anders Banka’nın ‘Sıcak Haberler’ adlı filminin galasıyla sona erecek festivale girişler ücretsiz.

 

27.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya ve Krasnodar arasında ekonomi, bilim, kültür alanlarında dayanışma anlaşması imzalanacak

 

Rusya Federasyonu Krasnodar Bölgesi Valisi Aleksandr Tkaçov önderliğinde bir heyet 28 Temmuz tarihinde Abhazya’yı ziyaret edecek olacak.

 

Devlet Enformasyon Merkezi'nin “Apsnypress” haber ajansına verdiği bilgiye göre, heyet, saat 11:00 sularında Sohum’daki Şeref Parkı’na çelenk bırakacak.

 

Saat 11:45 sularında Devlet Başkanı Sergey Bagapş ile görüşecek olan heyetin, akabinde Abhazya Hükümeti görevlileri ile geniş çaplı bir toplantı gerçekleştirmesi planlanıyor. Saat 13:00 sularında, Abhazya Başbakanı Aleksandr Ankuab ve Krasnodar Bölgesi Valisi Aleksandr Tkaçov, Abhazya ve Krasnodar arasında ekonomi, bilim ve kültür alanlarında dayanışma anlaşmasını imzalayacak.

 

Benzeri bir anlaşma, Abhazya Ticaret Odası Başkanı Gennadi Gagulya ve Krasnodar’lı meslektaşı Yuri Tkaçenko tarafından da imzalanacak.

 

Delegasyonun öğleden sonra, Gagra’nın 2 №'lu okulunu ziyarete gidecek.

 

27.07.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Gazeteci Cenk BAŞLAMIŞ'ın 19 Temmuz 2009 tarihli Milliyet gazetesindeki yazısı hakkında

 

Tarih    : 24 Temmuz 2009

Sayı     : 2009/080

Konu    : Gazeteci Cenk BAŞLAMIŞ'ın 19 Temmuz 2009 tarihli Milliyet gazetesindeki yazısı hakkında.
 

Sn. Cenk BAŞLAMIŞ,
 

KİMİN MEŞREBİNE GÖRE HABERCİLİK YAPIYORSUNUZ.?

 

19 Temmuz 2009 tarihli Milliyet gazetesindeki Moskova mahreçli haber yazınızı, buna duyarlı yaklaşık 7 milyon Abhaz, Oset ve Kuzey Kafkas kökenli T.C. vatandaşı olarak esefle okuduk.
 

* Bölgeyi yakından takip etmemiz nedeniyle bu haberinizin Gürcü yanlısı ilk haberiniz olmadığının da farkındayız.
 

* Salt habere derinlik kazandırma uğruna bizleri incitmekle kalmadınız, kamuoyunu da yanlış bilgilendirdiniz.
 

* Sizin konumunuzda olan bir gazetecinin daha çaplı, daha birikimli, tarafsız, objektif olarak bulunduğu coğrafyanın karmaşık kültürel, ekonomik, politik, ulusal ve tarihi gerçekleri konusunda daha donanımlı olması gerekirdi.

 

2008 yılında Rusya Federasyonu ve Nikaragua Cumhuriyeti tarafından tanınan, bugün uluslar arası kurumlarca da muhatap alınan Abhazya ve Güney Osetya Cumhuriyetleri'ne ayrılıkçı, isyancı ve asi demek haddinizi aşar.

 

Bu cumhuriyetlerin herhangi bir meşruiyet sorunu da yoktur. Sorun; dünyayı kendi egemenliklerinde gören, dünyanın gerektiği gibi değil kendi istedikleri gibi dönmesini isteyen zihinlerdedir.

 

Abhaz ve Osetler, yaşadıkları toprakların otokton halklarıdır. Tarih ve kültür olarak da 5 bin yılı aşkın o coğrafyada varlıklarını sürdürmektedirler. Adları ABHAZ-YA ve OSET-YA olan bu ülkelerin, Abhazlara ve Osetlere ait olduğu tartışmasız bir biçimde açıkken, bu ülkeleri Gürcü ülkesi, Gürcü Cumhuriyeti olarak ananlar ancak niyetlerinin kötülüğünü göstermektedirler.

 

Sn. Başlamış, şunu bilmenizde yarar var: Sovyetler Birliği Konseyi (Supreme Soviet), 3 Nisan 1991 tarihinde, Sovyetler Birliği'nden ayrılacak Birlik Cumhuriyetleri'nin, "Ayrılma Sorunlarının Düzenlenmesi" hakkında bir kanunu kabul etmiştir. Bu kanuna göre birliğe üye cumhuriyetler, Sovyetler Birliği'nden ayrılmaya karar verdikleri takdirde; Otonom Cumhuriyet olma, Sovyetler Birliği içinde kalma ya da kendi hukuki statülerini belirleme ve kendi kendilerini yönetme hakkı tercihlerine sahiptir.

 

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğini oluşturan cumhuriyetlerin 25.12.1991 tarihinde birlikteliklerine son verilmesinden sonra birliğe üye diğer devletler gibi Abhazya Cumhuriyeti de [Sovyetler Birliği oluşturulurken ki dönemde (1921) bağımsız bir devlet olarak birliğe üye olan Abhazya'nın, Gürcü asıllı Sovyet lider J. Stalin tarafından halkın iradesi ve istemi dışında (1931) statüsü düşürülmüştür. Bu nedenle Sovyetler Birliği'ne son verildiğinde de bağımsızlık hakkı doğmuştur.], devletin kanuni belgeleri, antlaşmaları ve çeşitli gerekçeler, uluslar arası hukukun "Halkların Kendi Kendini Yönetme" hakkı da göz önünde bulundurularak 23 Temmuz 1992 tarihinde egemen, demokratik, bir hukuk devleti olduğunu ilan etmiştir.

 

Abhazya'nın ilan ettiği bu Egemenliği kabul etmeyen Gürcistan, 14 Ağustos 1992 tarihinde Abhazya'ya saldırarak bir savaşa neden olmuştur. Yaşanan bu savaş ve Abhaz Halkının var olma direnişi Abhazya'nın lehine sonuçlanmış ve bağımsızlığını bir kez daha perçinlemiştir. Abhazya; 1992 yılından beri demokratik ve uluslararası standartlara göre yapılan seçimlerle belirlenen parlamento ve devlet başkanlığı, hükümeti, yargı organları, özgür basın, sivil toplum örgütleri ve ifade özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlüklerin olduğu bağımsız bir devlettir.

 

Gürcistan'ın talebiyle, hiçbir nedeni olmadan Bağımsız Devletler Topluluğu tarafından 1996 yılında Abhazya'ya haksız uygulanan ambargo ve dolayısıyla insan hakları ihlalinin en sadık uygulayıcıları da ne yazık ki savunduğunuz batı zihniyeti (ABD, AB ve TC.) olmuştur.

 

Savaş sonrası olumsuz koşullar ve uygulanan insanlık dışı ambargo da Abhaz halkını yıldırmamış, 03 Ekim 1999 tarihinde yapılan referandumla ve Abhaz halkının % 97,7'si Abhazya'nın bağımsız, demokratik ve hukuki bir devlet olması yönünde oy kullanmıştır.

 

Sn. Başlamış, Abhazya ve Güney Osetya ile ilgili haberinizde ayrılıkçı, asi ve isyancı olduğu gibi suçlayıcı tavırlarınızı ve peşin hükümlülüğünüzü anlamamız mümkün değil.

 

Geçmiş tarihlerde de provokatif bir anlayışla, yine aynı gazetenizde, manşet olarak attırdığınız haberleri de henüz unutmuş değiliz. Bu vesile ile bu hususu, size de bir defa daha hatırlatmak isteriz.

 

Bulunduğunuz şehir Moskova'da çok sayıda Abhaz'ın yanı sıra Oset ve Kuzey Kafkasyalı insan yaşamaktadır. Dünyanın pek çok yerine dağıtılmış bir halk olarak birbirimizle sürekli iletişim içinde ve çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

 

Haberlerinizi doğru bilgi, belge ve araştırmaya dayalı olarak yapmak gibi bir amacınız olursa, Moskova'daki soydaşlarımız sizin herhangi bir zahmetinize gerek kalmadan doğru bilgi ve belgelere ulaşmanızı sağlayacaklardır.

 

Gazeteci kimliğiniz objektif olmanızı, ''insan'' kimliğiniz Abhaz ve Osetlerin henüz çok taze acısına saygılı olmayı gerektirmektedir. Bu gereklilikler, haberlerinizin halkımızda yarattığı gerginlik açısından da önem arz etmektedir.

 

Saygılarımızla
 

Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi adına
 

Başkan
 

İrfan ARGUN

 

 Bagapş, Rusya ile yapılan anlaşmaları savunuyor

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Rusya ile yapılacak kapsamlı güvenlik anlaşmasıyla ilgili muhalefetten gelen eleştirilere prim vermiyor.Bagapş’a göre ‘büyük anlaşma’ olmadan Rusya ile işbirliğini ilerletmenin yolu yok.

 

Bagapş, Eko Moskvi’ye verdiği demecindeki “Eğer isteseydik, ben 10-15 ülkenin bizi tanımasını sağlayabilirdim. Papua Yeni Gine, Zimbabve ve bazı egzotik ülkelerin bizi tanımasını istemiyorum. Bu bize lazım değil. Bizim ciddi devletlerle müzakerelerimiz var” sözlerinden hareketle muhalefetin ‘Tanınmayı kasten engelliyor’ suçlamasına ‘gülünç’ yanıtını verdi. Abhazya’nın resmi haber ajansı Apsnıpress’e konuşan Bagapş’la röportajı Ajans Kafkas Türkçeye çevirdi:

 

Ülke içinde şu anki siyasi durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Tam istikrar içinde olduğunu düşünüyorum. Hükümet sosyo-ekonomik meselelerin, daha başka ciddi problemlerin çözümüyle ilgileniyor. Muhalefetse yönetimi eleştiriyor, çoğunlukla yersiz.

 

Abhazya ve Rusya arasında askeri işbirliği anlaşması imzalanmasıyla ilgili durum nedir? İmzalanmadan önce hiç değilse parlamentoda ön tartışma düşünülüyor mu?

 

Anlaşmanın tasarısı bitirilmek üzere. Üzerinde Abhaz ve Rus uzmanlar etkili şekilde çalışıyor. Tasarıyla ilgili düşünce ve tekliflerimiz Moskova’ya gönderildi. Gelecek hafta Abhazya’ya son istişareler için Rus meslektaşlarımızın gelmesini bekliyoruz. Ön görüşmeye gelince; yasalarımıza göre parlamento tasarıyla ilgili malumat isteyebilir. Bu konuda herhangi bir problem yok.

 

Gündemde Rusya Federasyonu ne gibi anlaşmaların imzalanması var?

 

Rusya ve Abhazya arasında bir takım anlaşmalar hazırlanıyor. Şu anda yaklaşık 40 anlaşma üzerinde çalışıyoruz. Bunlar arasında, ‘hükümetler ve bakanlıklar arası askeri işbirliği’ yasadışı göçle mücadele’, ‘ceza davalarında karşılıklı hukuki yardım’, ‘suçluların iadesi’,  ‘uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele’, ‘olağanüstü durumların ortadan kaldırılması konusunda işbirliği’ anlaşmaları var. Ekonomik alanda Abhazya Cumhuriyeti’ne sosyo-ekonomik gelişim alanında yardım gösterilmesi, yatırımların muhafaza edilmesi ve gümrük işlerinde karşılıklı yardım anlaşmaları sözkonusu. Tekrarlıyorum, çok çeşitli alanlarda çok tasarı var.

 

Sizce Rusya ile imzalanan dostluk, işbirliği ve karşılıklı yardım anlaşması Abhazya’nın güvenliğini ne kadar sağlayacak?

 

Daha önce ifade ettim, bu ‘büyük anlaşma’ Abhazya ve Rusya arasındaki ilişkilerin tam gelişmesi için temeldir. Bu anlaşma bize tüm alanlarda ve güvenlik alanında hukuksal işlemlere yaklaşma izni verdi. Bu anlaşmadan ve gelecek diğer anlaşmalardan gelen Rusya garantisi çok yüksek. Bu garantilerle birlikte devletimizin kendi güvenliğini imkanları dahilinde koruması gerekiyor. Etkili milli ordumuz olmalı, onu sağlamlaştırmalıyız. Yardım yardımdır ama bizden başka kimse Abhazya devletini korumakla sorumlu değil.

 

Sizce, Rusya’nın Abhazya’yı tanımasıyla sadece Gürcistan’dan bağımsızlığına sahip olduğu yönündeki konuşmaların temeli var mı?

 

Bu konuyu durmadan tartışmak mümkün. Bana tamamıyla bağımsız tek bir devlet söyleyin. Böylesi yok. Ve büyük devletler de birbirlerine bağımlı. Gürcistan’a gelin, şuna katılıyorum; Biz gerçekten ondan önce ‘de fakto’, sonra hukuki olarak bağımsız olduk. Halkımız ve ülkemiz için bu en önemlisi. Bundan sonraki tanınma süreci ise perspektif meselesi.

 

Rusya Sayıştay Başkanı Sergey Stepaşin’in Abhazya ziyareti neye bağlı?

 

Devletler arası ilişkilerin geliştirilmesi alanında gerçekleşiyor. Abhazya Sayıştay’ı kurulması planımız iptal edilmedi ve Rusya tecrübesi bizim için çok önemli. Bundan dolayı parlamentoda işbirliği alanları hakkında protokol imzalanması planlanıyor.

 

Yakın bir zamanda Rusya üst yönetiminin Abhazya ziyareti bekleniyor mu?

 

Bu konular tartışılıyor. Belki evet.

 

Muhalefetin Eko Moskova radyosuna vermiş olduğunuz röportajla ilgili son açıklamalarını nasıl yorumluyorsunuz?

 

Bağımsızlık prensipleri konusunda ödün vermeye hazır olduğum yönündeki suçlamalar gülünç. Son dört yıldan fazla bir süredir bağımsızlığın tanınması konusundaki çalışmalarımla muhalefetin bu açıklamaları birbirine bağdaştırılamaz. İnanıyorum ki bilinçli olarak röportajdaki tüm cevabımdan sözler koparılmış. Meselelerin referanduma götürülme düzenini muhalefetten daha kötü bilmiyorum. Peki onlar referandum kanunun 50 yıl sonra değişmeyeceği konusunda imza verebilir mi? Ben örneğin veremem. Bu birincisi.

 

İkincisi, ‘tanımaya bilinçli engel’ sana yapılan teklifi reddettiğinde olur. Tarihte mükafat için bir devletin bir diğer devleti tanıması olayları var. Çok iyi tarihi olmayan devletler de var… Bugün tanıması, Abhazya için olumlu bir imaj kazandırmayacak ülkeler var.

 

Zimbabve hakkında konuşacak olursak, muhalefetimizin bu ülkede durumun nasıl olduğunu, yönetimin muhalefet protestolarını bastırma sürecinde 50-100 bin vatandaşını kaybettiğini bilmesi lazım.  Bu acımasız operasyon ‘Bahar öncesi başak kalıntılarını yıkayan erken yağmur’ olarak adlandırıldı. Edebi değil mi? Bu devlette yönetim 1987’den beri diktatör tarafından gasp ediliyor. Kısa bir süre önce bir fincan kahvenin bir milyar Zimbabve doları olduğu, enflasyonun Ocak 2009’da senede yüzde 321 olduğu, milli paranın iptal edildiği ülke… Özür dilerim ama bağımsızlığımızın Robert Mugabe tarafından tanınmasının Abhazya devleti için büyük zafer olacağını düşünmüyorum. Ama galiba muhalefetimiz farklı düşünüyor.

 

Abhazya Cumhuriyeti vatandaşları ve buraya dinlenmek için gelen vatandaşlar Rusya-Abhazya sınırındaki durumu (geçiş uygulaması, saatlerce süren kuyruk vs.) eleştiriyor. Durum ne zaman ve nasıl iyi yönde değişecek?

 

Bu ciddi problemi defalarca Rus partnerlerimizle görüştük. Durum gerçekten zor. Öncelikli olarak durumu gümrük ve sınır alanlarındaki karşılıklı hareketimiz değiştirmeli. Biz aynı zamanda Psou nehri üzerinden ek köprü inşası konusunu gündeme getiriyoruz, çünkü yolcu ve mal akımı yapıcı şekilde büyüyecek.

 

Toplumda seçimlere Gal bölge sakinlerinin katılması meselesi tartışılıyor. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Onlar hangi belgelerle oy kullanacak?

 

Evet, bu problemi defalarca Güvenlik Konseyi ve hükümet toplantılarında görüştük. Biliyorum bu konu muhalefeti ve bazı sivil örgütleri endişelendiriyor. Bölge halkına kimlik verilmesi konusunda belirli tehlikeler var ve bazılarına katılıyorum. Bunları minimum düzeye indirmek için hükümetin, özel kurumların çok iyi çalışması lazım, bunlar güvenlik konusu.

 

Diğer taraftan 9 nolu form konusu bence spekülasyon. Çünkü şu soru ortaya çıkıyor: Gal sakinleri Abhazya’nın bağımsızlık referandumunda oy kullandı mı? Evet biz onlara izin verdik, üstelik özel olarak onlara destekleme ricasıyla seslendik. Bu olmadı mı? Gal bölge sakinleri savaş sonrası tüm zamanlardaki parlamento seçimleri için oy kullanmadı mı? Seçtiler ve biz hepimiz gurur duyduk. Onlar ilk devlet başkanını seçti mi? Evet. İkincisini de seçti. Yerel idari seçimlerde oy kullandı mı? Kullandı. Demek ki, Abhazya yönetimi onları ülkenin vatandaşları olarak tanıdı. Ve sadece Gal sakinleri değil ülkenin tüm halkı 9 nolu form ile oy kullandı. Eğer böyle değilse demek ki onların katılımıyla savaştan sonra yapılan tüm seçimler kanunsuz olmuş oluyor. Neden bu devlet başkanlığı seçimlerinde aynı belge ile oy kullanmaları mümkün olmasın diye sorulur? Mantık nerede?

 

Bir soru daha. O zaman bu form ile gerçekleştirilen mülkiyet işlemleri, muhalefet temsilcileri de olmak üzere vatandaşlarımızca gerçekleştirilen ev, daire işlemleri kanunsuz mu?

 

Benim cevabım tektir; devlet Gal bölge sakinlerini çoktan Abhazya vatandaşı olarak kabul etti. Ülke için tehlikeli olanlara gelince, onlarla ilgili devlet kurumlarının ilgilenmesi lazım. Burada çok ciddi bir çalışma yürütmeli, yapılacak seçimler öncesinde siyasi spekülasyonlarla uğraşmamalı.

 

25.07.2009  Ajans Kafkas

 

 'Rus askeri Abhazya'da çadırda kalamaz, ev lazım'

 

Sohum, Rusya Federasyonu Sayıştay Başkanı Sergey Stepaşin, Abhazya’da konuşlanan Rus askerlerinin bir yıl boyunca çadırlarda yaşayamayacaklarını, bu nedenle lojmanların yapılacağını söyledi.

 

Abhaz yetkililerle görüşmelerinin ardından gazetecilere konuşan Stepaşin, Gudaata’daki üsle ilgili olarak “Abhaz tarafında sorun yok, onlar mükemmel bir yer verdiler. Burası deniz yakınında muhteşem eski havaalanı. Ama çadırlarda bir yıl yaşamak zor. Ben asker adamım ve bunun ne demek olduğunu biliyorum” dedi.

 

Stepaşin Rusya ve Abhazya arasında imzalanan askeri işbirliğinin ardından subay ailelerinin de sürekli olarak kalabileceği askeri üslerin inşa edileceğini belirtti. Stepaşin “Bu hem Abhazya hem Rusya’nın tavrı; buraya geldik ve buradan bir yere gitmeyeceğiz. Bundan dolayı burada evimizde gibi yaşamalıyız” dedi.

 

25.07.2009  Ajans Kafkas

 

 FSB Abhaz sınırında kaçak avına başladı

 

Gal, Abhazya ile Rusya arasında yapılan güvenlik anlaşması çerçevesinde Gürcü-Abhaz sınırına konuşlandırılan FSB sınır koruma muhafızları, 16 Temmuz’da fiilen işe koyulur koyulmaz kaçakları durdurdu.

 

Sınır idaresi basın sözcüsü Vasili Malayev’in verdiği bilgilere göre 16 Temmuz’da İngur köprüsüne 500 metre uzaklıkta 3 ton metal yüküyle Gürcistan’a geçmeye çalışan bir KAMAZ kamyonu ele geçirildi. Kamyondaki Gal sakinleri Abhazya Güvenlik Konseyi Gal Bölge Şubesi’ne teslim edildi. 22 Temmuz’da ise iki otobüsle Abhazya’dan Gürcistan’a belirlenen geçiş noktaları haricinde geçmeye çalışan 27 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların yedisinin Gürcistan vatandaşı olduğu ve kaçaklarla birlikte ele geçirilen mallar Abhazya Devlet Güvenlik Konseyi’ne teslim edildi.

 

Malayev FSB’nin operasyonları Abhazya Devlet Güvenlik Konseyi Sınır Birliği, Abhazya İçişleri ve Güvenlik Konseyi Bölge Şubeleri ile ortak yürüttüklerini belirtti.

 

Malayev “Sınır idaresine verilen temel görevler; terörizm, silah, mermi, bomba, kimyevi ve radyoaktif maddelerin engellenmesidir. Ayrıca devlet sınırından uyuşturucu maddelerinin geçirilmesi, devlet sınırının başka yasak amaçlarla kullanılmasını engellemek. Bunun dışında sınır idaresi Abhazya sınır organları için uzmanlar yetiştirmekle meşgul” dedi. Korunan bölgenin toplam uzunluğu 365 kilometre.

 

24.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhaz ve Osetlerle yeni anlaşmalar gündemde

 

Moskova, Rusya, Abhazya ve Güney Osetya ile sosyal ve ekonomik kalkınmayı amaçlayan yeni anlaşmalara hazırlanıyor.

 

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigori Karasin dünkü basın toplantısında Rusya’nın yakın bir zamanda TTskhinval ve Sohum’la sosyo-ekonomik anlaşmalar imzalayacağını açıkladı.

 

Karasin “Şu anda Rusya ve Güney Osetya arasında ikili 33 proje, Abhazya ve Rusya arasında 38 proje hazırlık aşamasında. Şu anda Abhazya ve Güney Osetya için en güncel olanı yıkılan yatırımların yeniden inşası ve ülkenin konut fonunun inşasına önemli derecede yardım edecek olan sosyo-ekonomik gelişime yardım gösterilmesiyle ilgili anlaşma. Bu anlaşmalar yakın bir zamanda imzalanabilir” dedi. Güney Osetya’da Rusya’nın finansmanıyla 22 okul, 10 anaokulu, 10 sağlık kuruluşu, 261 bina, 323 müstakil ev, 220 km’lik otoyolun yanı sıra enerji ve gaz kurumları ile Tskhinval’deki kanalizasyonun yeniden inşası planlanıyor.

 

Karasin’e göre Abhazya’da da 2010-2012 döneminde Soçi’deki olimpiyat inşaatları için nakliye sürecini hızlandırmak için bir ulaşım merkezinin kurulması, ülkede turistik-tatil yerlerinin gelişimi ve sosyo-kültürel alanların inşası, konut, idari kurumlar ve daha başka alanlarda yatırımlar öngörülüyor.

 

24.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum Amerikalı gözlemciye güvenmiyor

 

Sohum, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin Gürcü yönetimiyle dayanışma için Tiflis’e gelen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’dan silahın yanı sıra Abhazya ve Güney Osetya sınırında görev yapan AB gücüne gözlemci talebine Sohum peşinen set çekti. Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, “Amerikalı gözlemciye güvenmeyiz” dedi.

 

Şamba, ABD’nin Ağustos'ta savaş çıkartan Gürcistan’ı silahlandırdığını ve ordusunu eğittiğini hatırlatarak, “Bundan dolayı Abhazya yönetiminin Amerikalı gözlemcilere güveni yok” diye konuştu. Şamba, Amerikalı askeri eğitmenlerin varlığının sadece Ağustos 2008’de Güney Osetya’daki savaşta değil, Abhazya’nın Kodor Vadisi’nin yukarı kısmında da tespit edildiğini vurguladı. Şamba, “Hatta, Britanya Lordlar Kamarası, önceki ABD yönetiminin 2008’de yaşanan olaylardan ötürü hesap vermesi gerektiğini açıkladı. Amerikalıların geçmişten sonuçlar çıkaracağını beklemiyoruz, bundan dolayı bu kararın bölgede istikrara hizmet edeceğini düşünmüyoruz” dedi.

 

Şamba, Gürcistan’ın kendi bölgesiyle ilgili karar alma hakkının bulunduğunu, ama Abhazya bölgesinde Avrupa Birliği ile herhangi bir ortak projenin söz konusu olamayacağını kaydetti. Ayrıca Amerikan gözlemcilerinin AB gücüne girmesinin Cenevre sürecine de gölge düşüreceğini savunan Şamba, “Cenevre sürecindeki müzakere formatını ve gündemini Rusya ve Fransa liderleri Dmitri Medvedev ve Nicolas Sarkozy’nin yaptığı anlaşma belirliyor. Bu anlaşmada yapılacak hiçbir değişiklik istikrar garantisi getirmeyecek. Üstelik böyle bir güvenimiz Amerikalılara maalesef yok” dedi. Şamba şöyle devam etti: “ABD yeniden Gürcistan’ı silahlandırıyor, askeri ruhunu destekliyor. ABD Başkan Yardımcısı'nın Gürcistan ziyareti, Gürcistan’ın NATO’ya girişi ile Gürcistan yönetiminin önceki anlaşmazlıklarına yönelik. Tiflis’teki yönetim, halkının bile desteklemediği, sadece Washington desteği sayesinde duran bir yönetim.”

 

Amerikalı diplomatik kaynaklar ABD’nin Gürcistan’daki AB Gözlemci Misyonu'na katılıp katılmama konusunda henüz karar vermediğini ve istişarelerin devam ettiğini belirtti.

 

1 Ekim 2008’den bu yana bölgede bulunan AB Gözlemci Misyonu'nda 22 ülkeden 250 kişi yer alıyor.

 

24.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Gürcistan'ın silahlanmasına izin vermeyiz'

 

Tiflis, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin Tiflis’i ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden’dan silah istemesine Moskova’nın tepkisi sert oldu. Ağustos'ta Tiflis’in Osetlere karşı başlattığı savaşa müdahil olmakla kalmayıp hem Güney Osetya hem Abhazya'nın bağımsızlığını tanıyan Rusya, Gürcistan’ın silahlanmasına izin vermeyecekleri tehdidi savurdu.

 

Saakaşvili dün Tiflis'te Kura nehri kıyısında 40 milyon dolara yaptırdığı yeni başkanlık sarayındaki akşam yemeğinin ardından yapılan görüşmede, "Saldırı ve işgal altında bir ülkeyiz" deyip Biden'dan gelişmiş silah, askeri yardım ve Güney Osetya ile Abhazya sınırında görev yapan AB Sivil Gözlem Gücü'ne ABD'nin katılımını talep etmişti.

 

Bugün Rus Dışişleri’nden bir uyarı geldi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigori Karasin, "Saakaşvili rejiminin yeniden silahlanmasını engellemeye devam edeceğiz ve buna karşı somut önlemler alacağız" dedi. Karasin, "Geçmiş aylarda bazı ülkelerin insani yardım başlığı altında Gürcü tarafına askeri yardımda bulunma çabalarını gözlemledik. Gürcistan’a Rusya’da veya Sovyetler Birliği’nde yapılmış silah ve savaş malzeme sağlayan herhangi bir ülke olması halinde, bu ülkelerle askeri-teknik, askeri-ekonomik işbirliğini sınırlandıracağız yada bitireceğiz" diye konuştu.

 

Karasin'in ABD'nin yanı sıra Gürcistan'ın bir numaralı silah tedarikçisi Ukrayna'yı hedef aldığı düşünülüyor. Rusya, Ağustost'a çok sayıda Ukrayna menşeli silah ele geçirmişti. Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, Gürcistan’a askeri malzeme sağlayan ülkelerle ülke, kuruluş ve şahıslara karşı özel ekonomik önlemler alınmasını öngören bir kararnameyi Ocak'ta imzalamıştı. Biden Tiflis’in silah talebi karşısında taahhütte bulunmazken hem Saakaşvili’yle ikili görüşmesinde hem bugün Gürcistan Parlamentosu’daki konuşmasında şu mesajı verdi: “Güney Osetya ve Abhazya’yı geri almanın askeri seçeneği yok.”

 

23.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Mişa ABD'den silah istedi, Joe prim vermedi

 

Tiflis, ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden, Ukrayna’nın ardından Amerikan desteğini sunmak için Tiflis’e giderken Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ağustostaki hezimetin ardından Abhazya ve Güney Osetya’ya karşı savaş arzularından vazgeçmediğini bir kez daha açık etti. Saakaşvili, “İşgal altındayız” deyip Biden’den gelişmiş silahlar istedi.

 

Kamuoyunun önünde Tiflis'e haraketli destek veren Biden ise silah taahhüdünde bulunmaktan kaçındı. ABD Başkan Barack Obama'nın Rusya ile ilişkilerde yeni başlangıç yapmak için Moskova'ya yaptığı ziyaretten iki hafta sonra Tiflis’le dayanışma sergileyen Biden, ziyaretini 7 Ağustos 2008'de Gürcü ordusunun Güney Osetya'ya saldırmasıyla çıkan savaşın yıldönümü öncesine denk getirdi. Biden, dün Saakaşvili'nin Tiflis'te Kura nehri kıyısında 40 milyon dolara yaptırdığı yeni başkanlık sarayındaki akşam yemeğinde Gürcü yönetimine Obama’nın mesajını şöyle iletti:

 

"Bu ziyaret, duymak isteyenler ve istemeyenler için, Amerika’nın sizin yanınızda olduğu ve olmaya devam edeceği yolunda su götürmez, açık ve yalın bir mesajdır. Güvenliğiniz, ekonominiz ve demokrasinizi konuşmak için buradayım."

 

Bu mesajdan son derece mesut gözüken ve Biden’a kısaca 'Joe' diye seslenerek samimiyet gösteren Saakaşvili namıdiğer 'Mişa', Abhazya ve Güney Osetya'daki Rus askeri varlığına gönderme yaparak "Saldırı ve işgal altında bir ülkeyiz. Biz özgür dünya, Avrupa, NATO'ya katılmaya karar verdik" diye konuştu.

 

'Gürcistan'ın en güçlü destekçisi' diye nitelediği Biden’a ülkenin en yüksek madalyası 'St. Georgia Zafer’i takan Saakaşvili, ikili görüşmeye geçtiklerinde ise Biden'dan gelişmiş silah, askeri yardım ve Güney Osetya ile Abhazya sınırında görev yapan AB gözlem gücüne ABD'nin katılımını istedi. Görüşme ile ilgili olarak basına bilgi veren Amerikalı bir yetkiliye göre, Saakaşvili özellikle tank ve uçaksavar talep etti. Saakaşvili'in niyetini anlayıp dobra dobra konuşmayı tercih eden Biden ise, 'Abhazya ve Güney Osetya’yı geri almak için kesinlikle silah kullanılmaması' tavsiyesinde bulurdu. Biden böyle bir seçeneğin 'Rusya'nın askeri müdahalesine yol açacağı' uyarısında bulundu. Biden bugün Gürcistan parlamentosuna seslenirken de Tiflis’e Amerikan desteğini güçlü ifadelerle vurgularken Abhazya ve Güney Osetya’yı geri almak için askeri hareketin bir seçenek olmadığı mesajını yineledi.

 

23.07.2009  Ajans Kafkas

 

 'Abhazya herkes kadar bağımsız'

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, ‘Gürcistan’dan bağımsızlığını kazanmış ülke, Rusya’dan da bağımsız kalabilecek mi’ sorusuna tereddütsüz ‘Evet’ derken küresel düzende bütün devletlerin birbirine bağımlı olduğunu da hatırlatıyor.

 

Hedeflerinin Rusya yardımı olmadan Abhazya’yı kendine yetecek düzeye çıkarmak olduğunu belirten Bagapş, Ağustos'ta savaş çıkacağı söylentilerini de reddediyor. 15 Temmuz’da Eko Moskova’dan Tihon Dziadko’nun sorularını yanıtlayan Bagapş, Rus askeri varlığının da Gürcistan ile ilişkiler normalleşmeden sona ermesinin mümkün olmadığını kaydediyor. Ajans Kafkas’ın Türkçeye aktardığı röportajda işte Bagapş’ın değerlendirmeleri:
 

Bir ay sonra Abhazya’nın bağımsızlığının Rusya tarafından tanımasının yıldönümü coşkulu şekilde kutlanacak. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’i bekliyor musunuz?
 

Kutlamalara gelmesiyle ilgili bir plan yok. Ama belki bir iş ziyareti ile gelebilir. Ama bu ziyaretin 26 Ağustos’ta olması da şart değil. Yıldönümü kutlanacak ama mütevazi olacak. Neden? Çünkü en önemlisi elde edildi. Böyle bir günü devletimizin tarihinde her zaman kutlayacağız. Önümüzde halen zor bir görev var. Tanınma ayrı bir iş, tanınmanın uluslararası hukuk alanında en üst düzeye ulaştırması başka bir iş.
 

Sizinle röportajımızdan önce sitemize çok sayıda soru geldi. İşte onlardan biri: ‘Rusya’nın desteğini alıyorsunuz ve kendinizi Gürcistan’dan bağımsız olarak adlandırıyorsunuz, bugün Rusya’dan da bağımsız mısınız?’
 

Tamamen bağımsızız. Ama bir kez daha ikna oldum ki günümüz küresel dünyasında tamamen bağımsız devlet hiç yok. Ve kriz durumu hepimizi birbirimize bağımlı kıldı. Elbette biz Rusya Federasyonu ile dostluk ilişkilerinde bağımlıyız. Evet Rusya Federasyonu bize yardımda bulunuyor. Abhazya’da Rusya vatandaşları yaşıyor. Eğer bu bağımlılık ise, böyle bir bağımlılıktan (iyi insani ilişkiler, savaşta zarar gören halka yardım) yanayım.
 

Bununla birlikte bazı siyasetçiler tarafından sıkça Güney Osetya ve Abhazya’nın Rusya Federasyonu’na bağlanabilme olasılığı fikri dile getiriliyor.
 

Böyle bir konu gündemde değil. Defalarca açıkladım ve bir kez daha açıklamak istiyorum; Böyle bir gereklilik yok. Bizi tanıdılar ve bağımsız devletimizi inşa ediyoruz. Bundan dolayı bu konu gündemde değil.
 

Peki gündeme getirilirse?
 

Bence referandum olmalı. Yakın yıllarda böyle bir şey olacağını düşünmüyorum.
 

Tanındığınızı söylüyorsunuz. Sizi Rusya Federasyonu, Nikaragua tanıdı. Bir yıl içinde sizi tanıyan başka ülkelerin çıkmamış olması sizi üzüyor mu?
 

Hayır. Neden olduğunu söyleyeyim. Batı Sahra’yı 48 ülke tanıdı, ama bundan dolayı o uluslararası hukuk konusu olmadı. Devletin statüsünü ülke sayısı belirlemiyor. Bundan dolayı bu konuda rahatız. Ekonomik gelişim için bugün bize Rusya ve Rusya bölgeleri ile çalışmalar  yetiyor. Jeopolitik durumumuz önemli. Ve bugün değilse de yarın batının bu meseleyi çözeceğini biliyoruz.
 

Gürcistan sıkça, Abhazya ve Gürcistan sınırında Abhazya tarafında Rus askerleri yığınak yapıldığını, bazı hareketlenmeler olduğunu açıklıyor.
 

Aptalca. Gazetecilere büyük saygım var, ama bazı şeyler var… Gürcistan bu açıklamaları yapacak. O sürekli bu tür açıklamalar yaptı. Ama yaşam kimin haklı olduğunu gösterdi.
 

Gürcistan ile ikili müzakerelere hazır mısınız?
 

Henüz değil bir kez daha söylüyorum; şu anki Gürcistan yönetimi ile hiçbir müzakere yapmayacağız. Onların elinde bizim ve Güney Osetyalıların kanı var. Bunlar kendileriyle hiçbir müzakere yürütülemeyecek insanlardır.

Birkaç ay sonra Abhazya’da neler olacak. Bildiğim kadarıyla Ocak'ta seçimler olacak.

12 Aralık.
 

Beş yıl önce olduğu gibi bir sivil direniş tehlikesi var mı?
 

Böyle olacağını düşünmüyorum. En azından bizim tarafımızdan… Biz imkanlarımızı biliyoruz, beş yılda neler yaptığımızı, insanların düşüncesini biliyoruz. Aday olacağım galiba.
 

Rusya’nın desteğini hissediyor musunuz?
 

Tüm bu beş yıl boyunca Rusya ile çalıştım. Elbette bugün ilişkiler bana değil, cumhuriyete ve yönetime yönelik ve bunlar normal, pozitif ilişkiler. Birçok kişi hangi konuda yardıma ihtiyaç olduğunu, neye destek ihtiyacı olup olmadığını sordu. Şunu söylüyorum: ‘Hiçbir yardım, hiçbir destek lazım değil.’ Bu seçimleri sükunet içinde ve medeni şekilde gerçekleştirmeye çalışacağız. Çoğunluğun seçimine saygı duymalıyız. Ve hepsi bu.
 

Gürcü nüfusun yaşadığı Gal ve Kodor da seçimlere katılacak mı?
 

Elbette. Onlar da Abhazya vatandaşı ve Abhazya’da yaşıyor.
 

Abhazya devleti ne ile inşa ediliyor? Rusya’nın yardımı dışında maddi durumu nedir?
 

Seçimleri kazanıp geldikten sonra işe bütçemizden başladık ve beşinci yılda ülke bütçesi 400 milyon ruble oldu. Bu rakamı Moskova’da çok iyi işleyen bir mağaza iki üç haftada kazanabilir. Biz bütçeyi arttırdık ve onuncu yılda rakamı 2 milyara ulaştırmayı planlıyoruz. Bu yaklaşık beş katı fazla. Ne ile? Birincisi elbette vergi, ikincisi gümrük, üçüncüsü açtığımız üretim yerleri, dördüncü küçük ve orta çaplı işletmeler. Çok zor durumda olmamıza rağmen Gagra, Sohum ve Gudauta’da turizmle uğraşan özel sektörü vergiden muaf tuttuk. Vergi almadık ve insanlar biraz para kazandı. 2007’de Abhazya’da yaklaşık 1 milyon turist ve tatilci dinlendi.
 

Bu sene ne kadar bekliyorsunuz?
 

Yaklaşık aynı rakam. 700-800 bin bekliyoruz.
 

Bunlar genellikle Rusya’dan gelen turistler mi?
 

Evet çoğunluğu Rusya’dan, biraz Beyaz Rusya’dan, bazıları Ukrayna’dan, bazı BDT ülkelerinden geliyor. Bunların çoğunluğu Rus.
 

Siyasi istikametin değişmesi ile Rusya’nın şu anda gösterdiği desteğin yok olması halinde Abhazya hiçbir şeysiz kalmaz mı?
 

Kalacağını düşünmüyorum. Çünkü bizim yeterince imkanımız var. Küçük bir cumhuriyetiz ama ekonominin gelişimi için zenginiz. Böyle olabileceğini düşünerek elbette ülke içinde üretimi geliştirmeliyiz. Kendi kendimize ülke içinde ödenecek maaşları karşıyalabilmeliyiz ve bugün bunu başarılı şekilde gerçekleştiriyoruz.
 

Abhazya ordunun finanse edilmesi için ne kadar ciddi kaynak ayırıyor?
 

Bütçeden yüzde 6.

 

Peki sayı?

 

3200 idi, şu anda 2100-2200.
 

Peki burada Rus askerleri ne kadar?
 

1800 kişi.
 

Bu durum ne kadar devam edecek, yani burada Rus üslerinin, Rus sınır erlerinin bulunması. Belirli bir süre var mı?
 

Henüz yok. Durum gergin olmaya devam ettiği müddetçe bu durum korunacak. Durum normale döner, Gürcistan ile anlaşma imzalanır, bu ülke normal davranır, Abhazya’yı tanırsa bu konuları yavaşça gündemden kaldırırız.
 

Ağustos'ta yeni bir savaşın olabileceği konuşuluyor. Böyle bir ihtimal var mı?
 

Hayır, böyle bir ihtimal olduğunu düşünmüyorum.

 

Teşekkürler.

 

18.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Bagapş: Gürcistan'a vize uygulanmayacak!

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, bağımsızlığın Rusya ve Nikaragua tarafından tanınmasının ardından Gürcistan vatandaşlarına vize uygulamayacaklarını ama özel geçiş düzenlemelerine gideceklerini açıkladı. Bagapş, Gürcü-Abhaz sınırında kontrollerin sıkı olmasının nedeninin de Gürcistan’ın bölgedeki eylemleri olduğunu belirtti

 

Çarşamba günü basın toplantısı düzenleyen Bagapş, Abhazya'nın Gürcistan yapısına dahil edilmesiyle ilgili  soruya "Bu tamamen ihtimal dışı bir seçenek. Bundan böyle sonsuza kadar Abhazya, Gürcistan içinde olmayacak, eskiye dönüş olmayacak. Ancak Abhazya her ülkeyle normal, insani, iyi komşuluk ilişkileri inşa etmeye hazır" dedi. Bagapş sınırdaki düzenlemelerle ilgili olarak da "Her şey Gürcistan'a bağlı... Eğer biz yeniden Gürcistan tarafından provokasyon, terör eylemi, insan kaçırma olaylarına maruz kalırsak sınırı kaleyle kapatacağız. Eğer durum düzelirse, devletler arası medeni ilişkiler olacak" diye konuşu. Sınırı geçme izninin komşu ülkede akrabası olan, hastalığı bulunan veya ziyaret maksadıyla gitmek isteyenlere tanınacağını belirten Bagapş "İki geçiş noktası oluşturacağız; Biri İngur nehri üzerinden, ikincisi insanların hareketini kolaylaştırmak için aşağı bölgeden olacak" dedi. Abhazya Dışişleri Bakan Yardımcısı Maksim Gvinciya da Salı günü yaptığı açıklamada, Gürcistan ve Abhazya'nın iki haftada bir Gürcü-Abhaz ayrılık bölgesinde olayları engellemek amacıyla görüşmeler gerçekleştireceğini duyurdu.
 

Sınırda düzenli görüşmeler olacak
 

Gürcistan ve Abhazya arasında düzenli görüşmelerin yapılmasını öngören mutabakat 17-18 Şubat 2009’taki Cenevre görüşmelerinin dördüncüsünde sağlanmıştı.

 

Beri tarafta 30 Nisan’da Rusya ve Abhazya arasında Abhazya sınırlarının ortak güvenliği konusunda anlaşma imzalanmıştı. Anlaşmaya göre Abhaz sınır muhafız birlikleri teşkil edilinceye dek Rusya Abhazya’nın sınırlarını koruyacak.

 

17.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Sohum’da AB toplantısı

 

Sohum, Abhazya’nın başkenti Sohum “AB’nin genişlemesi; politika ve süreçler” konusu bir toplantıya ev sahipliği yaptı.

 

14 Temmuz’da AB Güvenlik Etütleri Enstitüsü’nün (EUISS) Abhazya’daki sivil örgüt Sosyal Programlar Merkezi’nin katkılarıyla düzenlediği yuvarlak masa toplantısında Açık Enstitüsü uzmanı Jacqueline Hale ve Abhazya devlet başkanının uluslararası ilişkiler danışmanı Vyaçeslav Çirikba birer tebliğ sundu. Toplantıda AB’nin genişleme politikasını irdeleyen Hale, Abhazya, Güney Osetya ve Yukarı Karabağ’ın AB Doğu Ortaklığı Programı’na alınmasıyla ilgili perspektifleri değerlendirdi. Hale bölgede güvenliğin sağlanması konusunda AB ve Rusya’nın işbirliği yapmasının önemine de değindi.

 

Vyaçeslav Çirikba ise Abhazya’nın Avrupa Birliği genişletilme politikasına bakışını anlattı. Çirikba, Abhazya ve AB ilişkilerindeki temel problemin birliğin Kafkasya’nın yeni gerçeklerini kabullenmekteki isteksizliğinden kaynaklandığını belirtti. Çirikba Kafkasya’da güvenlik mekanizması oluşturma amacıyla sürdürülen Cenevre süreci de AB’nin Kafkasya ile pragmatik ilişkilerinde ilk tecrübe olarak niteledi.

 

15.07.2009  Ajans Kafkas

 

 BM gücü Abhazya'ya veda etti

 

Sohum, Abhaz-Gürcü çatışmasının ardından bölgede bulunan ama görev suresi Rus vetosu nedeniyle uzatılmayan BM Gürcistan Askeri Gözlem Gücü (UNOMIG) Abhazya’dan tamamen çekildi.

 

İtar-Tass haber ajansına göre, yaklaşık 130 kişilik personelden oluşan misyondaki son 7 gözlemci de bugün Abhazya’yı terk etti.

 

Abhazya ile Gürcistan arasındaki tampon bölgede 1993’den beri görev yapan UNOMIG’in görev süresinin uzatılmasını öngören karar tasarısı, misyonun formatının değişmesi yönünde Abhazya’dan gelen talebe takılmıştı. Talep karşılanmayınca Rusya da BM Güvenlik Konseyi’nin haziran ayındaki oturumda tasarıyı reddetmişti.

 

15.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Rogozin: Abhazya için en kritik mesele güvenlik

 

Sohum, Rusya’nın NATO Daimi Temsilcisi Dimitri Ragozin, Abhazya’yı ziyaret edip bağımsızlığın hedefine ulaşmasının ardından bu Kafkas cumhuriyeti için en önemli meselenin güvenlik olduğu mesajı verdi.

 

Rogozin, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’la görüşüp Rusya ile Abhazya arasında imzalanan güvenlik anlaşmasını değerlendirdi. 22 Temmuz'da Brüksel’de planlanan Rusya-NATO zirvesi öncesi gerçekleşen ziyarette Ragozin, Rusya’nın Abhazya’daki turizm altyapısıyla ilgilendiğini belirterek "90’lı yıllardan beri Abhazya’nın bağımsızlığını destekliyoruz. Bu amaca ulaşıldı, şimdi burada istikrarı sağlamalısınız. Abhazya’nın çok büyük zenginlikleri var ve kullanılmaları gerekiyor. Eğer uygun şekilde kullanılırsa en zengin bölgelerden birisi olacak ancak bugün bölge için en önemli konu güvenliktir" dedi. Sohum'daki görüşmeye Abhazya Parlamentosu Başkanı Nugzar Aşuba, Dışişleri Bakanı Sergey Şamba ve Rusya Federasyonu'nun Abhazya Büyükelçisi Semen Grigoryev de katıldı. Sınırdaki Gal'e gidip incelemelerde bulunan Rogozin, bölgede görev yapan Rus askeri karargahlarını gezdi.

 

15.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Sosyolog gözüyle Abhazya: Abhazlar kara giysileri çıkardı

 

Sohum, Cemre Erciyes anavatanı Abhazya’ya dönüş yaparak orada yaşam kurmuş Türkiye kökenli bir sosyolog. Erciyes, umduğu ve bulduğu Abhazya’yı, Abhazya’nın bağımsız devlet olarak tanınmasının ardından yaşanan toplumsal değişimi ve dönüşçülerin yaşadıkları sorunları Ajans Kafkas’a anlattı.

 

Erciyes Abhaz halkının mütevazi imkanları içerisinde yaşamın yüzünü güldürmeyi başardığını ve tanınmanın ardından savaştan miras siyah giysilerin çıkartıldığını aktardı. Dönüş konusunda ise Erciyes, yerlilerin sürgün konusunda çarpıtılmış bilgilerinden kaynaklanan önyargılarına işaret ederken dönenlerin de kendilerini anavatanlarında olmalarına rağmen göçmen olarak hissettiklerine parmak bastı. İşte Erciyes’in birebir gözlemleri:

 

Abhazya’yı bir sosyolog gözüyle nasıl buldunuz?

 

Abhazya'ya ilk olarak 2006 yılının Aralık ayında düzenlenen Abhaz-Abaza Birliği Kongresi için geldim. İlk izlenimim, tipik bir eski Sovyet coğrafyasında Çerkes yaşam tarzı olmuştu. Şehir yaşantısında 1992-1993 Bağımsızlık Savaşı’nın izlerini, binalarda ve şehitliklerde görebiliyordunuz.

 

Ancak bu acı görüntüleri bir kenara koyabilirseniz geriye Çarlık döneminin özgün mimarisinden güzel binalarla, Sovyet döneminden kalma az ve çok katlı, küçük odalı toplu konutlar kalıyordu. Köy yaşantısındaysa geleneksel Kafkas mimarisinden esinlenerek yapılmış köy evleri, Çerkes bahçeleri ve çeşitli sebeplerle misafir ağırlamak için hazırlanmış büyük çardaklar dikkatimi çekiyordu. Ahırlar tıpkı diğer Kafkas evlerinde olduğu gibi evin arkasında, tuvaletler ise eve mümkün olduğunca uzakta inşa edilmişti. İnsanlar ise hem 'Sovyet' hem 'Çerkes' karakteristikleri taşıyorlardı. Tanıştığım çoğu kişi yüksek eğitim almıştı ki bu Sovyet eğitim sisteminin bir getirisiydi. Yeni nesilde çok iyi düzeyde yabancı diller konuşanlar vardı. Genci yaşlısı, ortak konuşabildiğimiz dili olsun olmasın herkeste Çerkeslerin o içten misafirperverliği, paylaşımcılığı ve güler yüzlülüğü göze çarpıyordu. Henüz geldiğimin üçüncü günüydü ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Maksim Gunjia bana “Abhazya'da sosyologumuz yok ve senin ilgilendiğin geri dönüş konusu üzerine çalışma yapacak birine çok ihtiyaç var. Abhazya'ya gelmeyi düşünürsen elimden gelen her türlü yardımı yaparım” deyince ona cevabım üç ay sonra geleceğim yönünde oldu. Üç ay sonrada gelerek Abhazya'ya yerleştim. Abhazya'ya yerleştikten sonra da ilk izlenimlerimde haklı olduğum ortaya çıktı. Kongre sırasında tanıştığım insanlar bana evlerini ve yaşamlarını açtılar. Hala haftanın birçok günü görüştüğüm, birlikte projeler üretebildiğim, görüşemediğimiz zaman özlediğim sıcak arkadaşlıklar kurdum. Geldiğim ilk zamanlarda sokaklarda yürürken kafamda sürekli bir şeyleri iyileştirmek için planlar, projeler üretiyordum. Bu bahçeler nasıl temizlenir? Apartmanlar nasıl güzelleştirilir? Nasıl bir yaklaşımla insanları kırmadan yaşamlarını olduğundan daha iyi yapabilecekleri anlatılabilir? Küçük çocuklarla ilgili sanat ve spor etkinlikleri nasıl düzenlenebilir? Ve bunun gibi binlerce soru soruyordum kendime. Geldiğim hafta üniversitede, diasporadan gelen öğrenciler için düzenlenen Abazaca ve Rusça dersine kaydolmuştum. Üniversite ile ilgili de birçok soru vardı kafamda. Geldiğimden bir ay kadar sonra Maksim Gunjia'ya kafamdaki projelerden bazılarını açtım. Bana çok olumlu yaklaştı ve bu fikirleri yazılı hale getirerek herkesle paylaşmamı söyledi. Ancak bir gerçeği göz ardı etmememi hatırlattı. İnsanlar resmi olarak halen devam etmekte olan bir ambargo ülkesinde yaşıyordu. Devletin imkanları çok kısıtlıydı. Halkın da öyle.  Projeler bu gerçekliğe uygun olmalıydı. O projeleri hiçbir zaman yazılı hale getirmedim. Çünkü Abhazya'ya geliş tarihim ekonomik gelişimin hız kazandığı ve baharın yavaş yavaş insanların içini ısıttığı bir sürece rastlıyordu. Bir sabah uyandığımda bütün apartman sakinlerinin çevre temizliği ve düzenlemesi yaptığını gördüm. Bir cuma günü Sohum şehrine indiğimde valinin çağrısıyla tüm halkın evlerinin, okullarının önünü temizlediğini; üniversitede elleri ojeli, ayaklarında topuklu ayakkabılarıyla kızların yerleri, duvarları sildiğini, bahçelerdeki ve yol kenarlarındaki otların biçildiğini ve şehrin bambaşka bir görüntüye kavuştuğunu gördüm. Tüm şehir bahar temizliği yapıyordu. Şehir merkezinde olan ve ekonomik imkanları daha hallice olan halk apartmanlarını boyatmaya başladılar.

 

Evinde kaldığım ailenin kızlarından biri daha okulu bitirerek çalışmaya başladı ve ev halkı yaşamlarını iyileştirmek için küçük küçük adımlar atmaya başladılar. (Bir yıl içinde daha iyi işlere geçerek ve aileden daha çok kişinin çalışmaya başlamasıyla evlerini neredeyse baştan aşağı yenilediler.)

 

Abhazya’nın tanınmasının toplum üzerindeki etkileri ne oldu?

 

2008 yılı Ağustos ayında tanınma sonrasında binaların yenilenmesi iyice hız kazandı. İnsanlar kendilerini çok daha güvende hissetmeye başladılar. Savaş korkusu azaldı ve evlerine, binalarına, arazilerine yapacakları yatırımların kalıcı olacağı hissi arttı. Onlarda ellerine geçeni bu şekilde değerlendirmeye başladılar. İş yatırımları da arttı. Sorunların ve sıkıntıların (mümkün olduğunca politik olmayan yollarla) dile getirilmesi arttı. 2006 yılı Aralık ayında beni davet ettiği zaman Maksim Gunjia şöyle bir söz dile getirmişti: “Savaştan beri ilk defa halkımın gözlerinin içinin güldüğünü görüyorum, bu halk bu mutluluğu hak ediyor.”

 

2008 yılında tanınma sonrasında ilk defa siyah yas giysilerini çıkardı bu halk. İlk defa mutluluğunu coşkuyla ortaya koydu. Henüz birkaç ay önce düzenlenen rock konserinde kılını kıpırdatmayan gençler, arabaların üstlerinde ellerine geçen bayrakları sallayarak, çığlıklar atarak şehir turları attılar. Haftalar boyunca insanlar sokaklarda karşılaştıkça bağımsızlık için birbirlerini kutladılar. 30 Eylül kutlamaları tam bir coşkuyla geçti. Sonrasında da insanların yüzündeki gülümseme eksilmedi.

 

Buraya diasporadan yerleşmiş biri olarak dönenlerin ahvaline dair tespitleriniz nelerdir?

 

Geldiğim günden itibaren geri dönüş ve dönenler ile ilgili birçok etkinliğe, toplantıya, tartışmaya katıldım ve farklı araştırmalar, gözlemler yaptım. Söylemek isterim ki tanınmadan sonra dönüş gerçekten inanılmaz bir hız kazandı. 2007 yılında 200 hane geri dönüşçü vardı ve sürekli görüşmesem de bunların bir çoklarını tanıyor ve duyuyordum. Şimdiyse her gün yeni bir dönüşçü ile karşılaşıyor, tanışıyorum. Eskiden beri burada olanların ne kadar olsa bir ev, iş düzenleri mevcuttu. En yeni gelenlerde ise dikkat çeken öncelikli olarak işlerini kurdukları ve geçici olarak kendilerine kalacak yer ayarladıkları. Dönenlerden dil bilenler var. Bilmeyenler de iki senedir Abhaz-Abaza Kongresi tarafından düzenlenen ve Nona Tuazba başta olmak üzere birçok öğretmenin ders verdiği Abazaca kursunda dil öğreniyorlar. Bu kurs özellikle uyum sürecine çok olumlu katkı sağlıyor çünkü aktiviteler derslerle sınırlı kalmıyor. Şarkılar söyleniyor, dans ediliyor, birlikte yemekler yeniyor, pikniklere gidiliyor- hepsinden önemlisi sorunlar paylaşılıyor, çözüm üretilmeye çalışılıyor.

 

Dönenlerin karşılaştıkları sorunlar, özellikle adaptasyon konusunda yaşanan sıkıntılarla ilgili neler diyeceksiniz?

 

Henüz geçtiğimiz hafta geri dönüşün sorunları üzerine bir toplantı düzenlendi. Burada temel tartışma konuları daha önce belki de binlerce kez tartışılan sorunlardan çok da farklı değildi.  Öncelikli sorun iletişimsizlik ve hem diasporada hem anavatanda bilgi eksikliğidir. En son gelenler ya daha önce geldiklerinden, ya son zamanlarda biraz daha gerçekçi bilgi dolaşımı başladığından daha az önyargıyla belki de kendilerini en kötüye hazırlayarak geliyorlar. Sürgün süreci ile ilgili yerli Abazlar maalesef çarpıtılmış, hatta ve hatta yaratılmış bir tarih bilgisine sahipler ve çatışma alanlarında bu sahte tarih üzerinden geri dönüşçülerle aralarına mesafe koyanlar var. Ambargo ilk başladığı zaman Abhazya'da bulunan 2000 geri dönüşçünün yüzde doksanı geldikleri yerlere geri dönmek zorunda kalmışlar. Özellikle bu süreçte kendileri de birçok sıkıntı çeken, soyulan, alacak ekmek, un, yağ bulamayan halk onların direndiği bu sorunlara geri dönüşçülerin direnememe sebeplerini anlayamıyorlar. Bu konuda tıpkı sürgün süreci gibi çatışmalara ve insanlar arasına mesafe girmesine sebep olan ve artık özellikle o dönemde burada olan dönüşçülerin konuşmak istemedikleri bir süreç olarak tarihe gömülüyor. Halbuki, buralı halkın bugün bile daha rahat geçinmesini sağlayan köylerinden, bahçelerinden gelen ürünleri vardı o dönemde. Onların bugünde kendilerini, ailelerini koruyan büyük amcaları, dayıları vardı. Onlar zaten çeşitliliğin olmadığı, fazlasını isteyemedikleri Sovyet kültürü içinde yetişmişlerdi. Onların geride bıraktığı, onlar için endişelenen, ağlayan, üzülen anneleri, babaları, kardeşleri, hatta çocukları yoktu. Dayanmaları tabi ki de daha kolay olacaktı. Ama belki Çerkes kültürünün getirisi, belki dönüşçülerin kendilerini anavatanlarında bile göçmen gibi hissetmesi sebebiyle geri dönüşün sorunları, farklı bakış açıları, geleneksel yaşam kültüründe ki farklılıklar, kaynaşmak yerine o dönemde insanlar arasına mesafe koydu. Ancak bugün bunu söylemek zor. Anadillerini bilmeyen genç dönüşçüler Türkçe-İngilizce bilen yerli gençler vasıtasıyla buralılarla kaynaşıyorlar. Yeni nesil, diasporada korunan geleneksel değerleri önemsiyor, merak ediyor, bu şekilde yaşamak istiyor. Geri dönüşün Abhazya'nın demografik probleminin tek çözümü olduğunu düşünenler geçmişteki iletişimsizlik ve konuşmama sorunun önüne geçmek için, sonuçta hiçbir zaman projeye dönüştürülmese de tartışma platformlarıyla önyargıların silinmesi yolunda önemli adımlar atıyorlar.

 

Sizce geri dönüş çabaları neden sayısal olarak ciddi sonuçlar vermedi?

 

Geri dönüşün bir diğer önemli sorunu projesizlik-programsızlık aslında. Abhazya'da çalışan her insanın maaşından yüzde 3 kesilerek sağlanan Demografya (Geri Dönüş Komitesi) bütçesi plansız- projesiz- hedefsiz harcanmaya devam ettikçe geri dönüşün toplu ya da daha büyük sayılarla olması ihtimali yok maalesef. Halk değişime, geri dönüşe destek olmaya, ülkenin daha iyi koşullara sahip olması için çalışmaya hazır.

 

Geride bıraktığınız diaspora için bir öneriniz var mı?

 

Diasporaya düşen görev, farklı düşünceleri, inançları ve koltuk kavgalarını bir yana koyarak gerçekten bir Diaspora olmak, Abhazya'nın diasporada ve dünyada doğru tanınmasına, diasporanın Abhazya'da doğru anlaşılmasına, ve geri dönmek isteyenlerin doğru projeler ve maddi imkanları olanların destekleriyle döndürülmesine yönelik çalışmalar yapmak olmalıdır.

 

15.07.2009  Ajans Kafkas

 

 İran heyeti  Abhazya’yı ziyaret etti

 

Sohum, İranlılar Abhazya’yı ‘tanımak’ için keşfe çıktı. Kafkasya uzmanlarının yer aldığı İran heyeti Abhazya’yı ziyaret edip temaslarda bulundu.

 

İran heyetinin talebi üzerine Abhazya yönetimi ile yapılan görüşme basına kapalı gerçekleştirildi. Yetkililerle temasların dışında İran heyeti Ritsa gölü, Gagra, Pitsunda, Novi Afon ve Sohum’u gezdi.

 

Abhazya’ya 11 Temmuz’da gelen heyetin ziyareti bugün sona erdi. Heyette yer alan isimlere dair bilgi verilmezken Apsnıpress’e konuşan bir kaynak “İran temsilcilerinin günümüz Abhazya’sı hakkında daha çok şey öğrenmek istemesinde şaşılacak bir şey görmüyorum. Ağustos 2008 olayları Transkafkasya’da birçok şeyi değiştirdi ve bölgede barışın ne kadar sağlam olduğunu gösterdi” yorumunu yaptı.

 

Geleneksel olarak Rusya ile sıkı işbirliği içerisinde olan İran’ın Abhazya ve Güney Osetya ile ikili ilişkiler geliştirmeyi düşündüğü belirtiliyor. Oset kaynaklar, İran’ın Moskova Büyükelçisi Mahmud Rıza Secadi’nin “İran Rusya’nın Güney Osetya’daki barış hareketini tamamıyla destekledi. İran Güney Osetya ve Abhazya halklarının Gürcistan tarafından soykırımını ilk kınayanlardan oldu” dediğini aktardı.

 

14.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Diasporalı gençler Abhaz parlamentosuna konuk

 

Sohum, Abhazya Parlamentosu muhacir torunlarını ağırladı. Abhazya gezisine katılan 19-27 yaş arasındaki Türkiyeli gençler, Abhaz milletvekilleriyle görüştü.

 

Parlamento Yurttaşlarla İlişkiler Komitesi Başkanı Soner Gogua’nın organize ettiği görüşmede Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba misafirleri milletvekilleriyle tanıştırıp yasama çalışmaları ve ülkenin ekonomik gelişimi hakkında bilgi verdi.

 

Aşuba, “Abhazlar nerede olurlarsa olsunlar hepsi Abhazya Cumhuriyeti vatandaşlık hakkına sahip. Ama haklarla birlikte sorumlulukları da ortaya çıkıyor. Bundan dolayı hepiniz vatanınıza dönmeye, devletin inşası ve gelişimine katkıda bulunmaya çağırıyorum” dedi.

 

Gençler de ‘Biz vatanımıza turistler olarak gelmek istemiyoruz. Biz dedelerimizin vatanına dönmeyi düşünüyoruz’ görüşünü dile getirdi.

 

Görüşmede Abhazya Devlet Üniversitesi’nin tüm bölümlerinde Abhazya eğitimin olmaması bir eksiklik olarak gündeme getirildi. Dönüş yapmak isteyen gençler çok istedikleri Abhazca yerine Rusça öğrenmek zorunda kalınmasından yakındı.

 

14.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Oset çocuklar Abhazya'da stres atacak

 

Tskhinval, Ağustosta savaş atlatmış Güney Osetya’nın çocukları bu ülkeyle kader birliği yapan Abhazya’da dinlenecek.

 

Güney Osetya Gençlik, Spor ve Turizm Bakanı Eleonora Bedoyeva, Sohum’u ziyaretinde işbirliği anlaşmaları imzalarken Oset çocukların ücretsiz olarak Abhazya’da tatil yapmaları konusunda da anlaştı. Bakanlığın turizm bölümü başkanı Fatima Gigolayeva, Sohum’daki temasların ardından “İlk başta Abhazya’ya gençlik örgütlerini temsil eden genç üniversite öğrencilerini göndermeyi planlamıştık ama evli çiftlerden çocukları için gelen çok sayıda dilekçe oldu ve onları geri çevirmedik. Üç aşamada Abhazya’ya tatil için 150 kişi göndermeyi planlıyoruz” dedi.

 

Çerkeskli gençler de Abhazya’da

 

Bu arada Abhazya’ya yaz tatili için Karaçay-Çerkes’in başkenti Çerkesk’ten de 180’den fazla çocuk geldi. Abhazya’da tatil yapan çocuklar arasında çeşitli yarışma, festival ve olimpiyatlarda dereceye girenler de var.

 

Sohum Belediyesi İdari İşler Başkanı Temur Tkebuçav çocuklara yaz tatili programının Abhazya ve Karaçay-Çerkes’in daha önce imzaladığı işbirliği anlaşmaları çerçevesinde organize edildiğini söyledi.

 

13.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Sınır anlaşması tartışılarak onaylandı

 

Sohum, Abhazya Parlamentosu, Abhazya sınırlarının Rusya ile birlikte korunmasını öngören anlaşmaya tartışmalı bir oturumun ardından onay verdi. Anlaşma, onay veren bazı vekillerden de eleştiri aldı.

 

10 Temmuz’daki oturumda oturuma katılan 30 vekilden 27’si ‘Rusya Federasyonu ve Abhazya Cumhuriyeti’nin, Abhazya Cumhuriyeti Devlet Sınırlarının Ortak Korunması Anlaşması’na onay verdi. Oylamada Guram Gumba, Adgur Haraziya ve Valeri Bganba çekimser kaldı.

 

Abhazya Devlet Başkanının parlamentodaki temsilcisi Dmitri Şamba, anlaşmanın amacını, “Abhazya cumhuriyeti sınırlarının ortak korunması için uluslararası yasal çerçeve oluşturmak” diye sunarken, milletvekillerine dağıtılan anlaşma taslağına Parlamento Savunma ve Milli Güvenlik Komitesi, Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı’nın görüşlerinin eklendiğini belirtti. Adalet Bakanlığı da anlaşmanın Abhazya yasamasına uygun olduğu görüşünü bildirdi.

 

Savunma ve Milli Güvenlik Komitesi Başkanı Garik Samanba, komitenin anlaşmayla ilgili defalarca toplantı yaptığını belirtip “Anlaşmanın onaylanması gerekiyor” tavsiyesinde bulundu.

 

Oturumda Abhazya yargısı, Rus askerlerinin dokunulmazlığı, Abhazya tarafından konut sunulması gibi konularında tartışmalar yaşandı. Bazı milletvekilleri anlaşmada Abhazya Anayasasına aykırı bazı maddelerin bulunduğunu söyledi.

 

Parlamentolararası ve Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Guram Gumba “Hem Abhazya’nın hem Rusya’nın karşılıklı çıkarları var. Biz ilk kez böyle bir anlaşma imzalıyoruz, Abhazya’da bizim böyle bir anlaşmaya ihtiyacımız olmadığını söyleyecek tek kişi yok. Ama belge beraberinde birçok soruyu getiriyor. Endişe veren maddeler var. Devlet Başkanına daha net bir belirginlik ve Rusya ile Abhazya Cumhuriyeti arasında sınır idaresi yetkilerinin sınırlandırılması konusunda başvurmayı düşünüyoruz” dedi.

 

Anlaşma olgunlaşmadı

 

Milletvekili Valeri Kvarçiya anlaşmanın 29 maddesinde öngörülen Abhazya tarafının askeri görevden kovulan veya yaşamak için Abhazya’yı seçen sınır askerlerine yaşayacakları bir yer sağlama zorunluluğuna katılmadığını belirtti: “Anlaşmanın tam olarak oluşturulmadığını düşünüyorum ve suç Abhazya yönetiminin. Anlaşmanın kabul edilmesi için oy kullanacağım, ama sadece Rusya yönetimine saygımdan.”

 

Milletvekili Adgur Haraziya da, Abhazya’nın yargı meselesiyle ilgili endişelerini dile getirdi. Ermenistan ve Rusya arasındaki sınırların ortak korunması anlaşmasını örnek gösteren Haraziya, “Abhazya ile anlaşmanın sınırları tam olarak belirlenmedi, özellikle de silahlı askerlerin yerleştirilmeleri maddesi. Benim hislerime göre, anlaşmanın hazırlanmasına Abhazya tarafı hiç katılmadı. Bence bazı konularda bizimle anlaşılması gerekiyor. Anlaşmanın onaylanmasından sonra onun geliştirilmesi için bir çalışma grubu oluşturulmalı” dedi.

 

Şamba eleştirileri reddetti

 

Dışişleri Bakanı Sergey Şamba ise, anlaşmanın onaylanmadan önceki sürecinde anormal bir durum olmadığını belirtip, anlaşmanın tamamlanmadığı ve yönetimin şartların belirlenmesinde seyirci kaldığı eleştirilerini reddetti. “Dört ay boyunca Güvenlik Konseyi’nde anlaşma metni üzerinde çalışıldı” diyen Şamba, her anlaşmanın taviz ve uzlaşılardan oluştuğunu vurguladı.

 

Şamba, “Rusya’nın buraya vatandaşlarını gönderirken hayatlarını riske attığını unutmamak lazım. Eğer gerekli görmüyorsanız onaylamayın. Anlaşmaya sadece Rusya’ya olan sevginizden ötürü oy vermeniz gerekmiyor” dedi.

 

13.07.2009  Ajans Kafkas

 

 BM Abhazya'dan çekilse de yardımlar kesilmeyecek

 

Sohum, Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nde veto etmesiyle görev süresi dolan BM Gürcistan Askeri Gözlem Misyonu (UNOMIG) çekilmeye hazırlanırken BM’den Abhazya’ya insani yardımların kesilmeyeceği mesajı verildi.

 

BM Barış Gücü operasyonlarının Avrupa ve Latin Amerika bölümü direktörü David Harland 9 Temmuz’da Sohum’da Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba ile UNOMIG’in çekilmesi sürecini görüştü. Harland, UNOMIG’ın 16 Temmuz itibariyle ekipmanını çekmiş olacağını, ama personelin 2-3 ay daha bölgede kalacağını söyledi. Harland görüşmede BM’nin misyonunu çekse de Abhazya halkına sosyal yardım programlarının sürmesinden yana olduğunun altını çizdi.

 

Harland, Şamba’ya yıllardır misyon ile yürüttükleri mükemmel işbirliğinden ötürü teşekkür ederek, “BM Misyonu'nun burada hem yönetim hem halkla pozitif ilişkileri vardı. Çalışmalarımızın Gürcü-Abhaz anlaşmazlığını çözüme kavuşturma sürecinde olumlu etkilerinin olduğunu umuyor ve inanıyorum” dedi.

 

Şamba da misyonun ülkelerinde yürütmüş olduğu faaliyetlere önem verdiklerini, bundan dolayı çalışmaların sona ermesine üzüldüklerini dile getirdi. Şamba, BM Gözlem Misyonu'nun formatının değişerek devam etmesi için çalıştıklarını, ama olmadığını kaydetti. Sohum misyonun adındaki ‘Gürcistan’ ibaresinin çıkarılmasını istiyordu.

 

10.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Şamba: ABD Gürcistan için sözden fazlasını yapmaz

 

Sohum, Ağustos'taki savaşın ardından 14 Temmuz’da Gürcü ve Abhaz tarafı ilk kez Abhazya’nın Gal bölgesinde masaya oturacak. Cenevre görüşmelerinde varılan uzlaşma gereği taraflar bir daha savaş çıkmaması konusunda bir mekanizma oluşturma hedefi güdüyor. Ancak bunun öncesinde ABD Başkanı Barack Obama’nın Moskova’da Gürcistan’ın toprak bütünlüğüne vurgu yapmasının ardından Gürcü insansız uçakları Abhazya semalarında gözüktü.

 

Sohum haliyle bunu kışkırtıcı bir hareket olarak niteledi. Bu gelişmeler yaşanırken Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, ABD’nin Gürcistan’ın toprak bütünlüğü tezi konusunda bundan sonra daha fazlasını yapmayacağı inancını dile getirdi.

 

Şamba 9 Temmuz’da Vremya Novostey’den Mikhail Vignanski’nin sorularını yanıtladı. Ajans Kafkas’ın Türkçeye çevirdiği röportajda Şamba Obama’nın Moskova’da verdiği mesajı ve mevcut durumu “ABD’nin önünde Gürcü toplumu için Güney Osetya ve Abhazya’yı yitirme konusundaki acı duyguyu hafifletme görevi bulunuyordu. Obama’nın açıklamasının bir anlamı yok. Amerikalılar Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü yeniden inşa etmeyle ilgileneceğine imkan vermiyorum. Evet onlar böyle kabul ediyor ama biz de zaten Amerikalıların yakın bir zamanda Abhazya’nın bağımsızlığını tanıyacağını beklemiyoruz. Bu arada, ABD halklara kendileriyle ilgili tayin hakkını kendilerinin verdiğini ve bu hakkı kullandıklarını unutuyor. Abhazya Amerika’nın tanıması olmadan da yaşar” sözleriyle değerlendirdi. Şamba’nın diğer yanıtları şöyle: 

Obama’nın açıklaması Rusya’nın tavrını etkileyebilir mi?

 

Rusya tanımaktan mı vazgeçecek? Böylesine fantastik bir senaryo göz önüne getirsek bile, biz kendi bağımsızlığımızdan vazgeçmeyeceğiz.

20 Temmuz’da ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden Gürcistan’ı ziyaret edecek. Bu ziyaret bölgeye ne getirebilir?
 
Geçenlerde ABD’de bulunan Gürcistan Dışişleri Bakanı Grigori Vaşadze, Amerikalıları Barack Obama’nın Moskova’nın ardından Tiflis’e ziyaret için ikna etmeye çalıştı. Gördüğünüz gibi olmadı. Şimdi başkan yardımcısı geliyor.
 
Gürcistan Dışişleri Bakanının ABD’de görüşmeler yaptığını nereden biliyorsunuz?

Biliyorum! Barack Obama’nın yaptığı en büyük şey, Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü tanıdıklarını açıklamak oldu. Aslında biz de tanıyoruz, ama eski SSCB Gürcistan sınırlarında (Abhazya özerk bölgesinin de yer aldığı) değil tabi ki.

14 Temmuz’da Abhazya’nın Gal şehrinde, Cenevre’de yürütülen Kafkasya’nın güvenliği konusundaki görüşmelerin bir sonucu olarak olayların engellenmesi konusunda müzakereler yapılacak. Bu müzakerelerden neler beklemeli?

Biz şimdilik sadece toplantı konusunda anlaştık. Toplantıya Gürcistan, Abhazya, Avrupa Birliği, Rusya ve BM katılacak. Ama BM’in misyonu burada sona erdi. Şimdi bu örgüt katılmadan bu mekanizmanın nasıl çalışacağı konusunda birçok sorumuz var. Bazı tekliflerimiz var, onları görüşmek lazım. Eğer bunlar kabul edilirse mekanizma çalışır. Bunun için görmezden gelinmemeli, dinlenmeliyiz. BM misyonunun Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nın vetosunun ardından yerinden edilmesine gelince, görev süresi konusundaki metinden rahatsız edici formül çıkarılmalı, BM’in geçen tüm yıllarda olduğu gibi taraflı değil, tarafsız olması gerekirdi.

Geçtiğimiz günlerde BM daimi elçiliği yapmış muhalif Gürcü liderlerinden İrakli Alasaniya gazetecilere, 2008’de savaştan birkaç ay önce Sohum’a gittiğini ve askeri harekatların tekrarlamaması ve mültecilerin Abhazya’ya dönüşü konusunda hemen hemen bir belge kabul ettiğini anlattı. O, son anda Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili’nin bu belgeyi imzalamayı reddetmeye karar verdiğini söyledi. Alasaniya, bunun Gürcü liderinin büyük bir hatası olduğunu düşünüyor, çünkü benzeri bir belge daha sonra Güney Osetya ile de imzalanabilir ve savaştan tamamen kaçınılabilirdi.

 

Evet öyle. İlk olarak biz 2005’de o zamanın Gürcistan’ın ayrılıkçı konuları çözüme kavuşturma bakanı Georgi Khaindrava ile anlaştık. Daha sonra İrakli Alasaniya ile bu geliştirildi. Bölgede farklı bir tablo olabilirdi. Temiz bir sayfadan başlayabilirdik, ayrıca bu Rusya ve Gürcistan ilişkilerine de yardım edebilirdi, çünkü garantör olarak bu belgeyi Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in imzalaması gerekiyordu.

 

Gürcistan yönetiminin bu adımlarına alışamıyoruz. 1992-1993’de Gürcü-Abhaz Savaşı başlamadan önce bize Devlet Konseyi (o dönemde Gürcistan’ın en üst mercisi) heyeti Tiflis’ten geldi. Federatif model konusunda anlaştık. Daha sonra Gürcistan Sovyet silah payını aldı ve bizi güç ile alabileceğine karar verdi. Sonuç belli. 1997’de o zamanın Gürcistan lideri Eduard Şevardnadze ile ortak devlet hakkında konuştuk ve yine son anda Gürcistan tarafı imzalamaktan vazgeçti. Geçen sene galiba Tiflis’te ordu bu kadar hazır, mesele güç yoluyla çözülebilir kararı alındı. Ve sonucunda barışçıl yolla çözümü kaybetti.
 
Gürcü ‘Birleşik Muhalefet’ lideri Levan Gaçeçiladze Moskova, Sohum, Tskhinval’i ziyaret etmeye hazır olduğunu açıkladı. Kabul etmeye hazır mısınız?

 

Bu seçim öncesi açıklama, onlara müsamaha göstermeyi düşünmüyoruz. Ne hakkında konuşacağız? Gürcistan’ın toprak bütünlüğü hakkında diyalog olmayacak. Sadece iyi komşuluk ve dostluk ilişkileri hakkında olacak.

 

Aralıkta Abhazya’da Devlet Başkanlığı seçimleri var. Aday olacak mısınız?

 

Hayır ve henüz kimi destekleyeceğime de karar vermedim. Bundan söz etmek için erken.

 

Geçtiğimiz günlerde Sohum’da Abhazlara hakaret eden Rus komutan ile kavga ettiğiniz doğru mu? Bu konu Gürcistan medyasında yazıldı.

 

Bu fantezi.

 

09.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazlara Barış Kampı daveti vizeyi aşamadı

 

Moskova, Almanya ve Fransa Avrupa Konseyi’nin 2003’den beri düzenlediği Barış Kampı’na katılmak isteyen Abhaz gençlerin heveslerini kursağında bıraktı.

 

Anlaşmazlıkların çözümü konusunda gençler arasında karşılıklı anlayış geliştirme amacıyla 5-12 Temmuz tarihlerinde Almanya’da düzenlenen Barış Kampı’na davetli Abhazlara, Moskova’daki Alman ve Fransız elçilikleri vize vermedi. Sohum Gençlik Evi Müdür Yardımcısı Aida Ladariya’nın verdiği bilgilere göre, iki ay önce Abhaz gençlik temsilcilerine ‘Barış Kampı’na katılmaları teklif geldi. Kampa Filistin, Kuzey Kıbrıs, Gürcistan ve Güney Osetya’dan gençler de davet edildi. Ladariya, Abhaz tarafının vize verilmeme ihtimaline ilişkin uyarılarına Barış Kampı organizatörleri tarafından “Kesinlikle sorun çıkmayacak” garantisi verildiğini kaydetti.

 

Başvuruları zamanında yaptıklarını anlatan Ladariya, “Avrupa Konseyi gibi bir kurumun Abhazya ve Güney Osetya heyetlerinin böyle bir organizasyona katılmalarını temin edememiş olması çok acayip bir durumdur” eleştirisini yöneltti.

 

En son Mayıs'ta Moskova’daki Alman elçiliği Almanya’ya ameliyat olmak için gitmek isteyen 16 yaşındaki bir genci geri çevirmişti. Nisan başında ise Moskova’daki İspanya elçiliği Avrupa’da futbol karşılaşmalarına gidecek futbolculara vize germeyi reddetmişti.

 

Yine Şubat sonunda Hindistan elçiliği Abhazya Dışişleri Bakanlığı’nın iki bürokratının vize talebini reddetmişti. Rusya’nın Abhazya’yı tanımasının ardından Moskova’daki elçilikler vize başvurusunda bulunan Abhazları ‘Gürcistan’daki elçiliğimize gidin’ diyerek geri çeviriyor.

 

08.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Gulya, Çanba ve Şinkuba için de para basıldı

 

Sohum, Abhazya Milli Bankası ‘Mümtaz Kişiler’ serisinde yeni yatırım sikkeleri bastı.

 

Daha önce ünlü yazar Fazıl İskender’in portresinin bulunduğu gümüş paraları basmış olan banka, şimdi de Abhazya edebiyatının temelini atan Dmitri Gulya, yazar ve devlet adamı Samson Çanba ve şair Bagrat Şinkuba’nın portrelerini paralara taşıdı.

 

Yeni paraları tasarlayan ressam Batal Copua işin zorluğuna, “Bu kişileri tam olarak tasvir edebilmek için fotoğraflarını toplamak gerekti. Ama maalesef onların hepsi çeşitli dönemlerde yaşadılar ve bazılarının tek bir fotoğrafı bile yoktu” diyerek parmak bastı.

 

Gümüş paraların nominal değeri 10 apsar. Paralar Rusya parası açısından da beş bin rubleye eşdeğer.

 

08.07.2009  Ajans Kafkas

 

 AB İnsan Hakları Komisyonu, Gürcistan-Güney Osetya çatışması ile ilgili yeni belgeler ortaya çıkardı

 

Avrupa-Observer İnter-Net Ajansı'nın yayınladığı bilgiye göre, Gürcistan-Güney Osetya çatışmasını inceleyen AB İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Heidi Tagliavini, "Gürcistan-Güney Osetya çatışmasını inceleyen komisyonumuza olaylar ile ilgili olarak "yeni bilgiler" geldi, komisyonumuz AB yönetiminden raporun sonuçlanmasının  31 Temmuz'dan Eylül'e alınması ricasında bulundu" dedi.

 

AB tarafından çatışmanın sebeplerini araştırması ve AB, BM, AGİT, Rusya ve Gürcistan’a raporun sunulması için bağımsız sivil ve askeri uzmanlardan oluşan soruşturma komisyonu kurdu.

 

Avrupa-Observer, İsviçre'li Komisyon Başkanı Heidi Tagliavini, rapor'un hazırlandığı son dönemde olaylar ile ilgili olarak ellerine geçen yeni materyallerden dolayı raporun hazırlanması için daha uzun zamana ihtiyaç duyulduğunu, belgelerin önemli ve analiz edilmesi gerektiğini dile getirdiğini bildirdi.

 

İnter-Net haber ajansına göre, komisyonun elde ettiği bilgilere göre hazırlanacak olan raporun sonuçları "politik patlama ile sonuçlanabilir" belirlemesinde bulundu. Eğer rapor, Gürcistan Devlet Başkanı'nı sorumlu olarak bulursa, Mihail Saakaşvili'nin istifasını isteyen muhalefetin elini güçlendirecek ve Rusya'nın  müdahalesine hak verecek, eğer Rusya'nın sorumlu olduğu sonucu çıkarsa, Rusya'nın AB ve uluslararası toplumda çatışmaların çözülmesi mekanizmasında aldığı role zarar verecek.

 

Şimdi, Heidi Tagliavini'nin talebinin, AB’nin 27 ülkesinin Dışişleri Bakanlığının onaylaması gerekmekte. İnsan Hakları komisyonu raporu 31 Temmuz da sunmakla yükümlüydü. Komisyonun çalışma bütçesi 1,6 milyon Euro'yu buldu.

 

Rusya Federasyonu 8 Ağustos 2008 tarihinde Gürcistan'ın Güney Osetya'ya saldırması sonrasında Güney Osetya'da bulunan vatandaşlarını korumak amacı ile Gürcistan'a müdahalede bulundu ve 5 gün sonunda bölgeden Gürcistan askerlerini çıkardı. Ağustos ayının sonunda da Rusya Federasyonu Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarını tanıdı.

 

06.07.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Abhaz dili üzerine 3 doktora tezi

 

Sohum, Abhazya Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nde Abhaz dilinin problemleri üzerine üç doktora tezi sunuldu. Enstitü Müdürü Vasili Avidzba doktora tezi savunmasını enstitüde bir ilk olarak niteledi.

 

Tez savunmalarının 15 bilim adamının yer aldığı kurulda değerlendirildiğini belirten Avidzba “Abhazya Araştırmalar Enstitüsü’nde tezlerin savunulması Abhazya’nın bilim hayatında tarihi bir olay. Daha önce bilim alanında ilerlemek isteyenler tezlerini Rusya veya daha başka ülkelerde savunmak zorundaydı, ama artık bizim bunu burada yapma imkanımız var” dedi.

 

30 Haziran’da danışmanlığını Lidiya Platonovna Çkadua’nın yaptığı Svetlana Naçkebiya ‘Abhazcada geleneksel tıp kelime hazinesi’ konulu doktora tezini savundu. Yine danışmanlığını Çkadua’nın yaptığı Larisa Klıçeva’nın savunduğu tezin başlığı ise ‘Abhaz ve Abazin dillerinde isim tamlamaları’ idi. Abhazya Devlet Üniversitesi’nden Nata Lihova da filolog Lipi Rizovna Hagba danışmanlığında ‘Abhaz-Adıge dil gruplarında boşluk ve zaman’ konulu tezini savundu.

 

04.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhaz İçişleri’nde yeni atama

 

Sohum, Abhazya İçişleri Bakan Birinci Yardımcılığı görevine Albay Ramin Gablaya atandı.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın atana kararnamesini onaylamasının ardından Gablaya 2 Temmuz’da Abhazya Başbakanı Aleksandr Ankvab tarafından İçişleri personeline takdim edildi.

 

1968 Oçamçira doğumlu olan Gablaya, 1992-1993 savaşına katıldıktan sonra Gulripş ve Sohum emniyetinde çeşitli görevlerde çalıştı. Gablaya aynı zamanda Abhazya Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu.

 

04.07.2009  Ajans Kafkas

 

 Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, yoğun yağıştan ciddi hasar Oçamçıra ve Tkuarçal bölgelerini ziyaret etti

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş bugün, yoğun yağış nedeni ile oluşan selden etkilenen Oçamçıra ve Tkuarçal bölgelerindeki yerleşim alanlarını ziyaret etti.

 

Devlet Başkanlığı Basın Sözcüsü Kristian Bjania’nın “Apsnypress” haber ajansına verdiği bilgiye göre, Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Tamş köyü yakınlarında yoğun yağış nedeni ile taşan nehirin bölgedeki yollara büyük hasar verdiği yerlerde yapılan çalışmaları denetledi.

 

Tkuarçal Bölgesi'nde bulunan "Aaldzga" nehrinin taşması sonucunda ana yol çökme tehlikesi geçirdiği, bölgenin iç kısımlarındaki yollarda büyük hasar gördüğü bildirildi.

 

Kristian Bjania, ‘Yağıştan ciddi oranda etkilenen Tkuarçal bölgesinde, yoğun yağış ve kasırganın verdiği yollardaki hasr tespit ve onarım çalışmalarına başlanmıştır. Hükümet, “Abhaz Sahillerini Koruma Teşkilatı” şehir merkezinden geçen nehrin çevrede yarattığı hasarın belirleme çalışmaları için gerekli olan listeleme ve nehrin çevresinin güçlendirme çalışmalarına başlaması talimatını verdi’.

 

Devlet Başkanı, şu an tadilatı süren Tkuarçal bölgesinde çalışan tek çocuk yuvasını ve fırını da ziyaret etti.

 

Devlet Başkanı Oçamçira bölgesinde, selden ciddi hasar gören 6. mahalledeki apartmanların çatı ve bozulan su şebekelerinin, elektrik hatlarının onarım çalışmalarını denetledi.

 

Devlet Başkanı'na sel bölgesindeki ziyareti sırasında, Başbakan Aleksandr Ankuab, Başbakan Yardımcısı ve Finans Bakanı Beslan Kubrava,  Abhaz Sahillerini Koruma Teşkilatı Başkanı Maksim Harçilava, ve Abhazya Karayolları Genel Müdürü Leonid Lolua eşlik etti.

 

03.07.2009  Abhazya Devlet Başkanlığı Resmi Sitesi

 

 Cenevre’de, Kafkasya'da Güvenlik ve İstikrar toplantılarının 6. turu gerçekleşti

 

1 Temmuz'da Cenevre’de gerçekleşen, Kafkasya'da Güvenlik ve İstikrar toplantılarının 6. turunda bazı somut sonuçlar elde edildi.

 

Taraflara, hazırlanan bir Saldırmazlık Anlaşması Taslağı sunuldu. Ayrıca, tarafların 14 Temmuz'da Gal Bölgesi'ndeki BM bürosunda bir araya gelmeleri kararlaştırıldı.

 

AB, BM, AGİT’in eşbaşkanlığında yürütülen Cenevre toplantılarında, Abhazya, Gürcistan, Rusya, ABD ve Güney Osetya’dan delegeler yer aldı.

 

Abhazya Devlet Başkanı Uluslararası İlişkiler Uzmanı Vyaçeslav Çirikba ve Abhaz-Abazin Kongresi Yönetim Kurulu üyesi Zeki Kapba güvenlik sorunu ile ilgili iş grubunda yer alırken, Dışişleri Bakanı Yardımcısı Maksim Gunciya ve Dışişleri Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanı Lana Agırba mültecilerle ilgili iş grubunda yer aldılar.

 

7. tur görüşmeler 17 Eylül tarihinde yapılacak.

 

02.07.2009  Apsuaa Rıbjı

 

 Küba ve Venezüella'dan Abhazya ve Osetya'ya destek

 

Moskova, Amerikan egemenliğine karşı Rusya ile ortak tepkiler veren Küba ve Venezüella, bir kez daha Moskova’nın Abhazya’nın bağımsızlığını tanıma kararına destek ifade etti.

 

İki ülke büyükelçilerinin Honduras’taki darbeyle ilgili düzenledikleri basın toplantısında Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması da gündeme geldi.

 

Küba’nın Moskova Büyükelçisi Juan Valdes Figueroa, “Küba kararlı bir şekilde Gürcistan’ın 2008’deki Güney Osetya savaşını kınadı ve Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıma kararını destekledi. Küba şu anda bu ülkelerin tanınmasıyla ilgili istişareler yürütüyor” açıklamasını yaptı.

 

Venezüella’nın Moskova Büyükelçisi Hugo Jose Garcia Hernandez ise “Venezüella diğer ülkelerin egemenliğini saygıyla karşılıyor” sözleriyle Gürcistan’ın toprak bütünlüğü savına gönderme yapsa da Caracas’ın Abhazya ve Güney Osetya ile ilgili özel tutumunu şöyle ortaya koydu: “Ancak Venezüella Rusya Federasyonu’nun Güney Osetya ve Abhazya’yı tanıma kararını tamamıyla destekliyor. Çünkü dış ve iç politikada rehber, halkın kendi kaderini seçme ilkesidir.” Hernandez, Venezüella’nın kendi iç prosedürlerini takip ettiğini ve şimdilik bu iki cumhuriyeti tanıma konusunda aceleci olmadığını da ekledi.

 

01.07.2009  Ajans Kafkas